Muhammed (Arapça: مُحَمَّد, Arapça telaffuz: ; y. 570 - 8 Haziran 632), dünyanın en kalabalık ikinci dini olan İslam'ın kurucusu ve merkezî figürü olan dinî, askerî ve siyasi Arap liderdir.Arap Yarımadası'nın tamamını ele geçirerek Müslüman hâkimiyetini tek bir yönetim altında birleştirmiş ve böylece İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'ın yanı sıra, öğretileri ile uygulamalarını güvence altına alarak İslami dinî inancın temelini oluşturmuştur.Müslümanlar tarafından Âdem, İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerin daha sonradan tahrif edilmiş tek tanrılı dinlerini onaran ve tamamlayan kişi ve Allah'ın insanlara gönderdiği son peygamber olduğuna inanılır.
Muhammed مُحَمَّد | |||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Hat sanatında "Muhammed" adının yazılışı. Sol taraftaki küçük yazıda ise "Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun" cümlesi yer almaktadır. | |||||||||||||||||||||||||||||
Doğum | Muhammed bin Abdullah (Arapça: مُحَمَّد بنِ عَبد الله) y. 570 Mekke, Hicaz, Arabistan (günümüzde Suudi Arabistan) | ||||||||||||||||||||||||||||
Ölüm | 8 Haziran 632 (61–62 yaşlarında) Medine, Hicaz, İslam Devleti (günümüzde Suudi Arabistan) | ||||||||||||||||||||||||||||
Ölüm sebebi | Yüksek ateş | ||||||||||||||||||||||||||||
Defin yeri | Mescid-i Nebevî'deki Yeşil Kubbe, Medine, Suudi Arabistan | ||||||||||||||||||||||||||||
Milliyet | Arap (Kureyş Arabı) | ||||||||||||||||||||||||||||
Diğer ad(lar)ı | Ebû'l Kâsım (künye) Resûlullah (Allah'ın Elçisi) Muhammedü'l Emin (Güvenilir Muhammed) Bkz. Muhammed'in isimleri | ||||||||||||||||||||||||||||
Meslek | Tüccar (y. 583–610) | ||||||||||||||||||||||||||||
Etkin yıllar | 610–632 (dinî önder) | ||||||||||||||||||||||||||||
Dönem | Câhiliye Dönemi Asr-ı Saâdet | ||||||||||||||||||||||||||||
Yerine gelen | Dört Hâlife | ||||||||||||||||||||||||||||
Rakip(ler) | Mekkeli paganlar Bizans İmparatorluğu Sasani İmparatorluğu | ||||||||||||||||||||||||||||
Kurul üyeliği | Hilfü'l–Fudûl | ||||||||||||||||||||||||||||
Din | İslam | ||||||||||||||||||||||||||||
Evlilik |
| ||||||||||||||||||||||||||||
Çocuk(lar) | |||||||||||||||||||||||||||||
Ebeveyn(ler) | Abdullah bin Abdülmuttalib (baba) Âmine bint Vehb (anne) | ||||||||||||||||||||||||||||
Akraba(lar) | Soyağacı | ||||||||||||||||||||||||||||
Aile | Ehl-i Beyt (Ev halkı) | ||||||||||||||||||||||||||||
İmza | |||||||||||||||||||||||||||||
MS 570 civarında Arap Yarımadası'nın güneybatısındaki Mekke şehrinde, o zamanlar ticaret, bilim, sanat ve kültür merkezlerinin çok uzağında olan, dünyanın geri kalmış bir yerinde doğan Muhammed, hayatının ilk yıllarında hem öksüz hem yetim kalınca, amcası Ebû Talib'in koruması ve gözetimi altında büyüdü. 25 yaşındayken, Mekke'nin zengin ve dul kadınlarından biri olan Hatice isminde birisiyle evlendi. 40 yaşında, düzenli olarak bazı geceler inzivaya çekildiği Hira Mağarası'nda iken, Melek Cebrâil'in kendisine gelerek Allah'ın ilk vahyini ilettiğini duyurdu. Aldığını söylediği vahiylerle birlikte, üç yıl sonra "tevhit" inancını açıkça ilan ederek insanları yeni bir yoladavet etmeye başladı ki; bu, İslam inancına göre diğer peygamberlerin de daha önceden öğrettiği "Allah'a teslimiyet"tir. İslami kaynaklar, okuma ve yazmasının olmadığını belirtmektedir.
Başlarda Muhammed kendisine az sayıda destekçi buldu ve kimi Mekkeli kabilenin ve hatta akrabalarının düşmanlıklarıyla karşı karşıya kaldı. Kendisine ve kendi inancını benimseyenlere yapılan eziyetten dolayı ilk önce bazı Müslümanları 615 yılında Habeşistan'a gönderdi, ardından 622'de destekçileriyle birlikte Medine'ye göç etti. "Hicret" adı verilen bu olay, daha sonradan hicrî takvim olarak da bilinen İslami takvimin başlangıcı ve İslam tarihinin dönemeç noktalarından biri kabul edildi. Muhammed Medine'ye geldiğinde, "Medine Sözleşmesi" adı verilen bir anayasayla oradaki kabileleri tek bir çatı altında topladı ve İslam'ı buradan yaymaya devam etti. Mekkeli kabileler ile aralıklarla sekiz yıl süren çatışmaların ardından büyük bir Müslüman ordusu kurarak bu ordunun başında 630 yılında Mekke'yi ele geçirdi. Ayrıca döneminde Habeşistan merkezli Aksum Krallığı, Doğu Roma İmparatorluğu, İran merkezli Sasani İmparatorluğu, Gassânîler, Mısır Valiliği, Umman ve Yemen krallıkları başta olmak üzere birçok devletin hükümdarına elçiler aracılığıyla İslam'a davet mektupları gönderdi.
Muhammed 632'de, Veda Haccı'nı tamamladıktan ve Veda Hutbesi'ni verdikten birkaç ay sonra hastalandı ve Medine'de öldü. Ölümünden önce Arap Yarımadası'nın büyük bir kısmının İslam'ı benimseme süreci tamamlanmıştı. İslam'a göre, Muhammed'in ölümüne kadar Allah tarafından vahyedilen tüm sözler (ayet), dinin temeli olarak kabul edilen kutsal kitap Kur'an'ı oluşturdu. Kur'an'ın yanı sıra Muhammed'in hayatı, uygulamaları ve sözleri de inananlar tarafından kabul görerek İslam hukukuna ve Müslüman kültür ve yaşam tarzına kaynak teşkil etti.
Bilgi kaynakları
Sözlü kültür geleneği
Muhammed ve çağdaşları ile ilgili en dikkat çeken konu, hadis ve siyer olarak derlenen bilgilerin 150–200 yıllık bir sözlü kültür dönemi sonrasında yazılmaya başlanması ve hikâyenin bundan sonra "evrimleşerek" ilerlemesidir. Bu rivayetlerin bazıları İslam dışı kaynaklarca desteklenmemekte ve bazıları da kendi içerisinde çelişkiler taşımaktadır. Rivayetlere dayalı kayıtlarda olayın yaşandığı günlerde anlatılanlar büyük ölçüde gerçekliğini korurken, zaman içerisinde bunlar değişikliğe uğrayarak birkaç nesil sonra tarihî gerçeklikten tamamen uzaklaşırlar. Hadis ve siyer gibi erken dönem kaynaklarında Muhammed'in hayatı ile hiçbir alakası olmayan hikâyelerin Muhammed'in hikâyesine birtakım değişiklikler yapılarak eklemlenmiş olabileceği, sıklıkla dile getirilen konulardandır.Filistinli profesör Sami Ezzib, bu konuda dikkat çeken bir ifade ile, Muhammed'e isnat edilebilmiş olan Hayber Muharebesi ve Kureyza Muharebesi gibi olayların Yahudi kutsal kitabında yer aldığını, ancak bu kaynağa göre Yahudileri Yahudi olmayanların katlettikleri bilgisini vermektedir.
Rivayet kültürüne dayalı eserler dışında; İslam'ın erken tarihi, ne zaman ortaya çıktığı, hangi coğrafyada doğup dünyaya yayıldığı konularında, geleneksel anlatımların işaret edildiği Mekke'yi dışlayan ''Petra'' başta olmak üzere farklı coğrafyalara işaret eden teoriler ve iddialar ileriye sürülmektedir. Söz konusu tartışmalarda Petra, Petra'nın kuzeyinde bir bölge, Kûfe ve Hîre (Güney Irak) bölgeleri öne çıkmaktadır. Bizans kronikleri, Hristiyan din adamlarının kayıtları, basılı paralar, Abbâsîler döneminde İslam'ın erken hikâyesinin yazılma sürecine katılan hadisçi ve tarihçilerin yaşam bölgeleri, Hîre ile Medine gibi bazı antik şehirlerin isimleri ve diğer bulgular, bazı çevrelerce Muhammed'in ve erken İslam coğrafyasının Güney Irak ile ilişkilendirilmesine ve Muhammed'in hayat hikâyesinin birden fazla kişinin hikâyelerinin birleşimi olabileceği kanaatine yol açmıştır.
Erken dönem biyografileri
Muhammed'in hayatıyla ilgili önemli kaynaklar, MS 8. ve 9. yüzyıllara ait bazı yazarların tarihî eserlerinde bulunabilir. Bunlar, Muhammed'in hayatı hakkında ek bilgi sağlayan geleneksel Müslüman biyografilerini içerir.Erken dönem İslam tarihini ve Muhammed'in hayatını değerlendirmenin zorluğu, 690'lı yıllarda Emevî halifesi Abdülmelik bin Mervan tarafından yaratılan Ortodoks tarih haricinde neredeyse hiçbir şey bilinmemesindendir. Yoğun bir editörlük süreciyle tek bir güçlü gelenek yaratılmıştır.
Oryantalist tarihçi Patricia Crone, rivayete dayalı bu eserlerdeki içerik zenginliğini kıssacılık geleneğinin bir ürünü olarak görmekte ve bunların güvenilmez oluşunu şu sözlerle ifade etmektedir: "Birbirleriyle o kadar sık ve düzenli bir şekilde çatışıyorlar ki, çok isteyen birisi W. Montgomery Watt'ın Muhammed biyografisinin çoğunu tersten yazabilirdi."
Muhammed ile ilgili yazılmış en eski eser (siyer), 767 yılında (Hicrî: 150) ölen Arap tarihçi İbn-i İshak'ın yazdığı bir eserdir. Orijinal eser kaybolmuş olsa da, bu siyer 9. yüzyıldaki İbn-i Hişam'ın (ö. 833) ve daha az ölçüde Taberî'nin (ö. 923) eserlerinden kapsamlı alıntılar alarak günümüze ulaşmıştır. Bir diğer erken tarih kaynağı, Vâkidî'nin (ö. 823) ve Vâkidî'nin öğrencisi İbn-i Sa'd'ın (ö. 845) eserleridir. Pek çok bilim insanı bu erken dönem biyografilerini kabul etse de, bunların doğrulukları kesin değildir. Bu konuda yapılmış son çalışmalar, akademisyenlerin yasal meselelere dokunan gelenekler ile tamamen tarihsel olaylar arasında bir ayrım yapmasına yol açmıştır. Hukuk grubunda gelenekler icada tabi olabilirken, istisnai durumlar dışında tarihî olaylar yalnızca "eğilimli şekillendirmeye" tabi olabilirdi.
Kur'an
Kur'an, İslam'ın ana kaynağı olan kutsal metindir. Müslümanlar tarafından Allah'ın son sözü olduğuna ve Cebrâil aracılığıyla ilki 610'da olmak üzere 22 yıllık süre zarfında Muhammed'e bildirildiğine inanılır. Kur'an, Muhammed'in kronolojik biyografisi hakkında bilgi edinilmesine çok az yardım eder ve ayetlerin çoğunda söylenme sebebini öne çıkaran herhangi bir tarihsel bağlamdan bahis bulunmamaktadır.
Kanadalı yazar Dan Gibson, Kur'an'da kullanılan dilin başlangıçta saf Arapça olmadığını ve yazım dönemi itibarıyla sadece Petra bölgesinde kullanılan bir Arap dil yapısının Kur'an'da kullanıldığını iddia etmiştir.
Arkeolojik bulgular
İslam coğrafyasında saklanan, zaman zaman ziyarete ve dolaşıma sokulan ve Muhammed'in biyografisi ile ilgili olan belgeler, radyokarbon tarihleme ve genetik soybilim testi gibi metotlarla kanıtlanmaya muhtaç olan Medine Sözleşmesi, Muhammed'in aştinamesi ve kendi dönemindeki devlet başkanları ve valilere yazdığı söylenen mektuplar ve bunların yanında kıl, sakal, hırka, nalın gibi malzemeler, bu bulgular arasındadır.
Tarihsellik
Erken İslam tarihi ve Muhammed, tümü MS 633 ve sonrasına tarihlenen ve Yahudi ve Hristiyan topluluklar tarafından Yunanca, Süryanice, Ermenice ve İbranice yazılmış kaynaklara da yansımıştır. Bu kaynaklar, özellikle kronoloji ve Muhammed'in Yahudilere ve Filistin'e karşı tutumu konusunda Müslüman kaynaklara göre bazı temel farklılıklar içermektedir. Bunun yanında hiçbir Bizans ya da Süryani kaynağı, Muhammed'in Müslüman literatüründen önceki erken kariyeri hakkında herhangi bir ayrıntı vermemektedir.İngiliz tarihçi Sebastian P. Brock tarafından incelenen Süryani ve Bizans kaynaklarına göre; Muhammed için kullanılan "peygamber" ünvanı çok yaygın değildir, "resûl" ise daha da azdır. O, basitçe "Arap krallarının ilki" olarak tanımlanmış ve dönemin Süryani kaynakları, erken dönemdeki İslami fetihleri "Müslüman fetihleri" olarak değil, esas itibarıyla "Arap fetihleri" olarak görmüştür.
Muhammed'in ölümünden iki yıl sonra, MS 634 yılında yazıldığı düşünülen Yakup'un Öğretisi ("Doctrina Jacobi") isimli Yunanca eserde Candidatus adındaki birinin ölüm haberinin geldiği ve Arabistan'da yeni bir peygamberin ortaya çıktığı kaydedilmiştir. Eserin Kartaca'da geçtiği, ancak 634–640 yılları arasında Filistin'de kaleme alındığı varsayılmaktadır.Patricia Crone ve Michael Cook, eserin 634'te Kartaca'da geçtiğini ve o tarihten birkaç yıl sonra yazıldığını, 640 tarihinin çok geç olduğunu söylemişlerdir.
Candidatus, Sarazenler tarafından öldürüldüğünde Kayserya'daydım ve tekneyle Sykamina'ya doğru yola çıktım. İnsanlar "Candidatus öldürüldü" diyorlardı ve biz Yahudiler buna çok sevindik. Ve bir Peygamber'in Sarazenler (Arap) ile birlikte ortaya çıktığını ve meshedilmiş olan Mesih'in geleceğini ilan ettiğini söylüyorlardı. — Yakup'un Öğretisi (Doctrina Jacobi)
Burada adı anılan Candidatus, araştırmacılara göre muhtemelen Bizans İmparatorluğu'nun Filistin'deki komutanı olan Sergius'tur ve bahsedilen olay da, MS 634 yılının Şubat ayında Gazze yakınlarında Râşidîn Hâlifeliği ordusu ve Bizans ordusu arasında gerçekleşen Dathin Muharebesi'dir. Muhammed'in ölümünden yaklaşık iki yıl sonra meydana gelen bu muharebede, Amr bin Âs komutasındaki Müslüman ordusu Doğu Roma ordusuna karşı galip geldi ve kumandan Sergius ve süvarileri öldürüldü.Yakup'un Öğretisi eserinde de bölgede azınlık olarak yaşayan ve Doğu Roma'dan zulüm gören Yahudilerin Müslümanların bu zaferini kutladığı ve Sergius'un ölümüne sevindikleri yazılmaktadır. Muhammed ile ilgili 7. yüzyılın başlarına ait bir başka hikâye, Bagratuni Hanedanı'nın Ermeni piskoposu olan Sebeos'tan gelmektedir. Anlattıklarına göre, Arapların ani patlama anılarının taze olduğu bir zamanda yazmıştır. Sebeos, Muhammed'in adını ve mesleğinin tüccar olduğunu belirtmiş ve ilahi bir vahiy ile hayatının aniden değiştiğini ima etmiştir. Sebeos, Müslümanların kendilerinin ne yaptıklarını düşündüklerine dikkat eden ve İslam'ın yükselişi için bir teori sunan ilk gayrimüslim yazardır.
O sırada İsmailoğulları'ndan adı Mahmet (Muhammed) olan ve tüccar olan bir adam, sanki Tanrı'nın emriyle onlara vaiz ve hakikat yolu gibi göründü. Onlara İbrahim'in tanrısını tanımalarını öğretti; özellikle de Musa'nın tarihinde öğrenildiği ve bilgilendirildiği için. Şimdi emir yukarıdan geldiği için, hepsi tek bir düzende din birliği içerisinde bir araya geldiler. Boş kültlerini terk ederek, babaları İbrahim'e görünen yaşayan Tanrı'ya döndüler. Böylece Mahmet onlara leş yememeyi, şarap içmemeyi, yalan söylememeyi ve zina etmemeyi emretti. Dedi ki: "Andolsun ki, Tanrı bu ülkeyi İbrahim'e ve soyuna ebediyen vadetmiştir; İsrail'i sevdiği süre boyunca söz verdiği gibi ortaya çıktı. Ama şimdi siz İbrahim'in oğullarısınız ve Tanrı İbrahim'e verdiği sözü ve soyunu sizin için yerine getiriyor. Yalnızca İbrahim'in tanrısını içtenlikle sevin ve gidin Tanrı'nın baban İbrahim'e verdiği ülkeyi ele geçirin. Savaşta kimse sana karşı koyamayacak, çünkü Tanrı seninle." — Sebeos
İskoç yazar Andrew Marr, daha sonra 2012 yılında BBC tarafından bir belgesele de uyarlanan Büyük Dünya Tarihi ("A History of the World") isimli ünlü eserinde Muhammed'in tarihselliği ile ilgili şu cümleleri kurmuştur:
Muhammed'in hayatı hakkında kendi döneminden çok az bilgi kalmıştır. (...) Peygamber'in zamanında yazılan Hristiyan eserlerde bu Arap lidere birkaç referans var ve varlığı hakkında neredeyse hiç şüphe yok. Ama bu konuya yine de dikkatli yaklaşmalıyız. — Andrew Marr, A History of the World
Diğer İbranî peygamberlerin ve hatta İsa'nın tarihselliği tartışmalı olsa da; Muhammed, pek çok bilim insanı ve tarihçi tarafından "tarihsel bir şahsiyet" olarak kabul edilmektedir.
İsimleri ve ünvanları
İslam toplumunda Muhammed'e verilen çok sayıda isim ve ünvan bulunur. Bu isimler; Muhammed'e Kur'an'da verilenler, hadislerde verilenler, ilahi kitaplarda verildiği ileri sürülen isimler ve Esmâü'l-Hüsnâ ile aynı olan isimler olarak sınıflandırılmıştır. Osmanlı âlimi Müstakimzâde Süleyman Sadeddîn (1719–1788), "Mir'âtü's-Safâ fî Nuhbeti Esmâi'l-Mustafa" isimli risalesinde Muhammed'in 99 ismini açıklamıştır.
Tam adı "Ebû'l-Kâsım Muhammed ibn-i 'Abd Allâh ibn-i 'Abd'ûl-Muttâlib ibn-i Hâşim ibn-i " (Arapça: محمد بن عبد الله بن عبد المطلب بن هاشم بن عبد مناف القرشي) ya da daha kısa olan "Ebû'l-Kâsım Muhammed bin 'Abd Allâh bin 'Abd'ûl-Muttâlib El Hâşimî" olarak geçer. Bu isim Türkçeye, "Kureyşli 'Abd'ûl-Menâf oğlu Hâşim oğlu 'Abd'ûl-Muttâlib oğlu 'Abd Allâh oğlu Kâsım'ın babası Muhammed" olarak tercüme edilebilir. Ayrıca O'nun, yaşadığı toplumdaki kişiler tarafından el-emîn (emin kişi, dürüst kişi) lakabıyla Muhammedü'l-emîn olarak adlandırıldığı da söylenmektedir.
Muhammed ismi, Arapçada "övgü" kökü olan ḥamd fiilinden türemiş olup "övgü alan, övülen, övgüye değer olan" manalarına gelir.Kur'an'da "Muhammed" ismi dört defa geçmektedir. Bunun yanında, halk tarafından "Mustafa, Mahmud ve Ahmed" isimleriyle de anılır. Mustafa, Arapçada "seçilmiş"; Ahmed ise "daha çok övülen" demektir. Künyesi ise Ebû'l-Kâsım, yani "Kâsım'ın Babası"dır. Künye, Arap toplumlarında, kişinin ilk doğan erkek çocuğunun ismine nazaran verilmektedir. Bunun yanı sıra Muhammed, kendisini Ebû'l Benat, yani "Kızlar Babası" olarak da tanıtmıştır; çünkü O'nun doğmuş olan 7 çocuğundan 4'ü kızdır.
Kur'an'a göre, Muhammed'in geleceği daha önce Tevrat'ta ve İncil'de bildirilmiştir. Konuyla ilgili olan bir hadiste Muhammed, kendisiyle ilgili olarak "Benim ismim Kur'an'da Muhammed, İncil'de Ahmed, Tevrat'ta Ahyed'dir." demiştir.
Alman oryantalist yazar Volker Popp, "Muhammed" ve dördüncü halifenin adı olan "Ali" (yüce olan) sözcüklerinin isim olarak değil, bir ünvan olarak ortaya çıktığını öne sürmüştür.
Soyu
Rivayet kültürüne göre Muhammed, İbrahim'in büyük oğlu İsmail'in soyundan, Adnaniler kavmine uzanan bir soy hattından, Kureyş kabilesinin Haşimoğulları sülalesinden gelmektedir. Buna göre soy silsilesi şöyledir: Muhammed, Abdullah, Abdülmuttalib (Şeybe), Hâşim, Abdümenâf (Muğire), Kusay, Kilâb, Mürre, Kâ'b, Lüey, Gālib, Fihr, Mâlik, Nadr, Kinâne, Huzeyme, Müdrike (Âmir), İlyas, Mudar, Nizâr, Mead, Adnân.
Yine Muhammed, bazı hadislere göre kendi soyunun Peygamber İbrahim'den geldiğini de ifade etmiştir:
Allah; İbrahimoğullarından İsmail'i, İsmailoğullarından Kinâneoğullarını, Kinâneoğullarından Kureyş'i, Kureyş'ten Benî Hâşim'i, Benî Hâşim'den de beni seçmiştir.
Ben, iki kurbanlığın oğluyum.
Ayrıca Muhammed, rivayete göre Mekke'nin Fethi'nden sonra Kâbe putlardan temizlenirken Kâbe'nin içinden ellerinde fal oklarıyla İbrahim ve oğlu İsmail'in heykelleri çıkarılınca, onların bu işi hiç yapmadıklarını söylemiş ve onların putperestlik malzemesi hâline getirilmelerinden duyduğu üzüntüyü dile getirmiştir. Bir başka hadise göre Muhammed, torunları Hasan ve Hüseyin için yaptığı duayı daha önce İbrahim'in de kendi oğulları İsmail ve İshak için yaptığını söylemiştir.
Revizyonist araştırmacıların iddia ettiklerine göre Kureyş, Muhammed'in mensubu olduğu Arap kabilesinin değil, MÖ 6. yüzyılda İran'da Ahameniş İmparatorluğu'nu kurarak Yahudileri Babil Sürgünü'nden kurtaran ve Yahudiler arasında büyük bir saygınlıkla da anılan Pers İmparatoru Büyük Kiros'un adıdır. Muhammed'in kabilesi Kureyş'in, antik bir Arap uygarlığı olan Nabatîlerin bir kabilesi olduğu kayıtlardadır. Nabatîlerin aslında Arap kökenli olduğu, fakat yabancılarla (Persler ile) birlikte oturmaları sebebiyle neseplerinin karıştığı ve dillerinin bozulduğu, ifade edilen çeşitli görüşlerdendir.
Doğum tarihi
Yaygın kabul gören rivayetlerde Muhammed, İslam tarihinde "Fil Yılı" olarak adlandırılan dönemde Mekke'de doğmuştur. Bahsedilen bu tarih, rivayetlere göre Habeşistan'daki Aksum Krallığı'na bağlı olan Yemen kralı Ebrehe'nin büyük bir fil ordusuyla birlikte Kâbe'ye yaptığı başarısız saldırı girişiminin gerçekleştiği yıldır. Bu tarih kesin olarak bilinmemekte ve geriye dönük yapılan hesaplamalar ile Pakistanlı İslam âlimi Muhammed Hamidullah gibi bazı kaynaklarda 17 Haziran 569, bazılarında 570,Mısırlı bilgin gibi bazı kaynaklarda ise 20 Nisan 571 olarak geçmektedir. İngiliz yazar , el-Felekî'nin hesaplamalarındaki bazı yanlışlıkları ortaya koymuştur.
İslamî kaynaklarda ağırlıklı olarak Muhammed'in milattan sonra 571 yılında, "Fil Vakası"nın olduğu yılda, 12 Rebiülevvel (20 Nisan) Pazartesi gecesinde, yani Arapların takvim başı olarak kullandıkları Fil Vakası'ndan yaklaşık 52 gün sonra doğduğu belirtilmektedir.Siyer ve İslam tarihi yazarları, bu doğumun Rebiülevvel ayında bir pazartesi günü sabaha karşı, gün doğumundan hemen önce olduğu konusunda genel olarak ittifak etmişlerse de, ayın kaçıncı günü olduğu konusunda bir görüş birliğine varamamışlardır. Bu konuyla alakalı ihtilafların sözlü kültürün parçası olan rivayet çeşitliliğinden kaynaklanmasının yanı sıra, Ay takviminin Güneş takviminden farklı olması ve Araplardaki nesî uygulamasından da kaynaklandığı ifade edilmektedir.
Lawrence Conrad, sözlü dönem sonrası erken dönemde yazılan biyografi kitaplarını incelemiş ve bu eserlerde Muhammed'in doğum tarihiyle ilgili 85 yıllık bir zaman aralığının sergilendiğini görmüştür. Conrad, bunu hikâyedeki "akışkanlığın (evrimsel süreç) hâlen devam etmekte olması" olarak tanımlar.
İslam öncesi Arabistan
Genel coğrafi durum
İslam öncesi Arap Yarımadası'nda, sert çevre koşullarına ve yaşam tarzına uyum sağlayarak çöl koşullarında hayatta kalabilmek, insanların ortak bir şekilde yaşamasına yol açmıştı. Böylece, ortaya çıkan aşiretlerin oluşumu kan bağına dayanmaktaydı. Yerli Araplar, hem göçebe hem de yerleşik bir hayat sürüyorlardı. Göçebeler daha fazla su ve mera bulmak için topluca sürekli bir yerden diğerine giderken, yerleşik hayat sürenler ise ticaret ve tarımla uğraşıyorlardı. Kervanlara ya da vahalara saldırmak da göçebelerin hayatının bir parçasıydı ve bunu bir suç olarak görmüyorlardı.
MÖ birinci binyıldan itibaren Güney Arabistan'da baharat ticaretinden zenginleşen gelişmiş krallıklar var olmuştu. İlk zamanlarda ticaret yolları kuzeybatı kıyısından geçerken, 7. yüzyıl itibarıyla tüccarlar Kızıldeniz üzerinden deniz yolculuğunu gittikçe daha fazla tercih ettiği için buradaki ticaret azalmış ve görece müreffeh olan birçok yer gerilemişti.Tahıl ve zeytinyağı gibi birkaç önemli ürünün yanı sıra yün ve deri ticareti, daha yerel ticaret faaliyetlerine bağımlı olan Mekke ve Medine (o dönemdeki bilinen adıyla "Yesrib") gibi birkaç şehir kalmıştı. Arabistan'ın çöllük bölgeleri çok yoksuldu. Bedevî kabileler göçebe yaşam tarzını benimsemiş ve kıt kaynaklara sahip olabilmek için girişilen rekabet, topluma şekil vermişti; asıl olarak soy veya kabileye bağlılık duyulmuştu.
Bizans ve Sasani imparatorlukları, İslamiyet öncesinde Orta Doğu'yu kontrol eden iki büyük güçtü. Yüzyıllarca devam eden Pers – Roma Savaşları bölgeyi iyice zarara uğratmıştı. Bölgede Perslerin Lahmîler ve Romalıların da Gassânîler gibi vasal devletçikleri bulunuyordu. Arabistan coğrafyası oldukça kurak ve volkanik olduğu için, vaha ve su kaynaklarının olduğu yerler haricinde burada tarım yapılması zordu. Genel görünümü, çöl içerisinde dağılmış nokta şeklindeki köyler ve şehirler gibiydi. Mekke ve Medine (Yesrib) bu şehirlerin en önemlilerindendi. Medine, gelişmekte olan büyük bir tarım yerleşim yeriyken, Mekke ise birçok aşiretle çevrilmiş önemli bir finans ve hac dolayısıyla bir ziyaret merkeziydi. Muhammed'in yaşamının ilk yıllarında, ait olduğu Kureyş kabilesi Batı Arabistan'da baskın bir güç hâline geldi. Kureyşliler, Batı Arabistan'daki birçok kabilenin üyelerini Kâbe'ye bağlayan ve bu Mekke mabedinin prestijini pekiştiren bir kült birliğini kurdular.
Câhiliye argümanı
İslami literatürde, Arap toplumunun İslam öncesi dönemine ''Câhiliye Dönemi'' adı verilmektedir. İslami dönemde ortaya çıkmış olan terim, Kur'an ve hadislerde Arapların İslam'dan önceki inanç, tutum ve davranışlarını, sosyal hayat görüşlerini, genel olarak ise kişilerin ve toplumların günah ve isyanlarını İslami dönemden ayırt etmek veya benimsetmek için kullanılır.Fuhuş, zina, hırsızlık, putlara tapılması, adaletsizlik, şiddet, kabileler arasındaki bitmez tükenmez kan davaları, yağmacılık, köleliğin olağan görülmesi, özellikle kadının köleleştirilmesi ve bir mal gibi alınıp satılması, bu dönemin özelliklerinden olarak görülür. Kadının böylesine aşağılanması, kız çocuklarının o toplumdaki kişiler tarafından bir ayıp olarak kabul edilmesine neden olmuştur.
İslam tarihçiliğine göre, Câhiliye Dönemi şiirlerindeki kadın algısı sosyal hayata yansımamıştı. Kadınlar alt tabaka insanı olarak görülmüştü. Üst sınırı olmayan çok eşli evlilik yaygındı. Fuhuş bir meslek hâlini almıştı ve köle sahipleri de kölelerini bu işe zorlamaktaydı. Kadınlar, babalarının veya eşlerinin miraslarından pay alma hakkına sahip değildi. Evlatlar isterlerse, babalarının ölümünün ardından üvey anneleriyle evlenebilirdi. Boşanma hakkı da erkeğe ait ve sınırsızdı. Soylular, kızları olduğunda bunu bir utanç kaynağı olarak görüp onları öldürebilmekteydi. İslam toplumunun belleğinde, bu dönemde kızların diri diri toprağa gömüldüğü yönündeki rivayetler de önemli yer tutar. Nitekim Kur'an'ın Tekvir Suresi'nin 8. ve 9. ayetinde diri diri gömülen kız çocuklarına atıfta bulunulmakta ve bu durum eleştirilmektedir. Kız çocuklarını gömme âdeti pek yaygın değildi; ancak zaman zaman yapılıyordu ve bazı kabileler arasında bu olay yaygınken, bazılarında çok nadirdi. Ayrıca çölde ve köylerde, şehirlere oranla daha yaygındı. Bununla birlikte, bu âdetin Muhammed'in kabilesi olan Kureyşliler arasında mevcut olmakla birlikte yaygın olmadığı söylenebilir.Kurban sunma veya diğer nedenlerle yapılan çocuk katliamları konusunda Arapların diğer milletlerden çok da farklı olmadıkları, ifade edilen bir diğer noktadır.
Tapınmalar ve dinî gruplar
İslam öncesi Arabistan'da her bir aşiret, kendi tanrı ve tanrıçalarını koruyucu olarak görür, bu tanrı ve tanrıçaların ruhları kutsal ağaçlar, taşlar, su kaynakları ve kuyularla ilişkilendirilirdi. Arap mitolojisinde ve kültüründe putlar, sembolize ettikleri tanrı veya tanrıçalar nedeniyle kutsal sayılmaktaydılar ve en önemli tapınım aracıydılar.İslam öncesi Arap Yarımadası'nda çok sayıda kutsal mekân ve buralarda inşa edilen kübik ilâh evlerinin (Kâbe) bulunduğu, bu kutsal kabul edilen mekânlar ve ilâh evlerinin Araplarca haram aylar boyunca ziyaret edilerek bu mabetlerde değişik tapınmaların ve ayinlerin gerçekleştirildiği bilinmektedir.
Mekke'deki Kâbe, aşiretlerin koruyucu tanrılarının 360 tane put heykeline ev sahipliği yapıyordu. Kâbe'de yer alan El-Manât, El-Lât ve El-Uzzâ ismindeki üç tanrıçanın, baş tanrı Al-İlah'ın kızları olduğuna inanılıyordu. Bu dönemdeki Arapların büyük bir kısmı paganizm inanışına mensuptu. Ayrıca Arap kabilelerinin bir kısmı Allah'a inanıyor, ama kıyamet gününe ve ahirete inanmıyorlardı.Putperest olanların çoğu ise putları Tanrı kabul etmiyorlar, aksine Allah'a ulaşmak için birer aracı olarak görüyorlardı. Arap kabileler, savaşın yasak olduğu hac mevsiminde (haram aylarda), bir bayram havası içerisinde düzenlenen panayırlara ve festivallere katılırlar, kendi putlarına dua, secde ve tazimde bulunurlar, kendi putları adına kurban keserler ve sadaka verirlerdi. Daha sonra her kabile Kâbe'yi tavaf ederdi. Bu tavaf genelde çıplak olarak gerçekleştirilirdi. Bu ziyaretlerde tanrılara çeşitli hediyeler sunarlar, güzel kokular sürünürler, hatta bu ziyaretlerin öncesinde oruç tutarlardı. Bu dönemde nazardan korunmak için muska ve tılsımlara başvurmak da yaygındı.
Bunlara karşılık; Hristiyanlar, Yahudiler ve Mecûsîler dahil olmak üzere Arabistan'da tek tanrı inancına sahip çeşitli topluluklar da vardı. Güçlü Yahudi kabileler güneyde Yemen'e ve kuzeybatıda Medine gibi tarımsal vaha şehirlerine yerleşmişti. Hristiyanlar da Yemen ve Doğu Arabistan'da tutunmaya başlamışlardı. Tek tanrılı inançlar, bedevî Arapların geleneksel çok tanrılı inancına darbe indirse de paganizm hâlen çok güçlüydü. Muhammed'in zamanında Arabistan, tam anlamıyla dinî ve siyasi bir mayalanma hâlindeydi.
Yerli Araplardan olan (Hanîfler), Arap Yarımadası'ndaki tek tanrılı topluluklardan birisiydi ve bazen yanlış bir şekilde Hristiyanlar ve Yahudiler arasında sınıflandırılıyorlardı. İslami öğretiye göre Hanîfler, İslam öncesi dönemde İbrahim'in tebliğ ettiği dine tâbi olanlara verilen isimdir.Kur'an'da "Hanîf" sözcüğü bazı ayetlerde geçmekte ve Hanîfliğin müşriklikten farklı ve onun karşıtı olduğu ve İbrahim'in inancı olduğu belirtilmektedir (Bakara: 135). İslam inancına göre, Muhammed de bir Hanîf idi ve İbrahim'in oğlu İsmail'in soyundan gelmekteydi.
Peygamber beklentisi
Klasik dinî anlatılarda, İslam öncesinde, kendilerine mistik özellikler de atfedilen Hanîflik inancına sahip Arap şairlerinin, kendi nutuklarında yakın zamanda bir peygamberin geleceğini bildirdikleri söylenir. Kur'an'da kehanet ve benzeri uygulamalar hoş karşılanmadığı hâlde, İslam toplumunda bu tür konuşmalar önemsenen konuşmalardı.
Kur'an ifadesine göre Muhammed'in geleceği İsa tarafından müjdelenmiştir:
Hani, Meryem oğlu İsa, "Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah'ın size, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim!" demişti.
— Saff Suresi: 6
Muhammed'e atfedilen bir sözde de, "Benim ismim Kur'an'da Muhammed, İncil'de Ahmed, Tevrat'ta Ahyed'dir." ifadesi kullanılır. Fakat bahsedilen bu isimler, günümüzdeki Kanonik İncillerde bulunmamaktadır. Buna karşılık bazı İslam bilginleri, Yuhanna İncili'nde geçen "Faraklit" sözcüğünün Muhammed'i işaret ettiğini savunurlar. Faraklit'in Hristiyan dünyasındaki karşılığı ise "Kutsal Ruh"tur. Yuhanna İncili'nin 14. bölümünde geçen ifadelere göre İsa, Faraklit ("Gerçeğin Ruhu") ile ilgili olarak şöyle demiştir:
Ben de Baba'dan dileyeceğim ve O, sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size başka bir Yardımcı, Gerçeğin Ruhu'nu verecek. Dünya O'nu kabul edemez. Çünkü O'nu ne görür, ne de tanır. Siz O'nu tanıyorsunuz. Çünkü O aranızda yaşıyor ve içinizde olacaktır.
— Yuhanna 14:16–17
17. yüzyılda yaşayan ünlü Osmanlı seyyahı Evliya Çelebi,Seyahatnâme adlı eserinde, İslam'da İsa'nın havarilerinden biri olarak kabul edilen Şem'un-u Safâ'nın (Simun Petrus) Lübnan'ın güneyindeki Nakura şehri yakınlarındaki türbesinde bulduğu İncil nüshasını incelediğini, Muhammed'i müjdeleyen ifadenin o nüshada mevcut olduğunu iddia etmiştir. Evliya Çelebi'nin, bizzat Şem'un-u Safâ tarafından yazıldığını naklettiği bu elyazması İncil bulunamamıştır.
Mekke hayatı
Genel bakış
Muhammed, bazı kaynaklara göre 570, bazı kaynaklara göre ise 571 yılında Arabistan'ın Mekke şehrinde dünyaya geldi. Doğumundan önce babasını, 6 yaşında ise annesini kaybeden Muhammed, amcası Ebû Talib tarafından büyütülüp gözetildi. Çocukluğunda çobanlık yaptı, daha sonra ise tüccar olarak çalıştı. İlk kez 25 yaşındayken, 40 yaşındaki zengin bir dul olan, Mekke'nin ünlü ve soylu şahsiyetlerinden Hatice ile evlendi.
Muhammed'in bazı geceler, Nur Dağı'ndaki Hira Mağarası'nda düzenli aralıklarla inzivaya çekilip dua etme alışkanlığı vardı. Bu alışkanlık 35 yaşından sonra yaygınlaştı. 40 yaşında oradayken,İslamî inanışa göre Kur'an'da yer alacak ilk ayetler Muhammed'e indirildi ve Muhammed, bunların kendisine görünen Cebrâil meleği aracılığıyla indirildiğini söyledi. İlk başta yalnızca yakınlarını uyaran Muhammed, üç yıl sonra insanları topluca İslam'a davet etmeye başladı.Allah'ın bir olduğunu, Allah tarafından kabul görmenin tek yolunun Allah'a teslim olmak olduğunu öğretti. Kendisinin Allah'ın peygamberi ve resulü olduğunu, önceki diğer peygamberler ile aynı kandan geldiğini anlattı.
İlk başta kendisine az sayıda takipçi bulan Muhammed, Mekke'de bazı aşiretlerin, hatta bazı akrabalarının düşmanlığıyla karşılaştı. Bu dönemde taraftarlarının şiddet içeren ağır muameleler görmesi sebebiyle, bazı takipçilerini 615 yılında Habeşistan'daki Aksum Krallığı'na gönderdi. 622 yılına gelindiğinde de, kendisine inananlarla birlikte topluca Medine'ye göç etti.
Muhammed, Medine'ye geldiğinde Medine Sözleşmesi anayasası ile oradaki aşiretleri tek çatı altında birleştirdi. Mekkeli kabileler ve paganlar ile aralıklı süren sekiz yıllık savaşlardan sonra, kendisine iman edenlerin sayısı 10.000'i aşmıştı. 630 yılı başında, 10.000 kişilik büyük bir Müslüman ordusunun başında, Mekke'nin kuşatılması sonrasında yapılan antlaşma ile kansız bir şekilde Mekke'nin kontrolünü eline aldı. Şehre girip tüm putları yıktı ve daha sonra takipçilerini Doğu Arabistan'da geriye kalan tüm putperest tapınakları yıkmaları için yolladı. Kısa sürede yapılan birçok seferden sonra Arabistan'ın büyük bölümünü ele geçirdi. 632 yılında, Veda Haccı'ndan ve Veda Hutbesi ile Arafat Dağı'nda 100.000'den fazla Müslümana topluca seslendikten sonra Medine'ye döndü. Bundan birkaç ay sonra hastalandı ve Medine'de öldü. Ölüm vaktine kadar Arap Yarımadası'nın çoğu Müslüman olmuş, Arabistan'ı tek devlet altında birleştirmişti.
Çocukluğu ve gençlik yılları
Muhammed'in babası Abdullah bin Abdülmuttalib, annesi ise Kureyş kabilesinin kollarına mensup Vehb bin Abdümenâf'ın kızı Âmine'dir. Muhammed, doğumundan yaklaşık beş–altı ay önce babası Abdullah'ı kaybetti. Bunun üzerine, yetiştirilmesini dedesi Abdülmuttalib üzerine aldı ve torununa "Muhammed" adını verdi. Annesi Âmine, çocuğunu iyice emziremedi. Muhammed'i bir süre, amcası Ebû Leheb'in cariyesi Süveybe emzirdi. İslamî geleneğe göre Mekke'de yeni doğmuş olan bebekler, çöl ve doğa yaşamının bebekler için daha sağlıklı kabul edilmesinden ötürü, bir süreliğine çölde bir bedevî ailesiyle birlikte yaşamaya gönderilirdi ve süt anneler tarafından emzirilmeleri ve beslenmeleri sağlanırdı.Süt anneliği yapan kadınlar, babasız olduğu için bir yetime bakmanın kârlı olmayacağını düşünerek Muhammed'i almayı reddettiler. Ancak o sıralarda Mekke'ye süt çocuğu bulmak için gelen ve bakacak bir çocuk bulamayan Halime adındaki bir kadın, gönülsüz de olsa Muhammed'i almayı kabul etti. Sonuç olarak Muhammed, Benî Sa'd kabilesinden olan Halime'ye süt anneliği yapmak amacıyla emanet edildi. Muhammed, süt annesi Halime ve kocası Haris'in yanında iki veya üç yaşına gelene kadar kaldı. Halime, Muhammed'i sütten kestikten sonra onu ailesine iade etti. Ancak hastalık tehlikesinden ötürü yine Halime'nin yanına gönderildi ve bir–iki yıl daha orada kaldı.
Muhammed yaklaşık dört yaşına kadar, annesi Âmine'nin de gözetimiyle birlikte süt annesi Halime'nin yanında kaldıktan sonra Mekke'ye, annesinin yanına döndü. Dört yaşından altı yaşına kadar, öz annesi Âmine ile birlikte kaldı, onun şefkat ve özeni ile yetişip büyüdü. Muhammed altı yaşındayken, annesi Âmine ve dadısı Ümmü Eymen ile birlikte babasının kabrini görmek ve bazı akrabalarını ziyaret etmek için Medine'ye yolculuk etti. Medine'de, annesinin akrabaları Neccâroğulları'nda bir ay kadar kaldı. Daha sonra Mekke'ye dönüş yolundaki Ebva köyüne ulaştıklarında annesi hastalandı. Annesi orada, çok genç yaşta öldü ve orada defnedildi. Dadısı Ümmü Eymen, Muhammed'i Mekke'ye getirip dedesi Abdülmuttalib'e teslim etti.
Altı yaşından sekiz yaşına kadar, ona dedesi Abdülmuttalib baktı. Abdülmuttalib, yaş itibarıyla seksen yaşını aşmış bir ihtiyardı. Muhammed sekiz yaşında iken, dedesi de hastalandı ve öldü. Dedesi ölmeden önce, onu yetiştirmesi için oğlu Ebû Tâlib'e emanet bıraktı. Bu konuda kimi kaynaklar, Abdülmuttalib'in Muhammed'in iki öz amcası Ebû Talib ile Zübeyr arasında kura çekilmesini istediği ve kuranın Ebû Talib'e çıktığını söylerler. Sonuç olarak Muhammed, Haşimoğulları'nın yeni lideri seçilen amcası Ebû Talib'in himayesine girdi.
Rivayete göre Muhammed yaklaşık 12 yaşındayken, amcası Ebû Talib ticaret yapmak için gittiği Suriye'ye onu da götürdü ve bu gezide Bizans hâkimiyetindeki Busra kasabasında Bahira isminde Hristiyan bir münzevi rahip ile tanıştı. Geleneğe göre Bahira, küçük Muhammed'i inceledikten ve O'nunla sohbet ettikten sonra amcası Ebû Talib'e onun son peygamber olacağını haber verdi. Ardından çocuğu Yahudilerden veya Bizanslılardan korumasını ve Şam'a gitmemesini söyledi. Sonraki yıllarda Muhammed, 17 yaşındayken diğer öz amcası Zübeyr bin Abdülmuttalib ile ticaret için Yemen'e gitti. Yapılan bu gezilerin Muhammed'in bilgi, görgü ve zihinsel alt yapısının oluşumunda etkin bir rol oynadığına inanılmaktadır. Ayrıca gençliğinde amcaları ile birlikte Kureyş ve Kays kabileleri arasında çıkan Ficâr Savaşları'na da katıldı. Bu savaşlarda kılıç kullanıp dövüşmek yerine, atılan okları toplayıp amcalarına verdi.
Ticaret hayatı ve Hatice ile evliliği
Mevcut bilgiler parçalanmış olduğundan ve tarihi efsaneden ayırmak zorlaştığından, Muhammed'in gençliği hakkında çok az şey bilinmektedir. Bir tüccar olduğu ve Hint Okyanusu ile Akdeniz arasında ticaretle uğraştığı kaynaklarda bildirilmektedir. Ticaret hayatından önce ise Muhammed, amcası Ebû Talib'e maddi yardım sağlamak amacıyla bir süre çobanlık yaptı ve biraz daha büyüyünce ticaretle uğraşmaya başladı. Ticarete olan ilgisi, daha sonra kendisi ile evlendiği Hatice ile tanışmasına neden oldu. 594–595 yılında Hatice ile iş birliği yapıp onun sermayesi ile çalışmaya başladı. Muhammed, ticaretindeki dürüstlüğünden dolayı Mekke halkı tarafından "güvenilir" anlamına gelen "el–emîn" (الامين) lakabıyla tanındı ve zaman zaman kimi anlaşmazlıklar için tarafsız bir hakem olarak arandı.
Hatice, birkaç ticari iş ortaklığından sonra Muhammed'in dürüstlüğüne hayran kaldı, ondan iyice etkilendi ve arkadaşı Nefise bint Ümeyye aracılığıyla ona evlenme teklifi etti. Muhammed, Hatice'nin teklifini kabul etti ve amcalarıyla gidip Hatice'yi istediler. Hatice'nin amcası da teklifi kabul etti ve nikâh gerçekleşti. Evlendikleri sırada Muhammed 23–25,Hatice ise yaklaşık 40 yaşındaydı. Ancak diğer bazı kaynaklar, Hatice'nin evlilik sırasında 20'li yaşların sonunda veya 30'lu yaşların başında olduğunu iddia etmektedir. İslam bilginlerinin çoğunluğu ise, Hatice'nin bu alternatif evlilik yaşı rivayetlerini zayıf kabul etmektedir.
Muhammed'in, gençliğinde çevresinden gelen paganist görüş ve uygulamalarla ilgilenmediğine inanılır. Buna göre kendisi, aynı dönemde herhangi bir puta tapmamakla birlikte başkalarının tapınmasına da açıkça karşı çıkmadı. Mekke halkının adaletsiz, çirkin ve şirk dolu yaşamını pek beğenmeyen Muhammed, çareyi yalnız kalarak ve tefekkür ederek buluyordu.
Kur'an'daki şu ayetler, Muhammed'in İslam öncesi durumunu anlatmaktadır:
...Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin...
— Şûrâ Suresi: 52
(Allah), seni yolunu kaybetmiş (şaşırmış) olarak bulup da yola iletmedi mi?
— Duhâ Suresi: 7
Kâbe hakemliği yapması
Muhammed'in 35 yaşlarındayken, Kâbe'nin bazı kısımlarının Mekke'de sık sık yaşanan ani su taşkınlarından dolayı aşınması ve birileri tarafından tahrip edilmesinden sonra, Kâbe'nin tamirinde rol oynadığı söylenir.
Yaşananlardan sonra Kureyş kabilesi Kâbe'yi yıkıp yeniden inşa etmeyi düşündü. Ancak bu hareketlerinin tanrıları rahatsız edebileceğine dair endişeler ortaya çıktı.Araplar arasında Kâbe'ye karşı saygı ve hürmet, İbrahim'den beri muhafaza edilegelen kutsal bir vazife idi. Sonunda Kureyş kabilesinin önde gelenlerinden bir adam, elinde kazma ile öne çıktı ve "Ey Tanrıça! Korkma! Niyetimiz sadece en iyisi içindir!" diyerek Kâbe'yi yıkmaya başladı. Mekke halkı o gece tetikte kaldı ve kutsal mabetlerine karışmaya cüret edenlere ilahi bir cezanın gelip gelmeyeceğini düşündü. Ertesi sabah, onun elinde kazmayla işine devam ettiğini gördüklerinde, bunu "ilahi bir lütuf işareti" olarak yorumladılar. Böylelikle Kâbe, İbrahim'in yaptığı temele kadar yıkıldı ve yeniden inşa çalışmaları başladı. Cidde sahilinde de bir gemi kaza yapmıştı ve gemide mimarlık işlerinden anlayan bir usta vardı. Bu geminin tamir aletlerini de satın alarak Kâbe'nin yapımında kullandılar.
İbn–i İshak'ın derlediği bir rivayete göre, yeniden yapılanma neredeyse tamamlandığında kabile liderleri arasında Hacer-ü'l Esved taşını yerine koyma şerefine kimin sahip olacağına dair anlaşmazlıklar çıktı. Oradaki ihtiyarlardan biri, Kâbe'nin bulunduğu bölgeye, yani Mescid-i Haram'a giren bir sonraki kişinin tavsiyesinin alınmasını ve kendisini "hakem" tayin etmeyi önerdi. Bu gelen kişi Muhammed oldu. Halk, Muhammed'in kararını heyecanla bekledi. Muhammed düşündükten sonra bir örtü getirilmesini istedi veya örtü olarak kendi elbisesini açtı, ardından taşı örtünün ortasına koydu ve her kabileden birinin kenarından tutup onu kaldırmasını istedi. Sonra taşı eline aldı ve yerine koydu. Muhammed'in abası; bu olay ve Ehl-i Abâ Hadisi'nde anlatıldığı gibi daha sonra olanlar nedeniyle daha sonraki şair ve yazarlar için önemli bir sembol hâline geldi.
İlk vahiy ve Kur'an'ın başlangıcı
Siyere göre, Muhammed 40 yaşına yaklaştığında sık sık kalabalıklardan uzaklaşmaya ve yalnız başına bir yerlerde inzivaya çekilmeye başladı. Bu durum 1–2 yıl kadar devam etti. Muhammed, Mekke'ye yaklaşık beş kilometre uzaklıkta olan Nur Dağı'ndaki Hira Mağarası'nda, dedesi Abdülmuttalib gibi her yıl birkaç hafta boyunca tek başına kalarak inzivaya çekiliyordu. İslami öğretiye göre MS 610 yılında, bir Ramazan gecesi (Kadir Gecesi) hırkasına bürünmüş hâlde Hira Mağarası'nda tefekküre daldığı bir sırada, Cebrâil tarafından ilk vahyi aldı. Melek ona yaklaşıp "Oku!" dedi, ama Muhammed okuma yazma bilmediğini söyleyip cehaletini itiraf etti. Bunun üzerine Cebrâil, Muhammed'e daha çok yaklaşıp sözünü tekrarladı; Muhammed de okuma ve yazma bilmediğini yineledi. Bu durum, Cebrâil nihayet ayetleri okuyup Muhammed'in onları ezberlemesine izin vermeden önce bir defa daha gerçekleşti. Cebrâil'in burada okuduğu ayetler, daha sonra Kur'an'ın 96. suresi olan Alak Suresi'nin ilk beş ayetini oluşturacaktı. Muhammed'in MS 610 yılından başlayarak, öldüğü yıl olan 632'ye kadar aldığını söylediği vahiyler, Kur'an'ı oluşturur. İslam'da inanç, ibadet, şeriat, ahlak, tasavvuf gibi uygulamaların dayandırıldığı ana kaynak Kur'an'dır.
Rivayetlere göre, Muhammed ilk vahiylerini aldıktan sonra dehşete düştü ve çok korktu, ancak Cebrâil ona yaklaşıp Allah'ın bir elçisi olarak seçildiğini söyledi. Muhammed ardından eve döndü ve olanları karısı Hatice'ye anlattı. Hatice eşini teselli ettikten sonra, onu amcasının oğlu ve Hristiyan bir keşiş olan Varaka bin Nevfel'in yanına götürdü. Varaka, Muhammed'i teselli etti ve kendisine son peygamber olduğunu açıkladı. Bunlara ters olarak Şii geleneği ise, Muhammed'in Cebrâil'in ortaya çıkışına ne şaşırdığını ne de korktuğunu, aksine onu bekliyormuş gibi karşıladığını savunur.
Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yaratmıştır. Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, (böylece) insana bilmediğini bildiren Rabbin sonsuz kerem sahibidir. | |
— Kur'an'ın inen ilk ayetleri, Alak Suresi, 1–5 |
İlk vahyi, Muhammed'in kendini dualara ve ibadetlere daha fazla teslim ettiği ve korkuyla geçirdiği bir zaman dilimi (fetretü'l–vahiy) izledi. Muhammed bu süreçte büyük bir üzüntü hâline girdi. Vahiyler yeniden başladığında ise rahatladı ve çekinmeden uyarmaya başlaması emredildi. Konuyla ilgili bazı ayetler şöyledir:
Ey örtünüp bürünen (Peygamber)! Kalk da (insanları) uyar. Rabbini yücelt.
— Müddessir Suresi: 1–3
Rabbin seni terk etmedi ve sana darılmadı.
— Duhâ Suresi: 3
İslam'a çağrı, ilk Müslümanlar ve tepkiler
İslam geleneğine göre Muhammed'in çağrısına ilk uyan kişi, ilk vahyi alıp eve geldiği vakit eşi Hatice olmuştu; onu amcası Ebû Talib'in oğlu Ali, azatlı kölesi Zeyd bin Hârise ve en yakın arkadaşı Ebû Bekir izledi. Muhammed üç yıl boyunca sadece akrabalarını ve en yakınlarını İslam'a davet etti. Ardından, inanca göre Hicr Suresi'nin 94. ayetinin inmesinden hemen sonra Safâ Tepesi'ne çıkarak tüm Mekke halkını açıktan açığa Müslüman olmaya çağırdı.
Şimdi sen, sana emrolunanı açıkça ortaya koy ve Allah'a ortak koşanlara aldırış etme.
— Hicr Suresi: 94
Ancak tepkiler genellikle olumsuz oldu. Bu nedenle ilk Müslümanlar, vahyi şüphe ile karşılayan Mekkelilerce ağır hakaret ve işkencelere katlanmak zorunda kaldılar. Başlangıçta Muhammed, İslam'ı yayma faaliyetlerine kayıtsız kalan Mekke liderlerinden ciddi bir muhalefet görmedi, ancak aradan biraz zaman geçtikten sonra gerilim yükseldi. Çünkü Muhammed'in çağrısı, kendi mevkilerinin tehlikeye girebileceğini düşünen geleneksel seçkin kişileri tedirgin etmişti. Özellikle Kâbe'den putların kaldırılması, ticaretin engelleneceği ve birtakım alışkanlıklara son verileceği düşüncesine yol açtı ve bu da büyük tepki ile karşılandı. Bu dönemde İslam dinini kabul edenlerin çoğunluğu dinlerini gizlemek zorunda kaldı.
Muhammed, Mekkeli paganların yanı sıra, Yahudi ve Hristiyanları da dinlerinin aslının bozulduğunu söyleyerek İslam'a davet etti. Bu tek tanrıcı gruplardan bazıları onun davetini kabul ederken bazıları da reddetti. Kureyş ileri gelenleri tarafından ilk başta pek tepki çekmeyen Muhammed, puta tapıcılığı eleştiren Kur'an ayetlerini okumaya, puta tapanların cehenneme gireceğini söylemeye başlayınca, Kureyşliler onun tebliğini büyük bir tehlike olarak görüp davetini engellemek için ellerinden geleni yapmaya başladılar. Muhammed'in günden güne taraftar topladığını, durmaksızın inanç ve davranışlarını eleştirdiğini gören Kureyşliler, onu küçümsemeye ve ona hakaret etmeye başladılar, giderek şiddete başvurdular. Kur'an'daki Mekkî sureler incelendiğinde bu tepkilerin ve şiddetlerin yansımalarını görmek mümkündür. Mekkeli paganlar, Muhammed'in İslam'a davet faaliyetini durdurması için amcası Ebû Talib ile üç defa görüştüler. Ebû Talib birinci görüşmede, gönül alıcı bazı sözlerle onları savuşturdu. İkincisinde Kureyşliler tehdit edici ifadeler kullanınca yeğenini çağırdı ve durumu anlattı. Muhammed de amcasına bu işten asla vazgeçmeyeceğini söyledi. Kureyşliler üçüncü kez gelince Ebû Talib'e yeğenini kendilerine teslim etmesi hususunda bir teklifte bulundular, Ebû Talib teklifi sertçe reddetti. Bu arada bazı Kureyşlilerin bizzat Muhammed ile görüşüp onu bu işten vazgeçirmeye çalıştıkları, kendisine para ve mevki teklifinde bulundukları da kaynaklarda belirtilmektedir.
Bu sıralarda, Mekke'nin iki güçlü ve önemli mevki sahibi kişisi olan Hamza ve Ömer'in üst üste ve biraz da ani bir şekilde İslam'ı kabul etmeleri, Müslümanların moral ve cesaretlerini artırdı; bu nedenle Kâbe'ye gidip açıkça namaz kıldılar. Muhammed'in, amcası Ebû Leheb dışındaki akrabalarından yardım görmesi ve Mekke'nin bazı önde gelenlerin Müslüman olmaları, paganist inanca sahip kişilerin tepkilerini daha da artırdı ve Müslümanlara yönelik olumsuz tavırlar şiddetlendi. Takipçilerinin maruz kaldığı işkenceleri engellemeye gücü yetmeyen Muhammed, bazı Müslümanlara bir Hristiyan ülkesi olan Habeşistan'a hicret etmeye izin verdi. 615'te bir grup Müslüman Habeşistan'a hicret etti. İslam tarihindeki ilk hicret olarak önem taşıyan bu gelişme, Muhammed'in Afrika ile de temasa geçmesini sağladı.
İki dalga hâlinde Habeşistan'a göç edenler, bir süre sonra Muhammed'in Mekkelilerin İslam'ı kabul ettikleri ve Muhammed ile anlaştıkları yolunda bir haber aldılar. Bunun üzerine hicret edenlerin bazıları geri dönmeye karar verdiler. Rivayete göre bunlar Mekke'ye yaklaştıkları sırada, karşılaştıkları bir kervana neler olduğunu sordular; kervandakiler de Muhammed'in önce ilâhlarını hayırla andığını ve Kureyş'in ona uyduğunu, ancak daha sonra bu fikrinden vazgeçip ilâhlarını kötülediğini, Kureyş'in de ona tekrar kötülük yaptığını söylediler. İbn Sa'd'ın aktardığı bu olay literatüre "Garânîk Olayı" olarak geçmiş ve giderek değişik rivayetlere bürünmüştür.
Kureyşliler, Hamza ile Ömer'in İslam'ı benimsemesiyle güç kazanan Müslümanları etkisiz hâle getirmek için onlara bir boykot düzenlemeye karar verdiler. Bunun için Hâşimoğulları ve Muttaliboğulları ile aralarındaki akrabalığa uymayacaklarını söyleyip bu iki aileyi düşman ilan ettiler. Onlarla konuşmamaya ve alışveriş yapmamaya karar verdiler ve boykotun şartlarını bir kâğıda yazıp Kâbe'nin duvarına astılar. Bunun üzerine Muhammed'in amcası Ebû Talib, yeğenini ve ona inananları kendi mahallesine götürüp orada topladı. Mekkeli paganların safında yer alan Ebû Leheb ve oğulları hariç Muhammed'in bütün akrabaları 616–619 arasında orada yaşamak zorunda kaldılar. Tüm bu olaylara karşın Muhammed'in peygamberliğine olan inancı, düşüncelerini sürekli yaymasını sağladı. Bu inancından cesaret alarak din alanındaki çalışmalarını Mekke dışına taşımaya yöneldi.
Hicretten önceki son yıllar
Kureyşlilerin Haşimoğulları ailesine yapmış oldukları büyük boykot 619 yılında son buldu. Boykottan kısa bir süre sonra önce Muhammed'in amcası Ebû Talib, ardından eşi Hatice üç gün ara ile hayatlarını kaybetti. Kendisine en büyük desteği veren bu iki yakınının ölümü Muhammed'i son derece üzdü. Hatice, kendisine inanan ilk kişi iken Ebû Talib de Mekke'de kavmine karşı onu her şey uğruna korumuştu. Mekkeli paganlar, olanlardan sonra bir süre evine kapanan ve çok nadir çıkan Muhammed'e yönelik hakaretlerini arttırdılar ve fiilî saldırılarda bulunmaya başladılar. Kaynaklarda, Hatice ve Ebû Tâlib'in üst üste öldüğü bu yıl "senetü'l–hüzn" (hüzün senesi) diye isimlendirilmiştir.
Ebû Talib'in ölümünün ardından Haşimoğulları kabilesinin liderliği, Muhammed'in azılı düşmanı olan amcası Ebû Leheb'e geçti. Bundan sonra Muhammed, Arap kabilelerine peygamber olduğunu anlatmak ve onları Allah'a ibadet etmeye çağırmak için ticaret fuarlarını ve pazarları dolaştı. Bu gezilerde sıklıkla Muhammed'i takip eden Ebû Leheb ise, konuştuğu kişilere "onun bozgunculuk yaptığını, ona itaat etmemeleri ve onu dikkate almamalarını" söyledi. Kısa bir süre sonra Ebû Leheb, Mekkeli paganların da desteğiyle klanın Muhammed üzerindeki korumasını geri çekti. Bu durum Muhammed'i büyük tehlikeye attı; çünkü klan korumasının geri çekilmesi, O'nun öldürülmesinin herhangi bir kanlı intikama neden olmayacağı anlamına geliyordu.
Muhammed, yaşanan bu olaylardan ötürü Arabistan'daki bir başka önemli şehir olan Taif'i ziyaret etti ve bir koruyucu bulmaya çalıştı; ancak Taif'teki çabaları başarısız oldu ve onu daha fazla fiziksel tehlikeye attı; evlatlığı Zeyd ile taşlanarak geri döndürüldü. Muhammed Mekke'ye dönmek zorunda kaldı. Mut'im bin Adî adında bir Mekkeli kabile reisi, onun memleketine güvenli bir şekilde yeniden girmesini mümkün kıldı.
Akabe Biatları
Arap Yarımadası'nda pek çok insan bu yeni dini ve peygamberini duymuş ve ticaret veya Kâbe'ye hac yapmak gibi sebeplerden ötürü Mekke'ye ziyarete geliyorlardı. İlk seferinde Mekke'ye gelen yaklaşık 12 kişi (Birinci Akabe Biatı), daha sonra ise tekrar Mekke'ye gelen yaklaşık 300 kişi (İkinci Akabe Biatı); 620–621 yıllarında ''Akabe'' denilen, Mescid–i Haram'a üç kilometre kadar uzakta olan yerde Muhammed ile gizlice görüşüp ona bağlılıklarını bildirdiler ve onu Yesrib'e davet ettiler. Muhammed bu fırsatı kendisi ve takipçilerine yeni bir yuva aramak için kullandı. Yesrib'in Arap nüfusu tek tanrıcılığa aşinaydı, çünkü şehirde bir Yahudi cemaati vardı. Ayrıca Yesrib halkı, Muhammed ve bu yeni din aracılığıyla Mekke'ye üstünlük sağlamayı umdu. Çünkü Yesrib, hac yeri olmasından ötürü Mekke'nin önemini kıskanıyordu.
Muhammed, Akabe'deki vaatlerin ardından Yesrib'i uygun buldu ve takipçilerini oraya göç etmeye teşvik etti. Daha önce Habeşistan'a yapılan göçte yaşandığı gibi, Kureyşliler yine bu göçü durdurmaya çalışacak, ancak neredeyse tüm Müslümanlar ayrılmayı başaracaktı.
Medine'ye Hicret
Mekke'deki Müslümanlar bu zaman içerisinde küçük topluluklarla Medine'ye göç etmeye başladılar. Kısa bir süre sonra da Mekke'deki Müslümanların çoğu boşaldı; şehirde yalnızca Muhammed ve Ebû Bekir ile aileleri, Ali ve annesi, bir de yaşlı ve Mekkeliler tarafından işkenceye maruz kalıp bunun için hapsedilen Müslümanlar kaldı. Muhammed, bu zorlu ve uzun göç için yol arkadaşı olarak en yakın dostu Ebû Bekir'i seçti ve ondan yola çıkmak için hemen hazırlık yapmasını istedi; amcasının oğlu Ali'yi ise ödenmemiş mali yükümlülüklerini yerine getirmesi ve kendisinde kalan bazı emanetleri sahiplerine teslim etmesi için geride bırakmak istedi.
Mekkelilerin Muhammed'i vazgeçirememesi ve Medine'de yer alan Müslümanların giderek kuvvetlenmesi, durumun kendileri için tehlike yaratacağı düşüncesiyle Kureyşlilerin "Dâru'n–Nedve" dedikleri meclislerinde toplanarak bu meseleyi görüşmelerine yol açtı. Görüşmelerde, yerleşik düzeni tehdit eden İslam'ın hızla büyüdüğü belirtildi ve Muhammed'in bu çalışmalarını durdurmak gerektiği merkezinde birleşildi. Sonuç olarak Muhammed'in öldürülmesine karar verildi ve bu iş için birçok kabileden birkaç kuvvetli genç suikastçı seçildi.
Muhammed, Mekkelilerin planladıkları suikast gecesi evinden çıktı. Ali, Muhammed'in elbisesini giyip onun yatağına girdi ve suikastçıların Muhammed'in henüz gitmediğini düşünmelerine yol açtı. Suikastçılar olanları öğrendiklerinde, Muhammed Ebû Bekir ile birlikte çoktan Mekke'den ayrılmıştı. Muhammed'in kuzeni Ali, organize edilen bu komplodan sağ kurtuldu; ancak Muhammed'in talimatlarını yerine getirmek için bir süre Mekke'de kaldı. Ali, daha sonra annesi Fâtıma bint Esed'in yanı sıra Muhammed'in kızları, eşi Sevde bint Zem'a, dadısı Ümmü Eymen; bir de çeşitli sebeplerle geride kalmış olan diğer Müslümanlarla yola çıktı.
Mekkeli paganlar, Muhammed'i evinde bulamayınca ve ardından Ebû Bekir'in evinde yaptıkları aramalar bir sonuç vermeyince bütün çevreyi kontrol etmeye başladılar ve etrafa pek çok haberci göndererek Muhammed ve Ebû Bekir'in başına ödül koyduklarını duyurdular. Bu sıralarda Muhammed, Ebû Bekir ile Sevr Mağarası adı verilen mağarada düşmanlarından kurtulmak için üç gün kadar kaldı. Ortalık sakinleşmeye yüz tutunca da, Kızıldeniz'e doğru nispeten serbest bir yola girerek yolculuklarına devam ettiler.Medine'ye sağ bir şekilde ulaşabilmek için işlek yollar yerine farklı güzergâhlar tercih ettiler ve sarp dağ geçitleri ile çöllerden geçtiler. Buna rağmen, Medine'ye ulaşana kadar Mekkeliler tarafından arandılar ve bazen tehlikeli anlar yaşadılar.
Muhammed ve Ebû Bekir, yolculuklarının sonlarına doğru Medine yakınlarındaki Kubâ adlı bir köye ulaştılar. Muhammed burada sevinçle karşılandı ve önceden Müslümanlığı seçmiş olan Külsûm bin Hidm'e konuk oldu. Bazı kaynaklara göre dört, bazılarına göre ise on gün burada kalan Muhammed, bu süre zarfında Kubâ'da inşaatında kendisinin de çalıştığı bir mescit yaptırdı. Daha sonraları "Kubâ Mescidi" olarak anılacak bu mescit, İslam tarihinde inşa edilen ilk mescit olma özelliğine sahip oldu. Bu sıralarda Ali ve yanındaki Müslümanlar da Kubâ'ya ulaştı. Bunun üzerine Muhammed ve diğerleri hep birlikte Kubâ'dan ayrıldılar ve nihayetinde 27 Eylül 622 tarihinde Medine'ye vardılar.
Medine hayatı
Muhammed, Medine'ye vardığında halk tarafından içtenlikle karşılandı. Medineli Müslümanların her biri onu evinde misafir etmek isteyince, devesinin çöktüğü yerin en yakınında bulunan ve dedesi Abdülmuttalib'in annesi tarafından kendisine yakınlığı da olan Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin evine misafir oldu ve onun evine yerleşerek burada yedi ay kadar kaldı. Daha sonra Muhammed, şehirde bir mescit ve ailesinin kalması için de bu mescide bitişik odalar yapılmasını istedi. Mescidin bir yanına da barınaksız kişilerin kalabilmeleri için "Suffe" adı verilen bir yer yapıldı; burada kalanlara "Ashab–ı suffa" denildi. Daha sonraki yıllarda "Peygamber Mescidi" anlamına gelen "Mescid–i Nebevî" adıyla anılan bu mescit, Muhammed'in Medine'deki bütün faaliyetlerinin merkezinde yer almış ve İslam'ın sonraki dönemlerinde kurulan camilere örnek teşkil etmiştir.
Medine Sözleşmesi ve Medine Şehir Devleti
Medine (asıl adı "Yesrib" olan şehre Müslümanlarca "Medinetü'n Nebî", sonra da kısaca "Medine" adı verildi) halkının nüfusu; "muhacir" denilen Mekkeli göçmenlerden, bunlara yardımcı olduklarından dolayı "ensar" adını alan yerli halktan (özellikle Yemen kökenli olan Evs ve Hazrec kabilelerinden) ve Benî Kureyza, Benî Kaynuka, Benî Nadir isimli Yahudi kabilelerinden oluşuyordu. Bunlar arasında birlik sağlamak oldukça güçtü. Medine sınırları yakınlarındaki Hayber gibi yerlerde yaşayan Yahudiler, varlıklı kişiler olduklarından dolayı çevre üzerinde etkiliydiler. Evs ve Hazrec kabileleri arasında son olarak 617'de yaşanan geleneksel düşmanlığın yeniden alevlenme olasılığı da vardı. Ayrıca ensar ile muhacirleri kaynaştırmak, çözülmesi gereken önemli bir sorundu.
Muhammed, bütün bu kesimleri birleştirip bağdaştırmak amacındaydı. Ancak her şeyden önce çok yoksul olan göçmenlerin durumlarının düzeltilmesi gerekiyordu. Muhammed, muhacirleri yerli halk ile kardeş ilan ederek onlara yardım etmelerini sağladı. Yahudiler ile açılan aralarını da düzelterek çevrede siyasi bir düzen oluşturdu ve farklı kesimlerin hak ve yükümlülüklerini saptayan 47 maddelik bir "Medine Anayasası" benimsendi. Daha çok yöredeki kabile meselelerini ele alan bu anayasa, Medine'de çok dinli bir İslam devletinin, yani Medine Şehir Devleti'nin temelini oluşturdu; Muhammed de bu yönetimin başkanı seçildi.
Hem Batı hem de Müslüman dünyasından birçok akademisyen Medine Anayasası metninin gerçekliği konusunda hemfikir olsalar da, bunun bir antlaşma mı yoksa Muhammed'in tek taraflı bir bildirisi mi olduğu, içerdiği belgelerin sayısı, birincil taraflar, metnin belirli zamanlaması konularındaki anlaşmazlıklar hâlâ devam etmektedir. Batılı araştırmacıların da dikkatini çeken belgeyi Alman teolog ve oryantalist Julius Wellhausen 47 madde hâlinde düzenlemiş, daha sonraki araştırmacılar da genellikle bunu esas almıştır. Metnin 52 madde hâlinde kabul edilebileceğini de belirten Hint asıllı araştırmacı Muhammed Hamidullah, Wellhausen gibi 47 maddeyi kabul etmekle birlikte bazı maddeleri ikişerli bölüme ayırmıştır.İsrailli bilim insanı Michael Lecker belgeyi 64 madde olarak, Britanyalı araştırmacı Robert B. Serjeant ise sekiz ayrı parça ve toplam 70 madde olarak incelemiştir. Müslüman araştırmacıların aktardığı üzere, besmeleyle başlayan belgenin ilk maddesi şu şekildedir:
Bu vesika, Peygamber Muhammed tarafından Kureyşli ve Yesribli müminler ve bunlara tâbi olanlarla sonradan onlara katılmış olanlar ve onlarla beraber cihad edenler için düzenlenmiştir.
— Medine Anayasası: 1. madde
Medine Anayasası'nın bazı araştırmacılar tarafından "ilginç" bulunan 25. maddesinin bir bölümünde, Yahudi kabilelerin ümmete dahil edildiği ve her iki topluluğun dininin kendilerine olduğu belirtilmektedir. Washburn Üniversitesi'nde çalışan L. Ali Khan, bu konu hakkında belgenin bir antlaşmadan türetilen bir "toplumsal sözleşme" olduğunu söylemektedir. Khan'a göre belge, "Tek bir Tanrı'nın egemenliği altında yaşayan çeşitli kabilelerden oluşan tek bir topluluk kavramı üzerine" inşa edilmiştir. Medine Anayasası'nın bir diğer önemli özelliği de, Müslümanlar arasındaki bağların yeniden tanımlandığı vesika olmasıdır. Bu vesikayla Müslümanlar, ilişkilerinde inançlarını kan bağlarının üzerinde tutmaya başladılar. Kabile kimlikleri, farklı gruplara atıfta bulunmak için hâlâ önemliydi, ancak yeni oluşturulan "ümmet" için ana bağlayıcı bağ artık "din"di. Bazı tarihçiler, "ümmet" denilen bu yeni topluluğun yeni bir kabileye benzetilebileceğini, ancak önemli bir farkla bunun akrabalığa değil dine dayalı olduğunu savunmuşlardır. Bu durum, kabile toplumu hâlinde organize edilmiş olan İslam öncesi Arabistan'ın normlarıyla tamamen çelişiyordu. Aynı durum, Medine'deki bu küçük Müslüman grubunun daha sonra geniş bir Müslüman topluluğa ve imparatorluğa dönüşmesi yolunda önemli bir olaydır.
Medine Anayasası'nda gayrimüslimlere ise inanç ve ibadet özgürlüğü temin edilmiştir. Anayasaya göre Medine'de yaşayan yerleşik tüm gayrimüslimler, Müslümanları "takip etmek" şartıyla şu haklara sahiptiler:
- Gayrimüslim üyeler, Müslümanlarla aynı siyasi ve kültürel haklara ve özerklik ile din özgürlüğüne sahiptirler. (25. madde)
- Gayrimüslimler, Medine'ye bir saldırı olması hâlinde düşmana karşı silaha sarılır ve savaşın bedelini paylaşırlar. Müslümanlarla aralarında ihanet olmamalıdır. (37. madde)
- Gayrimüslimler, Müslümanların din savaşlarına katılmak zorunda değildirler. (45. madde)
İlk nüfus ve savaşa doğru
Muhammed, Medine'de asayişi sağladıktan sonra bir nüfus sayımı gerçekleştirmek istedi. Çünkü Mekkeli paganlarla savaş yakın gözüküyordu ve bundan dolayı Müslümanların rakamsal gücünün bilinmesi gerekiyordu. Bu konu hakkında sahabeleriyle görüşen Muhammed, onlardan bir grubu görevlendirdi ve onlara Müslüman olanların isimlerini ve sayılarını istediğini söyledi. Farklı rivayetlere göre bu sayı 500–1500 arasında çıkmıştır. Fakat genellikle Müslümanların toplam sayısının yaklaşık 1500 kişi olduğu, 600–700 arasındaki sayıların toplam erkeklere, 500'ünün ise savaşabilecek güçte olanlara ait olduğu kabul edilmektedir.
Bu sırada, inanca göre Hac Suresi'nin 39. ayetinin inişiyle birlikte Müslümanların savaşmasına izin verildi. Muhammed'in ve diğer Müslümanların hicretine kadar geçen 12 yıllık süreç içerisinde savaş izni verilmemiş, yalnızca "sabır" tavsiye edilmişti. Bunun bir diğer nedeni de Müslümanların yeterli askerî güce sahip olmamalarıydı. Hicretin birinci veya ikinci yılında, inanca göre sadece Mekkeli müşriklere karşı olmak üzere, şu Kur'an ayetiyle savaş izni verildi:
Saldırıya uğrayanlara, zulme maruz kaldıkları için savaş izni verildi. Allah onları muzaffer kılmaya elbette kâdirdir.
— Hac Suresi: 39
Silahlı çatışmaların başlangıcı: Bedir Muharebesi
Savaşa izin veren ayetleri almasından sonra Muhammed, Medine'ye göç eden Mekkeli Müslümanların kalan mallarının yağmalanmasına karşılık olarak, Mekke'ye giden kervanlara el koymak isteyen Müslümanların ısrarlı taleplerine onay verdi. Bu baskınların bir diğer nedeni de, Müslümanların yeni bölgedeki yoksulluklarına acil bir çözüm bulmak istemeleriydi; çünkü zirai bilgiden ve ticaret için paradan yoksunlardı.Nahle'deki bir pagan kervana başarılı bir baskın düzenlenip büyük miktarda ganimet elde edildikten sonra, Mart 624'te Muhammed'in kulağına Kureyş'e ait bir ticaret kervanının Suriye'den Mekke'ye doğru yola çıktığı haberi geldi. Kervandaki mallar yaklaşık 1.000 deve ve 50.000 dinar değerindeydi ve bunda Mekke halkının neredeyse tamamının payı vardı; ayrıca 70 adam tarafından korunuyordu ve Ebû Süfyan'ın liderliğindeydi.
Muhammed bu büyük kervanı haber alınca sahabelerini topladı. Onlara kervandaki malların çokluğunu, buna rağmen muhafız sayısının azlığını anlatarak kervanı dönüş yolunda ele geçirebileceklerini söyledi ve kendilerini sefere çağırdı. Sonuç olarak Muhammed, 8 Mart 624'te yaklaşık 310 kişilik ordusuyla Medine'den harekete geçti. Suriye'den dönmekte olan Ebû Süfyan, Hicaz'a yaklaştığı sırada Müslümanların baskın yapacağını haber aldı ve Kureyşlilerden yardım istemek üzere atlı bir adamını Mekke'ye gönderdi; kendisi de kervanın yönünü değiştirdi. Ebû Süfyan'ın gönderdiği haber üzerine Kureyş kabilesinden toplanan yaklaşık 950 kişi, Ebû Cehil'in komutasında Mekke'den yola çıktı.
Müslümanların kervana saldırmaya hazırlandığı haberi üzerine yola çıkan Mekkeliler, Ebû Süfyan'ın tehlikenin atlatıldığını haber veren ikinci mesajına rağmen Müslümanların üzerine yürümeye karar verdiler ve oluşturdukları 950 kişilik kuvvetle Bedir'e doğru yola çıktılar. O sırada Muhammed ve takipçileri, Kureyş ordusunun Mekke'den çıkıp Bedir'e geldiğini henüz bilmiyorlardı. 14 Mart 624 günü iki ordu Bedir'de karşı karşıya geldi. Savaştan önce, Arap savaşlarında artık bir gelenek hâline gelen "er dileme" (mübareze) hadisesi için taraflar içlerinden üçer kişi seçtiler. Buna göre İslam ordusundan Hamza, Ubeyde bin Hâris ve Ali; Mekke ordusundan da Utbe, kardeşi Şeybe ve oğlu Velîd karşı karşıya gelip çarpıştılar. Hamza ve Ali, düşmanlarını öldürmeyi başardılar. Ubeyde ise Utbe ile yenişemeyip yaralandı. Bunun üzerine Hamza ve Ali, Ubeyde'nin yardımına gidip Utbe'yi öldürdüler.
Er dileme hadisesinden sonra savaş başladı. Çarpışmanın ilerleyen aşamalarında Mekkeli Kureyşliler dağılma belirtileri gösterdi, komutanları Ebû Cehil öldürülünce de iyice dağıldılar. Birkaç saat süren savaş, öğleden sonra sona erdi ve 310 kişilik Müslüman ordusu, 950 kişilik Mekke kuvvetlerini bozguna uğrattı. Richard A. Gabriel gibi bazı modern gayrimüslim tarihçiler, Kureyş'e karşı kazanılan bu zaferi ve ardından gelen zaferleri Muhammed'in stratejik ve askerî gücüne bağlamaktadırlar. Buna karşın bazı Kur'an ayetleri ve daha sonraki rivayetler, savaş sırasında Müslümanlara yardım etmek üzere binlerce meleğin gönderilmiş olduğunu belirtmektedir.
Bedir Muharebesi, Müslümanların Mekkeli paganlara karşı kazandığı ilk savaş oldu. Bu savaşta Müslümanlar 14 kayıp verirken Mekkelilerden de 70 kişi öldü, ayrıca 70 kişi de esir olarak alındı.Savaş esirlerine iyi davranılmasını emreden Muhammed, esirler içinden sadece iki kişiyi Müslümanlara yaptıkları işkenceye karşılık ölüme mahkûm etti. Diğer esirlere ise malî durumlarına göre para ödemeleri şart koşuldu. Ayrıca bazı esirlerin fidyesiz bir şekilde, okuma yazma bilenlerin ise 10 Müslümana okuma yazma öğretmeleri şartıyla serbest bırakılmaları kararlaştırıldı. Savaşı kazanan Müslümanlar Medine'ye döndüler, savaşı kaybeden Mekkeli paganlar ise öldürülen Ebû Cehil'in yerine Ebû Süfyan'ı başkanlığa getirdiler.
Ağır bir kayıp: Uhud Muharebesi
Mekkeli paganlar, Bedir Muharebesi'nde (624) Müslümanlara karşı yaşadıkları büyük bozgunu unutamıyorlardı. Çünkü, Şam ticaret yolu Müslümanların eline geçmiş ve Muhammed iyice güçlenmişti. Mekkeliler, Ebu Süfyan öncülüğünde ikinci bir savaşa hazırlandılar. 200'ü süvari, 700'ü zırhlı olmak üzere yaklaşık 3.000 kişilik bir ordu hazırlandı ve yola çıkıldı. Muhammed'in amcası Abbas, o sırada Mekke'de bulunuyordu. Abbas, Mekkelilerin hazırlıklarını bildiren bir mektup yazarak Medine'ye gönderdi. Mektubu alan Muhammed, savaşın nasıl yapılacağı konusunda sahabeleriyle fikir alışverişinde bulundu ve ardından Mekkelilere karşılık bir ordu hazırlandı.
Mekke ordusu, 11 Mart 625 tarihinde Mekke'den Medine'ye doğru yürümeye başladı. Bu saldırıda Mekkelilerin birincil amacı, geçen sene yaşanan Bedir Muharebesi'ndeki kayıplarının öcünü almak ve Müslümanların yükselen gücünü kırmaktı. Müslümanlar ise muharebe için hazırlıklıydı. Bir süre sonra iki ordu, Uhud Dağı'nın bayırlarında ve düzlüklerinde karşılaştı. Muhammed, iki ordunun karşılaştığı Uhud Dağı'ndaki dar bir geçidin iki tarafına okçularını yerleştirdi. Bu taktikle Mekkelilerin Uhud Dağı'nın etrafından dolaşarak Müslümanlara olası bir saldırma ihtimalini önlemek istiyordu. Okçularına, "Haber verilmeden yerinizi terk etmeyiniz!" emrini verdi. Müslümanların askerî gücü yaklaşık 1000 kişiydi.
İki tarafın kuvvetleri, Uhud Dağı'nın eteklerinde karşılaştı. Savaşın ilk başlarında Müslümanların etkili taarruzlarıyla birlikte Mekkeliler geri çekilmeye başladı. Bunu gören okçular, muharebenin kazanıldığını sanarak yerlerini terk ettiler ve Mekkelilerin bıraktıkları ganimetleri yağmalamaya başladılar. Bu vaziyetten yararlanan Halid bin Velid, komutasındaki kuvvetlerle okçuların terk ettiği geçitten Müslümanlara saldırdı. Bu saldırı sonucu İslam ordusu zor duruma düştü ve geri çekilen Mekke ordusu savaş alanına geri dönüp Müslümanlara saldırdı. Müslümanlar Uhud Dağı'na doğru çekildiler. Dağa saldıran Mekkeliler, okçu atışları ile geri püskürtüldü. Mekke ordusu da kesin bir üstünlük elde edemeyip geri döndü.
Uhud Muharebesi'nde Müslümanlar 70 kadar kayıp verirken, Mekkeli paganlar ise 44-45 kadar kayıp vermişti. Muhammed bu savaşta ağır yaralandı; amcası Hamza başta olmak üzere birçok Müslüman öldü. Mekkelilerin lideri Ebu Süfyan, bu günün Bedir Savaşı'nın karşılığı olduğunu söylemişti.
Konfederasyonların çatışı: Hendek Muharebesi
31 Mart 627'de 10.000 savaşçısı ve 600 atlısı ile Medine'ye saldırmaya gelen Mekkelilere karşı Medineliler, Muhammed komutasındaki 3000 piyade ile şehirde savunma savaşı yapmaya karar verdi. Selman-ı Farisi'nin teklifiyle şehrin bazı stratejik yerlerine hendekler kazılmasından dolayı Hendek Savaşı olarak adlandırılan bu savaş, bir kuşatmaya dönüştü. Bir ay süren kuşatmanın havanın soğuması ve fırtına çıkması ile kaldırılması, Medinelilerin zaferi olarak kaydedildi.
Kazılan hendekler, Medine'nin doğal tahkimatlarıyla birlikte, iki tarafı bir çıkmazda kilitleyerek konfederasyonun atlardan ve develerden oluşan süvarilerini işe yaramaz hâle getirdi. Pagan müttefikler, aynı anda birkaç saldırı yapmayı umarak, Müslüman müttefiki olan Medineli Yahudi kabilesi Beni Kurayza'yı şehre güneyden saldırmaya, yani Müslümanlara karşı saldırmaya ikna ettiler. Kurayzalıların bu hamlesi, Medine Sözleşmesi'ne karşı yapılmış bir ihanet olarak görüldü. Çünkü sözleşmeye göre Medine şehrine dışarıdan bir saldırı gerçekleştiğinde, şehirdeki tüm kabileler birleşip şehri birlikte savunacaklardı. Ancak Muhammed'in diplomasisi, bu birliği rayından çıkardı ve müttefikler dağıldı. Müslümanlar 1-5 kişi kayıp vermişken, rakip müttefikler 10 kişi kayıp vermişti.
Hudeybiye Antlaşması
Muhammed ve takipçileri, Kâbe ziyareti için Mekke'ye doğru yola çıktı. Mekkeliler, Müslümanları Mekke'ye sokmadılar. Haram aylar olduğu için savaş yapmak da istemediler ve anlaşma teklif ettiler. Hudeybiye köyünde, 628 yılında, 10 yıl savaş yapılmayacağına dair bir anlaşma yapıldı. Bu 10 yıllık süre zarfında kimsenin canına ve malına dokunulmayacağı belirtildi. Müslümanlar o yıl Kâbe'yi ziyaret etmeksizin geri döndüler. Antlaşmaya göre gelecek yıl, Müslümanlar üç günden fazla olmamak üzere Kâbe'yi ziyaret edebileceklerdi.
İslam'a davet mektupları
Muhammed, Hudeybiye Antlaşması'ndan sonra (628), inanca göre kendisine inen bazı ayetlerdeki emirler doğrultusunda uzak veya yakın, ulaşabildiği tüm ülkelerin ve devletlerin hükümdarlarına İslam'a davet mektupları gönderip onları yeni dine davet etti. Konuyla ilgili bazı Kur'an ayetleri şöyledir:
De ki: "Ey insanlar! Şüphesiz ben, yerlerin ve göklerin hükümranlığı kendisine ait olan Allah'ın hepinize gönderdiği peygamberiyim... [A'raf Suresi: 158] |
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O'nun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah, seni insanlardan korur... [Maide Suresi: 67] |
Biz, seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Fakat insanların çoğu bilmezler. [Sebe' Suresi: 28] |
Muhammed'in hayatının Medine döneminde diğer devlet başkanlarına mektup gönderdiğinin İslami geleneğe göre örnekleri vardır. Bunlar arasında, dönemin Doğu Roma (Bizans) İmparatoru Herakleios (610-641), Sasani İmparatoru II. Hüsrev (590-628), Habeşistan Kralı Necaşi ve Mısır İskenderiye Patriği Mukavkıs başta olmak üzere, Suriye'de hüküm süren Arap kökenli Hristiyan Gassaniler, Yemen, Umman, Bahreyn gibi çeşitli devletlerin hükümdarları vardı. Akademik bilim adamları arasında bu mektupların özgünlükleri konusunda tartışmalar olsa da ve bazı kesimler tarafından mektupların "sahte" olduğu iddia edilse de,Georgetown Üniversitesi'nde Arap dili ve İslami edebiyat profesörü olan , Muhammed tarafından gönderilen bu mektupların sahte olduğu gerekçesiyle reddedilmesinin "haksız" olduğunu belirtmekte ve örnek olarak Bizans İmparatoru Herakleios'a (saltanat: 610-641) gönderilen mektubun tarihselliğini ortaya koyan son araştırmalara işaret etmektedir.
Buna göre Muhammed, Bizans İmparatoru Herakleios'a mektubu göndermesi için elçi olarak Dihye bin Halife'yi seçti. İslam kaynaklarına göre bu sıralarda Herakleios, Sasani hükümdarı II. Hüsrev'e karşı Ninova civarında kazanmış olduğu büyük zaferden sonra (bkz. Bizans-Sasani Savaşı: 602-628), dinî bir ziyaret amacıyla Kudüs'te bulunuyordu.Dihye'nin asıl görevi, mektubu Herakleios'a ulaştırmak üzere Bizans İmparatorluğu'nun Busra valisine teslim etmekti. Ancak bu sırada imparatorun Filistin'de bulunması nedeniyle onun huzuruna çıkması teklif edildi. Kaynaklarda Dihye'nin bizzat Herakleios ile görüştüğü ve o esnada ticaret için Gazze civarında bulunan Mekkeli Kureyş lideri Ebu Süfyan'ın da imparatorun isteği üzerine oraya gelerek görüşmede hazır bulunduğu belirtilir. Müslüman tarihçiler tarafından aktarıldığı şekliyle mektup şu tercümededir:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Allah'ın kulu ve elçisi Muhammed'den Rûm'un büyüğü Herakleios'a...
Hidâyet yoluna tâbi olanlara selam olsun! Seni İslam'a davet ediyorum. İslam'ı kabul et ki kurtuluşa eresin ve Allah da ecrini iki kat versin. Eğer bu davetimi kabul etmezsen, bütün tebaânın günahı senin boynunadır.
"Ey ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda müşterek olan söze geliniz: Sadece Allah'a kulluk edelim ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın. Eğer yüz çevirirlerse, şahit olun, biz Müslümanız deyiniz." (Âl-i İmrân: 64)
, Bizans'a giden mektubu çevreleyen daha olumlu alt anlatıların çok az inandırıcılık içerdiğini ileri sürmektedir. Bir İslam araştırma âlimi olan Muhammed Hamidullah ise, Herakleios'a gönderilen mektubun sıhhatini savunur ve daha sonraki bir eserde orijinal mektup olduğu iddia edilen şeyi yeniden üretir.
Bunun dışında, mektuplar diğer hükümdarlara da ulaştı. Mektuplara kimileri hoşgörüyle karşılık verse de, Sasani hükümdarı gibi kimileri de şiddetle cevap verdi.
Mekke'nin Fethi
Hudeybiye Antlaşması'nı Mekkelilerin himayesindeki bir kabilenin bozmasının ardından Muhammed, 10.000 kişilik büyük bir Müslüman ordusu topladı ve Mekke'yi kuşattı. Mekke lideri Ebu Süfyan, bunun üzerine Muhammed ile görüşüp Müslüman olduğunu bildirdi. Muhammed, başta Ebu Süfyan olmak üzere evine sığınacak olan birçok Mekkeliye himaye hakkı vereceğini söyledi. O sırada Mekke'de bulunan Muhammed'in amcası Abbas da Mekkelilere benzer şeyler söyledi; onlar da Mescid-i Haram'ın içerisine veya evlerine dağıldılar. Müslüman ordusu, dört koldan aynı anda Mekke'ye girdi. Ufak tefek birkaç saldırı dışında herhangi direniş olmadan 11 Ocak 630'da, kansız bir şekilde Mekke fethedildi. Muhammed Mekke'ye girer girmez, Ebu Süfyan'a bildirdiği şekilde, birkaç kişiyi istisna ederek kimseye dokunulmayacağını bildirdi ve genel af ilan etti. Ardından, içerisinde 360 put bulunan Kâbe'ye yöneldi. İsra Suresi'nin 81. ayetini okuyarak putları birer birer devirdi. Bilâl-i Habeşî ezan okudu ve daha sonra da beraberindeki Müslümanlarla Kâbe'yi tavaf etti. Fetihten sonra bazı Mekkeliler, toplu bir şekilde Muhammed'in yanına gelip Müslüman oldular. Mekke'nin fethedilmesinden sonra İslam dini Arap Yarımadası'nda üstünlük sağlamaya başladı.
- Muhammed ve Müslüman ordusunun Mekke'ye doğru ilerleyişi, Siyer-i Nebi, y. 1595.
-
- Şehir ele geçirildikten sonra Muhammed'in Kâbe'ye girmesi ve tüm putların yok edilmesi; Râfi Bazil'in Hamla-i Haydari eseri, 1808.
Arabistan'ın Fethi
Mekke'nin fethinin ardından Muhammed, Muhammed'inkinden iki kat daha büyük bir ordu kuran Konfederasyon Hawazin kabilelerinin askeri tehdidi karşısında alarma geçti. Banu Hawazin, Mekkelilerin eski düşmanlarıydı. Mekkelilerin prestijinin düşmesi nedeniyle Mekke karşıtı bir politika benimseyen Banu Thaqif (Ta'if şehrinde ikamet eden) onlara katıldı. Muhammed, Huneyn Savaşı'nda Havazin ve Sakif kabilelerini yendi.
Aynı yıl Muhammed, Mute Savaşı'ndaki önceki yenilgileri ve Müslümanlara karşı benimsenen düşmanlık raporları nedeniyle Kuzey Arabistan'a bir saldırı düzenledi. Büyük zorluklarla 30.000 adam topladı; yarısı, Muhammed'in onlara fırlattığı lanetleyici ayetlerden rahatsız olmadan, ikinci gün Abdullah ibn Ubeyy ile birlikte döndü. Muhammed, Tebük'te düşman güçlerle çatışmaya girmemesine rağmen, bölgenin bazı yerel reislerinin teslimiyetini aldı.
Ayrıca Doğu Arabistan'da kalan tüm putperest putların yok edilmesini emretti. Batı Arabistan'da Müslümanlara karşı direnen son şehir Taif'ti. Muhammed, onlar İslam'a geçmeyi kabul edene ve erkeklerin tanrıça El-Lat'ın heykelini yok etmelerine izin verene kadar şehrin teslimiyetini kabul etmeyi reddetti.
Tebük Savaşı'ndan bir yıl sonra Banu Thaqif, Muhammed'e teslim olmak ve İslam'ı kabul etmek için elçiler gönderdi. Pek çok bedevi, saldırılarına karşı korunmak ve savaş ganimetlerinden yararlanmak için Muhammed'e boyun eğdi. Bununla birlikte, bedeviler İslam sistemine yabancıydılar ve bağımsızlıklarını, yani kendi erdem kodlarını ve atalarının geleneklerini korumak istiyorlardı. Muhammed, "Medine'nin hükümdarlığını kabul etmeleri, Müslümanlara ve müttefiklerine saldırmaktan kaçınmaları ve Müslümanların dini vergisi olan zekatı ödemeleri" için askeri ve siyasi bir anlaşmaya ihtiyaç duyuyordu.
Veda Hutbesi ve ölümü
Muhammed'in öldürülmesi için zehirleme yapıldığı ve ölümün bu zehirlenmeye bağlı olarak gerçekleştiğine dair rivayetler bulunmaktadır. Buna göre, Hayber'in Fethi'nden sonra (629), Hayber Yahudilerinden olan Merhab'ın kız kardeşi Zeynep, öldürülen akrabalarının intikamı için Muhammed'e zehirli bir keçi eti sundu. Peygamber, henüz ilk lokmada etin zehirli olduğunu anlayıp sahabelerini uyarsa da, sahabelerinden olan Bişr bin Berâ zehirlenerek öldü. Zeynep daha sonradan Müslüman olup affedilse de, Muhammed bu etin acısıyla yıllarca sıkıntı yaşadı.
Muhammed'in Veda Haccı olarak anılan Mekke ziyareti sırasında, 632 yılının Mart ayında (9 Zilhicce), arife günü 100.000'den fazla Müslümana seslendiği, Arafat Vadisi'ndeki Rahmet Dağı'nda yaptığı konuşmasına "Veda Hutbesi" denir. Veda Haccı'ndan sonra Medine'ye dönen Muhammed, kısa süre sonra hastalandı. Son anlarında eşi Aişe ve kızları yanındaydı. Rivayete göre, hayatını kaybetmeden az bir süre önce Müslümanlara seslenmesi, "Ellerinizdeki kölelerinize iyi davranınız, namaza dikkat ve devam ediniz!" şeklinde oldu. Başı Aişe'nin göğsüne dayalı şekilde kelime-i şehadet getirdi. Ağzından dökülen son cümle, "Allahümme er-refikül ala..." şeklindeydi. (Türkçeye "En yüce dosta!" olarak çevrilebilir.) 8 Haziran 632'de Medine'de öldü.Mescid-i Nebevî'nin yanında bulunan Aişe'nin evine defnedildi.
Muhammed'in ölümü sonrasında sahabeler, Peygamber'in en yakın arkadaşı Ebu Bekir'in yeni lider (hâlife) olmasını uygun görerek Mescid-i Nebevî'de kendisine biat ettiler. Böylece Ebu Bekir, ilk halife seçildi. Kısa süre sonra, kabileler hâlinde, İslam'da irtidat olarak nitelenen dinden dönüşler yaşandı. Halife Ebu Bekir, ordusuyla bu kabilelerin üzerine yürüdü ve Ridde Savaşları adı verilen kanlı savaşlar yaşandı.
Mezarı
Muhammed, Aişe'nin evinde öldüğü yere gömüldü.Emevi halifesi I. Velid'in hükümdarlığı sırasında, Mescid-i Nebevî, Muhammed'in mezarının bulunduğu yeri de içerecek şekilde genişletildi. Türbenin üzerindeki Yeşil Kubbe, 13. yüzyılda Memlük sultanı Mansur Kalavun tarafından yaptırılmış, ancak yeşil renk 16. yüzyılda Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminde eklenmiştir. Muhammed'in mezarına bitişik olan mezarlar arasında, arkadaşlarının mezarları da vardır. Bu mezarlar birinci halife Ebu Bekir'e ve ikinci halife Ömer'e aittir.
Suud bin Abdul-Aziz 1805'te Medine'yi aldığında, Muhammed'in mezarındaki altın ve mücevher süslemeleri kaldırıldı. Suud'un takipçileri olan Vahhabilik yandaşları, onlara hürmet edilmesini önlemek için Medine'deki neredeyse tüm mezar kubbelerini yıktılar, ve Muhammed'in birinin kıl payı kurtulduğu bildirildi. Benzer olaylar, 1925'te Suudi milisler şehri geri aldığında ve bu sefer tutmayı başardığında gerçekleşti. İslam'ın Vahhabi yorumunda cenazenin işaretsiz mezarlarda yapılması gerekir. Bu uygulama Suudiler tarafından hoş karşılanmasa da, birçok hacı ayin yapmaya devam ediyor.
Mucizeleri
Muhammed'e atfedilen sözlerin sayıları gibi mucizeler ve bunların sayıları da yüzyıllar içerisinde sürekli artış göstermiştir. İsra Suresi'nin 1. ayetinde geçen, İsra ve Miraç olayı gibi sıradan insanların tanıklık etmediği mucizeyi kasteden ifade sayılmazsa, Kur'an'da doğrudan Muhammed'in şahsına izafe edilen bir mucize yoktur. Ancak bazı ayetlerin yorumundan ve hadislerden kaynaklanan mucizeler gösterilmektedir. Çoğunlukla hadis rivayetlerinden yola çıkarak Muhammed'e atfedilen yüksek sayıdaki bu ve benzeri mucize anlatımları, bazı İslamî kesimler tarafından ise şüpheyle karşılanmaktadır. Bu iddiaların tam aksine bazı İslam bilginleri, Muhammed'in diğer peygamberlerden farklı olarak herhangi somut bir mucize göstermediğini, onun tek mucizesinin eşsiz ve tüm eksiklerden münezzeh olan "Kur'an" olduğunu savunmaktadırlar.
Doğum gecesi olayları
İslam derlemelerine göre Muhammed'in doğduğu, güneş doğmadan önceki vakitte bazı olağanüstü olaylar meydana gelmişti: Kâbe'deki büyük putlar kendiliğinden devrilmişti. Sasani İmparatorluğu hükümdarı I. Hüsrev'in İran'da bulunan sarayının sütunları yıkılmıştı. Zerdüştlerin bin yıldan beri yanmakta olan kutsal ateşleri sönmüştü. Yine İran'da, ateşe tapanların kutsal kabul ettikleri Sava Gölü yere batmıştı. Asırlardır suyu kurumuş olan ise coşmuştu. O gece gökte, çok belirgin bir şekilde bir yıldız doğdu. Hatta bazı Yahudi bilginler, Muhammed'in doğumundan bu yıldız aracılığı ile haberdar olmuşlardı.
Ay'ın ikiye yarılması
Ay'ın ikiye ayrılması mucizesi, Kur'an'da Kamer Suresi'nin ilk ayetlerine dayanarak Muhammed'e atfedilen, Ay'ın dolunay hâlinde iken bir gece Muhammed'in bir el işaretiyle ikiye ayrılması mucizesidir. Kur'an'da geçen "Kıyamet yaklaştı ve Ay yarıldı." ifadesi ve bağlantılı rivayetler, Muhammed'in bir işaretiyle Ay'ı gökyüzünde ikiye ayırıp tekrar birleşerek en büyük mucizelerinden birisini gösterdiği inancının Müslümanlar arasında yerleşmesine yol açmıştır.
Buna göre bir gece bazı Mekkeli paganlar, Muhammed'in yanına gelerek kendisinden Ay'ı ikiye ayırmasını istediler. Bunun sonucunda da Müslüman olacaklarını söylediler. Muhammed tüm gece düşündü ve dua etti. Ardından bir elin işaret parmağını dolunay hâlinde olan Ay'a uzattı ve bir işaretle Ay'ı ikiye ayırdı. Ay, birkaç saniyeliğine iki parça hâlinde durduktan sonra tekrar gökyüzünde birleşti. Bu olayı kendi gözleriyle gören Mekkeli paganlar, bu işe sihir veya büyü deyip Muhammed'e yine inanmadılar.
Dolunay hâlindeki Ay'ın ikiye yarılması, parçalarından birinin Mekke'de bir dağın arkasına, diğerinin de önüne kadar indiği ve sonra gökyüzünde tekrar birleştiklerini ifade eden rivayetler; âlimler, hadis kritiği yapanlar ve İslam filozofları arasında tartışmalara konu olmuştur. Bazı araştırmacılar bu hadislerin zayıf, güvenilmez ve uydurma rivayetler olduğu üzerinde dururlarken, İslami filozoflar Kamer Suresi'ndeki ifadelerin alegorik olduğunu, gerçekten Ay'ın parçalandığı anlamına gelmediğini ifade etmişlerdir. Bazıları bunun bir görsel illüzyon olduğunu, bazı tefsirciler ise ayette sözü edilen parçalanmanın ileride kıyametin kopması zamanında gerçekleşeceğini ifade etmişlerdir.
İsra ve Miraç Olayı
Muhammed'in Medine'ye hicretinden bir buçuk yıl önce gerçekleştiği söylenen Miraç anlatısına göre bir gece Muhammed, Cebrâil meleği eşliğinde, Burak isimli bir binek hayvanına binerek Mescid-i Aksa'ya gider. Orada İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerden bazılarıyla görüştükten sonra, göğün en son katı olan "sidret'ül münteha"ya yükselir. Orada Allah ile görüşür, cennet ve cehennemi görür ve evine döner. Sünni inancına göre, bu yolculuk esnasında, diğer bazı hükümler yanında beş vakit namaz da Müslümanlara farz kılınmıştır. Yine Sünni inancında, Muhammed bu yolculuğu hem ruh hem beden ile, Şii inancında ise sadece ruh ile yapmıştır.
Rivayete göre Muhammed, bu yolculuktan sonra Mekke'ye dönünce, bu yolculuğunu etrafındakilere anlatır. En yakın arkadaşı Ebû Bekir ona inansa da, Kureyşliler onu yalanlarlar ve eğer doğruysa Mescid-i Aksa’yı kendilerine tarif etmesini isterler. Mescid-i Aksa, tam o anda Muhammed'in gözü önüne getirilir ve Muhammed bu mescidin kapı, pencere vb. bölümlerini ayrıntılarıyla anlatır. Hatta daha da ileri giderek, Kureyşlilere miraca çıkarken yolda gördüğü bir Kureyş ticaret kervanının ertesi gün geleceği saati söyler ve kervan söylenen saatte gelir. Başka anlatımlara göre ise kervanın dönüşü aslında 1 saat gecikmiş, ama bu gecikmeyi telafi etmek için Allah güneşin doğuş saatini 1 saat geciktirerek Peygamber'in sözünün yalan çıkmamasını sağlamıştır.
Kur'an'da İsra Suresi'nin 1. ayetinde geçen ifadenin Miraç mucizesini anlattığına inanılır:
Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir... [İsra Suresi: 1] |
Miraçla ilgili olan Burak bineği, göğe yükselme, beş vakit namazın farz kılınması ve diğer anlatımlar hadis ve siyer kitaplarında da yer alır.
İslam dünyasında bu olayla ilgili en çok tartışılan konulardan biri ise, Muhammed'in bu yolculuk esnasında Allah'ı görüp görmediğidir. Bu konuyla alakalı farklı görüşler vardır. Muhammed'in eşi Aişe ile sahabelerden İbn-i Mesud ve Ebu Hureyre'ye göre Muhammed Allah'ı görmemiştir. İbn-i Abbas, Gazzali, Teftazani, Rabbani, Ebu Hanife, İmam-ı Eşari ve Bediüzzaman Said Nursi gibi mühim kişilerce de Muhammed miraçta Allah'ı görmüştür.
Özel yaşamı
Evlilikleri ve çocukları
Genel inanış, Muhammed'in 11 kadınla evlendiği ve 2 tane de cariyesinin olduğu şeklindedir. Rivayetlere göre, ikisinin hesapları belirsiz olmasına rağmen, bunlar arasında Reyhâne bint Zeyd ve Mâriye el-Kıbtiyye cariye olarak kalmışlardır. Muhammed'in evliliklerinin veya birlikteliklerinin 2 tanesi Mekke döneminde, 11 tanesi Medine döneminde gerçekleşmiştir. Medine'de, Muhammed'in eşleri için Mescid-i Nebevî'nin duvarlarına bitişik odalar yapılmıştır. Müslümanlar, "Peygamber, müminlere kendi canlarından daha önce gelir. Onun eşleri de müminlerin analarıdır." (Ahzâb Suresi: 6) ayeti sebebiyle Muhammed'in eşlerinden ''annelerimiz'' diye bahsederler.
İslamî yorumlara göre, Muhammed'in yaptığı çoğul evliliklerin kabileler arasında bozulan ilişkileri evlilik bağı yoluyla düzeltmek, savaşlarda mağlup edilen düşmanların kızlarıyla evlenip onların İslam'a girişini kolaylaştırmak, devletinin konumunu güçlendirmek, korumasız kalan hanımları himaye etmek, birtakım dinî hükümleri onlar vasıtasıyla göstermek gibi sebepleri bulunmaktaydı.Kur'an'da, çoklu evlilik için Müslümanlara sınırlama getirilerek erkeklerin en fazla dört kadınla evlilik yapabileceğine izin verdiğine inanılan ayetler (Ahzâb: 50, 52) indiği zaman, Muhammed dörtten fazla kadınla evliydi. Kur'an'da yalnızca ona has bir durum olarak bu evliliklerinin devamına izin verilmiş, ancak yeni bir evlilik yapmasına izin verilmemiştir.
İskoç tarihçi ve din adamı William Montgomery Watt'a göre ise, Muhammed'in bütün evlilikleri arkadaşlık ilişkilerini güçlendirme politikasına hizmet ediyordu ve Arap gelenekleri üzerine kurulmuştu.
Muhammed 25 yaşındayken, Mekke'nin zengin ve dul bir kadını olan 40 yaşındaki Hatice ile evlendi. Bu evlilik 25 yıl sürdü ve mutlu bir evlilikti. Muhammed bu evlilik sırasında başka bir kadınla evlenmedi. Hatice'nin 619'daki ölümünden sonra, Muhammed yaklaşık 2,5 yıl boyunca dul kaldı. Sonra, sahabelerden Osman bin Maz'ûn'un eşi Havle bint Hakîm, ev işlerine yardımcı olur tavsiyesiyle Muhammed'e Sevde bint Zem'a ile evlenmesini önerdi. Sevde, kocasının ölümü üzerine beş çocuğuyla yalnız kalmış bir kadındı. Muhammed bunu kabul etti ve 621'de Sevde ile evlendi. Evlendiklerinde Muhammed'in yaşı 50'ydi ve Sevde'nin de yaşının Muhammed'den büyük olup 50'nin üzerinde olduğu rivayet edilir. Muhammed, Medine'ye hicret edip 624'te nişanlısı Aişe ile evleninceye kadar Sevde onun üç yıl boyunca tek eşi oldu. Muhammed'in çoklu evlilik yaşamı, 624'te Aişe ile evlendikten sonra, yani 54 yaşından sonra başladı.
Muhammed ile evlendiği sırada 40 yaşında olduğu belirtilen ilk eşi Hatice'den 6 çocuğunun olduğu,Kâsım ve Abdullah ismindeki erkek çocuklarının küçük yaşlarda öldüğü, kızlarının Zeyneb, Rukiyye, Ümmü Gülsüm ve Fatıma isimlerini taşıdıkları bilinir. Muhammed'in Ebu'l Kasım (Kasım'ın babası) olan künyesi, Hatice'den olan ilk oğluna dayanır. Muhammed'in Hatice'den sonraki evliliklerinden, Mâriye'den olan oğlu İbrahim dışında çocuğu olmamış ve İbrahim de iki yaşında ölmüştür.
Rivayete dayalı geleneksel kaynaklara göre Aişe, Muhammed ile nişanlandığında 6 ya da 7 yaşındaydı ve evliliği, 9 ya da 10 yaşına gelene kadar gerçekleşmedi. Bu nedenle Aişe evlilikte bakireydi. Ancak bunlara ters olarak, Aişe'nin yaşıyla ilgili çeşitli görüşler sunulmuştur. Aişe'nin evlilik yaşını, kardeşi Esma arasındaki yaş farkıyla ilgili hadisler üzerinden hesaplamaya çalışan bazı modern Müslüman yazarlar, Aişe'nin evlilikte 13 ila 18 yaşında olduğunu tahmin etmektedir.Türk İslam profesörü Yaşar Nuri Öztürk, Aişe'nin evlilik yaşının 17 ile 20 yaş aralığında olduğunu ifade etmektedir. Türk ilahiyatçı ve eski Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş ise, Aişe'nin 20'li yaşlarda evlendiğini belirtmiştir. İlahiyatçı Ahmet Tekin ve Mustafa İslamoğlu, Aişe'nin evlilik yaşıyla ilgili olarak, Arapçada 10'dan sonraki rakamların sayım biçimine istinaden, bu rakamların 16 ve 19 olarak anlaşılması gerektiğini söylemektedirler.
Muhammed'in kız çocuklarının en küçüğü olan Fatıma (diğer adıyla 'Fatıma el-Zehra'), Muhammed'in İslam tarihi açısından en fazla iz bırakan çocuğu ve soyunu devam ettiren tek çocuğudur. Fatıma, Alevi ve Şii anlayışında kutsanır ve ''ikinci Meryem'' olarak anılır. İslam geleneğinde Şerif ile Seyyidlerin soyları Fatıma ve Ali yoluyla Muhammed'e dayandırılır.
Muhammed'in ölümü sonrasında geriye dokuz eşi kaldı ve bunların hiçbiri de evlenmedi. Kur'an'da Muhammed'in eşleri için, "Peygamber, müminlere kendi canlarından daha önce gelir. Onun eşleri de müminlerin analarıdır." (Ahzâb Suresi: 6) ayetinin bulunması sebebiyle bu kadınların evlenmelerine hoşgörüyle bakılmadı ve evlenmediler.
Kültürel altyapısı ve okuryazarlığı
Muhammed'in okuryazarlığı ile ilgili geleneksel görüş, onun okuryazar olmadığı şeklindedir. Muhammed için yaygın bir sıfat olarak kullanılan ümmî sözcüğü, "doğduğu gibi kalmış olan, okuma yazma öğrenmemiş kimse" anlamına gelmektedir. Başka bir görüşe göre ümmi, "kitap ehli olarak nitelenen dinlerden (Yahudilik ve Hristiyanlık) hiçbirine tâbi olmayan kişi" şeklindedir.
Muhammed'in okuma yazmasının olmadığı görüşü, belli başlı Kur'an ayetleri ve hadislere dayandırılır. Ankebût Suresi'nin 48. ve A'raf Suresi'nin 158. ayetlerinde, Muhammed'in kitap okumadığı ve ümmi olduğu ifadeleri geçer. Ayrıca (Cebrail)'in ilk vahiy ile birlikte Muhammed'e "Oku" diye seslendiği, Muhammed'in de "Ben okuyan biri değilim, okuma bilmem!" dediği ifadeleri de O'nun okuma yazma bilmediğine kaynak olarak gösterilir.Cum'a Suresi'nin 2. ayetinde de Muhammed'in ümmilere elçi olarak gönderildiğinden bahsedilir.
Muhammed'in okuma yazma bilmemesi, Müslümanlar tarafından Kur'an'ın onun eseri olamayacağının, ilahi kaynaklı bir kitap olduğunun en açık delillerindendir.
Sen bundan (Kur'an'dan) önce hiçbir kitap okumuyor ve onu sağ elinle yazmıyordun. (Eğer okuyup yazsaydın), o takdirde batıl peşinde koşanlar şüpheye düşerlerdi. [Ankebût Suresi: 48] |
Diğer bazı görüşlere göre ise, Araplarda eski dinî birikimin şairler, kıssa anlatıcıları, Hanifler ve Yahudi ile Hristiyan din bilginlerinden oluşan ve muhtemelen mitolojik kültür birikiminin geniş toplum kesimlerince bilindiği, Muhammed’in de içinde yaşadığı bu toplumun yazılı veya sözlü anlatımlarından oluşan bir birikime sahip olduğu söylenmektedir. Örneğin, Muhammed’in ilk eşi Hatice’nin amcasının oğlu olan, aynı zamanda Süryani kökenli ve Nestûrî mezhebine bağlı bir Hristiyan rahibi olan Varaka bin Nevfel; Tevrat, Zebur ve İncil'i de kapsayan Kitâb-ı Mukaddes'e hâkim bir din adamıydı. Varaka'nın bazı dinî birikimlerini Muhammed'e aktardığı, bu bilgilerin de Kur'an'daki Yahudi ve Hristiyan kültürüyle ilgili olan dinî anlatımlara kaynak teşkil ettiği ileri sürülmektedir. Ayrıca, uzun yıllar nüfuzlu ve zengin bir kadın olan Hatice’nin ticari faaliyetlerini yürütmesi vb. sebeplerle de okuryazar olduğu düşünülmektedir. Fakat bu iddialara gerek İslam alimleri, gerekse Kur'an'ın kendisi şiddetle karşı çıkmaktadır.
Diğer toplumlarla ilişkileri
Muhammed, Mekke'de dini yayma çabaları sırasında Hristiyan ve Yahudileri "ehl-i kitap" olarak tanımlarken, öğretilerindeki temel ilkelerin ortaklığından dolayı onları doğal müttefiki olarak gördü ve onların desteğini alacağını düşündü. Mekke'den Medine'ye göçünden sonra, aralarında Beni Kaynuka, ve Beni Kureyza gibi Yahudi kabilelerinin de bulunduğu bölge halkları arasında Medine Sözleşmesi anayasasını yürürlüğe koydu.
Muhammed'in hicretinden evvel ve sonra birçok Medineli, Mekkeli göçmenlerin inançlarına geçiş yaparken, Yahudilerin çoğunluğu ise din değiştirmeyi reddetti. Reddetmelerinin asıl sebebi ise, Muhammed'in peygamber sıfatına inanmayışlarıydı.İskoç tarihçi ve oryantalist William Montgomery Watt'a göre, Yahudilikte Yahudi olmayan birinin peygamber olmasının kabullenilmesi kolay bir durum değildir.Amerikalı Yahudi tarihçi 'e göre ise Muhammed'in demeçleri Yahudilere yabancı gelmiştir. Muhammed, öğretilerinin kendinden evvel gelen peygamberlerle aynı olduğunu söylese de, Watt'a göre Yahudiler, Kur'an'ı kendi dinî yazıtlarına kıyasla çelişkili buldular.
Geleneksel siyer anlatımlarında, Medine'den önce Beni Nadir ve Beni Kaynuka kabilelerinin sürgün edildiğini, Beni Kurayza kabilesinin de antlaşmayı bozdukları için muhasara edildiğini, ardından Beni Kurayzalı erkeklerin idam edildiğini, kadın ve çocuklarının ise esir muamelesi yapıldığını, mallarının da Müslümanlar arasında paylaştırıldığını okuruz. Bu konudaki genel bilgilerimiz bununla sınırlıdır. Bu iddiayı ortaya atan ilk kişi, Yahudi asıllı Arap tarihçi İbn-i İshak'tır. Hint akademisyen , Muhammad and the Jews: A re-examination (Muhammed ve Yahudiler: Yeniden İnceleme) adlı eserinde, 600 ila 900 insanın Medine'de katledilmesinin Medine'de ciddi bir tehlike doğuracağını ve verilen rakamların Yahudi hesabına göre Muhammed'den önceki katliamlara dayandığını söylemektedir. Barakat Ahmed, kabilenin sadece bir kısmının öldürüldüğünü, bazı savaşçıların ise sadece köleleştirildiğini iddia etmektedir., Muhammed'den yaklaşık 100 yıl sonra bunu yazan İbn-i İshak'ın Yahudi kaynaklarının, bu anlatımı Yahudi tarihindeki daha önceki katliamların anılarıyla birleştirdiğini söylemektedir. Arafat ayrıca, İbn-i İshak'ın, çağdaşı ve Mâlikîlik mezhebinin kurucusu olan Mâlik bin Enes tarafından güvenilmez bir tarihçi ve daha sonraki İbn Hacer tarafından "tuhaf hikayeler" aktaran biri olarak kabul edildiğini kaydeder.
Bu hikâyelerin doğruluğu Revizyonist İslam Araştırmaları Okulu gibi araştırmacılar tarafından şüphe ile karşılanmaktadır. Hadis ve siyer kaynaklarında Muhammed'in hayatı ile hiçbir bağlantısı olmayan hikâyelerin, Muhammed'in hayat hikâyesine birtakım değişiklikler yapılarak eklemlenmiş olabileceği sıklıkla dile getirilen konulardandır. Bu görüşlere göre, Müslümanlar ve Yahudiler arasındaki bağlantı, İslam'ın ilk dönemlerinde çok yakındı. Yahudiler de "inananlar" olarak adlandırılırdı ve ümmetin bir parçasıydı. Örneğin, Medineli Yahudi kabilesi Beni Kurayza'nın katledilmesine ilişkin hikâye gibi bazı Yahudi karşıtı metinler, İslam'ın Yahudilikten ayrıldığı zamanda, yani Muhammed'den çok sonra (100-150 yıl sonra) ortaya çıktı.
Filistin doğumlu İsviçreli hukuk profesörü Sami Ezzib, bu konuda dikkat çeken bir ifade ile Hayber Muharebesi ve Kurayza Katliamı gibi konuların Yahudi kutsal kitabında yer aldığını, ancak bu kaynağa göre Yahudilerin Yahudi olmayanları katlettikleri bilgisini vermektedir.Türk ilahiyatçı Mustafa İslamoğlu, M.S. 73-74 civarında İsrail'in güneyindeki Masada'da, Romalılardan kaçmak amacıyla Yahudiler tarafından gerçekleştirilen toplu Yahudi intiharının, bir Yahudi torunu olan İbn-i İshak tarafından çarpıtılarak "Beni Kureyza" şeklinde ortaya atılmış yersiz bir iddia olduğunu söylemektedir. İslamoğlu, Masada'da ölen Yahudilerin toplam sayısının (910-950 arası) Muhammed'e isnat edilen bu hadisedeki toplam Yahudi ölü sayısına olan benzerliği dikkat çekerek bunu eleştirmektedir.
Muhammed, 10 yıllık Medine hayatında başta Mekkeliler olmak üzere çok sayıda kabile ile savunma, saldırı, baskın veya sadece gözdağı vermek gibi psikolojik etki amaçlı yaklaşık 100 kadar askerî harekete imza atmıştır. İslam literatüründe, Muhammed'in bizzat ordunun başında bulunduğu seferlere "gazve", Muhammed'in bizzat katılmayıp başka birisini komutan olarak atadığı seferlere ise "seriyye" adı verilir.
Tasvir edilmesi
Muhammed'in tasvir edilmesi İslam'da tartışmalı bir konudur. Muhammed'in sözlü ve yazılı betimlemeleri bütün İslamî gelenekler tarafından kolayca kabul edilirken, görsel betimlemelerde ise anlaşmazlıklar mevcuttur.Kur'an, Muhammed'in görüntülerini ve çizilmesini açıkça yasaklamaz, fakat Müslümanların Muhammed'in görsel tasvirini oluşturmalarını yasaklayan bazı hadisler vardır. Tümü, Muhammed'in görünümüyle ilgili otantik görsel bir gelenek olmadığı konusunda hemfikirdir; ancak ilk menkıbeler Muhammed'in portresini işlemiştir ve orijinalliği çoğunlukla kabul edilen yazılı fiziksel açıklamalar mevcuttur.
Pek çok görsel tasvir, Muhammed'i sadece yüzü beyaz renkle örtülü ya da sembolik bir şekilde bir alev olarak betimlemekteyken, özellikle 1500'lerden önceki yıllara ait çalışmalarda yüzü de gösterilmektedir. Günümüz İran'ında dikkate değer bazı istisnalar hariç, Muhammed tasvirleri oldukça nadirdir ve İslam tarihi boyunca hiçbir toplulukta veya çağda sayısı artmamıştır. Bununla birlikte, neredeyse sadece kişisel Farsça ile diğer minyatür resim kitaplarında yer almıştır.İslam'da genel din sanatının kilit aracı geçmişte de günümüzde de kaligrafidir. Osmanlı İmparatorluğu'nda ise "hilye" sanatı, Muhammed hakkında metinlerin süslü bir görsel düzenlemesi olarak gelişmiştir.
Günümüze ulaşan en eski tasvirler, 13. yüzyıl Anadolu Selçuklu ve İlhanlı İran minyatürlerinden gelir ve tipik olarak Muhammed'in hayatını ve yaptıklarını anlatan edebi türlerdedir. İlhanlılar döneminde, İran'ın Moğol hükümdarları İslam'a geçtiğinde, rakip Sünni ve Şii gruplar, İslam'ın önemli olaylarına ilişkin kendi özel yorumlarını desteklemek için Muhammed'in görüntüleri de dahil olmak üzere görsel imgeler kullandılar.Budizm Etkisi Moğol seçkinlerinin din değiştirmesinden önce gelen temsili dini sanat geleneği, bu yeniliğin İslam dünyasında emsali görülmemişti ve "İslam sanat kültüründe soyutlamadan uzaklaşarak camilerde, duvar halılarında, ipeklerde, seramiklerde ve kitapların yanı sıra cam ve metal işleri". Pers topraklarında, bu gerçekçi tasvir geleneği, Timur hanedanlığı boyunca, 16. yüzyılın başlarında Safeviler iktidara gelene kadar sürdü.Şii İslam'ı devlet dini haline getiren Safeviler, Muhammed'in yüzünü, hatlarını gizlemek ve aynı zamanda onun nurlu özünü temsil etmek için bir peçe ile örterek geleneksel İlhanlı ve Timurlu sanat tarzından ayrılmayı başlattılar. Eşzamanlı olarak, daha önceki dönemlere ait ortaya çıkarılan bazı görüntüler tahrif edildi. Daha sonra resimler Osmanlı'larda ve başka yerlerde üretildi, ancak camiler hiçbir zaman Muhammed'in resimleriyle süslenmedi. Gece yolculuğunun (mi'raj) resimli anlatımları özellikle İlhanlı döneminden Safevi dönemine kadar popülerdi. 19. yüzyılda İran Muhammed'in yüzü örtülü, özellikle okuma yazma bilmeyenleri ve çocukları çizgi roman tarzında hedefleyen basılı ve resimli mi'raj kitaplarında bir patlama gördü. Taş baskı yoluyla çoğaltılan bunlar, esasen "basılı el yazmaları" idi. Bugün, başta Türkiye ve İran olmak üzere Müslümanların çoğunlukta olduğu bazı ülkelerde posterlerde, kartpostallarda ve hatta sehpa kitaplarında milyonlarca tarihi reprodüksiyon ve modern resim mevcuttur, ancak İslam dünyasının diğer birçok yerinde bilinmemektedir. ve diğer ülkelerden Müslümanlar tarafından karşılaşıldığında, büyük bir şaşkınlığa ve gücenmeye neden olabilirler.
En eski kaynaklardan biri olan İbn Sa'd'ın Kitâbü’t-Tabakâtü’l-Kebir isimli eserinde, çok sayıda sözlü Muhammed tasvirleri mevcuttur. Muhammed'in kuzeni ve damadı Ali kaynaklı bir açıklama şu şekildedir:
"Allah'ın Elçisi, Allah onu korusun, ne çok kısa ne de çok uzundur. Saçı ne kıvırcık ne de düz, ikisinin karışımıdır. Siyah saçlıdır ve büyük bir başı vardır. Teninde az miktarda kırmızılık vardır. Omuz kemikleri geniş, avuç içi ve ayakları topludur. Boynundan göbeğine doğru inen uzun tüyler vardır. Kirpikleri uzun, kaşları yakın, alnı pürüzsüz ve parlak, omuzları geniştir. Yürürken yüksek bir yerden iniyormuş gibi eğimli bir şekilde yürür (...) Ondan önce veya sonra onun gibi bir adam görmedim."
Sahabelerinden Enes bin Malik ise, rivayete göre Muhammed'i şöyle tarif etmiştir:
"Resûlullah Efendimizin boyu ne çok uzun, ne de fazla kısaydı. Teni de ne duru beyaz, ne de koyu esmerdi. Saçları ise ne düz, ne de kıvırcık idi. Kırk yaşına geldiğinde, Allah O'nu peygamber olarak gönderdi. Peygamber olduktan sonra Mekke'de on sene, Medine'de de on sene kaldı ve altmış yaşlarında vefat etti. Bu fani hayata veda ettiğinde, saçında ve sakalında yirmi tel ak saç yoktu."
Yine sahabelerinden Ebu Hureyre, rivayete göre kendisini şu sözlerle anlatmaktadır:
"Hazreti Peygamber, gümüşten yaratılmış gibi nurlu beyazdı; saçları da hafif dalgalıydı. Alnı geniş olup hilal kaşlıydı, kaşları gürdü. İki kaşı arası açık olup, halis bir gümüş gibiydi. Gözleri pek güzel, bebekleri simsiyahtı. Kirpikleri birbirine geçecek şekilde gürdü. Güldüğünde dişleri, çakan şimşek gibi parıldardı. İki dudağı da emsalsiz şekilde güzeldi. Sakalı gürdü. Boynu pek güzeldi, ne uzun ne kısaydı. Boynunun güneş ve rüzgâr gören kısmı, altın alaşımlı gümüş ibrik gibi gümüşün beyazlığı ve altının da kırmızılığını yansıtır şekilde parıldardı. Göğsü genişti; göğsünün düzlüğü aynayı, beyazlığı da Ay'ı andırırdı. Omuzları genişti. Kol ve pazuları iriceydi. Avuçları ipekten daha yumuşaktı."
Bunların yanı sıra, İslam bilginlerinin çoğunluğu Muhammed'in genellikle uzun saçlı olduğunu, saçlarının uzunluğunun kulak memesi ile omuzu arasında değiştiğini, hatta ara sıra saçlarını topladığını ve örgü yaptığını da söylemektedir. Genel olarak Muhammed'in saçlarının uzun olduğu, bazen omuzlarına kadar uzattığı, bazen ikiye ayırdığı, bazen de tozdan korunmak veya yolculuğa çıkmak gibi amaçlarla örgü yaptığı bilinmektedir.
Mirası ve anılması
Rivayetlerin derlenmesi
Muhammed'e isnat edilen söz, fiil ve davranışlara hadis, bunlardan gelenekselleşen uygulamalara ise sünnet denir. Başlangıçta bu hadislerin sayıları birkaç yüz veya birkaç bin (ilk 100 yıl içerisinde 1000 adet) adetle sınırlı iken, üç yüzyıl içerisinde bu sayı milyonlara ulaşmıştır.
Şiiler, Muhammed'in sözleri yanında, masum kabul ettikleri imamların sözlerini de hadis olarak kabul etmektedirler. Sünnilerin tüm sahabeyi güvenilir bulmalarına karşılık Şiilerde, sahabe ve sahabeleri görmüş kişiler (tâbiîn) tek tek ele alınır ve tarihsel süreçte Ali veya Ehl-i Beyt tarafında yer almayan veya karşıtları arasında yer alanlar, güvenilmez bulunarak onlardan gelen rivayetler reddedilir. Sünni hadis kitapları, Muhammed'den 200-300, Şii hadis kitapları ise 400-500 yıl sonra yazılmışlardır.Hadisler, Kur'an'dan sonra İslam'da ikincil kaynak olarak görülür; ancak buna rağmen, tarih içerisinde ve günümüzde, "güvenilmez" oldukları gerekçesiyle hadislere mesafeli davranan, birçok hadisi reddeden veya tamamını reddeden Müslümanlar da vardır.
İslamî gelenekteki yeri
Allah'ın birliğine tasdik edildikten sonra, Muhammed'in peygamberliğine olan inanç, İslam inancının ana yönüdür. Her Müslüman Şehadet'te şöyle ilan eder: "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şehadet ederim." Şehadet, İslam'ın temel inancı veya ilkesidir. İslami inanca göre, ideal olarak Şehadet, yeni doğmuş bir bebeğin duyacağı ilk sözlerdir; çocuklara hemen öğretilir ve ölünce okunur. Müslümanlar, namaza çağrıda (ezan) ve namazın kendisinde şehadeti tekrarlarlar. İslam'a geçmek isteyen gayrimüslimlerin akideyi okumaları gerekmektedir.
İslam inancında Muhammed, Allah tarafından gönderilen son peygamber olarak kabul edilir.Kur'an 10:37 şöyle der: "...O (Kur'an), kendinden önceki (vahiyleri) tasdik edici ve Rabbin katından -ki bunda hiçbir şüphe yoktur- Kitabı eksiksiz açıklayandır. Dünyaların ." Benzer şekilde Kuran 46:12, "...ve bundan önce Musa'nın kitabı vardı, bir rehber ve bir rahmet olarak. Ve bu Kitap (onu) doğruluyor...", Kuran 2:136 ise İslam'a inananlara emrediyor : "De ki: Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a ve Yakub'a indirilene inandık. kabilelere, Musa ve İsa'ya ve peygamberlerin Rableri katından aldıklarına. Biz onların hiçbiri arasında ayrım yapmayız ve biz O'na teslim olmuşuzdur."
Müslüman geleneği, Muhammed'e çeşitli mucizeler veya doğaüstü olaylar atfetmektedir. Örneğin, birçok Müslüman yorumcu ve bazı Batılı akademisyenler, Kuran Suresi 54:1–2'yi, takipçilerine zulmetmeye başladıklarında Kureyş'in gözünde Muhammed'in Ay'ı ikiye ayırmasına atıfta bulunacak şekilde yorumladılar. Batılı İslam tarihçisi Denis Gril, Kuran'ın Muhammed'in mucizeler gerçekleştirdiğini açıkça tanımlamadığına ve Muhammed'in yüce mucizesinin Kuran'ın kendisiyle özdeşleştirildiğine inanıyor.
İslami geleneğe göre Muhammed, Taif halkı tarafından saldırıya uğradı ve ağır şekilde yaralandı. Gelenek ayrıca kendisine görünen ve saldırganlara karşı intikam teklif eden bir meleği anlatır. Muhammed'in teklifi reddettiği ve Taif halkının hidayet etmesi için dua ettiği söylenir.
Sünnet, Muhammed'in (Hadis olarak bilinen rivayetlerde muhafaza edilen) eylemlerini ve sözlerini temsil eder ve dini ritüeller, kişisel hijyen ve ölülerin gömülmesinden insanlar ve Tanrı arasındaki sevgiyi içeren mistik sorulara kadar geniş bir faaliyet ve inanç yelpazesini kapsar. Sünnet, dindar Müslümanlar için bir öykünme modeli olarak kabul edilir ve Müslüman kültürünü büyük ölçüde etkilemiştir. Muhammed'in Müslümanlara "selam üzerinize olsun" (Arapça: es-selamu 'alaykum) vermeyi öğrettiği selamlama, tüm dünyadaki Müslümanlar tarafından kullanılmaktadır. Günlük namazlar, oruç ve yıllık hac gibi büyük İslami ritüellerin birçok detayı Kuran'da değil, yalnızca Sünnet'te bulunur.
Müslümanlar geleneksel olarak Muhammed'e olan sevgilerini ve hürmetlerini ifade etmişlerdir. Muhammed'in hayatı, şefaati ve mucizeleriyle ilgili hikâyeler, popüler Müslüman düşünce ve şiirine nüfuz etti. Mısırlı Sufi al-Busiri'nin (1211-1294) Muhammed'e Arapça kasideleri arasında, Kaside-i Bürde ("Manto Şiiri") özellikle iyi bilinir ve iyileştirici, manevi bir güce sahip olduğu yaygın olarak kabul edilir. Kuran, Muhammed'den "alemlere rahmet (rahmet)" olarak bahseder (Kuran-ı Kerim 21:107). Doğu ülkelerinde yağmurun merhametle çağrıştırılması, tıpkı yağmurun ölü gibi görünen toprağı canlandırması gibi, Muhammed'in bereket dağıtan ve topraklara yayılan, ölü kalpleri canlandıran bir yağmur bulutu olarak tasavvur etmesine yol açtı (örneğin bkz. el-Latif).Muhammed'in doğum günü, bu tür kamusal kutlamaların teşvik edilmediği Vahhabilerin çoğunlukta olduğu Suudi Arabistan hariç, İslam dünyasında büyük bir bayram olarak kutlanır. Müslümanlar, Muhammed'in adını söylerken veya yazarken, genellikle Arapça ṣallā llahu ʿalayhi wa-sallam (Tanrı onu onurlandırsın ve barış versin) ifadesiyle ismini tabir ederler.
Tasavvuf
Tasavvuf, özellikle birinci İslam yüzyılının sonundan itibaren İslam hukukunun gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.Sufiler olarak bilinen, Kuran'ın içsel anlamını ve Muhammed'in içsel doğasını arayan Müslüman mistikler, İslam peygamberini sadece bir peygamber olarak değil, aynı zamanda mükemmel bir insan olarak da gördüler. Tüm Sufi tarikatları, manevi iniş zincirlerini Muhammed'e kadar izler.
Toplumsal görüşler
Hristiyan ve Avrupa dünyası
Muhammed hakkındaki en eski belgelenmiş Hristiyan bilgisi, Bizans İmparatorluğu kaynaklarında görülmektedir. Bu kaynaklar, hem Yahudilerin hem de Hristiyanların Muhammed'i bir sahte peygamber olarak gördüklerini söylemektedirler.
Muhammed hakkındaki başka bir Yunan kaynağı, 9. yüzyılda bir yazar olan Theofanis'tir. En eski Süryani kaynağı ise, 7. yüzyıldaki bir yazar olan Yuhanna bar Penkaye'dir.
İranlı profesör Seyyid Hüseyin Nasr'a göre, dönemin Avrupa edebiyatı çoğunlukla Muhammed'e olumsuz bir gözle bakıyordu. Orta Çağ Avrupası'nın bazı önde gelen çevreleri (özellikle Latin okuryazarlığı olan bilim insanları), Muhammed hakkında oldukça kapsamlı biyografik bilgilere erişebildiler. Bu biyografileri bir Hristiyan gözüyle yorumladılar ve Muhammed'i, insanları (sarazen) din kisvesi altında kandırıp kendisine boyun eğdiren bir kişi olarak gördüler. Zamanın popüler Avrupa edebiyatı, Muhammed'i Müslümanların kendisine taptığı bir put veya putperest bir Tanrı gibi tasvir ediyordu.
British Library’da bulunan ve 635'te Süryani rahip Presbiter Tomas tarafından yazılan yazıtlara göre, Romalılar ve Muhammed’in Arap ordusu 634 yılında savaştılar ve Araplar Romalıları yendi. Tarihçiler tarafından bu savaşa "Dathin Savaşı" deniyor. Bu belgelerde "Muhammed’in Arapları" diye açıkça Muhammed'in ismi ve Bizanslıları mağlup edişleri belirtilmiştir. Bundan önce de, 629 yılında, Muhammed'in gönderdiği bir Müslüman ordusu, İmparator Herakleios'un bizzat gönderdiği bir Bizans ordusuyla çarpışmıştı ve "Mute Muharebesi" olarak bilinen bu savaşta da kesin bir sonuç olmamasına rağmen Müslümanlar yenilmemişti.
636 yılında yazılmış bir Suriye günlüğünde, şikayet babında Muhammed’in ordusunun Bizans topraklarını işgal ettiği, Celile’den Belh’e kadar her yeri ele geçirdikleri, askerleri öldürdükleri ve bir sonraki savaşın 636 yılında Gabitha’da olduğu yazılmaktadır. "Gabitha" bölgesi Yermuk Nehri'nin yanındadır ve ünlü Alman bilim insanı ve teolog , bu savaşın tarihinin ve yerinin Yermük Savaşı'nın tarihine tam uymakta olduğunu söylemektedir.Halid bin Velid'in Müslüman ordusunun başında olduğu bu savaş, Müslüman Arapların zaferiyle sonuçlanmıştı.
Daha sonraki çağlarda, Muhammed bir şizmatik olarak görülmeye başlandı: 'nin 13. yüzyılda yazdığı Li livres dou tresor adlı eser, Muhammed'i eski bir keşiş ve kardinal olarak gösterir.İtalyan siyasetçi Dante, 1300'lerde yazdığı İlahi Komedya adlı eserinde (Inferno, 28. Kıta), Muhammed'i ve Ali'yi "şeytanlar tarafından defalarca yaralanmış olan anlaşmazlık oluşturucular ve şizmatiklerin arasında" cehenneme yerleştirir.
Alman filozof Gottfried Leibniz, Muhammed'i "doğal dinden sapmadığı" için övmüştür.Fransız tarihçi , ölümünden sonra 1730 yılında yayımlanan Vie de Mahomed adlı eserinde Muhammed'i "yetenekli bir siyasi lider ve adil bir yasa koyucu" olarak tanımladı ve O'nu, Tanrı'nın çekişen Doğulu Hristiyanları şaşırtmak, Doğu'yu Romalıların ve Perslerin despotik yönetiminden kurtarmak ve Tanrı'nın birliği (tevhid) bilgisini doğuda Hindistan'dan batıda İspanya'ya kadar yaymak için vahiy alan bir elçi olarak sundu.
Fransız İmparator Napolyon Bonapart, Muhammed'e ve İslam'a hayrandı ve onu örnek bir kanun koyucu ve büyük bir adam olarak tanımladı.
Dünyaca ünlü Rus yazar Lev Nikolayeviç Tolstoy, İslam peygamberi Muhammed'e hayran olduğunu bazı kitaplarında (İtiraflarım) açıkça söylemiş ve hem Muhammed'in hem de getirdiği İslam dininin Hristiyanlık dininden üstün olduğunu düşündüğünü belirtmiştir. Aynı zamanda Tolstoy, bu görüşü üzerine yaşamının son dönemlerinde Muhammed isminde bir risale yazmış ve bu risalede O'nun pek bilinmeyen bazı sözlerine yer vermiştir.
Amerikalı astrofizikçi ve yazar Michael H. Hart, yaklaşık 30 yıllık bir çalışmanın ardından, 1978'de ''Dünyaya Yön Veren En Etkin 100'' adlı bir kitap kaleme almış ve bu kitapta yer alan listenin 1. sırasına Muhammed'i yerleştirmiştir. Bu görüş sebebiyle birçok olumsuz eleştiri ve tepki alan Michael H. Hart, kitabına şu cümleler ile başlamaktadır:
“ | Dünyanın en etkili kişilerinin listesinde başı çeken kişi olarak Muhammed'i seçmem bazı okurları şaşırtabilir, bazıları da bu konuyu sorgulayabilirler; ancak O, tarihte hem din hem de din dışı alanlarda üstün başarı göstermiş tek kişiydi. | „ |
Modern tarihçiler
William Montgomery Watt ve gibi bazı modern yazarlar, Muhammed'in takipçilerini kasten aldattığı fikrini reddederler ve Muhammed'in "kesinlikle samimi olduğunu ve tamamen iyi niyetle hareket ettiğini" söyleyip, Muhammed'in davası için zorluklara göğüs germeye hazır olmasının bunun göstergesi olduğunu belirtirler. Ancak bunun yanında Watt, iyi niyetin doğruluk anlamına gelmediğini de söyler: "Çağdaş terimlerle, Muhammed kendi bilinçaltını ilahi vahiyler ile karıştırmış olabilir." Ayrıca William M. Watt, Hristiyan bir din adamı olmasına rağmen "Muhammed Tanrı'nın elçisidir." demiştir.
Montgomery Watt ve tarihçi Bernard Lewis, Muhammed'i sadece kendi çıkarları peşinde koşan bir sahtekâr olarak görmenin İslam'ın gelişimini anlamayı imkânsız hâle getireceğini öne sürerler.Alford T. Welch, Muhammed'in yaptığı işe olan sağlam inancı nedeniyle bu kadar etkili ve başarılı olmuş olabileceğini savunur.
Diğer dinler
Bahâîlik inancının takipçileri, Muhammed'i birçok peygamberlerinden biri olarak görürler. Muhammed'in peygamber döngüsündeki son peygamber olduğunu düşünürler, ancak kendisinin öğretilerinin yerini ve önemini, Bahâîliğin kurucusu Bahaullah'ın öğretilerinin aldığını kabul ederler.
Eleştiriler
Muhammed'e yönelik eleştiriler, 7. yüzyılda, tektanrıcılığı vaaz ettiği için pagan Arapların kendisini kınamasıyla başlamıştır. Arabistan'dakiYahudi kabileler; Tanah'ın anlatılarını ve kişiliklerini benimsemesi,Yahudi inancını "aşağılaması" ve herhangi bir mucize göstermeden veya Tanah'ta Yehova tarafından seçilen gerçek bir peygamberi sahte peygamberlerden ayırt etmek için bakılması gerektiği söylenilen kişisel özellikleri karşılamadan kendisini "son peygamber" ilan etmesi gibi nedenlerle kendisine ha-Meshuggah (İbranice: מְשֻׁגָּע, "Deli" veya "Perili") takma adını vermişlerdir
Orta Çağ boyunca ise çeşitli Batılı ve Bizanslı Hristiyan düşünürler, Muhammed'in sapkın ve acınası bir sahte peygamber ve hatta Deccal olduğunu dile getirdiler. Bunun yanında, Hristiyan âleminde Muhammed sıklıkla bir sapkın ve iblisler tarafından ele geçirilmiş bir ruh olarak görülüyordu. Thomas Aquinas gibi bazı eleştirmenler, Muhammed'in öbür dünyadaki cinsel zevk vaatlerini eleştirdi.
İslam'ın modern dinî ve sekülereleştirileri; çoğunlukla Muhammed'in peygamber olduğunu iddia etmedeki ciddiyeti, ahlâki değerleri, kölelere sahip olması, düşmanlarına olan muamelesi, evlilikleri, dogmatik konulara bakış açısı ve psikolojik durumu ile ilgilidir. Muhammed genellikle sadizm, acımasızlık (örneğin Medine'deki Beni Kurayza'nın işgali), köleleriyle cinsel ilişkiye girmek ve Aişe ile 6 veya 7 yaşındayken nişanlanıp çoğu tahminlere göre 9 yaşındayken evlenmek iddiaları ile suçlanmaktadır.
Popüler kültürdeki yeri
Sinema
Muhammed'in yaşamını veya getirdiği İslam dinini konu alan iki tane büyük çapta sinema filmi çekilmiştir. Bunlardan ilki, Suriye asıllı Amerikalı yönetmen Mustafa Akkad'ın yönettiği 1976 yapımı ''Çağrı'' (The Message) filmidir. Bu filmde Muhammed'in yüzü ve vücudu hiç gösterilmemiş, daha çok İslam dininin doğuşuna ve yayılışına odaklanılmıştır. Bu film bir "ilk" özelliği taşımasından dolayı tüm dünyada yankı yaratmıştır. Filmin sahnelerinin çoğu Libya'da, bir kısmı ise Fas'ta çekildi ve tüm dünyada 12 dile çevrildi.
İkinci film ise, yaklaşık yedi senelik uzun çalışmaların sonucunda 2015'te gösterime giren, İranlı yönetmen Mecid Mecidi'nin yönetmenliğini yaptığı İran yapımı ''Muhammed: Allah'ın Elçisi'' (Muhammad: The Messenger of God) adlı filmdir. Bu filmde de Muhammed'in 12 yaşına kadarki çocukluk hayatı konu alınmış ve Muhammed'in yüzü gösterilmemekle birlikte vücudu, elleri, ayakları ve saçları gösterilmiştir. Çekimleri yaklaşık 5-6 yıl süren film, bazı kesimler tarafından oldukça başarılı bulunurken, bazı kesimlerce de yoğun eleştirilere maruz kaldı; hatta bazı Sünni ülkelerde vizyona girmeden yasaklandı. Bazı Sünni kesimler, Şii gözüyle bu filmi çektiği iddiasıyla filmin yönetmeni Mecid Mecidi'yi suçladılar; Mecidi ise bunları reddetti.
Edebiyat
Gerek Türkiye'de, gerekse İslam coğrafyasında Muhammed'in yaşamını konu alan sayısız edebi eser yazılmıştır.
Ünlü Rus yazar Lev Tolstoy, Muhammed'e hayranlık duyduğunu bazı kitaplarında (İtiraflarım) açıkça söylemiş ve kendisi hakkındaki olumlu görüşlerine yer vermiştir. Lev Tolstoy, yaşamının son yıllarında Muhammed'in bazı pek bilinmeyen sözlerini (hadis) derleyerek bir kitap hâline getirmiş ve yayımlamıştır.
Amerikalı astrofizikçi ve yazar Michael H. Hart, 1978 yılında yayımladığı ''The 100: A Ranking of the Most Influential Persons in History'' (Dünya Tarihine Yön Vermiş En Etkin 100) kitabında tarihin en etkili kişilerin biyografilerine yer vermiştir. Birçok uzman kişilerce başarılı bulunan ve kimi zaman da yoğun eleştirilere maruz kalan Michael H. Hart'ın listesinin 1. sırasında ''Muhammed'' yer almaktadır.
Müzik
Maher Zain - Ya Nabi Salam Alayka (Turkish Version - Türkçe), Official Music Video |
Muhammed'i ve İslam dinini konu alan müzik eserlerinin başında, Lübnan kökenli İsveçli şarkıcı Maher Zain'ın yaptığı şarkılar yer alır. 2011'de çıkardığı ''Ya Nabi Salam Alayka'' (Selam Sana Ey Elçi) ve 2014'te çıkardığı ''Muhammad P.B.U.H.'' (Muhammed S.A.V.) bunlara örnek verilebilir.
Zaman dizini
Mekke dönemi | Medine dönemi | ||||
---|---|---|---|---|---|
Yıl | Yaş | Olay | Yıl | Yaş | Olay |
y. 570 | - | Babası Abdullah'ın ölümü | 622 | 52 | Medine'ye varması ve Mescid-i Nebevî'nin inşası |
y. 570 | - | Fil Vak'ası | Medine'de Medine Sözleşmesi adlı anayasayı ilan etmesi | ||
y. 570 | - | Mekke'de doğumu | Bizanslıların Suriye ve Mısır'ı Sasanilerden geri alması | ||
574 | 4 | Süt annesi Halime'den ailesine dönüşü | 622-623 | 52-53 | Muhacirlerle ensarlar arasında kardeşliği tesis etmesi |
576 | 6 | Annesi Âmine'nin ölümü | 623 | 53 | Medine Şehir Devleti'ni kurması ve devlet başkanı seçilmesi |
578 | 8 | Dedesi Abdülmuttalib'in ölümü | Müslümanların kıblelerinin Mescid-i Aksa'dan (Kudüs) Kâbe'ye (Mekke) çevrilmesi | ||
y. 583 | 12-13 | Amcası Ebu Talib ile birlikte Suriye'ye (Şam) ticarete gitmesi | 624 | 54 | Bedir Muharebesi |
587 | 17 | Amcası Zübeyr ile birlikte Yemen'e gitmesi | 624 | Kızı Rukiyye'nin ölümü | |
588 | 18 | Ficâr Savaşları'na amcalarının yanında katılması | 624 | Nişanlısı Aişe ile evlenmesi | |
590 | 20 | Hilfü'l-Fudûl cemiyetine girmesi | 624 | Yahudilerin Medine'deki Müslümanlara karşı düşmanca hareketlere başlamaları | |
594 | 24 | Hatice'ye ait ticaret kervanının başında Busra'ya gitmesi | 624 | Beni Kaynuka Gazvesi | |
595 | 25 | Hatice ile tanışması, Hatice'nin evlenme teklifi ve evlenmesi | 625 | 55 | Uhud Muharebesi ve amcası Hamza'nın ölümü |
598 | 27-28 | İlk çocuğu Kâsım'ın doğması, kendisine Ebu'l Kasım denilmesi ve hemen küçük yaşta ölmesi | Torunu Hasan'ın doğumu | ||
599 | 28-29 | İlk kızı Zeyneb'in doğumu | Recî Vak'ası ve Bi'ri Maune Faciası | ||
602 | 32 | Kızı Rukiyye'nin doğumu | Beni Nadir Gazvesi | ||
605 | 35 | Kâbe hakemliği yapması | 626 | 56 | İkinci torunu Hüseyin'in doğumu |
y. 607 | 37 | Kızı Ümmü Gülsüm'ün doğumu | 627 | 57 | Hendek Muharebesi |
y. 609 | 39 | Küçük kızı Fatıma'nın doğumu | Hendek Muharebesi'ndeki ihanetlerinden ötürü Beni Kureyza Yahudilerinin cezalandırılması | ||
610 | 40 | Hira Mağarası'nda ilk vahyi alması | 628 | 58 | Hudeybiye Antlaşması |
611 | 41 | İkinci oğlu Abdullah'ın doğumu ve bir yaşına basmadan ölümü | İslam'a davet mektupları yazdırtıp elçiler aracılığıyla çeşitli devletlerin hükümdarlarına göndermesi | ||
613 | 43 | Mesajını Mekkelilere açıkça duyurması | Hayber'in Fethi | ||
614 | 44-45 | Mekke'de Müslümanlara yönelik ağır zulümlerin başlaması | Hayber'in Fethi'nden sonra Yahudi bir kadın tarafından kendisine zehirleme girişiminde bulunulması | ||
615 | 45 | Bir grup Müslümanın Habeşistan'a göç etmesi | Ninova Muharebesi ve Orta Doğu'daki Bizans-Sasani Savaşları'nın sona ermesi | ||
616 | 46 | Hamza ile Ömer'in Müslüman olmaları | 629 | 59 | Kızı Zeyneb'in ölümü |
Sasani hükümdarı II. Hüsrev'in, Bizans'ın elinde olan Suriye ve Mısır'ı zaptetmesi | Halid bin Velid ve Amr bin Âs'ın Müslüman olmaları | ||||
Haşimoğulları'na yönelik boykotun başlaması | Mute Muharebesi (Bizans İmparatorluğu ile ilk savaş) | ||||
619 | 49 | Haşimoğulları'na yönelik boykotun sona ermesi | 630 | 60 | Mekke'nin Fethi, Kâbe'nin putlardan temizlenmesi |
Karısı Hatice'nin ve amcası Ebu Talib'in ölümü (Hüzün Yılı) | Arabistan'da toplu seferlerin yapılması ve İslam'ın hızlıca yayılması | ||||
620 | 50 | İslam'a davet için Taif'e gitmesi, ancak ağır hakaretlere uğrayıp taşlanarak Mekke'ye geri dönmesi | Kızı Ümmü Gülsüm'ün ölümü | ||
İsra ve Miraç olayı | Eşi Mâriye'den oğlu İbrahim'in doğması ve 1-2 yaşında ölmesi | ||||
I. Akabe Biatı | Tebük Seferi | ||||
y. 621 | 51 | Sevde bint Zem'a ile evlenmesi | y. 628-631 | 58-61 | Bizans İmparatoru Herakleios'a Dihye bin Halife aracılığıyla İslam'a davet mektubu yollanması |
621 | 51 | II. Akabe Biatı | 632 | 61-62 | Mekke'de Veda Haccı yapması ve ardından 100 binden fazla Müslümana Veda Hutbesi ile son kez topluca seslenmesi |
622 | 52 | Medine'ye hicreti | 62-63 | Hastalanması ve Medine'de ölümü |
Notlar
- ^ Tam adı: Ebû'l–Kâsım Muhammed ibn-i 'Abd Allâh ibn–i 'Abd'ûl–Muttâlib ibn–i Hâşim ibn–i 'Abd Menâf El Kureyşî (Arapça: ابو القاسم محمد ابن عبد الله ابن عبد المطلب ابن هاشم)
- ^ Baskın İslamî anlayış, Muhammed'in ölüm tarihi olarak 8 Haziran 632'yi kabul etmektedir. Çoğu erken dönem, çoğunlukla Müslüman olmayan anlayışlar ise, Muhammed'in Filistin'in Fethi sırasında hâlâ hayatta olduğunu belirtmektedir.
- ^ Muhammed'in peygamber olduğuna inanan, ancak "son peygamber" olduğuna inanmayan din ve hareketler vardır:
- Bahâîlik, Muhammed'i birtakım peygamberler veya "Tanrı'nın tezahürleri"nden biri olarak sayar, ancak Bahaullah'ın tebliğ ettiklerinin onunkileri neshettiğini kabul eder.
- Ahmedîlik, Muhammed'in son kural koyan peygamber olduğunu kabul eder, ancak son peygamber ünvanını reddeder.
- İslam Milleti, Elijah Muhammed'i de peygamber olarak kabul eder.
- Uluslararası Birleşik Teslimiyetçiler, Reşad Halife'yi de peygamber olarak kabul eder.
- ^ Oxford İslam Dünyası Ansiklopedisi'nde yazan Ahmad S. Moussalli ve Gordon D. Newby'e göre Muhammed, dünyanın en büyük medeniyetlerinden birini doğuran dinî, siyasi ve sosyal bir reformcuydu. Modern tarihsel açıdan bakıldığında İslam'ın kurucusuydu. İslam inancı açısından ise önce Araplara, sonra da tüm insanlığa "uyarıcı" olarak gönderilen Allah'ın elçisi (rasûlullah) idi.
- ^ Kur'an, İslam'dan bahsederken zaman zaman Arapçada "yol, âdet, durum" anlamlarını taşıyan dîn sözcüğünü kullanır.
- ^ Muhammed'in okuryazarlığı ile ilgili tartışmalar ve daha fazla bilgi için (bakınız).
- ^ Benzer bir ifade, İngiliz tarihçi Lawrence Conrad tarafından da kullanılır. Onun incelemelerine göre, hicrî ikinci yüzyıla kadar Peygamber'in doğum tarihiyle ilgili İslamî bilimsel görüş, 85 yıllık bir çeşitlilik sergilemişti. İster sözlü ister yazılı olarak nakledilmiş olsun, herhangi bir tarihsel anlatı geleneğinin istikrarı için kronolojinin çok önemli olduğu varsayımına göre, bu durum ikinci yüzyılda siyer çalışmalarının hâlâ bir akışkanlık hâlinde olduğunun açık bir göstergesi olarak görülebilir.
- ^ Şu ayetlerde geçmektedir:
- Muhammed yalnızca bir elçidir. (Âl-i İmrân Suresi: 144)
- Muhammed sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. (Ahzâb Suresi: 40)
- Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah bağışlamıştır. (Muhammed Suresi: 2)
- Muhammed, Allah'ın elçisidir. (Fetih Suresi: 29)
- ^ Konuyla ilgili bazı ayetler şu şekildedir:
- Onlar, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de yazılı buldukları Resûl'e, o ümmî peygambere uyan kimselerdir... (A'raf Suresi: 157)
- ...(Tevrat'tan) tanıyıp bildikleri (bu peygamber) kendilerine gelince ise onu inkâr ettiler... (Bakara Suresi: 89)
- ^ Diri diri gömülen kıza hangi suçundan dolayı öldürüldüğü sorulduğunda... (Tekvir: 8–9)
- ^ İslamî gelenek, Muhammed'in doğduğu zamanda Arabistan'da süt anne geleneğinin yaygın olduğunu söylerken; bazı Batılı bilim adamları bu geleneğin tarihselliğini reddetmektedir.
- ^ İbn Sa'd'ın rivayetine göre Bahira, yöredeki Suriyeli Yahudilerin, Taberî'nin rivayetine göre ise Bizanslıların Muhammed'i öldürmek isteyeceğini öngördüğü için Ebû Talib'i uyardı ve yeğeniyle Şam'a yolculuk yapmamasını istedi.
- ^ Hatice, evrensel olarak İslam'a geçen "ilk kadın" olarak kabul edilirken, Muhammed'in kendisinden sonra ikinci Müslüman erkeğin kimliği tartışmalıdır. Şii ve bazı Sünni kaynaklar, "Muhammed'den sonraki Müslüman erkeği" o sırada 9–11 yaşlarında olan Ali bin Ebû Talib olarak tanımlamaktadır. Ancak diğer Sünni kaynaklar, İslam'a geçen ilk erkeğin Ebû Bekir veya Muhammed'in evlatlık oğlu Zeyd bin Hârise olduğunu belirtmektedir. Zeyd'in Kur'an'da adı geçen tek sahabe olduğu bilgisi de göz önünde bulundurulmalıdır. Tarihçi Taberî (ö. 923); Ali, Ebû Bekir ve Zeyd hakkındaki çelişkili Sünni gelenekleri listeler ve böylece kararı okuyucuya bırakır.
- ^ Bakınız: Yunus: 18; Enbiyâ: 98–99; Furkan: 55; Ankebût: 17
- ^ İbn Hişâm'a göre Muhammed, amcası Ebû Talib'e şunları demiştir: "Bu işten vazgeçmem için Güneş'i sağ elime, Ay'ı da sol elime verseler hiçbir şey değişmez. Allah bu dini üstün kılıncaya kadar çalışacağım veya bu uğurda öleceğim."
- ^ William Montgomery Watt, savaş sonrasındaki bu kayıplar hususunda hemfikir olsa da; Kureyş ordusunun Mekke'den çıktığı sırada 950 kişilik, savaş sırasında da tahminen 600–700 kişilik olduğunu söylemektedir.
- ^ Resimde Muhammed'in etrafında kanatlı betimlenen varlıklar, İslam'da dört büyük melek olan Cebrâil, Azrail, Mikâil ve İsrafil'dir. Kur'an'da yasak edilmemesine rağmen, İslam'da meleklerin betimlenmesi pek hoş karşılanmaz ve sıklıkla rastlanmaz.
- ^ Muhammed'in doğum tarihi olarak 569 ve 571 yılları da alternatif olarak sunulmaktadır.
Kaynakça
- ^ Shaddel, Mehdy (1 Ocak 2022). "Periodisation and the Futūḥ: Making Sense of Muḥammad's Leadership of the Conquests in Non–Muslim Sources". Arabica. 69 (1-2): 96. ISSN 0570-5398. 7 Kasım 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Kasım 2022.
- ^ Campo, Juan Eduardo (2009). "Muhammad". Encyclopedia of Islam (İngilizce). Infobase Publishing. s. 494. ISBN . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Buhl, Frants; Welch, Alford T.; Schimmel, Annemarie; Noth, A.; Ehlert, Trude (2012). Encyclopaedia of Islam (2. bas.). BRILL. s. 374. 28 Mart 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ a b Cide, Ömer (2017). . dergipark.org.tr. Sosyal Bilimler Dergisi. 13 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Avcı, Casim (2021). Son Peygamber Hz. Muhammed. İslam Araştırmaları Merkezi. ISBN . 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Goldman, Elizabeth (1995), Believers: Spiritual Leaders of the World, Oxford University Press, s. 63, 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 7 Ağustos 2023
- ^ Shoemaker, Stephen J. (2011), The Death of a Prophet: The End of Muhammad's Life and the Beginnings of Islam, University of Pennsylvania Press, erişim tarihi: 7 Ağustos 2023
- ^ a b William Montgomery Watt, Nicolai Sinai (28 Temmuz 2023). "Muhammad – Prophet of Islam" (İngilizce). Encyclopedia Britannica. 9 Şubat 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Conrad, Lawrence I. (1987). "Abraha and Muhammad: Some Observations Apropos of Chronology and Literary" (İngilizce). 50 (2). Bulletin of the School of Oriental and African Studies: 225-240. doi:10.1017/S0041977X00049016. ISSN 1474-0699. 28 Aralık 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Peter Smith (2013). A Concise Encyclopedia of the Baha'i Faith. Oneworld Publications. s. 251.
- ^ Simon Ross Valentine (2008). Islam and the Ahmadiyya Jama'at: History, Belief, Practice. Columbia University Press. s. 134. ISBN .
- ^ . alislam.org. 27 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ekim 2016.
- ^ Jim Haskins, Kathleen Benson (2008). African American Religious Leaders. s. 76.
- ^ Daniel Pipes (2018). Miniatures: Views of Islamic and Middle Eastern Politics. Taylor & Francis. s. 98.
- ^ Moussalli, Ahmad S.; Newby, Gordon D. . Oxford Islamic Studies Online. 11 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ a b Hart, Michael H. (1 Haziran 2000). The 100: A Ranking Of The Most Influential Persons In History (İngilizce). Kensington Yayınevi. ss. 3-6. ISBN . 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ "DİN". TDV İslâm Ansiklopedisi. 5 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ Esposito, John L. (1999). The Islamic Threat: Myth Or Reality? (İngilizce). Oxford University Press. s. 25. ISBN . 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Peters, Francis E. (2003). Islam: A Guide for Jews and Christians (İngilizce). Princeton University Press. s. 9. ISBN . 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Esposito, John L. (1998). Islam: The Straight Path (İngilizce). Oxford University Press. s. 12. ISBN . 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Esposito, John L. (2002). What Everyone Needs to Know About Islam? (İngilizce). Oxford University Press. ss. 4-5. ISBN . 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ A'ẓamī, Muḥammad Muṣṭafá (2003). The History of the Qur'ānic Text: From Revelation to Compilation (İngilizce). UK Islamic Academy. ss. 26-27. ISBN . 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Apak, Adem (22 Haziran 2017). "Habeşistan Hicreti Üzerine Mülahazalar" (2). Siyer Araştırmaları Dergisi: 27-44. ISSN 2547-9822. 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Gabriel, Richard A. (2014). Muhammad: Islam's First Great General (İngilizce). University of Oklahoma Press. s. 176. ISBN . 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ . TRT Haber. 15 Ağustos 2012. 18 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Aralık 2021.
- ^ 'Abd al-Malik Ibn Hishām, Muhammad Ibn Isḥāq (1967). The Life of Muhammad (İngilizce). Oxford University Press. s. 653. ISBN . 7 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Buhl, Frants; Welch, Alford T.; Schimmel, Annemarie; Noth, A.; Ehlert, Trude (2012). Encyclopaedia of Islam (2. bas.). BRILL. 28 Mart 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Ağustos 2023.
- ^ Robinson, Chase F. (2015). "History and Heilsgeschichte in Early Islam". History and Religion (PDF). Library of Congress. s. 130. 13 Ekim 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Conrad, Lawrence (2009), Abraha and Muhammad: Some Observations Apropos of Chronology and Literary Topoi in the Early Arabic Historical Tradition, www.cambridge.org, 28 Aralık 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 8 Ağustos 2023
- ^ Fred M. Donner (31 Ocak 2019). Islam's Origins: Myth and Material Evidence. American Academy in Berlin (3 Nisan 2019 tarihinde yayınlandı). 23 Eylül 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Eylül 2021 – YouTube vasıtasıyla.
- ^ a b Conrad, Lawrence I. (1987). "Abraha and Muhammad: Some Observations Apropos of Chronology and Literary" (İngilizce). 50 (2). Bulletin of the School of Oriental and African Studies: 225-240. doi:10.1017/S0041977X00049016. ISSN 1474-0699. 28 Aralık 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ "Uluslararası Hz. Ömer Sempozyumu" (PDF). Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi. 2018. 26 Ocak 2023 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Güngör, Şeyma. "Tarihî Olaydan Menkıbeye, Menkıbeden Şahesere (Kerbelâ Olayı ve Hadikatü's–Süeda)" (PDF). 19 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Bearman, Peri J. (1997). The Encyclopaedia of Islam, New Edition: Index of Subjects (İngilizce). E. J. BRILL. ss. 660-663. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Nigosian, Solomon Alexander (2004). Islam: It's History, Teaching, and Practices (İngilizce). Indiana University Press. s. 6. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Cook, Michael (1983). Muhammad (İngilizce). Oxford University Press. s. 62. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ "Muhammet Yaşadı Mı? | Prof. Dr. Sami Aldeeb ve Furkan Er". nonteizm.com. 27 Mayıs 2021. 22 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Anderson, Mark (11 Ekim 2018). "Is Mecca Really the Birthplace of Islam?". Zwemer Center for Muslim Studies. 13 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ Al–Tamimi, Aymenn Jawad (29 Ağustos 2019). "The Byzantine–Arabic Chronicle: Full Translation and Analysis" (İngilizce). aymennjawad.org. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Haziran 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Mart 2021.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 23 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Mart 2021.
- ^ "Mekke Nerede???". İlyas Özkan. 26 Mayıs 2021. 27 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023 – YouTube vasıtasıyla.
- ^ a b Watt, William Montgomery (1960). Muhammad at Mecca (İngilizce). Clarendon Press. s. 11. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Reeves, Minou; Stewart, P. J. (2003). Muhammad in Europe: A Thousand Years of Western Myth–Making (İngilizce). NYU Press. ss. 6-7. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Bozkurt, Nahide (2002). Gazi Üniversitesi Çorum İlahiyat Fakültesi Dergisi. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2023.
- ^ Ponting, Clive (2011). Yeni Bir Bakış Açısıyla: Dünya Tarihi. Alfa Basım Yayım Dağıtım. s. 278. ISBN . 8 Haziran 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Crone, Patricia (1987). Meccan Trade and the Rise of Islam. Princeton University Press. s. 111. Erişim tarihi: 2 Ekim 2023.
- ^ Donner, Fred McGraw (1998). Narratives of Islamic Origins: The Beginnings of Islamic Historical Writing (İngilizce). Darwin Press. s. 132. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ a b Nigosian, Solomon A. (29 Ocak 2004). Islam: It's History, Teaching and Practices (İngilizce). Indiana University Press. s. 6. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Robinson, Chase F. (2010). The New Cambridge History of Islam (İngilizce). Cambridge University Press. ss. 1-15. ISBN . 1 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Ekim 2023.
- ^ Watt, William Montgomery (1960). Muhammad at Mecca (İngilizce). Clarendon Press. s. 15. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Nasr, Seyyed Hossein (2007). Qur'ān. Encyclopædia Britannica. 5 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Eylül 2013.
- ^ Perseus (2 Ekim 2012). Pendulum: How Past Generations Shape Our Present and Predict Our Future (İngilizce). Hachette Books. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ Clinton Bennett (1998). In Search of Muhammad. Continuum International Publishing Group. ss. 18-19. ISBN . 12 Aralık 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Nisan 2017.
- ^ Francis E. Peters (1994). Muhammad and the Origins of Islam. SUNY Press. s. 261. ISBN . 13 Aralık 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Nisan 2017.
- ^ Fisher, Mary Pat; Luyster, Robert (1990). Living Religions: An Encyclopedia of the World's Faiths (İngilizce). Tauris. s. 338. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ "Talking with Dan Gibson 27: Petra Context for Sura 16:103". Dan Gibson. 8 Mart 2021. 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023 – YouTube vasıtasıyla.
- ^ Nevo, Nehuda D.; Koren, Judith (2000). "Methodological Approaches to Islamic Studies". The Quest for the Historical Muhammad (İngilizce). New York: Prometheus Books. ss. 420-443.
- ^ Juynboll, G. H. A. (1982). Studies on the First Century of Islamic Society (İngilizce). Southern Illinois University Press. s. 20. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Juynboll, G. H. A. (1982). Studies on the First Century of Islamic Society (İngilizce). Southern Illinois University Press. s. 14. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Nevo, Nehuda D.; Koren, Judith (2000). "Methodological Approaches to Islamic Studies". The Quest for the Historical Muhammad (İngilizce). New York: Prometheus Books. s. 432.
- ^ a b Deus, A. J. (2021). "Doctrina Jacobi: Jacob and Justus". Academia.edu. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Anthony, Sean W. (1 Kasım 2014). "Muḥammad, the Keys to Paradise, and the Doctrina Jacobi: A Late Antique Puzzle" (İngilizce). 91 (2). Der Islam: 243-265. doi:10.1515/islam-2014-0010. ISSN 1613-0928. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ a b Crone, Patricia; Cook, Michael (21 Nisan 1977). Hagarism: The Making of the Islamic World (İngilizce). CUP Archive. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ "Muhammed diye biri yaşamış mıdır? | Doç. Dr. Zafer Duygu". Dini Cevaplar. 27 Şubat 2022. 9 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023 – YouTube vasıtasıyla.
- ^ a b Kaegi, Walter Emil (1992). Byzantium and the Early Islamic Conquests (İngilizce). Cambridge University Press. ss. 90-93. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ Kaegi, Walter Emil (1992). Byzantium and the Early Islamic Conquests (İngilizce). Cambridge University Press. s. 110. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ Thomson, Robert W.; Howard–Johnston, James (1999). The Armenian History Attributed to Sebeos (İngilizce). 2. cilt. Liverpool University Press. s. 238. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Hoyland, Robert G. (10 Ocak 2014). Seeing Islam as Others Saw It: A Survey and Evaluation of Christian, Jewish and Zoroastrian Writings on Early Islam (İngilizce). The Darwin Press. s. 128. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Thomson, Robert W. (1999). The Armenian History Attributed to Sebeos (İngilizce). Liverpool University Press. ss. 95-96. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Crone, Patricia; Cook, M. A.; Cook, Michael (21 Nisan 1977). Hagarism: The Making of the Islamic World (İngilizce). CUP Archive. ss. 6-7. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ Marr, Andrew (2018). Büyük Dünya Tarihi. Yakamoz Yayınları. s. 199. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023.
- ^ "Dinlerin İnsan Ürünü Olduğunun Kanıtı Var mı? – Celâl Şengör". BilimNeDiyor. 6 Ekim 2022. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023 – YouTube vasıtasıyla.
- ^ "Öteki Gündem – Göbeklitepe Sırları". Habertürk TV. 22 Kasım 2017. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023 – YouTube vasıtasıyla.
- ^ "Celâl Şengör, Mehmet Önal ve Ahmet Arslan, Teke Tek Bilim'de son kazılar ışığında Harran'ı anlattı". Habertürk TV. 23 Mayıs 2022. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ağustos 2023 – YouTube vasıtasıyla.
- ^ "Resulullah Efendimizin İsimleri". dinimizislam.com. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ Alford T. Welch, Ahmad S. Moussalli, Gordon D. Newby (2009). "Muḥammad". John L. Esposito (Ed.). The Oxford Encyclopedia of the Islamic World. Oxford: Oxford University Press. 11 Şubat 2017 tarihinde kaynağından .
The Prophet of Islam was a religious, political, and social reformer who gave rise to one of the great civilizations of the world. From a modern, historical perspective, Muḥammad was the founder of Islam. From the perspective of the Islamic faith, he was God's Messenger (rasūl Allāh), called to be a "warner," first to the Arabs and then to all humankind.
- ^ a b William Montgomery Watt, Nicolai Sinai. "Muhammad – Prophet of Islam" (İngilizce). Encyclopedia Britannica. 9 Şubat 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ Morgan, Diane (2009). Essential Islam: A Comprehensive Guide to Belief and Practice. s. 101. ISBN . 20 Şubat 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2012.
- ^ a b c Kandemir, M. Yaşar. "MUHAMMED". TDV İslâm Ansiklopedisi. 3 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ "Muhammet Kelimesinin Kökeni ve Anlamı". etimolojiturkce.com. 11 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ Bozkurt, Nebi. "KÜNYE". TDV İslâm Ansiklopedisi. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
- ^ Ebû'l–Mehasin Yusuf b. İsmail b. Yusuf Şâfii Nebhânî (2005). Hüccetüllah ale’l-Âlemîn fî Mu'cizati Seyyidi'l-Mürselin (Arapça). Darü'l-Kütübi'l-İlmiyye. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Ağustos 2023.
108, 112
- ^ Nureddin Ali bin İbrahim bin Ahmed El-Halebi (2013). Es-Siretü'l-Halebiyye (Arapça). Darü'l-Kütübi'l-İlmiyye. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
1:353
- ^ a b El-Envaru'l-Muhammediyye Mine'l-Mevahibü'l-Ledünni (Arapça). Fazilet Neşriyat. 2018. s. 143. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
İbn-i Abbas'tan rivayet olunmuştur.
- ^ Sasani İmparatorluğu'unda yaşayan Süryani Hristiyanlar tarafından İsa'ya verilen unvanlar, Muhammed'in Yeni Ahit'teki benedictus, ευλογημένος ile eşdeğer olmasıdır. Numismatik bir çalışmada Popp, mhmd (Arapça sesli harfler olmadan yazılır) ile yazılmış, ancak daha sonra yaygın hale gelen rasûlullahtan yoksun, H. 16'ya tarihlenen sikkeler tespit etti. Popp, Pehlevi alfabesinde MHMT ile ve ayrıca bazı durumlarda Hristiyan sembolizmiyle birleştirilmiş olarak kısmen Arap alfabesinde mhmd ile yazılmış Arap-Sasani ve Suriye sikkelerini ekledi. Volker Popp, Bildliche Darstellungen aus der Frühzeit des Islam (IV), in: imprimatur 5+6, 2004;
Volker Popp, Die frühe Islamgeschichte nach inschriftlichen und numismatischen Zeugnissen, in: Karl-Heinz Ohlig (ed.), Die dunklen Anfänge. Neue Forschungen zur Entstehung und frühen Geschichte des Islam, Berlin 2005, pp. 16–123 (here p. 63 ff.) - ^ Avcı, Casim. "KUREYŞ (Benî Kureyş)". TDV İslâm Ansiklopedisi. 3 Haziran 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ İbn-i Hişâm, Sîre, 1. cilt, ss. 1–3
- ^ İbn Sa'd, Tabakat, 1. cilt, ss. 55–56
- ^ Belâzuri, Ensabü'l-Eşraf, 1. cilt, s. 12
- ^ Taberî, Tarih, 2. cilt, ss. 172–180
- ^ Suruç, Salih (2020). Kâinatın Efendisi Peygamberimizin Hayatı. Nesil Yayınları. s. 40. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ İbn-i Sâd, Tabakat, 1. cilt, s. 20
- ^ Müslim, Sahih-i Müslim, 7. cilt, s. 58
- ^ a b Harman, Ömer Faruk. "İSMÂİL". TDV İslâm Ansiklopedisi. 15 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ Çelik, Ercan. "Quraish or Qorash (Q 106): From the Perspectives of Qur'an and Bible". academia.edu. 1 Ekim 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ a b Ağırakça, Ahmet. "NABATÎLER". TDV İslâm Ansiklopedisi. 2 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ a b Hamidullah, Muhammad (Şubat 1969). (PDF). The Islamic Review & Arab Affairs. ss. 6-12. 5 Kasım 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
- ^ Hajjah Amina Adil (2002). Muhammad, the Messenger of Islam: His Life & Prophecy (İngilizce). ISCA. ISBN . 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ . www.hakikat.com. 13 Temmuz 2013. 13 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023 – web.archive.org vasıtasıyla.
- ^ a b * Conrad, Lawrence I. (1987). "Abraha and Muhammad: Some Observations Apropos of Chronology and Literary Topoi in the Early Arabic Historical Tradition 1". Bulletin of the School of Oriental and African Studies. 50 (2). ss. 225-40. doi:10.1017/S0041977X00049016. 21 Ocak 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Nisan 2013.
- Sherrard Beaumont Burnaby (1901). Elements of the Jewish and Muhammadan Calendars: With Rules and Tables and Explanatory Notes on the Julian and Gregorian Calendars. G. Bell. s. 465. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ a b c d e f g h Yücel, İrfan (2012). (PDF) (21. bas.). Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları. ss. 7-38. ISBN . 20 Mart 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Aralık 2015.
- ^ Burnaby, Sherrard Beaumont (1901). Elements of the Jewish and Muhammadan Calendars: With Rules and Tables and Explanatory Notes on the Julian and Gregorian Calendars. London: G. Bell. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ . kalbinsesi.com. 19 Ekim 2013. 19 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ a b c "MUHAMMED". TDV İslâm Ansiklopedisi. 3 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ Ünver, Mustafa (1 Haziran 2016). "Nesî Ayeti ve Modern Nesî Uygulamaları". 52 (2). Diyanet İlmi Dergi: 43-68. ISSN 1300-8498. 10 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ Fayda, Mustafa. "NESÎ". TDV İslâm Ansiklopedisi. 27 Ocak 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
- ^ Lawrence Conrad (June 1987). "Abraha and Muhammad: Some Observations Apropos of Chronology and Literary topoi in the Early Arabic Historical Tradition". Bulletin of the School of Oriental and African Studies. 50 (2): 239. doi:10.1017/S0041977X00049016. 11 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Ocak 2020.
- ^ "History and Religion" (PDF). Walter de Gruyter GmbH. 2015. 13 Ekim 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 10 Ağustos 2023.
News of Muḥammad and his contemporaries circulated by word of mouth from the start, vectors for the transit of information not only to subsequent generations of Muslims, but also to non-Muslims.
- ^ Watt, William Montgomery (1960). Muhammad at Mecca (İngilizce). Clarendon Press. ss. 16-18. ISBN . 11 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ Yıldız, Hakkı Dursun. "ARABİSTAN". TDV İslâm Ansiklopedisi. 20 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ Rue, Loyal D. (2005). Religion is Not About God: How Spiritual Traditions Nurture Our Biological Nature and What to Expect When They Fail (İngilizce). Rutgers University Press. s. 224. ISBN . 11 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ Esposito, John L. (28 Nisan 2016). Islam: The Straight Path. Updated Fifth Edition, Updated Fifth Edition. Oxford University Press. ss. 4-5. ISBN . Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ Kara, Cahid (2015). . dergipark.org.tr. Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. 12 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ a b c d Tarih Kitabı. Alfa Basım Yayım Dağıtım. 2000. s. 79. ISBN . 12 Haziran 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ Watt, William Montgomery (1960). Muhammad at Mecca (İngilizce). Clarendon Press. ss. 1-2. ISBN . 11 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ Johnson, Scott Fitzgerald (2012). The Oxford Handbook of Late Antiquity (İngilizce). OUP USA. ss. 286-287. ISBN . 21 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ekim 2022.
- ^ a b Johnson, Scott Fitzgerald (2012). The Oxford Handbook of Late Antiquity (İngilizce). OUP USA. s. 301. ISBN . 21 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ekim 2022.
- ^ a b Fayda, Mustafa. "CÂHİLİYE". TDV İslâm Ansiklopedisi. 8 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ a b Aktan, Ali (2011). İslam Tarihi: Başlangıcından Emevîlerin Sonuna Kadar. Nobel Akademik Yayıncılık. s. 54. ISBN . 11 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ a b Demircan, Adnan (2004). "Câhiliyye Araplarında Kız Çocuklarını Gömerek Öldürme Âdeti". dergipark.org.tr. 3 Ekim 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Ekim 2023.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Mayıs 2022.
- ^ a b Güç, Ahmet. . TDV İslâm Ansiklopedisi. 26 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ Dindi, Emrah (2017). "Câhiliye Arap Hac Ritüellerinin Kur'an'daki Menâsikle Diyalektik İlişkisi" (PDF). Cumhuriyet İlahiyat Dergisi. 18 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 28 Mayıs 2022.
- ^ a b c Aytaç, Bedrettin. . acikders.ankara.edu.tr. 25 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ağustos 2023.
- ^ Sarıcık, Murat (2013). "Cahiliye Döneminde Arap Yarımadası Panayırları". dergipark.org.tr. Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi. 12 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ a b c İvgin, Hayrettin. (PDF). Kültür Evreni. 10 Şubat 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023 – web.archive.org vasıtasıyla.
- ^ Esposito, John L. (6 Nisan 2000). The Oxford History of Islam (İngilizce). Oxford University Press. ISBN . Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ Ueberweg, Friedrich. History of Philosophy, Vol. 1: From Thales to the Present Time. Charles Scribner's Sons. s. 409. ISBN . Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ Rubin, Uri, "Ḥanīf", Encyclopaedia of the Qur'ān, General Editor: Johanna Pink, University of Freiburg. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ Kuzgun, Şaban. . TDV İslâm Ansiklopedisi. 23 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ Köchler, Hans (1982). The Concept of Monotheism in Islam and Christianity (İngilizce). International Progress Organization. s. 29. ISBN . 12 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ Jacobs, Louis (1995). The Jewish Religion: A Companion. Internet Archive. Oxford University Press. s. 272. ISBN . Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ Turner, Colin (2006). Islam: The Basics. Internet Archive. Routledge. s. 16. ISBN . Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ Çetkin, Muhammed (2018). . dergipark.org.tr. Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi. 14 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ . kuranvemeali.com. 27 Nisan 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ Said Nursî (2010). Mektûbat. İstanbul: Envâr Neşriyât. s. 165.
Said Nursî, İncil'deki ilgili fıkralardan ikisinin Arapçalarını alıntılar. Bunlardan birisi, "قَالَ الْمَسِيحُ اِنِّى ذَاهِبٌ اِلَى اَبِى وَ اَبِيكُمْ لِيَبْعَثَ لَكُمُ الْفَارَقْلِيطَا", diğeri ise "اِنِّى اَطْلُبُ مِنْ رَبِّى فَارَقْلِيطًا يَكُونُ مَعَكُمْ اِلَى اْلاَبَدِ" idir.
- ^ Allison, Gregg (19 Nisan 2011). Historical Theology: An Introduction to Christian Doctrine (İngilizce). Zondervan Academic. s. 431. ISBN . 12 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
- ^ "İncil: Yuhanna 14:15-17". incil.info. 23 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Ağustos 2023.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Muhammed Arapca م ح م د Arapca telaffuz muħammad y 570 8 Haziran 632 dunyanin en kalabalik ikinci dini olan Islam in kurucusu ve merkezi figuru olan dini askeri ve siyasi Arap liderdir Arap Yarimadasi nin tamamini ele gecirerek Musluman hakimiyetini tek bir yonetim altinda birlestirmis ve boylece Islam in kutsal kitabi Kur an in yani sira ogretileri ile uygulamalarini guvence altina alarak Islami dini inancin temelini olusturmustur Muslumanlar tarafindan Adem Ibrahim Musa Isa ve diger peygamberlerin daha sonradan tahrif edilmis tek tanrili dinlerini onaran ve tamamlayan kisi ve Allah in insanlara gonderdigi son peygamber olduguna inanilir Islam peygamberi Muhammed م ح م دHat sanatinda Muhammed adinin yazilisi Sol taraftaki kucuk yazida ise Allah in salat ve selami uzerine olsun cumlesi yer almaktadir DogumMuhammed bin Abdullah Arapca م ح م د بن ع بد الله y 570 Mekke Hicaz Arabistan gunumuzde Suudi Arabistan Olum8 Haziran 632 61 62 yaslarinda Medine Hicaz Islam Devleti gunumuzde Suudi Arabistan Olum sebebiYuksek atesDefin yeriMescid i Nebevi deki Yesil Kubbe Medine Suudi ArabistanMilliyetArap Kureys Arabi Diger ad lar iEbu l Kasim kunye Resulullah Allah in Elcisi Muhammedu l Emin Guvenilir Muhammed Bkz Muhammed in isimleriMeslekTuccar y 583 610 Etkin yillar610 632 dini onder DonemCahiliye Donemi Asr i SaadetYerine gelenDort HalifeRakip ler Mekkeli paganlar Bizans Imparatorlugu Sasani ImparatorluguKurul uyeligiHilfu l FudulDinIslamEvlilikEvlilikleriYillarHatice bint Huveylid595 619Sevde bint Zem a621 632Aise bint Ebu Bekir624 632Hafsa bint Omer624 632Zeyneb bint Huzeyme624 625Hind bint Ebi Umeyye625 632Zeyneb bint Cahs627 632Cuveyriye bint Haris628 632Remle bint Ebi Sufyan628 632Reyhane bint Zeyd629 631Safiyye bint Huyey629 632Meymune bint Haris630 632Mariye el Kibtiyye630 632Cocuk lar KasimAbdullahIbrahimZeynebRukiyyeUmmu GulsumFatima ZehraEbeveyn ler Abdullah bin Abdulmuttalib baba Amine bint Vehb anne Akraba lar SoyagaciAileEhl i Beyt Ev halki Imza MS 570 civarinda Arap Yarimadasi nin guneybatisindaki Mekke sehrinde o zamanlar ticaret bilim sanat ve kultur merkezlerinin cok uzaginda olan dunyanin geri kalmis bir yerinde dogan Muhammed hayatinin ilk yillarinda hem oksuz hem yetim kalinca amcasi Ebu Talib in korumasi ve gozetimi altinda buyudu 25 yasindayken Mekke nin zengin ve dul kadinlarindan biri olan Hatice isminde birisiyle evlendi 40 yasinda duzenli olarak bazi geceler inzivaya cekildigi Hira Magarasi nda iken Melek Cebrail in kendisine gelerek Allah in ilk vahyini ilettigini duyurdu Aldigini soyledigi vahiylerle birlikte uc yil sonra tevhit inancini acikca ilan ederek insanlari yeni bir yoladavet etmeye basladi ki bu Islam inancina gore diger peygamberlerin de daha onceden ogrettigi Allah a teslimiyet tir Islami kaynaklar okuma ve yazmasinin olmadigini belirtmektedir Baslarda Muhammed kendisine az sayida destekci buldu ve kimi Mekkeli kabilenin ve hatta akrabalarinin dusmanliklariyla karsi karsiya kaldi Kendisine ve kendi inancini benimseyenlere yapilan eziyetten dolayi ilk once bazi Muslumanlari 615 yilinda Habesistan a gonderdi ardindan 622 de destekcileriyle birlikte Medine ye goc etti Hicret adi verilen bu olay daha sonradan hicri takvim olarak da bilinen Islami takvimin baslangici ve Islam tarihinin donemec noktalarindan biri kabul edildi Muhammed Medine ye geldiginde Medine Sozlesmesi adi verilen bir anayasayla oradaki kabileleri tek bir cati altinda topladi ve Islam i buradan yaymaya devam etti Mekkeli kabileler ile araliklarla sekiz yil suren catismalarin ardindan buyuk bir Musluman ordusu kurarak bu ordunun basinda 630 yilinda Mekke yi ele gecirdi Ayrica doneminde Habesistan merkezli Aksum Kralligi Dogu Roma Imparatorlugu Iran merkezli Sasani Imparatorlugu Gassaniler Misir Valiligi Umman ve Yemen kralliklari basta olmak uzere bircok devletin hukumdarina elciler araciligiyla Islam a davet mektuplari gonderdi Muhammed 632 de Veda Hacci ni tamamladiktan ve Veda Hutbesi ni verdikten birkac ay sonra hastalandi ve Medine de oldu Olumunden once Arap Yarimadasi nin buyuk bir kisminin Islam i benimseme sureci tamamlanmisti Islam a gore Muhammed in olumune kadar Allah tarafindan vahyedilen tum sozler ayet dinin temeli olarak kabul edilen kutsal kitap Kur an i olusturdu Kur an in yani sira Muhammed in hayati uygulamalari ve sozleri de inananlar tarafindan kabul gorerek Islam hukukuna ve Musluman kultur ve yasam tarzina kaynak teskil etti Bilgi kaynaklariSozlu kultur gelenegi Muhammed ve cagdaslari ile ilgili en dikkat ceken konu hadis ve siyer olarak derlenen bilgilerin 150 200 yillik bir sozlu kultur donemi sonrasinda yazilmaya baslanmasi ve hikayenin bundan sonra evrimleserek ilerlemesidir Bu rivayetlerin bazilari Islam disi kaynaklarca desteklenmemekte ve bazilari da kendi icerisinde celiskiler tasimaktadir Rivayetlere dayali kayitlarda olayin yasandigi gunlerde anlatilanlar buyuk olcude gercekligini korurken zaman icerisinde bunlar degisiklige ugrayarak birkac nesil sonra tarihi gerceklikten tamamen uzaklasirlar Hadis ve siyer gibi erken donem kaynaklarinda Muhammed in hayati ile hicbir alakasi olmayan hikayelerin Muhammed in hikayesine birtakim degisiklikler yapilarak eklemlenmis olabilecegi siklikla dile getirilen konulardandir Filistinli profesor Sami Ezzib bu konuda dikkat ceken bir ifade ile Muhammed e isnat edilebilmis olan Hayber Muharebesi ve Kureyza Muharebesi gibi olaylarin Yahudi kutsal kitabinda yer aldigini ancak bu kaynaga gore Yahudileri Yahudi olmayanlarin katlettikleri bilgisini vermektedir Rivayet kulturune dayali eserler disinda Islam in erken tarihi ne zaman ortaya ciktigi hangi cografyada dogup dunyaya yayildigi konularinda geleneksel anlatimlarin isaret edildigi Mekke yi dislayan Petra basta olmak uzere farkli cografyalara isaret eden teoriler ve iddialar ileriye surulmektedir Soz konusu tartismalarda Petra Petra nin kuzeyinde bir bolge Kufe ve Hire Guney Irak bolgeleri one cikmaktadir Bizans kronikleri Hristiyan din adamlarinin kayitlari basili paralar Abbasiler doneminde Islam in erken hikayesinin yazilma surecine katilan hadisci ve tarihcilerin yasam bolgeleri Hire ile Medine gibi bazi antik sehirlerin isimleri ve diger bulgular bazi cevrelerce Muhammed in ve erken Islam cografyasinin Guney Irak ile iliskilendirilmesine ve Muhammed in hayat hikayesinin birden fazla kisinin hikayelerinin birlesimi olabilecegi kanaatine yol acmistir Erken donem biyografileri Muhammed in hayatiyla ilgili onemli kaynaklar MS 8 ve 9 yuzyillara ait bazi yazarlarin tarihi eserlerinde bulunabilir Bunlar Muhammed in hayati hakkinda ek bilgi saglayan geleneksel Musluman biyografilerini icerir Erken donem Islam tarihini ve Muhammed in hayatini degerlendirmenin zorlugu 690 li yillarda Emevi halifesi Abdulmelik bin Mervan tarafindan yaratilan Ortodoks tarih haricinde neredeyse hicbir sey bilinmemesindendir Yogun bir editorluk sureciyle tek bir guclu gelenek yaratilmistir Oryantalist tarihci Patricia Crone rivayete dayali bu eserlerdeki icerik zenginligini kissacilik geleneginin bir urunu olarak gormekte ve bunlarin guvenilmez olusunu su sozlerle ifade etmektedir Birbirleriyle o kadar sik ve duzenli bir sekilde catisiyorlar ki cok isteyen birisi W Montgomery Watt in Muhammed biyografisinin cogunu tersten yazabilirdi Muhammed ile ilgili yazilmis en eski eser siyer 767 yilinda Hicri 150 olen Arap tarihci Ibn i Ishak in yazdigi bir eserdir Orijinal eser kaybolmus olsa da bu siyer 9 yuzyildaki Ibn i Hisam in o 833 ve daha az olcude Taberi nin o 923 eserlerinden kapsamli alintilar alarak gunumuze ulasmistir Bir diger erken tarih kaynagi Vakidi nin o 823 ve Vakidi nin ogrencisi Ibn i Sa d in o 845 eserleridir Pek cok bilim insani bu erken donem biyografilerini kabul etse de bunlarin dogruluklari kesin degildir Bu konuda yapilmis son calismalar akademisyenlerin yasal meselelere dokunan gelenekler ile tamamen tarihsel olaylar arasinda bir ayrim yapmasina yol acmistir Hukuk grubunda gelenekler icada tabi olabilirken istisnai durumlar disinda tarihi olaylar yalnizca egilimli sekillendirmeye tabi olabilirdi Kur an Kufi stiliyle yazilmis olan bir erken donem Kur an i Abbasiler donemi 8 9 yuzyillar Kur an Islam in ana kaynagi olan kutsal metindir Muslumanlar tarafindan Allah in son sozu olduguna ve Cebrail araciligiyla ilki 610 da olmak uzere 22 yillik sure zarfinda Muhammed e bildirildigine inanilir Kur an Muhammed in kronolojik biyografisi hakkinda bilgi edinilmesine cok az yardim eder ve ayetlerin cogunda soylenme sebebini one cikaran herhangi bir tarihsel baglamdan bahis bulunmamaktadir Kanadali yazar Dan Gibson Kur an da kullanilan dilin baslangicta saf Arapca olmadigini ve yazim donemi itibariyla sadece Petra bolgesinde kullanilan bir Arap dil yapisinin Kur an da kullanildigini iddia etmistir Arkeolojik bulgular Islam cografyasinda saklanan zaman zaman ziyarete ve dolasima sokulan ve Muhammed in biyografisi ile ilgili olan belgeler radyokarbon tarihleme ve genetik soybilim testi gibi metotlarla kanitlanmaya muhtac olan Medine Sozlesmesi Muhammed in astinamesi ve kendi donemindeki devlet baskanlari ve valilere yazdigi soylenen mektuplar ve bunlarin yaninda kil sakal hirka nalin gibi malzemeler bu bulgular arasindadir Tarihsellik Erken Islam tarihi ve Muhammed tumu MS 633 ve sonrasina tarihlenen ve Yahudi ve Hristiyan topluluklar tarafindan Yunanca Suryanice Ermenice ve Ibranice yazilmis kaynaklara da yansimistir Bu kaynaklar ozellikle kronoloji ve Muhammed in Yahudilere ve Filistin e karsi tutumu konusunda Musluman kaynaklara gore bazi temel farkliliklar icermektedir Bunun yaninda hicbir Bizans ya da Suryani kaynagi Muhammed in Musluman literaturunden onceki erken kariyeri hakkinda herhangi bir ayrinti vermemektedir Ingiliz tarihci Sebastian P Brock tarafindan incelenen Suryani ve Bizans kaynaklarina gore Muhammed icin kullanilan peygamber unvani cok yaygin degildir resul ise daha da azdir O basitce Arap krallarinin ilki olarak tanimlanmis ve donemin Suryani kaynaklari erken donemdeki Islami fetihleri Musluman fetihleri olarak degil esas itibariyla Arap fetihleri olarak gormustur Muhammed in olumunden yaklasik 20 yil sonra Islam Halifeligi nin ve diger cagdas devletlerin sinirlarini gosteren Orta Dogu Kuzey Afrika ve Akdeniz haritasi Muhammed in olumunden iki yil sonra MS 634 yilinda yazildigi dusunulen Yakup un Ogretisi Doctrina Jacobi isimli Yunanca eserde Candidatus adindaki birinin olum haberinin geldigi ve Arabistan da yeni bir peygamberin ortaya ciktigi kaydedilmistir Eserin Kartaca da gectigi ancak 634 640 yillari arasinda Filistin de kaleme alindigi varsayilmaktadir Patricia Crone ve Michael Cook eserin 634 te Kartaca da gectigini ve o tarihten birkac yil sonra yazildigini 640 tarihinin cok gec oldugunu soylemislerdir Candidatus Sarazenler tarafindan olduruldugunde Kayserya daydim ve tekneyle Sykamina ya dogru yola ciktim Insanlar Candidatus olduruldu diyorlardi ve biz Yahudiler buna cok sevindik Ve bir Peygamber in Sarazenler Arap ile birlikte ortaya ciktigini ve meshedilmis olan Mesih in gelecegini ilan ettigini soyluyorlardi Yakup un Ogretisi Doctrina Jacobi Burada adi anilan Candidatus arastirmacilara gore muhtemelen Bizans Imparatorlugu nun Filistin deki komutani olan Sergius tur ve bahsedilen olay da MS 634 yilinin Subat ayinda Gazze yakinlarinda Rasidin Halifeligi ordusu ve Bizans ordusu arasinda gerceklesen Dathin Muharebesi dir Muhammed in olumunden yaklasik iki yil sonra meydana gelen bu muharebede Amr bin As komutasindaki Musluman ordusu Dogu Roma ordusuna karsi galip geldi ve kumandan Sergius ve suvarileri olduruldu Yakup un Ogretisi eserinde de bolgede azinlik olarak yasayan ve Dogu Roma dan zulum goren Yahudilerin Muslumanlarin bu zaferini kutladigi ve Sergius un olumune sevindikleri yazilmaktadir Muhammed ile ilgili 7 yuzyilin baslarina ait bir baska hikaye Bagratuni Hanedani nin Ermeni piskoposu olan Sebeos tan gelmektedir Anlattiklarina gore Araplarin ani patlama anilarinin taze oldugu bir zamanda yazmistir Sebeos Muhammed in adini ve mesleginin tuccar oldugunu belirtmis ve ilahi bir vahiy ile hayatinin aniden degistigini ima etmistir Sebeos Muslumanlarin kendilerinin ne yaptiklarini dusunduklerine dikkat eden ve Islam in yukselisi icin bir teori sunan ilk gayrimuslim yazardir O sirada Ismailogullari ndan adi Mahmet Muhammed olan ve tuccar olan bir adam sanki Tanri nin emriyle onlara vaiz ve hakikat yolu gibi gorundu Onlara Ibrahim in tanrisini tanimalarini ogretti ozellikle de Musa nin tarihinde ogrenildigi ve bilgilendirildigi icin Simdi emir yukaridan geldigi icin hepsi tek bir duzende din birligi icerisinde bir araya geldiler Bos kultlerini terk ederek babalari Ibrahim e gorunen yasayan Tanri ya donduler Boylece Mahmet onlara les yememeyi sarap icmemeyi yalan soylememeyi ve zina etmemeyi emretti Dedi ki Andolsun ki Tanri bu ulkeyi Ibrahim e ve soyuna ebediyen vadetmistir Israil i sevdigi sure boyunca soz verdigi gibi ortaya cikti Ama simdi siz Ibrahim in ogullarisiniz ve Tanri Ibrahim e verdigi sozu ve soyunu sizin icin yerine getiriyor Yalnizca Ibrahim in tanrisini ictenlikle sevin ve gidin Tanri nin baban Ibrahim e verdigi ulkeyi ele gecirin Savasta kimse sana karsi koyamayacak cunku Tanri seninle Sebeos Iskoc yazar Andrew Marr daha sonra 2012 yilinda BBC tarafindan bir belgesele de uyarlanan Buyuk Dunya Tarihi A History of the World isimli unlu eserinde Muhammed in tarihselligi ile ilgili su cumleleri kurmustur Muhammed in hayati hakkinda kendi doneminden cok az bilgi kalmistir Peygamber in zamaninda yazilan Hristiyan eserlerde bu Arap lidere birkac referans var ve varligi hakkinda neredeyse hic suphe yok Ama bu konuya yine de dikkatli yaklasmaliyiz Andrew Marr A History of the World Diger Ibrani peygamberlerin ve hatta Isa nin tarihselligi tartismali olsa da Muhammed pek cok bilim insani ve tarihci tarafindan tarihsel bir sahsiyet olarak kabul edilmektedir Isimleri ve unvanlariMescid i Nebevi nin kapilarinin uzerinde yer alan Allah in Elcisi Muhammed yazisi Islam toplumunda Muhammed e verilen cok sayida isim ve unvan bulunur Bu isimler Muhammed e Kur an da verilenler hadislerde verilenler ilahi kitaplarda verildigi ileri surulen isimler ve Esmau l Husna ile ayni olan isimler olarak siniflandirilmistir Osmanli alimi Mustakimzade Suleyman Sadeddin 1719 1788 Mir atu s Safa fi Nuhbeti Esmai l Mustafa isimli risalesinde Muhammed in 99 ismini aciklamistir Tam adi Ebu l Kasim Muhammed ibn i Abd Allah ibn i Abd ul Muttalib ibn i Hasim ibn i Abd Menaf El Kureysi Arapca محمد بن عبد الله بن عبد المطلب بن هاشم بن عبد مناف القرشي ya da daha kisa olan Ebu l Kasim Muhammed bin Abd Allah bin Abd ul Muttalib El Hasimi olarak gecer Bu isim Turkceye Kureysli Abd ul Menaf oglu Hasim oglu Abd ul Muttalib oglu Abd Allah oglu Kasim in babasi Muhammed olarak tercume edilebilir Ayrica O nun yasadigi toplumdaki kisiler tarafindan el emin emin kisi durust kisi lakabiyla Muhammedu l emin olarak adlandirildigi da soylenmektedir Muhammed ismi Arapcada ovgu koku olan ḥamd fiilinden turemis olup ovgu alan ovulen ovguye deger olan manalarina gelir Kur an da Muhammed ismi dort defa gecmektedir Bunun yaninda halk tarafindan Mustafa Mahmud ve Ahmed isimleriyle de anilir Mustafa Arapcada secilmis Ahmed ise daha cok ovulen demektir Kunyesi ise Ebu l Kasim yani Kasim in Babasi dir Kunye Arap toplumlarinda kisinin ilk dogan erkek cocugunun ismine nazaran verilmektedir Bunun yani sira Muhammed kendisini Ebu l Benat yani Kizlar Babasi olarak da tanitmistir cunku O nun dogmus olan 7 cocugundan 4 u kizdir Kur an a gore Muhammed in gelecegi daha once Tevrat ta ve Incil de bildirilmistir Konuyla ilgili olan bir hadiste Muhammed kendisiyle ilgili olarak Benim ismim Kur an da Muhammed Incil de Ahmed Tevrat ta Ahyed dir demistir Alman oryantalist yazar Volker Popp Muhammed ve dorduncu halifenin adi olan Ali yuce olan sozcuklerinin isim olarak degil bir unvan olarak ortaya ciktigini one surmustur SoyuMuhammed in annesi Amine ve babasi Abdullah in ortak atalari olan Murre bin Ka b a dayanan soy haritasi Rivayet kulturune gore Muhammed Ibrahim in buyuk oglu Ismail in soyundan Adnaniler kavmine uzanan bir soy hattindan Kureys kabilesinin Hasimogullari sulalesinden gelmektedir Buna gore soy silsilesi soyledir Muhammed Abdullah Abdulmuttalib Seybe Hasim Abdumenaf Mugire Kusay Kilab Murre Ka b Luey Galib Fihr Malik Nadr Kinane Huzeyme Mudrike Amir Ilyas Mudar Nizar Mead Adnan Yine Muhammed bazi hadislere gore kendi soyunun Peygamber Ibrahim den geldigini de ifade etmistir Allah Ibrahimogullarindan Ismail i Ismailogullarindan Kinaneogullarini Kinaneogullarindan Kureys i Kureys ten Beni Hasim i Beni Hasim den de beni secmistir Ben iki kurbanligin ogluyum Ayrica Muhammed rivayete gore Mekke nin Fethi nden sonra Kabe putlardan temizlenirken Kabe nin icinden ellerinde fal oklariyla Ibrahim ve oglu Ismail in heykelleri cikarilinca onlarin bu isi hic yapmadiklarini soylemis ve onlarin putperestlik malzemesi haline getirilmelerinden duydugu uzuntuyu dile getirmistir Bir baska hadise gore Muhammed torunlari Hasan ve Huseyin icin yaptigi duayi daha once Ibrahim in de kendi ogullari Ismail ve Ishak icin yaptigini soylemistir Revizyonist arastirmacilarin iddia ettiklerine gore Kureys Muhammed in mensubu oldugu Arap kabilesinin degil MO 6 yuzyilda Iran da Ahamenis Imparatorlugu nu kurarak Yahudileri Babil Surgunu nden kurtaran ve Yahudiler arasinda buyuk bir sayginlikla da anilan Pers Imparatoru Buyuk Kiros un adidir Muhammed in kabilesi Kureys in antik bir Arap uygarligi olan Nabatilerin bir kabilesi oldugu kayitlardadir Nabatilerin aslinda Arap kokenli oldugu fakat yabancilarla Persler ile birlikte oturmalari sebebiyle neseplerinin karistigi ve dillerinin bozuldugu ifade edilen cesitli goruslerdendir Dogum tarihiMuhammed in dogdugu zamanda Arap Yarimadasi ndaki buyuk kabileler ve yerlesimleri Yaygin kabul goren rivayetlerde Muhammed Islam tarihinde Fil Yili olarak adlandirilan donemde Mekke de dogmustur Bahsedilen bu tarih rivayetlere gore Habesistan daki Aksum Kralligi na bagli olan Yemen krali Ebrehe nin buyuk bir fil ordusuyla birlikte Kabe ye yaptigi basarisiz saldiri girisiminin gerceklestigi yildir Bu tarih kesin olarak bilinmemekte ve geriye donuk yapilan hesaplamalar ile Pakistanli Islam alimi Muhammed Hamidullah gibi bazi kaynaklarda 17 Haziran 569 bazilarinda 570 Misirli bilgin gibi bazi kaynaklarda ise 20 Nisan 571 olarak gecmektedir Ingiliz yazar el Feleki nin hesaplamalarindaki bazi yanlisliklari ortaya koymustur Islami kaynaklarda agirlikli olarak Muhammed in milattan sonra 571 yilinda Fil Vakasi nin oldugu yilda 12 Rebiulevvel 20 Nisan Pazartesi gecesinde yani Araplarin takvim basi olarak kullandiklari Fil Vakasi ndan yaklasik 52 gun sonra dogdugu belirtilmektedir Siyer ve Islam tarihi yazarlari bu dogumun Rebiulevvel ayinda bir pazartesi gunu sabaha karsi gun dogumundan hemen once oldugu konusunda genel olarak ittifak etmislerse de ayin kacinci gunu oldugu konusunda bir gorus birligine varamamislardir Bu konuyla alakali ihtilaflarin sozlu kulturun parcasi olan rivayet cesitliliginden kaynaklanmasinin yani sira Ay takviminin Gunes takviminden farkli olmasi ve Araplardaki nesi uygulamasindan da kaynaklandigi ifade edilmektedir Lawrence Conrad sozlu donem sonrasi erken donemde yazilan biyografi kitaplarini incelemis ve bu eserlerde Muhammed in dogum tarihiyle ilgili 85 yillik bir zaman araliginin sergilendigini gormustur Conrad bunu hikayedeki akiskanligin evrimsel surec halen devam etmekte olmasi olarak tanimlar Islam oncesi ArabistanGenel cografi durum Islam oncesi Arap Yarimadasi ndaki baslica ticaret yollarini gosteren harita Islam oncesi Arap Yarimadasi nda sert cevre kosullarina ve yasam tarzina uyum saglayarak col kosullarinda hayatta kalabilmek insanlarin ortak bir sekilde yasamasina yol acmisti Boylece ortaya cikan asiretlerin olusumu kan bagina dayanmaktaydi Yerli Araplar hem gocebe hem de yerlesik bir hayat suruyorlardi Gocebeler daha fazla su ve mera bulmak icin topluca surekli bir yerden digerine giderken yerlesik hayat surenler ise ticaret ve tarimla ugrasiyorlardi Kervanlara ya da vahalara saldirmak da gocebelerin hayatinin bir parcasiydi ve bunu bir suc olarak gormuyorlardi MO birinci binyildan itibaren Guney Arabistan da baharat ticaretinden zenginlesen gelismis kralliklar var olmustu Ilk zamanlarda ticaret yollari kuzeybati kiyisindan gecerken 7 yuzyil itibariyla tuccarlar Kizildeniz uzerinden deniz yolculugunu gittikce daha fazla tercih ettigi icin buradaki ticaret azalmis ve gorece mureffeh olan bircok yer gerilemisti Tahil ve zeytinyagi gibi birkac onemli urunun yani sira yun ve deri ticareti daha yerel ticaret faaliyetlerine bagimli olan Mekke ve Medine o donemdeki bilinen adiyla Yesrib gibi birkac sehir kalmisti Arabistan in colluk bolgeleri cok yoksuldu Bedevi kabileler gocebe yasam tarzini benimsemis ve kit kaynaklara sahip olabilmek icin girisilen rekabet topluma sekil vermisti asil olarak soy veya kabileye baglilik duyulmustu Islam in yukselisinden once MS 600 lerde Arap Yarimadasi Dogu Roma ve Sasani Imparatorlugu Bizans ve Sasani imparatorluklari Islamiyet oncesinde Orta Dogu yu kontrol eden iki buyuk guctu Yuzyillarca devam eden Pers Roma Savaslari bolgeyi iyice zarara ugratmisti Bolgede Perslerin Lahmiler ve Romalilarin da Gassaniler gibi vasal devletcikleri bulunuyordu Arabistan cografyasi oldukca kurak ve volkanik oldugu icin vaha ve su kaynaklarinin oldugu yerler haricinde burada tarim yapilmasi zordu Genel gorunumu col icerisinde dagilmis nokta seklindeki koyler ve sehirler gibiydi Mekke ve Medine Yesrib bu sehirlerin en onemlilerindendi Medine gelismekte olan buyuk bir tarim yerlesim yeriyken Mekke ise bircok asiretle cevrilmis onemli bir finans ve hac dolayisiyla bir ziyaret merkeziydi Muhammed in yasaminin ilk yillarinda ait oldugu Kureys kabilesi Bati Arabistan da baskin bir guc haline geldi Kureysliler Bati Arabistan daki bircok kabilenin uyelerini Kabe ye baglayan ve bu Mekke mabedinin prestijini pekistiren bir kult birligini kurdular Cahiliye argumani Islami literaturde Arap toplumunun Islam oncesi donemine Cahiliye Donemi adi verilmektedir Islami donemde ortaya cikmis olan terim Kur an ve hadislerde Araplarin Islam dan onceki inanc tutum ve davranislarini sosyal hayat goruslerini genel olarak ise kisilerin ve toplumlarin gunah ve isyanlarini Islami donemden ayirt etmek veya benimsetmek icin kullanilir Fuhus zina hirsizlik putlara tapilmasi adaletsizlik siddet kabileler arasindaki bitmez tukenmez kan davalari yagmacilik koleligin olagan gorulmesi ozellikle kadinin kolelestirilmesi ve bir mal gibi alinip satilmasi bu donemin ozelliklerinden olarak gorulur Kadinin boylesine asagilanmasi kiz cocuklarinin o toplumdaki kisiler tarafindan bir ayip olarak kabul edilmesine neden olmustur Islam tarihciligine gore Cahiliye Donemi siirlerindeki kadin algisi sosyal hayata yansimamisti Kadinlar alt tabaka insani olarak gorulmustu Ust siniri olmayan cok esli evlilik yaygindi Fuhus bir meslek halini almisti ve kole sahipleri de kolelerini bu ise zorlamaktaydi Kadinlar babalarinin veya eslerinin miraslarindan pay alma hakkina sahip degildi Evlatlar isterlerse babalarinin olumunun ardindan uvey anneleriyle evlenebilirdi Bosanma hakki da erkege ait ve sinirsizdi Soylular kizlari oldugunda bunu bir utanc kaynagi olarak gorup onlari oldurebilmekteydi Islam toplumunun belleginde bu donemde kizlarin diri diri topraga gomuldugu yonundeki rivayetler de onemli yer tutar Nitekim Kur an in Tekvir Suresi nin 8 ve 9 ayetinde diri diri gomulen kiz cocuklarina atifta bulunulmakta ve bu durum elestirilmektedir Kiz cocuklarini gomme adeti pek yaygin degildi ancak zaman zaman yapiliyordu ve bazi kabileler arasinda bu olay yayginken bazilarinda cok nadirdi Ayrica colde ve koylerde sehirlere oranla daha yaygindi Bununla birlikte bu adetin Muhammed in kabilesi olan Kureysliler arasinda mevcut olmakla birlikte yaygin olmadigi soylenebilir Kurban sunma veya diger nedenlerle yapilan cocuk katliamlari konusunda Araplarin diger milletlerden cok da farkli olmadiklari ifade edilen bir diger noktadir Tapinmalar ve dini gruplar Iki yaninda El Manat ve El Uzza nin bulundugunun tahmin edildigi Arap tanricasi El Lat in Hatra daki bir kabartmasi Irak Muzesi nde sergilenmektedir Islam oncesi Arabistan da her bir asiret kendi tanri ve tanricalarini koruyucu olarak gorur bu tanri ve tanricalarin ruhlari kutsal agaclar taslar su kaynaklari ve kuyularla iliskilendirilirdi Arap mitolojisinde ve kulturunde putlar sembolize ettikleri tanri veya tanricalar nedeniyle kutsal sayilmaktaydilar ve en onemli tapinim araciydilar Islam oncesi Arap Yarimadasi nda cok sayida kutsal mekan ve buralarda insa edilen kubik ilah evlerinin Kabe bulundugu bu kutsal kabul edilen mekanlar ve ilah evlerinin Araplarca haram aylar boyunca ziyaret edilerek bu mabetlerde degisik tapinmalarin ve ayinlerin gerceklestirildigi bilinmektedir Mekke deki Kabe asiretlerin koruyucu tanrilarinin 360 tane put heykeline ev sahipligi yapiyordu Kabe de yer alan El Manat El Lat ve El Uzza ismindeki uc tanricanin bas tanri Al Ilah in kizlari olduguna inaniliyordu Bu donemdeki Araplarin buyuk bir kismi paganizm inanisina mensuptu Ayrica Arap kabilelerinin bir kismi Allah a inaniyor ama kiyamet gunune ve ahirete inanmiyorlardi Putperest olanlarin cogu ise putlari Tanri kabul etmiyorlar aksine Allah a ulasmak icin birer araci olarak goruyorlardi Arap kabileler savasin yasak oldugu hac mevsiminde haram aylarda bir bayram havasi icerisinde duzenlenen panayirlara ve festivallere katilirlar kendi putlarina dua secde ve tazimde bulunurlar kendi putlari adina kurban keserler ve sadaka verirlerdi Daha sonra her kabile Kabe yi tavaf ederdi Bu tavaf genelde ciplak olarak gerceklestirilirdi Bu ziyaretlerde tanrilara cesitli hediyeler sunarlar guzel kokular surunurler hatta bu ziyaretlerin oncesinde oruc tutarlardi Bu donemde nazardan korunmak icin muska ve tilsimlara basvurmak da yaygindi Bunlara karsilik Hristiyanlar Yahudiler ve Mecusiler dahil olmak uzere Arabistan da tek tanri inancina sahip cesitli topluluklar da vardi Guclu Yahudi kabileler guneyde Yemen e ve kuzeybatida Medine gibi tarimsal vaha sehirlerine yerlesmisti Hristiyanlar da Yemen ve Dogu Arabistan da tutunmaya baslamislardi Tek tanrili inanclar bedevi Araplarin geleneksel cok tanrili inancina darbe indirse de paganizm halen cok gucluydu Muhammed in zamaninda Arabistan tam anlamiyla dini ve siyasi bir mayalanma halindeydi Yerli Araplardan olan Hanifler Arap Yarimadasi ndaki tek tanrili topluluklardan birisiydi ve bazen yanlis bir sekilde Hristiyanlar ve Yahudiler arasinda siniflandiriliyorlardi Islami ogretiye gore Hanifler Islam oncesi donemde Ibrahim in teblig ettigi dine tabi olanlara verilen isimdir Kur an da Hanif sozcugu bazi ayetlerde gecmekte ve Hanifligin musriklikten farkli ve onun karsiti oldugu ve Ibrahim in inanci oldugu belirtilmektedir Bakara 135 Islam inancina gore Muhammed de bir Hanif idi ve Ibrahim in oglu Ismail in soyundan gelmekteydi Peygamber beklentisi Klasik dini anlatilarda Islam oncesinde kendilerine mistik ozellikler de atfedilen Haniflik inancina sahip Arap sairlerinin kendi nutuklarinda yakin zamanda bir peygamberin gelecegini bildirdikleri soylenir Kur an da kehanet ve benzeri uygulamalar hos karsilanmadigi halde Islam toplumunda bu tur konusmalar onemsenen konusmalardi Kur an ifadesine gore Muhammed in gelecegi Isa tarafindan mujdelenmistir Hani Meryem oglu Isa Ey Israilogullari Suphesiz ben Allah in size benden once gelen Tevrat i dogrulayici ve benden sonra gelecek Ahmed adinda bir peygamberi mujdeleyici olarak gonderdigi peygamberiyim demisti Saff Suresi 6 Muhammed e atfedilen bir sozde de Benim ismim Kur an da Muhammed Incil de Ahmed Tevrat ta Ahyed dir ifadesi kullanilir Fakat bahsedilen bu isimler gunumuzdeki Kanonik Incillerde bulunmamaktadir Buna karsilik bazi Islam bilginleri Yuhanna Incili nde gecen Faraklit sozcugunun Muhammed i isaret ettigini savunurlar Faraklit in Hristiyan dunyasindaki karsiligi ise Kutsal Ruh tur Yuhanna Incili nin 14 bolumunde gecen ifadelere gore Isa Faraklit Gercegin Ruhu ile ilgili olarak soyle demistir Ben de Baba dan dileyecegim ve O sonsuza dek sizinle birlikte olsun diye size baska bir Yardimci Gercegin Ruhu nu verecek Dunya O nu kabul edemez Cunku O nu ne gorur ne de tanir Siz O nu taniyorsunuz Cunku O aranizda yasiyor ve icinizde olacaktir Yuhanna 14 16 17 17 yuzyilda yasayan unlu Osmanli seyyahi Evliya Celebi Seyahatname adli eserinde Islam da Isa nin havarilerinden biri olarak kabul edilen Sem un u Safa nin Simun Petrus Lubnan in guneyindeki Nakura sehri yakinlarindaki turbesinde buldugu Incil nushasini inceledigini Muhammed i mujdeleyen ifadenin o nushada mevcut oldugunu iddia etmistir Evliya Celebi nin bizzat Sem un u Safa tarafindan yazildigini naklettigi bu elyazmasi Incil bulunamamistir Mekke hayatiGenel bakis Melek Cebrail in Muhammed e vahiy getirdigini gosteren bir minyatur Muhammed bazi kaynaklara gore 570 bazi kaynaklara gore ise 571 yilinda Arabistan in Mekke sehrinde dunyaya geldi Dogumundan once babasini 6 yasinda ise annesini kaybeden Muhammed amcasi Ebu Talib tarafindan buyutulup gozetildi Cocuklugunda cobanlik yapti daha sonra ise tuccar olarak calisti Ilk kez 25 yasindayken 40 yasindaki zengin bir dul olan Mekke nin unlu ve soylu sahsiyetlerinden Hatice ile evlendi Muhammed in bazi geceler Nur Dagi ndaki Hira Magarasi nda duzenli araliklarla inzivaya cekilip dua etme aliskanligi vardi Bu aliskanlik 35 yasindan sonra yayginlasti 40 yasinda oradayken Islami inanisa gore Kur an da yer alacak ilk ayetler Muhammed e indirildi ve Muhammed bunlarin kendisine gorunen Cebrail melegi araciligiyla indirildigini soyledi Ilk basta yalnizca yakinlarini uyaran Muhammed uc yil sonra insanlari topluca Islam a davet etmeye basladi Allah in bir oldugunu Allah tarafindan kabul gormenin tek yolunun Allah a teslim olmak oldugunu ogretti Kendisinin Allah in peygamberi ve resulu oldugunu onceki diger peygamberler ile ayni kandan geldigini anlatti Ilk basta kendisine az sayida takipci bulan Muhammed Mekke de bazi asiretlerin hatta bazi akrabalarinin dusmanligiyla karsilasti Bu donemde taraftarlarinin siddet iceren agir muameleler gormesi sebebiyle bazi takipcilerini 615 yilinda Habesistan daki Aksum Kralligi na gonderdi 622 yilina gelindiginde de kendisine inananlarla birlikte topluca Medine ye goc etti Muhammed Medine ye geldiginde Medine Sozlesmesi anayasasi ile oradaki asiretleri tek cati altinda birlestirdi Mekkeli kabileler ve paganlar ile aralikli suren sekiz yillik savaslardan sonra kendisine iman edenlerin sayisi 10 000 i asmisti 630 yili basinda 10 000 kisilik buyuk bir Musluman ordusunun basinda Mekke nin kusatilmasi sonrasinda yapilan antlasma ile kansiz bir sekilde Mekke nin kontrolunu eline aldi Sehre girip tum putlari yikti ve daha sonra takipcilerini Dogu Arabistan da geriye kalan tum putperest tapinaklari yikmalari icin yolladi Kisa surede yapilan bircok seferden sonra Arabistan in buyuk bolumunu ele gecirdi 632 yilinda Veda Hacci ndan ve Veda Hutbesi ile Arafat Dagi nda 100 000 den fazla Muslumana topluca seslendikten sonra Medine ye dondu Bundan birkac ay sonra hastalandi ve Medine de oldu Olum vaktine kadar Arap Yarimadasi nin cogu Musluman olmus Arabistan i tek devlet altinda birlestirmisti Cocuklugu ve genclik yillari Mekke de gunumuzde kutuphane olarak kullanilan bu yapinin Muhammed in bizzat dogdugu yerde bulunduguna inanilmaktadir Bu nedenle yapi Beytu l Mevlid olarak da anilmaktadir Muhammed in babasi Abdullah bin Abdulmuttalib annesi ise Kureys kabilesinin kollarina mensup Vehb bin Abdumenaf in kizi Amine dir Muhammed dogumundan yaklasik bes alti ay once babasi Abdullah i kaybetti Bunun uzerine yetistirilmesini dedesi Abdulmuttalib uzerine aldi ve torununa Muhammed adini verdi Annesi Amine cocugunu iyice emziremedi Muhammed i bir sure amcasi Ebu Leheb in cariyesi Suveybe emzirdi Islami gelenege gore Mekke de yeni dogmus olan bebekler col ve doga yasaminin bebekler icin daha saglikli kabul edilmesinden oturu bir sureligine colde bir bedevi ailesiyle birlikte yasamaya gonderilirdi ve sut anneler tarafindan emzirilmeleri ve beslenmeleri saglanirdi Sut anneligi yapan kadinlar babasiz oldugu icin bir yetime bakmanin karli olmayacagini dusunerek Muhammed i almayi reddettiler Ancak o siralarda Mekke ye sut cocugu bulmak icin gelen ve bakacak bir cocuk bulamayan Halime adindaki bir kadin gonulsuz de olsa Muhammed i almayi kabul etti Sonuc olarak Muhammed Beni Sa d kabilesinden olan Halime ye sut anneligi yapmak amaciyla emanet edildi Muhammed sut annesi Halime ve kocasi Haris in yaninda iki veya uc yasina gelene kadar kaldi Halime Muhammed i sutten kestikten sonra onu ailesine iade etti Ancak hastalik tehlikesinden oturu yine Halime nin yanina gonderildi ve bir iki yil daha orada kaldi 16 yuzyila ait Siyer i Nebi de yer alan Muhammed in dogumu betimlemesi Muhammed yaklasik dort yasina kadar annesi Amine nin de gozetimiyle birlikte sut annesi Halime nin yaninda kaldiktan sonra Mekke ye annesinin yanina dondu Dort yasindan alti yasina kadar oz annesi Amine ile birlikte kaldi onun sefkat ve ozeni ile yetisip buyudu Muhammed alti yasindayken annesi Amine ve dadisi Ummu Eymen ile birlikte babasinin kabrini gormek ve bazi akrabalarini ziyaret etmek icin Medine ye yolculuk etti Medine de annesinin akrabalari Neccarogullari nda bir ay kadar kaldi Daha sonra Mekke ye donus yolundaki Ebva koyune ulastiklarinda annesi hastalandi Annesi orada cok genc yasta oldu ve orada defnedildi Dadisi Ummu Eymen Muhammed i Mekke ye getirip dedesi Abdulmuttalib e teslim etti Alti yasindan sekiz yasina kadar ona dedesi Abdulmuttalib bakti Abdulmuttalib yas itibariyla seksen yasini asmis bir ihtiyardi Muhammed sekiz yasinda iken dedesi de hastalandi ve oldu Dedesi olmeden once onu yetistirmesi icin oglu Ebu Talib e emanet birakti Bu konuda kimi kaynaklar Abdulmuttalib in Muhammed in iki oz amcasi Ebu Talib ile Zubeyr arasinda kura cekilmesini istedigi ve kuranin Ebu Talib e ciktigini soylerler Sonuc olarak Muhammed Hasimogullari nin yeni lideri secilen amcasi Ebu Talib in himayesine girdi Islam gelenegine gore Muhammed in 12 yasindayken Rahip Bahira ile tanistigi o donem Bizans idaresinde olan Busra kasabasindan bir gorunum Suriye Rivayete gore Muhammed yaklasik 12 yasindayken amcasi Ebu Talib ticaret yapmak icin gittigi Suriye ye onu da goturdu ve bu gezide Bizans hakimiyetindeki Busra kasabasinda Bahira isminde Hristiyan bir munzevi rahip ile tanisti Gelenege gore Bahira kucuk Muhammed i inceledikten ve O nunla sohbet ettikten sonra amcasi Ebu Talib e onun son peygamber olacagini haber verdi Ardindan cocugu Yahudilerden veya Bizanslilardan korumasini ve Sam a gitmemesini soyledi Sonraki yillarda Muhammed 17 yasindayken diger oz amcasi Zubeyr bin Abdulmuttalib ile ticaret icin Yemen e gitti Yapilan bu gezilerin Muhammed in bilgi gorgu ve zihinsel alt yapisinin olusumunda etkin bir rol oynadigina inanilmaktadir Ayrica gencliginde amcalari ile birlikte Kureys ve Kays kabileleri arasinda cikan Ficar Savaslari na da katildi Bu savaslarda kilic kullanip dovusmek yerine atilan oklari toplayip amcalarina verdi Ticaret hayati ve Hatice ile evliligi Muhammed zaman zaman Mekke ye bes kilometre uzakliktaki Nur Dagi nda bulunan Hira Magarasi na cekilip orada tefekkur ederdi Mevcut bilgiler parcalanmis oldugundan ve tarihi efsaneden ayirmak zorlastigindan Muhammed in gencligi hakkinda cok az sey bilinmektedir Bir tuccar oldugu ve Hint Okyanusu ile Akdeniz arasinda ticaretle ugrastigi kaynaklarda bildirilmektedir Ticaret hayatindan once ise Muhammed amcasi Ebu Talib e maddi yardim saglamak amaciyla bir sure cobanlik yapti ve biraz daha buyuyunce ticaretle ugrasmaya basladi Ticarete olan ilgisi daha sonra kendisi ile evlendigi Hatice ile tanismasina neden oldu 594 595 yilinda Hatice ile is birligi yapip onun sermayesi ile calismaya basladi Muhammed ticaretindeki durustlugunden dolayi Mekke halki tarafindan guvenilir anlamina gelen el emin الامين lakabiyla tanindi ve zaman zaman kimi anlasmazliklar icin tarafsiz bir hakem olarak arandi Hatice birkac ticari is ortakligindan sonra Muhammed in durustlugune hayran kaldi ondan iyice etkilendi ve arkadasi Nefise bint Umeyye araciligiyla ona evlenme teklifi etti Muhammed Hatice nin teklifini kabul etti ve amcalariyla gidip Hatice yi istediler Hatice nin amcasi da teklifi kabul etti ve nikah gerceklesti Evlendikleri sirada Muhammed 23 25 Hatice ise yaklasik 40 yasindaydi Ancak diger bazi kaynaklar Hatice nin evlilik sirasinda 20 li yaslarin sonunda veya 30 lu yaslarin basinda oldugunu iddia etmektedir Islam bilginlerinin cogunlugu ise Hatice nin bu alternatif evlilik yasi rivayetlerini zayif kabul etmektedir Muhammed in gencliginde cevresinden gelen paganist gorus ve uygulamalarla ilgilenmedigine inanilir Buna gore kendisi ayni donemde herhangi bir puta tapmamakla birlikte baskalarinin tapinmasina da acikca karsi cikmadi Mekke halkinin adaletsiz cirkin ve sirk dolu yasamini pek begenmeyen Muhammed careyi yalniz kalarak ve tefekkur ederek buluyordu Kur an daki su ayetler Muhammed in Islam oncesi durumunu anlatmaktadir Sen kitap nedir iman nedir bilmezdin Sura Suresi 52 Allah seni yolunu kaybetmis sasirmis olarak bulup da yola iletmedi mi Duha Suresi 7 Kabe hakemligi yapmasi Hacer u l Esved Kara Tas Mekke deki Kabe nin kosesine yerlestirilmistir Muhammed in 35 yaslarindayken Kabe nin bazi kisimlarinin Mekke de sik sik yasanan ani su taskinlarindan dolayi asinmasi ve birileri tarafindan tahrip edilmesinden sonra Kabe nin tamirinde rol oynadigi soylenir Yasananlardan sonra Kureys kabilesi Kabe yi yikip yeniden insa etmeyi dusundu Ancak bu hareketlerinin tanrilari rahatsiz edebilecegine dair endiseler ortaya cikti Araplar arasinda Kabe ye karsi saygi ve hurmet Ibrahim den beri muhafaza edilegelen kutsal bir vazife idi Sonunda Kureys kabilesinin onde gelenlerinden bir adam elinde kazma ile one cikti ve Ey Tanrica Korkma Niyetimiz sadece en iyisi icindir diyerek Kabe yi yikmaya basladi Mekke halki o gece tetikte kaldi ve kutsal mabetlerine karismaya curet edenlere ilahi bir cezanin gelip gelmeyecegini dusundu Ertesi sabah onun elinde kazmayla isine devam ettigini gorduklerinde bunu ilahi bir lutuf isareti olarak yorumladilar Boylelikle Kabe Ibrahim in yaptigi temele kadar yikildi ve yeniden insa calismalari basladi Cidde sahilinde de bir gemi kaza yapmisti ve gemide mimarlik islerinden anlayan bir usta vardi Bu geminin tamir aletlerini de satin alarak Kabe nin yapiminda kullandilar Ibn i Ishak in derledigi bir rivayete gore yeniden yapilanma neredeyse tamamlandiginda kabile liderleri arasinda Hacer u l Esved tasini yerine koyma serefine kimin sahip olacagina dair anlasmazliklar cikti Oradaki ihtiyarlardan biri Kabe nin bulundugu bolgeye yani Mescid i Haram a giren bir sonraki kisinin tavsiyesinin alinmasini ve kendisini hakem tayin etmeyi onerdi Bu gelen kisi Muhammed oldu Halk Muhammed in kararini heyecanla bekledi Muhammed dusundukten sonra bir ortu getirilmesini istedi veya ortu olarak kendi elbisesini acti ardindan tasi ortunun ortasina koydu ve her kabileden birinin kenarindan tutup onu kaldirmasini istedi Sonra tasi eline aldi ve yerine koydu Muhammed in abasi bu olay ve Ehl i Aba Hadisi nde anlatildigi gibi daha sonra olanlar nedeniyle daha sonraki sair ve yazarlar icin onemli bir sembol haline geldi Ilk vahiy ve Kur an in baslangici Muhammed in ilk vahyi aldigi yer olduguna inanilan Nur Dagi ndaki Hira Magarasi Mekke Suudi Arabistan Siyere gore Muhammed 40 yasina yaklastiginda sik sik kalabaliklardan uzaklasmaya ve yalniz basina bir yerlerde inzivaya cekilmeye basladi Bu durum 1 2 yil kadar devam etti Muhammed Mekke ye yaklasik bes kilometre uzaklikta olan Nur Dagi ndaki Hira Magarasi nda dedesi Abdulmuttalib gibi her yil birkac hafta boyunca tek basina kalarak inzivaya cekiliyordu Islami ogretiye gore MS 610 yilinda bir Ramazan gecesi Kadir Gecesi hirkasina burunmus halde Hira Magarasi nda tefekkure daldigi bir sirada Cebrail tarafindan ilk vahyi aldi Melek ona yaklasip Oku dedi ama Muhammed okuma yazma bilmedigini soyleyip cehaletini itiraf etti Bunun uzerine Cebrail Muhammed e daha cok yaklasip sozunu tekrarladi Muhammed de okuma ve yazma bilmedigini yineledi Bu durum Cebrail nihayet ayetleri okuyup Muhammed in onlari ezberlemesine izin vermeden once bir defa daha gerceklesti Cebrail in burada okudugu ayetler daha sonra Kur an in 96 suresi olan Alak Suresi nin ilk bes ayetini olusturacakti Muhammed in MS 610 yilindan baslayarak oldugu yil olan 632 ye kadar aldigini soyledigi vahiyler Kur an i olusturur Islam da inanc ibadet seriat ahlak tasavvuf gibi uygulamalarin dayandirildigi ana kaynak Kur an dir Rivayetlere gore Muhammed ilk vahiylerini aldiktan sonra dehsete dustu ve cok korktu ancak Cebrail ona yaklasip Allah in bir elcisi olarak secildigini soyledi Muhammed ardindan eve dondu ve olanlari karisi Hatice ye anlatti Hatice esini teselli ettikten sonra onu amcasinin oglu ve Hristiyan bir kesis olan Varaka bin Nevfel in yanina goturdu Varaka Muhammed i teselli etti ve kendisine son peygamber oldugunu acikladi Bunlara ters olarak Sii gelenegi ise Muhammed in Cebrail in ortaya cikisina ne sasirdigini ne de korktugunu aksine onu bekliyormus gibi karsiladigini savunur Yaratan Rabbinin adiyla oku O insani alaktan asilip tutunan zigottan yaratmistir Oku Kalemle yazmayi ogreten boylece insana bilmedigini bildiren Rabbin sonsuz kerem sahibidir Kur an in inen ilk ayetleri Alak Suresi 1 5 Ilk vahyi Muhammed in kendini dualara ve ibadetlere daha fazla teslim ettigi ve korkuyla gecirdigi bir zaman dilimi fetretu l vahiy izledi Muhammed bu surecte buyuk bir uzuntu haline girdi Vahiyler yeniden basladiginda ise rahatladi ve cekinmeden uyarmaya baslamasi emredildi Konuyla ilgili bazi ayetler soyledir Ey ortunup burunen Peygamber Kalk da insanlari uyar Rabbini yucelt Muddessir Suresi 1 3 Rabbin seni terk etmedi ve sana darilmadi Duha Suresi 3 Islam a cagri ilk Muslumanlar ve tepkiler Peygamberlik doneminin baslarinda indigine inanilan Necm Suresi nin son ayeti Haydi Allah a secde edin ve ona kulluk edin Muhammed in monoteizm inanci Mekke deki seckin liderlerin geleneksel duzenine meydan okur Islam gelenegine gore Muhammed in cagrisina ilk uyan kisi ilk vahyi alip eve geldigi vakit esi Hatice olmustu onu amcasi Ebu Talib in oglu Ali azatli kolesi Zeyd bin Harise ve en yakin arkadasi Ebu Bekir izledi Muhammed uc yil boyunca sadece akrabalarini ve en yakinlarini Islam a davet etti Ardindan inanca gore Hicr Suresi nin 94 ayetinin inmesinden hemen sonra Safa Tepesi ne cikarak tum Mekke halkini aciktan aciga Musluman olmaya cagirdi Simdi sen sana emrolunani acikca ortaya koy ve Allah a ortak kosanlara aldiris etme Hicr Suresi 94 Ancak tepkiler genellikle olumsuz oldu Bu nedenle ilk Muslumanlar vahyi suphe ile karsilayan Mekkelilerce agir hakaret ve iskencelere katlanmak zorunda kaldilar Baslangicta Muhammed Islam i yayma faaliyetlerine kayitsiz kalan Mekke liderlerinden ciddi bir muhalefet gormedi ancak aradan biraz zaman gectikten sonra gerilim yukseldi Cunku Muhammed in cagrisi kendi mevkilerinin tehlikeye girebilecegini dusunen geleneksel seckin kisileri tedirgin etmisti Ozellikle Kabe den putlarin kaldirilmasi ticaretin engellenecegi ve birtakim aliskanliklara son verilecegi dusuncesine yol acti ve bu da buyuk tepki ile karsilandi Bu donemde Islam dinini kabul edenlerin cogunlugu dinlerini gizlemek zorunda kaldi Muhammed Mekkeli paganlarin yani sira Yahudi ve Hristiyanlari da dinlerinin aslinin bozuldugunu soyleyerek Islam a davet etti Bu tek tanrici gruplardan bazilari onun davetini kabul ederken bazilari da reddetti Kureys ileri gelenleri tarafindan ilk basta pek tepki cekmeyen Muhammed puta tapiciligi elestiren Kur an ayetlerini okumaya puta tapanlarin cehenneme girecegini soylemeye baslayinca Kureysliler onun tebligini buyuk bir tehlike olarak gorup davetini engellemek icin ellerinden geleni yapmaya basladilar Muhammed in gunden gune taraftar topladigini durmaksizin inanc ve davranislarini elestirdigini goren Kureysliler onu kucumsemeye ve ona hakaret etmeye basladilar giderek siddete basvurdular Kur an daki Mekki sureler incelendiginde bu tepkilerin ve siddetlerin yansimalarini gormek mumkundur Mekkeli paganlar Muhammed in Islam a davet faaliyetini durdurmasi icin amcasi Ebu Talib ile uc defa gorustuler Ebu Talib birinci gorusmede gonul alici bazi sozlerle onlari savusturdu Ikincisinde Kureysliler tehdit edici ifadeler kullaninca yegenini cagirdi ve durumu anlatti Muhammed de amcasina bu isten asla vazgecmeyecegini soyledi Kureysliler ucuncu kez gelince Ebu Talib e yegenini kendilerine teslim etmesi hususunda bir teklifte bulundular Ebu Talib teklifi sertce reddetti Bu arada bazi Kureyslilerin bizzat Muhammed ile gorusup onu bu isten vazgecirmeye calistiklari kendisine para ve mevki teklifinde bulunduklari da kaynaklarda belirtilmektedir Muslumanlarin 615 yilinda goc ettikleri Habesistan in haritasi Aksum Kralligi Muhammed in doneminde Habesistan Hristiyanlarin cogunlukta yasadigi bir ulkeydi Bu siralarda Mekke nin iki guclu ve onemli mevki sahibi kisisi olan Hamza ve Omer in ust uste ve biraz da ani bir sekilde Islam i kabul etmeleri Muslumanlarin moral ve cesaretlerini artirdi bu nedenle Kabe ye gidip acikca namaz kildilar Muhammed in amcasi Ebu Leheb disindaki akrabalarindan yardim gormesi ve Mekke nin bazi onde gelenlerin Musluman olmalari paganist inanca sahip kisilerin tepkilerini daha da artirdi ve Muslumanlara yonelik olumsuz tavirlar siddetlendi Takipcilerinin maruz kaldigi iskenceleri engellemeye gucu yetmeyen Muhammed bazi Muslumanlara bir Hristiyan ulkesi olan Habesistan a hicret etmeye izin verdi 615 te bir grup Musluman Habesistan a hicret etti Islam tarihindeki ilk hicret olarak onem tasiyan bu gelisme Muhammed in Afrika ile de temasa gecmesini sagladi Iki dalga halinde Habesistan a goc edenler bir sure sonra Muhammed in Mekkelilerin Islam i kabul ettikleri ve Muhammed ile anlastiklari yolunda bir haber aldilar Bunun uzerine hicret edenlerin bazilari geri donmeye karar verdiler Rivayete gore bunlar Mekke ye yaklastiklari sirada karsilastiklari bir kervana neler oldugunu sordular kervandakiler de Muhammed in once ilahlarini hayirla andigini ve Kureys in ona uydugunu ancak daha sonra bu fikrinden vazgecip ilahlarini kotuledigini Kureys in de ona tekrar kotuluk yaptigini soylediler Ibn Sa d in aktardigi bu olay literature Garanik Olayi olarak gecmis ve giderek degisik rivayetlere burunmustur Kureysliler Hamza ile Omer in Islam i benimsemesiyle guc kazanan Muslumanlari etkisiz hale getirmek icin onlara bir boykot duzenlemeye karar verdiler Bunun icin Hasimogullari ve Muttalibogullari ile aralarindaki akrabaliga uymayacaklarini soyleyip bu iki aileyi dusman ilan ettiler Onlarla konusmamaya ve alisveris yapmamaya karar verdiler ve boykotun sartlarini bir kagida yazip Kabe nin duvarina astilar Bunun uzerine Muhammed in amcasi Ebu Talib yegenini ve ona inananlari kendi mahallesine goturup orada topladi Mekkeli paganlarin safinda yer alan Ebu Leheb ve ogullari haric Muhammed in butun akrabalari 616 619 arasinda orada yasamak zorunda kaldilar Tum bu olaylara karsin Muhammed in peygamberligine olan inanci dusuncelerini surekli yaymasini sagladi Bu inancindan cesaret alarak din alanindaki calismalarini Mekke disina tasimaya yoneldi Hicretten onceki son yillar Arka planda Hicaz Daglari ve on planda Taif e giden yol Muhammed amcasi Ebu Talib in olumunden sonra evlatligi Zeyd ile Taif i ziyaret etmis ancak cabalari hicbir sonuc getirmedigi gibi kendisini fiziksel tehlikeye atmistir Kureyslilerin Hasimogullari ailesine yapmis olduklari buyuk boykot 619 yilinda son buldu Boykottan kisa bir sure sonra once Muhammed in amcasi Ebu Talib ardindan esi Hatice uc gun ara ile hayatlarini kaybetti Kendisine en buyuk destegi veren bu iki yakininin olumu Muhammed i son derece uzdu Hatice kendisine inanan ilk kisi iken Ebu Talib de Mekke de kavmine karsi onu her sey ugruna korumustu Mekkeli paganlar olanlardan sonra bir sure evine kapanan ve cok nadir cikan Muhammed e yonelik hakaretlerini arttirdilar ve fiili saldirilarda bulunmaya basladilar Kaynaklarda Hatice ve Ebu Talib in ust uste oldugu bu yil senetu l huzn huzun senesi diye isimlendirilmistir Ebu Talib in olumunun ardindan Hasimogullari kabilesinin liderligi Muhammed in azili dusmani olan amcasi Ebu Leheb e gecti Bundan sonra Muhammed Arap kabilelerine peygamber oldugunu anlatmak ve onlari Allah a ibadet etmeye cagirmak icin ticaret fuarlarini ve pazarlari dolasti Bu gezilerde siklikla Muhammed i takip eden Ebu Leheb ise konustugu kisilere onun bozgunculuk yaptigini ona itaat etmemeleri ve onu dikkate almamalarini soyledi Kisa bir sure sonra Ebu Leheb Mekkeli paganlarin da destegiyle klanin Muhammed uzerindeki korumasini geri cekti Bu durum Muhammed i buyuk tehlikeye atti cunku klan korumasinin geri cekilmesi O nun oldurulmesinin herhangi bir kanli intikama neden olmayacagi anlamina geliyordu Muhammed yasanan bu olaylardan oturu Arabistan daki bir baska onemli sehir olan Taif i ziyaret etti ve bir koruyucu bulmaya calisti ancak Taif teki cabalari basarisiz oldu ve onu daha fazla fiziksel tehlikeye atti evlatligi Zeyd ile taslanarak geri donduruldu Muhammed Mekke ye donmek zorunda kaldi Mut im bin Adi adinda bir Mekkeli kabile reisi onun memleketine guvenli bir sekilde yeniden girmesini mumkun kildi Akabe Biatlari Arap Yarimadasi nda pek cok insan bu yeni dini ve peygamberini duymus ve ticaret veya Kabe ye hac yapmak gibi sebeplerden oturu Mekke ye ziyarete geliyorlardi Ilk seferinde Mekke ye gelen yaklasik 12 kisi Birinci Akabe Biati daha sonra ise tekrar Mekke ye gelen yaklasik 300 kisi Ikinci Akabe Biati 620 621 yillarinda Akabe denilen Mescid i Haram a uc kilometre kadar uzakta olan yerde Muhammed ile gizlice gorusup ona bagliliklarini bildirdiler ve onu Yesrib e davet ettiler Muhammed bu firsati kendisi ve takipcilerine yeni bir yuva aramak icin kullandi Yesrib in Arap nufusu tek tanriciliga asinaydi cunku sehirde bir Yahudi cemaati vardi Ayrica Yesrib halki Muhammed ve bu yeni din araciligiyla Mekke ye ustunluk saglamayi umdu Cunku Yesrib hac yeri olmasindan oturu Mekke nin onemini kiskaniyordu Muhammed Akabe deki vaatlerin ardindan Yesrib i uygun buldu ve takipcilerini oraya goc etmeye tesvik etti Daha once Habesistan a yapilan gocte yasandigi gibi Kureysliler yine bu gocu durdurmaya calisacak ancak neredeyse tum Muslumanlar ayrilmayi basaracakti Medine ye Hicret Gunumuz Medine sehrinden fotograflar Yukarida Gun batimi sirasinda sehirden bir gorunum Asagida Muhammed in kabrinin de icinde bulundugu Mescid i Nebevi nin gece silueti Mekke deki Muslumanlar bu zaman icerisinde kucuk topluluklarla Medine ye goc etmeye basladilar Kisa bir sure sonra da Mekke deki Muslumanlarin cogu bosaldi sehirde yalnizca Muhammed ve Ebu Bekir ile aileleri Ali ve annesi bir de yasli ve Mekkeliler tarafindan iskenceye maruz kalip bunun icin hapsedilen Muslumanlar kaldi Muhammed bu zorlu ve uzun goc icin yol arkadasi olarak en yakin dostu Ebu Bekir i secti ve ondan yola cikmak icin hemen hazirlik yapmasini istedi amcasinin oglu Ali yi ise odenmemis mali yukumluluklerini yerine getirmesi ve kendisinde kalan bazi emanetleri sahiplerine teslim etmesi icin geride birakmak istedi Mekkelilerin Muhammed i vazgecirememesi ve Medine de yer alan Muslumanlarin giderek kuvvetlenmesi durumun kendileri icin tehlike yaratacagi dusuncesiyle Kureyslilerin Daru n Nedve dedikleri meclislerinde toplanarak bu meseleyi gorusmelerine yol acti Gorusmelerde yerlesik duzeni tehdit eden Islam in hizla buyudugu belirtildi ve Muhammed in bu calismalarini durdurmak gerektigi merkezinde birlesildi Sonuc olarak Muhammed in oldurulmesine karar verildi ve bu is icin bircok kabileden birkac kuvvetli genc suikastci secildi Muhammed Mekkelilerin planladiklari suikast gecesi evinden cikti Ali Muhammed in elbisesini giyip onun yatagina girdi ve suikastcilarin Muhammed in henuz gitmedigini dusunmelerine yol acti Suikastcilar olanlari ogrendiklerinde Muhammed Ebu Bekir ile birlikte coktan Mekke den ayrilmisti Muhammed in kuzeni Ali organize edilen bu komplodan sag kurtuldu ancak Muhammed in talimatlarini yerine getirmek icin bir sure Mekke de kaldi Ali daha sonra annesi Fatima bint Esed in yani sira Muhammed in kizlari esi Sevde bint Zem a dadisi Ummu Eymen bir de cesitli sebeplerle geride kalmis olan diger Muslumanlarla yola cikti Gorseldeki kayalik hicret yolculugu sirasinda Muhammed ile Ebu Bekir in Mekkelilere izlerini kaybettirmek icin bir sure konakladiklari Sevr Magarasi nin bulundugu kayaliktir isaretli yerde Mekkeli paganlar Muhammed i evinde bulamayinca ve ardindan Ebu Bekir in evinde yaptiklari aramalar bir sonuc vermeyince butun cevreyi kontrol etmeye basladilar ve etrafa pek cok haberci gondererek Muhammed ve Ebu Bekir in basina odul koyduklarini duyurdular Bu siralarda Muhammed Ebu Bekir ile Sevr Magarasi adi verilen magarada dusmanlarindan kurtulmak icin uc gun kadar kaldi Ortalik sakinlesmeye yuz tutunca da Kizildeniz e dogru nispeten serbest bir yola girerek yolculuklarina devam ettiler Medine ye sag bir sekilde ulasabilmek icin islek yollar yerine farkli guzergahlar tercih ettiler ve sarp dag gecitleri ile collerden gectiler Buna ragmen Medine ye ulasana kadar Mekkeliler tarafindan arandilar ve bazen tehlikeli anlar yasadilar Muhammed ve Ebu Bekir yolculuklarinin sonlarina dogru Medine yakinlarindaki Kuba adli bir koye ulastilar Muhammed burada sevincle karsilandi ve onceden Muslumanligi secmis olan Kulsum bin Hidm e konuk oldu Bazi kaynaklara gore dort bazilarina gore ise on gun burada kalan Muhammed bu sure zarfinda Kuba da insaatinda kendisinin de calistigi bir mescit yaptirdi Daha sonralari Kuba Mescidi olarak anilacak bu mescit Islam tarihinde insa edilen ilk mescit olma ozelligine sahip oldu Bu siralarda Ali ve yanindaki Muslumanlar da Kuba ya ulasti Bunun uzerine Muhammed ve digerleri hep birlikte Kuba dan ayrildilar ve nihayetinde 27 Eylul 622 tarihinde Medine ye vardilar Medine hayatiMuhammed Medine ye vardiginda halk tarafindan ictenlikle karsilandi Medineli Muslumanlarin her biri onu evinde misafir etmek isteyince devesinin coktugu yerin en yakininda bulunan ve dedesi Abdulmuttalib in annesi tarafindan kendisine yakinligi da olan Ebu Eyyub el Ensari nin evine misafir oldu ve onun evine yerleserek burada yedi ay kadar kaldi Daha sonra Muhammed sehirde bir mescit ve ailesinin kalmasi icin de bu mescide bitisik odalar yapilmasini istedi Mescidin bir yanina da barinaksiz kisilerin kalabilmeleri icin Suffe adi verilen bir yer yapildi burada kalanlara Ashab i suffa denildi Daha sonraki yillarda Peygamber Mescidi anlamina gelen Mescid i Nebevi adiyla anilan bu mescit Muhammed in Medine deki butun faaliyetlerinin merkezinde yer almis ve Islam in sonraki donemlerinde kurulan camilere ornek teskil etmistir Medine Sozlesmesi ve Medine Sehir Devleti Medine asil adi Yesrib olan sehre Muslumanlarca Medinetu n Nebi sonra da kisaca Medine adi verildi halkinin nufusu muhacir denilen Mekkeli gocmenlerden bunlara yardimci olduklarindan dolayi ensar adini alan yerli halktan ozellikle Yemen kokenli olan Evs ve Hazrec kabilelerinden ve Beni Kureyza Beni Kaynuka Beni Nadir isimli Yahudi kabilelerinden olusuyordu Bunlar arasinda birlik saglamak oldukca guctu Medine sinirlari yakinlarindaki Hayber gibi yerlerde yasayan Yahudiler varlikli kisiler olduklarindan dolayi cevre uzerinde etkiliydiler Evs ve Hazrec kabileleri arasinda son olarak 617 de yasanan geleneksel dusmanligin yeniden alevlenme olasiligi da vardi Ayrica ensar ile muhacirleri kaynastirmak cozulmesi gereken onemli bir sorundu Muhammed butun bu kesimleri birlestirip bagdastirmak amacindaydi Ancak her seyden once cok yoksul olan gocmenlerin durumlarinin duzeltilmesi gerekiyordu Muhammed muhacirleri yerli halk ile kardes ilan ederek onlara yardim etmelerini sagladi Yahudiler ile acilan aralarini da duzelterek cevrede siyasi bir duzen olusturdu ve farkli kesimlerin hak ve yukumluluklerini saptayan 47 maddelik bir Medine Anayasasi benimsendi Daha cok yoredeki kabile meselelerini ele alan bu anayasa Medine de cok dinli bir Islam devletinin yani Medine Sehir Devleti nin temelini olusturdu Muhammed de bu yonetimin baskani secildi Hem Bati hem de Musluman dunyasindan bircok akademisyen Medine Anayasasi metninin gercekligi konusunda hemfikir olsalar da bunun bir antlasma mi yoksa Muhammed in tek tarafli bir bildirisi mi oldugu icerdigi belgelerin sayisi birincil taraflar metnin belirli zamanlamasi konularindaki anlasmazliklar hala devam etmektedir Batili arastirmacilarin da dikkatini ceken belgeyi Alman teolog ve oryantalist Julius Wellhausen 47 madde halinde duzenlemis daha sonraki arastirmacilar da genellikle bunu esas almistir Metnin 52 madde halinde kabul edilebilecegini de belirten Hint asilli arastirmaci Muhammed Hamidullah Wellhausen gibi 47 maddeyi kabul etmekle birlikte bazi maddeleri ikiserli bolume ayirmistir Israilli bilim insani Michael Lecker belgeyi 64 madde olarak Britanyali arastirmaci Robert B Serjeant ise sekiz ayri parca ve toplam 70 madde olarak incelemistir Musluman arastirmacilarin aktardigi uzere besmeleyle baslayan belgenin ilk maddesi su sekildedir Bu vesika Peygamber Muhammed tarafindan Kureysli ve Yesribli muminler ve bunlara tabi olanlarla sonradan onlara katilmis olanlar ve onlarla beraber cihad edenler icin duzenlenmistir Medine Anayasasi 1 madde Medine Anayasasi nin bazi arastirmacilar tarafindan ilginc bulunan 25 maddesinin bir bolumunde Yahudi kabilelerin ummete dahil edildigi ve her iki toplulugun dininin kendilerine oldugu belirtilmektedir Washburn Universitesi nde calisan L Ali Khan bu konu hakkinda belgenin bir antlasmadan turetilen bir toplumsal sozlesme oldugunu soylemektedir Khan a gore belge Tek bir Tanri nin egemenligi altinda yasayan cesitli kabilelerden olusan tek bir topluluk kavrami uzerine insa edilmistir Medine Anayasasi nin bir diger onemli ozelligi de Muslumanlar arasindaki baglarin yeniden tanimlandigi vesika olmasidir Bu vesikayla Muslumanlar iliskilerinde inanclarini kan baglarinin uzerinde tutmaya basladilar Kabile kimlikleri farkli gruplara atifta bulunmak icin hala onemliydi ancak yeni olusturulan ummet icin ana baglayici bag artik din di Bazi tarihciler ummet denilen bu yeni toplulugun yeni bir kabileye benzetilebilecegini ancak onemli bir farkla bunun akrabaliga degil dine dayali oldugunu savunmuslardir Bu durum kabile toplumu halinde organize edilmis olan Islam oncesi Arabistan in normlariyla tamamen celisiyordu Ayni durum Medine deki bu kucuk Musluman grubunun daha sonra genis bir Musluman topluluga ve imparatorluga donusmesi yolunda onemli bir olaydir Medine Anayasasi nda gayrimuslimlere ise inanc ve ibadet ozgurlugu temin edilmistir Anayasaya gore Medine de yasayan yerlesik tum gayrimuslimler Muslumanlari takip etmek sartiyla su haklara sahiptiler Gayrimuslim uyeler Muslumanlarla ayni siyasi ve kulturel haklara ve ozerklik ile din ozgurlugune sahiptirler 25 madde Gayrimuslimler Medine ye bir saldiri olmasi halinde dusmana karsi silaha sarilir ve savasin bedelini paylasirlar Muslumanlarla aralarinda ihanet olmamalidir 37 madde Gayrimuslimler Muslumanlarin din savaslarina katilmak zorunda degildirler 45 madde Mescid i Nebevi den panoramik bir gorunum Muhammed kendisine isnat edilen bir rivayete gore bir hadiste soyle demistir Benim su mescidimde kilinan bir namaz Mescid i Haram haricinde diger mescitlerde kilinan namazlardan bin kat daha hayirlidir Ilk nufus ve savasa dogru Muhammed Medine de asayisi sagladiktan sonra bir nufus sayimi gerceklestirmek istedi Cunku Mekkeli paganlarla savas yakin gozukuyordu ve bundan dolayi Muslumanlarin rakamsal gucunun bilinmesi gerekiyordu Bu konu hakkinda sahabeleriyle gorusen Muhammed onlardan bir grubu gorevlendirdi ve onlara Musluman olanlarin isimlerini ve sayilarini istedigini soyledi Farkli rivayetlere gore bu sayi 500 1500 arasinda cikmistir Fakat genellikle Muslumanlarin toplam sayisinin yaklasik 1500 kisi oldugu 600 700 arasindaki sayilarin toplam erkeklere 500 unun ise savasabilecek gucte olanlara ait oldugu kabul edilmektedir Bu sirada inanca gore Hac Suresi nin 39 ayetinin inisiyle birlikte Muslumanlarin savasmasina izin verildi Muhammed in ve diger Muslumanlarin hicretine kadar gecen 12 yillik surec icerisinde savas izni verilmemis yalnizca sabir tavsiye edilmisti Bunun bir diger nedeni de Muslumanlarin yeterli askeri guce sahip olmamalariydi Hicretin birinci veya ikinci yilinda inanca gore sadece Mekkeli musriklere karsi olmak uzere su Kur an ayetiyle savas izni verildi Saldiriya ugrayanlara zulme maruz kaldiklari icin savas izni verildi Allah onlari muzaffer kilmaya elbette kadirdir Hac Suresi 39 Silahli catismalarin baslangici Bedir Muharebesi Ebu Sufyan in kervaninin Levant tan Mekke ye kadar izledigi rotayi Amr bin Hisam in Ebu Cehil Mekke den Bedir e kadar izledigi rotayi ve Muslumanlarin Medine den Bedir e kadar izledigi rotayi gosteren Bedir Savasi nin bir haritasi Savasa izin veren ayetleri almasindan sonra Muhammed Medine ye goc eden Mekkeli Muslumanlarin kalan mallarinin yagmalanmasina karsilik olarak Mekke ye giden kervanlara el koymak isteyen Muslumanlarin israrli taleplerine onay verdi Bu baskinlarin bir diger nedeni de Muslumanlarin yeni bolgedeki yoksulluklarina acil bir cozum bulmak istemeleriydi cunku zirai bilgiden ve ticaret icin paradan yoksunlardi Nahle deki bir pagan kervana basarili bir baskin duzenlenip buyuk miktarda ganimet elde edildikten sonra Mart 624 te Muhammed in kulagina Kureys e ait bir ticaret kervaninin Suriye den Mekke ye dogru yola ciktigi haberi geldi Kervandaki mallar yaklasik 1 000 deve ve 50 000 dinar degerindeydi ve bunda Mekke halkinin neredeyse tamaminin payi vardi ayrica 70 adam tarafindan korunuyordu ve Ebu Sufyan in liderligindeydi Muhammed bu buyuk kervani haber alinca sahabelerini topladi Onlara kervandaki mallarin coklugunu buna ragmen muhafiz sayisinin azligini anlatarak kervani donus yolunda ele gecirebileceklerini soyledi ve kendilerini sefere cagirdi Sonuc olarak Muhammed 8 Mart 624 te yaklasik 310 kisilik ordusuyla Medine den harekete gecti Suriye den donmekte olan Ebu Sufyan Hicaz a yaklastigi sirada Muslumanlarin baskin yapacagini haber aldi ve Kureyslilerden yardim istemek uzere atli bir adamini Mekke ye gonderdi kendisi de kervanin yonunu degistirdi Ebu Sufyan in gonderdigi haber uzerine Kureys kabilesinden toplanan yaklasik 950 kisi Ebu Cehil in komutasinda Mekke den yola cikti Bedir deki Musluman kuvvetleri savas oncesinde at ustunde gosteren bir cizim Muslumanlarin kervana saldirmaya hazirlandigi haberi uzerine yola cikan Mekkeliler Ebu Sufyan in tehlikenin atlatildigini haber veren ikinci mesajina ragmen Muslumanlarin uzerine yurumeye karar verdiler ve olusturduklari 950 kisilik kuvvetle Bedir e dogru yola ciktilar O sirada Muhammed ve takipcileri Kureys ordusunun Mekke den cikip Bedir e geldigini henuz bilmiyorlardi 14 Mart 624 gunu iki ordu Bedir de karsi karsiya geldi Savastan once Arap savaslarinda artik bir gelenek haline gelen er dileme mubareze hadisesi icin taraflar iclerinden ucer kisi sectiler Buna gore Islam ordusundan Hamza Ubeyde bin Haris ve Ali Mekke ordusundan da Utbe kardesi Seybe ve oglu Velid karsi karsiya gelip carpistilar Hamza ve Ali dusmanlarini oldurmeyi basardilar Ubeyde ise Utbe ile yenisemeyip yaralandi Bunun uzerine Hamza ve Ali Ubeyde nin yardimina gidip Utbe yi oldurduler Er dileme hadisesinden sonra savas basladi Carpismanin ilerleyen asamalarinda Mekkeli Kureysliler dagilma belirtileri gosterdi komutanlari Ebu Cehil oldurulunce de iyice dagildilar Birkac saat suren savas ogleden sonra sona erdi ve 310 kisilik Musluman ordusu 950 kisilik Mekke kuvvetlerini bozguna ugratti Richard A Gabriel gibi bazi modern gayrimuslim tarihciler Kureys e karsi kazanilan bu zaferi ve ardindan gelen zaferleri Muhammed in stratejik ve askeri gucune baglamaktadirlar Buna karsin bazi Kur an ayetleri ve daha sonraki rivayetler savas sirasinda Muslumanlara yardim etmek uzere binlerce melegin gonderilmis oldugunu belirtmektedir Bedir Muharebesi Muslumanlarin Mekkeli paganlara karsi kazandigi ilk savas oldu Bu savasta Muslumanlar 14 kayip verirken Mekkelilerden de 70 kisi oldu ayrica 70 kisi de esir olarak alindi Savas esirlerine iyi davranilmasini emreden Muhammed esirler icinden sadece iki kisiyi Muslumanlara yaptiklari iskenceye karsilik olume mahkum etti Diger esirlere ise mali durumlarina gore para odemeleri sart kosuldu Ayrica bazi esirlerin fidyesiz bir sekilde okuma yazma bilenlerin ise 10 Muslumana okuma yazma ogretmeleri sartiyla serbest birakilmalari kararlastirildi Savasi kazanan Muslumanlar Medine ye donduler savasi kaybeden Mekkeli paganlar ise oldurulen Ebu Cehil in yerine Ebu Sufyan i baskanliga getirdiler Agir bir kayip Uhud Muharebesi Hicretin ucuncu yilinda vuku bulan Uhud Muharebesi nde Muhammed ve Musluman ordusunu betimleyen bir cizim Siyer i Nebi y 1594 Mekkeli paganlar Bedir Muharebesi nde 624 Muslumanlara karsi yasadiklari buyuk bozgunu unutamiyorlardi Cunku Sam ticaret yolu Muslumanlarin eline gecmis ve Muhammed iyice guclenmisti Mekkeliler Ebu Sufyan onculugunde ikinci bir savasa hazirlandilar 200 u suvari 700 u zirhli olmak uzere yaklasik 3 000 kisilik bir ordu hazirlandi ve yola cikildi Muhammed in amcasi Abbas o sirada Mekke de bulunuyordu Abbas Mekkelilerin hazirliklarini bildiren bir mektup yazarak Medine ye gonderdi Mektubu alan Muhammed savasin nasil yapilacagi konusunda sahabeleriyle fikir alisverisinde bulundu ve ardindan Mekkelilere karsilik bir ordu hazirlandi Mekke ordusu 11 Mart 625 tarihinde Mekke den Medine ye dogru yurumeye basladi Bu saldirida Mekkelilerin birincil amaci gecen sene yasanan Bedir Muharebesi ndeki kayiplarinin ocunu almak ve Muslumanlarin yukselen gucunu kirmakti Muslumanlar ise muharebe icin hazirlikliydi Bir sure sonra iki ordu Uhud Dagi nin bayirlarinda ve duzluklerinde karsilasti Muhammed iki ordunun karsilastigi Uhud Dagi ndaki dar bir gecidin iki tarafina okcularini yerlestirdi Bu taktikle Mekkelilerin Uhud Dagi nin etrafindan dolasarak Muslumanlara olasi bir saldirma ihtimalini onlemek istiyordu Okcularina Haber verilmeden yerinizi terk etmeyiniz emrini verdi Muslumanlarin askeri gucu yaklasik 1000 kisiydi Uhud Sehitligi nden Uhud Dagi nin bugunku gorunumu Muslumanlarin buyuk kayiplar verdigi Uhud Muharebesi bu dag ve cevresinde meydana geldi Iki tarafin kuvvetleri Uhud Dagi nin eteklerinde karsilasti Savasin ilk baslarinda Muslumanlarin etkili taarruzlariyla birlikte Mekkeliler geri cekilmeye basladi Bunu goren okcular muharebenin kazanildigini sanarak yerlerini terk ettiler ve Mekkelilerin biraktiklari ganimetleri yagmalamaya basladilar Bu vaziyetten yararlanan Halid bin Velid komutasindaki kuvvetlerle okcularin terk ettigi gecitten Muslumanlara saldirdi Bu saldiri sonucu Islam ordusu zor duruma dustu ve geri cekilen Mekke ordusu savas alanina geri donup Muslumanlara saldirdi Muslumanlar Uhud Dagi na dogru cekildiler Daga saldiran Mekkeliler okcu atislari ile geri puskurtuldu Mekke ordusu da kesin bir ustunluk elde edemeyip geri dondu Uhud Muharebesi nde Muslumanlar 70 kadar kayip verirken Mekkeli paganlar ise 44 45 kadar kayip vermisti Muhammed bu savasta agir yaralandi amcasi Hamza basta olmak uzere bircok Musluman oldu Mekkelilerin lideri Ebu Sufyan bu gunun Bedir Savasi nin karsiligi oldugunu soylemisti Konfederasyonlarin catisi Hendek Muharebesi Hendek Muharebesi nin haritasi 31 Mart 627 de 10 000 savascisi ve 600 atlisi ile Medine ye saldirmaya gelen Mekkelilere karsi Medineliler Muhammed komutasindaki 3000 piyade ile sehirde savunma savasi yapmaya karar verdi Selman i Farisi nin teklifiyle sehrin bazi stratejik yerlerine hendekler kazilmasindan dolayi Hendek Savasi olarak adlandirilan bu savas bir kusatmaya donustu Bir ay suren kusatmanin havanin sogumasi ve firtina cikmasi ile kaldirilmasi Medinelilerin zaferi olarak kaydedildi Kazilan hendekler Medine nin dogal tahkimatlariyla birlikte iki tarafi bir cikmazda kilitleyerek konfederasyonun atlardan ve develerden olusan suvarilerini ise yaramaz hale getirdi Pagan muttefikler ayni anda birkac saldiri yapmayi umarak Musluman muttefiki olan Medineli Yahudi kabilesi Beni Kurayza yi sehre guneyden saldirmaya yani Muslumanlara karsi saldirmaya ikna ettiler Kurayzalilarin bu hamlesi Medine Sozlesmesi ne karsi yapilmis bir ihanet olarak goruldu Cunku sozlesmeye gore Medine sehrine disaridan bir saldiri gerceklestiginde sehirdeki tum kabileler birlesip sehri birlikte savunacaklardi Ancak Muhammed in diplomasisi bu birligi rayindan cikardi ve muttefikler dagildi Muslumanlar 1 5 kisi kayip vermisken rakip muttefikler 10 kisi kayip vermisti Hudeybiye Antlasmasi Muhammed ve takipcileri Kabe ziyareti icin Mekke ye dogru yola cikti Mekkeliler Muslumanlari Mekke ye sokmadilar Haram aylar oldugu icin savas yapmak da istemediler ve anlasma teklif ettiler Hudeybiye koyunde 628 yilinda 10 yil savas yapilmayacagina dair bir anlasma yapildi Bu 10 yillik sure zarfinda kimsenin canina ve malina dokunulmayacagi belirtildi Muslumanlar o yil Kabe yi ziyaret etmeksizin geri donduler Antlasmaya gore gelecek yil Muslumanlar uc gunden fazla olmamak uzere Kabe yi ziyaret edebileceklerdi Islam a davet mektuplari Muhammed Hudeybiye Antlasmasi ndan sonra 628 inanca gore kendisine inen bazi ayetlerdeki emirler dogrultusunda uzak veya yakin ulasabildigi tum ulkelerin ve devletlerin hukumdarlarina Islam a davet mektuplari gonderip onlari yeni dine davet etti Konuyla ilgili bazi Kur an ayetleri soyledir De ki Ey insanlar Suphesiz ben yerlerin ve goklerin hukumranligi kendisine ait olan Allah in hepinize gonderdigi peygamberiyim A raf Suresi 158 Ey Peygamber Rabbinden sana indirileni teblig et Eger bunu yapmazsan O nun verdigi peygamberlik gorevini yerine getirmemis olursun Allah seni insanlardan korur Maide Suresi 67 Biz seni ancak butun insanlara mujdeleyici ve uyarici olarak gonderdik Fakat insanlarin cogu bilmezler Sebe Suresi 28 Muhammed in kendi cagdasi olan Bizans imparatoru Herakleios a gonderdigi mektup Roproduksiyon Majid Ali Khan Muhammad The Final Messenger Islamic Book Service Yeni Delhi 1998 Muhammed in hayatinin Medine doneminde diger devlet baskanlarina mektup gonderdiginin Islami gelenege gore ornekleri vardir Bunlar arasinda donemin Dogu Roma Bizans Imparatoru Herakleios 610 641 Sasani Imparatoru II Husrev 590 628 Habesistan Krali Necasi ve Misir Iskenderiye Patrigi Mukavkis basta olmak uzere Suriye de hukum suren Arap kokenli Hristiyan Gassaniler Yemen Umman Bahreyn gibi cesitli devletlerin hukumdarlari vardi Akademik bilim adamlari arasinda bu mektuplarin ozgunlukleri konusunda tartismalar olsa da ve bazi kesimler tarafindan mektuplarin sahte oldugu iddia edilse de Georgetown Universitesi nde Arap dili ve Islami edebiyat profesoru olan Muhammed tarafindan gonderilen bu mektuplarin sahte oldugu gerekcesiyle reddedilmesinin haksiz oldugunu belirtmekte ve ornek olarak Bizans Imparatoru Herakleios a saltanat 610 641 gonderilen mektubun tarihselligini ortaya koyan son arastirmalara isaret etmektedir Buna gore Muhammed Bizans Imparatoru Herakleios a mektubu gondermesi icin elci olarak Dihye bin Halife yi secti Islam kaynaklarina gore bu siralarda Herakleios Sasani hukumdari II Husrev e karsi Ninova civarinda kazanmis oldugu buyuk zaferden sonra bkz Bizans Sasani Savasi 602 628 dini bir ziyaret amaciyla Kudus te bulunuyordu Dihye nin asil gorevi mektubu Herakleios a ulastirmak uzere Bizans Imparatorlugu nun Busra valisine teslim etmekti Ancak bu sirada imparatorun Filistin de bulunmasi nedeniyle onun huzuruna cikmasi teklif edildi Kaynaklarda Dihye nin bizzat Herakleios ile gorustugu ve o esnada ticaret icin Gazze civarinda bulunan Mekkeli Kureys lideri Ebu Sufyan in da imparatorun istegi uzerine oraya gelerek gorusmede hazir bulundugu belirtilir Musluman tarihciler tarafindan aktarildigi sekliyle mektup su tercumededir Rahman ve Rahim olan Allah in adiyla Allah in kulu ve elcisi Muhammed den Rum un buyugu Herakleios a Hidayet yoluna tabi olanlara selam olsun Seni Islam a davet ediyorum Islam i kabul et ki kurtulusa eresin ve Allah da ecrini iki kat versin Eger bu davetimi kabul etmezsen butun tebaanin gunahi senin boynunadir Ey ehl i kitap Sizinle bizim aramizda musterek olan soze geliniz Sadece Allah a kulluk edelim ve O na hicbir seyi ortak kosmayalim Allah i birakip da kimimiz kimimizi ilahlastirmasin Eger yuz cevirirlerse sahit olun biz Muslumaniz deyiniz Al i Imran 64 Bizans a giden mektubu cevreleyen daha olumlu alt anlatilarin cok az inandiricilik icerdigini ileri surmektedir Bir Islam arastirma alimi olan Muhammed Hamidullah ise Herakleios a gonderilen mektubun sihhatini savunur ve daha sonraki bir eserde orijinal mektup oldugu iddia edilen seyi yeniden uretir Bunun disinda mektuplar diger hukumdarlara da ulasti Mektuplara kimileri hosgoruyle karsilik verse de Sasani hukumdari gibi kimileri de siddetle cevap verdi Mekke nin Fethi Hudeybiye Antlasmasi ni Mekkelilerin himayesindeki bir kabilenin bozmasinin ardindan Muhammed 10 000 kisilik buyuk bir Musluman ordusu topladi ve Mekke yi kusatti Mekke lideri Ebu Sufyan bunun uzerine Muhammed ile gorusup Musluman oldugunu bildirdi Muhammed basta Ebu Sufyan olmak uzere evine siginacak olan bircok Mekkeliye himaye hakki verecegini soyledi O sirada Mekke de bulunan Muhammed in amcasi Abbas da Mekkelilere benzer seyler soyledi onlar da Mescid i Haram in icerisine veya evlerine dagildilar Musluman ordusu dort koldan ayni anda Mekke ye girdi Ufak tefek birkac saldiri disinda herhangi direnis olmadan 11 Ocak 630 da kansiz bir sekilde Mekke fethedildi Muhammed Mekke ye girer girmez Ebu Sufyan a bildirdigi sekilde birkac kisiyi istisna ederek kimseye dokunulmayacagini bildirdi ve genel af ilan etti Ardindan icerisinde 360 put bulunan Kabe ye yoneldi Isra Suresi nin 81 ayetini okuyarak putlari birer birer devirdi Bilal i Habesi ezan okudu ve daha sonra da beraberindeki Muslumanlarla Kabe yi tavaf etti Fetihten sonra bazi Mekkeliler toplu bir sekilde Muhammed in yanina gelip Musluman oldular Mekke nin fethedilmesinden sonra Islam dini Arap Yarimadasi nda ustunluk saglamaya basladi Muhammed ve Musluman ordusunun Mekke ye dogru ilerleyisi Siyer i Nebi y 1595 Bilal i Habesi nin fetihten sonra Kabe nin damina cikip ezan okumasi Siyer i Nebi Sehir ele gecirildikten sonra Muhammed in Kabe ye girmesi ve tum putlarin yok edilmesi Rafi Bazil in Hamla i Haydari eseri 1808 Arabistan in Fethi Mekke nin fethinin ardindan Muhammed Muhammed inkinden iki kat daha buyuk bir ordu kuran Konfederasyon Hawazin kabilelerinin askeri tehdidi karsisinda alarma gecti Banu Hawazin Mekkelilerin eski dusmanlariydi Mekkelilerin prestijinin dusmesi nedeniyle Mekke karsiti bir politika benimseyen Banu Thaqif Ta if sehrinde ikamet eden onlara katildi Muhammed Huneyn Savasi nda Havazin ve Sakif kabilelerini yendi Ayni yil Muhammed Mute Savasi ndaki onceki yenilgileri ve Muslumanlara karsi benimsenen dusmanlik raporlari nedeniyle Kuzey Arabistan a bir saldiri duzenledi Buyuk zorluklarla 30 000 adam topladi yarisi Muhammed in onlara firlattigi lanetleyici ayetlerden rahatsiz olmadan ikinci gun Abdullah ibn Ubeyy ile birlikte dondu Muhammed Tebuk te dusman guclerle catismaya girmemesine ragmen bolgenin bazi yerel reislerinin teslimiyetini aldi Ayrica Dogu Arabistan da kalan tum putperest putlarin yok edilmesini emretti Bati Arabistan da Muslumanlara karsi direnen son sehir Taif ti Muhammed onlar Islam a gecmeyi kabul edene ve erkeklerin tanrica El Lat in heykelini yok etmelerine izin verene kadar sehrin teslimiyetini kabul etmeyi reddetti Tebuk Savasi ndan bir yil sonra Banu Thaqif Muhammed e teslim olmak ve Islam i kabul etmek icin elciler gonderdi Pek cok bedevi saldirilarina karsi korunmak ve savas ganimetlerinden yararlanmak icin Muhammed e boyun egdi Bununla birlikte bedeviler Islam sistemine yabanciydilar ve bagimsizliklarini yani kendi erdem kodlarini ve atalarinin geleneklerini korumak istiyorlardi Muhammed Medine nin hukumdarligini kabul etmeleri Muslumanlara ve muttefiklerine saldirmaktan kacinmalari ve Muslumanlarin dini vergisi olan zekati odemeleri icin askeri ve siyasi bir anlasmaya ihtiyac duyuyordu Veda Hutbesi ve olumuSiyer i Nebi deki Muhammed in olumu tasviri y 1595 Muhammed in oldurulmesi icin zehirleme yapildigi ve olumun bu zehirlenmeye bagli olarak gerceklestigine dair rivayetler bulunmaktadir Buna gore Hayber in Fethi nden sonra 629 Hayber Yahudilerinden olan Merhab in kiz kardesi Zeynep oldurulen akrabalarinin intikami icin Muhammed e zehirli bir keci eti sundu Peygamber henuz ilk lokmada etin zehirli oldugunu anlayip sahabelerini uyarsa da sahabelerinden olan Bisr bin Bera zehirlenerek oldu Zeynep daha sonradan Musluman olup affedilse de Muhammed bu etin acisiyla yillarca sikinti yasadi Muhammed in Veda Hacci olarak anilan Mekke ziyareti sirasinda 632 yilinin Mart ayinda 9 Zilhicce arife gunu 100 000 den fazla Muslumana seslendigi Arafat Vadisi ndeki Rahmet Dagi nda yaptigi konusmasina Veda Hutbesi denir Veda Hacci ndan sonra Medine ye donen Muhammed kisa sure sonra hastalandi Son anlarinda esi Aise ve kizlari yanindaydi Rivayete gore hayatini kaybetmeden az bir sure once Muslumanlara seslenmesi Ellerinizdeki kolelerinize iyi davraniniz namaza dikkat ve devam ediniz seklinde oldu Basi Aise nin gogsune dayali sekilde kelime i sehadet getirdi Agzindan dokulen son cumle Allahumme er refikul ala seklindeydi Turkceye En yuce dosta olarak cevrilebilir 8 Haziran 632 de Medine de oldu Mescid i Nebevi nin yaninda bulunan Aise nin evine defnedildi Muhammed in olumu sonrasinda sahabeler Peygamber in en yakin arkadasi Ebu Bekir in yeni lider halife olmasini uygun gorerek Mescid i Nebevi de kendisine biat ettiler Boylece Ebu Bekir ilk halife secildi Kisa sure sonra kabileler halinde Islam da irtidat olarak nitelenen dinden donusler yasandi Halife Ebu Bekir ordusuyla bu kabilelerin uzerine yurudu ve Ridde Savaslari adi verilen kanli savaslar yasandi Mezari Muhammed in kabrinin yer aldigi Mescid i Nebevi deki Yesil Kubbe Medine Suudi Arabistan Muhammed Aise nin evinde oldugu yere gomuldu Emevi halifesi I Velid in hukumdarligi sirasinda Mescid i Nebevi Muhammed in mezarinin bulundugu yeri de icerecek sekilde genisletildi Turbenin uzerindeki Yesil Kubbe 13 yuzyilda Memluk sultani Mansur Kalavun tarafindan yaptirilmis ancak yesil renk 16 yuzyilda Osmanli padisahi Kanuni Sultan Suleyman doneminde eklenmistir Muhammed in mezarina bitisik olan mezarlar arasinda arkadaslarinin mezarlari da vardir Bu mezarlar birinci halife Ebu Bekir e ve ikinci halife Omer e aittir Suud bin Abdul Aziz 1805 te Medine yi aldiginda Muhammed in mezarindaki altin ve mucevher suslemeleri kaldirildi Suud un takipcileri olan Vahhabilik yandaslari onlara hurmet edilmesini onlemek icin Medine deki neredeyse tum mezar kubbelerini yiktilar ve Muhammed in birinin kil payi kurtuldugu bildirildi Benzer olaylar 1925 te Suudi milisler sehri geri aldiginda ve bu sefer tutmayi basardiginda gerceklesti Islam in Vahhabi yorumunda cenazenin isaretsiz mezarlarda yapilmasi gerekir Bu uygulama Suudiler tarafindan hos karsilanmasa da bircok haci ayin yapmaya devam ediyor MucizeleriMuhammed e atfedilen sozlerin sayilari gibi mucizeler ve bunlarin sayilari da yuzyillar icerisinde surekli artis gostermistir Isra Suresi nin 1 ayetinde gecen Isra ve Mirac olayi gibi siradan insanlarin taniklik etmedigi mucizeyi kasteden ifade sayilmazsa Kur an da dogrudan Muhammed in sahsina izafe edilen bir mucize yoktur Ancak bazi ayetlerin yorumundan ve hadislerden kaynaklanan mucizeler gosterilmektedir Cogunlukla hadis rivayetlerinden yola cikarak Muhammed e atfedilen yuksek sayidaki bu ve benzeri mucize anlatimlari bazi Islami kesimler tarafindan ise supheyle karsilanmaktadir Bu iddialarin tam aksine bazi Islam bilginleri Muhammed in diger peygamberlerden farkli olarak herhangi somut bir mucize gostermedigini onun tek mucizesinin essiz ve tum eksiklerden munezzeh olan Kur an oldugunu savunmaktadirlar Dogum gecesi olaylari Islam derlemelerine gore Muhammed in dogdugu gunes dogmadan onceki vakitte bazi olaganustu olaylar meydana gelmisti Kabe deki buyuk putlar kendiliginden devrilmisti Sasani Imparatorlugu hukumdari I Husrev in Iran da bulunan sarayinin sutunlari yikilmisti Zerdustlerin bin yildan beri yanmakta olan kutsal atesleri sonmustu Yine Iran da atese tapanlarin kutsal kabul ettikleri Sava Golu yere batmisti Asirlardir suyu kurumus olan ise cosmustu O gece gokte cok belirgin bir sekilde bir yildiz dogdu Hatta bazi Yahudi bilginler Muhammed in dogumundan bu yildiz araciligi ile haberdar olmuslardi Ay in ikiye yarilmasi 16 yuzyila ait olan bu Pers minyaturunde Muhammed bolunen Ay i isaret ediyor Ay in ikiye ayrilmasi mucizesi Kur an da Kamer Suresi nin ilk ayetlerine dayanarak Muhammed e atfedilen Ay in dolunay halinde iken bir gece Muhammed in bir el isaretiyle ikiye ayrilmasi mucizesidir Kur an da gecen Kiyamet yaklasti ve Ay yarildi ifadesi ve baglantili rivayetler Muhammed in bir isaretiyle Ay i gokyuzunde ikiye ayirip tekrar birleserek en buyuk mucizelerinden birisini gosterdigi inancinin Muslumanlar arasinda yerlesmesine yol acmistir Buna gore bir gece bazi Mekkeli paganlar Muhammed in yanina gelerek kendisinden Ay i ikiye ayirmasini istediler Bunun sonucunda da Musluman olacaklarini soylediler Muhammed tum gece dusundu ve dua etti Ardindan bir elin isaret parmagini dolunay halinde olan Ay a uzatti ve bir isaretle Ay i ikiye ayirdi Ay birkac saniyeligine iki parca halinde durduktan sonra tekrar gokyuzunde birlesti Bu olayi kendi gozleriyle goren Mekkeli paganlar bu ise sihir veya buyu deyip Muhammed e yine inanmadilar Dolunay halindeki Ay in ikiye yarilmasi parcalarindan birinin Mekke de bir dagin arkasina digerinin de onune kadar indigi ve sonra gokyuzunde tekrar birlestiklerini ifade eden rivayetler alimler hadis kritigi yapanlar ve Islam filozoflari arasinda tartismalara konu olmustur Bazi arastirmacilar bu hadislerin zayif guvenilmez ve uydurma rivayetler oldugu uzerinde dururlarken Islami filozoflar Kamer Suresi ndeki ifadelerin alegorik oldugunu gercekten Ay in parcalandigi anlamina gelmedigini ifade etmislerdir Bazilari bunun bir gorsel illuzyon oldugunu bazi tefsirciler ise ayette sozu edilen parcalanmanin ileride kiyametin kopmasi zamaninda gerceklesecegini ifade etmislerdir Isra ve Mirac Olayi Kudus teki Suleyman Tapinagi Mescid i Aksa olarak da anilir Muhammed in Medine ye hicretinden bir bucuk yil once gerceklestigi soylenen Mirac anlatisina gore bir gece Muhammed Cebrail melegi esliginde Burak isimli bir binek hayvanina binerek Mescid i Aksa ya gider Orada Ibrahim Musa Isa ve diger peygamberlerden bazilariyla gorustukten sonra gogun en son kati olan sidret ul munteha ya yukselir Orada Allah ile gorusur cennet ve cehennemi gorur ve evine doner Sunni inancina gore bu yolculuk esnasinda diger bazi hukumler yaninda bes vakit namaz da Muslumanlara farz kilinmistir Yine Sunni inancinda Muhammed bu yolculugu hem ruh hem beden ile Sii inancinda ise sadece ruh ile yapmistir Mirac anlatisina gore Burak a binerek gogun yedi katmanini gezen Muhammed cesitli melekler ile karsilasir Zerdust edebiyati ile sonraki yuzyillarda kaleme alinan miracnameler arasinda birtakim paralellikler vardir Rivayete gore Muhammed bu yolculuktan sonra Mekke ye donunce bu yolculugunu etrafindakilere anlatir En yakin arkadasi Ebu Bekir ona inansa da Kureysliler onu yalanlarlar ve eger dogruysa Mescid i Aksa yi kendilerine tarif etmesini isterler Mescid i Aksa tam o anda Muhammed in gozu onune getirilir ve Muhammed bu mescidin kapi pencere vb bolumlerini ayrintilariyla anlatir Hatta daha da ileri giderek Kureyslilere miraca cikarken yolda gordugu bir Kureys ticaret kervaninin ertesi gun gelecegi saati soyler ve kervan soylenen saatte gelir Baska anlatimlara gore ise kervanin donusu aslinda 1 saat gecikmis ama bu gecikmeyi telafi etmek icin Allah gunesin dogus saatini 1 saat geciktirerek Peygamber in sozunun yalan cikmamasini saglamistir Kur an da Isra Suresi nin 1 ayetinde gecen ifadenin Mirac mucizesini anlattigina inanilir Kendisine ayetlerimizden bir kismini gosterelim diye kulunu Muhammed i bir gece Mescid i Haram dan cevresini bereketlendirdigimiz Mescid i Aksa ya goturen Allah in sani yucedir Isra Suresi 1 Miracla ilgili olan Burak binegi goge yukselme bes vakit namazin farz kilinmasi ve diger anlatimlar hadis ve siyer kitaplarinda da yer alir Islam dunyasinda bu olayla ilgili en cok tartisilan konulardan biri ise Muhammed in bu yolculuk esnasinda Allah i gorup gormedigidir Bu konuyla alakali farkli gorusler vardir Muhammed in esi Aise ile sahabelerden Ibn i Mesud ve Ebu Hureyre ye gore Muhammed Allah i gormemistir Ibn i Abbas Gazzali Teftazani Rabbani Ebu Hanife Imam i Esari ve Bediuzzaman Said Nursi gibi muhim kisilerce de Muhammed miracta Allah i gormustur Ozel yasamiEvlilikleri ve cocuklari Muhammed ve esleri icin Mescid i Nebevi de yapilan odalarin gunumuzdeki sekli Genel inanis Muhammed in 11 kadinla evlendigi ve 2 tane de cariyesinin oldugu seklindedir Rivayetlere gore ikisinin hesaplari belirsiz olmasina ragmen bunlar arasinda Reyhane bint Zeyd ve Mariye el Kibtiyye cariye olarak kalmislardir Muhammed in evliliklerinin veya birlikteliklerinin 2 tanesi Mekke doneminde 11 tanesi Medine doneminde gerceklesmistir Medine de Muhammed in esleri icin Mescid i Nebevi nin duvarlarina bitisik odalar yapilmistir Muslumanlar Peygamber muminlere kendi canlarindan daha once gelir Onun esleri de muminlerin analaridir Ahzab Suresi 6 ayeti sebebiyle Muhammed in eslerinden annelerimiz diye bahsederler Islami yorumlara gore Muhammed in yaptigi cogul evliliklerin kabileler arasinda bozulan iliskileri evlilik bagi yoluyla duzeltmek savaslarda maglup edilen dusmanlarin kizlariyla evlenip onlarin Islam a girisini kolaylastirmak devletinin konumunu guclendirmek korumasiz kalan hanimlari himaye etmek birtakim dini hukumleri onlar vasitasiyla gostermek gibi sebepleri bulunmaktaydi Kur an da coklu evlilik icin Muslumanlara sinirlama getirilerek erkeklerin en fazla dort kadinla evlilik yapabilecegine izin verdigine inanilan ayetler Ahzab 50 52 indigi zaman Muhammed dortten fazla kadinla evliydi Kur an da yalnizca ona has bir durum olarak bu evliliklerinin devamina izin verilmis ancak yeni bir evlilik yapmasina izin verilmemistir Iskoc tarihci ve din adami William Montgomery Watt a gore ise Muhammed in butun evlilikleri arkadaslik iliskilerini guclendirme politikasina hizmet ediyordu ve Arap gelenekleri uzerine kurulmustu Muhammed 25 yasindayken Mekke nin zengin ve dul bir kadini olan 40 yasindaki Hatice ile evlendi Bu evlilik 25 yil surdu ve mutlu bir evlilikti Muhammed bu evlilik sirasinda baska bir kadinla evlenmedi Hatice nin 619 daki olumunden sonra Muhammed yaklasik 2 5 yil boyunca dul kaldi Sonra sahabelerden Osman bin Maz un un esi Havle bint Hakim ev islerine yardimci olur tavsiyesiyle Muhammed e Sevde bint Zem a ile evlenmesini onerdi Sevde kocasinin olumu uzerine bes cocuguyla yalniz kalmis bir kadindi Muhammed bunu kabul etti ve 621 de Sevde ile evlendi Evlendiklerinde Muhammed in yasi 50 ydi ve Sevde nin de yasinin Muhammed den buyuk olup 50 nin uzerinde oldugu rivayet edilir Muhammed Medine ye hicret edip 624 te nisanlisi Aise ile evleninceye kadar Sevde onun uc yil boyunca tek esi oldu Muhammed in coklu evlilik yasami 624 te Aise ile evlendikten sonra yani 54 yasindan sonra basladi Muhammed ile evlendigi sirada 40 yasinda oldugu belirtilen ilk esi Hatice den 6 cocugunun oldugu Kasim ve Abdullah ismindeki erkek cocuklarinin kucuk yaslarda oldugu kizlarinin Zeyneb Rukiyye Ummu Gulsum ve Fatima isimlerini tasidiklari bilinir Muhammed in Ebu l Kasim Kasim in babasi olan kunyesi Hatice den olan ilk ogluna dayanir Muhammed in Hatice den sonraki evliliklerinden Mariye den olan oglu Ibrahim disinda cocugu olmamis ve Ibrahim de iki yasinda olmustur Rivayete dayali geleneksel kaynaklara gore Aise Muhammed ile nisanlandiginda 6 ya da 7 yasindaydi ve evliligi 9 ya da 10 yasina gelene kadar gerceklesmedi Bu nedenle Aise evlilikte bakireydi Ancak bunlara ters olarak Aise nin yasiyla ilgili cesitli gorusler sunulmustur Aise nin evlilik yasini kardesi Esma arasindaki yas farkiyla ilgili hadisler uzerinden hesaplamaya calisan bazi modern Musluman yazarlar Aise nin evlilikte 13 ila 18 yasinda oldugunu tahmin etmektedir Turk Islam profesoru Yasar Nuri Ozturk Aise nin evlilik yasinin 17 ile 20 yas araliginda oldugunu ifade etmektedir Turk ilahiyatci ve eski Diyanet Isleri Baskani Suleyman Ates ise Aise nin 20 li yaslarda evlendigini belirtmistir Ilahiyatci Ahmet Tekin ve Mustafa Islamoglu Aise nin evlilik yasiyla ilgili olarak Arapcada 10 dan sonraki rakamlarin sayim bicimine istinaden bu rakamlarin 16 ve 19 olarak anlasilmasi gerektigini soylemektedirler Muhammed in kiz cocuklarinin en kucugu olan Fatima diger adiyla Fatima el Zehra Muhammed in Islam tarihi acisindan en fazla iz birakan cocugu ve soyunu devam ettiren tek cocugudur Fatima Alevi ve Sii anlayisinda kutsanir ve ikinci Meryem olarak anilir Islam geleneginde Serif ile Seyyidlerin soylari Fatima ve Ali yoluyla Muhammed e dayandirilir Muhammed in olumu sonrasinda geriye dokuz esi kaldi ve bunlarin hicbiri de evlenmedi Kur an da Muhammed in esleri icin Peygamber muminlere kendi canlarindan daha once gelir Onun esleri de muminlerin analaridir Ahzab Suresi 6 ayetinin bulunmasi sebebiyle bu kadinlarin evlenmelerine hosgoruyle bakilmadi ve evlenmediler Kulturel altyapisi ve okuryazarligi Hat sanatiyla suslenerek hazirlanmis olan yesil temali Muhammed yazisi Muhammed in okuryazarligi ile ilgili geleneksel gorus onun okuryazar olmadigi seklindedir Muhammed icin yaygin bir sifat olarak kullanilan ummi sozcugu dogdugu gibi kalmis olan okuma yazma ogrenmemis kimse anlamina gelmektedir Baska bir goruse gore ummi kitap ehli olarak nitelenen dinlerden Yahudilik ve Hristiyanlik hicbirine tabi olmayan kisi seklindedir Muhammed in okuma yazmasinin olmadigi gorusu belli basli Kur an ayetleri ve hadislere dayandirilir Ankebut Suresi nin 48 ve A raf Suresi nin 158 ayetlerinde Muhammed in kitap okumadigi ve ummi oldugu ifadeleri gecer Ayrica Cebrail in ilk vahiy ile birlikte Muhammed e Oku diye seslendigi Muhammed in de Ben okuyan biri degilim okuma bilmem dedigi ifadeleri de O nun okuma yazma bilmedigine kaynak olarak gosterilir Cum a Suresi nin 2 ayetinde de Muhammed in ummilere elci olarak gonderildiginden bahsedilir Muhammed in okuma yazma bilmemesi Muslumanlar tarafindan Kur an in onun eseri olamayacaginin ilahi kaynakli bir kitap oldugunun en acik delillerindendir Sen bundan Kur an dan once hicbir kitap okumuyor ve onu sag elinle yazmiyordun Eger okuyup yazsaydin o takdirde batil pesinde kosanlar supheye duserlerdi Ankebut Suresi 48 Diger bazi goruslere gore ise Araplarda eski dini birikimin sairler kissa anlaticilari Hanifler ve Yahudi ile Hristiyan din bilginlerinden olusan ve muhtemelen mitolojik kultur birikiminin genis toplum kesimlerince bilindigi Muhammed in de icinde yasadigi bu toplumun yazili veya sozlu anlatimlarindan olusan bir birikime sahip oldugu soylenmektedir Ornegin Muhammed in ilk esi Hatice nin amcasinin oglu olan ayni zamanda Suryani kokenli ve Nesturi mezhebine bagli bir Hristiyan rahibi olan Varaka bin Nevfel Tevrat Zebur ve Incil i de kapsayan Kitab i Mukaddes e hakim bir din adamiydi Varaka nin bazi dini birikimlerini Muhammed e aktardigi bu bilgilerin de Kur an daki Yahudi ve Hristiyan kulturuyle ilgili olan dini anlatimlara kaynak teskil ettigi ileri surulmektedir Ayrica uzun yillar nufuzlu ve zengin bir kadin olan Hatice nin ticari faaliyetlerini yurutmesi vb sebeplerle de okuryazar oldugu dusunulmektedir Fakat bu iddialara gerek Islam alimleri gerekse Kur an in kendisi siddetle karsi cikmaktadir Diger toplumlarla iliskileri Muhammed Mekke de dini yayma cabalari sirasinda Hristiyan ve Yahudileri ehl i kitap olarak tanimlarken ogretilerindeki temel ilkelerin ortakligindan dolayi onlari dogal muttefiki olarak gordu ve onlarin destegini alacagini dusundu Mekke den Medine ye gocunden sonra aralarinda Beni Kaynuka ve Beni Kureyza gibi Yahudi kabilelerinin de bulundugu bolge halklari arasinda Medine Sozlesmesi anayasasini yururluge koydu Muhammed in hicretinden evvel ve sonra bircok Medineli Mekkeli gocmenlerin inanclarina gecis yaparken Yahudilerin cogunlugu ise din degistirmeyi reddetti Reddetmelerinin asil sebebi ise Muhammed in peygamber sifatina inanmayislariydi Iskoc tarihci ve oryantalist William Montgomery Watt a gore Yahudilikte Yahudi olmayan birinin peygamber olmasinin kabullenilmesi kolay bir durum degildir Amerikali Yahudi tarihci e gore ise Muhammed in demecleri Yahudilere yabanci gelmistir Muhammed ogretilerinin kendinden evvel gelen peygamberlerle ayni oldugunu soylese de Watt a gore Yahudiler Kur an i kendi dini yazitlarina kiyasla celiskili buldular Geleneksel siyer anlatimlarinda Medine den once Beni Nadir ve Beni Kaynuka kabilelerinin surgun edildigini Beni Kurayza kabilesinin de antlasmayi bozduklari icin muhasara edildigini ardindan Beni Kurayzali erkeklerin idam edildigini kadin ve cocuklarinin ise esir muamelesi yapildigini mallarinin da Muslumanlar arasinda paylastirildigini okuruz Bu konudaki genel bilgilerimiz bununla sinirlidir Bu iddiayi ortaya atan ilk kisi Yahudi asilli Arap tarihci Ibn i Ishak tir Hint akademisyen Muhammad and the Jews A re examination Muhammed ve Yahudiler Yeniden Inceleme adli eserinde 600 ila 900 insanin Medine de katledilmesinin Medine de ciddi bir tehlike doguracagini ve verilen rakamlarin Yahudi hesabina gore Muhammed den onceki katliamlara dayandigini soylemektedir Barakat Ahmed kabilenin sadece bir kisminin olduruldugunu bazi savascilarin ise sadece kolelestirildigini iddia etmektedir Muhammed den yaklasik 100 yil sonra bunu yazan Ibn i Ishak in Yahudi kaynaklarinin bu anlatimi Yahudi tarihindeki daha onceki katliamlarin anilariyla birlestirdigini soylemektedir Arafat ayrica Ibn i Ishak in cagdasi ve Malikilik mezhebinin kurucusu olan Malik bin Enes tarafindan guvenilmez bir tarihci ve daha sonraki Ibn Hacer tarafindan tuhaf hikayeler aktaran biri olarak kabul edildigini kaydeder Bu hikayelerin dogrulugu Revizyonist Islam Arastirmalari Okulu gibi arastirmacilar tarafindan suphe ile karsilanmaktadir Hadis ve siyer kaynaklarinda Muhammed in hayati ile hicbir baglantisi olmayan hikayelerin Muhammed in hayat hikayesine birtakim degisiklikler yapilarak eklemlenmis olabilecegi siklikla dile getirilen konulardandir Bu goruslere gore Muslumanlar ve Yahudiler arasindaki baglanti Islam in ilk donemlerinde cok yakindi Yahudiler de inananlar olarak adlandirilirdi ve ummetin bir parcasiydi Ornegin Medineli Yahudi kabilesi Beni Kurayza nin katledilmesine iliskin hikaye gibi bazi Yahudi karsiti metinler Islam in Yahudilikten ayrildigi zamanda yani Muhammed den cok sonra 100 150 yil sonra ortaya cikti Filistin dogumlu Isvicreli hukuk profesoru Sami Ezzib bu konuda dikkat ceken bir ifade ile Hayber Muharebesi ve Kurayza Katliami gibi konularin Yahudi kutsal kitabinda yer aldigini ancak bu kaynaga gore Yahudilerin Yahudi olmayanlari katlettikleri bilgisini vermektedir Turk ilahiyatci Mustafa Islamoglu M S 73 74 civarinda Israil in guneyindeki Masada da Romalilardan kacmak amaciyla Yahudiler tarafindan gerceklestirilen toplu Yahudi intiharinin bir Yahudi torunu olan Ibn i Ishak tarafindan carpitilarak Beni Kureyza seklinde ortaya atilmis yersiz bir iddia oldugunu soylemektedir Islamoglu Masada da olen Yahudilerin toplam sayisinin 910 950 arasi Muhammed e isnat edilen bu hadisedeki toplam Yahudi olu sayisina olan benzerligi dikkat cekerek bunu elestirmektedir Muhammed 10 yillik Medine hayatinda basta Mekkeliler olmak uzere cok sayida kabile ile savunma saldiri baskin veya sadece gozdagi vermek gibi psikolojik etki amacli yaklasik 100 kadar askeri harekete imza atmistir Islam literaturunde Muhammed in bizzat ordunun basinda bulundugu seferlere gazve Muhammed in bizzat katilmayip baska birisini komutan olarak atadigi seferlere ise seriyye adi verilir Tasvir edilmesiSiyer i Nebi de gecen ve Kabe deki Muhammed olarak anilan bu tasvirde gelenege uygun olarak Muhammed in yuzu cizilmeyip beyaz renkli bir ortuyle ortulmus ve sembolik olarak alevle betimlenmistir Muhammed in tasvir edilmesi Islam da tartismali bir konudur Muhammed in sozlu ve yazili betimlemeleri butun Islami gelenekler tarafindan kolayca kabul edilirken gorsel betimlemelerde ise anlasmazliklar mevcuttur Kur an Muhammed in goruntulerini ve cizilmesini acikca yasaklamaz fakat Muslumanlarin Muhammed in gorsel tasvirini olusturmalarini yasaklayan bazi hadisler vardir Tumu Muhammed in gorunumuyle ilgili otantik gorsel bir gelenek olmadigi konusunda hemfikirdir ancak ilk menkibeler Muhammed in portresini islemistir ve orijinalligi cogunlukla kabul edilen yazili fiziksel aciklamalar mevcuttur Pek cok gorsel tasvir Muhammed i sadece yuzu beyaz renkle ortulu ya da sembolik bir sekilde bir alev olarak betimlemekteyken ozellikle 1500 lerden onceki yillara ait calismalarda yuzu de gosterilmektedir Gunumuz Iran inda dikkate deger bazi istisnalar haric Muhammed tasvirleri oldukca nadirdir ve Islam tarihi boyunca hicbir toplulukta veya cagda sayisi artmamistir Bununla birlikte neredeyse sadece kisisel Farsca ile diger minyatur resim kitaplarinda yer almistir Islam da genel din sanatinin kilit araci gecmiste de gunumuzde de kaligrafidir Osmanli Imparatorlugu nda ise hilye sanati Muhammed hakkinda metinlerin suslu bir gorsel duzenlemesi olarak gelismistir Gunumuze ulasan en eski tasvirler 13 yuzyil Anadolu Selcuklu ve Ilhanli Iran minyaturlerinden gelir ve tipik olarak Muhammed in hayatini ve yaptiklarini anlatan edebi turlerdedir Ilhanlilar doneminde Iran in Mogol hukumdarlari Islam a gectiginde rakip Sunni ve Sii gruplar Islam in onemli olaylarina iliskin kendi ozel yorumlarini desteklemek icin Muhammed in goruntuleri de dahil olmak uzere gorsel imgeler kullandilar Budizm Etkisi Mogol seckinlerinin din degistirmesinden once gelen temsili dini sanat gelenegi bu yeniligin Islam dunyasinda emsali gorulmemisti ve Islam sanat kulturunde soyutlamadan uzaklasarak camilerde duvar halilarinda ipeklerde seramiklerde ve kitaplarin yani sira cam ve metal isleri Pers topraklarinda bu gercekci tasvir gelenegi Timur hanedanligi boyunca 16 yuzyilin baslarinda Safeviler iktidara gelene kadar surdu Sii Islam i devlet dini haline getiren Safeviler Muhammed in yuzunu hatlarini gizlemek ve ayni zamanda onun nurlu ozunu temsil etmek icin bir pece ile orterek geleneksel Ilhanli ve Timurlu sanat tarzindan ayrilmayi baslattilar Eszamanli olarak daha onceki donemlere ait ortaya cikarilan bazi goruntuler tahrif edildi Daha sonra resimler Osmanli larda ve baska yerlerde uretildi ancak camiler hicbir zaman Muhammed in resimleriyle suslenmedi Gece yolculugunun mi raj resimli anlatimlari ozellikle Ilhanli doneminden Safevi donemine kadar populerdi 19 yuzyilda Iran Muhammed in yuzu ortulu ozellikle okuma yazma bilmeyenleri ve cocuklari cizgi roman tarzinda hedefleyen basili ve resimli mi raj kitaplarinda bir patlama gordu Tas baski yoluyla cogaltilan bunlar esasen basili el yazmalari idi Bugun basta Turkiye ve Iran olmak uzere Muslumanlarin cogunlukta oldugu bazi ulkelerde posterlerde kartpostallarda ve hatta sehpa kitaplarinda milyonlarca tarihi reproduksiyon ve modern resim mevcuttur ancak Islam dunyasinin diger bircok yerinde bilinmemektedir ve diger ulkelerden Muslumanlar tarafindan karsilasildiginda buyuk bir saskinliga ve gucenmeye neden olabilirler Osmanli hattati Hafiz Osman in yazdigi Muhammed in sozlu tasvirini iceren bir hilye kitabi 1642 1698 En eski kaynaklardan biri olan Ibn Sa d in Kitabu t Tabakatu l Kebir isimli eserinde cok sayida sozlu Muhammed tasvirleri mevcuttur Muhammed in kuzeni ve damadi Ali kaynakli bir aciklama su sekildedir Allah in Elcisi Allah onu korusun ne cok kisa ne de cok uzundur Saci ne kivircik ne de duz ikisinin karisimidir Siyah saclidir ve buyuk bir basi vardir Teninde az miktarda kirmizilik vardir Omuz kemikleri genis avuc ici ve ayaklari topludur Boynundan gobegine dogru inen uzun tuyler vardir Kirpikleri uzun kaslari yakin alni puruzsuz ve parlak omuzlari genistir Yururken yuksek bir yerden iniyormus gibi egimli bir sekilde yurur Ondan once veya sonra onun gibi bir adam gormedim Sahabelerinden Enes bin Malik ise rivayete gore Muhammed i soyle tarif etmistir Resulullah Efendimizin boyu ne cok uzun ne de fazla kisaydi Teni de ne duru beyaz ne de koyu esmerdi Saclari ise ne duz ne de kivircik idi Kirk yasina geldiginde Allah O nu peygamber olarak gonderdi Peygamber olduktan sonra Mekke de on sene Medine de de on sene kaldi ve altmis yaslarinda vefat etti Bu fani hayata veda ettiginde sacinda ve sakalinda yirmi tel ak sac yoktu Yine sahabelerinden Ebu Hureyre rivayete gore kendisini su sozlerle anlatmaktadir Hazreti Peygamber gumusten yaratilmis gibi nurlu beyazdi saclari da hafif dalgaliydi Alni genis olup hilal kasliydi kaslari gurdu Iki kasi arasi acik olup halis bir gumus gibiydi Gozleri pek guzel bebekleri simsiyahti Kirpikleri birbirine gececek sekilde gurdu Guldugunde disleri cakan simsek gibi parildardi Iki dudagi da emsalsiz sekilde guzeldi Sakali gurdu Boynu pek guzeldi ne uzun ne kisaydi Boynunun gunes ve ruzgar goren kismi altin alasimli gumus ibrik gibi gumusun beyazligi ve altinin da kirmiziligini yansitir sekilde parildardi Gogsu genisti gogsunun duzlugu aynayi beyazligi da Ay i andirirdi Omuzlari genisti Kol ve pazulari iriceydi Avuclari ipekten daha yumusakti Bunlarin yani sira Islam bilginlerinin cogunlugu Muhammed in genellikle uzun sacli oldugunu saclarinin uzunlugunun kulak memesi ile omuzu arasinda degistigini hatta ara sira saclarini topladigini ve orgu yaptigini da soylemektedir Genel olarak Muhammed in saclarinin uzun oldugu bazen omuzlarina kadar uzattigi bazen ikiye ayirdigi bazen de tozdan korunmak veya yolculuga cikmak gibi amaclarla orgu yaptigi bilinmektedir Mirasi ve anilmasiRivayetlerin derlenmesi Muhammed e isnat edilen soz fiil ve davranislara hadis bunlardan geleneksellesen uygulamalara ise sunnet denir Baslangicta bu hadislerin sayilari birkac yuz veya birkac bin ilk 100 yil icerisinde 1000 adet adetle sinirli iken uc yuzyil icerisinde bu sayi milyonlara ulasmistir Siiler Muhammed in sozleri yaninda masum kabul ettikleri imamlarin sozlerini de hadis olarak kabul etmektedirler Sunnilerin tum sahabeyi guvenilir bulmalarina karsilik Siilerde sahabe ve sahabeleri gormus kisiler tabiin tek tek ele alinir ve tarihsel surecte Ali veya Ehl i Beyt tarafinda yer almayan veya karsitlari arasinda yer alanlar guvenilmez bulunarak onlardan gelen rivayetler reddedilir Sunni hadis kitaplari Muhammed den 200 300 Sii hadis kitaplari ise 400 500 yil sonra yazilmislardir Hadisler Kur an dan sonra Islam da ikincil kaynak olarak gorulur ancak buna ragmen tarih icerisinde ve gunumuzde guvenilmez olduklari gerekcesiyle hadislere mesafeli davranan bircok hadisi reddeden veya tamamini reddeden Muslumanlar da vardir Islami gelenekteki yeri Allah in birligine tasdik edildikten sonra Muhammed in peygamberligine olan inanc Islam inancinin ana yonudur Her Musluman Sehadet te soyle ilan eder Allah tan baska ilah olmadigina ve Muhammed in Allah in Resulu olduguna sehadet ederim Sehadet Islam in temel inanci veya ilkesidir Islami inanca gore ideal olarak Sehadet yeni dogmus bir bebegin duyacagi ilk sozlerdir cocuklara hemen ogretilir ve olunce okunur Muslumanlar namaza cagrida ezan ve namazin kendisinde sehadeti tekrarlarlar Islam a gecmek isteyen gayrimuslimlerin akideyi okumalari gerekmektedir Islam inancinda Muhammed Allah tarafindan gonderilen son peygamber olarak kabul edilir Kur an 10 37 soyle der O Kur an kendinden onceki vahiyleri tasdik edici ve Rabbin katindan ki bunda hicbir suphe yoktur Kitabi eksiksiz aciklayandir Dunyalarin Benzer sekilde Kuran 46 12 ve bundan once Musa nin kitabi vardi bir rehber ve bir rahmet olarak Ve bu Kitap onu dogruluyor Kuran 2 136 ise Islam a inananlara emrediyor De ki Biz Allah a bize indirilene Ibrahim e Ismail e Ishak a ve Yakub a indirilene inandik kabilelere Musa ve Isa ya ve peygamberlerin Rableri katindan aldiklarina Biz onlarin hicbiri arasinda ayrim yapmayiz ve biz O na teslim olmusuzdur Musluman gelenegi Muhammed e cesitli mucizeler veya dogaustu olaylar atfetmektedir Ornegin bircok Musluman yorumcu ve bazi Batili akademisyenler Kuran Suresi 54 1 2 yi takipcilerine zulmetmeye basladiklarinda Kureys in gozunde Muhammed in Ay i ikiye ayirmasina atifta bulunacak sekilde yorumladilar Batili Islam tarihcisi Denis Gril Kuran in Muhammed in mucizeler gerceklestirdigini acikca tanimlamadigina ve Muhammed in yuce mucizesinin Kuran in kendisiyle ozdeslestirildigine inaniyor Islami gelenege gore Muhammed Taif halki tarafindan saldiriya ugradi ve agir sekilde yaralandi Gelenek ayrica kendisine gorunen ve saldirganlara karsi intikam teklif eden bir melegi anlatir Muhammed in teklifi reddettigi ve Taif halkinin hidayet etmesi icin dua ettigi soylenir Sunnet Muhammed in Hadis olarak bilinen rivayetlerde muhafaza edilen eylemlerini ve sozlerini temsil eder ve dini ritueller kisisel hijyen ve olulerin gomulmesinden insanlar ve Tanri arasindaki sevgiyi iceren mistik sorulara kadar genis bir faaliyet ve inanc yelpazesini kapsar Sunnet dindar Muslumanlar icin bir oykunme modeli olarak kabul edilir ve Musluman kulturunu buyuk olcude etkilemistir Muhammed in Muslumanlara selam uzerinize olsun Arapca es selamu alaykum vermeyi ogrettigi selamlama tum dunyadaki Muslumanlar tarafindan kullanilmaktadir Gunluk namazlar oruc ve yillik hac gibi buyuk Islami rituellerin bircok detayi Kuran da degil yalnizca Sunnet te bulunur Muslumanlar geleneksel olarak Muhammed e olan sevgilerini ve hurmetlerini ifade etmislerdir Muhammed in hayati sefaati ve mucizeleriyle ilgili hikayeler populer Musluman dusunce ve siirine nufuz etti Misirli Sufi al Busiri nin 1211 1294 Muhammed e Arapca kasideleri arasinda Kaside i Burde Manto Siiri ozellikle iyi bilinir ve iyilestirici manevi bir guce sahip oldugu yaygin olarak kabul edilir Kuran Muhammed den alemlere rahmet rahmet olarak bahseder Kuran i Kerim 21 107 Dogu ulkelerinde yagmurun merhametle cagristirilmasi tipki yagmurun olu gibi gorunen topragi canlandirmasi gibi Muhammed in bereket dagitan ve topraklara yayilan olu kalpleri canlandiran bir yagmur bulutu olarak tasavvur etmesine yol acti ornegin bkz el Latif Muhammed in dogum gunu bu tur kamusal kutlamalarin tesvik edilmedigi Vahhabilerin cogunlukta oldugu Suudi Arabistan haric Islam dunyasinda buyuk bir bayram olarak kutlanir Muslumanlar Muhammed in adini soylerken veya yazarken genellikle Arapca ṣalla llahu ʿalayhi wa sallam Tanri onu onurlandirsin ve baris versin ifadesiyle ismini tabir ederler Tasavvuf Tasavvuf ozellikle birinci Islam yuzyilinin sonundan itibaren Islam hukukunun gelismesine buyuk katki saglamistir Sufiler olarak bilinen Kuran in icsel anlamini ve Muhammed in icsel dogasini arayan Musluman mistikler Islam peygamberini sadece bir peygamber olarak degil ayni zamanda mukemmel bir insan olarak da gorduler Tum Sufi tarikatlari manevi inis zincirlerini Muhammed e kadar izler Toplumsal goruslerHristiyan ve Avrupa dunyasi Muhammed hakkindaki en eski belgelenmis Hristiyan bilgisi Bizans Imparatorlugu kaynaklarinda gorulmektedir Bu kaynaklar hem Yahudilerin hem de Hristiyanlarin Muhammed i bir sahte peygamber olarak gorduklerini soylemektedirler Muhammed hakkindaki baska bir Yunan kaynagi 9 yuzyilda bir yazar olan Theofanis tir En eski Suryani kaynagi ise 7 yuzyildaki bir yazar olan Yuhanna bar Penkaye dir Iranli profesor Seyyid Huseyin Nasr a gore donemin Avrupa edebiyati cogunlukla Muhammed e olumsuz bir gozle bakiyordu Orta Cag Avrupasi nin bazi onde gelen cevreleri ozellikle Latin okuryazarligi olan bilim insanlari Muhammed hakkinda oldukca kapsamli biyografik bilgilere erisebildiler Bu biyografileri bir Hristiyan gozuyle yorumladilar ve Muhammed i insanlari sarazen din kisvesi altinda kandirip kendisine boyun egdiren bir kisi olarak gorduler Zamanin populer Avrupa edebiyati Muhammed i Muslumanlarin kendisine taptigi bir put veya putperest bir Tanri gibi tasvir ediyordu Yermuk Muharebesi nin 636 yapildigi alan Bu savasta Muslumanlar Halid bin Velid onderliginde Bizans i yenmislerdir British Library da bulunan ve 635 te Suryani rahip Presbiter Tomas tarafindan yazilan yazitlara gore Romalilar ve Muhammed in Arap ordusu 634 yilinda savastilar ve Araplar Romalilari yendi Tarihciler tarafindan bu savasa Dathin Savasi deniyor Bu belgelerde Muhammed in Araplari diye acikca Muhammed in ismi ve Bizanslilari maglup edisleri belirtilmistir Bundan once de 629 yilinda Muhammed in gonderdigi bir Musluman ordusu Imparator Herakleios un bizzat gonderdigi bir Bizans ordusuyla carpismisti ve Mute Muharebesi olarak bilinen bu savasta da kesin bir sonuc olmamasina ragmen Muslumanlar yenilmemisti 636 yilinda yazilmis bir Suriye gunlugunde sikayet babinda Muhammed in ordusunun Bizans topraklarini isgal ettigi Celile den Belh e kadar her yeri ele gecirdikleri askerleri oldurdukleri ve bir sonraki savasin 636 yilinda Gabitha da oldugu yazilmaktadir Gabitha bolgesi Yermuk Nehri nin yanindadir ve unlu Alman bilim insani ve teolog bu savasin tarihinin ve yerinin Yermuk Savasi nin tarihine tam uymakta oldugunu soylemektedir Halid bin Velid in Musluman ordusunun basinda oldugu bu savas Musluman Araplarin zaferiyle sonuclanmisti Daha sonraki caglarda Muhammed bir sizmatik olarak gorulmeye baslandi nin 13 yuzyilda yazdigi Li livres dou tresor adli eser Muhammed i eski bir kesis ve kardinal olarak gosterir Italyan siyasetci Dante 1300 lerde yazdigi Ilahi Komedya adli eserinde Inferno 28 Kita Muhammed i ve Ali yi seytanlar tarafindan defalarca yaralanmis olan anlasmazlik olusturucular ve sizmatiklerin arasinda cehenneme yerlestirir Alman filozof Gottfried Leibniz Muhammed i dogal dinden sapmadigi icin ovmustur Fransiz tarihci olumunden sonra 1730 yilinda yayimlanan Vie de Mahomed adli eserinde Muhammed i yetenekli bir siyasi lider ve adil bir yasa koyucu olarak tanimladi ve O nu Tanri nin cekisen Dogulu Hristiyanlari sasirtmak Dogu yu Romalilarin ve Perslerin despotik yonetiminden kurtarmak ve Tanri nin birligi tevhid bilgisini doguda Hindistan dan batida Ispanya ya kadar yaymak icin vahiy alan bir elci olarak sundu 1 sirasinda Muhammed in yer aldigi Dunyaya Yon Veren En Etkin 100 kitabi Michael Hart Fransiz Imparator Napolyon Bonapart Muhammed e ve Islam a hayrandi ve onu ornek bir kanun koyucu ve buyuk bir adam olarak tanimladi Dunyaca unlu Rus yazar Lev Nikolayevic Tolstoy Islam peygamberi Muhammed e hayran oldugunu bazi kitaplarinda Itiraflarim acikca soylemis ve hem Muhammed in hem de getirdigi Islam dininin Hristiyanlik dininden ustun oldugunu dusundugunu belirtmistir Ayni zamanda Tolstoy bu gorusu uzerine yasaminin son donemlerinde Muhammed isminde bir risale yazmis ve bu risalede O nun pek bilinmeyen bazi sozlerine yer vermistir Amerikali astrofizikci ve yazar Michael H Hart yaklasik 30 yillik bir calismanin ardindan 1978 de Dunyaya Yon Veren En Etkin 100 adli bir kitap kaleme almis ve bu kitapta yer alan listenin 1 sirasina Muhammed i yerlestirmistir Bu gorus sebebiyle bircok olumsuz elestiri ve tepki alan Michael H Hart kitabina su cumleler ile baslamaktadir Dunyanin en etkili kisilerinin listesinde basi ceken kisi olarak Muhammed i secmem bazi okurlari sasirtabilir bazilari da bu konuyu sorgulayabilirler ancak O tarihte hem din hem de din disi alanlarda ustun basari gostermis tek kisiydi Modern tarihciler William Montgomery Watt ve gibi bazi modern yazarlar Muhammed in takipcilerini kasten aldattigi fikrini reddederler ve Muhammed in kesinlikle samimi oldugunu ve tamamen iyi niyetle hareket ettigini soyleyip Muhammed in davasi icin zorluklara gogus germeye hazir olmasinin bunun gostergesi oldugunu belirtirler Ancak bunun yaninda Watt iyi niyetin dogruluk anlamina gelmedigini de soyler Cagdas terimlerle Muhammed kendi bilincaltini ilahi vahiyler ile karistirmis olabilir Ayrica William M Watt Hristiyan bir din adami olmasina ragmen Muhammed Tanri nin elcisidir demistir Montgomery Watt ve tarihci Bernard Lewis Muhammed i sadece kendi cikarlari pesinde kosan bir sahtekar olarak gormenin Islam in gelisimini anlamayi imkansiz hale getirecegini one surerler Alford T Welch Muhammed in yaptigi ise olan saglam inanci nedeniyle bu kadar etkili ve basarili olmus olabilecegini savunur Diger dinler Bahailik inancinin takipcileri Muhammed i bircok peygamberlerinden biri olarak gorurler Muhammed in peygamber dongusundeki son peygamber oldugunu dusunurler ancak kendisinin ogretilerinin yerini ve onemini Bahailigin kurucusu Bahaullah in ogretilerinin aldigini kabul ederler Elestiriler Muhammed e yonelik elestiriler 7 yuzyilda tektanriciligi vaaz ettigi icin pagan Araplarin kendisini kinamasiyla baslamistir Arabistan dakiYahudi kabileler Tanah in anlatilarini ve kisiliklerini benimsemesi Yahudi inancini asagilamasi ve herhangi bir mucize gostermeden veya Tanah ta Yehova tarafindan secilen gercek bir peygamberi sahte peygamberlerden ayirt etmek icin bakilmasi gerektigi soylenilen kisisel ozellikleri karsilamadan kendisini son peygamber ilan etmesi gibi nedenlerle kendisine ha Meshuggah Ibranice מ ש ג ע Deli veya Perili takma adini vermislerdir Orta Cag boyunca ise cesitli Batili ve Bizansli Hristiyan dusunurler Muhammed in sapkin ve acinasi bir sahte peygamber ve hatta Deccal oldugunu dile getirdiler Bunun yaninda Hristiyan aleminde Muhammed siklikla bir sapkin ve iblisler tarafindan ele gecirilmis bir ruh olarak goruluyordu Thomas Aquinas gibi bazi elestirmenler Muhammed in obur dunyadaki cinsel zevk vaatlerini elestirdi Islam in modern dini ve sekulerelestirileri cogunlukla Muhammed in peygamber oldugunu iddia etmedeki ciddiyeti ahlaki degerleri kolelere sahip olmasi dusmanlarina olan muamelesi evlilikleri dogmatik konulara bakis acisi ve psikolojik durumu ile ilgilidir Muhammed genellikle sadizm acimasizlik ornegin Medine deki Beni Kurayza nin isgali koleleriyle cinsel iliskiye girmek ve Aise ile 6 veya 7 yasindayken nisanlanip cogu tahminlere gore 9 yasindayken evlenmek iddialari ile suclanmaktadir Populer kulturdeki yeriSinema Muhammed Allah in Elcisi filminin afisi 2015 Muhammed in yasamini veya getirdigi Islam dinini konu alan iki tane buyuk capta sinema filmi cekilmistir Bunlardan ilki Suriye asilli Amerikali yonetmen Mustafa Akkad in yonettigi 1976 yapimi Cagri The Message filmidir Bu filmde Muhammed in yuzu ve vucudu hic gosterilmemis daha cok Islam dininin dogusuna ve yayilisina odaklanilmistir Bu film bir ilk ozelligi tasimasindan dolayi tum dunyada yanki yaratmistir Filmin sahnelerinin cogu Libya da bir kismi ise Fas ta cekildi ve tum dunyada 12 dile cevrildi Ikinci film ise yaklasik yedi senelik uzun calismalarin sonucunda 2015 te gosterime giren Iranli yonetmen Mecid Mecidi nin yonetmenligini yaptigi Iran yapimi Muhammed Allah in Elcisi Muhammad The Messenger of God adli filmdir Bu filmde de Muhammed in 12 yasina kadarki cocukluk hayati konu alinmis ve Muhammed in yuzu gosterilmemekle birlikte vucudu elleri ayaklari ve saclari gosterilmistir Cekimleri yaklasik 5 6 yil suren film bazi kesimler tarafindan oldukca basarili bulunurken bazi kesimlerce de yogun elestirilere maruz kaldi hatta bazi Sunni ulkelerde vizyona girmeden yasaklandi Bazi Sunni kesimler Sii gozuyle bu filmi cektigi iddiasiyla filmin yonetmeni Mecid Mecidi yi sucladilar Mecidi ise bunlari reddetti Edebiyat Gerek Turkiye de gerekse Islam cografyasinda Muhammed in yasamini konu alan sayisiz edebi eser yazilmistir Unlu Rus yazar Lev Tolstoy Muhammed e hayranlik duydugunu bazi kitaplarinda Itiraflarim acikca soylemis ve kendisi hakkindaki olumlu goruslerine yer vermistir Lev Tolstoy yasaminin son yillarinda Muhammed in bazi pek bilinmeyen sozlerini hadis derleyerek bir kitap haline getirmis ve yayimlamistir Amerikali astrofizikci ve yazar Michael H Hart 1978 yilinda yayimladigi The 100 A Ranking of the Most Influential Persons in History Dunya Tarihine Yon Vermis En Etkin 100 kitabinda tarihin en etkili kisilerin biyografilerine yer vermistir Bircok uzman kisilerce basarili bulunan ve kimi zaman da yogun elestirilere maruz kalan Michael H Hart in listesinin 1 sirasinda Muhammed yer almaktadir Muzik Harici videoMaher Zain Ya Nabi Salam Alayka Turkish Version Turkce Official Music Video Muhammed i ve Islam dinini konu alan muzik eserlerinin basinda Lubnan kokenli Isvecli sarkici Maher Zain in yaptigi sarkilar yer alir 2011 de cikardigi Ya Nabi Salam Alayka Selam Sana Ey Elci ve 2014 te cikardigi Muhammad P B U H Muhammed S A V bunlara ornek verilebilir Zaman diziniMekke donemi Medine donemiYil Yas Olay Yil Yas Olayy 570 Babasi Abdullah in olumu 622 52 Medine ye varmasi ve Mescid i Nebevi nin insasiy 570 Fil Vak asi Medine de Medine Sozlesmesi adli anayasayi ilan etmesiy 570 Mekke de dogumu Bizanslilarin Suriye ve Misir i Sasanilerden geri almasi574 4 Sut annesi Halime den ailesine donusu 622 623 52 53 Muhacirlerle ensarlar arasinda kardesligi tesis etmesi576 6 Annesi Amine nin olumu 623 53 Medine Sehir Devleti ni kurmasi ve devlet baskani secilmesi578 8 Dedesi Abdulmuttalib in olumu Muslumanlarin kiblelerinin Mescid i Aksa dan Kudus Kabe ye Mekke cevrilmesiy 583 12 13 Amcasi Ebu Talib ile birlikte Suriye ye Sam ticarete gitmesi 624 54 Bedir Muharebesi587 17 Amcasi Zubeyr ile birlikte Yemen e gitmesi 624 Kizi Rukiyye nin olumu588 18 Ficar Savaslari na amcalarinin yaninda katilmasi 624 Nisanlisi Aise ile evlenmesi590 20 Hilfu l Fudul cemiyetine girmesi 624 Yahudilerin Medine deki Muslumanlara karsi dusmanca hareketlere baslamalari594 24 Hatice ye ait ticaret kervaninin basinda Busra ya gitmesi 624 Beni Kaynuka Gazvesi595 25 Hatice ile tanismasi Hatice nin evlenme teklifi ve evlenmesi 625 55 Uhud Muharebesi ve amcasi Hamza nin olumu598 27 28 Ilk cocugu Kasim in dogmasi kendisine Ebu l Kasim denilmesi ve hemen kucuk yasta olmesi Torunu Hasan in dogumu599 28 29 Ilk kizi Zeyneb in dogumu Reci Vak asi ve Bi ri Maune Faciasi602 32 Kizi Rukiyye nin dogumu Beni Nadir Gazvesi605 35 Kabe hakemligi yapmasi 626 56 Ikinci torunu Huseyin in dogumuy 607 37 Kizi Ummu Gulsum un dogumu 627 57 Hendek Muharebesiy 609 39 Kucuk kizi Fatima nin dogumu Hendek Muharebesi ndeki ihanetlerinden oturu Beni Kureyza Yahudilerinin cezalandirilmasi610 40 Hira Magarasi nda ilk vahyi almasi 628 58 Hudeybiye Antlasmasi611 41 Ikinci oglu Abdullah in dogumu ve bir yasina basmadan olumu Islam a davet mektuplari yazdirtip elciler araciligiyla cesitli devletlerin hukumdarlarina gondermesi613 43 Mesajini Mekkelilere acikca duyurmasi Hayber in Fethi614 44 45 Mekke de Muslumanlara yonelik agir zulumlerin baslamasi Hayber in Fethi nden sonra Yahudi bir kadin tarafindan kendisine zehirleme girisiminde bulunulmasi615 45 Bir grup Muslumanin Habesistan a goc etmesi Ninova Muharebesi ve Orta Dogu daki Bizans Sasani Savaslari nin sona ermesi616 46 Hamza ile Omer in Musluman olmalari 629 59 Kizi Zeyneb in olumuSasani hukumdari II Husrev in Bizans in elinde olan Suriye ve Misir i zaptetmesi Halid bin Velid ve Amr bin As in Musluman olmalariHasimogullari na yonelik boykotun baslamasi Mute Muharebesi Bizans Imparatorlugu ile ilk savas 619 49 Hasimogullari na yonelik boykotun sona ermesi 630 60 Mekke nin Fethi Kabe nin putlardan temizlenmesiKarisi Hatice nin ve amcasi Ebu Talib in olumu Huzun Yili Arabistan da toplu seferlerin yapilmasi ve Islam in hizlica yayilmasi620 50 Islam a davet icin Taif e gitmesi ancak agir hakaretlere ugrayip taslanarak Mekke ye geri donmesi Kizi Ummu Gulsum un olumuIsra ve Mirac olayi Esi Mariye den oglu Ibrahim in dogmasi ve 1 2 yasinda olmesiI Akabe Biati Tebuk Seferiy 621 51 Sevde bint Zem a ile evlenmesi y 628 631 58 61 Bizans Imparatoru Herakleios a Dihye bin Halife araciligiyla Islam a davet mektubu yollanmasi621 51 II Akabe Biati 632 61 62 Mekke de Veda Hacci yapmasi ve ardindan 100 binden fazla Muslumana Veda Hutbesi ile son kez topluca seslenmesi622 52 Medine ye hicreti 62 63 Hastalanmasi ve Medine de olumuNotlar Tam adi Ebu l Kasim Muhammed ibn i Abd Allah ibn i Abd ul Muttalib ibn i Hasim ibn i Abd Menaf El Kureysi Arapca ابو القاسم محمد ابن عبد الله ابن عبد المطلب ابن هاشم Baskin Islami anlayis Muhammed in olum tarihi olarak 8 Haziran 632 yi kabul etmektedir Cogu erken donem cogunlukla Musluman olmayan anlayislar ise Muhammed in Filistin in Fethi sirasinda hala hayatta oldugunu belirtmektedir Muhammed in peygamber olduguna inanan ancak son peygamber olduguna inanmayan din ve hareketler vardir Bahailik Muhammed i birtakim peygamberler veya Tanri nin tezahurleri nden biri olarak sayar ancak Bahaullah in teblig ettiklerinin onunkileri neshettigini kabul eder Ahmedilik Muhammed in son kural koyan peygamber oldugunu kabul eder ancak son peygamber unvanini reddeder Islam Milleti Elijah Muhammed i de peygamber olarak kabul eder Uluslararasi Birlesik Teslimiyetciler Resad Halife yi de peygamber olarak kabul eder Oxford Islam Dunyasi Ansiklopedisi nde yazan Ahmad S Moussalli ve Gordon D Newby e gore Muhammed dunyanin en buyuk medeniyetlerinden birini doguran dini siyasi ve sosyal bir reformcuydu Modern tarihsel acidan bakildiginda Islam in kurucusuydu Islam inanci acisindan ise once Araplara sonra da tum insanliga uyarici olarak gonderilen Allah in elcisi rasulullah idi Kur an Islam dan bahsederken zaman zaman Arapcada yol adet durum anlamlarini tasiyan din sozcugunu kullanir Muhammed in okuryazarligi ile ilgili tartismalar ve daha fazla bilgi icin bakiniz Benzer bir ifade Ingiliz tarihci Lawrence Conrad tarafindan da kullanilir Onun incelemelerine gore hicri ikinci yuzyila kadar Peygamber in dogum tarihiyle ilgili Islami bilimsel gorus 85 yillik bir cesitlilik sergilemisti Ister sozlu ister yazili olarak nakledilmis olsun herhangi bir tarihsel anlati geleneginin istikrari icin kronolojinin cok onemli oldugu varsayimina gore bu durum ikinci yuzyilda siyer calismalarinin hala bir akiskanlik halinde oldugunun acik bir gostergesi olarak gorulebilir Su ayetlerde gecmektedir Muhammed yalnizca bir elcidir Al i Imran Suresi 144 Muhammed sizin erkeklerinizden hicbirinin babasi degildir Ahzab Suresi 40 Rableri tarafindan hak olarak Muhammed e indirilene inananlarin gunahlarini Allah bagislamistir Muhammed Suresi 2 Muhammed Allah in elcisidir Fetih Suresi 29 Konuyla ilgili bazi ayetler su sekildedir Onlar yanlarindaki Tevrat ta ve Incil de yazili bulduklari Resul e o ummi peygambere uyan kimselerdir A raf Suresi 157 Tevrat tan taniyip bildikleri bu peygamber kendilerine gelince ise onu inkar ettiler Bakara Suresi 89 Diri diri gomulen kiza hangi sucundan dolayi olduruldugu soruldugunda Tekvir 8 9 Islami gelenek Muhammed in dogdugu zamanda Arabistan da sut anne geleneginin yaygin oldugunu soylerken bazi Batili bilim adamlari bu gelenegin tarihselligini reddetmektedir Ibn Sa d in rivayetine gore Bahira yoredeki Suriyeli Yahudilerin Taberi nin rivayetine gore ise Bizanslilarin Muhammed i oldurmek isteyecegini ongordugu icin Ebu Talib i uyardi ve yegeniyle Sam a yolculuk yapmamasini istedi Hatice evrensel olarak Islam a gecen ilk kadin olarak kabul edilirken Muhammed in kendisinden sonra ikinci Musluman erkegin kimligi tartismalidir Sii ve bazi Sunni kaynaklar Muhammed den sonraki Musluman erkegi o sirada 9 11 yaslarinda olan Ali bin Ebu Talib olarak tanimlamaktadir Ancak diger Sunni kaynaklar Islam a gecen ilk erkegin Ebu Bekir veya Muhammed in evlatlik oglu Zeyd bin Harise oldugunu belirtmektedir Zeyd in Kur an da adi gecen tek sahabe oldugu bilgisi de goz onunde bulundurulmalidir Tarihci Taberi o 923 Ali Ebu Bekir ve Zeyd hakkindaki celiskili Sunni gelenekleri listeler ve boylece karari okuyucuya birakir Bakiniz Yunus 18 Enbiya 98 99 Furkan 55 Ankebut 17 Ibn Hisam a gore Muhammed amcasi Ebu Talib e sunlari demistir Bu isten vazgecmem icin Gunes i sag elime Ay i da sol elime verseler hicbir sey degismez Allah bu dini ustun kilincaya kadar calisacagim veya bu ugurda olecegim William Montgomery Watt savas sonrasindaki bu kayiplar hususunda hemfikir olsa da Kureys ordusunun Mekke den ciktigi sirada 950 kisilik savas sirasinda da tahminen 600 700 kisilik oldugunu soylemektedir Resimde Muhammed in etrafinda kanatli betimlenen varliklar Islam da dort buyuk melek olan Cebrail Azrail Mikail ve Israfil dir Kur an da yasak edilmemesine ragmen Islam da meleklerin betimlenmesi pek hos karsilanmaz ve siklikla rastlanmaz Muhammed in dogum tarihi olarak 569 ve 571 yillari da alternatif olarak sunulmaktadir Kaynakca Shaddel Mehdy 1 Ocak 2022 Periodisation and the Futuḥ Making Sense of Muḥammad s Leadership of the Conquests in Non Muslim Sources Arabica 69 1 2 96 ISSN 0570 5398 7 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Kasim 2022 Campo Juan Eduardo 2009 Muhammad Encyclopedia of Islam Ingilizce Infobase Publishing s 494 ISBN 978 1 4381 2696 8 Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Buhl Frants Welch Alford T Schimmel Annemarie Noth A Ehlert Trude 2012 Encyclopaedia of Islam 2 bas BRILL s 374 28 Mart 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 a b Cide Omer 2017 dergipark org tr Sosyal Bilimler Dergisi 13 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Avci Casim 2021 Son Peygamber Hz Muhammed Islam Arastirmalari Merkezi ISBN 978 975 389 925 3 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Goldman Elizabeth 1995 Believers Spiritual Leaders of the World Oxford University Press s 63 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 7 Agustos 2023 Shoemaker Stephen J 2011 The Death of a Prophet The End of Muhammad s Life and the Beginnings of Islam University of Pennsylvania Press erisim tarihi 7 Agustos 2023 a b William Montgomery Watt Nicolai Sinai 28 Temmuz 2023 Muhammad Prophet of Islam Ingilizce Encyclopedia Britannica 9 Subat 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Conrad Lawrence I 1987 Abraha and Muhammad Some Observations Apropos of Chronology and Literary Ingilizce 50 2 Bulletin of the School of Oriental and African Studies 225 240 doi 10 1017 S0041977X00049016 ISSN 1474 0699 28 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Peter Smith 2013 A Concise Encyclopedia of the Baha i Faith Oneworld Publications s 251 Simon Ross Valentine 2008 Islam and the Ahmadiyya Jama at History Belief Practice Columbia University Press s 134 ISBN 978 1 85065 916 7 alislam org 27 Eylul 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Ekim 2016 Jim Haskins Kathleen Benson 2008 African American Religious Leaders s 76 Daniel Pipes 2018 Miniatures Views of Islamic and Middle Eastern Politics Taylor amp Francis s 98 Moussalli Ahmad S Newby Gordon D Oxford Islamic Studies Online 11 Subat 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Agustos 2023 a b Hart Michael H 1 Haziran 2000 The 100 A Ranking Of The Most Influential Persons In History Ingilizce Kensington Yayinevi ss 3 6 ISBN 978 0 8065 1350 8 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 DIN TDV Islam Ansiklopedisi 5 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Esposito John L 1999 The Islamic Threat Myth Or Reality Ingilizce Oxford University Press s 25 ISBN 978 0 19 513076 8 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Peters Francis E 2003 Islam A Guide for Jews and Christians Ingilizce Princeton University Press s 9 ISBN 978 0 691 11553 5 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Esposito John L 1998 Islam The Straight Path Ingilizce Oxford University Press s 12 ISBN 978 0 19 511234 4 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Esposito John L 2002 What Everyone Needs to Know About Islam Ingilizce Oxford University Press ss 4 5 ISBN 978 0 19 515713 0 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 A ẓami Muḥammad Muṣṭafa 2003 The History of the Qur anic Text From Revelation to Compilation Ingilizce UK Islamic Academy ss 26 27 ISBN 978 1 872531 66 3 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Apak Adem 22 Haziran 2017 Habesistan Hicreti Uzerine Mulahazalar 2 Siyer Arastirmalari Dergisi 27 44 ISSN 2547 9822 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Gabriel Richard A 2014 Muhammad Islam s First Great General Ingilizce University of Oklahoma Press s 176 ISBN 978 0 8061 8250 6 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 TRT Haber 15 Agustos 2012 18 Agustos 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Aralik 2021 Abd al Malik Ibn Hisham Muhammad Ibn Isḥaq 1967 The Life of Muhammad Ingilizce Oxford University Press s 653 ISBN 978 0 19 636033 1 7 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Buhl Frants Welch Alford T Schimmel Annemarie Noth A Ehlert Trude 2012 Encyclopaedia of Islam 2 bas BRILL 28 Mart 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Agustos 2023 Robinson Chase F 2015 History and Heilsgeschichte in Early Islam History and Religion PDF Library of Congress s 130 13 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Conrad Lawrence 2009 Abraha and Muhammad Some Observations Apropos of Chronology and Literary Topoi in the Early Arabic Historical Tradition www cambridge org 28 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 8 Agustos 2023 Fred M Donner 31 Ocak 2019 Islam s Origins Myth and Material Evidence American Academy in Berlin 3 Nisan 2019 tarihinde yayinlandi 23 Eylul 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Eylul 2021 YouTube vasitasiyla a b Conrad Lawrence I 1987 Abraha and Muhammad Some Observations Apropos of Chronology and Literary Ingilizce 50 2 Bulletin of the School of Oriental and African Studies 225 240 doi 10 1017 S0041977X00049016 ISSN 1474 0699 28 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Uluslararasi Hz Omer Sempozyumu PDF Cumhuriyet Universitesi Ilahiyat Fakultesi 2018 26 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Gungor Seyma Tarihi Olaydan Menkibeye Menkibeden Sahesere Kerbela Olayi ve Hadikatu s Sueda PDF 19 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Bearman Peri J 1997 The Encyclopaedia of Islam New Edition Index of Subjects Ingilizce E J BRILL ss 660 663 ISBN 978 90 04 10422 8 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Nigosian Solomon Alexander 2004 Islam It s History Teaching and Practices Ingilizce Indiana University Press s 6 ISBN 978 0 253 34315 4 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Cook Michael 1983 Muhammad Ingilizce Oxford University Press s 62 ISBN 978 0 19 287605 8 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Muhammet Yasadi Mi Prof Dr Sami Aldeeb ve Furkan Er nonteizm com 27 Mayis 2021 22 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Anderson Mark 11 Ekim 2018 Is Mecca Really the Birthplace of Islam Zwemer Center for Muslim Studies 13 Mayis 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Al Tamimi Aymenn Jawad 29 Agustos 2019 The Byzantine Arabic Chronicle Full Translation and Analysis Ingilizce aymennjawad org 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Arsivlenmis kopya 25 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Mart 2021 Arsivlenmis kopya 23 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Mart 2021 Mekke Nerede Ilyas Ozkan 26 Mayis 2021 27 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 YouTube vasitasiyla a b Watt William Montgomery 1960 Muhammad at Mecca Ingilizce Clarendon Press s 11 ISBN 978 0 19 577277 7 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Reeves Minou Stewart P J 2003 Muhammad in Europe A Thousand Years of Western Myth Making Ingilizce NYU Press ss 6 7 ISBN 978 0 8147 7564 6 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Bozkurt Nahide 2002 Gazi Universitesi Corum Ilahiyat Fakultesi Dergisi 25 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Ekim 2023 Ponting Clive 2011 Yeni Bir Bakis Acisiyla Dunya Tarihi Alfa Basim Yayim Dagitim s 278 ISBN 978 605 106 164 1 8 Haziran 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Crone Patricia 1987 Meccan Trade and the Rise of Islam Princeton University Press s 111 Erisim tarihi 2 Ekim 2023 Donner Fred McGraw 1998 Narratives of Islamic Origins The Beginnings of Islamic Historical Writing Ingilizce Darwin Press s 132 ISBN 978 0 87850 127 4 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 a b Nigosian Solomon A 29 Ocak 2004 Islam It s History Teaching and Practices Ingilizce Indiana University Press s 6 ISBN 978 0 253 11074 9 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Robinson Chase F 2010 The New Cambridge History of Islam Ingilizce Cambridge University Press ss 1 15 ISBN 978 0 521 83823 8 1 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Ekim 2023 Watt William Montgomery 1960 Muhammad at Mecca Ingilizce Clarendon Press s 15 ISBN 978 0 19 577277 7 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Nasr Seyyed Hossein 2007 Qur an Encyclopaedia Britannica 5 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Eylul 2013 Perseus 2 Ekim 2012 Pendulum How Past Generations Shape Our Present and Predict Our Future Ingilizce Hachette Books ISBN 978 1 59315 706 7 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Clinton Bennett 1998 In Search of Muhammad Continuum International Publishing Group ss 18 19 ISBN 978 0 304 70401 9 12 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Nisan 2017 Francis E Peters 1994 Muhammad and the Origins of Islam SUNY Press s 261 ISBN 978 0 7914 1876 5 13 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Nisan 2017 Fisher Mary Pat Luyster Robert 1990 Living Religions An Encyclopedia of the World s Faiths Ingilizce Tauris s 338 ISBN 978 1 85043 299 9 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Talking with Dan Gibson 27 Petra Context for Sura 16 103 Dan Gibson 8 Mart 2021 8 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 YouTube vasitasiyla Nevo Nehuda D Koren Judith 2000 Methodological Approaches to Islamic Studies The Quest for the Historical Muhammad Ingilizce New York Prometheus Books ss 420 443 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Juynboll G H A 1982 Studies on the First Century of Islamic Society Ingilizce Southern Illinois University Press s 20 ISBN 978 0 8093 1062 3 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Juynboll G H A 1982 Studies on the First Century of Islamic Society Ingilizce Southern Illinois University Press s 14 ISBN 978 0 8093 1062 3 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Nevo Nehuda D Koren Judith 2000 Methodological Approaches to Islamic Studies The Quest for the Historical Muhammad Ingilizce New York Prometheus Books s 432 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b Deus A J 2021 Doctrina Jacobi Jacob and Justus Academia edu 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Anthony Sean W 1 Kasim 2014 Muḥammad the Keys to Paradise and the Doctrina Jacobi A Late Antique Puzzle Ingilizce 91 2 Der Islam 243 265 doi 10 1515 islam 2014 0010 ISSN 1613 0928 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 a b Crone Patricia Cook Michael 21 Nisan 1977 Hagarism The Making of the Islamic World Ingilizce CUP Archive ISBN 978 0 521 21133 8 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Muhammed diye biri yasamis midir Doc Dr Zafer Duygu Dini Cevaplar 27 Subat 2022 9 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 YouTube vasitasiyla a b Kaegi Walter Emil 1992 Byzantium and the Early Islamic Conquests Ingilizce Cambridge University Press ss 90 93 ISBN 978 0 521 41172 1 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Kaegi Walter Emil 1992 Byzantium and the Early Islamic Conquests Ingilizce Cambridge University Press s 110 ISBN 978 0 521 41172 1 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Thomson Robert W Howard Johnston James 1999 The Armenian History Attributed to Sebeos Ingilizce 2 cilt Liverpool University Press s 238 ISBN 978 0 85323 564 4 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Hoyland Robert G 10 Ocak 2014 Seeing Islam as Others Saw It A Survey and Evaluation of Christian Jewish and Zoroastrian Writings on Early Islam Ingilizce The Darwin Press s 128 ISBN 978 1 61813 131 7 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Thomson Robert W 1999 The Armenian History Attributed to Sebeos Ingilizce Liverpool University Press ss 95 96 ISBN 978 0 85323 564 4 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Crone Patricia Cook M A Cook Michael 21 Nisan 1977 Hagarism The Making of the Islamic World Ingilizce CUP Archive ss 6 7 ISBN 978 0 521 21133 8 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Marr Andrew 2018 Buyuk Dunya Tarihi Yakamoz Yayinlari s 199 ISBN 978 605 297 160 4 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 Dinlerin Insan Urunu Oldugunun Kaniti Var mi Celal Sengor BilimNeDiyor 6 Ekim 2022 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 YouTube vasitasiyla Oteki Gundem Gobeklitepe Sirlari Haberturk TV 22 Kasim 2017 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 YouTube vasitasiyla Celal Sengor Mehmet Onal ve Ahmet Arslan Teke Tek Bilim de son kazilar isiginda Harran i anlatti Haberturk TV 23 Mayis 2022 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Agustos 2023 YouTube vasitasiyla Resulullah Efendimizin Isimleri dinimizislam com 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Alford T Welch Ahmad S Moussalli Gordon D Newby 2009 Muḥammad John L Esposito Ed The Oxford Encyclopedia of the Islamic World Oxford Oxford University Press 11 Subat 2017 tarihinde kaynagindan The Prophet of Islam was a religious political and social reformer who gave rise to one of the great civilizations of the world From a modern historical perspective Muḥammad was the founder of Islam From the perspective of the Islamic faith he was God s Messenger rasul Allah called to be a warner first to the Arabs and then to all humankind KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b William Montgomery Watt Nicolai Sinai Muhammad Prophet of Islam Ingilizce Encyclopedia Britannica 9 Subat 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 Morgan Diane 2009 Essential Islam A Comprehensive Guide to Belief and Practice s 101 ISBN 978 0 313 36025 1 20 Subat 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2012 a b c Kandemir M Yasar MUHAMMED TDV Islam Ansiklopedisi 3 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Muhammet Kelimesinin Kokeni ve Anlami etimolojiturkce com 11 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Bozkurt Nebi KUNYE TDV Islam Ansiklopedisi 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 Ebu l Mehasin Yusuf b Ismail b Yusuf Safii Nebhani 2005 Huccetullah ale l Alemin fi Mu cizati Seyyidi l Murselin Arapca Daru l Kutubi l Ilmiyye 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Agustos 2023 108 112 Nureddin Ali bin Ibrahim bin Ahmed El Halebi 2013 Es Siretu l Halebiyye Arapca Daru l Kutubi l Ilmiyye Erisim tarihi 10 Agustos 2023 1 353 a b El Envaru l Muhammediyye Mine l Mevahibu l Ledunni Arapca Fazilet Nesriyat 2018 s 143 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 Ibn i Abbas tan rivayet olunmustur Sasani Imparatorlugu unda yasayan Suryani Hristiyanlar tarafindan Isa ya verilen unvanlar Muhammed in Yeni Ahit teki benedictus eyloghmenos ile esdeger olmasidir Numismatik bir calismada Popp mhmd Arapca sesli harfler olmadan yazilir ile yazilmis ancak daha sonra yaygin hale gelen rasulullahtan yoksun H 16 ya tarihlenen sikkeler tespit etti Popp Pehlevi alfabesinde MHMT ile ve ayrica bazi durumlarda Hristiyan sembolizmiyle birlestirilmis olarak kismen Arap alfabesinde mhmd ile yazilmis Arap Sasani ve Suriye sikkelerini ekledi Volker Popp Bildliche Darstellungen aus der Fruhzeit des Islam IV in imprimatur 5 6 2004 Volker Popp Die fruhe Islamgeschichte nach inschriftlichen und numismatischen Zeugnissen in Karl Heinz Ohlig ed Die dunklen Anfange Neue Forschungen zur Entstehung und fruhen Geschichte des Islam Berlin 2005 pp 16 123 here p 63 ff Avci Casim KUREYS Beni Kureys TDV Islam Ansiklopedisi 3 Haziran 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 Ibn i Hisam Sire 1 cilt ss 1 3 Ibn Sa d Tabakat 1 cilt ss 55 56 Belazuri Ensabu l Esraf 1 cilt s 12 Taberi Tarih 2 cilt ss 172 180 Suruc Salih 2020 Kainatin Efendisi Peygamberimizin Hayati Nesil Yayinlari s 40 ISBN 978 975 269 894 9 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 Ibn i Sad Tabakat 1 cilt s 20 Muslim Sahih i Muslim 7 cilt s 58 a b Harman Omer Faruk ISMAIL TDV Islam Ansiklopedisi 15 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 Celik Ercan Quraish or Qorash Q 106 From the Perspectives of Qur an and Bible academia edu 1 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 a b Agirakca Ahmet NABATILER TDV Islam Ansiklopedisi 2 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 a b Hamidullah Muhammad Subat 1969 PDF The Islamic Review amp Arab Affairs ss 6 12 5 Kasim 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 18 Nisan 2013 Hajjah Amina Adil 2002 Muhammad the Messenger of Islam His Life amp Prophecy Ingilizce ISCA ISBN 978 1 930409 11 8 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 www hakikat com 13 Temmuz 2013 13 Temmuz 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Agustos 2023 web archive org vasitasiyla a b Conrad Lawrence I 1987 Abraha and Muhammad Some Observations Apropos of Chronology and Literary Topoi in the Early Arabic Historical Tradition 1 Bulletin of the School of Oriental and African Studies 50 2 ss 225 40 doi 10 1017 S0041977X00049016 21 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Nisan 2013 Sherrard Beaumont Burnaby 1901 Elements of the Jewish and Muhammadan Calendars With Rules and Tables and Explanatory Notes on the Julian and Gregorian Calendars G Bell s 465 Erisim tarihi 10 Agustos 2023 a b c d e f g h Yucel Irfan 2012 PDF 21 bas Diyanet Isleri Baskanligi Yayinlari ss 7 38 ISBN 9789751901880 20 Mart 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 28 Aralik 2015 Burnaby Sherrard Beaumont 1901 Elements of the Jewish and Muhammadan Calendars With Rules and Tables and Explanatory Notes on the Julian and Gregorian Calendars London G Bell Erisim tarihi 10 Agustos 2023 kalbinsesi com 19 Ekim 2013 19 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Agustos 2023 a b c MUHAMMED TDV Islam Ansiklopedisi 3 Temmuz 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 Unver Mustafa 1 Haziran 2016 Nesi Ayeti ve Modern Nesi Uygulamalari 52 2 Diyanet Ilmi Dergi 43 68 ISSN 1300 8498 10 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 Fayda Mustafa NESI TDV Islam Ansiklopedisi 27 Ocak 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Agustos 2023 Lawrence Conrad June 1987 Abraha and Muhammad Some Observations Apropos of Chronology and Literary topoi in the Early Arabic Historical Tradition Bulletin of the School of Oriental and African Studies 50 2 239 doi 10 1017 S0041977X00049016 11 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Ocak 2020 History and Religion PDF Walter de Gruyter GmbH 2015 13 Ekim 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 10 Agustos 2023 News of Muḥammad and his contemporaries circulated by word of mouth from the start vectors for the transit of information not only to subsequent generations of Muslims but also to non Muslims Watt William Montgomery 1960 Muhammad at Mecca Ingilizce Clarendon Press ss 16 18 ISBN 978 0 19 577277 7 11 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Agustos 2023 Yildiz Hakki Dursun ARABISTAN TDV Islam Ansiklopedisi 20 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Agustos 2023 Rue Loyal D 2005 Religion is Not About God How Spiritual Traditions Nurture Our Biological Nature and What to Expect When They Fail Ingilizce Rutgers University Press s 224 ISBN 978 0 8135 3511 1 11 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Agustos 2023 Esposito John L 28 Nisan 2016 Islam The Straight Path Updated Fifth Edition Updated Fifth Edition Oxford University Press ss 4 5 ISBN 978 0 19 063215 1 Erisim tarihi 11 Agustos 2023 Kara Cahid 2015 dergipark org tr Hitit Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi 12 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Agustos 2023 a b c d Tarih Kitabi Alfa Basim Yayim Dagitim 2000 s 79 ISBN 978 605 171 364 9 12 Haziran 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Agustos 2023 Watt William Montgomery 1960 Muhammad at Mecca Ingilizce Clarendon Press ss 1 2 ISBN 978 0 19 577277 7 11 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Agustos 2023 Johnson Scott Fitzgerald 2012 The Oxford Handbook of Late Antiquity Ingilizce OUP USA ss 286 287 ISBN 978 0 19 533693 1 21 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Ekim 2022 a b Johnson Scott Fitzgerald 2012 The Oxford Handbook of Late Antiquity Ingilizce OUP USA s 301 ISBN 978 0 19 533693 1 21 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Ekim 2022 a b Fayda Mustafa CAHILIYE TDV Islam Ansiklopedisi 8 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Agustos 2023 a b Aktan Ali 2011 Islam Tarihi Baslangicindan Emevilerin Sonuna Kadar Nobel Akademik Yayincilik s 54 ISBN 978 605 133 101 0 11 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Agustos 2023 a b Demircan Adnan 2004 Cahiliyye Araplarinda Kiz Cocuklarini Gomerek Oldurme Adeti dergipark org tr 3 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Ekim 2023 Arsivlenmis kopya 3 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Mayis 2022 a b Guc Ahmet TDV Islam Ansiklopedisi 26 Kasim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Agustos 2023 Dindi Emrah 2017 Cahiliye Arap Hac Rituellerinin Kur an daki Menasikle Diyalektik Iliskisi PDF Cumhuriyet Ilahiyat Dergisi 18 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 28 Mayis 2022 a b c Aytac Bedrettin acikders ankara edu tr 25 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Agustos 2023 Saricik Murat 2013 Cahiliye Doneminde Arap Yarimadasi Panayirlari dergipark org tr Suleyman Demirel Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi 12 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Agustos 2023 a b c Ivgin Hayrettin PDF Kultur Evreni 10 Subat 2021 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 12 Agustos 2023 web archive org vasitasiyla Esposito John L 6 Nisan 2000 The Oxford History of Islam Ingilizce Oxford University Press ISBN 978 0 19 988041 6 Erisim tarihi 12 Agustos 2023 Ueberweg Friedrich History of Philosophy Vol 1 From Thales to the Present Time Charles Scribner s Sons s 409 ISBN 978 1 4400 4322 2 Erisim tarihi 12 Agustos 2023 Rubin Uri Ḥanif Encyclopaedia of the Qur an General Editor Johanna Pink University of Freiburg Erisim tarihi 12 Agustos 2023 Kuzgun Saban TDV Islam Ansiklopedisi 23 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Agustos 2023 Kochler Hans 1982 The Concept of Monotheism in Islam and Christianity Ingilizce International Progress Organization s 29 ISBN 978 3 7003 0339 8 12 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Agustos 2023 Jacobs Louis 1995 The Jewish Religion A Companion Internet Archive Oxford University Press s 272 ISBN 978 0 19 826463 7 Erisim tarihi 12 Agustos 2023 Turner Colin 2006 Islam The Basics Internet Archive Routledge s 16 ISBN 978 0 415 34105 9 Erisim tarihi 12 Agustos 2023 Cetkin Muhammed 2018 dergipark org tr Sarkiyat Ilmi Arastirmalar Dergisi 14 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Agustos 2023 kuranvemeali com 27 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Agustos 2023 Said Nursi 2010 Mektubat Istanbul Envar Nesriyat s 165 Said Nursi Incil deki ilgili fikralardan ikisinin Arapcalarini alintilar Bunlardan birisi ق ال ال م س يح ا ن ى ذ اه ب ا ل ى ا ب ى و ا ب يك م ل ي ب ع ث ل ك م ال ف ار ق ل يط ا digeri ise ا ن ى ا ط ل ب م ن ر ب ى ف ار ق ل يط ا ي ك ون م ع ك م ا ل ى ا لا ب د idir erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim Allison Gregg 19 Nisan 2011 Historical Theology An Introduction to Christian Doctrine Ingilizce Zondervan Academic s 431 ISBN 978 0 310 41041 6 12 Agustos 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Agustos 2023 Incil Yuhanna 14 15 17 incil info 23 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Agustos 2023