İnsanın evrimi, modern insanın (Latince: Homo sapiens) evrimsel kökenini ve ne tür evrimsel süreçlerle ortaya çıktığını incelediği gibi insanın en eski atalarını ve atasal kökenlerini de konu edinir. Bunun yanında insanla ortak ataları paylaşan ve insan ile yakın akraba olan türlerin evrimini ve kökenini de araştırır. İnsan evrimi, konu olarak 1863 yılında T. H. Huxley tarafından oluşturulan bilim dalı primatolojiyi ve günümüz maymunlarının tüm canlılar ile onların eski atalarının fosillerini de dikkate almaktadır. Bunun yanında insanın evrimsel tarihi üzerindeki çalışma ve araştırmalar fiziksel antropoloji, paleoantropoloji, primatoloji, arkeoloji, dilbilim, genetik ve embriyoloji dâhil olmak üzere birçok bilimsel alanı de içerir.
Genetik araştırmalar ve fosil kayıtlar ışığında, insanın da üyesi olduğu primat takımının evrim sürecinde günümüzden yaklaşık 65-55 milyon yıl öncesinde Paleosen dönemde ortaya çıktığı tespit edilmiştir.Hominidae ailesi veya büyük insansı maymunlar, 15-20 milyon yıl önce Miyosen dönemde Hylobatidae (Gibongiller) ailesinden ayrılmıştır. Yaklaşık 13 milyon yıl önce Ponginae veya orangutanlar, Hominidae ailesinden ayrılmıştır.Goril atalarının insan ve şempanzenin dâhil olduğu Hominini oymağından 8,5 ila 12 milyon yıl önce, insan ile şempanzelere evrimleşecek ataların 7 ila 5,5 milyon yıl önce ayrıldığı düşünülmektedir.Homo cinsi bundan yaklaşık 2,5 milyon yıl önce Afrika'da hominin türlerinden evrilmiştir. Bu anlamda insanın yakın dönem evrimi, insan ve şempanzelerin ortak ataları olan toplulukların birbirinden ayrılmasından sonra başlamıştır. Bu iki topluluktan insanın ortaya çıktığı grup ile bu grubun tüm soyu tükenen türleri hominin olarak adlandırılırlar.
Afrika, Asya ve Avrupa'nın farklı bölgelerinde giderek artan sayıda iyi korunmuş fosillerin bulunuşu, insan evrimi hakkındaki bulguların genişlemesine ve insanların ataları hakkında bilgilerin artmasını sağlamıştır. Bununla birlikte bu bulgulardan elde edilen bilgiler, insan ve insan öncesi türlerin tam olarak yaşadıkları zaman aralıkları ile dağılım bölgelerinin eksiksiz olarak belirlenmesinde bilim insanları arasında tam bir görüş birliği sağlamamıştır. Dolayısıyla insan atalarının nasıl ve nerede evrimleştiğine dair tartışmalar ve araştırmalar sürmektedir. İnsan evrimi hakkındaki araştırmalar, mevcut yöntemlerin sınırlarında ya da bu bulguların sağladığı analitik verilerin altında hareket ettiği için insanın soyağacı hakkındaki tartışmalar, insanın atası olan tarih öncesi birçok türün soyağacında sistematik sınıflandırması ile bu türlerin birbirleriyle olan akrabalık dereceleri tartışmalı olup tam olarak tamamlanmamıştır.
Çoğu kez hominin türleri şu şekilde tanımlanmıştır: İnsandan önce yaşamış insana yakın türleri içeren ve "ön insan" denilen australopitesinler; "ilk insanlar" olarak tanımlanan Homo habilis ve Homo rudolfensis; "erken insanlar" olarak daha sonra ortaya çıkan ve Homo cinsine dâhil olan tüm türler (Homo sapiens hariç) ve "modern insan" veya "günümüz insanı" olarak tanımlanan Homo sapiens. Bunun yanında insanın evrimine, bazen insandan önceki bir zaman dilimi olan ve günümüzden 23 ila 5,3 milyon yıl öncesini kapsayan Miyosen dönemindeki hayvandan insana geçiş aşaması da dâhil edilir.
İnsanın oluşumu
Bir hücreden insana:
4,57 milyar yıl önce oluşan Dünya üzerindeki yaşamın varlığı üzerine ilk kesin kanıtlar, 3,5 milyar yıl öncesine (Arkeen) tarihlenir. Moleküler genetik çalışmalar, bunu (LUCA) 4,4 milyar yıl öncesine kadar geri çeker. Arkeen'de en eski bakteriler ve arkeler ortaya çıkmıştır. Çoğu genetik çözümlemeye göre ökaryotlar, arkelere kalıtsal olarak daha yakındır. 1980'lerde tarafından önerilen eosit hipotezi, ökaryotların eositler adında bir arke grubunun içinde ortaya çıktığını öne sürer. Arke şubelerinden biri olan Crenarchaea ve ökaryotlar arasında yakın bir akrabalığı destekleyen bir kanıt, Crenarchea'da RNA polimeraz alt birimi Rbp-8'in bir homologunun varlığıdır ancak bu diğer bir arke şubesi olan Euryarchaeota'da bulunmaz. 2017'de yayımlanan bir çalışmada bir arke grubu (Asgardarchaeota), ökaryotların yan taksonu olarak sınıflandırılmıştır.
Endosimbiyoz teorisine göre alfaproteobakteri ile ortakyaşamlı olmuş bir canlı, ökaryot üst âlemini oluşturmuştur. Bu alfaproteobakteri mitokondriye dönüşmüştür. Ayrıca ökaryot bir hücrenin içinde yaşamaya başlayan bir siyanobakteri, bitkiler ve yosunlarda bulunan plastidlere dönüşmüştür. Fosil kayıtlarında en eski ökaryotlara, 1,6-1,7 milyar yıl öncesinde rastlanır.
İnsanın içinde bulunduğu hayvanlar âleminin kalıtsal olarak en yakın akrabası yakalı kamçılılardır. Hayvanların atalarının onlara benzemiş olabileceği düşünülmektedir. Yakalı kamçılılar tek hücrelidir. Grubun, hayvanlar ile son ortak atasının yaklaşık 900 milyon yıl önce yaşadığı düşünülmektedir. Richard Dawkins, Ataların Hikayesi kitabında onlardan şöyle bahsetmiştir: "... [yakalı kamçılılar] süngerin su kanallarının yüzeyini kaplayan koanositlere çok benziyorlar. Uzun süre ya sünger bir atanın bir kalıntısını temsil ettiklerinden ya süngerlerin bozulup tek ya da çok az hücreye dönüşmüş evrimsel torunları olduklarından kuşkulanıldı. Moleküler genetik kanıtlar ilkini gösteriyor..."
En eski hayvan fosillerine Ediyakaran (635-538,8 myö) döneminde rastlanır. Ediyakaran, hayvanların çok hücreli atalarının ortaya çıktığı dönem olarak kabul edilir ve bu dönemin canlılarına Ediyakaran biyotası denir. Yaklaşık 538,8 milyon yıl önce gerçekleşen Kambriyen patlaması ile günümüz hayvan şubelerinin ilk üyeleri ortaya çıkmıştır. İnsan, hayvan şubeleri arasında omurgalıları içeren kordalılardandır. Kordalıların son ortak atasının yaklaşık 560 milyon yıl önce yaşadığı düşünülür. Tüm omurgalıların son ortak atası ise sanılana göre yaklaşık 530 milyon yıl önce yaşamıştır. "... [tüm omurgalıların son ortak atasının] neye benzediğini kimse bilmiyor; ama muhtemelen Devoniyen Balık Çağı'ndan ve korkunç denizakreplerinden çok önce, Kambriyen Dönem'de yaşadığına göre, çenesiz balıkların altın çağının zırhlı balıkları gibi zırh-levhalı değildi. Yine de, zırhlı balıklar taşemenlerden çok, biz çeneli omurgalıların yakın kuzenleri gibi görünüyorlar."
İnsanın da bulunduğu kemikli balıklar ile köpekbalığı, vatoz gibi omurgalıları içeren kıkırdaklı balıkların son ortak atası muhtemelen Ordovisyen dönemde (460 myö) yaşadı. Kemikli balıklar iki gruba ayrılır: et yüzgeçliler ve ışınsal yüzgeçliler. İnsanın bulunduğu et yüzgeçliler ile yüzme keseleriyle tanınan ışınsal yüzgeçlilerin son ortak atası, sanılana göre yaklaşık 440 milyon yıl önce Silüriyen dönemde yaşamıştır.
Devoniyen dönemin ortalarında (390 myö) karaya çıkmaya başlayan et yüzgeçliler Tetrapodomorpha adlı yeni bir soy oluşturmuşlardır. Sanıldığı üzere akciğerler ilk olarak tüm kemikli balıkların son ortak atası tarafından geliştirilmiş ancak bu akciğerler ışınsal yüzgeçlilerde dönüşmüştür (bkz. Akciğerin evrimi). Bu ilkel tetrapodomorflardan ilk iki yaşamlı benzeri dört üyeliler evrimleşmiştir. Dört üyelilerin son ortak atası yaklaşık 340 milyon yıl önce yaşamıştır.
İkiyaşamlı olmayan tüm günümüz dört üyelileri amniyottur ve son ortak ataları karaya yumurtlama becerisini geliştirmiştir. Amniyotların ataları bundan 310 milyon yıl önce ayrılmış ve Sauropsida ve Synapsida adlı iki soyu oluşturmuşlardır. Sauropsida, kuşları ve sürüngenleri, Synapsida ise memelileri barındırır. Bu ilk sinapsitlerden Geç Permiyen dönemde (260 myö) sinodontlar türemiştir. Üç kulak kemiğinin ve ilk kılların sinodontlar tarafından geliştirildiği düşünülür. Kıllara dair en eski kanıtlar, erken Jura dönemine dayanır (bkz. Morganucodon).
En eski memeliler, fosil kayıtlarında yaklaşık 210 milyon yıl önce ortaya çıkmıştır. Günümüz memelilerinin son ortak atasının (ornitorenk ya da ekidne ile insanın son ortak atası) yaklaşık 180 milyon yıl önce yaşadığı düşünülmektedir.Doğurgan memelilerin çeşitlenmesi (bir keseli ile bir etenelinin son ortak atası) ise yaklaşık 140 ila 130 milyon yıl önce gerçekleşmiştir.
Günümüz eteneli memelilerin atalarının yaklaşık 105 ila 120 milyon yıl önce 2 ayrı gruba ayrıldığı düşünülüyor: Afrotheria ve Xenarthra'yı kapsayan Atlantogenata ve insanın dâhil olduğu Boreoeutheria (bir diğer varsayım ise Afrotheria'yı Boreoeutheria'nın kardeş taksonu olarak sınıflandırır). Moleküler genetik çalışmalara göre Boreoeutheria, yaklaşık 95 ila 100 milyon yıl önce insanın dâhil olduğu Euarchontoglires ve Laurasiatheria adlı iki gruba ayrılmıştır.
Primatların ortaya çıkışı:
- 86-90 milyon yıl önce, Glires (kemirgenler ve tavşanımsılar) grubu ile primatların bulunduğu Euarchonta'nın ayrılması.
- 80-86 milyon yıl önce, sivri sincapçıklar (Scandentia) ve primatomorfların atalarının ayrışması.
- ~80 milyon yıl önce, abalı memeliler ve primatların atalarının iki ayrı soy hattı oluşturması.
- 80-55 milyon yıl önce, başparmağı öteki parmaklarının karşısına konuşlanabilen canlıların (gerçek primatlar) yeryüzünde görülmeye başlanması.
- 55 milyon yıl önce göz çukurları öne kaymış olup üç boyutlu görebilen primatların (önmaymun) ortaya çıkması.
- 40 milyon yıl önce ilk simiyenlerin ortaya çıkışı.
- 33-40 milyon yıl önce simiyenlerin iki parvo takıma ayrılıp Yeni Dünya maymunları ve Eski Dünya maymunlarının ortaya çıkışı.
- 23-33 milyon yıl önce; insansı maymunların diğer köpeksi maymunların atalarının ayrılması.
Fosil kayıtlarında yaklaşık 63 milyon yıl önce ortaya çıkan primat takımının 60-75 milyon yıl önce Strepsirrhini ve Haplorrhini adlı iki primat alt takımına ayrıldığı düşünülmektedir, ancak fosil kaydına göre en eski önmaymun fosili 55 milyon yıl öncesine tarihlenmiştir.
Hominoidea (İnsansılar)
Büyük insansı maymunlar ve gibongillerin son ortak atası 16 ila 20 milyon yıl önce yaşamıştır.
- Hylobatidae - (Gibongiller)
- Hominidae - insan türüne giden yol
Hominid (Büyük insansı maymunlar)
Hominidae, tarih öncesi insansı canlıları ve yaşayan Pan (şempanze), Gorilla (goril), Pongo (orangutan) ve Homo (insan) cinsini kapsayan bilimsel familyaya verilen addır.
Büyük insansı maymunlardan soyu orangutana varacak olan Ponginae familyası yaklaşık 12 ila 16 milyon yıl önce ayrılmıştır.
Homininae
Yaklaşık 8,5 ila 12 milyon yıl önce günümüzün Gorilla, Pan ve Homo cinslerini oluşturan atalar birbirinden ayrılmıştır.
Hominini (İnsansılar)
Şempanzelerin ve insanların son ortak atası, günümüzden 5,5 ila 7 milyon yıl önce birbirinden yaşamıştır.
Hominina (İki ayak üzerinde durabilen insansılar) Bipedalizm
- Sahelanthropus, yaklaşık 7 milyon yıl önce yaşadı.
- Orrorin, yaklaşık 6 milyon yıl önce yaşadı.
- Ardipithecus, 5,6 milyon yıl önce ortaya çıktı ve 4,4 milyon yıl önce soyu tükendi.
- Australopithecus, 4,2 milyon yıl önce evrimleşti - 1,3 milyon yıl önce soyu tükendi.
- Kenyanthropus, 3,5 milyon yıl önce yaşadı.
- Paranthropus, 2,7 milyon yıl önce evrimleşti, 1,3 milyon yıl önce -0,8 milyon yıl öncesine ait olası kalıntıları da bulunur- soyu tükendi.
Homo (insan ve yakın akrabaları)
- Homo habilis (yetenekli insan), bilinen en eski Homo türü, 2,4-2,3 milyon yıl önce ortaya çıktı.
- Homo rudolfensis, 2,4 milyon yıl önce ortaya çıktı. Kimilerine göre Homo habilis ile eş anlamlı.
- Homo ergaster (çalışan insan), ~ 2 milyon yıl önce ortaya çıktı. Kimilerine göre Homo erectus ile eş anlamlı.
- Homo gautengensis, 1,9-1,8 milyon yıl önce evrimleşti.
- Homo erectus (dik insan), Homo habilis'ten türemiş ve daha gelişmiş insan atası, 2 milyon yıl önce evrimleşti, 110.000 yıl önce Cava adasında yok oldu.
- Homo georgicus (Gürcistan insanı), 1,8 milyon yıl önce evrimleşti.
- Homo cepranensis, 800.000 yıl önce yaşadı.
- Homo antecessor, 900.000 yıl önce yaşadı.
- Homo heidelbergensis, 600.000 yıl önce evrimleşti "Goliath" (Hem neandertallerin, hem de modern insanın en olası ortak atası olarak kabul edilir.).
- Homo neanderthalensis, (Neandertal insanı) ~ 300.000 yıl önce evrimleşti - 40.000 yıl önce yok oldu.
- Homo rhodesiensis, 800.000 yıl önce evrimleşti, 120.000 yıl önce yok oldu.
- Denisova insanı, Altay bölgesinde bulunan fosilleri 40.000 yıl öncesine tarihlendi.
- Homo floresiensis (Flores insanı), 190.000 yıl önce evrimleşti, 40.000 yıl önce soyu tükendi ("Hobbit").
- Homo sapiens, bilge insan, 300.000 - 350.000 yıl önce ortaya çıktı.
- Homo sapiens idaltu, 160.000 yıl önce yaşadı.
- Homo sapiens sapiens, modern insan, son ortak atası ~200.000 yıl önce yaşadı.
İnsansıların kökenine dair molekülergenetik bulgular
Primatların filogenetik ağacı. | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Fosiller aracılığıyla türler tek tek birbirlerinden ayırt edilebildiği gibi var oldukları da bu fosiller temelinde belgelenip kanıtlanabilmektedir. Buna karşın belirli bir türün bireylerinin fiziksel özelliklerinin onları daha genç ve erken bir döneme atacak kadar evrimleşip farklılaştığı tam zaman noktası fosiller temelinde sadece kaba bir şekilde tahmin edilebilirler. Bunun nedeni, bir önceki türün ilk özellikleri ile bir sonraki türün yeni kazanılmış özellikleri arasında keskin olmayan, tam aksine çok yumuşak ve akıcı geçişlerin bulunmasıdır. Birbirini takip eden iki tür arasında keskin bir çizgi çizmek zor olduğu gibi çoğu zaman fosil bulgulardaki eksiklikler ve aralıklar yüzünden de neredeyse imkânsızdır.
Moleküler saat, türlerin birbirinden ayrıldığı zamanı daha tam ve daha yakın olarak tespit etmek için araştırmalarda kullanılan önemli bir metot olup bunun için günümüzde yaşayan türlerin DNA analizlerine ihtiyaç duyulur. Moleküler saatin tam akış hızı ve geçmiş dönemlerde mutasyon görülme sıklıkların oranı tam olarak bilinmediği ve kalibrasyon karşılaştırmaları fosil kalıntılara bağlı olduğu için bu değerlendirmelerin sonuçları uzmanlar arasında tartışmalı olup sadece primat evrimin erken aşamaları için de söz konusu değildir. Bu anlamda 1960'ların sonlarında primatların evrimi için oluşturulan zaman çizelgesi ilke olarak hala geçerliğini korusa da detaylara girildiğinde fazlaca açıldığını ve yayıldığını göstermiştir. Bunun yanında moleküler saat ile hesaplanan zamanlar ile fosil bulguların tarihlendirilmeleri ile elde edilinen zamanlar arasında çoğu zaman milyonlarca yıl fark bulunabilmektedir.
Bu anlamda, 1985 yılında DNA analizlerin sonucuna dayalı olarak yayınlanan bir çalışmaya göre 90 milyon yıl önce Euarchontoglires ailesinden diğerlerinin yanında bir taraftan günümüz fareleri ile diğer taraftan içinde büyük insansı maymunlar ve gibongillerin de yer aldığı insansılar oluşmuştur. Son analizler de aynı şekilde bu tarihlendirmeyi onaylamakta ve bu türlerin 80 ile 116 milyon yıl arasında ile birbirinden ayrıldığını öngörmektedir. Yine bu araştırmaya göre, günümüz köpeksi maymunlara (asıl köpeksi maymunlar ile babun ve şebeklerin dahil olduğu grup) götüren soy ile insansılara götüren soy günümüzden 23 milyon yıl önce, Miyosen başlarında birbirinden ayrılmaya başlamıştır. İnsansılar ise bu yeni tarihlendirmeye göre yaklaşık 15 milyon yıl önce Gibongiller ve büyük insansı maymunlar olmak üzere iki kola ayrılmıştır. Büyük insansı maymunların Asya'daki türleri (orangutanın atası) ile Afrika'daki türleri arasındaki ayrılma günümüzden 11 milyon yıl önce, goril ile şempanzelerin birbirinden ayrılması 6,5 milyon yıl önce ve son olarak şempanze ve hominini ayrılması ise 5,2 (± 1,1) milyon yıl öncesine denk gelmektedir.
Bu zamanların şu anda ne kadar geçerli olduklarını aşağıdaki örnekler göstermektedir: Moleküler saat yöntemi ile yapılan hesaplamalarda primatların ortaya çıkışı 90 milyon yıl önceki Kretase dönemine tarihlendirilirken bulunan fosil kayıtlar temelinde yapılan hesaplamada ise 56 milyon yıl öncesine, Paleosen dönemine tarihlendirilmiştir. Daha önceki araştırmalarda temel olarak alınan mutasyon oranları, goril genom diziliminin çözülmesinden sonra goril ile şempanzenin ayrışma zamanını 5,95 milyon yıl olarak gösterirken fosil bulgular temelinde yapılan çalışma ise bu tarihlendirmeyi göreceli hale getirmiş ve -günümüzde yaşayan Homo sapiens popülasyonlarının mutasyon oranları temel alınarak- soy çizgilerinin ayrımını 6-10 milyon yıl önce gerçekleştiğini gösteren daha yavaş bir mutasyon oranı öngörmüştür. 2010 yılı başlarında fosil kalıntılar yardımıyla şempanze ve hominini ayrımını 7,5 milyon yıl öncesine tarihlendirirken ise 2009 yılında, moleküler saat temelinde yapılan çalışmasında şempanze insan ayrımını 6 ile 5 milyon yıl öncesine tarihlendirmiştir.
İnsan ve diğer primatların kromozom yapılarıyla ilgili genom projelerinin tamamlanması, bu türlerin ortak ata ve DNA özgeçmişlerine işaret eden bulgular sunmuştur. (Görsel kaynak[])
İnsandan önce
Primatların kökeni
Fosil kayıtlarından izlenebilen ve primatların atası olduğu düşünülen plasentalı memelilenin orman tabanında yaşayan yumuşakcalarla beslenen bir ağaç sivri faresi benzeri (örn. Zalambdalestes) canlı olduğu görüşü yaygındır. Bu canlı ~70 milyon yıl önce orman tabanını bırakarak orman tavanına yani ağaçlara sıçradı. Uzmanlarca bu canlıya ağaç sivri faresi denmiştir.
İnsanı oluşturacak ağaç sivri faresinin yaklaşık 60 milyon yıl boyunca ağaçlarda yaşadığı düşünülüyor. Bu süre sonunda bedeni irileşmiş, iskeleti dikilme yönünde gelişmiş, parmakları nesneleri güçlü bir şekilde kavrayacak şekilde gelişmiş, gözleri üç boyutlu olarak görme olanağı verecek şekilde yanlardan önlere doğru kaymıştır. Bilinen en eski muhtemel primat, ABD, Montana'da 66 milyon yıl önce yaşamış Purgatorius'tur.
Bazı bazal primatlar
- Notharctus: 50 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış lemur benzeri bir adapiform cinsi, lemurların veya tüm nemli burunlu maymunların muhtemel atasıdır.
- Altiatlasius: Fas'ta birkaç azı dişi ve bir çene parçası bulunmuş olan bu cins 57-56 milyon yıl öncesine tarihlenmiş olup, birçok paleontolog tarafından ilk gerçek primat olduğu düşünülüyor.
- Teilhardina: Kuzey Amerika ve Asya'da bulunan fosilleri 56 milyon yıl öncesine tarihlenmiş bir omomyid cinsi.
Primatların erken evrimi
Primatların evrimsel tarihi günümüzden 65 milyon yıl öncesine kadar takip edilebilir. Bilinen en eski primat benzeri memeli türler olan plesiadapiformlar, Kuzey Amerika'dan gelmekle beraber Paleosen ve Eosen devrinde elverişli tropikal iklim şartlarında Afrika ve Avrasya'ya kadar yayılmışlardı.
Modern iklim şartlarının başlangıcı, günümüzden yaklaşık 30 milyon öncesine uzanan Erken Oligosen dönemde ilk antarktik buzulların oluşumu tarafından tetiklenir. Bu döneme ait bir primat örneği Notharctus'tur. 1980'li yıllarda Almanya'da bulunan 16,5 milyon yıllık fosil, Doğu Afrika'daki benzer formlardan 1,5 milyon yıl daha eski olup insanların en eski atalarının Afrika kökenli olduğuna dair teorileri sorgulamaktadır.
Bir görüşe göre, Avrasya coğrafyasında yayılarak gelişen bu primatlar Dryopitekus da dahil olmak üzere Afrikalı büyük insansı maymunlar ile insanlara giden soyu oluşturdular ve bu soy daha sonra Avrupa kıtasından Batı Asya'ya ve Afrika'ya doğru göç ettiler.
İnsansıların evrimsel gelişimi
İnsansıların üst ailesi olan Hominoidea'ların beşiği, günümüzden 23 ile 16 milyon yıl öncesine yayılan. erken Miyosen döneminin Doğu Afrikasıdır. Hominoidea üst ailesinin erken Miyosen dönemdeki ilk formları "arkaik" veya "kök Hominoidea" olarak tanımlanır. Bu ilk formların birbirleriyle olan akrabalık ilişkileri ve bu ilk formlar ile onların daha sonra ortaya çıkan türleri arasındaki akrabalıkları fosil örneklerin henüz yetersiz sayıda bulunmuş olmalarından dolayı tartışmalıdır. Bunun yanında bilinen Miyosen dönemi ilk insansıların hiçbirisi, büyük insansı maymunlar için yürümeye dair tipik olan fiziksel özellikleri henüz göstermemektedirler. Görünüşe göre, Miyosen dönemi insansıları artan oranlarda ormanlardan açık alanlara çıkarak daha sonra günümüzden yaklaşık 5 milyon yıl önce Pliyosen devri insansılarını (Hominoidea) oluşturmuşlardır.
Bundan yaklaşık 18 ile 15 milyon yıl önce iki evrimsel kol ayrılır: Bir kol gibonlara (Hylobatidae) ayrılırken diğer kol halihazırda Miyosen döneminde soyları tükenmiş olan cinslere, Afropitekus, Kenyapitekus, , , Dryopitekus ve 'a ve ayrıca büyük insansı maymunlara ayrılır; yani Asya'daki orangutanlar (Ponginae) ile Afrika'daki büyük insansı maymunlara (Homininae: goril, şempanze, insan).
Bazı uzmanlar paleontolojik bulgulardan yola çıkarak büyük insansı maymunların, bu dönemde var olan ve Proconsul'a ismini veren Proconsulgiller üst ailesinden (Proconsuloidea) gelmiş olduğunu varsayarlar. Nitekim Proconsuloidea ailesi türler açısından son derece zengin ve sıra dışı bir takson oldukları gibi özellikle Afrika'nın tropikal yağmur ormanlarında ve Arap Yarımadası'nda bulunmuşlardır. Diğer paleontologlar ise Proconsulgillerin bir kardeş taksonunun büyük insansı maymunları oluşturmuş olabileceği görüşünü daha olasılıklı bularak buna dair herhangi bir spekülasyonda bulunmazlar. Şimdiki bilgi düzeyine göre, bilinen Miyosen dönemi Hominoidea taksonlarından hiçbiri Afrika büyük insansı maymunları ve Hominini soyu için doğrudan bir ortak ata olarak gösterilememektedir.
Avrasya'daki dağılımları
17 ile 14 milyon yıl önce Afrika kliması Rift Vadisi'nin tektonik yükselişi etkisiyle kurumaya başlarken diğer yandan yıllık sıcaklık ortalamaları arasında güçlü farklılıklar da ortaya çıkmaya başladı. Ekolojik şartlardaki bu değişimler, bugünkü bilgilerimize göre Proconsulgillerde çeşitliliğin azalmasına yol açarken köpeksi maymungiller ile insansılar (örneğin Kenyapithecus wickeri, ve ) bu tarihlerde hakim olan ve çoğunluğa geçen cinsler olmaya başladılar. Bu dönemden kalma fosillerde, güçlü çene yapıları, kalın azı dişleri ve diş minesi kalınlığının artışı gibi sert kabuklu ve lifli yiyeceklere uyum sağlama ile ilgili adaptasyonların geliştirilmiş olduğuna ve 16 ile 15 milyon yıl önce ilk defa Afrika dışında kalan yerlerde, Avrasya'nın geniş bölgelerinde bu türlerin yerleşmiş olduğuna dair izlere rastlamak mümkündür.
Yaklaşık 16 milyon yıl önce, erken Miyosen'den orta Miyosen dönemine girildiğinde orangutanın Asya'daki türleri diğer büyük insansı maymunlardan ayrılmaya başladı. Orangutanlar ile akraba olan gruplar içinde fosil kalıntılardan bildiğimiz Ramapitekus, Sivapitekus, Ankarapitekus, Lufengpitekus, Khoratpitekus ve Gigantopitekus gibi cinsler yer almaktadır. 1930'lu yılların başlarında Kuzey Hindistan'da ilk defa fosil kalıntıları bulunan Ramapitekus, 1960 ve 1970'li yıllarda hatalı bir biçimde Homininlerin atası olarak düşünülmüştü.
13 ile 9 milyon yıl önce insansı türlerin sayısı Avrupa kıtasında artmaya başlamıştır. Bu döneme ait İspanya'da bulunmuş olan ve Anoiapitekus dışında en az dört ayrı Dryopitekus türünün daha olduğu da bilinmektedir. Buna benzer bir gelişme, tek hayatta kalanının orangutan olduğu Asya'daki diğer formlarda da görüldü.
9,6 milyon yıl önce Avrupa'da olarak bilinen olayda ekosistemde önemli değişiklikler baş göstermeye başladı. İspanya'nın Akdeniz bölgesinden başlayarak Batı ve Orta Avrupa'nın subtropikal ve daima yeşil ormanları giderek artan soğukluk nedeniyle yok oldular. Bu orman örtüsünün yerini yaprak döken ağaç türleri ve güneydeki bazı bölgelerde de bozkırlar ve stepler aldı. Bitki örtüsünü etkileyen bu iklim değişiklikleri bölgede yaşayan hayvanların yaşamını da önemli bir şekilde etkilemeye başladı. Bunun sonucu olarak bu dönemdeki çoğu insansıların Avrupa'daki türleri yok oldular. Sadece , yaklaşık 7 veya 6 milyon yıl öncesine kadar Sardinya / Korsika bölgesindeki bir adada hayatta kalmayı başardı. 8 ile 7 milyon yıl önce Tibet Platosu'nun tektonik yükselişi Asya'da muson iklim yoğunluğunun artmasına neden oldu. Bunun sonucu olarak, C4-bitki türlerin artış göstermesiyle kanıtlandığı üzere -Avrupa da dahil- yağış sıklığı azalmaya başladı. İklim değişikliği nihayetinde Avrupa'daki tüm insansıların neslinin tükenmesine yol açarken Asya'da da sadece orangutanlar ile gibongillerin hayatta kalabildiği şiddetli bir tür azalmasına neden oldu.
Afrika'daki gelişim
Kuzey ve Doğu Afrika da 9,6 milyon yıl önceki etkilenmiştir. Ancak bu bölgelerde 13 ile 7 milyon yıl öncesine ait fosil kalıntılara pek rastlanılmamaktadır. Bu bölgelerde fosil buluntulara pek sık rastlanılmaması, insansı maymunların Asya'da geliştiği ve daha sonra Afrika'ya geri göç ettikleri var sayımına yol açmıştı. Aslına bakılırsa fosil oluşumu için iklimin çok nemli oluşu gibi elverişsiz şartlar Afrika'da ancak az sayıda fosil bulunmuş olmasının temel nedenlerinden biridir. Ancak 2007'de ilk kez tanımlanan 10 milyon yıllık Nakalipithecus nakayamai'nin Kenya'da bulunması, ayrıca daha önce de Kenya'da olduğu bilinen ve biraz daha eski olan Samburupithecus kiptalami ile Etiyopya'da bulunan ve yine biraz daha eski olan fosiline rastlanılması ile Afrika'da da Orta ve Geç Miyosen dönemlerinde çok sayıda insansı türlerin yaşamış olduğu ortaya çıkarılabilmiştir. Yaklaşık 6 ile 8 milyon yıl önce Afrika'da Geç Miyosen döneminde goril ve şempanze soy çizgileri Hominini soy çizgisinden ayrılmaya başlamıştır.
Haziran 2006'da Nature dergisinde Broad Enstitüsü, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü ve Harvard Üniversitesi tarafından ortaklaşa yayınlanan bir gen analizi, erken Hominini türlerin şimdiye kadar sanılandan daha alışılmadık şekilde bir evrimsel gelişim geçirdikleri göstermiştir. Bu çalışmada 20 milyon insan DNA baz çifti ile şempanze ve goril DNA'ları moleküler saat aracılığıyla birbirleriyle karşılaştırılmış ve çalışma, ilk büyük insansı maymun türlerinden birinin halihazırda 10 milyon yıl önce Hominini'nin ön atalarından ayrıldığı sonucuna varmıştır. Buna rağmen her iki popülasyon birkaç yüz bin yıl sonra tekrar bir araya gelerek karışmış ve melez popülasyonlar oluşturmuştur.
Araştırmacıların ortaya çıkardığı bu sonuca göre, birbirinden ayrılma ve birleşmeler ve yeniden melezleşmeler 4 milyon yıl boyunca yer değiştirerek birbirlerini takip etmiş ve sonunda şempanzelerin ataları 6,3 ile 5,4 milyon yıl önce nihai olarak Hominini oymağından ayrılmıştır. Bu en son gen alışverişi, X Kromozomunun daha sonra insanlar için karakteristik olan bir forma dönmesi ve aynı zamanda yakın bir şekilde şempanze X kromozomunu da andırması, bunun yanında özellikle X kromozomunun kesintisiz olarak çok genç bir yaşa sahip olması nedeniyle kanıtlanmış görünüyor. Ancak bu seneryoya da itirazlar olmuştur.
Hominin türlerinin ayrışması
Hominini grubuna ait cins ve türlerin varoluş süreleri ve hangi zaman aralıklarında yaşadıkları tahmini değerler olup fosillerin bulunduğu katmanların jeolojik analizlerine, yani fosillerin elde edildiği mevkilerde yer alan katmanların yaşlarının doğrudan hesaplanılmasına dayanır.Moleküler saat olarak bilinen yöntem, modern insanın Hominini grubu içinde hayatta kalabilen tek tür olması ve genetik materyalin sadece ona en yakın olan Neandertal insanı ile karşılaştırılabileceği için henüz DNA örnekleri elde edilemeyen diğer Hominini cinsleri için kullanılamamaktadır. Günümüzde goril ve şempanzelerin dahil olduğu büyük insansı maymunlar grubu hayatta kalabilmiş olduğu için moleküler saat bu gruplara uygulanabilmektedir.
Fosil buluntuların ancak sınırlı sayıda olması nedeniyle, günümüzden 7 ile 5 milyon yıl önce yaşamış olan Sahelanthropus, Orrorin ve Ardipithecus cinslerinden hangisinin insanın ön atası olduğu ve bu cinslerin tarihsel bir şekilde tam olarak doğru biçimde atasal soy çizgisinde kronolojik sıraya oturulmuş olduğu belirsizdir. Şempanzelerden ayrılan ve Hominini grubu içinde yer alan bu fosiller göreceli olarak iyi bilinmektedir. Bilindiği kadarıyla şempanze soy çizgisinden ayrılan bu fosillerden en eskisi 7 milyon yaşındaki Sahelanthropus tchadensis olup onu 6 milyon yıl yaşındaki Orrorin tugenensis izlemektedir. Diğerleri ise aşağıda verilmiştir:
- Ardipithecus (5,5 - 4,4 milyon yıl önce) ile onun türleri Ar. kadabba ve Ar. ramidus;
- Australopithecus (4 – 1,8 milyon yıl önce) ile onun türleri Au. anamensis, Au. afarensis, Au. africanus, Au. bahrelghazali, Au. garhi ve Au. sediba;
- Kenyanthropus (3 – 2,7 milyon yıl önce) ile onun bilinen tek türü Kenyanthropus platyops;
- Paranthropus (3 – 1,2 milyon yıl önce) ile onun türleri P. aethiopicus, P. boisei ve P. robustus;
- Homo (2 milyon yıl önce – günümüz) ile onun türleri Homo habilis, Homo rudolfensis, Homo ergaster, Homo georgicus, Homo antecessor, Homo cepranensis, Homo erectus, Homo heidelbergensis, Homo rhodesiensis, Homo neanderthalensis, Homo sapiens idaltu, Arkaik Homo sapiens, Homo floresiensis.
- Sahelanthropus tchadensis
- Ardipithecus
- Ardipithecus
- Sahelanthropus tchadensis
- Taung çocuğu
Erken dönem Homininleri
Yaklaşık 6 milyon yıl yaşındaki Orrorin tugenensis'in 2000 yılında ve 6 - 7 milyon yıl yaşındaki Sahelanthropus tchadensis fosilinin ise 2001 yılında bulunmalarının ardından her iki türün halihazırda iyi ayak üzerinde yürüyebilen en eski Hominini türleri olduğu açığa çıkmış, böylece insanın doğrudan atası olarak konumlandırıldılar. Ancak bu bulgu, moleküler saatten elde edilen ve Homo ile şempanze soy çizgisinin günümüzden 5 ile 6 milyon yıl önce ayrılmış olduğunu hesaplayan bulguyla örtüşmemektedir.
Daha önce 1994 yılında Etiyopya'da halihazırda Ardipithecus ramidus'e ait fosil kalıntılar bulunmuştu. 4,4 milyon yıl ile tarihlendirilen bu fosiller de birçok araştırmacı tarafından insanın doğrudan atası olarak belirlenmişti. En başta özellikle "Ardi" fosili olmak üzere, bu türün bireyleri de iyi ayak üzerinde yürüyebilme özellikleri göstermektedir. Sahelanthropus, Orrorin ve Ardipithecus'un birbirleriyle olan akrabalık ilişkisi ile daha sonra ortaya çıkan Hominini türleri arasındaki akrabalık dereceleri tartışmalı bir durumdadır ve tam olarak bilinmemektedir.
Bu fosiller, Dünyanın ortalama ısısının günümüzden 4 °C daha sıcak olduğu bir dönemden, ve alt dönemlerindeki geçiş aşamasından gelmektedir. 2001 yılında yayımlanan bir araştırmaya göre, ilk Hominini türlerinin yaşam alanı en çok yüzde 40'ı ağaçlarla kaplı olan, tropik yağmur ormanları ile kuru çöller arasındaki geçiş bölgesinde yer alan geniş çayırlar ve savanlardı. Bu bölgelerde daha sonra, -günümüzden 3,6 milyon yıl önce- ağaç örtüsü biraz daha artarak yüzde 40 ile 60'a ulaşmış; ancak Pliyosen'den Pleistosen'e (Buzul Çağı) geçiş döneminde tekrar azalarak günümüzden 1,9 milyon yıl önce, ağaç örtüsünün yarısından çoğunun, yüzde 50'den daha fazlasının yok olması şeklinde devam etmiştir.
ERKEN DÖNEM HOMİNİN TÜRLERİ | ||||||
Görsel | İsim | Yaş | Tür | Bulunuş tarihi | Ülke | Keşfeden kişiler |
---|---|---|---|---|---|---|
TM 266 (Toumai) | 7 milyon | Sahelanthropus tchadensis | 2001 | Çad | Alain Beauvilain, Fanone Gongdibe, Mahamat Adoum ve Ahounta Djimdoumalbaye | |
BAR 1000'00 | 6 milyon | Orrorin tugenensis | 2000 | Kenya | , Kiptalam Cheboi, Dominique Gommery, Pierre Mein, Brigitte Senut | |
(Ardi) | 4,4 milyon | Ardipithecus ramidus | 1994 | Etyopya |
Australopitesinler
Fosil bulgular aracılığıyla hakkında göreli bilgilere sahip olunan ve halihazırda iki ayak üzerinde dik yürüyebilen insanın atalarından biri de Australopitekus'lardır. Australopitekus türlerinin birbirleriyle olan akrabalıkları ve Homo türleriyle olan akrabalık ilişkileri henüz tam olarak açıklık kazanmamıştır. Şu an için Australopithecus anamensis kuşkusuz en erken Hominina türü olarak kabul edilmektedir. Türkçe çevirisi tam anlamıyla "Kuyruksuz Güney Maymun Adamı" olan Australopitekus buluntularına dair en önemli arkeolojik alanlarından biri Güney Afrika'da Johannesburg kentinin 50 km kuzeyinde yer alan Gauteng vilayeti olup zengin fosil yatakları içeren bu bölge "insanlığın beşiği" olarak kabul edilir.UNESCO tarafından dünya mirası kabul edilen insanlığın beşiğinde bugüne kadar gün ışığına çıkarılan fosiller arasında her ikisi Australopithecus africanus türüne ait olan ile (Selam) olarak tanınan üç yaşındaki bir kız çocuğu ile Australopithecus afarensis türüne ait olan Lucy fosili bulunmaktadır. Tanzanya'nın bölgesindeki 'nda birkaç Australopithecus afarensis bireyine ait bulunan fosil ayak izleri bu türün temsilcilerinin halihazırda iki ayak üzerinde yürüdüklerini göstermektedir. Buna karşın 1999'da tarafından Kenya'da bulunan Kenyanthropus platyops'un Australopithecus cinsine mi dahil edileceği yoksa kendi başına ayrı bir cins olarak mı sayılması gerektiği kesinlik kazanmamıştır.
Buna karşın çok güçlü bir çene yapısına sahip olan Paranthropus ise kendi başına bir cins olarak kabul edilmiş ve iri yapılı Australopitesin'lere dahil edilmiştir.Paranthropus gibi iri yapılı Australopitesinlerde güçlü çene oluşumlarına dair adaptasyonların nedeni olarak 2,5 milyon yıl önce ortaya çıkan iklim değişiklikleri ve buna bağlı olarak ısı düşüşleri gösterilmektedir. Bu dönemde kendini gösteren iklim değişiklikleri bir yandan 2,7 milyon yıl önce başlayan arktik Kuvaterner Buzul Çağı, diğer yandan Büyük Rift Vadisi'nin tektonik yükselişi tarafından tetiklendi. Bu değişimlerin sonucu olarak Paranthropus'un atalarının yaşadığı bölgede yağış miktarı azalmaya ve kuraklık dolayısıyla stepleşme olayları görülmeye başladı. İklimin giderek soğumaya ve kurumaya başlamasıyla besin ve yiyecek kıtlığı da başladı. Kısa bir zaman içinde besin olarak ataları taze yapraklarla beslenen bu insansı türler için sadece çok sert liflere sahip olan, katı ve zor sindirilebilir bitkilerden başka bir şey kalmamıştı. Bu kurak bozkırlar, öncelikle kuru çalı veya otlarla beslenebilen ve daha önce küçük formlardaki ataları yaprakla beslenen orman sakinleri olan çift toynaklı ve geviş getiren hayvanlar için besin sunabiliyordu. Bu türler yakın bir zaman içinde büyük sürüler halinde görülmeye başladı ve otçulların sayıları arttığı için etle beslenen veya leş yiyen türler de çoğaldılar. Kendileri için yeterli yiyecek bulamayan dönemin tipik Australopitekusları eğer hayatta kalmak istiyordu iseler bu takdirde yaşamak için çevrelerine uyum sağlayarak değişmek veya yeni beceriler geliştirmek zorundaydılar. Bu şekilde narin yapılı ve iri yapılı Australopitekuslar olmak üzere iki farklı Hominini türü ortaya çıkmaya başladı.
Bazı Australopitekuslar sert lifli bitkileri çiğneyip öğütebilmek için çok kuvvetli çeneler ve güçlü kafatası yapısı geliştirdi. Bunun sonuçlarından biri iri yapılı Australopitekuslara dahil edilen Paranthropus oldu. Diğerleri sorunları çözmek için beyin ve teknik kullandı. Bunlar yiyecekleri daha küçük parçalara ayırmak için ellerine ilk olarak taş aletler aldılar. Yeni yaşama ortamına ayak uyduramayan ve adapte olamayan diğer tüm türler yavaş yavaş yok olmaya başladı.
Paranthropus'un Doğu ve Güney Afrika’da ağaçların seyrek olduğu, sadece kuru ve sert lifli bitkilerin bulunduğu kurak bozkırlarda yaşaması, onun çevresine uyum sağlamasını tetikleyerek onu belirgin bir şekilde narin yapılı diğer Australopithecine türlerinden farklılaşmasına ve diğerlerinden ayrılmasına yol açtı.Paranthropus boisei, Paranthropus robustus ve Paranthropus aethiopicus yaşadığı bu ekolojik niş içinde çok güçlü çiğneme kasları ile çene yapısı ve iri azı dişleri geliştirdi. Bunun yanında kafatasının hemen üstünde yer alan şişkin ve kalın bir kemik tepe çıkıntısı onun çiğneme kaslarını desteklerken güçlü dişleri ile sert kabuklu besinleri kırmasında da önemli rol oynuyordu.
Paranthropus gibi sert lifli bitkileri çiğneyip öğütebilmek için güçlü çene ve diş yapısı geliştirememiş olan diğer narin yapılı Australopitekus türleri ise bunun yerine gitgide daha çok etle beslenmeye yöneldiler. Narin yapılı Australopitekus türleri bu dönemde henüz avcı olarak daha büyük hayvanları avlayamadıkları, bunun yanında avlanmak için sivri pençe veya dişlere de sahip olmadıkları için bu dönemde daha ziyade geride kalan av hayvanlarının artıklarıyla veya taze leşlerle beslenebiliyorlardı. Büyük olasılıkla kemik içindeki iliklere ulaşmak veya sert kabuklu yiyecekleri kırmak için ilk kez bu dönemde taş alet kullanmaya başladılar.
Bunun yanında hangi türün veya cinsin ilk olarak taş alet kullanmış olduğu henüz açıklığa kavuşmamıştır. Bazı araştırmacılar Oldovan taş aletlerinin ilk kez Australopitekuslar tarafından yapıldığını, bunun yanında taş alet yapımının sadece insansı türlere özgü olan bir beceri olamayacağını öne sürerler. Buna göre diğer Australopithecine türlerinin de kaba şekilde olsa dahi taş işlemeye yatkın olmuş olmaları kuvvetle muhtemeldir. Bu varsayımlara dair henüz herhangi bir bulgu olmamakla birlikte ilk Homo türlerinin diğer aletler yardımıyla sistematik biçimde ve geniş çapta farklı taş aletler oluşturabildiklerine dair bulgular mevcuttur.
NARİN YAPILI AUSTRALOPİTEKUSLAR | ||||
Tür ismi | Yaşadığı zaman | Yaşadığı yer | Açıklama | Görsel |
---|---|---|---|---|
Australopithecus anamensis | 4,2 - 3,9 milyon yıl önce | Doğu Afrika
| Dişleri ve çene yapısı ilkel maymun fosillerine oldukça benzerlik göstermektedir. Bulunan bir kaval kemiği parçası onun iki ayak üzerinde durabildiğinin güçlü bir kanıtıdır. Üst kol kemiği ise insanınkine oldukça benzemektedir. | |
Australopithecus afarensis | 3,6 - 2,9 milyon yıl önce | Doğu Afrika | Düşük alnı, gözün üzerindeki kemik çizgisi, düz burnu ve çenesiz yüzü ile maymuna benzemektedir. Cranial kapasitesi 375-550 cl arasındadır. Çene yapısı maymunların dikdörtgen çenesi ile insanın parabolik çenesi arasında bir form gösterir. Buna bağlı olarak insana benzer dişlere sahip olan afarensisin iskelet yapısı şempanzeyi andırmaktadır. Ancak, leğen ve bacak kemiklerinin insana benzer özellikleri onun iki ayaklı olduğunu kesinleştirmektedir. | |
Kenyanthropus platyops | 3,5 - 3,2 milyon yıl önce | Doğu Afrika | Bulunan fosil kalıntılarda muhtemelen dik yürüdüğünü düşündürecek ayak kemiği yapısı ile geniş bir düz yüze sahiptir. Dişi tipik insan ve tipik maymun arasında ara geçiş formu gösterir. Kenyanthropus platyops ismi "Kenyalı düz yüzlü adam" anlamına gelir. | |
Australopithecus africanus | 3 - 2 milyon yıl önce | Güney Afrika
| İki ayak üzerinde yürüyebilen, ön kolları bacaklardan biraz daha büyük olan insansı bir tür. Beyin hacmi 420-500 cl arasında olup A. afarensis'ten biraz daha büyüktür. Beyin hacmi şempanzenin beyninden daha büyük olsa da henüz konuşabilecek kadar gelişmemiştir. A. africanus'un diş ve çene yapısı maymunlardan çok insana yakınlık gösterir. Çene yapısı artık tam bir parabol şeklindedir. Azı dişleri A. afarensis'ten daha büyüktür. | |
Australopithecus garhi | 2,5 milyon yıl önce | Doğu Afrika
| Bulunan fosil kafatası (cranium), diğer dört iskelet parçası bu türün diğer Australopithecus türlerine kıyasla daha uzun kalça kemiklere sahip olduğunu göstermektedir. Uzun ve güçlü kollara dair yapıların bulunuşu, bipedal yürümede uzun adımlar atabilmeye doğru giden bir eğilim olduğunu gösteriyor. Büyük azı dişleri Australopithecus aethiopicus'a, yüz, kafatası ve dişler ise Paranthropus'a benzememektedir. | |
İRİ YAPILI AUSTRALOPİTEKUSLAR | ||||
Tür ismi | Yaşadığı zaman | Yaşadığı yer | Açıklama | Görsel |
Paranthropus aethiopicus | 2,7 - 2,3 milyon yıl önce | Doğu Afrika | İlkel ve gelişmiş özellikleri bir arada taşıyan P. aethiopicus'un beyin hacmi 410 cl olup diğer türlere göre oldukça küçüktür ve iskeletinin ilksel özellikler taşıyan bazı kısımları A. afarensis'e benzemektedir. Ancak yüzünün iriliği ve bilinen insansılar içerisinde en büyük kemik tepe çıkıntısına sahip olması onu diğerlerinden ayırır. | |
Paranthropus robustus | 2,0 - 1,2 milyon yıl önce | Güney Afrika
| Yüzü oldukça iri ve düz bir yapıya sahip olup alın yok denecek kadar yatık ve geniş kas çizgilerine sahiptir. Besinleri genelde sert ve çok çiğnemeyi gerektirecek şekilde olduğundan görece küçük ön dişleri ve iri azı dişleri bulunmaktadır. Ortalama beyin kapasitesi 530 cl civarında olup P. robustus iskeletlerinin yanında bulunan kemikler, onların bu kemikleri kazıcı alet olarak kullandığını işaret etmektedir. | |
Paranthropus boisei | 2,3 - 1,4 milyon yıl önce | Doğu Afrika
| P. robustus'a benzemekle beraber yüzü, yan ve arka azı dişleri daha iri yapılıdır. Beyin hacmi yaklaşık 530cl civarında olup erkek bireyler ortalama 68 kg ağırlığında ve 1,3 m uzunluğundayken dişi bireyler 45 kg ve 1,05 m uzunluğundadır. P. robustus tüm Australopitekus türleri arasında en büyük diş ile en kalın diş minesine sahip olan tür olup "fındık kıran" adıyla da bilinir. |
İlk Homo türlerinin ortaya çıkışı
Yaklaşık 3 ile 2 milyon yıl önce Australopithecus'un bir türünden, özellikle alet kullanımına dair bulgulara rastlanıldığı için fosil kalıntıları Homo cinsine dahil edilen insan soyunun ilk temsilcileri evrildi. Homo cinsinin günümüzde hayatta kalan tek türü Homo sapiens olup nesli tükenmiş olan Homo türlerinden bazıları insanın atası, bazıları ise daha çok modern insanın farklılaşarak atasal soydan ayrılan kuzenleri olarak görülmektedir. Bu gruplardan hangilerinin ayrı bir tür, hangilerinin ise alt tür olarak sayılması gerektiğine dair henüz tam olarak bir görüş birliği sağlanamamıştır. Bunun nedeni bazı durumlarda fosil sayısının az oluşu, bazı durumlarda ise Homo türlerini sınıflandırılmasına dair yaklaşımlar arasında küçük farklılıklar olmasından kaynaklanmaktadır.
Bir Australopithecus türünden ilk Homo türlerinin evrimi, daha önce göreli nemli ve göreli kuraklık arasında sık sık değişiklik gösteren Doğu Afrika ikliminin son bir kez daha kurak iklime doğru değiştiği bir dönemde gerçekleşmiş olduğu için dikkat çekicidir. Bu durum günümüzden 2,8 milyon yıl öncesi ile en az 1,8 milyon en çoksa 1,6 milyon yıl öncesine dayanan sedimentlerdeki toz birikimleriyle, bunun yanında savanların genişlemesi ve Antilop gibi Boynuzlugillere ait çok sayıda hayvan fosillerinin bulunmuş olmasıyla belgelenmiş olup tortul tabakadaki olası en büyük toz çökeltileri ile Homo erectus'un ortaya çıkması aynı döneme rastlamaktadır. Bunun yanında arkeolojik ve paleontolojik bulgulara dayanarak, ilk insanların beslenme alışkanlıkları ve bu beslenme alışkanlıklarının insanın fiziksel evrimi ve davranış farklılıkları üzerinde oynadığı rolün incelenmesiyle ilk Homo türleri arasındaki bu varyasyon farklılıkların açıklanabilmesi bir ölçüde mümkün olmuştur.
Homo rudolfensis ve Homo habilis
Homo cinsinin en eski iki temsilcisi, bugün Kenya'da Turkana Gölü olarak bilinen eski adıyla Rudolf Gölü'nün ismini taşıyan Homo rudolfensis ile Homo habilis'tir. Günümüzden 2,4 ile 1,4 milyon yıl önce yaşamış olan Homo habilis Güney ve Doğu Afrika'da Pliyosen ve Pleistosen dönemlerinde 2,5 ile 2 milyon yıl önce Australopithecine'lerden ayrılarak evrilmiştir. Homo rudolfensis ise günümüzden 1,9 ile 1,6 milyon yıl önce Kenya'da Turkana Gölü çevresinde yaşamıştı.
Bu iki türün birbirleriyle olan akrabalık ilişkisi ile kendinden önce ve kendinden sonra gelen Hominini türleriyle olan akrabalıkları henüz tartışmalıdır. Bu iki türün Australopithecus'a olan anatomik yakınlıkları 'u 1999 yılında onları Australopithecus rudolfensis ve Australopithecus habilis olarak tekrar adlandırılması önerisine yönlendirmiştir. Buna rağmen her iki türün anatomik özellikleri onları genel anlamda daha eski olan Australopithecus türlerinden ayırmak için tanımlanır.
Bu anlamda Homo habilis ile Homo rudolfensis'in yüzleri Australopitekus'ta olduğundan daha basit yapılı olmakla beraber Homo habilis'in gözleri örneğin Homo erectus gibi daha sonra gelen diğer Homo türlerine kıyasla birbirinden daha uzak bir mesafede yer alırlar. Buna karşın alın kemiğinde bir uçtan diğer uca doğru kesintisiz bir şekilde uzanan Homo erectus'ta olduğundan daha az belirgindir. Homo habilis ve Homo rudolfensis'in kafatasları Australopithecus oder Paranthropus'ta olduğu gibi göz çukurlarının hemen arkasından başlayarak daralıp küçülmezler ve bu yüzden daha çok beyin hacmi oluşur.
Bunun yanında her iki türün alt ve üst çeneleri Australopithecus'tan daha küçük olup bu nedenle çiğneme kaslarının kafatasıyla birleştiği üst çene bölgesi daha az belirgindir.'e göre Homo habilis ile Homo rudolfensis'i birbirinden ayıran özellikler, Homo rudolfensis'te daha büyük bir beyin, Homo rudolfensis'in üst çenesinde yer alan küçük azıdişlerde (premolar) 3 adet, Homo habilis'te ise 2 adet diş kökünün bulunması, alt çenede ise Homo rudolfensis'te 2 kök, Homo habilis'te sadece tek 1 kökün olması, Homo rudolfensis'te yirmi yaş dişlerinin Australopitekus'a kıyasla daha küçük olması ama Homo habilis'te küçük olmaması, Homo rudolfensis'in üst bacak kemiği ile ayak yapısı insanlarınkine benzerken Homo habilis'te Australopitekus'a benzemesidir.
Homo gautengensis
Australopitekuslardan daha küçük dişe ve daha büyük beyne sahip olan Homo habilis'in taş ve kemik aletler yapabildiği bilinmekte olup onu keşfeden Louis Leakey tarafından ona "becerikli insan" anlamına gelen Homo habilis ismi konulmuştu. Mayıs 2010 tarihine kadar Homo habilis'in en eski Homo türü olduğu düşünülüyordu; ancak bu tarihte Güney Afrika'da Homo gautengensis'e ait fosil kalıntıların bulunmasıyla bu yeni türün Homo habilis'ten de eski bir tür olduğu anlaşıldı.
İlk defa 1977 yılında Güney Afrika'da Johannesburg yakınlarındaki Sterkfontein mağarasında bulunmuş ancak bugüne kadar ihmal edilerek incelenmemiş olan bu fosil kalıntılar Mayıs 2010'da tekrar Dr. Darren Curnoe tarafından incelenmiş ve bu fosil parçalar arasında Swartkrans birey 1 fosilinin 1,9 ile 1,8 milyon yıl ile en eski olanı, diğer StW 53 isimli fosilin ise 1,8 ile 1,5 milyon yıl olduklarını saptamıştır. İnceleme sonucu Homo gautengensis'in dişlerinin daha büyük olduğu beyninin ise Homo erectus, Homo sapiens, hatta Homo habilis'ten dahi daha küçük olduğu ortaya çıkmıştır. Homo gautengensis'in boyu 0,91 m olup ağırlığı ise 50 kg kadardı. İki ayak üzerinde yürümesine rağmen avcılardan korunmak, uyumak veya beslenmek için ağaçlarda da zaman geçiriyordu.
Homo ergaster ve Homo erectus
Günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce Homo ergaster ortaya çıktı. Günümüzden 1,5 ile 1 milyon yıl önce, erken Pleistosen dönemde Homo ergaster'in Afrika, Asya ve Avrupa'daki bazı popülasyonları büyük bir beyin ve daha gelişmiş taş aletler geliştirdi. Bu ve diğer farklılıklar Homo ergaster'i diğerlerinden ayrı ve yeni bir tür olarak sınıflandırmak için çoğu paleoantropolog tarafından yeterli görünmektedir. Buna rağmen Homo ergaster'in ayrı bir tür olarak değerlendirmesi hala tartışılmalı olup bazı araştırmacılar Homo ergaster fosillerini Homo erectus türünün ilk örneklerinden biri olarak değerlendirirler. Bu anlamda Homo ergaster'in erken dönemlerde 1,8 ile 1,25 milyon yıl önce, Homo erectus'tan ayrı bir tür olarak ayrılmaya veya Homo erectus ergaster olarak alt türe dönüşmeye başladığı düşünülmektedir.
Homo erectus ise günümüzden 1,8 milyon ile 70.000 yıl önce Afrika'da, Hindistan, Çin ve Cava adası gibi çeşitli bölgelerde yaşamış olup ilk fosil kalıntısı 1891 yılında tarafından Endonezya'da Cava adasında bulunmuştu. Homo erectus'un Toba felaketi sonucu yok olduğu düşünülmektedir.Homo erectus, Afrika'dan ilk çıkan Ön Asya üzerinden Doğu Asya'ya ve Avrupa'ya yayılan ilk Homo türüydü. Bununla beraber Homo erectus soloensis ve Homo floresiensis bu felaketten kurtulmuş görünüyor. Bunun yanında Homo erectus gerçek anlamda iki ayak üzerinde dik yürüyen ilk Homo türüdür. Bu da kafatasının alt kısmında bulunan boyun deliği Foramen Magnum'un farklı bir şekilde yerleşmesi ve dizlerinin kilitli bir şekilde evrilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Homo erectus'un ateş yakıp kullanabildiği düşünülmektedir.
En bilinen Homo erectus örneği Pekin Adamı olup diğer örnekleri Asya'da (özellikle Endonezya'da), Afrika ve Avrupa'da bulunmuştur. Bazı paleoantropologlar Asyalı olmayan Homo erectus grupları için Homo ergaster terimini kullanırlar veya Asya'da bulunan ama Homo erectus'tan az farkla ayrılan fosiller için kullanmayı tercih ederler.
Homo georgicus
Homo cinsinin Afrika kıtası dışında bulunan ilk kanıtları Gürcistan'da 1,8 milyon yıl öncesi ile tarihlendirilen ve daha önce Homo georgicus olarak adlandırılan Dmanisi fosil kalıntılarıdır. Dmanisi kazı alanında bulunan ve yaklaşık 1,85 milyon yıl öncesine ait olan 100′ün üstündeki bu taş aletler insanın Asya’daki ön ataları ve buradaki yerleşimleri hakkında en eski ve belgelenmiş örnekleri teşkil etmektedir. Bunun yanında Dmanisi’de bugüne kadar üç kafatası, büyük ölçüde aşınmış azı dişleri, bir de alt çene olmak üzere yirminin üzerinde insan kalıntısı bulunmuştur. Bu bulgulara göre 1,50 m boyundaki Dmanisi insanları, Afrikalı çağdaşlarına göre daha küçük ve narin yapılı olup beyin hacimleri de 0,6 - 0,8 litre arasındaydı. Bu bulgular Homo erectus'un 1,85 milyon yıl önce veya bundan daha erken Afrika’dan çıktığını ve dünyaya yayıldığını gösteriyor.Homo georgicus olarak adlandırılan bu kalıntıların Homo soyağacı içindeki yeri son yapılan araştırmalarla belirlenmemiş olup Dmanisi'de bulunan bu fosiller Homo erectus olarak tanımlanmıştır. Bulunan Homo erectus georgicus fosilleri erkek bireylerin belirgin bir şekilde kadın bireylerden çok daha uzun boylu olduğu için seksüel dimorfizm göstermektedirler. Dmanisi'de bulunan bu kalıntılar ayrı bir Homo türü olarak değil, aksine Homo habilis'in Homo erectus'a dönüşmesinin hemen ardından, 1,8 milyon yıl önce gerçekleşen bir ara form aşaması olarak değerlendirilmektir.
Homo antecessor ve Homo cepranensis
İspanya'da bulunan ve 1,2 milyon yıl öncesi ile tarihlendirilen Homo antecessor fosillerin ayrı bir Homo türü mü olduğu yoksa Homo erectus'un başka bir yerel varyantı mı olduğu açıklık kazanmamıştır. Bazı araştırmacılara göre Homo antecessor, Homo ergaster ile Homo heidelbergensis arasında bir ara geçiş formu olabileceği gibi Richard Klein gibi bazı araştırmacılara göre Homo ergaster'den farklılaşarak ayrılan ayrı bir tür de olabilir.
Bunun gibi İtalya'da 1994 yılında Roma yakınlarında Frosinone ilinde bulunan ve yaklaşık 350.000 ile 500.000 yıl öncesi bir döneme ait olduğu saptanan Homo cepranensis'e ait kafatası kemik kalıntısı da H. erectus ile H. heidelbergensis arasında ara geçiş özellikleri göstermektedir.
Homo heidelbergensis
Günümüzden yaklaşık 800.000 yıl önce Homo erectus'tan, ondan daha büyük bir beyine sahip olan Homo heidelbergensis evrildi.Homo heidelbergensis'e ait en iyi korunmuş fosil kalıntılar 600.000 ile 400.000 yılları öncesine ait olup Heidelbergensis insanına ait taş alet kültürü, Paleolitik Çağ’da Homo sapiens ve Homo erectus'un el baltaları ve yongalardan hazırladıkları ve kesici alet kullanımıyla standartlaştırdıkları Acheuleen kültürüne çok benzemektedir. Homo heidelbergensis ortalama olarak 1,8 m boyunda ve 100 kg ağırlığında olup diğer Homo türlerinde kıyasla biraz daha uzun boyunlu idi. Ona ait en büyük fosil 2,13 m uzunluğunda olup Heidergensis adamı 0,5 milyon ile 300.000 yıl önce öncelikli olarak Güney Afrika'da ve Avrupa kıtasında yaşamıştı.İspanya Atapuerca'da bulunan Homo heildenbergensis fosilleri onun ölülerini gömen ilk Homo türü olduğunu göstermektedir. Bazı araştırmacılara göre, Homo heidelbergensis onların torunları olan Neandertaller gibi ilkel bir dil geliştirmiştir.
Homo heidelbergensis'in Anglo-Amerikan paleontolojisinde yaygın olduğu gibi ayrı bir tür olarak mı yoksa Avrupa paleontolojisindeki gibi Homo erectus'un bir alt türü olarak mı sınıflandırılması gerektiği tartışmalıdır. Afrika'da kalan Homo erectus popülasyonlarından günümüz modern insanı Homo sapiens evrilirken Avrupa'da Homo heidelbergensis'den veya alt tür olarak kabul edilirse Homo erectus heidelbergensis'ten Neandertaller (Homo neanderthalensis) evrilmiştir.
Homo rhodesiensis ve Gawis kafatası
300.000 ile 125.000 yıl öncesine tarihlendirilen Homo rhodesiensis veya Rodezyalı Adam, en güncel araştırmalara göre Homo heidelbergensis grubu içine dahil edilmekle beraber daha önce Arkaik Homo sapiens veya Homo sapiens rhodesiensis olarak da sınıflanırılmıştır. Şubat 2006 tarihinde Etiyopya'nın Orta Afar bölgesinde Gawis yakınlarında bulunan ve bu nedenle Gawis kafatası olarak adlandırılan bir fosil Homo erectus ile Homo sapiens arasında ara özellikler göstermekte olup bu fosilin birçok evrimsel çıkmaz gibi geride bir soy bırakmadığı da düşünülmektedir. Bu kalıntılar 500.000 ile 250.000 yılları arasında tarihlendirilmekte olup fosili keşfedenler tarafından henüz kapsamlı bir araştırma yayınlanmadığı için bu kalıntılar hakkında sadece özetlenmiş bilgiler bulunmaktadır. Gawis adamının yüz özellikleri onun bir ara form ya da dişi bir "Bodo insanı" olduğunu düşündürmektedir.
Neandertal ve Denisova insanı
Homo neanderthalensis alternatif olarak Homo sapiens neanderthalensis olarak da isimlendirilmektedir ve günümüzden 400.000 ile 30.000 yıl önce Avrupa ve Asya'da yaşamıştır. Mitokondriyal DNA dizilemesinden elde edilen kanıtlar Homo neanderthalensis ve Homo sapiens arasında önemli veya dikkate değer bir gen akışı olduğunu göstermediği için bu iki tür 600.000 yıl önce ortak bir ataya sahip olan iki ayrı tür olarak değerlendirilmektedir. Ancak, 2010 yılında yapılan Neandertal insanına ait genom dizilemesi Neandertaller ile anatomik modern insanın gerçekten de 45.000 ile 80.000 yıl önce (modern insanın Afrika'dan çıkıp göç ettiği ama henüz Avrupa, Asya veya diğer bölgelere yayılmamış olduğu dönem) birbirleriyle gen alışverişinde bulunduklarını göstermiştir. Hemen hemen Afrika kıtası dışındaki tüm modern insanlar %1 ile %4 arasında Neandertal geni taşımaktadır ve bu sonuç insanlardaki bazı alellerin ıraksamasını sorgulanmakta olmasına rağmen 1 milyon yıl ile tarihlendiren güncel araştırmalarla da uyumludur.Homo sapiens ile olan rekabet Neandertallerin yok olmasına muhtemelen bir rol oynamıştır.Homo sapiens ve Neandertal insanı 10.000 yıl boyunca Avrupa'da bir arada var olmuş olabilirler. Daha yeni tarihli bir araştırma ise Neandertallerin modern insanlar kadar fazla genetik çeşitliliğe sahip olmadığını, bu nedenle 50 bin yıl önce yok olma tehlikesi yaşadığı, yeni koloniler kurarak 10 bin yıl daha hayatta kalabildiğini, bu anlamda Neandertallerin modern insanın Avrupa'ya ulaşmadan önce halihazırda yok olmaya başladıklarını göstermektedir.
Neandertal insanının yanı sıra günümüzden 40.000 yıl önce Rusya'nın Altay Dağları'nda yer alan Denisova Mağrası'nda Neandertallerin akrabası olan ve Denisova insanı olarak bilinen yeni bir insansı tür ortaya çıktı. Bu insanlardan kalma şimdiye kadar bir azı dişi ile birer el ve ayak parmak kemikleri bulunmuş olup bu kalıntılar bilimsel olarak incelenerek tanımlanmıştır. Bu kalıntılardan elde edilen mtDNA ile nükleit-DNA'larının analizleri sonucu Denisova insanların Hominini grubu içinde en çok Neandertaller ile yakın akraba oldukları, bu verilerin onları yeni bir insansı tür olarak tanımlamak için yeterli olduğu ve Neandertallerin yanında en az 250.000 yıl süren bağımsız bir popülasyon öz geçmişine sahip olduklarını ortaya çıkarmıştır. Yine bu araştırmalarda bazı Melanezya yerlilerinin Denisova insanı ile %6 ortak genlere sahip olduğunu ve Güneydoğu Asya'da sınırlı bir gen alışverişi olduğunu da göstermektedir.
Buna göre yaklaşık 40.000 yıl önce Altay Dağları'nda Homo sapiens ve Neandertaldan başka oraya göç eden üçüncü bir insansı tür daha yaşıyordu. Bunun yanında aynı zaman diliminde, Endonezya'da Flores adasında saptanan ve cüce insan diye bilinen Homo floresiensis türü de yaşamıştı. Cava Adası gibi daha uzak ve tenha bir bölgede 50.000 yıl öncesine ait Homo erectus kalıntılarının bulunmuş olduğu da göz önüne alınırsa Homo cinsine dahil olan bu dört farklı insan türü, -Homo erectus, Neandertaller, Homo floresiensis, modern insan ve Denisova insanı belirli bir zaman dilimi içinde aynı anlarda Avrasya'ya yayılmışlardır.
Homo floresiensis
Popüler ismiyle "hobit" olarak tanınan Homo floresiensis'in 2003 yılında Endonezya'nın Flores Adası'nda bulunan kalıntıları bugün Homo erectus'un daha sonra ada cüceleşmesi yoluyla küçülmüş olan bir formu olarak da yorumlanmaktadır. Bu türün temsilcileri 100.000 ile 12.000 yıl öncesine kadar Endonezya'nın Flores adasında yaşıyorlardı. Homo floresiensis modern insanla ortak olmayan ama modern insandan türeyen özelliklere sahip Homo türünün yeni bir örneği olarak sahip olduğu küçük boyutu ve yaşı ile de ilgi çekmektedir. Başka bir deyimle, Homo floresiensis modern insanla ortak bir ataya sahip olmakla birlikte modern insanın soy çizgisinden ayrılarak bağımsız bir evrimsel yol takip etti. Homo floresiensis'e dair bulunan başlıca kalıntı 30 yaşındaki bir kadına ait iskelet fosilidir. 2003 yılında bulunan fosil 18.000 yıl öncesi ile tarihlendirilmektedir. Flores adasında yaşamış olan kadının boyu 1 metre uzunluğunda, beyin hacmi ise 380 cm3 olup bu değer şempanze beyninden veya ortalama bir Homo sapiens beyninden (1400 cm3) daha küçüktür.
Bununla birlikte Homo floresiensis'in ayrı ve bağımsız bir tür olup olmadığı güncel olarak tartışılmaktadır. Bazı araştırmacılar Homo floresiensis'in cücelik sendromuna sahip bir modern Homo sapiens olduğu görüşündedir. Bu hipotez, Flores adasında yaşayan bazı modern insanların pigme kökenli oldukları için kısmen desteklenmiştir. Bu durum patolojik cücelik ile birleştiğinde cüce-benzeri bir insan oluşturmuş olabilir. Bu hipotezi başlıca destekleyen diğer bir bulgu da Homo floresiensis ile birlikte sadece Homo sapiens ile bağdaşlaştırılabilecek aletlerin bulunmuş olması.
Ancak patolojik cüceliğe dair bu hipotez Homo floresiens'in, hasta olsun olmasın modern insana benzemeyen ama Homo cinsinin daha eski üyelerine benzeyen fazladan ve ilksel özelliklerini açıklamakta yetersiz kalmaktadır. Kafatası özelliklerinin dışında el bileğindeki kemiklerin formu, dirsekle bilek arasında kalan kolun ön kısmı, omuz kemikleri, bunun yanında diz ve ayak kemiklerinin şekli bu hipotezin açıklamakta yeterli olmadığı özelliklerdir.
Homo sapiens
Homo sapiens Latince'de "akıllı, bilge" anlamına gelir ve yaklaşık 250.000 yıl öncesinden günümüze kadar yaşamaktadır. Orta Pleistosen döneminde, yani günümüzden 250.000 yıl önce, 400.000 yıl öncesi ile ikinci Buzul Çağı arasında bir dönemde, Homo erectus'tan Homo sapiens'e doğru geçiş ile birlikte insanın beyin hacminde ve taş alet teknolojisinin gelişiminde büyük bir patlama yaşanmıştır. Şimdiye kadar elde edilen kanıtlar Homo erectus'un Afrika'dan çıkarak diğer bölgelere göç ettiğini, bunun yanında Afrika'da Homo erectus'tan Homo sapiens'e doğru bir türleşme olayı yaşandığını göstermektedir. Afrika içinde ve Afrika kıtası dışına sonradan meydana gelen ikinci bir göç dalgası ile daha önce yayılmış olan Homo erectus'un yerine yenileri gelmiş ve Homo erectus'un gerilemesine ve giderek azalmasına neden olmuştur. İnsan türünün tarih öncesi bu göçleri ve sahip olduğu ilk kökenler genel olarak "tek orijin" veya "Afrika'dan çıkış" teorileri ile ele alınmakta ve ifade edilmektedir. Bunun yanında güncel bulgular insan evriminde aynı zamanda "" modellerine de imkân tanımakta ve sonradan göç eden Homo sapiens popülasyonlarının diğer yerel Homo türleriyle karışmış olabileceğini de hesaba katmaktadır. Bu güncel olarak paleoantropolojide hararetli tartışmaların sürmesine neden olan bir konudur.
Güncel araştırmalar Homo sapiens'in genetik olarak oldukça homojen bir yapıya sahip olduğunu, bunun yanında bireylerin sahip olduğu DNA'ların diğer canlı türlerinde olduğundan birbirlerine daha çok benzediği, bunun insanın göreceli olarak henüz yeni evrilen bir tür olduğundan veya Toba felaketi gibi doğal felaketler sonucu oluşan olası bir kaynaklanabileceğini göstermektedir. Belirgin genetik özellikler, ilk olarak az sayıda kişilerden oluşan insan gruplarının başka koşullara sahip olan yeni bir çevreye göç etmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Çevreye uyum sağlama sonucu ortaya çıkan bu özellikler Homo sapiens genomunun ancak çok küçük bir parçası olup bu çeşitli özellikler arasında deri rengi, burun yapısı veya şekli gibi yüzeysel dış özelliklerin yanında deniz seviyesinden daha yüksek olan rakımlarda daha verimli nefes alabilme yeteneği gibi ilk bakışta gözle görünemeyen iç özellikleri de barındırır.
HOMO CİNSİNE BAĞLI TÜRLERİN KARŞILAŞTIRILMASI | |||||||
Tür | Yaşadığı zaman (Milyon yıl önce) | Yaşadığı yer | Yetişkinlerin boyu | Yetişkinlerin ağırlığı | Beyin Hacmi (cm3) | Fosil kayıtları | Cins isminin keşfediliş/kayıtlara geçiş yılları |
---|---|---|---|---|---|---|---|
H. habilis | 2,2 – 1,6 | Afrika | 1,0–1,5 m | 33–55 kg | 660 | çok | 1960/1964 |
H. erectus | 2 – 0,03 | Afrika, Avrasya (Cava Adası, Çin, Kafkaslar) | 1,8 m | 60 kg | 850 (önceleri) – 1100 (sonraki zamanlarda) | çok | 1891/1892 |
H. rudolfensis | 1,9 | Kenya | 1 adet kafatası | 1972/1986 | |||
H. georgicus | 1,8 | Gürcistan Cumhuriyeti | 600 | az | 1999/2002 | ||
H. ergaster | 1,9 – 1,4 | Doğu ve Güney Afrika | 1,9 m | 700–850 | çok | 1975 | |
H. antecessor | 1,2 – 0,8 | İspanya | 1,75 m | 90 kg | 1000 | 2 bölge | 1997 |
H. cepranensis | 0,9 – 0,8? | İtalya | 1000 | 1 adet kafatasının üst kısmı | 1994/2003 | ||
H. heidelbergensis | 0,6 – 0,25 | Avrupa, Afrika, Çin | 1,8 m | 60 kg | 1100–1400 | çok | 1908 |
H. neanderthalensis | 0,35 – 0,03 | Avrupa, Batı Asya | 1,6 m | 55–70 kg (yapılı bünye) | 1200–1700 | çok | (1829)/1864 |
H. rhodesiensis | 0,3 – 0,12 | Zambiya | 1300 | oldukça az | 1921 | ||
H. sapiens sapiens | 0,2 – günümüz | dünya genelinde | 1,4–1,9 m | 50–100 kg | 1000–1850 | halen yaşamakta | —/1758 |
H. sapiens idaltu | 0,16 – 0,15 | Etiyopya | 1450 | 3 adet kafa kemiği | 1997/2003 | ||
H. floresiensis | 0,10 – 0,012 | Endonezya | 1,0 m | 25 kg | 400 | 7 birey | 2003/2004 |
İnsanın kökenine dair modeller
Günümüzde yaşayan tüm insanlar, herhangi bir tür bariyeri tarafından bölünmemiş bir şekilde Homo sapiens sapiens'in tek bir popülasyonuna dahildirler. Ancak "Afrika'dan çıkış" modeline göre, Homo sapiens ilk insan türü değildir: Homo cinsine ait ilk tür en az 2 milyon yıl önce Doğu Afrika'da evrilen Homo habilis ve bu türün nispeten kısa bir süre içinde Afrika'nın değişik bölgelerine yayılan üyeleridir. Homo erectus günümüzden 1,8 milyon yıldan biraz daha fazla bir zaman önce evrildi ve 1,5 milyon yıl önce de Avrasya ve Afrika'yı içeren Eski Dünya'nın tüm bölgelerine yayıldı.
Antropologlar, mevcut modern insan nüfusunun sadece Doğu Afrika'da evrildiği ve daha sonra Afrika dışına göç ederek -Afrika'dan çıkış modeli veya tümden yer değiştirme modeli olarak öne sürüldüğü şekilde- Avrasya'daki insan nüfusunu oluşturduğunu veya ileri sürdüğü gibi birbirine bağlı tek bir popülasyondan ayrılarak farklı bölgelerde evrildiği konusunda ikiye ayrılmıştır.
Afrika'dan çıkış
Chris Stringer ve Peter Andrews tarafından geliştirilen Afrika'dan çıkış modeline göre Homo sapiens 200.000 yıl önce Afrika'da evrildi. 70.000 ile 50.000 yıl önce Homo sapiens Afrika'dan göç etmeye başladı ve sonunda Avrupa ve Asya'daki diğer Homo türleriyle yer değiştirdi. Afrika'dan çıkış modeli kadın mitokondriyal DNA (mtDNA) ile erkek Y kromozomunun kullanıldığı araştırmalar tarafından desteklenir. MtDNA'nın 133 farklı çeşidinin kullanılarak inşa edildiği jenealojik soy ağaçlarının analizlerinden sonra araştırmacılar, günümüzde yaşayan tüm insanların Mitokondriyal Havva adı verilen Afrikalı bir kadın atadan türemiş olduğu sonucuna varmıştır. Bunun yanında Afrika'dan çıkış modeli, insanlardaki mitokondriyal genetik çeşitliliğin Afrika nüfusu içinde en yüksek olduğu bulgusu tarafından da desteklenmektedir.
Afrika'dan tek bir çıkışla mı yoksa birden çok çıkışlarla mı göç olup olmadığı konusunda farklı teoriler vardır. Afrika'dan çoklu çıkışlarla göç etme ve dağılma modeli son yıllarda genetik, dilsel ve arkeolojik kanıtların desteğini kazanmış olan Güney yayılım kuramını içerir. Bu teoriye göre modern insan, 70.000 yıl önce Afrika Boynuzu'ndan başlayarak Asya kıtasının güney kıyıları boyunca yol alıp yayılmaya başlamıştır. Bu grup, Doğu Akdeniz kıyılarına kıyasla çok daha erken bir dönemde, ilk olarak Güneydoğu Asya ve Okyanusya bölgelerine yayılmış olup tarih öncesi bu ilk yerleşimler bu bölgelerde erken dönem insanlarına ait arkeolojik sitelerden elde edilen bulgular tarafından da desteklenmektedir. İkinci bir göç dalgası ise Sina Yarımadası üzerinden Asya'ya doğru olmuş ve insan kitlelerinin geniş Avrasya topraklarına yoğun şekilde yerleşmesiyle sonuçlanmıştır. Bu ikinci grup daha gelişmiş aletlere ve teknolojiye sahip olup ilk gruba kıyasla kıyısal besin kaynaklarından ve deniz ürünlerinden de daha az bağımlı idi. Diğer ilk grubun dağılımlarına dair birçok kanıt, her buzul çağın sonunda yükselen deniz seviyesi nedeniyle tahrip olmuştur. Çoklu göçlerle dağılım modeli, Avrasya, Güneydoğu Asya ve Okyanusya nüfusunun hepsinin aynı mitokondriyal DNA soylarından geldiğini gösteren, bu yüzden Afrika'dan tek bir göç olduğunu ve bu göçün Afrika dışında yaşayan tüm insan nüfusunu ortaya çıkardığını kanıtlayan çalışmalarla çelişmektedir.
'un başkanlığında Afrika'daki genetik çeşitliliğe dair yapılan geniş çaplı bir çalışma, San halkının Afrika genelinde 121 farklı etnik grup arasında en büyük genetik çeşitliliğe sahip olduğunu ve bu halkın 14 farklı ""nden birisi olduğunu göstermiştir. Bu araştırma aynı zamanda modern insanın göçünün kökenini de Namibya ve Angola kıyı sınırı yakınlarındaki Güney Batı Afrika olarak tespit etmiştir.
Bazı antropolog ve arkeologlar tarafından da öne sürülen Toba felaket kuramına göre, yaklaşık 70.000 yıl önce Endonezya'nın Sumatra adasındaki 'nün büyük çapta bir patlaması küresel sonuçlara yol açarak o dönemde yaşayan insanların çoğunun ölümüne ve günümüz insanlarının genetik mirasına etki edecek şekilde bir neden olmuştur.
Çok bölgeli evrim modeli
Çok bölgeli evrim, tarafından 1988 yılında insan evriminin örüntü ve şekillerini açıklamak için önerilmiş olan bir modeldir. Çok bölgeli evrim modeli, insan evriminin 2,5 milyon yıl öncesi Pleistosen dönemden günümüze kadar kesintisiz olarak sadece tek bir insan türünde gerçekleştiğini ve insanın dünya genelinde Homo erectus'tan modern Homo sapiens'e evrilmesiyle meydana geldiği görüşüne dayanır. Çoklu bölge hipotezine göre, fosiller ve genetik veriler insanın dünya çapında gerçekleşen evrimine dair kanıtlar olup Afrika'dan çıkış modeli tarafından öne sürülen insanın sadece Afrika kökenli olduğu ve Afrika'daki atalardan evrildiği varsayımıyla çelişmektedir. Nitekim , bu tartışmayı çözmek için fosil kanıtların yetersiz olduğu görüşündedir. Ancak son zamanlarda özellikle ve haplo gruplara dair yapılan çalışmalar insanın Afrika kökenli olduğunu büyük ölçüde desteklemektedir. Bunun yanında otozomal DNA'dan elde edilen kanıtlar da ağırlıklı olarak insanın Afrika kökenli olduğunu desteklemektedir. Aynı zamanda modern insanda ilksel ve arkaik karışımların da olduğu bazı çalışmalar tarafından gösterilmiştir. Yakın zamanda Neandertal genomu sıralaması ile Denisova insanı genom sıralaması da bu karışımların meydana geldiğini gösterebilmiştir. Buna göre Afrika kıtası dışında yaşayan modern insanlar genomlarında %2-4 arası Neandertal alelleri taşırken bazı Melanezyalılar buna ek olarak %4-6 arasında Denisova alelleri de taşımaktadır. Bu yeni sonuçlar, mutlak yorumlanması dışında Afrika'dan çıkış modeli ile de çelişmemektedir. Toba volkan felaketi nedeniyle oluşan atlatıldıktan sonra oldukça küçük bir grup Afrika'dan ayrıldıktan sonra -büyük olasılıkla Orta Doğu'da, hatta Kuzey Afrika'da henüz tam olarak ayrılmadan önce- Neandertallerle melezleştiler ve onların hala ağırlıklı olarak Afrikalı olan torunları dünyanın tüm bölgelerine yayıldılar. Onların torunlarından bir kısmı da -muhtemelen Güneydoğu Asya'da- karışarak Melanezya'ya yerleştiler. Bunun yanında Neandertal ve Denisova insanının majör histokompatibilite kompleksi haplotipleri ( molekülleri) aynı zamanda modern Avrasya ve Okyanusya nüfuslarında da tespit edilmiştir.
Bilinen insan evrimi araştırmacıları
|
Türler listesi
Hominin türleri ile cinslerini içeren liste soldan sağa ve yukarıdan aşağı doğru olmak üzere kronolojik sıraya göre sıralanmıştır.
|
Ayrıca bakınız
- İnsan evriminin fosil listesi
- Fosil primatlar listesi
- Piltdown Adamı
- Arkeogenetik
- İkili kalıtım teorisi
- Ataların Hikayesi
- Abiyogenez
- Endosimbiyoz teorisi
- Hayvanların evrimi
- Kalbin evrimi
- Sinir sistemlerinin evrimi
- Gözün evrimi
- Kordalıların evrimi
- Omurgalıların evrimi
- Balıkların evrimi
- Sudan karaya geçiş
- Memelilerin evrimi
- Primatların kökeni ve evrimi
- Maymunların evrimi
- Hominoidlerin evrimi
- Gibon-insan son ortak ata
- Orangutan-insan son ortak ata
Kaynakça
- ^ Winfried Henke, Hartmut Rothe: Stammesgeschichte des Menschen. Springer Yayınevi, Berlin 1999, s. 4.
- ^ Heng HH (Mayıs 2009). "The genome-centric concept: resynthesis of evolutionary theory". Bioessays. 31 (5). ss. 512-25. doi:10.1002/bies.200800182. (PMID) 19334004.
- ^ "Nova – Meet Your Ancestors". PBS. Retrieved 2008-10-24.
- ^ "Plesiadapis" (PDF). North Dakota Geological Survey. Retrieved 2008-10-24.
- ^ Dawkins R (2004) The Ancestor's Tale. ^ "Query: Hominidae/Hylobatidae". Time Tree. 2009. Retrieved December 2010.
- ^ a b c d Matthew W. Mitchell & Mary Katherine Gonder (2013). . Nature Education Knowledge (İngilizce). 15 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2021.
- ^ Stringer, C.B. (1994). "Evolution of Early Humans". Steve Jones, Robert Martin & David Pilbeam (Ed.). The Cambridge Encyclopedia of Human Evolution. Cambridge: Cambridge University Press. s. 242. ISBN . Also (paperback)
- ^ McHenry, H.M (2009). "Human Evolution". Michael Ruse & Joseph Travis (Ed.). Evolution: The First Four Billion Years (İngilizce). Cambridge, Massachusetts: The Belknap Press of Harvard University Press. s. 265. ISBN .
- ^ Bernard Wood, Terry Harrison: The evolutionary context of the first hominins. In: Nature, Band 470, 2011, S. 347–352, DOI:10.1038/nature09709
- ^ "İstatistiksel olarak belki her 100 veya 1000 nesil için tek bir fosil ortaya çıkarılabilmektedir. En iyi durumda her yeni fosille eskisinden daha muhtemel ve daha akla yakın yeni bir hipotez de ortaya çıkmaktadır. Bu, eldeki iki kemikle sanki Roma İmparatorluğu'nun tüm tarihini yeninden inşa etmeye çalışmak zorunda kalmak gibidir". Friedemann Schrenk - Spektrum der Wissenschaft, Nr. 9/2010, S. 72
- ^ Örneğin Friedemann Schrenk "Erken Dönemde İnsanlar. Homo sapiens'e Giden Yol." isimli eserinde. C. H. Beck, 5., tamamen gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskı, Münih 2008 (C.H.Beck Wissen),
Grzimek'in "Hayvanlar Dünyası" adlı kitabında Homo erectus "ilk insanlar" olarak tanımlanır; bakınız "Sistematik Bir Toplu Bakış" - Grzimek'in Hayvanlar Dünyası, Cilt11 (=Memeliler 2), dtv, 1979, s. 508. Australopithecus cinsi ise bir "ön insan" cinsi olarak tanımlanır. - ^ Cunha, Tauana Junqueira (5 Mayıs 2014). "Origins of Eukaryotes: Who are our closest relatives?". Science in the News (İngilizce). 19 Haziran 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Haziran 2024.
- ^ Eme, Laura; Spang, Anja; Lombard, Jonathan; Stairs, Courtney W.; Ettema, Thijs J. G. (Aralık 2017). "Archaea and the origin of eukaryotes". Nature Reviews Microbiology (İngilizce). 15 (12): 711-723. doi:10.1038/nrmicro.2017.133. ISSN 1740-1526. 25 Mayıs 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Temmuz 2021.
- ^ Bengtson, Stefan; Belivanova, Veneta; Rasmussen, Birger; Whitehouse, Martin (12 Mayıs 2009). "The controversial "Cambrian" fossils of the Vindhyan are real but more than a billion years older". Proceedings of the National Academy of Sciences. 106 (19): 7729-7734. doi:10.1073/pnas.0812460106. (PMC) 2683128 $2. (PMID) 19416859. 29 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Temmuz 2021.
- ^ Dawkins, Richard, Ataların Hikâyesi, Hill Yayınları, s. 489.
- ^ Dawkins, Richard, Ataların Hikâyesi, Hill Yayınları, s. 369.
- ^ Dawkins, Richard, Ataların Hikâyesi, Hill Yayınları, s. 363.
- ^ Dawkins, Richard, Ataların Hikâyesi, Hill Yayınları, s. 357
- ^ Dawkins, Richard, Ataların Hikâyesi, Hill Yayınları, s. 337.
- ^ Dawkins, Richard, Ataların Hikâyesi, Hill Yayınları, s. 303,
- ^ Dawkins, Richard, Ataların Hikâyesi, Hill Yayınları, s. 264.
- ^ Dawkins, Richard, Ataların Hikâyesi, Hill Yayınları, s. 242.
- ^ a b c d Christophe Soligo, Oliver Will, Simon Tavaré, Charles R. Marshall, and Robert D. Martin (9 Ocak 2006). "New Light on the Dates of Primate Origins and Divergence".
- ^ Dawkins, Richard, Ataların Hikâyesi Hill Yayınları, s. 234.
- ^ Dawkins, Richard, Ataların Hikâyesi, Hill Yayınları, s. 228.
- ^ Springer, Mark S.; Murphy, William J.; Eizirik, Eduardo; O'Brien, Stephen J. (4 Şubat 2003). "Placental mammal diversification and the Cretaceous–Tertiary boundary". Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America. 100 (3): 1056-1061. doi:10.1073/pnas.0334222100. ISSN 0027-8424. (PMID) 12552136. 30 Aralık 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Nisan 2021.
- ^ Zhou, Xuming; Xu, Shixia; Xu, Junxiao; Chen, Bingyao; Zhou, Kaiya; Yang, Guang (7 Ağustos 2011). "Phylogenomic Analysis Resolves the Interordinal Relationships and Rapid Diversification of the Laurasiatherian Mammals". Systematic Biology. 61 (1): 150. doi:10.1093/sysbio/syr089. ISSN 1076-836X. (PMC) 3243735 $2. (PMID) 21900649.
- ^ California Üniversitesi’ndn Allan Wilson ve Vincen Sarrich 60’lı yıllarda fosiller yerine Afrika’daki kuyruksuz iri maymunların kan proteinlerini karşılaştırarak ve onları dentleyen genlerde görülen hangi mutasyonların hangi sürelerde popülasyona yayılabileceğini hesaplayarak soyçizgilerinin ne zaman ayrılabileceğini bulmuşlardır.
- ^ a b . news.psu.edu (İngilizce). 3 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2021.
- ^ Tarih ve Euarchontanlar arası ilişki tartışmalıdır. (Bkz. (Euarchontoglirler'in evrimi), Glires)
- ^ a b "Estimation of Divergence Times for Major Lineages of Primate Species". Molecular Biology and Evolution. Mart 2003. 9 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Mayıs 2021.
- ^ Pozzi, Luca; Hodgson, Jason A.; Burrell, Andrew S.; Sterner, Kirstin N.; Raaum, Ryan L.; Disotell, Todd R. (Haziran 2014). "Primate phylogenetic relationships and divergence dates inferred from complete mitochondrial genomes". Molecular phylogenetics and evolution. 75: 165-183. doi:10.1016/j.ympev.2014.02.023. ISSN 1055-7903. (PMC) 4059600 $2. (PMID) 24583291. 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Nisan 2021.
- ^ Chen, Feng-Chi; Li, Wen-Hsiung (Şubat 2001). "Genomic Divergences between Humans and Other Hominoids and the Effective Population Size of the Common Ancestor of Humans and Chimpanzees". American Journal of Human Genetics. 68 (2): 444-456. ISSN 0002-9297. (PMC) 1235277 $2. (PMID) 11170892. 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Haziran 2021.
- ^ Ni et al. 2013, s. 63.
- ^ Vincent M. Sarich, Allan C. Wilson: Immunological time scale for hominid evolution. In: Science, Band 158, 1967, S. 1200–1203; DOI:10.1126/science.158.3805.1200
- ^ Masami Hasegawa et al.: Dating of the human-ape splitting by a molecular clock of mitochondrial DNA. In: Journal of Molecular Evolution, Band 22, 1985, S. 160–174; Zusammenfassung 2 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Michael Heads: Evolution and biogeography of primates: a new model based on molecular phylogenetics, vicariance and plate tectonics. Zoologica Scripta, Band 39, Nr. 2, 2009, S. 107–127, DOI:10.1111/j.1463-6409.2009.00411.x
- ^ R. L. Stauffer et al.: Human and Ape Molecular Clocks and Constraints on Paleontological Hypotheses. In: The Journal of Heredity, Band 92, 2001, S. 469–474; Volltext 10 Mart 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Yakın zamanda başka yazarlar bu dönemi 26,8 milyon yıl olarak hesaplamışlardır. Bakınız: Jan E. Janečka ve diğerleri: Molecular and Genomic Data Identify the Closest Living Relative of Primates. In: Science, Band 318, 2007, S. 792–794, DOI:10.1126/science.1147555 - ^ Aylwyn Scally et al.: Insights into hominid evolution from the gorilla genome sequence. In: Nature, Band 483, 2012, S. 169–175, (hier: S. 170), doi:10.1038/nature10842
- ^ a b c d e f g Terry Harrison: Apes Among the Tangled Branches of Human Origins. In: Science, Band 327, 2010, S. 532–534, DOI:10.1126/science.1184703, Tam Metin (PDF) 23 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ 2010 yılında hem moleküler genetik temelinde hem de paleontoloji verilerine göre yapılan başka bir çalışma da aynı sonuca ulaşmıştır. Bakınız: Richard D. Wilkinson ve diğerleri: Dating Primate Divergences through an Integrated Analysis of Palaeontological and Molecular Data. In: Systematic Biology, Band 60, Nr. 1, 2011, S. 16–31, DOI:10.1093/sysbio/syq054 (Volltext (PDF) 5 Haziran 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .). Primatların ortaya çıkışı bu çalışmada 84,5 milyon yıl öncesi ile (69,5–103,5) tarihlendirilmiş, gibongiller ile büyük insansı maymunların ayrımını ise 19,2 milyon yıl öncesi (15,1–24,1) için öngörmüştür.
- ^ C. Owen Lovejoy ve diğerleri: The Great Divides: Ardipithecus ramidus Reveals the Postcrania of Our Last Common Ancestors with African Apes. In: Science, Band 326, 2009, S. 73, DOI:10.1126/science.1175833. Orangutanların ayrılmasını 16 milyon yıl önce, gorillerin ayrılmasını ise 8 milyon yıl öncesine tarihlendirir. Hominini'nin şempanzelerden ayrılmasına dair benzer sonuçlara (4,98 ile 7,02 milyon yıl) Sudhir Kumar ve ekibi de ulaşmıştır: Placing confidence limits on the molecular age of the human–chimpanzee divergence. In: Proceedings of the National Academy of Sciences, Band 102, Nr. 52, 2005, S. 18842–18847, DOI:10.1073/pnas.0509585102 (Volltext 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .); Bernard Wood ve Terry Harrison ise 2010 yılında 6 ile 4 milyon yıllık bir zaman aralığını "en olasılıklı sonuç" olarak görürler: The evolutionary context of the first hominins. In: Nature, Band 470, 2011, S. 347–352, DOI:10.1038/nature09709; karşılaştırmak için bakınız: “Şempanze ile İnsan Soyları Ayrılırken” 9 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . – Wissenschaft-Online, 20 Aralık 2005 (Almanca)
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Mart 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2013.
- ^ Sivri fare, bir böcekçil grubu için kullanılan bir terimdir
- ^ İnsanlık Tarihi, Alaeddin Şenel, İmge Yayınevi, Sayfa: 59
- ^ a b c d Wayman, Erin. . Smithsonian Magazine (İngilizce). 16 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2021.
- ^ [1] 9 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . page 9 [2] 3 Aralık 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .[3] 8 Mayıs 1999 tarihinde Wayback Machine sitesinde . 1999] - [P.R. Willoughby - 2005 [4] 9 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .[5] 17 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . International Journal of Comparative Psychology UCLA ] - [R.D. Martin - 2002 doi:10.1016/B0-08-043076-7/03083-7 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ] - [S. Tavaré, C. R. Marshall, O. Will, C. Soligo, & R. D. Martin - 2001 doi:10.1038/416726a 17 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ] [Retrieved 2012-01-01]
- ^ [K. D. Rose -1994 DOI: 10.1002/evan.1360030505 22 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ] - [J.Fleagle,C.Gilbert 2011-2012 [6] 12 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ] - [J.Roach 2008 [7] 16 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ] - [V. McMains - 2011 [8] 16 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ] - [2009 [9] 5 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . & [10] 28 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . ] [Retrieved 2012-01-01]
- ^ Kordos L, Begun D R (2001). "Primates from Rudabánya: allocation of specimens to individuals, sex and age categories". J. Hum. Evol. 40 (1). ss. 17-39. doi:10.1006/jhev.2000.0437. (PMID) 11139358.
- ^ Winfried Henke, Hartmut Rothe: Stammesgeschichte des Menschen. Springer Verlag, Berlin 1999, S. 55
- ^ Winfried Henke, Hartmut Rothe: Stammesgeschichte des Menschen, S. 58
- ^ Fiorenzo Facchini: Die Ursprünge der Menschheit. Konrad Theiss Verlag, 2006, S. 58
- ^ Winfried Henke, Hartmut Rothe: Stammesgeschichte des Menschen, S. 67
- ^ Terry Harrison: A new species of Micropithecus from the middle Miocene of Kenya. In: Journal of Human Evolution, Band 18, Nr. 6, 1989, S. 537–557, DOI:10.1016/0047-2484(89)90017-1
- ^ Türlerin bu dönemde başka türlerle yer değiştirdiğine ve türlerin çevrilmesine dair anlatımlar Terry Harrison'a aittir. Apes Among the Tangled Branches of Human Origins, in Science, Band 327, 2010, S. 532–534.
- ^ Salvador Moyà-Solà et al.: A unique Middle Miocene European hominoid and the origins of the great ape and human clade. In: PNAS, Band 106, Nr. 24, 2009, S. 9601–9606, DOI:10.1073/pnas.0811730106
- ^ J. Agusti, S. Moyà-Solà: Mammal extinctions in the Vallesian (Upper Miocene). In: Lecture Notes in Earth Sciences, Band 30, 1990, S. 425–432, DOI:10.1007/BFb0011163
- ^ J. Agustí et al.: Explaining the end of the hominoid experiment in Europe. In: Journal of Human Evolution, Band 45, Nr. 2, 2003, S. 145–153, DOI:10.1016/S0047-2484(03)00091-5
- ^ Kevin T. Uno et al.: Late Miocene to Pliocene carbon isotope record of differential diet change among East African herbivores. In: PNAS, Band 108, Nr. 16, 2011, S. 6509–6514, DOI:10.1073/pnas.1018435108
- ^ Caro-Beth Stewart, Todd R. Disotell: Primate evolution – in and out of Africa. In: Current Biology, Band 8, Nr. 16, 1998, S. R582–R588, DOI:10.1016/S0960-9822(07)00367-3
- ^ Yutaka Kunimatsu et al.: A new Late Miocene great ape from Kenya and its implications for the origins of African great apes and humans. In: PNAS, Band 104, Nr. 49, 2007, S. 19220–19225, DOI:10.1073/pnas.0706190104
- ^ a b Nick Patterson, Daniel J. Richter, Sante Gnerre, Eric S. Lander, David Reich (2006): Genetic evidence for complex speciation of humans and chimpanzees 13 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. In: Nature, Bd. 441, 2006, S. 1103–1108.
- ^ Kearey, Philip (2001). Dictionary of Geology, 2nd ed., London, New York, etc.: Penguin Reference, London, p. 123. .
- ^ benton, M. J. and Donoghue, P. C. J. (200t). "Paleontological evidence to date the Tree of Life". Molecular Biology & Evolution. 24 (1). ss. 26-53. doi:10.1093/molbev/msl150. (PMID) 17047029.
- ^ Jay Kelley (1994). "Evolution of apes". Steve Jones, Robert Martin & David Pilbeam (Ed.). Cambridge Encyclopedia of Human Evolution. Cambridge, U.K: Cambridge University Press. ss. 223-230. ISBN . (see pp229-230 for summary of DNA dating)
- ^ Brunet, Michel (11 Temmuz 2002). "A new hominid from the Upper Miocene of Chad, Central Africa". Nature. 418 (6894). Nature Publishing Group. ss. 145-151. doi:10.1038/nature00879. ISSN 0028-0836. (PMID) 12110880. 7 Mart 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2010.
- ^ Whitfield, John (11 Temmuz 2002). "Oldest member of human family found". Nature. 13 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Mayıs 2010.
- ^ Haviland, William A.; Prins, Harald E. L.; Walrath, Dana; McBride, Bunny (2007). Evolution and prehistory: the human challenge (İngilizce). Cengage Learning. ISBN . 13 Eylül 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2012.
- ^ Tchad Actuel Toumaï : Histoire des Sciences et Histoire d’Hommes 8 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "Web site of Alain Beauvilain". 6 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2012.
- ^ "Evolution's human and chimp twist". BBC. 18 Mayıs 2006. 13 Aralık 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2012.
- ^ Indiana University News Release. . 14 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2009.
- ^ Perlman, David (12 Temmuz 2001). "Fossils From Ethiopia May Be Earliest Human Ancestor". National Geographic News. 11 Ekim 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Mart 2012.
Another co-author is Tim D. White, a paleoanthropologist at UC-Berkeley who in 1994 discovered a pre-human fossil, named Ardipithecus ramidus, that was then the oldest known, at 4.4 million years.
- ^ Alexey V. Fedorov et al.: Tropical cyclones and permanent El Niño in the early Pliocene epoch. In: Nature, Band 463, 2010, S. 1066–1070, DOI:10.1038/nature08831
- ^ Thure E. Cerling et al.: Woody cover and hominin environments in the past 6 million years. In: Nature, Band 476, 2011, S. 51–56, doi:10.1038/nature10306
- ^ . 13 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2012.
- ^ . 2 Haziran 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2012.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 25 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Nisan 2012.
- ^ Fleminger, David (2008). The Cradle of Humankind (İngilizce). 30° South Publishers. ss. 7-10. ISBN .
- ^ Mary Leakey et al.: Fossil hominids from the Laetolil Beds. In: Nature, Band 262, 1976, S. 460–466, DOI:10.1038/262460a0
- ^ Wood, B.A. (1994). "Evolution of australopithecines". Steve Jones, Robert Martin & David Pilbeam (Ed.). The Cambridge Encyclopedia of Human Evolution. Cambridge: Cambridge University Press. ss. 231-240. ISBN . Also (paperback)
- ^ Pilbeam, D.R (1988). "Hominid evolution". Harrison, G.A., Tanner, J.M., Pilbeam, D.R., & Baker, P.T. (Ed.). Human Biology: An introduction to human evolution, variation, growth, and adaptability (İngilizce). Oxford, U.K.: Oxford University Press. ss. 104-143. ISBN . Also (paperback)
- ^ Augustin, Laurent (2004). "Eight glacial cycles from an Antarctic ice core". Nature. 429 (6992). ss. 623-628. doi:10.1038/nature02599. (PMID) 15190344.
- ^ a b c d e Friedemann Schrenk, Timothy Bromage: Der Hominiden-Korridor Südostafrikas. In: Spektrum der Wissenschaft, Nr. 8/2000, S. 51–51
- ^ a b "Paranthropus aethiopicus". Archaeology.info. 16 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Mart 2012.
- ^ Toth, Nicholas; Schick, Kathy (2009), "African Origins", Scarre, Chris (Ed.), The Human Past: World Prehistory and the Development of Human Societies (2. bas.), Londra: Thames and Hudson, ss. 67-68
- ^ Fiorenzo Facchini: Die Ursprünge der Menschheit. Konrad Theiss Verlag, 2006, S. 110
- ^ Pettitt, Paul (2009), "The Rise of Modern Humans", Scarre, Chris (Ed.), The Human Past: World Prehistory and the Development of Human Societies (2. bas.), Londra: Thames and Hudson, ss. 149-151
- ^ Strait DS, Grine FE, Moniz MA (1997). "A reappraisal of early hominid phylogeny". J. Hum. Evol. 32 (1). ss. 17-82. doi:10.1006/jhev.1996.0097. (PMID) 9034954.
- ^ a b Bill Bryson (2004). "28. The Mysterious Biped". A Short History of Nearly Everything (İngilizce). Random House, Inc. ss. 522-543. ISBN . 15 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Nisan 2012.
- ^ Peter B. deMenocal: Climate and Human Evolution. In: Science, Band 331, Nr. 6017, 2011, S. 540–542, DOI:10.1126/science.1190683
- ^ Walker, Alan (2006). "Early Hominin Diets: Overview and Historical Perspectives". Peter Ungar (Ed.). Evolution of the Human Diet: The Known, the Unknown, and the Unknowable (İngilizce). US: Oxford University Press. ss. 3-10. ISBN . (scroll up to view chapter 1 & part of chapter 2, which is a serendipitous result from another search. Subsequent attempts get a targeted search result gave returns without chapter 1).
- ^ Peter Ungar & Mark F. Teaford (2002). Human Diet: Its Origin and Evolution (İngilizce). Westport, CT: Bergin & Garvey. s. 206. ISBN . 15 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Eylül 2020.
- ^ Bogin, Barry (1997). "The evolution of human nutrition". Romanucci-Ross, Lola; Moerman, Daniel E.; & Tancredi, Laurence R. (Ed.). The Anthropology of Medicine: From Culture to Method (İngilizce) (3 bas.). South Hadley MA: Bergen and Garvey. ss. 96-142. ISBN .
- ^ Barnicot NA (2005). "Human nutrition: evolutionary perspectives". Integr Physiol Behav Sci. 40 (2). ss. 114-17. doi:10.1007/BF02734246. (PMID) 17393680.
- ^ Leonard WR, Snodgrass JJ, Robertson ML (2007). "Effects of brain evolution on human nutrition and metabolism". Annu Rev Nutr. Cilt 27. ss. 311-27.
- ^ Bernard Wood, Mark Collard: The Human Genus. In: Science, Band 284, 1999, S. 65–71, DOI:10.1126/science.284.5411.65
- ^ G. J. Sawyer, Viktor Deak: Der lange Weg zum Menschen. Lebensbilder aus 7 Millionen Jahren Evolution. Spektrum Akademischer Verlag, Heidelberg, 2008, S. 85
- ^ Winfried Henke, Hartmut Rothe: Stammesgeschichte des Menschen. Springer Verlag, Berlin 1999, S. 156
- ^ Friedemann Schrenk: Die Frühzeit des Menschen. Der Weg zum Homo sapiens. C. H. Beck, München 1997, S. 70
- ^ "Toothy Tree-Swinger May Be Earliest Human". News.discovery.com. 21 Mayıs 2010. 2 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Mayıs 2011.
- ^ Pickering et al. 2011, "Contemporary flowstone development links early hominin bearing cave deposits in South Africa" Earth and Planetary Science Letters 306 (1-2) , pp. 23-32.
- ^ Herries & Shaw. 2011, "Palaeomagnetic analysis of the Sterkfontein palaeocave deposits: Implications for the age of the hominin fossils and stone tool industries" Journal of Human Evolution 60 (5) , pp. 523-539
- ^ ""Get Ready for More Proto-Humans"". 1 Ocak 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Nisan 2012.
- ^ Hazarika, Manji (16–30 Haziran 2007). "Homo erectus/ergaster and Out of Africa: Recent Developments in Paleoanthropology and Prehistoric Archaeology".
- ^ Parth R. Chauhan. Distribution of Acheulian sites in the Siwalik region 4 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. An Overview of the Siwalik Acheulian & Reconsidering Its Chronological Relationship with the Soanian – A Theoretical Perspective.
- ^ . Andaman.org. 3 Ocak 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2012.
- ^ Fischer, Steven Roger (2004). A history of language. Globalities Series (İngilizce). Reaktion Books. ISBN .
- ^ Spoor F, Wood B, Zonneveld F (1994). "Implications of early hominid labyrinthine morphology for evolution of human bipedal locomotion". Nature. 369 (6482). ss. 645-8. doi:10.1038/369645a0. (PMID) 8208290.
- ^ Price, David. . 30 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2007.
Fire was used by Homo erectus in northern China more than 400,000 years ago, and there is sketchy evidence suggesting that it may have been used long before that (Gowlett, 1984, pp. 181-82)
- ^ Kaukasische Urahnen-Afrika-These in Frage gestellt 16 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . TAZ.de, erişim tarihi 09.06.2011
- ^ Vekua, Abesalom; Lordkipanidze, David; Rightmire, G. Philip; Agusti, Jordi; Ferring, Reid; Maisuradze, Givi; Mouskhelishvili, Alexander; Nioradze, Medea; Ponce de Leon, MP (Temmuz 2002). "A new skull of early Homo from Dmanisi, Georgia". Science. 297 (5578). ss. 85-9. doi:10.1126/science.1072953. ISSN 0036-8075. (PMID) 12098694.
- ^ Lordkipanidze D, Jashashvili T, Vekua A, Ponce deLeon MS, Zollikofer CPE, et al. 2007. Postcranial evidence from early Homo from Dmanisi, Georgia. Nature 449:305–10
- ^ Lordkipanidze D, Vekua A, Ferring R, Rightmire GP, Agusti J, et al. 2005. The earliest toothless hominin skull. Nature 434:717–18
- ^ Wilford, John Noble (19 Eylül 2007). "New Fossils Offer Glimpse of Human Ancestors". The New York Times. 24 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Eylül 2009.
- ^ Lordkipanidze, David (20 Eylül 2007). "Postcranial evidence from early Homo from Dmanisi, Georgia". Nature. 449 (7160). ss. 305-310. doi:10.1038/nature06134. (PMID) 17882214.
- ^ Klein, Richard. 2009. "Hominin Disperals in the Old World" in The Human Past, ed. Chris Scarre, 2nd ed., p. 108.
- ^ Manzi G, Mallegni F, Ascenzi A (2001). "A cranium for the earliest Europeans: Phylogenetic position of the hominid from Ceprano, Italy". Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A. 98 (17). ss. 10011-6. doi:10.1073/pnas.151259998. (PMC) 55569 $2. (PMID) 11504953.
- ^ Rightmire, G. P. (1998). (PDF). Evolutionary Anthropology. 6 (6). ss. 218-227. doi:10.1002/(SICI)1520-6505(1998)6:6<218::AID-EVAN4>3.0.CO;2-6. 23 Mart 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2012.
- ^ . 26 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2012.
- ^ The Mystery of the Pit of Bones, Atapuerca, Spain: Species Homo heidelbergensis. 9 Kasım 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Smithsonian Institution. Retrieved December 15, 2011.
- ^ Mithen, Steven (2006). The Singing Neanderthals,
- ^ Rightmire, G. P. (1998). (PDF). Evolutionary Anthropology. 6 (6). ss. 218-227. doi:10.1002/(SICI)1520-6505(1998)6:6<218::AID-EVAN4>3.0.CO;2-6. 23 Mart 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2012.
- ^ Bada, Jeffrey L., Roy A. Schroeder, Reiner Protsch, and Rainer Berger. Concordance of Collagen-Based Radiocarbon and Aspartic-Acid Racemization Ages 20 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . PNAS abstract URL.
- ^ "Amino Acid Racemization Dating of Fossil Bones". 12 Şubat 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Nisan 2012.
- ^ "Scientists discover hominid cranium in Ethiopia". Indiana University. 27 Mart 2006. 15 Kasım 2006 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2006.
- ^ Harvati K (2003). "The Neanderthal taxonomic position: models of intra- and inter-specific craniofacial variation". J. Hum. Evol. 44 (1). ss. 107-32. doi:10.1016/S0047-2484(02)00208-7. (PMID) 12604307.
- ^ Krings M, Stone A, Schmitz RW, Krainitzki H, Stoneking M, Pääbo S (1997). "Neandertal DNA sequences and the origin of modern humans". Cell. 90 (1). ss. 19-30. doi:10.1016/S0092-8674(00)80310-4. (PMID) 9230299.
- ^ Green RE; ve diğerleri. (2008). "A complete Neandertal mitochondrial genome sequence determined by high-throughput sequencing". Cell. 134 (3). ss. 416-426. doi:10.1016/j.cell.2008.06.021. (PMC) 2602844 $2. (PMID) 18692465.
- ^ Serre D, Langaney A, Chech M ve diğerleri. (2004). "No Evidence of Neandertal mtDNA Contribution to Early Modern Humans". PLoS Biol. 2 (3). s. E57. doi:10.1371/journal.pbio.0020057. (PMC) 368159 $2. (PMID) 15024415.
- ^ a b Jennifer Viegas (6 Mayıs 2010). "Neanderthals, humans interbred, DNA proves". [Discovery News]. 18 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ağustos 2010.
- ^ Gutiérrez G, Sánchez D, Marín A (2002). "A reanalysis of the ancient mitochondrial DNA sequences recovered from Neandertal bones". Mol. Biol. Evol. 19 (8). ss. 1359-66. (PMID) 12140248.
- ^ Hebsgaard MB, Wiuf C, Gilbert MT, Glenner H, Willerslev E (2007). "Evaluating Neanderthal genetics and phylogeny". J. Mol. Evol. 64 (1). ss. 50-60. doi:10.1007/s00239-006-0017-y. (PMID) 17146600.
- ^ Diamond, Jared (1992). The Third Chimpanzee: The Evolution and Future of the Human Animal (İngilizce). Harper Perennial. ISBN .
- ^ How Neanderthals met a grisly fate: devoured by humans 20 Mayıs 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. The Observer. May 17, 2009
- ^ "DNA identifies new ancient human dubbed 'X-woman' 27 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .". BBC News. March 25, 2010
- ^ Neanderthals Were Dying Out Before Humans Arrived 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Jennifer Viegas, Live Science / Discovery News, erişim tarihi 29 Mart 2012
- ^ Johannes Krause, Qiaomei Fu, Jeffrey M. Good, Bence Viola, Michael V. Shunkov, Anatoli P. Derevianko und Svante Pääbo: The complete mitochondrial DNA genome of an unknown hominin from southern Siberia. In: Nature, Band 464, 2010, DOI:10.1038/nature08976
- ^ David Reich et al.: Genetic history of an archaic hominin group from Denisova Cave in Siberia. In: Nature, Band 468, Nr. 7327, 2010, S. 1053–1060, DOI:10.1038/nature09710
- ^ a b Maria Mednikova: A proximal pedal phalanx of a Paleolithic hominin from denisova cave, Altai. In: Archaeology, Ethnology and Anthropology of Eurasia, Band 39, Nr. 1, 2011, S. 129–138, doi:10.1016/j.aeae.2011.06.017 veya [11] 28 Aralık 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ "Denisova Admixture and the First Modern Human Dispersals into Southeast Asia and Oceania", The American Journal of Human Genetics, doi:10.1016/j.ajhg.2011.09.005, (PMC) 3188841 $2, (PMID) 21944045, 8 Aralık 2011 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 5 Nisan 2012
- ^ Gamma-ray spectrometric dating of late Homo erectus skulls from Ngandong and Sambungmacan, Central Java, Indonesia 20 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Journal of Human Evolution (2008) Volume: 55, Issue: 2, Publisher: Elsevier, Pages: 274-277
- ^ Brown, P. (27 Ekim 2004). "hominin". Nature. 431 (7012). ss. 1055-1061. Bibcode:2004Natur.431.1055B. doi:10.1038/nature02999. (PMID) 15514638.
- ^ Brown, P. (27 Ekim 2004). "hominin". Nature. 431 (7012). ss. 1055-1061. Bibcode:2004Natur.431.1055B. doi:10.1038/nature02999. (PMID) 15514638.
- ^ Falk, D. (8 Nisan 2005). "The Brain of LB1, Homo floresiensis". Science. 308 (5719). ss. 242-5. Bibcode:2005Sci...308..242F. doi:10.1126/science.1109727. (PMID) 15749690.
- ^ Argue D, Donlon D, Groves C, Wright R (2006). "Homo floresiensis: microcephalic, pygmoid, Australopithecus, or Homo?". J. Hum. Evol. 51 (4). ss. 360-74. doi:10.1016/j.jhevol.2006.04.013. (PMID) 16919706.
- ^ a b Martin RD, Maclarnon AM, Phillips JL, Dobyns WB (2006). "Flores hominid: new species or microcephalic dwarf?". The anatomical record. Part A, Discoveries in molecular, cellular, and evolutionary biology. 288 (11). ss. 1123-45. doi:10.1002/ar.a.20389. (PMID) 17031806.
- ^ Renée Hetherington; Robert G. B. Reid (2010). The Climate Connection: Climate Change and Modern Human Evolution. Cambridge University Press. s. 64. ISBN . 4 Ocak 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Haziran 2011.
- ^ Eric Delson; Ian Tattersall; John A. Van Couvering (2000). Encyclopedia of human evolution and prehistory (İngilizce). Taylor & Francis. s. 677–. ISBN . 3 Aralık 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Haziran 2011.
- ^ Martin Meredith (10 Mayıs 2011). Born in Africa: The Quest for the Origins of Human Life. PublicAffairs. s. 148. ISBN . 4 Ocak 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Haziran 2011.
- ^ William A. Haviland; Harald E. L. Prins; Dana Walrath (24 Şubat 2009). The Essence of Anthropology (İngilizce). Cengage Learning. s. 90. ISBN . 8 Aralık 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Haziran 2011.
- ^ Robert Jurmain; Lynn Kilgore; Wenda Trevathan (20 Mart 2008). Essentials of Physical Anthropology (İngilizce). Cengage Learning. ss. 266-. ISBN . 17 Ekim 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Haziran 2011.
- ^ Milford H. Wolpoff, John Hawks, Rachel Caspari. "Multiregional, not multiple origins". doi:10.1002/(SICI)1096-8644(200005)112:1<129::AID-AJPA11>3.0.CO;2-K. (PMID) 10766948.
- ^ Supervolcanoes 25 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., BBC2, 3 February 2000
- ^ Stanley H. Ambrose (1998). "Late Pleistocene human population bottlenecks, volcanic winter, and differentiation of modern humans". Journal of Human Evolution. 34 (6). ss. 623-651. doi:10.1006/jhev.1998.0219. (PMID) 9650103.
- ^ Ambrose, Stanley H. (2005). . Bradshaw Foundation. 14 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2006.
- ^ a b Norton, H. L.; Kittles, R. A.; Parra, E.; McKeigue, P.; Mao, X.; Cheng, K.; Canfield, V. A.; Bradley, D. G.; McEvoy, B. (2006). "Genetic Evidence for the Convergent Evolution of Light Skin in Europeans and East Asians". Molecular Biology and Evolution. 24 (3). ss. 710-22. doi:10.1093/molbev/msl203. (PMID) 17182896.
- ^ HapMap: SNP report for rs1042602 13 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Hapmap.ncbi.nlm.nih.gov (2009-10-19). Retrieved on 2011-02-27.
- ^ Finlayson, C (2004). Neanderthals and modern humans: an ecological and evolutionary perspective. Cambridge University Press. ss. 84. ISBN .
- ^ "Modern Humans Came Out of Africa, "Definitive" Study Says". News.nationalgeographic.com. 28 Ekim 2010. 1 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Mayıs 2011.
- ^ Stringer CB, Andrews P (Mart 1988). "Genetic and fossil evidence for the origin of modern humans". Science. 239 (4845). ss. 1263-8. doi:10.1126/science.3125610. (PMID) 3125610.
- ^ Cann RL, Stoneking M, Wilson AC (1987). . Nature. 325 (6099). ss. 31-6. doi:10.1038/325031a0. (PMID) 3025745. 13 Ağustos 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Nisan 2012.
- ^ a b Searching for traces of the Southern Dispersal 10 Mayıs 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., by Dr. Marta Mirazón Lahr, et al.
- ^ Macaulay, V.; Hill, C; Achilli, A; Rengo, C; Clarke, D; Meehan, W; Blackburn, J; Semino, O; Scozzari, R (2005). "Single, Rapid Coastal Settlement of Asia Revealed by Analysis of Complete Mitochondrial Genomes". Science. 308 (5724). s. 1034-6, 5724. doi:10.1126/science.1109792. (PMID) 15890885. 30 Ocak 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Nisan 2012.
- ^ Gill, Victoria (1 Mayıs 2009). "Africa's genetic secrets unlocked". BBC News. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Haziran 2011. the results were published in the online edition of the journal Science.
- ^ "The new batch - 150,000 years ago 18 Ocak 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde .". BBC - Science & Nature - The evolution of man.
- ^ a b "When humans faced extinction". BBC. 9 Haziran 2003. 11 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ocak 2007.
- ^ Wolpoff, MH (2000). "Multiregional, not multiple origins". Am J Phys Anthropol. 112 (1). ss. 129-36. doi:10.1002/(SICI)1096-8644(200005)112:1<129::AID-AJPA11>3.0.CO;2-K. (PMID) 10766948.[]
- ^ Wolpoff, MH (1988). "Modern Human Origins". Science. 241 (4867). ss. 772-4. doi:10.1126/science.3136545. (PMID) 3136545. 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Nisan 2012.
- ^ Leakey, Richard (1994). The Origin of Humankind. Science Masters Series (İngilizce). New York, NY: Basic Books. ss. 87-89. ISBN .
- ^ Jorde LB, Bamshad M, Rogers AR (Şubat 1998). "Using mitochondrial and nuclear DNA markers to reconstruct human evolution". Bioessays. 20 (2). ss. 126-36. doi:10.1002/(SICI)1521-1878(199802)20:2<126::AID-BIES5>3.0.CO;2-R. (PMID) 9631658.
- ^ Wall, J. D.; Lohmueller, K. E.; Plagnol, V. (2009). "Detecting Ancient Admixture and Estimating Demographic Parameters in Multiple Human Populations". Molecular Biology and Evolution. 26 (8). ss. 1823-7. doi:10.1093/molbev/msp096. (PMC) 2734152 $2. (PMID) 19420049.
- ^ Green RE, Krause J, Briggs AW; ve diğerleri. (Mayıs 2010). "A draft sequence of the Neandertal genome". Science. 328 (5979). ss. 710-22. doi:10.1126/science.1188021. (PMID) 20448178.
- ^ ^ Reich D, Green RE, Kircher M, et al. (December 2010). "Genetic history of an archaic hominin group from Denisova Cave in Siberia". Nature 468 (7327): 1053–60. DOI:10.1038/nature09710. PMID 21179161
- ^ Reich D, Patterson N, Kircher M; ve diğerleri. (Ekim 2011). "Denisova admixture and the first modern human dispersals into Southeast Asia and Oceania". Am. J. Hum. Genet. 89 (4). ss. 516-28. doi:10.1016/j.ajhg.2011.09.005. (PMC) 3188841 $2. (PMID) 21944045.
Dış bağlantılar
hakkında daha fazla bilgi edinin | |
Vikisözlük'te tanımlar | |
Vikitür'de taksonomi |
- İncredible Human Journey, Tr. Altyazılı belgesel, Dr. Alice Roberts
- [13]23 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . İnsanın evrimsel yolculuğu, belgesel, Türkçe dublaj
- [www.youtube.com/watch?v=XlrjNEMPSQs] Kökenlerimiz-1, Prof.Dr.Alice Roberts
- [www.youtube.com/watch?v=OrjM47L_hnE] Kökenlerimiz-2, Prof.Dr.Alice Roberts
- [www.youtube.com/watch?v=Qus01tIocdQ] Kökenlerimiz-3, Prof.Dr.Alice Roberts
- . Belgesel (İspanyolca). 28 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2010.
- . Belgesel (İspanyolca). 28 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2010.
- . Belgesel (İspanyolca). 28 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2010.
- Şenel, Alaeddin. Kemirgenlerden Sömürgenlere İNSANLIK TARİHİ. Ankara: İmge Kitabevi Yayınları. ss. 1107 sayfa. .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Insanin evrimi modern insanin Latince Homo sapiens evrimsel kokenini ve ne tur evrimsel sureclerle ortaya ciktigini inceledigi gibi insanin en eski atalarini ve atasal kokenlerini de konu edinir Bunun yaninda insanla ortak atalari paylasan ve insan ile yakin akraba olan turlerin evrimini ve kokenini de arastirir Insan evrimi konu olarak 1863 yilinda T H Huxley tarafindan olusturulan bilim dali primatolojiyi ve gunumuz maymunlarinin tum canlilar ile onlarin eski atalarinin fosillerini de dikkate almaktadir Bunun yaninda insanin evrimsel tarihi uzerindeki calisma ve arastirmalar fiziksel antropoloji paleoantropoloji primatoloji arkeoloji dilbilim genetik ve embriyoloji dahil olmak uzere bircok bilimsel alani de icerir T H Huxley nin 1863 Insanin Dogadaki Yerine Iliskin Kanitlar adli kitabindan insansi iskeletlerinin karsilastirmasi Genetik arastirmalar ve fosil kayitlar isiginda insanin da uyesi oldugu primat takiminin evrim surecinde gunumuzden yaklasik 65 55 milyon yil oncesinde Paleosen donemde ortaya ciktigi tespit edilmistir Hominidae ailesi veya buyuk insansi maymunlar 15 20 milyon yil once Miyosen donemde Hylobatidae Gibongiller ailesinden ayrilmistir Yaklasik 13 milyon yil once Ponginae veya orangutanlar Hominidae ailesinden ayrilmistir Goril atalarinin insan ve sempanzenin dahil oldugu Hominini oymagindan 8 5 ila 12 milyon yil once insan ile sempanzelere evrimlesecek atalarin 7 ila 5 5 milyon yil once ayrildigi dusunulmektedir Homo cinsi bundan yaklasik 2 5 milyon yil once Afrika da hominin turlerinden evrilmistir Bu anlamda insanin yakin donem evrimi insan ve sempanzelerin ortak atalari olan topluluklarin birbirinden ayrilmasindan sonra baslamistir Bu iki topluluktan insanin ortaya ciktigi grup ile bu grubun tum soyu tukenen turleri hominin olarak adlandirilirlar Afrika Asya ve Avrupa nin farkli bolgelerinde giderek artan sayida iyi korunmus fosillerin bulunusu insan evrimi hakkindaki bulgularin genislemesine ve insanlarin atalari hakkinda bilgilerin artmasini saglamistir Bununla birlikte bu bulgulardan elde edilen bilgiler insan ve insan oncesi turlerin tam olarak yasadiklari zaman araliklari ile dagilim bolgelerinin eksiksiz olarak belirlenmesinde bilim insanlari arasinda tam bir gorus birligi saglamamistir Dolayisiyla insan atalarinin nasil ve nerede evrimlestigine dair tartismalar ve arastirmalar surmektedir Insan evrimi hakkindaki arastirmalar mevcut yontemlerin sinirlarinda ya da bu bulgularin sagladigi analitik verilerin altinda hareket ettigi icin insanin soyagaci hakkindaki tartismalar insanin atasi olan tarih oncesi bircok turun soyagacinda sistematik siniflandirmasi ile bu turlerin birbirleriyle olan akrabalik dereceleri tartismali olup tam olarak tamamlanmamistir Cogu kez hominin turleri su sekilde tanimlanmistir Insandan once yasamis insana yakin turleri iceren ve on insan denilen australopitesinler ilk insanlar olarak tanimlanan Homo habilis ve Homo rudolfensis erken insanlar olarak daha sonra ortaya cikan ve Homo cinsine dahil olan tum turler Homo sapiens haric ve modern insan veya gunumuz insani olarak tanimlanan Homo sapiens Bunun yaninda insanin evrimine bazen insandan onceki bir zaman dilimi olan ve gunumuzden 23 ila 5 3 milyon yil oncesini kapsayan Miyosen donemindeki hayvandan insana gecis asamasi da dahil edilir Insanin olusumuBir hucreden insana Okaryotlarin evrimi en ustten cekirdeksiz ve organelsiz prokaryotik canli en alta gelismis okaryotik canli 4 57 milyar yil once olusan Dunya uzerindeki yasamin varligi uzerine ilk kesin kanitlar 3 5 milyar yil oncesine Arkeen tarihlenir Molekuler genetik calismalar bunu LUCA 4 4 milyar yil oncesine kadar geri ceker Arkeen de en eski bakteriler ve arkeler ortaya cikmistir Cogu genetik cozumlemeye gore okaryotlar arkelere kalitsal olarak daha yakindir 1980 lerde tarafindan onerilen eosit hipotezi okaryotlarin eositler adinda bir arke grubunun icinde ortaya ciktigini one surer Arke subelerinden biri olan Crenarchaea ve okaryotlar arasinda yakin bir akrabaligi destekleyen bir kanit Crenarchea da RNA polimeraz alt birimi Rbp 8 in bir homologunun varligidir ancak bu diger bir arke subesi olan Euryarchaeota da bulunmaz 2017 de yayimlanan bir calismada bir arke grubu Asgardarchaeota okaryotlarin yan taksonu olarak siniflandirilmistir Endosimbiyoz teorisine gore alfaproteobakteri ile ortakyasamli olmus bir canli okaryot ust alemini olusturmustur Bu alfaproteobakteri mitokondriye donusmustur Ayrica okaryot bir hucrenin icinde yasamaya baslayan bir siyanobakteri bitkiler ve yosunlarda bulunan plastidlere donusmustur Fosil kayitlarinda en eski okaryotlara 1 6 1 7 milyar yil oncesinde rastlanir Insanin icinde bulundugu hayvanlar aleminin kalitsal olarak en yakin akrabasi yakali kamcililardir Hayvanlarin atalarinin onlara benzemis olabilecegi dusunulmektedir Yakali kamcililar tek hucrelidir Grubun hayvanlar ile son ortak atasinin yaklasik 900 milyon yil once yasadigi dusunulmektedir Richard Dawkins Atalarin Hikayesi kitabinda onlardan soyle bahsetmistir yakali kamcililar sungerin su kanallarinin yuzeyini kaplayan koanositlere cok benziyorlar Uzun sure ya sunger bir atanin bir kalintisini temsil ettik lerinden ya sungerlerin bozulup tek ya da cok az hucreye donusmus evrimsel torunlari olduklarindan kuskulanildi Molekuler genetik kanitlar ilkini gosteriyor Bir yakali kamciliDickinsonia bilinen en eski hayvanlardan biridir 560 myo En eski hayvan fosillerine Ediyakaran 635 538 8 myo doneminde rastlanir Ediyakaran hayvanlarin cok hucreli atalarinin ortaya ciktigi donem olarak kabul edilir ve bu donemin canlilarina Ediyakaran biyotasi denir Yaklasik 538 8 milyon yil once gerceklesen Kambriyen patlamasi ile gunumuz hayvan subelerinin ilk uyeleri ortaya cikmistir Insan hayvan subeleri arasinda omurgalilari iceren kordalilardandir Kordalilarin son ortak atasinin yaklasik 560 milyon yil once yasadigi dusunulur Tum omurgalilarin son ortak atasi ise sanilana gore yaklasik 530 milyon yil once yasamistir tum omurgalilarin son ortak atasinin neye benzedigini kimse bilmiyor ama muhtemelen Devoniyen Balik Cagi ndan ve korkunc denizakreplerinden cok once Kambriyen Donem de yasadigina gore cenesiz baliklarin altin caginin zirhli baliklari gibi zirh levhali degildi Yine de zirhli baliklar tasemenlerden cok biz ceneli omurgalilarin yakin kuzenleri gibi gorunuyorlar Haikouichthys bilinen en eski omurgali Insanin da bulundugu kemikli baliklar ile kopekbaligi vatoz gibi omurgalilari iceren kikirdakli baliklarin son ortak atasi muhtemelen Ordovisyen donemde 460 myo yasadi Kemikli baliklar iki gruba ayrilir et yuzgecliler ve isinsal yuzgecliler Insanin bulundugu et yuzgecliler ile yuzme keseleriyle taninan isinsal yuzgeclilerin son ortak atasi sanilana gore yaklasik 440 milyon yil once Siluriyen donemde yasamistir Tiktaalik yaklasik 376 milyon yil once yasamis bir ilkel et yuzgecli balik Devoniyen donemin ortalarinda 390 myo karaya cikmaya baslayan et yuzgecliler Tetrapodomorpha adli yeni bir soy olusturmuslardir Sanildigi uzere akcigerler ilk olarak tum kemikli baliklarin son ortak atasi tarafindan gelistirilmis ancak bu akcigerler isinsal yuzgeclilerde donusmustur bkz Akcigerin evrimi Bu ilkel tetrapodomorflardan ilk iki yasamli benzeri dort uyeliler evrimlesmistir Dort uyelilerin son ortak atasi yaklasik 340 milyon yil once yasamistir Bilinen en eski sinapsitlerden biri olan Sphenacodon Ikiyasamli olmayan tum gunumuz dort uyelileri amniyottur ve son ortak atalari karaya yumurtlama becerisini gelistirmistir Amniyotlarin atalari bundan 310 milyon yil once ayrilmis ve Sauropsida ve Synapsida adli iki soyu olusturmuslardir Sauropsida kuslari ve surungenleri Synapsida ise memelileri barindirir Bu ilk sinapsitlerden Gec Permiyen donemde 260 myo sinodontlar turemistir Uc kulak kemiginin ve ilk killarin sinodontlar tarafindan gelistirildigi dusunulur Killara dair en eski kanitlar erken Jura donemine dayanir bkz Morganucodon Dvinia memelilerin ilkel atalari sinodontlarin bir cinsiMorganucodon bir Erken Jura mammaliaformu memeli benzeri sinodont En eski memeliler fosil kayitlarinda yaklasik 210 milyon yil once ortaya cikmistir Gunumuz memelilerinin son ortak atasinin ornitorenk ya da ekidne ile insanin son ortak atasi yaklasik 180 milyon yil once yasadigi dusunulmektedir Dogurgan memelilerin cesitlenmesi bir keseli ile bir etenelinin son ortak atasi ise yaklasik 140 ila 130 milyon yil once gerceklesmistir Juramaia bilinen en eski eutherian eteneli atasi Gunumuz eteneli memelilerin atalarinin yaklasik 105 ila 120 milyon yil once 2 ayri gruba ayrildigi dusunuluyor Afrotheria ve Xenarthra yi kapsayan Atlantogenata ve insanin dahil oldugu Boreoeutheria bir diger varsayim ise Afrotheria yi Boreoeutheria nin kardes taksonu olarak siniflandirir Molekuler genetik calismalara gore Boreoeutheria yaklasik 95 ila 100 milyon yil once insanin dahil oldugu Euarchontoglires ve Laurasiatheria adli iki gruba ayrilmistir Bilinen en eski kuru burunlu primat olan ArchicebusEn eski maymunlardan biri olan Aegyptopithecus Primatlarin ortaya cikisi 86 90 milyon yil once Glires kemirgenler ve tavsanimsilar grubu ile primatlarin bulundugu Euarchonta nin ayrilmasi 80 86 milyon yil once sivri sincapciklar Scandentia ve primatomorflarin atalarinin ayrismasi 80 milyon yil once abali memeliler ve primatlarin atalarinin iki ayri soy hatti olusturmasi 80 55 milyon yil once basparmagi oteki parmaklarinin karsisina konuslanabilen canlilarin gercek primatlar yeryuzunde gorulmeye baslanmasi 55 milyon yil once goz cukurlari one kaymis olup uc boyutlu gorebilen primatlarin onmaymun ortaya cikmasi 40 milyon yil once ilk simiyenlerin ortaya cikisi 33 40 milyon yil once simiyenlerin iki parvo takima ayrilip Yeni Dunya maymunlari ve Eski Dunya maymunlarinin ortaya cikisi 23 33 milyon yil once insansi maymunlarin diger kopeksi maymunlarin atalarinin ayrilmasi Fosil kayitlarinda yaklasik 63 milyon yil once ortaya cikan primat takiminin 60 75 milyon yil once Strepsirrhini ve Haplorrhini adli iki primat alt takimina ayrildigi dusunulmektedir ancak fosil kaydina gore en eski onmaymun fosili 55 milyon yil oncesine tarihlenmistir Hominoidea Insansilar Hominoidlerin taksonomi agaci Buyuk insansi maymunlar ve gibongillerin son ortak atasi 16 ila 20 milyon yil once yasamistir Hylobatidae Gibongiller Hominidae insan turune giden yolHominid Buyuk insansi maymunlar Hominidae tarih oncesi insansi canlilari ve yasayan Pan sempanze Gorilla goril Pongo orangutan ve Homo insan cinsini kapsayan bilimsel familyaya verilen addir Buyuk insansi maymunlardan soyu orangutana varacak olan Ponginae familyasi yaklasik 12 ila 16 milyon yil once ayrilmistir Ponginae Homininae insan turune giden yolHomininae Yaklasik 8 5 ila 12 milyon yil once gunumuzun Gorilla Pan ve Homo cinslerini olusturan atalar birbirinden ayrilmistir Gorillini Hominini insan turune giden yolHominini Insansilar Sempanzelerin ve insanlarin son ortak atasi gunumuzden 5 5 ila 7 milyon yil once birbirinden yasamistir Panina Hominina insan turune giden yolErken homininlerden insansilar Homo insan turlerine evrimi gosteren zaman cizelgesi Hominina Iki ayak uzerinde durabilen insansilar Bipedalizm Sahelanthropus yaklasik 7 milyon yil once yasadi Orrorin yaklasik 6 milyon yil once yasadi Ardipithecus 5 6 milyon yil once ortaya cikti ve 4 4 milyon yil once soyu tukendi Australopithecus 4 2 milyon yil once evrimlesti 1 3 milyon yil once soyu tukendi Kenyanthropus 3 5 milyon yil once yasadi Paranthropus 2 7 milyon yil once evrimlesti 1 3 milyon yil once 0 8 milyon yil oncesine ait olasi kalintilari da bulunur soyu tukendi Homo insan ve yakin akrabalari Homo habilis yetenekli insan bilinen en eski Homo turu 2 4 2 3 milyon yil once ortaya cikti Homo rudolfensis 2 4 milyon yil once ortaya cikti Kimilerine gore Homo habilis ile es anlamli Homo ergaster calisan insan 2 milyon yil once ortaya cikti Kimilerine gore Homo erectus ile es anlamli Homo gautengensis 1 9 1 8 milyon yil once evrimlesti Homo erectus dik insan Homo habilis ten turemis ve daha gelismis insan atasi 2 milyon yil once evrimlesti 110 000 yil once Cava adasinda yok oldu Homo georgicus Gurcistan insani 1 8 milyon yil once evrimlesti Homo cepranensis 800 000 yil once yasadi Homo antecessor 900 000 yil once yasadi Homo heidelbergensis 600 000 yil once evrimlesti Goliath Hem neandertallerin hem de modern insanin en olasi ortak atasi olarak kabul edilir Homo neanderthalensis Neandertal insani 300 000 yil once evrimlesti 40 000 yil once yok oldu Homo rhodesiensis 800 000 yil once evrimlesti 120 000 yil once yok oldu Denisova insani Altay bolgesinde bulunan fosilleri 40 000 yil oncesine tarihlendi Homo floresiensis Flores insani 190 000 yil once evrimlesti 40 000 yil once soyu tukendi Hobbit Homo sapiens bilge insan 300 000 350 000 yil once ortaya cikti Homo sapiens idaltu 160 000 yil once yasadi Homo sapiens sapiens modern insan son ortak atasi 200 000 yil once yasadi Insansilarin kokenine dair molekulergenetik bulgularPrimatlarin filogenetik agaci Primatlar Strepsirrhini Adapiformes Lemuriformes makimsiler Lorisiformes lorisler amp akrabalari Haplorrhini Tarsiiformes Archicebus Omomyidae Tarsiidae cadimakiler Anthropoidea Platyrrhini Yeni dunya maymunlari Catarrhini Cercopithecoidea kopeksi maymunlar Hominoidea insansi maymunlar Insan sempanze orangutan ve sebek kafataslari ile ortalama beyin agirliklarinin karsilastirmasi Fosiller araciligiyla turler tek tek birbirlerinden ayirt edilebildigi gibi var olduklari da bu fosiller temelinde belgelenip kanitlanabilmektedir Buna karsin belirli bir turun bireylerinin fiziksel ozelliklerinin onlari daha genc ve erken bir doneme atacak kadar evrimlesip farklilastigi tam zaman noktasi fosiller temelinde sadece kaba bir sekilde tahmin edilebilirler Bunun nedeni bir onceki turun ilk ozellikleri ile bir sonraki turun yeni kazanilmis ozellikleri arasinda keskin olmayan tam aksine cok yumusak ve akici gecislerin bulunmasidir Birbirini takip eden iki tur arasinda keskin bir cizgi cizmek zor oldugu gibi cogu zaman fosil bulgulardaki eksiklikler ve araliklar yuzunden de neredeyse imkansizdir Molekuler saat turlerin birbirinden ayrildigi zamani daha tam ve daha yakin olarak tespit etmek icin arastirmalarda kullanilan onemli bir metot olup bunun icin gunumuzde yasayan turlerin DNA analizlerine ihtiyac duyulur Molekuler saatin tam akis hizi ve gecmis donemlerde mutasyon gorulme sikliklarin orani tam olarak bilinmedigi ve kalibrasyon karsilastirmalari fosil kalintilara bagli oldugu icin bu degerlendirmelerin sonuclari uzmanlar arasinda tartismali olup sadece primat evrimin erken asamalari icin de soz konusu degildir Bu anlamda 1960 larin sonlarinda primatlarin evrimi icin olusturulan zaman cizelgesi ilke olarak hala gecerligini korusa da detaylara girildiginde fazlaca acildigini ve yayildigini gostermistir Bunun yaninda molekuler saat ile hesaplanan zamanlar ile fosil bulgularin tarihlendirilmeleri ile elde edilinen zamanlar arasinda cogu zaman milyonlarca yil fark bulunabilmektedir Bu anlamda 1985 yilinda DNA analizlerin sonucuna dayali olarak yayinlanan bir calismaya gore 90 milyon yil once Euarchontoglires ailesinden digerlerinin yaninda bir taraftan gunumuz fareleri ile diger taraftan icinde buyuk insansi maymunlar ve gibongillerin de yer aldigi insansilar olusmustur Son analizler de ayni sekilde bu tarihlendirmeyi onaylamakta ve bu turlerin 80 ile 116 milyon yil arasinda ile birbirinden ayrildigini ongormektedir Yine bu arastirmaya gore gunumuz kopeksi maymunlara asil kopeksi maymunlar ile babun ve sebeklerin dahil oldugu grup goturen soy ile insansilara goturen soy gunumuzden 23 milyon yil once Miyosen baslarinda birbirinden ayrilmaya baslamistir Insansilar ise bu yeni tarihlendirmeye gore yaklasik 15 milyon yil once Gibongiller ve buyuk insansi maymunlar olmak uzere iki kola ayrilmistir Buyuk insansi maymunlarin Asya daki turleri orangutanin atasi ile Afrika daki turleri arasindaki ayrilma gunumuzden 11 milyon yil once goril ile sempanzelerin birbirinden ayrilmasi 6 5 milyon yil once ve son olarak sempanze ve hominini ayrilmasi ise 5 2 1 1 milyon yil oncesine denk gelmektedir Bu zamanlarin su anda ne kadar gecerli olduklarini asagidaki ornekler gostermektedir Molekuler saat yontemi ile yapilan hesaplamalarda primatlarin ortaya cikisi 90 milyon yil onceki Kretase donemine tarihlendirilirken bulunan fosil kayitlar temelinde yapilan hesaplamada ise 56 milyon yil oncesine Paleosen donemine tarihlendirilmistir Daha onceki arastirmalarda temel olarak alinan mutasyon oranlari goril genom diziliminin cozulmesinden sonra goril ile sempanzenin ayrisma zamanini 5 95 milyon yil olarak gosterirken fosil bulgular temelinde yapilan calisma ise bu tarihlendirmeyi goreceli hale getirmis ve gunumuzde yasayan Homo sapiens populasyonlarinin mutasyon oranlari temel alinarak soy cizgilerinin ayrimini 6 10 milyon yil once gerceklestigini gosteren daha yavas bir mutasyon orani ongormustur 2010 yili baslarinda fosil kalintilar yardimiyla sempanze ve hominini ayrimini 7 5 milyon yil oncesine tarihlendirirken ise 2009 yilinda molekuler saat temelinde yapilan calismasinda sempanze insan ayrimini 6 ile 5 milyon yil oncesine tarihlendirmistir Insan ve diger primatlarin kromozom yapilariyla ilgili genom projelerinin tamamlanmasi bu turlerin ortak ata ve DNA ozgecmislerine isaret eden bulgular sunmustur Gorsel kaynak Insandan onceNotharctus Eosen de yasamis erken nemli burunlu primatPrimatlarin kokeni Purgatorius unio Fosil kayitlarindan izlenebilen ve primatlarin atasi oldugu dusunulen plasentali memelilenin orman tabaninda yasayan yumusakcalarla beslenen bir agac sivri faresi benzeri orn Zalambdalestes canli oldugu gorusu yaygindir Bu canli 70 milyon yil once orman tabanini birakarak orman tavanina yani agaclara sicradi Uzmanlarca bu canliya agac sivri faresi denmistir Insani olusturacak agac sivri faresinin yaklasik 60 milyon yil boyunca agaclarda yasadigi dusunuluyor Bu sure sonunda bedeni irilesmis iskeleti dikilme yonunde gelismis parmaklari nesneleri guclu bir sekilde kavrayacak sekilde gelismis gozleri uc boyutlu olarak gorme olanagi verecek sekilde yanlardan onlere dogru kaymistir Bilinen en eski muhtemel primat ABD Montana da 66 milyon yil once yasamis Purgatorius tur Bazi bazal primatlar Notharctus 50 milyon yil once Kuzey Amerika da yasamis lemur benzeri bir adapiform cinsi lemurlarin veya tum nemli burunlu maymunlarin muhtemel atasidir Altiatlasius Fas ta birkac azi disi ve bir cene parcasi bulunmus olan bu cins 57 56 milyon yil oncesine tarihlenmis olup bircok paleontolog tarafindan ilk gercek primat oldugu dusunuluyor Teilhardina Kuzey Amerika ve Asya da bulunan fosilleri 56 milyon yil oncesine tarihlenmis bir omomyid cinsi Primatlarin erken evrimi Primatlarin evrimsel tarihi gunumuzden 65 milyon yil oncesine kadar takip edilebilir Bilinen en eski primat benzeri memeli turler olan plesiadapiformlar Kuzey Amerika dan gelmekle beraber Paleosen ve Eosen devrinde elverisli tropikal iklim sartlarinda Afrika ve Avrasya ya kadar yayilmislardi Modern iklim sartlarinin baslangici gunumuzden yaklasik 30 milyon oncesine uzanan Erken Oligosen donemde ilk antarktik buzullarin olusumu tarafindan tetiklenir Bu doneme ait bir primat ornegi Notharctus tur 1980 li yillarda Almanya da bulunan 16 5 milyon yillik fosil Dogu Afrika daki benzer formlardan 1 5 milyon yil daha eski olup insanlarin en eski atalarinin Afrika kokenli olduguna dair teorileri sorgulamaktadir Bir goruse gore Avrasya cografyasinda yayilarak gelisen bu primatlar Dryopitekus da dahil olmak uzere Afrikali buyuk insansi maymunlar ile insanlara giden soyu olusturdular ve bu soy daha sonra Avrupa kitasindan Bati Asya ya ve Afrika ya dogru goc ettiler Insansilarin evrimsel gelisimi Insansilarin ust ailesi olan Hominoidea larin besigi gunumuzden 23 ile 16 milyon yil oncesine yayilan erken Miyosen doneminin Dogu Afrikasidir Hominoidea ust ailesinin erken Miyosen donemdeki ilk formlari arkaik veya kok Hominoidea olarak tanimlanir Bu ilk formlarin birbirleriyle olan akrabalik iliskileri ve bu ilk formlar ile onlarin daha sonra ortaya cikan turleri arasindaki akrabaliklari fosil orneklerin henuz yetersiz sayida bulunmus olmalarindan dolayi tartismalidir Bunun yaninda bilinen Miyosen donemi ilk insansilarin hicbirisi buyuk insansi maymunlar icin yurumeye dair tipik olan fiziksel ozellikleri henuz gostermemektedirler Gorunuse gore Miyosen donemi insansilari artan oranlarda ormanlardan acik alanlara cikarak daha sonra gunumuzden yaklasik 5 milyon yil once Pliyosen devri insansilarini Hominoidea olusturmuslardir Proconsul iskeleti Bundan yaklasik 18 ile 15 milyon yil once iki evrimsel kol ayrilir Bir kol gibonlara Hylobatidae ayrilirken diger kol halihazirda Miyosen doneminde soylari tukenmis olan cinslere Afropitekus Kenyapitekus Dryopitekus ve a ve ayrica buyuk insansi maymunlara ayrilir yani Asya daki orangutanlar Ponginae ile Afrika daki buyuk insansi maymunlara Homininae goril sempanze insan Bazi uzmanlar paleontolojik bulgulardan yola cikarak buyuk insansi maymunlarin bu donemde var olan ve Proconsul a ismini veren Proconsulgiller ust ailesinden Proconsuloidea gelmis oldugunu varsayarlar Nitekim Proconsuloidea ailesi turler acisindan son derece zengin ve sira disi bir takson olduklari gibi ozellikle Afrika nin tropikal yagmur ormanlarinda ve Arap Yarimadasi nda bulunmuslardir Diger paleontologlar ise Proconsulgillerin bir kardes taksonunun buyuk insansi maymunlari olusturmus olabilecegi gorusunu daha olasilikli bularak buna dair herhangi bir spekulasyonda bulunmazlar Simdiki bilgi duzeyine gore bilinen Miyosen donemi Hominoidea taksonlarindan hicbiri Afrika buyuk insansi maymunlari ve Hominini soyu icin dogrudan bir ortak ata olarak gosterilememektedir Avrasya daki dagilimlari Proconsul un vucut yapisina dair bir cizim 17 ile 14 milyon yil once Afrika klimasi Rift Vadisi nin tektonik yukselisi etkisiyle kurumaya baslarken diger yandan yillik sicaklik ortalamalari arasinda guclu farkliliklar da ortaya cikmaya basladi Ekolojik sartlardaki bu degisimler bugunku bilgilerimize gore Proconsulgillerde cesitliligin azalmasina yol acarken kopeksi maymungiller ile insansilar ornegin Kenyapithecus wickeri ve bu tarihlerde hakim olan ve cogunluga gecen cinsler olmaya basladilar Bu donemden kalma fosillerde guclu cene yapilari kalin azi disleri ve dis minesi kalinliginin artisi gibi sert kabuklu ve lifli yiyeceklere uyum saglama ile ilgili adaptasyonlarin gelistirilmis olduguna ve 16 ile 15 milyon yil once ilk defa Afrika disinda kalan yerlerde Avrasya nin genis bolgelerinde bu turlerin yerlesmis olduguna dair izlere rastlamak mumkundur Yaklasik 16 milyon yil once erken Miyosen den orta Miyosen donemine girildiginde orangutanin Asya daki turleri diger buyuk insansi maymunlardan ayrilmaya basladi Orangutanlar ile akraba olan gruplar icinde fosil kalintilardan bildigimiz Ramapitekus Sivapitekus Ankarapitekus Lufengpitekus Khoratpitekus ve Gigantopitekus gibi cinsler yer almaktadir 1930 lu yillarin baslarinda Kuzey Hindistan da ilk defa fosil kalintilari bulunan Ramapitekus 1960 ve 1970 li yillarda hatali bir bicimde Homininlerin atasi olarak dusunulmustu Dryopithecus fontani alt cenesi 13 ile 9 milyon yil once insansi turlerin sayisi Avrupa kitasinda artmaya baslamistir Bu doneme ait Ispanya da bulunmus olan ve Anoiapitekus disinda en az dort ayri Dryopitekus turunun daha oldugu da bilinmektedir Buna benzer bir gelisme tek hayatta kalaninin orangutan oldugu Asya daki diger formlarda da goruldu 9 6 milyon yil once Avrupa da olarak bilinen olayda ekosistemde onemli degisiklikler bas gostermeye basladi Ispanya nin Akdeniz bolgesinden baslayarak Bati ve Orta Avrupa nin subtropikal ve daima yesil ormanlari giderek artan sogukluk nedeniyle yok oldular Bu orman ortusunun yerini yaprak doken agac turleri ve guneydeki bazi bolgelerde de bozkirlar ve stepler aldi Bitki ortusunu etkileyen bu iklim degisiklikleri bolgede yasayan hayvanlarin yasamini da onemli bir sekilde etkilemeye basladi Bunun sonucu olarak bu donemdeki cogu insansilarin Avrupa daki turleri yok oldular Sadece yaklasik 7 veya 6 milyon yil oncesine kadar Sardinya Korsika bolgesindeki bir adada hayatta kalmayi basardi 8 ile 7 milyon yil once Tibet Platosu nun tektonik yukselisi Asya da muson iklim yogunlugunun artmasina neden oldu Bunun sonucu olarak C4 bitki turlerin artis gostermesiyle kanitlandigi uzere Avrupa da dahil yagis sikligi azalmaya basladi Iklim degisikligi nihayetinde Avrupa daki tum insansilarin neslinin tukenmesine yol acarken Asya da da sadece orangutanlar ile gibongillerin hayatta kalabildigi siddetli bir tur azalmasina neden oldu Afrika daki gelisim Kuzey ve Dogu Afrika da 9 6 milyon yil onceki etkilenmistir Ancak bu bolgelerde 13 ile 7 milyon yil oncesine ait fosil kalintilara pek rastlanilmamaktadir Bu bolgelerde fosil buluntulara pek sik rastlanilmamasi insansi maymunlarin Asya da gelistigi ve daha sonra Afrika ya geri goc ettikleri var sayimina yol acmisti Aslina bakilirsa fosil olusumu icin iklimin cok nemli olusu gibi elverissiz sartlar Afrika da ancak az sayida fosil bulunmus olmasinin temel nedenlerinden biridir Ancak 2007 de ilk kez tanimlanan 10 milyon yillik Nakalipithecus nakayamai nin Kenya da bulunmasi ayrica daha once de Kenya da oldugu bilinen ve biraz daha eski olan Samburupithecus kiptalami ile Etiyopya da bulunan ve yine biraz daha eski olan fosiline rastlanilmasi ile Afrika da da Orta ve Gec Miyosen donemlerinde cok sayida insansi turlerin yasamis oldugu ortaya cikarilabilmistir Yaklasik 6 ile 8 milyon yil once Afrika da Gec Miyosen doneminde goril ve sempanze soy cizgileri Hominini soy cizgisinden ayrilmaya baslamistir Haziran 2006 da Nature dergisinde Broad Enstitusu Massachusetts Teknoloji Enstitusu ve Harvard Universitesi tarafindan ortaklasa yayinlanan bir gen analizi erken Hominini turlerin simdiye kadar sanilandan daha alisilmadik sekilde bir evrimsel gelisim gecirdikleri gostermistir Bu calismada 20 milyon insan DNA baz cifti ile sempanze ve goril DNA lari molekuler saat araciligiyla birbirleriyle karsilastirilmis ve calisma ilk buyuk insansi maymun turlerinden birinin halihazirda 10 milyon yil once Hominini nin on atalarindan ayrildigi sonucuna varmistir Buna ragmen her iki populasyon birkac yuz bin yil sonra tekrar bir araya gelerek karismis ve melez populasyonlar olusturmustur Arastirmacilarin ortaya cikardigi bu sonuca gore birbirinden ayrilma ve birlesmeler ve yeniden melezlesmeler 4 milyon yil boyunca yer degistirerek birbirlerini takip etmis ve sonunda sempanzelerin atalari 6 3 ile 5 4 milyon yil once nihai olarak Hominini oymagindan ayrilmistir Bu en son gen alisverisi X Kromozomunun daha sonra insanlar icin karakteristik olan bir forma donmesi ve ayni zamanda yakin bir sekilde sempanze X kromozomunu da andirmasi bunun yaninda ozellikle X kromozomunun kesintisiz olarak cok genc bir yasa sahip olmasi nedeniyle kanitlanmis gorunuyor Ancak bu seneryoya da itirazlar olmustur Hominin turlerinin ayrismasiHominini grubuna ait cins ve turlerin varolus sureleri ve hangi zaman araliklarinda yasadiklari tahmini degerler olup fosillerin bulundugu katmanlarin jeolojik analizlerine yani fosillerin elde edildigi mevkilerde yer alan katmanlarin yaslarinin dogrudan hesaplanilmasina dayanir Molekuler saat olarak bilinen yontem modern insanin Hominini grubu icinde hayatta kalabilen tek tur olmasi ve genetik materyalin sadece ona en yakin olan Neandertal insani ile karsilastirilabilecegi icin henuz DNA ornekleri elde edilemeyen diger Hominini cinsleri icin kullanilamamaktadir Gunumuzde goril ve sempanzelerin dahil oldugu buyuk insansi maymunlar grubu hayatta kalabilmis oldugu icin molekuler saat bu gruplara uygulanabilmektedir Fosil buluntularin ancak sinirli sayida olmasi nedeniyle gunumuzden 7 ile 5 milyon yil once yasamis olan Sahelanthropus Orrorin ve Ardipithecus cinslerinden hangisinin insanin on atasi oldugu ve bu cinslerin tarihsel bir sekilde tam olarak dogru bicimde atasal soy cizgisinde kronolojik siraya oturulmus oldugu belirsizdir Sempanzelerden ayrilan ve Hominini grubu icinde yer alan bu fosiller goreceli olarak iyi bilinmektedir Bilindigi kadariyla sempanze soy cizgisinden ayrilan bu fosillerden en eskisi 7 milyon yasindaki Sahelanthropus tchadensis olup onu 6 milyon yil yasindaki Orrorin tugenensis izlemektedir Digerleri ise asagida verilmistir Ardipithecus 5 5 4 4 milyon yil once ile onun turleri Ar kadabba ve Ar ramidus Australopithecus 4 1 8 milyon yil once ile onun turleri Au anamensis Au afarensis Au africanus Au bahrelghazali Au garhi ve Au sediba Kenyanthropus 3 2 7 milyon yil once ile onun bilinen tek turu Kenyanthropus platyops Paranthropus 3 1 2 milyon yil once ile onun turleri P aethiopicus P boisei ve P robustus Homo 2 milyon yil once gunumuz ile onun turleri Homo habilis Homo rudolfensis Homo ergaster Homo georgicus Homo antecessor Homo cepranensis Homo erectus Homo heidelbergensis Homo rhodesiensis Homo neanderthalensis Homo sapiens idaltu Arkaik Homo sapiens Homo floresiensis Hominini Turlerinin Zaman Icinde Dagilimlari Hominini cinsleri Artan ve azalan oranlarda bulunan fosillerin kronolojik siralamasi onlarin akrabalik iliskileri hakkinda tam bir vargiya goturmemektedir Sahelanthropus tchadensis Ardipithecus Ardipithecus Sahelanthropus tchadensis Taung cocugu Erken donem Homininleri Sahelanthropus tchadensis kafatasi Yaklasik 6 milyon yil yasindaki Orrorin tugenensis in 2000 yilinda ve 6 7 milyon yil yasindaki Sahelanthropus tchadensis fosilinin ise 2001 yilinda bulunmalarinin ardindan her iki turun halihazirda iyi ayak uzerinde yuruyebilen en eski Hominini turleri oldugu aciga cikmis boylece insanin dogrudan atasi olarak konumlandirildilar Ancak bu bulgu molekuler saatten elde edilen ve Homo ile sempanze soy cizgisinin gunumuzden 5 ile 6 milyon yil once ayrilmis oldugunu hesaplayan bulguyla ortusmemektedir Daha once 1994 yilinda Etiyopya da halihazirda Ardipithecus ramidus e ait fosil kalintilar bulunmustu 4 4 milyon yil ile tarihlendirilen bu fosiller de bircok arastirmaci tarafindan insanin dogrudan atasi olarak belirlenmisti En basta ozellikle Ardi fosili olmak uzere bu turun bireyleri de iyi ayak uzerinde yuruyebilme ozellikleri gostermektedir Sahelanthropus Orrorin ve Ardipithecus un birbirleriyle olan akrabalik iliskisi ile daha sonra ortaya cikan Hominini turleri arasindaki akrabalik dereceleri tartismali bir durumdadir ve tam olarak bilinmemektedir Bu fosiller Dunyanin ortalama isisinin gunumuzden 4 C daha sicak oldugu bir donemden ve alt donemlerindeki gecis asamasindan gelmektedir 2001 yilinda yayimlanan bir arastirmaya gore ilk Hominini turlerinin yasam alani en cok yuzde 40 i agaclarla kapli olan tropik yagmur ormanlari ile kuru coller arasindaki gecis bolgesinde yer alan genis cayirlar ve savanlardi Bu bolgelerde daha sonra gunumuzden 3 6 milyon yil once agac ortusu biraz daha artarak yuzde 40 ile 60 a ulasmis ancak Pliyosen den Pleistosen e Buzul Cagi gecis doneminde tekrar azalarak gunumuzden 1 9 milyon yil once agac ortusunun yarisindan cogunun yuzde 50 den daha fazlasinin yok olmasi seklinde devam etmistir ERKEN DONEM HOMININ TURLERIGorsel Isim Yas Tur Bulunus tarihi Ulke Kesfeden kisilerTM 266 Toumai 7 milyon Sahelanthropus tchadensis 2001 Cad Alain Beauvilain Fanone Gongdibe Mahamat Adoum ve Ahounta DjimdoumalbayeBAR 1000 00 6 milyon Orrorin tugenensis 2000 Kenya Kiptalam Cheboi Dominique Gommery Pierre Mein Brigitte SenutArdi 4 4 milyon Ardipithecus ramidus 1994 EtyopyaAustralopitesinler Australopithecus afarensis in restorasyon modeli John Gurche Fosil bulgular araciligiyla hakkinda goreli bilgilere sahip olunan ve halihazirda iki ayak uzerinde dik yuruyebilen insanin atalarindan biri de Australopitekus lardir Australopitekus turlerinin birbirleriyle olan akrabaliklari ve Homo turleriyle olan akrabalik iliskileri henuz tam olarak aciklik kazanmamistir Su an icin Australopithecus anamensis kuskusuz en erken Hominina turu olarak kabul edilmektedir Turkce cevirisi tam anlamiyla Kuyruksuz Guney Maymun Adami olan Australopitekus buluntularina dair en onemli arkeolojik alanlarindan biri Guney Afrika da Johannesburg kentinin 50 km kuzeyinde yer alan Gauteng vilayeti olup zengin fosil yataklari iceren bu bolge insanligin besigi olarak kabul edilir UNESCO tarafindan dunya mirasi kabul edilen insanligin besiginde bugune kadar gun isigina cikarilan fosiller arasinda her ikisi Australopithecus africanus turune ait olan ile Selam olarak taninan uc yasindaki bir kiz cocugu ile Australopithecus afarensis turune ait olan Lucy fosili bulunmaktadir Tanzanya nin bolgesindeki nda birkac Australopithecus afarensis bireyine ait bulunan fosil ayak izleri bu turun temsilcilerinin halihazirda iki ayak uzerinde yuruduklerini gostermektedir Buna karsin 1999 da tarafindan Kenya da bulunan Kenyanthropus platyops un Australopithecus cinsine mi dahil edilecegi yoksa kendi basina ayri bir cins olarak mi sayilmasi gerektigi kesinlik kazanmamistir Buna karsin cok guclu bir cene yapisina sahip olan Paranthropus ise kendi basina bir cins olarak kabul edilmis ve iri yapili Australopitesin lere dahil edilmistir Paranthropus gibi iri yapili Australopitesinlerde guclu cene olusumlarina dair adaptasyonlarin nedeni olarak 2 5 milyon yil once ortaya cikan iklim degisiklikleri ve buna bagli olarak isi dususleri gosterilmektedir Bu donemde kendini gosteren iklim degisiklikleri bir yandan 2 7 milyon yil once baslayan arktik Kuvaterner Buzul Cagi diger yandan Buyuk Rift Vadisi nin tektonik yukselisi tarafindan tetiklendi Bu degisimlerin sonucu olarak Paranthropus un atalarinin yasadigi bolgede yagis miktari azalmaya ve kuraklik dolayisiyla steplesme olaylari gorulmeye basladi Iklimin giderek sogumaya ve kurumaya baslamasiyla besin ve yiyecek kitligi da basladi Kisa bir zaman icinde besin olarak atalari taze yapraklarla beslenen bu insansi turler icin sadece cok sert liflere sahip olan kati ve zor sindirilebilir bitkilerden baska bir sey kalmamisti Bu kurak bozkirlar oncelikle kuru cali veya otlarla beslenebilen ve daha once kucuk formlardaki atalari yaprakla beslenen orman sakinleri olan cift toynakli ve gevis getiren hayvanlar icin besin sunabiliyordu Bu turler yakin bir zaman icinde buyuk suruler halinde gorulmeye basladi ve otcullarin sayilari arttigi icin etle beslenen veya les yiyen turler de cogaldilar Kendileri icin yeterli yiyecek bulamayan donemin tipik Australopitekuslari eger hayatta kalmak istiyordu iseler bu takdirde yasamak icin cevrelerine uyum saglayarak degismek veya yeni beceriler gelistirmek zorundaydilar Bu sekilde narin yapili ve iri yapili Australopitekuslar olmak uzere iki farkli Hominini turu ortaya cikmaya basladi Bazi Australopitekuslar sert lifli bitkileri cigneyip ogutebilmek icin cok kuvvetli ceneler ve guclu kafatasi yapisi gelistirdi Bunun sonuclarindan biri iri yapili Australopitekuslara dahil edilen Paranthropus oldu Digerleri sorunlari cozmek icin beyin ve teknik kullandi Bunlar yiyecekleri daha kucuk parcalara ayirmak icin ellerine ilk olarak tas aletler aldilar Yeni yasama ortamina ayak uyduramayan ve adapte olamayan diger tum turler yavas yavas yok olmaya basladi Paranthropus un Dogu ve Guney Afrika da agaclarin seyrek oldugu sadece kuru ve sert lifli bitkilerin bulundugu kurak bozkirlarda yasamasi onun cevresine uyum saglamasini tetikleyerek onu belirgin bir sekilde narin yapili diger Australopithecine turlerinden farklilasmasina ve digerlerinden ayrilmasina yol acti Paranthropus boisei Paranthropus robustus ve Paranthropus aethiopicus yasadigi bu ekolojik nis icinde cok guclu cigneme kaslari ile cene yapisi ve iri azi disleri gelistirdi Bunun yaninda kafatasinin hemen ustunde yer alan siskin ve kalin bir kemik tepe cikintisi onun cigneme kaslarini desteklerken guclu disleri ile sert kabuklu besinleri kirmasinda da onemli rol oynuyordu Paranthropus gibi sert lifli bitkileri cigneyip ogutebilmek icin guclu cene ve dis yapisi gelistirememis olan diger narin yapili Australopitekus turleri ise bunun yerine gitgide daha cok etle beslenmeye yoneldiler Narin yapili Australopitekus turleri bu donemde henuz avci olarak daha buyuk hayvanlari avlayamadiklari bunun yaninda avlanmak icin sivri pence veya dislere de sahip olmadiklari icin bu donemde daha ziyade geride kalan av hayvanlarinin artiklariyla veya taze leslerle beslenebiliyorlardi Buyuk olasilikla kemik icindeki iliklere ulasmak veya sert kabuklu yiyecekleri kirmak icin ilk kez bu donemde tas alet kullanmaya basladilar Bunun yaninda hangi turun veya cinsin ilk olarak tas alet kullanmis oldugu henuz acikliga kavusmamistir Bazi arastirmacilar Oldovan tas aletlerinin ilk kez Australopitekuslar tarafindan yapildigini bunun yaninda tas alet yapiminin sadece insansi turlere ozgu olan bir beceri olamayacagini one surerler Buna gore diger Australopithecine turlerinin de kaba sekilde olsa dahi tas islemeye yatkin olmus olmalari kuvvetle muhtemeldir Bu varsayimlara dair henuz herhangi bir bulgu olmamakla birlikte ilk Homo turlerinin diger aletler yardimiyla sistematik bicimde ve genis capta farkli tas aletler olusturabildiklerine dair bulgular mevcuttur Narin ve iri yapili Australophecine turlerinin karsilastirilmasi NARIN YAPILI AUSTRALOPITEKUSLARTur ismi Yasadigi zaman Yasadigi yer Aciklama GorselAustralopithecus anamensis 4 2 3 9 milyon yil once Dogu Afrika Kenya Turkana Golu Etiyopya Orta Afar Disleri ve cene yapisi ilkel maymun fosillerine oldukca benzerlik gostermektedir Bulunan bir kaval kemigi parcasi onun iki ayak uzerinde durabildiginin guclu bir kanitidir Ust kol kemigi ise insaninkine oldukca benzemektedir Australopithecus afarensis 3 6 2 9 milyon yil once Dogu Afrika Etiyopya Orta Afar Tanzanya Laetoli Dusuk alni gozun uzerindeki kemik cizgisi duz burnu ve cenesiz yuzu ile maymuna benzemektedir Cranial kapasitesi 375 550 cl arasindadir Cene yapisi maymunlarin dikdortgen cenesi ile insanin parabolik cenesi arasinda bir form gosterir Buna bagli olarak insana benzer dislere sahip olan afarensisin iskelet yapisi sempanzeyi andirmaktadir Ancak legen ve bacak kemiklerinin insana benzer ozellikleri onun iki ayakli oldugunu kesinlestirmektedir Kenyanthropus platyops 3 5 3 2 milyon yil once Dogu Afrika Kenya Turkana Golu Bulunan fosil kalintilarda muhtemelen dik yurudugunu dusundurecek ayak kemigi yapisi ile genis bir duz yuze sahiptir Disi tipik insan ve tipik maymun arasinda ara gecis formu gosterir Kenyanthropus platyops ismi Kenyali duz yuzlu adam anlamina gelir Australopithecus africanus 3 2 milyon yil once Guney Afrika Sterkfontein Makapansgat Gladysvale Iki ayak uzerinde yuruyebilen on kollari bacaklardan biraz daha buyuk olan insansi bir tur Beyin hacmi 420 500 cl arasinda olup A afarensis ten biraz daha buyuktur Beyin hacmi sempanzenin beyninden daha buyuk olsa da henuz konusabilecek kadar gelismemistir A africanus un dis ve cene yapisi maymunlardan cok insana yakinlik gosterir Cene yapisi artik tam bir parabol seklindedir Azi disleri A afarensis ten daha buyuktur Australopithecus garhi 2 5 milyon yil once Dogu Afrika Etiyopya Orta Afar Bouri Bulunan fosil kafatasi cranium diger dort iskelet parcasi bu turun diger Australopithecus turlerine kiyasla daha uzun kalca kemiklere sahip oldugunu gostermektedir Uzun ve guclu kollara dair yapilarin bulunusu bipedal yurumede uzun adimlar atabilmeye dogru giden bir egilim oldugunu gosteriyor Buyuk azi disleri Australopithecus aethiopicus a yuz kafatasi ve disler ise Paranthropus a benzememektedir IRI YAPILI AUSTRALOPITEKUSLARTur ismi Yasadigi zaman Yasadigi yer Aciklama GorselParanthropus aethiopicus 2 7 2 3 milyon yil once Dogu Afrika Kenya Turkana Golu Ilkel ve gelismis ozellikleri bir arada tasiyan P aethiopicus un beyin hacmi 410 cl olup diger turlere gore oldukca kucuktur ve iskeletinin ilksel ozellikler tasiyan bazi kisimlari A afarensis e benzemektedir Ancak yuzunun iriligi ve bilinen insansilar icerisinde en buyuk kemik tepe cikintisina sahip olmasi onu digerlerinden ayirir Paranthropus robustus 2 0 1 2 milyon yil once Guney Afrika Kromdraai Swartkrans Drimolen Gondolin Yuzu oldukca iri ve duz bir yapiya sahip olup alin yok denecek kadar yatik ve genis kas cizgilerine sahiptir Besinleri genelde sert ve cok cignemeyi gerektirecek sekilde oldugundan gorece kucuk on disleri ve iri azi disleri bulunmaktadir Ortalama beyin kapasitesi 530 cl civarinda olup P robustus iskeletlerinin yaninda bulunan kemikler onlarin bu kemikleri kazici alet olarak kullandigini isaret etmektedir Paranthropus boisei 2 3 1 4 milyon yil once Dogu Afrika Tanzanya Olduvai Kenya Turkana Golu P robustus a benzemekle beraber yuzu yan ve arka azi disleri daha iri yapilidir Beyin hacmi yaklasik 530cl civarinda olup erkek bireyler ortalama 68 kg agirliginda ve 1 3 m uzunlugundayken disi bireyler 45 kg ve 1 05 m uzunlugundadir P robustus tum Australopitekus turleri arasinda en buyuk dis ile en kalin dis minesine sahip olan tur olup findik kiran adiyla da bilinir Ilk Homo turlerinin ortaya cikisiPekin adami yaklasik 500 000 yillik Homo erectus ornegi Yaklasik 3 ile 2 milyon yil once Australopithecus un bir turunden ozellikle alet kullanimina dair bulgulara rastlanildigi icin fosil kalintilari Homo cinsine dahil edilen insan soyunun ilk temsilcileri evrildi Homo cinsinin gunumuzde hayatta kalan tek turu Homo sapiens olup nesli tukenmis olan Homo turlerinden bazilari insanin atasi bazilari ise daha cok modern insanin farklilasarak atasal soydan ayrilan kuzenleri olarak gorulmektedir Bu gruplardan hangilerinin ayri bir tur hangilerinin ise alt tur olarak sayilmasi gerektigine dair henuz tam olarak bir gorus birligi saglanamamistir Bunun nedeni bazi durumlarda fosil sayisinin az olusu bazi durumlarda ise Homo turlerini siniflandirilmasina dair yaklasimlar arasinda kucuk farkliliklar olmasindan kaynaklanmaktadir Bir Australopithecus turunden ilk Homo turlerinin evrimi daha once goreli nemli ve goreli kuraklik arasinda sik sik degisiklik gosteren Dogu Afrika ikliminin son bir kez daha kurak iklime dogru degistigi bir donemde gerceklesmis oldugu icin dikkat cekicidir Bu durum gunumuzden 2 8 milyon yil oncesi ile en az 1 8 milyon en coksa 1 6 milyon yil oncesine dayanan sedimentlerdeki toz birikimleriyle bunun yaninda savanlarin genislemesi ve Antilop gibi Boynuzlugillere ait cok sayida hayvan fosillerinin bulunmus olmasiyla belgelenmis olup tortul tabakadaki olasi en buyuk toz cokeltileri ile Homo erectus un ortaya cikmasi ayni doneme rastlamaktadir Bunun yaninda arkeolojik ve paleontolojik bulgulara dayanarak ilk insanlarin beslenme aliskanliklari ve bu beslenme aliskanliklarinin insanin fiziksel evrimi ve davranis farkliliklari uzerinde oynadigi rolun incelenmesiyle ilk Homo turleri arasindaki bu varyasyon farkliliklarin aciklanabilmesi bir olcude mumkun olmustur Homo rudolfensis ve Homo habilis Homo rudolfensis holotipi KNM ER 1470 sol ve Homo habilis KNM ER 1813 sag Homo cinsinin en eski iki temsilcisi bugun Kenya da Turkana Golu olarak bilinen eski adiyla Rudolf Golu nun ismini tasiyan Homo rudolfensis ile Homo habilis tir Gunumuzden 2 4 ile 1 4 milyon yil once yasamis olan Homo habilis Guney ve Dogu Afrika da Pliyosen ve Pleistosen donemlerinde 2 5 ile 2 milyon yil once Australopithecine lerden ayrilarak evrilmistir Homo rudolfensis ise gunumuzden 1 9 ile 1 6 milyon yil once Kenya da Turkana Golu cevresinde yasamisti Bu iki turun birbirleriyle olan akrabalik iliskisi ile kendinden once ve kendinden sonra gelen Hominini turleriyle olan akrabaliklari henuz tartismalidir Bu iki turun Australopithecus a olan anatomik yakinliklari u 1999 yilinda onlari Australopithecus rudolfensis ve Australopithecus habilis olarak tekrar adlandirilmasi onerisine yonlendirmistir Buna ragmen her iki turun anatomik ozellikleri onlari genel anlamda daha eski olan Australopithecus turlerinden ayirmak icin tanimlanir Bu anlamda Homo habilis ile Homo rudolfensis in yuzleri Australopitekus ta oldugundan daha basit yapili olmakla beraber Homo habilis in gozleri ornegin Homo erectus gibi daha sonra gelen diger Homo turlerine kiyasla birbirinden daha uzak bir mesafede yer alirlar Buna karsin alin kemiginde bir uctan diger uca dogru kesintisiz bir sekilde uzanan Homo erectus ta oldugundan daha az belirgindir Homo habilis ve Homo rudolfensis in kafataslari Australopithecus oder Paranthropus ta oldugu gibi goz cukurlarinin hemen arkasindan baslayarak daralip kuculmezler ve bu yuzden daha cok beyin hacmi olusur Bunun yaninda her iki turun alt ve ust ceneleri Australopithecus tan daha kucuk olup bu nedenle cigneme kaslarinin kafatasiyla birlestigi ust cene bolgesi daha az belirgindir e gore Homo habilis ile Homo rudolfensis i birbirinden ayiran ozellikler Homo rudolfensis te daha buyuk bir beyin Homo rudolfensis in ust cenesinde yer alan kucuk azidislerde premolar 3 adet Homo habilis te ise 2 adet dis kokunun bulunmasi alt cenede ise Homo rudolfensis te 2 kok Homo habilis te sadece tek 1 kokun olmasi Homo rudolfensis te yirmi yas dislerinin Australopitekus a kiyasla daha kucuk olmasi ama Homo habilis te kucuk olmamasi Homo rudolfensis in ust bacak kemigi ile ayak yapisi insanlarinkine benzerken Homo habilis te Australopitekus a benzemesidir Homo gautengensis Australopitekuslardan daha kucuk dise ve daha buyuk beyne sahip olan Homo habilis in tas ve kemik aletler yapabildigi bilinmekte olup onu kesfeden Louis Leakey tarafindan ona becerikli insan anlamina gelen Homo habilis ismi konulmustu Mayis 2010 tarihine kadar Homo habilis in en eski Homo turu oldugu dusunuluyordu ancak bu tarihte Guney Afrika da Homo gautengensis e ait fosil kalintilarin bulunmasiyla bu yeni turun Homo habilis ten de eski bir tur oldugu anlasildi Ilk defa 1977 yilinda Guney Afrika da Johannesburg yakinlarindaki Sterkfontein magarasinda bulunmus ancak bugune kadar ihmal edilerek incelenmemis olan bu fosil kalintilar Mayis 2010 da tekrar Dr Darren Curnoe tarafindan incelenmis ve bu fosil parcalar arasinda Swartkrans birey 1 fosilinin 1 9 ile 1 8 milyon yil ile en eski olani diger StW 53 isimli fosilin ise 1 8 ile 1 5 milyon yil olduklarini saptamistir Inceleme sonucu Homo gautengensis in dislerinin daha buyuk oldugu beyninin ise Homo erectus Homo sapiens hatta Homo habilis ten dahi daha kucuk oldugu ortaya cikmistir Homo gautengensis in boyu 0 91 m olup agirligi ise 50 kg kadardi Iki ayak uzerinde yurumesine ragmen avcilardan korunmak uyumak veya beslenmek icin agaclarda da zaman geciriyordu Homo ergaster ve Homo erectus Turkana Cocugu nun kafatasi en iyi korunmus Homo ergaster ornegi Gunumuzden yaklasik 2 milyon yil once Homo ergaster ortaya cikti Gunumuzden 1 5 ile 1 milyon yil once erken Pleistosen donemde Homo ergaster in Afrika Asya ve Avrupa daki bazi populasyonlari buyuk bir beyin ve daha gelismis tas aletler gelistirdi Bu ve diger farkliliklar Homo ergaster i digerlerinden ayri ve yeni bir tur olarak siniflandirmak icin cogu paleoantropolog tarafindan yeterli gorunmektedir Buna ragmen Homo ergaster in ayri bir tur olarak degerlendirmesi hala tartisilmali olup bazi arastirmacilar Homo ergaster fosillerini Homo erectus turunun ilk orneklerinden biri olarak degerlendirirler Bu anlamda Homo ergaster in erken donemlerde 1 8 ile 1 25 milyon yil once Homo erectus tan ayri bir tur olarak ayrilmaya veya Homo erectus ergaster olarak alt ture donusmeye basladigi dusunulmektedir Homo erectus ise gunumuzden 1 8 milyon ile 70 000 yil once Afrika da Hindistan Cin ve Cava adasi gibi cesitli bolgelerde yasamis olup ilk fosil kalintisi 1891 yilinda tarafindan Endonezya da Cava adasinda bulunmustu Homo erectus un Toba felaketi sonucu yok oldugu dusunulmektedir Homo erectus Afrika dan ilk cikan On Asya uzerinden Dogu Asya ya ve Avrupa ya yayilan ilk Homo turuydu Bununla beraber Homo erectus soloensis ve Homo floresiensis bu felaketten kurtulmus gorunuyor Bunun yaninda Homo erectus gercek anlamda iki ayak uzerinde dik yuruyen ilk Homo turudur Bu da kafatasinin alt kisminda bulunan boyun deligi Foramen Magnum un farkli bir sekilde yerlesmesi ve dizlerinin kilitli bir sekilde evrilmesi sonucu ortaya cikmistir Homo erectus un ates yakip kullanabildigi dusunulmektedir En bilinen Homo erectus ornegi Pekin Adami olup diger ornekleri Asya da ozellikle Endonezya da Afrika ve Avrupa da bulunmustur Bazi paleoantropologlar Asyali olmayan Homo erectus gruplari icin Homo ergaster terimini kullanirlar veya Asya da bulunan ama Homo erectus tan az farkla ayrilan fosiller icin kullanmayi tercih ederler Homo georgicus Homo cinsinin Afrika kitasi disinda bulunan ilk kanitlari Gurcistan da 1 8 milyon yil oncesi ile tarihlendirilen ve daha once Homo georgicus olarak adlandirilan Dmanisi fosil kalintilaridir Dmanisi kazi alaninda bulunan ve yaklasik 1 85 milyon yil oncesine ait olan 100 un ustundeki bu tas aletler insanin Asya daki on atalari ve buradaki yerlesimleri hakkinda en eski ve belgelenmis ornekleri teskil etmektedir Bunun yaninda Dmanisi de bugune kadar uc kafatasi buyuk olcude asinmis azi disleri bir de alt cene olmak uzere yirminin uzerinde insan kalintisi bulunmustur Bu bulgulara gore 1 50 m boyundaki Dmanisi insanlari Afrikali cagdaslarina gore daha kucuk ve narin yapili olup beyin hacimleri de 0 6 0 8 litre arasindaydi Bu bulgular Homo erectus un 1 85 milyon yil once veya bundan daha erken Afrika dan ciktigini ve dunyaya yayildigini gosteriyor Homo georgicus olarak adlandirilan bu kalintilarin Homo soyagaci icindeki yeri son yapilan arastirmalarla belirlenmemis olup Dmanisi de bulunan bu fosiller Homo erectus olarak tanimlanmistir Bulunan Homo erectus georgicus fosilleri erkek bireylerin belirgin bir sekilde kadin bireylerden cok daha uzun boylu oldugu icin seksuel dimorfizm gostermektedirler Dmanisi de bulunan bu kalintilar ayri bir Homo turu olarak degil aksine Homo habilis in Homo erectus a donusmesinin hemen ardindan 1 8 milyon yil once gerceklesen bir ara form asamasi olarak degerlendirilmektir Homo antecessor ve Homo cepranensis Ispanya da bulunan ve 1 2 milyon yil oncesi ile tarihlendirilen Homo antecessor fosillerin ayri bir Homo turu mu oldugu yoksa Homo erectus un baska bir yerel varyanti mi oldugu aciklik kazanmamistir Bazi arastirmacilara gore Homo antecessor Homo ergaster ile Homo heidelbergensis arasinda bir ara gecis formu olabilecegi gibi Richard Klein gibi bazi arastirmacilara gore Homo ergaster den farklilasarak ayrilan ayri bir tur de olabilir Bunun gibi Italya da 1994 yilinda Roma yakinlarinda Frosinone ilinde bulunan ve yaklasik 350 000 ile 500 000 yil oncesi bir doneme ait oldugu saptanan Homo cepranensis e ait kafatasi kemik kalintisi da H erectus ile H heidelbergensis arasinda ara gecis ozellikleri gostermektedir Homo heidelbergensis adli yaklasik 400 000 yillik bir on Neandertal ya da Homo heidelbergensis e ait kafatasi Gunumuzden yaklasik 800 000 yil once Homo erectus tan ondan daha buyuk bir beyine sahip olan Homo heidelbergensis evrildi Homo heidelbergensis e ait en iyi korunmus fosil kalintilar 600 000 ile 400 000 yillari oncesine ait olup Heidelbergensis insanina ait tas alet kulturu Paleolitik Cag da Homo sapiens ve Homo erectus un el baltalari ve yongalardan hazirladiklari ve kesici alet kullanimiyla standartlastirdiklari Acheuleen kulturune cok benzemektedir Homo heidelbergensis ortalama olarak 1 8 m boyunda ve 100 kg agirliginda olup diger Homo turlerinde kiyasla biraz daha uzun boyunlu idi Ona ait en buyuk fosil 2 13 m uzunlugunda olup Heidergensis adami 0 5 milyon ile 300 000 yil once oncelikli olarak Guney Afrika da ve Avrupa kitasinda yasamisti Ispanya Atapuerca da bulunan Homo heildenbergensis fosilleri onun olulerini gomen ilk Homo turu oldugunu gostermektedir Bazi arastirmacilara gore Homo heidelbergensis onlarin torunlari olan Neandertaller gibi ilkel bir dil gelistirmistir Homo heidelbergensis in Anglo Amerikan paleontolojisinde yaygin oldugu gibi ayri bir tur olarak mi yoksa Avrupa paleontolojisindeki gibi Homo erectus un bir alt turu olarak mi siniflandirilmasi gerektigi tartismalidir Afrika da kalan Homo erectus populasyonlarindan gunumuz modern insani Homo sapiens evrilirken Avrupa da Homo heidelbergensis den veya alt tur olarak kabul edilirse Homo erectus heidelbergensis ten Neandertaller Homo neanderthalensis evrilmistir Homo rhodesiensis ve Gawis kafatasi 300 000 ile 125 000 yil oncesine tarihlendirilen Homo rhodesiensis veya Rodezyali Adam en guncel arastirmalara gore Homo heidelbergensis grubu icine dahil edilmekle beraber daha once Arkaik Homo sapiens veya Homo sapiens rhodesiensis olarak da siniflanirilmistir Subat 2006 tarihinde Etiyopya nin Orta Afar bolgesinde Gawis yakinlarinda bulunan ve bu nedenle Gawis kafatasi olarak adlandirilan bir fosil Homo erectus ile Homo sapiens arasinda ara ozellikler gostermekte olup bu fosilin bircok evrimsel cikmaz gibi geride bir soy birakmadigi da dusunulmektedir Bu kalintilar 500 000 ile 250 000 yillari arasinda tarihlendirilmekte olup fosili kesfedenler tarafindan henuz kapsamli bir arastirma yayinlanmadigi icin bu kalintilar hakkinda sadece ozetlenmis bilgiler bulunmaktadir Gawis adaminin yuz ozellikleri onun bir ara form ya da disi bir Bodo insani oldugunu dusundurmektedir Neandertal ve Denisova insani Tanimlanmis en eski Neandertal ornegi Neanderthal 1 Homo neanderthalensis alternatif olarak Homo sapiens neanderthalensis olarak da isimlendirilmektedir ve gunumuzden 400 000 ile 30 000 yil once Avrupa ve Asya da yasamistir Mitokondriyal DNA dizilemesinden elde edilen kanitlar Homo neanderthalensis ve Homo sapiens arasinda onemli veya dikkate deger bir gen akisi oldugunu gostermedigi icin bu iki tur 600 000 yil once ortak bir ataya sahip olan iki ayri tur olarak degerlendirilmektedir Ancak 2010 yilinda yapilan Neandertal insanina ait genom dizilemesi Neandertaller ile anatomik modern insanin gercekten de 45 000 ile 80 000 yil once modern insanin Afrika dan cikip goc ettigi ama henuz Avrupa Asya veya diger bolgelere yayilmamis oldugu donem birbirleriyle gen alisverisinde bulunduklarini gostermistir Hemen hemen Afrika kitasi disindaki tum modern insanlar 1 ile 4 arasinda Neandertal geni tasimaktadir ve bu sonuc insanlardaki bazi alellerin iraksamasini sorgulanmakta olmasina ragmen 1 milyon yil ile tarihlendiren guncel arastirmalarla da uyumludur Homo sapiens ile olan rekabet Neandertallerin yok olmasina muhtemelen bir rol oynamistir Homo sapiens ve Neandertal insani 10 000 yil boyunca Avrupa da bir arada var olmus olabilirler Daha yeni tarihli bir arastirma ise Neandertallerin modern insanlar kadar fazla genetik cesitlilige sahip olmadigini bu nedenle 50 bin yil once yok olma tehlikesi yasadigi yeni koloniler kurarak 10 bin yil daha hayatta kalabildigini bu anlamda Neandertallerin modern insanin Avrupa ya ulasmadan once halihazirda yok olmaya basladiklarini gostermektedir Neandertal insaninin yani sira gunumuzden 40 000 yil once Rusya nin Altay Daglari nda yer alan Denisova Magrasi nda Neandertallerin akrabasi olan ve Denisova insani olarak bilinen yeni bir insansi tur ortaya cikti Bu insanlardan kalma simdiye kadar bir azi disi ile birer el ve ayak parmak kemikleri bulunmus olup bu kalintilar bilimsel olarak incelenerek tanimlanmistir Bu kalintilardan elde edilen mtDNA ile nukleit DNA larinin analizleri sonucu Denisova insanlarin Hominini grubu icinde en cok Neandertaller ile yakin akraba olduklari bu verilerin onlari yeni bir insansi tur olarak tanimlamak icin yeterli oldugu ve Neandertallerin yaninda en az 250 000 yil suren bagimsiz bir populasyon oz gecmisine sahip olduklarini ortaya cikarmistir Yine bu arastirmalarda bazi Melanezya yerlilerinin Denisova insani ile 6 ortak genlere sahip oldugunu ve Guneydogu Asya da sinirli bir gen alisverisi oldugunu da gostermektedir Buna gore yaklasik 40 000 yil once Altay Daglari nda Homo sapiens ve Neandertaldan baska oraya goc eden ucuncu bir insansi tur daha yasiyordu Bunun yaninda ayni zaman diliminde Endonezya da Flores adasinda saptanan ve cuce insan diye bilinen Homo floresiensis turu de yasamisti Cava Adasi gibi daha uzak ve tenha bir bolgede 50 000 yil oncesine ait Homo erectus kalintilarinin bulunmus oldugu da goz onune alinirsa Homo cinsine dahil olan bu dort farkli insan turu Homo erectus Neandertaller Homo floresiensis modern insan ve Denisova insani belirli bir zaman dilimi icinde ayni anlarda Avrasya ya yayilmislardir Homo floresiensis Populer ismiyle hobit olarak taninan Homo floresiensis in 2003 yilinda Endonezya nin Flores Adasi nda bulunan kalintilari bugun Homo erectus un daha sonra ada cucelesmesi yoluyla kuculmus olan bir formu olarak da yorumlanmaktadir Bu turun temsilcileri 100 000 ile 12 000 yil oncesine kadar Endonezya nin Flores adasinda yasiyorlardi Homo floresiensis modern insanla ortak olmayan ama modern insandan tureyen ozelliklere sahip Homo turunun yeni bir ornegi olarak sahip oldugu kucuk boyutu ve yasi ile de ilgi cekmektedir Baska bir deyimle Homo floresiensis modern insanla ortak bir ataya sahip olmakla birlikte modern insanin soy cizgisinden ayrilarak bagimsiz bir evrimsel yol takip etti Homo floresiensis e dair bulunan baslica kalinti 30 yasindaki bir kadina ait iskelet fosilidir 2003 yilinda bulunan fosil 18 000 yil oncesi ile tarihlendirilmektedir Flores adasinda yasamis olan kadinin boyu 1 metre uzunlugunda beyin hacmi ise 380 cm3 olup bu deger sempanze beyninden veya ortalama bir Homo sapiens beyninden 1400 cm3 daha kucuktur Bununla birlikte Homo floresiensis in ayri ve bagimsiz bir tur olup olmadigi guncel olarak tartisilmaktadir Bazi arastirmacilar Homo floresiensis in cucelik sendromuna sahip bir modern Homo sapiens oldugu gorusundedir Bu hipotez Flores adasinda yasayan bazi modern insanlarin pigme kokenli olduklari icin kismen desteklenmistir Bu durum patolojik cucelik ile birlestiginde cuce benzeri bir insan olusturmus olabilir Bu hipotezi baslica destekleyen diger bir bulgu da Homo floresiensis ile birlikte sadece Homo sapiens ile bagdaslastirilabilecek aletlerin bulunmus olmasi Ancak patolojik cucelige dair bu hipotez Homo floresiens in hasta olsun olmasin modern insana benzemeyen ama Homo cinsinin daha eski uyelerine benzeyen fazladan ve ilksel ozelliklerini aciklamakta yetersiz kalmaktadir Kafatasi ozelliklerinin disinda el bilegindeki kemiklerin formu dirsekle bilek arasinda kalan kolun on kismi omuz kemikleri bunun yaninda diz ve ayak kemiklerinin sekli bu hipotezin aciklamakta yeterli olmadigi ozelliklerdir Homo sapiens 90 000 yillik erken Homo sapiens kafatasi Homo sapiens Latince de akilli bilge anlamina gelir ve yaklasik 250 000 yil oncesinden gunumuze kadar yasamaktadir Orta Pleistosen doneminde yani gunumuzden 250 000 yil once 400 000 yil oncesi ile ikinci Buzul Cagi arasinda bir donemde Homo erectus tan Homo sapiens e dogru gecis ile birlikte insanin beyin hacminde ve tas alet teknolojisinin gelisiminde buyuk bir patlama yasanmistir Simdiye kadar elde edilen kanitlar Homo erectus un Afrika dan cikarak diger bolgelere goc ettigini bunun yaninda Afrika da Homo erectus tan Homo sapiens e dogru bir turlesme olayi yasandigini gostermektedir Afrika icinde ve Afrika kitasi disina sonradan meydana gelen ikinci bir goc dalgasi ile daha once yayilmis olan Homo erectus un yerine yenileri gelmis ve Homo erectus un gerilemesine ve giderek azalmasina neden olmustur Insan turunun tarih oncesi bu gocleri ve sahip oldugu ilk kokenler genel olarak tek orijin veya Afrika dan cikis teorileri ile ele alinmakta ve ifade edilmektedir Bunun yaninda guncel bulgular insan evriminde ayni zamanda modellerine de imkan tanimakta ve sonradan goc eden Homo sapiens populasyonlarinin diger yerel Homo turleriyle karismis olabilecegini de hesaba katmaktadir Bu guncel olarak paleoantropolojide hararetli tartismalarin surmesine neden olan bir konudur Guncel arastirmalar Homo sapiens in genetik olarak oldukca homojen bir yapiya sahip oldugunu bunun yaninda bireylerin sahip oldugu DNA larin diger canli turlerinde oldugundan birbirlerine daha cok benzedigi bunun insanin goreceli olarak henuz yeni evrilen bir tur oldugundan veya Toba felaketi gibi dogal felaketler sonucu olusan olasi bir kaynaklanabilecegini gostermektedir Belirgin genetik ozellikler ilk olarak az sayida kisilerden olusan insan gruplarinin baska kosullara sahip olan yeni bir cevreye goc etmesi sonucu ortaya cikmistir Cevreye uyum saglama sonucu ortaya cikan bu ozellikler Homo sapiens genomunun ancak cok kucuk bir parcasi olup bu cesitli ozellikler arasinda deri rengi burun yapisi veya sekli gibi yuzeysel dis ozelliklerin yaninda deniz seviyesinden daha yuksek olan rakimlarda daha verimli nefes alabilme yetenegi gibi ilk bakista gozle gorunemeyen ic ozellikleri de barindirir HOMO CINSINE BAGLI TURLERIN KARSILASTIRILMASITur Yasadigi zaman Milyon yil once Yasadigi yer Yetiskinlerin boyu Yetiskinlerin agirligi Beyin Hacmi cm3 Fosil kayitlari Cins isminin kesfedilis kayitlara gecis yillariH habilis 2 2 1 6 Afrika 1 0 1 5 m 33 55 kg 660 cok 1960 1964H erectus 2 0 03 Afrika Avrasya Cava Adasi Cin Kafkaslar 1 8 m 60 kg 850 onceleri 1100 sonraki zamanlarda cok 1891 1892H rudolfensis 1 9 Kenya 1 adet kafatasi 1972 1986H georgicus 1 8 Gurcistan Cumhuriyeti 600 az 1999 2002H ergaster 1 9 1 4 Dogu ve Guney Afrika 1 9 m 700 850 cok 1975H antecessor 1 2 0 8 Ispanya 1 75 m 90 kg 1000 2 bolge 1997H cepranensis 0 9 0 8 Italya 1000 1 adet kafatasinin ust kismi 1994 2003H heidelbergensis 0 6 0 25 Avrupa Afrika Cin 1 8 m 60 kg 1100 1400 cok 1908H neanderthalensis 0 35 0 03 Avrupa Bati Asya 1 6 m 55 70 kg yapili bunye 1200 1700 cok 1829 1864H rhodesiensis 0 3 0 12 Zambiya 1300 oldukca az 1921H sapiens sapiens 0 2 gunumuz dunya genelinde 1 4 1 9 m 50 100 kg 1000 1850 halen yasamakta 1758H sapiens idaltu 0 16 0 15 Etiyopya 1450 3 adet kafa kemigi 1997 2003H floresiensis 0 10 0 012 Endonezya 1 0 m 25 kg 400 7 birey 2003 2004Insanin kokenine dair modellerGunumuzde yasayan tum insanlar herhangi bir tur bariyeri tarafindan bolunmemis bir sekilde Homo sapiens sapiens in tek bir populasyonuna dahildirler Ancak Afrika dan cikis modeline gore Homo sapiens ilk insan turu degildir Homo cinsine ait ilk tur en az 2 milyon yil once Dogu Afrika da evrilen Homo habilis ve bu turun nispeten kisa bir sure icinde Afrika nin degisik bolgelerine yayilan uyeleridir Homo erectus gunumuzden 1 8 milyon yildan biraz daha fazla bir zaman once evrildi ve 1 5 milyon yil once de Avrasya ve Afrika yi iceren Eski Dunya nin tum bolgelerine yayildi Antropologlar mevcut modern insan nufusunun sadece Dogu Afrika da evrildigi ve daha sonra Afrika disina goc ederek Afrika dan cikis modeli veya tumden yer degistirme modeli olarak one suruldugu sekilde Avrasya daki insan nufusunu olusturdugunu veya ileri surdugu gibi birbirine bagli tek bir populasyondan ayrilarak farkli bolgelerde evrildigi konusunda ikiye ayrilmistir Afrika dan cikis Homo sapienslerin goc rotasi Chris Stringer ve Peter Andrews tarafindan gelistirilen Afrika dan cikis modeline gore Homo sapiens 200 000 yil once Afrika da evrildi 70 000 ile 50 000 yil once Homo sapiens Afrika dan goc etmeye basladi ve sonunda Avrupa ve Asya daki diger Homo turleriyle yer degistirdi Afrika dan cikis modeli kadin mitokondriyal DNA mtDNA ile erkek Y kromozomunun kullanildigi arastirmalar tarafindan desteklenir MtDNA nin 133 farkli cesidinin kullanilarak insa edildigi jenealojik soy agaclarinin analizlerinden sonra arastirmacilar gunumuzde yasayan tum insanlarin Mitokondriyal Havva adi verilen Afrikali bir kadin atadan turemis oldugu sonucuna varmistir Bunun yaninda Afrika dan cikis modeli insanlardaki mitokondriyal genetik cesitliligin Afrika nufusu icinde en yuksek oldugu bulgusu tarafindan da desteklenmektedir Afrika dan tek bir cikisla mi yoksa birden cok cikislarla mi goc olup olmadigi konusunda farkli teoriler vardir Afrika dan coklu cikislarla goc etme ve dagilma modeli son yillarda genetik dilsel ve arkeolojik kanitlarin destegini kazanmis olan Guney yayilim kuramini icerir Bu teoriye gore modern insan 70 000 yil once Afrika Boynuzu ndan baslayarak Asya kitasinin guney kiyilari boyunca yol alip yayilmaya baslamistir Bu grup Dogu Akdeniz kiyilarina kiyasla cok daha erken bir donemde ilk olarak Guneydogu Asya ve Okyanusya bolgelerine yayilmis olup tarih oncesi bu ilk yerlesimler bu bolgelerde erken donem insanlarina ait arkeolojik sitelerden elde edilen bulgular tarafindan da desteklenmektedir Ikinci bir goc dalgasi ise Sina Yarimadasi uzerinden Asya ya dogru olmus ve insan kitlelerinin genis Avrasya topraklarina yogun sekilde yerlesmesiyle sonuclanmistir Bu ikinci grup daha gelismis aletlere ve teknolojiye sahip olup ilk gruba kiyasla kiyisal besin kaynaklarindan ve deniz urunlerinden de daha az bagimli idi Diger ilk grubun dagilimlarina dair bircok kanit her buzul cagin sonunda yukselen deniz seviyesi nedeniyle tahrip olmustur Coklu goclerle dagilim modeli Avrasya Guneydogu Asya ve Okyanusya nufusunun hepsinin ayni mitokondriyal DNA soylarindan geldigini gosteren bu yuzden Afrika dan tek bir goc oldugunu ve bu gocun Afrika disinda yasayan tum insan nufusunu ortaya cikardigini kanitlayan calismalarla celismektedir un baskanliginda Afrika daki genetik cesitlilige dair yapilan genis capli bir calisma San halkinin Afrika genelinde 121 farkli etnik grup arasinda en buyuk genetik cesitlilige sahip oldugunu ve bu halkin 14 farkli nden birisi oldugunu gostermistir Bu arastirma ayni zamanda modern insanin gocunun kokenini de Namibya ve Angola kiyi siniri yakinlarindaki Guney Bati Afrika olarak tespit etmistir Bazi antropolog ve arkeologlar tarafindan da one surulen Toba felaket kuramina gore yaklasik 70 000 yil once Endonezya nin Sumatra adasindaki nun buyuk capta bir patlamasi kuresel sonuclara yol acarak o donemde yasayan insanlarin cogunun olumune ve gunumuz insanlarinin genetik mirasina etki edecek sekilde bir neden olmustur Cok bolgeli evrim modeli Cok bolgeli evrim tarafindan 1988 yilinda insan evriminin oruntu ve sekillerini aciklamak icin onerilmis olan bir modeldir Cok bolgeli evrim modeli insan evriminin 2 5 milyon yil oncesi Pleistosen donemden gunumuze kadar kesintisiz olarak sadece tek bir insan turunde gerceklestigini ve insanin dunya genelinde Homo erectus tan modern Homo sapiens e evrilmesiyle meydana geldigi gorusune dayanir Coklu bolge hipotezine gore fosiller ve genetik veriler insanin dunya capinda gerceklesen evrimine dair kanitlar olup Afrika dan cikis modeli tarafindan one surulen insanin sadece Afrika kokenli oldugu ve Afrika daki atalardan evrildigi varsayimiyla celismektedir Nitekim bu tartismayi cozmek icin fosil kanitlarin yetersiz oldugu gorusundedir Ancak son zamanlarda ozellikle ve haplo gruplara dair yapilan calismalar insanin Afrika kokenli oldugunu buyuk olcude desteklemektedir Bunun yaninda otozomal DNA dan elde edilen kanitlar da agirlikli olarak insanin Afrika kokenli oldugunu desteklemektedir Ayni zamanda modern insanda ilksel ve arkaik karisimlarin da oldugu bazi calismalar tarafindan gosterilmistir Yakin zamanda Neandertal genomu siralamasi ile Denisova insani genom siralamasi da bu karisimlarin meydana geldigini gosterebilmistir Buna gore Afrika kitasi disinda yasayan modern insanlar genomlarinda 2 4 arasi Neandertal alelleri tasirken bazi Melanezyalilar buna ek olarak 4 6 arasinda Denisova alelleri de tasimaktadir Bu yeni sonuclar mutlak yorumlanmasi disinda Afrika dan cikis modeli ile de celismemektedir Toba volkan felaketi nedeniyle olusan atlatildiktan sonra oldukca kucuk bir grup Afrika dan ayrildiktan sonra buyuk olasilikla Orta Dogu da hatta Kuzey Afrika da henuz tam olarak ayrilmadan once Neandertallerle melezlestiler ve onlarin hala agirlikli olarak Afrikali olan torunlari dunyanin tum bolgelerine yayildilar Onlarin torunlarindan bir kismi da muhtemelen Guneydogu Asya da karisarak Melanezya ya yerlestiler Bunun yaninda Neandertal ve Denisova insaninin major histokompatibilite kompleksi haplotipleri molekulleri ayni zamanda modern Avrasya ve Okyanusya nufuslarinda da tespit edilmistir Bilinen insan evrimi arastirmacilariCharles DarwinRobert BroomLouis ve Mary LeakeyIsim KatkilariRobert Broom Iskoc ve Guney Afrikali doktor ve paleontolog Guney Afrika da Australopithecus africanus turune ait olan Mrs Ples isimli fosil iskeleti kesfetti Raymond Dart Avustralyali anatomist paleoantropolog Guney Afrika da ilk Australopithecus fosilini ve bulan kisi Charles Darwin Canlilarin ortak atadan degiserek turedigine dair onemli kanitlar sunan ve evrim mekanizmalarinin anlasilmasini saglayan Ingiliz doga bilimcisi Richard Dawkins Ingiliz etolog evrimsel biyolog ve yazar Evrimsel surecin net bir sekilde aciklanmasi konusunda katkilarda bulunmustur Alister Hardy Ingiliz deniz biyologu Insan evrimi icin ilk kez one suren kisi Ozellikle insan evrimi uzerinde ogrenim gormus ve iki ayakliligin kokeni konusunda uzmanlasmis Amerikali antropolog Amerikali paleoantropolog Australopithecus afarensis turunu kesfetmesi ile taninir Ses sisteminin ve konusmanin fiziksel evrimini arastiran Amerikali anatomist ve antropolog Louis Leakey Kenyali arkeolog ve paleontolog Insanligin evrimsel gelisiminin ve besiginin Afrika kokenli oldugunun kanitlanmasinda onemli bir rol oynamistir Mary Leakey Ingiliz arkeolog ve antropolog Afrika da yaptigi kazilarda fosil ayak izlerini kesfetti Kenyali Paleontolog ve arkeolog Louis ve Mary Leakey in oglu Svante Paabo Evrimsel Genetik alaninda uzmanlasmis Isvecli biyolog Insan ve Neandertal genomunun analizini yapan kisi Insan ve primat evrimi ile ilgili konularda bir dizi yayinlari olan paleoantropolog arastirmaci ve yazar Amerikali biyolog ve antropoloji profesoru Ozellikle primatlarin kokeni ve evrimi hakkinda onemli calismalar yapti Chris Stringer Ingiliz bir antropolog Cagdas insanin Afrika da ortaya cikip dunyaya yayildigini one suren teorisinin onemli savunucularindan biri Amerikali genetikci ve istatistikci Insanin farkli bolgelerde evrim gecirerek cagdas insana donustugunu one suren teorisinin savunucusu Guney Afrikali paleoantropolog Insan evrimine dair arastirmalar uzerine dunyaca otorite sahibi bir bilim insani olarak bilinir Amerikali paleoantropolog Ozellikle Homo sapiens ve Neandertal insaninin evrimi ve biyolojisi hakkinda uzman bir bilim insani Amerikali paleoantropolog evrim teorisinin baslica savunucularindan biri Turler listesiHominin turleri ile cinslerini iceren liste soldan saga ve yukaridan asagi dogru olmak uzere kronolojik siraya gore siralanmistir Sahelanthropus Sahelanthropus tchadensis Orrorin Orrorin tugenensis Ardipithecus Ardipithecus kadabba Ardipithecus ramidus Australopithecus Australopithecus anamensis Australopithecus afarensis Australopithecus deyiremeda Australopithecus bahrelghazali Australopithecus africanus Australopithecus garhi Australopithecus sediba Paranthropus Paranthropus aethiopicus Paranthropus boisei Paranthropus robustus Kenyanthropus Kenyanthropus platyops Homo Homo habilis Homo rudolfensis Homo ergaster Homo gautengensis Homo georgicus Homo erectus Homo antecessor Homo cepranensis Homo rhodesiensis Homo heidelbergensis Homo neanderthalensis Homo longi Homo sapiens idaltu Homo sapiens Cro Magnon Homo sapiens sapiens Homo floresiensisAyrica bakinizInsan evriminin fosil listesi Fosil primatlar listesi Piltdown Adami Arkeogenetik Ikili kalitim teorisi Atalarin HikayesiYasamin evrimsel tarihi Abiyogenez Endosimbiyoz teorisi Hayvanlarin evrimi Kalbin evrimi Sinir sistemlerinin evrimi Gozun evrimi Kordalilarin evrimi Omurgalilarin evrimi Baliklarin evrimi Sudan karaya gecis Memelilerin evrimi Primatlarin kokeni ve evrimi Maymunlarin evrimi Hominoidlerin evrimi Gibon insan son ortak ata Orangutan insan son ortak ataKaynakca Winfried Henke Hartmut Rothe Stammesgeschichte des Menschen Springer Yayinevi Berlin 1999 s 4 Heng HH Mayis 2009 The genome centric concept resynthesis of evolutionary theory Bioessays 31 5 ss 512 25 doi 10 1002 bies 200800182 PMID 19334004 Nova Meet Your Ancestors PBS Retrieved 2008 10 24 Plesiadapis PDF North Dakota Geological Survey Retrieved 2008 10 24 Dawkins R 2004 The Ancestor s Tale Query Hominidae Hylobatidae Time Tree 2009 Retrieved December 2010 a b c d Matthew W Mitchell amp Mary Katherine Gonder 2013 Nature Education Knowledge Ingilizce 15 Haziran 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Mayis 2021 Stringer C B 1994 Evolution of Early Humans Steve Jones Robert Martin amp David Pilbeam Ed The Cambridge Encyclopedia of Human Evolution Cambridge Cambridge University Press s 242 ISBN 978 0 521 32370 3 KB1 bakim Editorler parametresini kullanan link Also ISBN 978 0 521 46786 5 paperback McHenry H M 2009 Human Evolution Michael Ruse amp Joseph Travis Ed Evolution The First Four Billion Years Ingilizce Cambridge Massachusetts The Belknap Press of Harvard University Press s 265 ISBN 978 0 674 03175 3 KB1 bakim Editorler parametresini kullanan link Bernard Wood Terry Harrison The evolutionary context of the first hominins In Nature Band 470 2011 S 347 352 DOI 10 1038 nature09709 Istatistiksel olarak belki her 100 veya 1000 nesil icin tek bir fosil ortaya cikarilabilmektedir En iyi durumda her yeni fosille eskisinden daha muhtemel ve daha akla yakin yeni bir hipotez de ortaya cikmaktadir Bu eldeki iki kemikle sanki Roma Imparatorlugu nun tum tarihini yeninden insa etmeye calismak zorunda kalmak gibidir Friedemann Schrenk Spektrum der Wissenschaft Nr 9 2010 S 72 Ornegin Friedemann Schrenk Erken Donemde Insanlar Homo sapiens e Giden Yol isimli eserinde C H Beck 5 tamamen gozden gecirilmis ve genisletilmis yeni baski Munih 2008 C H Beck Wissen ISBN 978 3 406 57703 1 Grzimek in Hayvanlar Dunyasi adli kitabinda Homo erectus ilk insanlar olarak tanimlanir bakiniz Sistematik Bir Toplu Bakis Grzimek in Hayvanlar Dunyasi Cilt11 Memeliler 2 dtv 1979 s 508 Australopithecus cinsi ise bir on insan cinsi olarak tanimlanir Cunha Tauana Junqueira 5 Mayis 2014 Origins of Eukaryotes Who are our closest relatives Science in the News Ingilizce 19 Haziran 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Haziran 2024 Eme Laura Spang Anja Lombard Jonathan Stairs Courtney W Ettema Thijs J G Aralik 2017 Archaea and the origin of eukaryotes Nature Reviews Microbiology Ingilizce 15 12 711 723 doi 10 1038 nrmicro 2017 133 ISSN 1740 1526 25 Mayis 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Temmuz 2021 Bengtson Stefan Belivanova Veneta Rasmussen Birger Whitehouse Martin 12 Mayis 2009 The controversial Cambrian fossils of the Vindhyan are real but more than a billion years older Proceedings of the National Academy of Sciences 106 19 7729 7734 doi 10 1073 pnas 0812460106 PMC 2683128 2 PMID 19416859 29 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Temmuz 2021 KB1 bakim PMC bicimi link Dawkins Richard Atalarin Hikayesi Hill Yayinlari s 489 Dawkins Richard Atalarin Hikayesi Hill Yayinlari s 369 Dawkins Richard Atalarin Hikayesi Hill Yayinlari s 363 Dawkins Richard Atalarin Hikayesi Hill Yayinlari s 357 Dawkins Richard Atalarin Hikayesi Hill Yayinlari s 337 Dawkins Richard Atalarin Hikayesi Hill Yayinlari s 303 Dawkins Richard Atalarin Hikayesi Hill Yayinlari s 264 Dawkins Richard Atalarin Hikayesi Hill Yayinlari s 242 a b c d Christophe Soligo Oliver Will Simon Tavare Charles R Marshall and Robert D Martin 9 Ocak 2006 New Light on the Dates of Primate Origins and Divergence Dawkins Richard Atalarin Hikayesi Hill Yayinlari s 234 Dawkins Richard Atalarin Hikayesi Hill Yayinlari s 228 Springer Mark S Murphy William J Eizirik Eduardo O Brien Stephen J 4 Subat 2003 Placental mammal diversification and the Cretaceous Tertiary boundary Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America 100 3 1056 1061 doi 10 1073 pnas 0334222100 ISSN 0027 8424 PMID 12552136 30 Aralik 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Nisan 2021 Zhou Xuming Xu Shixia Xu Junxiao Chen Bingyao Zhou Kaiya Yang Guang 7 Agustos 2011 Phylogenomic Analysis Resolves the Interordinal Relationships and Rapid Diversification of the Laurasiatherian Mammals Systematic Biology 61 1 150 doi 10 1093 sysbio syr089 ISSN 1076 836X PMC 3243735 2 PMID 21900649 KB1 bakim PMC bicimi link California Universitesi ndn Allan Wilson ve Vincen Sarrich 60 li yillarda fosiller yerine Afrika daki kuyruksuz iri maymunlarin kan proteinlerini karsilastirarak ve onlari dentleyen genlerde gorulen hangi mutasyonlarin hangi surelerde populasyona yayilabilecegini hesaplayarak soycizgilerinin ne zaman ayrilabilecegini bulmuslardir a b news psu edu Ingilizce 3 Temmuz 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Temmuz 2021 Tarih ve Euarchontanlar arasi iliski tartismalidir Bkz Euarchontoglirler in evrimi Glires a b Estimation of Divergence Times for Major Lineages of Primate Species Molecular Biology and Evolution Mart 2003 9 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Mayis 2021 Pozzi Luca Hodgson Jason A Burrell Andrew S Sterner Kirstin N Raaum Ryan L Disotell Todd R Haziran 2014 Primate phylogenetic relationships and divergence dates inferred from complete mitochondrial genomes Molecular phylogenetics and evolution 75 165 183 doi 10 1016 j ympev 2014 02 023 ISSN 1055 7903 PMC 4059600 2 PMID 24583291 8 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Nisan 2021 Chen Feng Chi Li Wen Hsiung Subat 2001 Genomic Divergences between Humans and Other Hominoids and the Effective Population Size of the Common Ancestor of Humans and Chimpanzees American Journal of Human Genetics 68 2 444 456 ISSN 0002 9297 PMC 1235277 2 PMID 11170892 8 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Haziran 2021 Ni et al 2013 s 63 Vincent M Sarich Allan C Wilson Immunological time scale for hominid evolution In Science Band 158 1967 S 1200 1203 DOI 10 1126 science 158 3805 1200 Masami Hasegawa et al Dating of the human ape splitting by a molecular clock of mitochondrial DNA In Journal of Molecular Evolution Band 22 1985 S 160 174 Zusammenfassung 2 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Michael Heads Evolution and biogeography of primates a new model based on molecular phylogenetics vicariance and plate tectonics Zoologica Scripta Band 39 Nr 2 2009 S 107 127 DOI 10 1111 j 1463 6409 2009 00411 x R L Stauffer et al Human and Ape Molecular Clocks and Constraints on Paleontological Hypotheses In The Journal of Heredity Band 92 2001 S 469 474 Volltext 10 Mart 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yakin zamanda baska yazarlar bu donemi 26 8 milyon yil olarak hesaplamislardir Bakiniz Jan E Janecka ve digerleri Molecular and Genomic Data Identify the Closest Living Relative of Primates In Science Band 318 2007 S 792 794 DOI 10 1126 science 1147555 Aylwyn Scally et al Insights into hominid evolution from the gorilla genome sequence In Nature Band 483 2012 S 169 175 hier S 170 doi 10 1038 nature10842 a b c d e f g Terry Harrison Apes Among the Tangled Branches of Human Origins In Science Band 327 2010 S 532 534 DOI 10 1126 science 1184703 Tam Metin PDF 23 Subat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde 2010 yilinda hem molekuler genetik temelinde hem de paleontoloji verilerine gore yapilan baska bir calisma da ayni sonuca ulasmistir Bakiniz Richard D Wilkinson ve digerleri Dating Primate Divergences through an Integrated Analysis of Palaeontological and Molecular Data In Systematic Biology Band 60 Nr 1 2011 S 16 31 DOI 10 1093 sysbio syq054 Volltext PDF 5 Haziran 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Primatlarin ortaya cikisi bu calismada 84 5 milyon yil oncesi ile 69 5 103 5 tarihlendirilmis gibongiller ile buyuk insansi maymunlarin ayrimini ise 19 2 milyon yil oncesi 15 1 24 1 icin ongormustur C Owen Lovejoy ve digerleri The Great Divides Ardipithecus ramidus Reveals the Postcrania of Our Last Common Ancestors with African Apes In Science Band 326 2009 S 73 DOI 10 1126 science 1175833 Orangutanlarin ayrilmasini 16 milyon yil once gorillerin ayrilmasini ise 8 milyon yil oncesine tarihlendirir Hominini nin sempanzelerden ayrilmasina dair benzer sonuclara 4 98 ile 7 02 milyon yil Sudhir Kumar ve ekibi de ulasmistir Placing confidence limits on the molecular age of the human chimpanzee divergence In Proceedings of the National Academy of Sciences Band 102 Nr 52 2005 S 18842 18847 DOI 10 1073 pnas 0509585102 Volltext 24 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Bernard Wood ve Terry Harrison ise 2010 yilinda 6 ile 4 milyon yillik bir zaman araligini en olasilikli sonuc olarak gorurler The evolutionary context of the first hominins In Nature Band 470 2011 S 347 352 DOI 10 1038 nature09709 karsilastirmak icin bakiniz Sempanze ile Insan Soylari Ayrilirken 9 Aralik 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Wissenschaft Online 20 Aralik 2005 Almanca Arsivlenmis kopya 4 Mart 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2013 Sivri fare bir bocekcil grubu icin kullanilan bir terimdir Insanlik Tarihi Alaeddin Senel Imge Yayinevi Sayfa 59 a b c d Wayman Erin Smithsonian Magazine Ingilizce 16 Mayis 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Nisan 2021 1 9 Agustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde page 9 2 3 Aralik 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde 3 8 Mayis 1999 tarihinde Wayback Machine sitesinde 1999 P R Willoughby 2005 4 9 Agustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde 5 17 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde International Journal of Comparative Psychology UCLA R D Martin 2002 doi 10 1016 B0 08 043076 7 03083 7 24 Eylul 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde S Tavare C R Marshall O Will C Soligo amp R D Martin 2001 doi 10 1038 416726a 17 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Retrieved 2012 01 01 K D Rose 1994 DOI 10 1002 evan 1360030505 22 Mayis 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde J Fleagle C Gilbert 2011 2012 6 12 Mayis 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde J Roach 2008 7 16 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde V McMains 2011 8 16 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde 2009 9 5 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde amp 10 28 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Retrieved 2012 01 01 Kordos L Begun D R 2001 Primates from Rudabanya allocation of specimens to individuals sex and age categories J Hum Evol 40 1 ss 17 39 doi 10 1006 jhev 2000 0437 PMID 11139358 Winfried Henke Hartmut Rothe Stammesgeschichte des Menschen Springer Verlag Berlin 1999 S 55 Winfried Henke Hartmut Rothe Stammesgeschichte des Menschen S 58 Fiorenzo Facchini Die Ursprunge der Menschheit Konrad Theiss Verlag 2006 S 58 Winfried Henke Hartmut Rothe Stammesgeschichte des Menschen S 67 Terry Harrison A new species of Micropithecus from the middle Miocene of Kenya In Journal of Human Evolution Band 18 Nr 6 1989 S 537 557 DOI 10 1016 0047 2484 89 90017 1 Turlerin bu donemde baska turlerle yer degistirdigine ve turlerin cevrilmesine dair anlatimlar Terry Harrison a aittir Apes Among the Tangled Branches of Human Origins in Science Band 327 2010 S 532 534 Salvador Moya Sola et al A unique Middle Miocene European hominoid and the origins of the great ape and human clade In PNAS Band 106 Nr 24 2009 S 9601 9606 DOI 10 1073 pnas 0811730106 J Agusti S Moya Sola Mammal extinctions in the Vallesian Upper Miocene In Lecture Notes in Earth Sciences Band 30 1990 S 425 432 DOI 10 1007 BFb0011163 J Agusti et al Explaining the end of the hominoid experiment in Europe In Journal of Human Evolution Band 45 Nr 2 2003 S 145 153 DOI 10 1016 S0047 2484 03 00091 5 Kevin T Uno et al Late Miocene to Pliocene carbon isotope record of differential diet change among East African herbivores In PNAS Band 108 Nr 16 2011 S 6509 6514 DOI 10 1073 pnas 1018435108 Caro Beth Stewart Todd R Disotell Primate evolution in and out of Africa In Current Biology Band 8 Nr 16 1998 S R582 R588 DOI 10 1016 S0960 9822 07 00367 3 Yutaka Kunimatsu et al A new Late Miocene great ape from Kenya and its implications for the origins of African great apes and humans In PNAS Band 104 Nr 49 2007 S 19220 19225 DOI 10 1073 pnas 0706190104 a b Nick Patterson Daniel J Richter Sante Gnerre Eric S Lander David Reich 2006 Genetic evidence for complex speciation of humans and chimpanzees 13 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde In Nature Bd 441 2006 S 1103 1108 Kearey Philip 2001 Dictionary of Geology 2nd ed London New York etc Penguin Reference London p 123 ISBN 978 0 14 051494 0 benton M J and Donoghue P C J 200t Paleontological evidence to date the Tree of Life Molecular Biology amp Evolution 24 1 ss 26 53 doi 10 1093 molbev msl150 PMID 17047029 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Jay Kelley 1994 Evolution of apes Steve Jones Robert Martin amp David Pilbeam Ed Cambridge Encyclopedia of Human Evolution Cambridge U K Cambridge University Press ss 223 230 ISBN 0 521 46786 1 see pp229 230 for summary of DNA dating Brunet Michel 11 Temmuz 2002 A new hominid from the Upper Miocene of Chad Central Africa Nature 418 6894 Nature Publishing Group ss 145 151 doi 10 1038 nature00879 ISSN 0028 0836 PMID 12110880 7 Mart 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2010 Whitfield John 11 Temmuz 2002 Oldest member of human family found Nature 13 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Mayis 2010 Haviland William A Prins Harald E L Walrath Dana McBride Bunny 2007 Evolution and prehistory the human challenge Ingilizce Cengage Learning ISBN 049538190X 13 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2012 Tchad Actuel Toumai Histoire des Sciences et Histoire d Hommes 8 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Web site of Alain Beauvilain 6 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2012 Evolution s human and chimp twist BBC 18 Mayis 2006 13 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2012 Indiana University News Release 14 Subat 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Ocak 2009 Perlman David 12 Temmuz 2001 Fossils From Ethiopia May Be Earliest Human Ancestor National Geographic News 11 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Mart 2012 Another co author is Tim D White a paleoanthropologist at UC Berkeley who in 1994 discovered a pre human fossil named Ardipithecus ramidus that was then the oldest known at 4 4 million years Alexey V Fedorov et al Tropical cyclones and permanent El Nino in the early Pliocene epoch In Nature Band 463 2010 S 1066 1070 DOI 10 1038 nature08831 Thure E Cerling et al Woody cover and hominin environments in the past 6 million years In Nature Band 476 2011 S 51 56 doi 10 1038 nature10306 13 Mart 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Nisan 2012 2 Haziran 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 3 Nisan 2012 Arsivlenmis kopya 25 Agustos 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Nisan 2012 Fleminger David 2008 The Cradle of Humankind Ingilizce 30 South Publishers ss 7 10 ISBN 0958489130 Mary Leakey et al Fossil hominids from the Laetolil Beds In Nature Band 262 1976 S 460 466 DOI 10 1038 262460a0 Wood B A 1994 Evolution of australopithecines Steve Jones Robert Martin amp David Pilbeam Ed The Cambridge Encyclopedia of Human Evolution Cambridge Cambridge University Press ss 231 240 ISBN 978 0 521 32370 3 KB1 bakim Editorler parametresini kullanan link Also ISBN 0 521 46786 1 paperback Pilbeam D R 1988 Hominid evolution Harrison G A Tanner J M Pilbeam D R amp Baker P T Ed Human Biology An introduction to human evolution variation growth and adaptability Ingilizce Oxford U K Oxford University Press ss 104 143 ISBN 0 19 854144 9 KB1 bakim Editorler parametresini kullanan link Also ISBN 0 19 854144 0 paperback Augustin Laurent 2004 Eight glacial cycles from an Antarctic ice core Nature 429 6992 ss 623 628 doi 10 1038 nature02599 PMID 15190344 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim a b c d e Friedemann Schrenk Timothy Bromage Der Hominiden Korridor Sudostafrikas In Spektrum der Wissenschaft Nr 8 2000 S 51 51 a b Paranthropus aethiopicus Archaeology info 16 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Mart 2012 Toth Nicholas Schick Kathy 2009 African Origins Scarre Chris Ed The Human Past World Prehistory and the Development of Human Societies 2 bas Londra Thames and Hudson ss 67 68 Fiorenzo Facchini Die Ursprunge der Menschheit Konrad Theiss Verlag 2006 S 110 Pettitt Paul 2009 The Rise of Modern Humans Scarre Chris Ed The Human Past World Prehistory and the Development of Human Societies 2 bas Londra Thames and Hudson ss 149 151 Strait DS Grine FE Moniz MA 1997 A reappraisal of early hominid phylogeny J Hum Evol 32 1 ss 17 82 doi 10 1006 jhev 1996 0097 PMID 9034954 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Bill Bryson 2004 28 The Mysterious Biped A Short History of Nearly Everything Ingilizce Random House Inc ss 522 543 ISBN 978 0 385 66004 4 15 Agustos 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Nisan 2012 Peter B deMenocal Climate and Human Evolution In Science Band 331 Nr 6017 2011 S 540 542 DOI 10 1126 science 1190683 Walker Alan 2006 Early Hominin Diets Overview and Historical Perspectives Peter Ungar Ed Evolution of the Human Diet The Known the Unknown and the Unknowable Ingilizce US Oxford University Press ss 3 10 ISBN 978 0 19 518346 7 scroll up to view chapter 1 amp part of chapter 2 which is a serendipitous result from another search Subsequent attempts get a targeted search result gave returns without chapter 1 Peter Ungar amp Mark F Teaford 2002 Human Diet Its Origin and Evolution Ingilizce Westport CT Bergin amp Garvey s 206 ISBN 978 0 89789 736 5 15 Agustos 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Eylul 2020 Bogin Barry 1997 The evolution of human nutrition Romanucci Ross Lola Moerman Daniel E amp Tancredi Laurence R Ed The Anthropology of Medicine From Culture to Method Ingilizce 3 bas South Hadley MA Bergen and Garvey ss 96 142 ISBN 978 0 89789 516 3 KB1 bakim Birden fazla ad editor listesi link Barnicot NA 2005 Human nutrition evolutionary perspectives Integr Physiol Behav Sci 40 2 ss 114 17 doi 10 1007 BF02734246 PMID 17393680 Leonard WR Snodgrass JJ Robertson ML 2007 Effects of brain evolution on human nutrition and metabolism Annu Rev Nutr Cilt 27 ss 311 27 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Bernard Wood Mark Collard The Human Genus In Science Band 284 1999 S 65 71 DOI 10 1126 science 284 5411 65 G J Sawyer Viktor Deak Der lange Weg zum Menschen Lebensbilder aus 7 Millionen Jahren Evolution Spektrum Akademischer Verlag Heidelberg 2008 S 85 Winfried Henke Hartmut Rothe Stammesgeschichte des Menschen Springer Verlag Berlin 1999 S 156 Friedemann Schrenk Die Fruhzeit des Menschen Der Weg zum Homo sapiens C H Beck Munchen 1997 S 70 Toothy Tree Swinger May Be Earliest Human News discovery com 21 Mayis 2010 2 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Mayis 2011 Pickering et al 2011 Contemporary flowstone development links early hominin bearing cave deposits in South Africa Earth and Planetary Science Letters 306 1 2 pp 23 32 Herries amp Shaw 2011 Palaeomagnetic analysis of the Sterkfontein palaeocave deposits Implications for the age of the hominin fossils and stone tool industries Journal of Human Evolution 60 5 pp 523 539 Get Ready for More Proto Humans 1 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Nisan 2012 Hazarika Manji 16 30 Haziran 2007 Homo erectus ergaster and Out of Africa Recent Developments in Paleoanthropology and Prehistoric Archaeology Parth R Chauhan Distribution of Acheulian sites in the Siwalik region 4 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde An Overview of the Siwalik Acheulian amp Reconsidering Its Chronological Relationship with the Soanian A Theoretical Perspective Andaman org 3 Ocak 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Mart 2012 Fischer Steven Roger 2004 A history of language Globalities Series Ingilizce Reaktion Books ISBN 186189080X Spoor F Wood B Zonneveld F 1994 Implications of early hominid labyrinthine morphology for evolution of human bipedal locomotion Nature 369 6482 ss 645 8 doi 10 1038 369645a0 PMID 8208290 Price David 30 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Kasim 2007 Fire was used by Homo erectus in northern China more than 400 000 years ago and there is sketchy evidence suggesting that it may have been used long before that Gowlett 1984 pp 181 82 Kaukasische Urahnen Afrika These in Frage gestellt 16 Agustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde TAZ de erisim tarihi 09 06 2011 Vekua Abesalom Lordkipanidze David Rightmire G Philip Agusti Jordi Ferring Reid Maisuradze Givi Mouskhelishvili Alexander Nioradze Medea Ponce de Leon MP Temmuz 2002 A new skull of early Homo from Dmanisi Georgia Science 297 5578 ss 85 9 doi 10 1126 science 1072953 ISSN 0036 8075 PMID 12098694 Lordkipanidze D Jashashvili T Vekua A Ponce deLeon MS Zollikofer CPE et al 2007 Postcranial evidence from early Homo from Dmanisi Georgia Nature 449 305 10 Lordkipanidze D Vekua A Ferring R Rightmire GP Agusti J et al 2005 The earliest toothless hominin skull Nature 434 717 18 Wilford John Noble 19 Eylul 2007 New Fossils Offer Glimpse of Human Ancestors The New York Times 24 Temmuz 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Eylul 2009 Lordkipanidze David 20 Eylul 2007 Postcranial evidence from early Homo from Dmanisi Georgia Nature 449 7160 ss 305 310 doi 10 1038 nature06134 PMID 17882214 Klein Richard 2009 Hominin Disperals in the Old World in The Human Past ed Chris Scarre 2nd ed p 108 Manzi G Mallegni F Ascenzi A 2001 A cranium for the earliest Europeans Phylogenetic position of the hominid from Ceprano Italy Proc Natl Acad Sci U S A 98 17 ss 10011 6 doi 10 1073 pnas 151259998 PMC 55569 2 PMID 11504953 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Rightmire G P 1998 PDF Evolutionary Anthropology 6 6 ss 218 227 doi 10 1002 SICI 1520 6505 1998 6 6 lt 218 AID EVAN4 gt 3 0 CO 2 6 23 Mart 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 4 Nisan 2012 26 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Nisan 2012 The Mystery of the Pit of Bones Atapuerca Spain Species Homo heidelbergensis 9 Kasim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Smithsonian Institution Retrieved December 15 2011 Mithen Steven 2006 The Singing Neanderthals ISBN 978 0 674 02559 8 Rightmire G P 1998 PDF Evolutionary Anthropology 6 6 ss 218 227 doi 10 1002 SICI 1520 6505 1998 6 6 lt 218 AID EVAN4 gt 3 0 CO 2 6 23 Mart 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 4 Nisan 2012 Bada Jeffrey L Roy A Schroeder Reiner Protsch and Rainer Berger Concordance of Collagen Based Radiocarbon and Aspartic Acid Racemization Ages 20 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde PNAS abstract URL Amino Acid Racemization Dating of Fossil Bones 12 Subat 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Nisan 2012 Scientists discover hominid cranium in Ethiopia Indiana University 27 Mart 2006 15 Kasim 2006 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2006 Harvati K 2003 The Neanderthal taxonomic position models of intra and inter specific craniofacial variation J Hum Evol 44 1 ss 107 32 doi 10 1016 S0047 2484 02 00208 7 PMID 12604307 Krings M Stone A Schmitz RW Krainitzki H Stoneking M Paabo S 1997 Neandertal DNA sequences and the origin of modern humans Cell 90 1 ss 19 30 doi 10 1016 S0092 8674 00 80310 4 PMID 9230299 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Green RE ve digerleri 2008 A complete Neandertal mitochondrial genome sequence determined by high throughput sequencing Cell 134 3 ss 416 426 doi 10 1016 j cell 2008 06 021 PMC 2602844 2 PMID 18692465 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Serre D Langaney A Chech M ve digerleri 2004 No Evidence of Neandertal mtDNA Contribution to Early Modern Humans PLoS Biol 2 3 s E57 doi 10 1371 journal pbio 0020057 PMC 368159 2 PMID 15024415 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link a b Jennifer Viegas 6 Mayis 2010 Neanderthals humans interbred DNA proves Discovery News 18 Agustos 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Agustos 2010 Gutierrez G Sanchez D Marin A 2002 A reanalysis of the ancient mitochondrial DNA sequences recovered from Neandertal bones Mol Biol Evol 19 8 ss 1359 66 PMID 12140248 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Hebsgaard MB Wiuf C Gilbert MT Glenner H Willerslev E 2007 Evaluating Neanderthal genetics and phylogeny J Mol Evol 64 1 ss 50 60 doi 10 1007 s00239 006 0017 y PMID 17146600 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Diamond Jared 1992 The Third Chimpanzee The Evolution and Future of the Human Animal Ingilizce Harper Perennial ISBN 978 0 06 098403 8 How Neanderthals met a grisly fate devoured by humans 20 Mayis 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Observer May 17 2009 DNA identifies new ancient human dubbed X woman 27 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde BBC News March 25 2010 Neanderthals Were Dying Out Before Humans Arrived 3 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Jennifer Viegas Live Science Discovery News erisim tarihi 29 Mart 2012 Johannes Krause Qiaomei Fu Jeffrey M Good Bence Viola Michael V Shunkov Anatoli P Derevianko und Svante Paabo The complete mitochondrial DNA genome of an unknown hominin from southern Siberia In Nature Band 464 2010 DOI 10 1038 nature08976 David Reich et al Genetic history of an archaic hominin group from Denisova Cave in Siberia In Nature Band 468 Nr 7327 2010 S 1053 1060 DOI 10 1038 nature09710 a b Maria Mednikova A proximal pedal phalanx of a Paleolithic hominin from denisova cave Altai In Archaeology Ethnology and Anthropology of Eurasia Band 39 Nr 1 2011 S 129 138 doi 10 1016 j aeae 2011 06 017 veya 11 28 Aralik 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Denisova Admixture and the First Modern Human Dispersals into Southeast Asia and Oceania The American Journal of Human Genetics doi 10 1016 j ajhg 2011 09 005 PMC 3188841 2 PMID 21944045 8 Aralik 2011 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 5 Nisan 2012 Gamma ray spectrometric dating of late Homo erectus skulls from Ngandong and Sambungmacan Central Java Indonesia 20 Eylul 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Journal of Human Evolution 2008 Volume 55 Issue 2 Publisher Elsevier Pages 274 277 Brown P 27 Ekim 2004 hominin Nature 431 7012 ss 1055 1061 Bibcode 2004Natur 431 1055B doi 10 1038 nature02999 PMID 15514638 Brown P 27 Ekim 2004 hominin Nature 431 7012 ss 1055 1061 Bibcode 2004Natur 431 1055B doi 10 1038 nature02999 PMID 15514638 Falk D 8 Nisan 2005 The Brain of LB1 Homo floresiensis Science 308 5719 ss 242 5 Bibcode 2005Sci 308 242F doi 10 1126 science 1109727 PMID 15749690 Argue D Donlon D Groves C Wright R 2006 Homo floresiensis microcephalic pygmoid Australopithecus or Homo J Hum Evol 51 4 ss 360 74 doi 10 1016 j jhevol 2006 04 013 PMID 16919706 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Martin RD Maclarnon AM Phillips JL Dobyns WB 2006 Flores hominid new species or microcephalic dwarf The anatomical record Part A Discoveries in molecular cellular and evolutionary biology 288 11 ss 1123 45 doi 10 1002 ar a 20389 PMID 17031806 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Renee Hetherington Robert G B Reid 2010 The Climate Connection Climate Change and Modern Human Evolution Cambridge University Press s 64 ISBN 9780521147231 4 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Haziran 2011 Eric Delson Ian Tattersall John A Van Couvering 2000 Encyclopedia of human evolution and prehistory Ingilizce Taylor amp Francis s 677 ISBN 9780815316961 3 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Haziran 2011 Martin Meredith 10 Mayis 2011 Born in Africa The Quest for the Origins of Human Life PublicAffairs s 148 ISBN 9781586486631 4 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Haziran 2011 William A Haviland Harald E L Prins Dana Walrath 24 Subat 2009 The Essence of Anthropology Ingilizce Cengage Learning s 90 ISBN 9780495599814 8 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Haziran 2011 Robert Jurmain Lynn Kilgore Wenda Trevathan 20 Mart 2008 Essentials of Physical Anthropology Ingilizce Cengage Learning ss 266 ISBN 9780495509394 17 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Haziran 2011 Milford H Wolpoff John Hawks Rachel Caspari Multiregional not multiple origins doi 10 1002 SICI 1096 8644 200005 112 1 lt 129 AID AJPA11 gt 3 0 CO 2 K PMID 10766948 Supervolcanoes 25 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde BBC2 3 February 2000 Stanley H Ambrose 1998 Late Pleistocene human population bottlenecks volcanic winter and differentiation of modern humans Journal of Human Evolution 34 6 ss 623 651 doi 10 1006 jhev 1998 0219 PMID 9650103 Ambrose Stanley H 2005 Bradshaw Foundation 14 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Nisan 2006 a b Norton H L Kittles R A Parra E McKeigue P Mao X Cheng K Canfield V A Bradley D G McEvoy B 2006 Genetic Evidence for the Convergent Evolution of Light Skin in Europeans and East Asians Molecular Biology and Evolution 24 3 ss 710 22 doi 10 1093 molbev msl203 PMID 17182896 HapMap SNP report for rs1042602 13 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Hapmap ncbi nlm nih gov 2009 10 19 Retrieved on 2011 02 27 Finlayson C 2004 Neanderthals and modern humans an ecological and evolutionary perspective Cambridge University Press ss 84 ISBN 0521820871 Modern Humans Came Out of Africa Definitive Study Says News nationalgeographic com 28 Ekim 2010 1 Agustos 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Mayis 2011 Stringer CB Andrews P Mart 1988 Genetic and fossil evidence for the origin of modern humans Science 239 4845 ss 1263 8 doi 10 1126 science 3125610 PMID 3125610 Cann RL Stoneking M Wilson AC 1987 Nature 325 6099 ss 31 6 doi 10 1038 325031a0 PMID 3025745 13 Agustos 2010 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Nisan 2012 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Searching for traces of the Southern Dispersal 10 Mayis 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde by Dr Marta Mirazon Lahr et al Macaulay V Hill C Achilli A Rengo C Clarke D Meehan W Blackburn J Semino O Scozzari R 2005 Single Rapid Coastal Settlement of Asia Revealed by Analysis of Complete Mitochondrial Genomes Science 308 5724 s 1034 6 5724 doi 10 1126 science 1109792 PMID 15890885 30 Ocak 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Nisan 2012 Gill Victoria 1 Mayis 2009 Africa s genetic secrets unlocked BBC News 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Haziran 2011 the results were published in the online edition of the journal Science The new batch 150 000 years ago 18 Ocak 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde BBC Science amp Nature The evolution of man a b When humans faced extinction BBC 9 Haziran 2003 11 Mart 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Ocak 2007 Wolpoff MH 2000 Multiregional not multiple origins Am J Phys Anthropol 112 1 ss 129 36 doi 10 1002 SICI 1096 8644 200005 112 1 lt 129 AID AJPA11 gt 3 0 CO 2 K PMID 10766948 olu kirik baglanti Wolpoff MH 1988 Modern Human Origins Science 241 4867 ss 772 4 doi 10 1126 science 3136545 PMID 3136545 24 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Nisan 2012 Leakey Richard 1994 The Origin of Humankind Science Masters Series Ingilizce New York NY Basic Books ss 87 89 ISBN 978 0 465 05313 1 Jorde LB Bamshad M Rogers AR Subat 1998 Using mitochondrial and nuclear DNA markers to reconstruct human evolution Bioessays 20 2 ss 126 36 doi 10 1002 SICI 1521 1878 199802 20 2 lt 126 AID BIES5 gt 3 0 CO 2 R PMID 9631658 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Wall J D Lohmueller K E Plagnol V 2009 Detecting Ancient Admixture and Estimating Demographic Parameters in Multiple Human Populations Molecular Biology and Evolution 26 8 ss 1823 7 doi 10 1093 molbev msp096 PMC 2734152 2 PMID 19420049 Green RE Krause J Briggs AW ve digerleri Mayis 2010 A draft sequence of the Neandertal genome Science 328 5979 ss 710 22 doi 10 1126 science 1188021 PMID 20448178 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Reich D Green RE Kircher M et al December 2010 Genetic history of an archaic hominin group from Denisova Cave in Siberia Nature 468 7327 1053 60 DOI 10 1038 nature09710 PMID 21179161 Reich D Patterson N Kircher M ve digerleri Ekim 2011 Denisova admixture and the first modern human dispersals into Southeast Asia and Oceania Am J Hum Genet 89 4 ss 516 28 doi 10 1016 j ajhg 2011 09 005 PMC 3188841 2 PMID 21944045 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Dis baglantilarVikipedi nin kardes projelerinden hakkinda daha fazla bilgi edininVikisozluk te tanimlarVikitur de taksonomiIncredible Human Journey Tr Altyazili belgesel Dr Alice Roberts 13 23 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Insanin evrimsel yolculugu belgesel Turkce dublaj www youtube com watch v XlrjNEMPSQs Kokenlerimiz 1 Prof Dr Alice Roberts www youtube com watch v OrjM47L hnE Kokenlerimiz 2 Prof Dr Alice Roberts www youtube com watch v Qus01tIocdQ Kokenlerimiz 3 Prof Dr Alice Roberts Belgesel Ispanyolca 28 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Kasim 2010 Belgesel Ispanyolca 28 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Kasim 2010 Belgesel Ispanyolca 28 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Kasim 2010 Senel Alaeddin Kemirgenlerden Somurgenlere INSANLIK TARIHI Ankara Imge Kitabevi Yayinlari ss 1107 sayfa ISBN 975 533 483 1