Türkiye Türkmenleri ya da Anadolu Türkmenleri,Anadolu Oğuzları veya kısa söylenişiyle Türkmenler (Osmanlıca تركمنلر), Selçuklular döneminde Anadolu ve çevresinde Türkmeneli denen bölgelerde yerleşmeye başlayan, dilleri Türkiye Türkçesine bağlı Anadolu ağızları içinde ele alınan ve Türkiye Türklerini oluşturan Oğuz oymakları Müslüman olup, Hanefi Sünni ve Anadolu Aleviliği (Türkmen Aleviliği ya da Kızılbaş) olarak görülür. Anadolu’nun Türkleşmesi sürecinde etkili olmuşlardır.Türkmen (تركمنلر) ve Yörük (يوروك) kelimeleri tarihî belgelerde eş anlamlı olarak da kullanılmıştır. Osmanlı arşiv belgelerinde, yerleşim durumuna ve şekline bağlı olarak köylü «Türk» olarak adlandırılırken, göçer veya yarı-göçer topluluklar «Türkmen» ya da «Yörük» tabiriyle anılmışlardır. Aşiretler, yerleşik veya konar-göçer olma durumlarına ve bulundukları bölgelere göre «Türkmen» ya da «Yörük» adını almışlardır. Kimilerine göre Kızılırmak'ın doğusundakilere Türkmen batısındakilere ise Yörük denir. Maraş ve çevresinde yaşayan Dulkadirli Türkmenleri için Osmanlı kaynaklarında hem Türkmen hem de Yörük tabiri birlikte kullanılmıştır. Etnik olarak akraba oldukları Türkmenistan Türkmenleri (Horasan Türkmenleri) ile aynı adı taşıdıkları gibi kimi uruğ/oymak adları da ortaktır.
Diller | |
---|---|
Din | |
Türkmen aşiretleri, boy beyi (İnallu boyunun adı İnal-oğlu Hamza Bey'den, Gündüzlü boyunun adı Gündüz-oğlu İbrahim Bey'den gelir), kethüda adı, soylarının adı, yaşadıkları yerlerin adı, iktisadî faaliyet ve bunun sonucu olarak besledikleri hayvanlar veya tarıma ait faaliyetleri gibi pek çok sebebe dayalı olarak ad almaktadırlar.
Anadolu'nun Türkleştirilmesinde aktif rol oynamışlardır. Bizanslılar ile mücadelelerinde Selçuklular uç bölgelerine Türkmenleri yerleştirmek suretiyle fetih hareketlerini kolaylaştırma yoluna gitmişler ve Türkistan'dan Teke Türkmenleri ile diğer Türkmen oymaklarını Anadolu'ya yerleştirmeye başlamışlardır.Anadolu Selçuklu Devletinin tarihindeki en büyük Türkmen ayaklanması olan 1240 yılındaki Babai ayaklanması ve peşinden 1243 yılında Moğollarla yapılan Kösedağ Muharebesinde yenilmeleri üzerine Ahiler ve Türkmenler katledilmişlerdir.
Anadolu Türkmen aşiretlerinin önemli bölümü, özellikle de Alevi olanlar, Horasan'dan gelmişlerdir.Horasan, Selçukluların Anadolu'ya uzanmadan önce kaldıkları Hazar ötesi Oğuz toprağıdır. Oğuzların bölgedeki yoğunluğunu vermesi bakımından “Horasan’ın her tarafı Türk cephesidir” diyen Yakûbî’nin (öl. 897) Harezm ile Hazar denizi arasındaki bölgeye “Oğuz çölü” demesi önemlidir.
Adlandırma
Boz-Ok ve Üç-Ok diye iki ana kola ayrılan Oğuz, etimolojik olarak oġuz < oḳ-u-z «oklar» demektir ve ok (“boy, kabile”) kelimesi ile ikili organ adlarında (ağız, diz, göz, boynuz) rastlanan -z ikil-çoğul ekine (formans) dayanır.
Diğer Oğuzlardan ayırt edebilmek için, Müslüman olan Oğuzlar, Türkmen adıyla anılmaya başlanmıştır. Türkmen kelimesi ilk olarak Orta Türkçe dönemine ait Divânu Lügati't-Türk'te «Türkmen» (تُركْمانْ) olarak geçer ve "Bunlar Oğuzlardır. Bunlara Türkmen denilmesinde bir hikâye vardır, şöyledir: ..." biçiminde tanımlanır. Etimolojik olarak Türkmen kelimesi -men/man kuvvetlendirme (mübalağa) eki ile kuruludur ve benzer örnekler arasında kocaman, küçümen, karaman, sarman (< sarıman), kösemen, kölemen, şişman türevleri de vardır.
Başkurt kökenli Türkolog Zeki Velidi Togan, “Umumi Türk Tarihine Giriş” adlı eserinde, «Oğuz’un arsızı Türkmen’in delisine benzer» biçiminde bir darb-ı mesel kullanır. Bu tabir, Türkmenlerin Oğuzlara göre daha terbiyeli ve medeni olduğunu ifade eder.
Fuat Köprülü ve 'ya göre, Türkmen adı Oğuzlara sonradan verilmiştir ve Müslüman olan Oğuzlar için kullanılmıştır.; Wilhelm Barthold’a göre, Türkmen adının eski olduğu, aslı hakkında yeterli bilginin olmadığı ve Oğuzların Türkmen adı ile de anıldığı şeklindedir.; İbrahim Kafesoğlu ve Omeljan Pritsak'a göre, Türkmen adı eski bir siyasi topluluk adıdır ve Oğuzlar ile Karluklar bu siyasi topluluğa giren kavimlerdendir.
Günümüzde Türkmen adı uluslararası arenada Türkmenistan Türkmenleri (Orta Asya Türkmenleri, Türkmensahra Türkmenleri) için kullanılırken, Türkiye'de, özellikle de halk arasında (Türkmen ya da Türkman olarak), yaygın biçimde Türkiye Türkmenleri (Balkanlar, Anadolu, Suriye) için kullanılmaktadır. Oğuzların Müslüman olanları Türkmen adıyla anılmaya başladıktan ve bir kısmının Batıya yönelmesinden sonra Hazar Denizi'nin doğusunda (İran'daki Horasan ile bugünkü Türkmenistan'ı oluşturan Maveraünnehir ile Harezm) kalanlar Doğu Türkmenleri olarak, Hazar Denizi'nin batısında (Türkiye, Balkanlar, Suriye, Irak, Azerbaycan) kalanlar ise Batı Türkmenleri olarak da adlandırılmaktadır. Hazar ötesi Türkmenleri adı Türkiye'den bakış açısına göre Hazar'ın doğu yakasındaki Türkmenistan (ya da Yaka) Türkmenlerini, Türkmenistan'dan bakış açısına göreyse etnik olarak Türkmenistan Türkmenlerinden ayrımlaşan Hazar'ın batısındaki Kafkas Türkmenlerini belirtir. Doğu Türkmenleri adı ayrıca Doğu Anadolu-Azerbaycan-İran eksenindeki Akkoyunlular ile Karakoyunlular için de kullanılır. Oğuz-Türkmen coğrafyasının en uzak doğusunda izole olarak Çin'de (Çinghay, Gansu ve Sincan yörelerinde) yerleşik yaşayan ve Oğuzların Salur boyundan gelen Salarlar (Salırlar) Sünni (Nakşibendi) Müslüman olup dilleri Kıpçak-Türkmen özellikleri gösterse de, Türkmen olarak adlandırılmaları oldukça nadirdir ve daha çok Türkmenistan kaynaklarında Sincan Uygur Özerk Bölgesinde yaşayan 5 bin nüfuslu (Hıtayli Türkmenler) ile birlikte Salarlar da Türkmen (= Türkmenistan Türkmeni) olarak nitelendirilir ve her ikisi de Çin Türkmeni olarak kabul edilir.
Oğuz kökeninden gelen Anadolu Türkleri için Selçuklulardan günümüze tarihi kaynaklarda Türkmen adı kullanılır ve bu Türkmen tanımına Oğuz dışı Türkler (, Gürcistan Kıpçakları) dahil edilmez. Anadolu'da Türklerin/Türkmenlerin yoğun olup devletleştiği bölgeler Türkmeneli olarak adlandırılır ve bu Türkmenya bölgeleri Batılıların yaptığı haritalarda da yansır: Doğu Anadolu Bölgesinde Turcomanie (1696), Turcomania (1730), Orta ve Kuzeydoğu Anadolu'da Turkomanien (1829). Yaklaşık 1700 yılında (1644-1724) tarafından yapılan haritada Anadolu'da (Natolia) Türklerin İmparatorluğu (Imperii Turcici) ve bunun içinde ayrı bölge olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan Türkmeneli (Turcomanoe) bulunmaktadır. Tarihçi İlber Ortaylı bir makalesinde Cenevizli ve Venedikli tüccar ve diplomatların, 12. yüzyılda, Türkiye'yi Turchia ve Turkmenia olarak tanımladıklarını belirtir.
Bütün dünyanın Osmanlıyı «Türk» olarak gördüğü bir çağda Osmanlıyı «Devlet-i Aliyye» olarak adlandıran Osmanlı ulemasının, Türk ve Türkmenleri küçümsedikleri, kendilerini Türk saymadıkları görülmektedir. Tarihçi Bernard Lewis'e göre, Osmanlı düşüncesinde Osmanlı=Türk özdeşliği yoktur; zira, Osmanlı sıfatı yalnız hanedan için kullanılır ve Osmanlılar Türk adını önceleri göçebe Türkmenlerle, Yörükler için; daha sonraları, kaba saba Türkçe konuşan Anadolu köylüleri ile taşralılar için kullanmışlardır.
Anadolu, Suriye ve Irak’ta yaşayan Türk teşekkülleri, 16. ve 17. yüzyıllarda genel olarak Türkmen ve Yörük şeklinde ikiye ayrılırdı. Faruk Sümer'e göre, Türkmen adı, Anadolu’nun Kızılırmak’tan itibaren doğu ve güneyde kalan bölgeler ile Suriye ve Irak’ta yaşayan aşiretler tarafından kullanılırken Yörük tabiri, Kızılırmak’tan Adalar ve Marmara denizi kıyılarına kadar uzanan yerlerdeki teşekküller ile Rumeli’nde bulunan cemaatleri ifade etmekteydi. (önceki soyadı: Demirtaş, 1925 - 1983) Osmanlı Devrinde Anadolu'da Oğuz Boyları adlı makalesinde Avşarları tanıtırken, Yörük-Türkmen ayrımı yaparak 1. Yörükler arasında Avşarlar (Kütahya, Aydın) ve 2. Türkmen illeri arasında Avşarlar: Doğu ve Güney Anadolu'da: A) Halep Türkmeni Avşarları: a) Köpekli Avşarı, b) Gündüzlü Avşarı c) Avşar oymağı; B) Dulkadırlı Avşarları: 1. İmanlu Avşarı, 2. Kozan mıntıkası Avşarları, 3. Kars (Zülkadiriye) deki Avşar oymakları, 4. Bozok Avşarları, 5. Yeni il; C) Bozulus Avşarları biçiminde sınıflandırmıştır.
Kimilerine göre uzun mesafeli yatay/ova/bozkır göçebeliği yapanlar Türkmen, daha kısa mesafeli dikey/dağ göçebeliği yapanlar ise Yörük olarak tanımlanır.
Yörükler, büyük bir olasılıkla Türkmenler’in bir kolu ise de, giysileri, yerleşme biçimleri, gelenek görenek ve ağız değişiklikleri, bu iki topluluğu birbirinden ayırmaktadır. Bunun, Anadolu'ya değişik tarihlerde gelmiş olmalarından kaynaklandığı söylenebilir. Güneybatı ve Güney Anadolu'daki Yörük ve Türkmen oymaklarına bağlı boylardan Abdal, Akçakocalı, Takami, Karakeçili, Çepni, Avşar, Sancaklılar Türkmen; Yağcılar, Tahtacılar, Kınıklar ve Alpaslanlar gibi boylar, ağız özellikleri bakımından daha çok Yörük öbeğine girmektedirler.Yusuf Halaçoğlu Anadolu'da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650) adlı kitabında kimi aşiret ve oymakları Türkmen adıyla verirken kimilerini de Yörük olarak ayırır.
Türkmen ve Yörük kelimeleri tarihi belgelerde eş anlamlı olarak da kullanılmıştır.
Türkmen kimliği ve kültürü kimi yörelerde yalnızca Alevi inançlı Türklerce temsil edildiğinden, bu yörelerde halk arasında Türkmen kelimesi yalnızca Alevi anlamındadır. Örnek olarak, Kars - Ardahan illerinde yaşayan Aleviler Türkmen adıyla anılırlar. Fakat, Balıkesir'de ise hepsi de etnik olarak Türkmen olsa da, Sünni olan Yörükler ve Manavlar ile Alevi olan Çepniler hariç yalnızca Alevi Tahtacılar Türkmen olarak adlandırılır. Günümüzde Edremit ve çevresindeki Tahtacılara, Yörükler tarafından Türkmen denilmektedir. Bu yörede Türkmenlikten kasıt Alevilik veya Kızılbaşlıktır. Kısacası Balıkesir Edremit'te Türkmenlik, Tahtacılık ve Alevilik/Kızılbaşlık bir şekilde eklemlenmiştir denilebilir. Aynı kökenden gelmelerine rağmen farklı adlarla anılmalarının inanç boyutundan kaynaklandığı, her iki grup tarafından vurgulamaktadır. Türkmenler ve Yörükler her ne kadar birbirleri için aramızda soğan zarı gibi ince fark var deseler de bu farklı dinsel inanç içindeki boylar arasında hemen hemen hiçbir sosyal ilişkinin bulunmadığı gözlemlenmektedir.
Orta Türkçe dönemine ait Divânu Lügati't-Türk'te Kâşgarlı Mahmud Oğuz (اُغُزْ) kelimesi için «Oguz: Bir Türk Boyudur. Oğuzlar Türkmendirler. bunlar yirmi iki bölüktür; her bölüğün ayrı bir belgesi (= damga) ve hayvanlarına vurulan bir alâmeti vardır, Birbirlerini bu belgelerle tanırlar» deyip boyları sıralamış; Yaparlı, Kızık ve Karkın boylarını listeye almamış, fazladan Çarukluğ (جَرُقْلُغْ) boyunu eklemiş, fakat damgasının belli olmadığını da vurgulamıştır.
Boy adı | Orta Türkçe! width="10%" bgcolor="#40e0d0" |Türkçe (Türkiye) | Azerice (Azerbaycan) | Türkmence (Türkmenistan) | Anlamı | Ongun | Damga | |
---|---|---|---|---|---|---|---|
Kayığ | Kayığ (قَيِغْ) | Kayı | Qayı | Gaýa | muhkem, güçlü | sungur | |
Bayat | Bayat (بَياتْ) | Bayat | Bayad | Baýat | devletli, bol nimetli | puhu (ükü) | |
Alka-Bölük | Alkabölük (اَلْقابُلُكْ) | Alkaevli | Alkaevli | Agöýli | ak yurtlu/çadırlı | büyük kerkenez (küyenek) | |
Kara-Bölük | Karabölük (قَرَبُلُكْ) | Karaevli | Qaraevli | Garaöýli | kara yurtlu/çadırlı | küçük kerkenez (küyenek sarı) | |
Yazğır | Yazgır (ىَزْغِرْ) | Yazır | Yazır | Ýazyr | geniş/yaygın yurtlu | bozdoğan (turumtay) | |
Töker | Tüger (تُوكَرْ) / (ثُكَرْ) | Döğer | Döğər | Düker | toplayan | küçügen | |
Totırka | Tutırka (تُوتِرْقا) | Dodurga | Dodurqa | Dodurga | ülke kazanan | kızıl karcığay | |
Yaparlı | Yaparlı | Yaparlı | Ýaparly | güzel kokulu | ? | ||
Afşar | Afşar (اَفْشارْ) | Avşar, Afşar | Afşar | Owşar | çevik av düşkünü | erkek gök doğan (cura laçın) | |
Kızık | Kızık | Qızıq | Gyryk | yasak ... | çakır | ||
Begtili | Begtili (بَكْتِلى) | Beğdili | Bəydili | Begdili | saygın tanıklı | bahri | |
Karkın | Karkın, Kargın | Karqın | Garkyn | karaya boyanmış deri | çakır | ||
Bayundur | Bayundur (بايُنْدُرْ) | Bayındır | Bayandur | Baýyndyr | verimli yer | dişi gök doğan (laçın) | |
Beçenek | Beçenek (بَجَنَكْ) | Peçenek | Peçeneq | Beçene | çalışıp uygulayan | ala toğunak | |
Çuvaldar | Çuvaldar (جُوَلْدَرْ) | Çavuldur | Çavuldur | Çowdur | ünlü, takdir edilen | buğdayınık | |
Çepni | Çepni (جَبْني) | Çepni | Çəpni | Çepni | düşmana hızla saldıran | humay | |
Salğur | Salgur (سَلْغُرْ) | Salur | Salur | Salyr | kılıç salan | kaya kartalı (bürgüt) | |
Eymür | Eymür (اَيْمُرْ) | Eymür | Eymur | Eýmir | iyi durumda olan | isperi | |
Ulayuntluğ | Ulayundluğ (اُوﻻيُنْدْلُغْ) | Ulayundluğ | Alayuntluq | Alaýuntly | alaca atlı | delice (yağalbay) | |
Yüregir | Üregir (اُرَكِرْ) Yüregir (يُرَكِرْ) | Yüreğir, Üreğir | Yürəgir | Üregir | düzen kurucu | biku | |
İgdir | İgdir (اِكْدِرْ) | İğdir | Iğdır | Igdir | iyilik, büyüklük, yiğitlik | çakır (karcığay) | |
Bügdüz | Bügdüz (بُكْدُزْ) | Büğdüz | Bügdüz | Bükder | mütevazı yardımcı | ulu doğan (itelgi) | |
Yıva | Iwa (اِڤـا) Yıwa (يِڤـا) | Yıva | Yıva | Ýiwe | yüksek rütbeli | ak çakır (tuygun) | |
Kınık | Kınık (قِنِقْ) | Kınık | Qınıq | Kynyk | aziz | erkek çakır (cura karcığay) |
Tarih
10. yüzyılın ikinci yarısından sonra Oğuzlardan iki ana kopma olmuş; bunlardan birinci kısım (Yunan kaynaklarında Guz, Rus kaynaklarında Torki; → Peçenekler ve Gagauzlar) Karadeniz'in kuzeyinden Balkanlar'a inerken, Selçuk Bey önderliğindeki ikinci kısım ise Oğuz Yabguluğunun bir uç şehri olan Cend'de kalmıştır. Selçuk Bey, Cend'de bir toplantı meclisi kurarak İslamiyete geçme kararı almıştır. Müslüman olan Oğuzları, diğer soydaşlarından ayırt edebilmek için Türkmen denmeye başlanmıştır. Bundan sonra gittikçe yerleşip yaygınlaşan Türkmen adı, 13. yüzyıldan itibaren tamamen Oğuz adının yerini almıştır. İslamiyeti seçen Selçuk Bey önderliğindeki Oğuzlar (ayrıştırıcı yeni adlarıyla: Türkmenler) Hazar Denizi'nin batısına, çoğu bugünkü Türkmenistan topraklarında olan Maveraünnehir ile Harezm ve İran'daki Horasan bölgesine yönelmiştir. Selçuk Bey önderliğindeki Türkmenler bölgedeki Gazneli-Karahanlı-Samani mücadelesinde hassas bir denge siyaseti takip etmişler, fakat Karahanlı ve Gaznelilerin eş zamanlı olarak yaptıkları askerî harekâtta Karahanlıların Maveraünnehir'i Gaznelilerin de Horasan'ı ele geçirmeleri üzerine Türkmenler siyasi açıdan bir kıskaca girmişlerdir. Türkmenlerin Samanilerle başlayan ittifakları sonucu Maveraünnehir'e geçişleri, Karahanlılar ile arka arkaya yaptıkları savaşlar neticesinde elde ettikleri başarılarla hızlanmış Selçuk'un 1009'da 100 yaşında ölümüyle de bu göç hareketi tamamlanmış, Türkmenler bütünüyle Maveraünnehir'e inmiş bulunuyorlardı. Maveraünnehir'deki Karahanlı hakimiyeti Türkmenlere yeni bir açılım yapmaya müsaade etmeyince, Selçuk Bey'in torunlarından Tuğrul Bey Türkmen boylarını alarak çölün gerisine çekilmiş, Çağrı Bey de Anadolu üzerine keşif gezisine çıkmıştır.Horasan'dan İran'ı geçerek Azerbayca'a ulaşan Çağrı Bey buraya daha önce gaza ve akın için gelen Oğuz gruplarını güçlerine katmış, Van Gölü civarında Anadolu'ya Bizans'ın kaleleri olan Vaspurakan (Ermeni Vaspurakan Krallığından kalan) ve Ani kalelerine karşı sefer düzenleyerek büyük kazanç sağlamıştır. 1040 yılındaki Dandanakan Muharebesini kazanan Türkmenler, Gaznelilerin sonunu getirdikleri gibi, Büyük Selçuklu Devletinin de temellerini atmış oldular.Alp Arslan zamanına gelinceye kadar Anadolu Kafkaslardan Kuzey Irak'a uzanan bir yay ile Türkmen kitleleri tarafından kuşatılmıştı. 11. yüzyılın ikinci yansından itibaren Sultan Alp Arslan'ın Ani kapısından girerek başlattığı süreç art arda gelen akınlarla 1071 Malazgirt zaferiyle geri dönülmez bir biçimde perçinlenmiş ve Büyük Selçuklu Devletinin kurulmasından 35 yıl sonra da 1077 yılında Anadolu Selçuklu Devleti kurulmuş oldu.I. Alâeddin Keykubad'ın 45 yaşında zehirlenerek öldürülmesinden sonra yerine liderlikte ve yönetimde yeteneksiz olan II. Gıyaseddin Keyhüsrev geçmiş ve buna bir de veziri Sadeddin Köpek'in yanlış yönlendirmeleri eklenince devletin ana unsuru olan Türkmenlerle yönetimin arası açılmıştır. Devlet Türkmenler üzerine baskı uygulamaya başlamış, Ahilik önderleri Ahi Evren ve hapsedilmiştir. Bozulmuş olan bu dirlik ve düzenliği Türkmenler lehine yeniden tesis etmek isteyen Baba İlyas ve önde gelen halefi Baba İshak müridleri vasıtasıyla geniş ve etkili bir propagandaya başlar ve sonunda Ağustos 1239'da başarısızlıkla neticelecek olan Baba İshak ayaklanmasında Türkmen isyanı bastırılmış ve 1240 yılıne her iki baba idam edilmiştir. Türkmen isyanından kaçan bu yandaş ve müridleri diğer heterodoks zümrelerle dayanışma içine girerek Babailik hareketini başlatmışlardır. Bu isyanın sonucunda Anadolu Selçuklu Türkmen birliği parçalanmış ve büyük yıkım ve ıstıraplara sebep olan Moğol istilasına maruz kalmıştır. Yaygınlaşan Moğol istilalarından sonra Hazar ötesi Türkmenleriyle Azerbaycan ve Anadolu Türkmenleri ayrı topraklarda yaşamış, kültürlerinde ve dillerinde farklılıklar ortaya çıkmıştır. Türkmen Türkçesi ve Türkiye Türkçesi 12. ve 13. yüzyıllarda birbirinden ayrılarak farklı gelişim göstermiştir. Türkistan'daki Mangışlak ve Balhan Türkmenleri Moğol istilasından fazlaca etkilenmeyip Hazar Ötesi Türkmenleri ya da Yaka Türkmenleri olarak bugünkü Türkmenistan'ın temelini oluşturmuşlardır.
Fatih Sultan Mehmet’ten başlayarak Osmanlı padişahları, Türk kökenli olmayan devşirmelere devlet yönetiminde yer vermişlerdir. Bu devşirme yöneticilerin Türkmenlere karşı vergi ve benzeri konularda adaletsiz davranmaları, buna karşılık İran şahlarının, özellikle de Şah Tahmasb’ın devlet idaresinde Türkmenlere görev vermesi, Türkmenlerin Osmanlı Devletinden yüz çevirerek Safevî Devletine yönelmelerine sebep olmuştur. Bundan sonra Anadolu’dan İran’a doğru 17. yüzyılın ortalarına kadar devam eden bir Kızılbaş Türkmen göçü başlamış ve göç eden Türkmenler arasında sayıları çok olmamakla birlikte Çepniler de vardı.Zazaca ya da Kürtçe konuşan Tunceli Alevilerinin (Kırmançlar) asimilasyona uğramış Anadolu Türkmenleri olduğu ileri sürülür.
Moğol istilası
13. yüzyılda Cengiz Han tarafından başlatılan Moğol istilaları hareketi, Türk dili için, Göktürk, Uygur ve Karahanlı Türkçelerinden sonra Türk dilinin Orta Türkçe denen yeni bir döneminin ve “Doğu Türk Yazı Dili” ve “Batı Türk Yazı Dili” diye ifade edilen Türk dünyasının doğu ve batı kolunun yazı dili için başlangıç noktasıdır.
Uç (اوج ) denen Türkmen-Bizans sınırlarındaki Türkmen beyleri Moğol istilası öncesinde Türkiye Selçuklularına bağlı meliklik tarzında idarelerini sürdürürken, istila sonrasında uçlar, iç kesimlerden kaçan Türkmenlerin sığınağı hâline gelmiştir. 13. yüzyılda yaşanan bu göçler ile birlikte uçlardaki Türkmen nüfusunun artması Türkmenlerin kendi hâkimiyetlerini kurmalarını sağlamıştır. Anadolu’nun uçlarında yerleşen Türkmenler, millî kimlik ve kültürlerini buraya taşıyarak, hayat tarzlarını devam ettirmişlerdir. Meydana getirilen beylikler buralarda müesseseler inşa ederek uçların Türkmen tarzında yeniden şekillenmesini sağlamıştır.
Rakka iskânı ve sürgünü
Osmanlı Devleti 18. yüzyılda Türkmen aşiretlerini on ayrı bölgede iskân etmiştir. Bu bölgeler sırasıyla Kütahya-Aydın, Konya-Karaman, İç-İl ve Teke, Sivas-Erzurum, Çukurova, Diyarbekir-Malatya, Rakka ve Haleb eyaletleri dâhilinde Hama ve Humus, Belih Nehri havalisi, Harran-Ovası, Menbic Nahiyesi, Kıbrıs adası ve Rumilidir.
18. yüzyılda iskân edildikleri yerde huzursuzluk sebebi olan veya iskâna karsı çıkan aşiretler öncelikli olarak Rakka Eyaletine (ایالت رقه) sürülmüstür. Rakka Bölgesine 18. yüzyıl başlarından itibaren başlamak üzere, sırasıyla 1706, 1709, 1712, 1717, 1718, 1719, 1723, 1726, 1729, 1731 yılları arasında on farklı zamanda aşiret sürgünü yapılmıştır. Sürgün burada aşiretleri yerleşik düzene geçirebilmek amacıyla bir iskân metodu olarak kullanılmıştır. Rakka bölgesinde yapılan iskân çalısmalarıyla devlet, bölgede Arap unsuruna karşı bir muvazene oluşturmak gayesi gütmüştür.
Osmanlı Devleti zamanında Suriye’de bulunan bazı Arap aşiretlerinin baskısı sonucunda Türkmenler Anadolu’nun içlerine göç etmeye zorlanmıştır. Ortaya çıkan olumsuz nüfus değişimi Osmanlı Devleti’ni tedbir almaya itmiştir. Aneze Araplarının saldırısını önlemek için Rakka Eyaletine Türkmen aşiretleri yerleştirilmeye başlanarak güneydeki Arap saldırılarının önü alınmaya çalışılmıştır. Bazı Türkmen boylarının bu bölgelere yerleştirilme nedenlerinden biri de isyan etmelerinden dolayı cezalandırma amaçlıdır.
Yerleşiklik ve göçebelik
Hakanları Kınık boyundan olan Büyük Selçuklu Devleti döneminde Horasan'dan gelen Oğuz-Türkmenlere Anadolu'nun kapısını ardına kadar açan 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra Bağdat'ta 1072 - 1074 yılları arasında yazılan Divânu Lügati't-Türk'te yirmi iki bölükten (boydan) oluştuğunu söylediği Oğuzların (Türkmenlerin) ilk boyunu «birincisi ve başları Kınık'lardır ve zamanımızın hakanları bunlardandır» diyerek veren Kâşgarlı Mahmud yatuk (يَتُقْ) kelimesini iki örnekle şöyle tanımlar: « يَتُقْ نانكْ yatuk nenğ atılan, unutulan her şey. Tenbele يَتُقْ كِشي yatuk kişi denir. Oğuzlardan bir takımları vardır ki şehirlerinden dışarıya çıkmazlar, savaş yapmazlar. Onun için bunlara يَتُقْ yatuk denir, "tenbeller ve atılmışlar" demektir.» Oğuzlarca/Türkmenlerce yerleşikliğin henüz "tembellik edip yan gelip yatma" olarak görüldüğü o çağdan yıllarca sonra bile Fatih Sultan Mehmet döneminden beri tutulmaya başlanan Osmanlı tahrir defterlerinde konar-göçer Türkmenlerin göçerliği bırakıp konarlıkta karar kılan/kıldırılan kısmı yatık yerine oturak olarak adlandırılmış (Oturak Bahadırlı, Oturak Barza, Oturak Çebi, Oturak Çepni, Oturak Kızıklı ...), göçerlikte ısrar edenler ya da göz yumulanlar ise göçer (ya da yürük/yörük) olarak (Göçer Barza ...) kaydedilmiştir.
Türkmenler köken olarak hayvancılık (sığır, koyun, keçi) yapan, binit (binek hayvanı) olarak atı yüklet (yük hayvanı) olarak da deve'yi (çift hörgüçlü deve) kullanan yarı göçebe (konar-göçer) halktır. Göçebe olarak 11. yüzyılın ikinci yarısında 1071 Malazgirt zaferinden sonra Anadolu'ya yoğun olarak göç edilmiş ve 21. yüzyılın başlarına kadar bu göçebelik azalarak da olsa sürdürülmüştür. Anadolu Türkmenleri içinde göçebeliği en son yakın zamanlarda bırakan grup Yörüklerdir. Osmanlı Devleti’nin, özellikle 16. yüzyılın sonlarından itibaren, bozulmaya baslayan askerî, siyasi ve malî sisteminden en çok konar-göçer gruplar etkilenmiş; sistemi düzeltmek isteyen Osmanlılar, Yörük (dikey göç edenler) ve Türkmenleri (yatay göç edenler) toprağa bağlamak, onları kayıt altına alıp vergilendirmek maksadıyla iskân etmeye zorlamıştır. Özellikle yatay göç yapan Türkmen oymakları arasında iskâna çok direniş gösterilmesine rağmen sonuçta onlardan büyük bir kısmı yerleşmek zorunda kalmış; direnenler ise Anadolu’yu bir ağ gibi ören uzun göç yolları kesintiye uğradığı için yayla/yaylak (yaz geçirilen, yazlanan/yaylanan) veya kışla/kışlak (kış geçirilen, kışlanan) mahallerine yakın yerlerde göçlerine devam edebilmişlerdir. Yörükler ise, kısa menzilli dağ göçerliğinin getirdiği avantaj ile kısmen de olsa göçerliklerine devam edebilmiş ve bu anlamda Yörük kimliği yaşatılabilmiştir.
Başta saray ve ordu olmak üzere İstanbul ile diğer büyük şehirlerin hayvanî gıda tüketiminin karşılanabilmesi ve o devrin en hızlı ulaşım ve savaş vasıtası olan atın geniş ölçüde yetiştirilmesi için göçebe aşiretlerin yaylacılık faaliyetlerinin devam ettirilmesi gerektiğinden, onları tamamen iskân edip de bu alandaki ihtiyacın karşılanamaması riskinin gerçekleşmemesi için Osmanlı devleti konar-göçerlere kısmen göz yummuş, fakat bu faaliyetlerin yapılmasında dahi göçebelerin denetim altında tutulabilir düzeyde olmasına özen göstermiştir.
Çukurova Türkmenleri (ya da Çukurova Yörükleri) konar-göçer yaşama biçiminden toprağa bağlı yerleşik düzene en son geçenlerdir ve bunlar hayvancılığın yanı sıra kilimcilik, demircilik, el sanatları ve tarımla uğraşırlar; bir bölümü de hayvancılığa bağlı olarak yazları yaylalara göçerek bu kültürü sürdürüyorlar.
2010'lu yıllarda Türkiye'de konargöçer Yörük kültürünün son temsilcileri adı verilen gruptur.
Türkiye içi Anadolu Türkmenleri
Anadolu Türkmenlerinin çoğu asırlar içinde yerleşik hayata geçmiş ve oymak/aşiret bağları yok olmuştur. Yine de oymak ya da aşiret adlarıyla ayırt edici topluluk olarak günümüzde de varlığını sürdüren Türkmen alt grupları bulunmaktadır.
Yörükler
Yörükler ya da Yürükler (Yörük Türkmenleri ya da Yörük Türkleri, Osm. يوروك),
büyük ölçüde, 17. yüzyıla kadar yerleşik hayata geçmeyerek, yaşamına göçebe olarak devam eden Türkmen topluluklarına verilen isimdir. Geçimini hayvancılıkla sağlayan göçebe Türkmenlere Yürük denir. Yörükler gibi açıkça konar-göçer hayatı temsil eden Türkmenler Osmanlı kayıtlarında bazen “Yörük” bazen de “Yörük Türkmenleri” olarak geçmektedir. Bir kavram olarak Yörük kelimesi, Türklerin Anadolu’ya akmaya başlamaları ve aynı zamanda yerleşik hayata hızla yönelmeleri ile ortaya çıkmış; eski geleneksel tarzını devam ettirmek isteyen Türkmen grupları bu adla adlandırılmaya başlanılmıştır. Osmanlı kanunnamelerinde genelde konargöçer olarak nitelendirilseler de bütün Yörük gruplarının konargöçer olmadıkları da görülmekte ve yerleşik (belgelerde: mütemekkin ya da oturak ve sakin) durumda olan Yörükler de bunmaktadır. Yörüklerin başında bulunan kişiye “mir-i Yörükan” ya da “Yörük Beyi” denir.Yörük ~ Yürük kelimesi yörümek ~ yürümek fiilinden gelir. Müslüman olup hem Sünni hem de Alevilik görülür. 12.-13. Y.y.'dan sonra canlanan, Büyük Selçuklularla bilinçli şekilde organize edilip sürdürülen, Moğol zulmü sonucu hızlanan büyük göçe çeşitli boylardan Türkler ve Oğuz Türkleri (Yörüklerde) katılarak Anadolu’ya geldiler.
10-11-12-13. Yüzyıllarda Balkanlara gelen: Peçenek, Kuman, Uz Türklerinin Yörüklerle ilgisi olabilir bu Türkler Anadolu'daki Türk yayılışına karşı Bizans ordusun da paralı askerlik yapmış ve Çeşitli yörelere Yerleştirilmişlerdir.
Bu Türk boyları, Bizans ve Slavlarla savaşmış, ancak kendi aralarında da anlaşıp birleşemedikleri için kalıcı bir devlet kuramamışlardır. Peçenek ve Uz Türkleri, Bizans Ordusunda paralı askerlik yapmış, ancak 1071 Malazgirt Savaşında Selçuklu Ordusunun Türk olduğunu anlayınca: Alparslan’ın tarafına geçerek, savaşın kaderini değiştirmişlerdir.
Bizanslılar; bu Türk Boylarının bir bölümünü: Anadolu'nun bazı yerlerine (Örneğin: Toroslar, İç Anadolu ve Çukurova’ya) yerleştirmişlerdir. Anadolu’nun İslamlaştırılıp Türkleştirilmesi sırasında Yörük boyları, Anadolu’nun her tarafına yayıldı. Bir kısmı yerleşik hayata geçerek "Türkmen" ve "Yatuk" adları almış. Bir kısmı da göçebe hayatını sürdürüp "Yörük" ismiyle anıldı. Osmanlıların Rumeli’ye geçişinden sonra Yörüklerin önemli bir bölümü de Rumeli’ye göç ettirildi.
Yörüklerin arasında bir Kıpçak cemaati olan Horzum aşireti ise 1230’da Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı Alaeddin Keykubat’ın Celâleddin Harzemşah’ı mağlup etmesinden sonra Anadolu’nun çeşitli bölgelerine yayılmış ve Batı Anadolu’da horzumlu ismiyle yaşamaya devam etmiş olan göçebe bir Oğuz-Kıpçak cemaatidir . Bu aşiret, bölgede Peçin, Muğla, Köyceğiz ve Bozöyük’te meskûndur H. 923’te (1517) bölgede yaşayan horzum oymağı, 1318 haneye ve 7590 nüfusa sahiptir Harzemşahlar’ın göçebe Kıpçak boylarıyla ilişkileri, Selçukluların Kıpçaklarla olan ilişkisinden daha fazla idi Bölge ağzındaki Kıpçakça unsurları bu oymak temsil etmektedir.
Macaristan'a yerleşmiş 7 Kuman kabilesinden biri olan Olaş boyu (Uladjogli-Ulaşoğlu), Oğuz-Kıpçak savaşı sonrası Oğuzlara katılmışlardır. Bunlardan Anadolu'ya göçen Ulaş kabilesinden olanlar, geleneklerinin ve halk sanatlarının bir kısmını korumayı başarmışlardır. Olaş adının mânâsı ise “Birleşmiş”, “İttifak yap” olan Olaştır.
Ulaşlar-Ulaşlı-Ulaş isimli yerleşim yerlerinin Bulunduğu iller ise : İçel, Ankara, Tekirdağ, Tokat, Muğla, Artvin, Sivas, Kocaeli, Nevşehir, Mardin, Gaziantep, Siirt, Bolu, Kütahya olmak üzeredir. Macar müzik adamı Béla Bartók 1936 yılında derleme yapmak amacı ile Toroslar'da Ulaş soyundan gelen Yörük köylerine gitmiş Ulaş Yörük köylerinde dinlediği türkülerin Macar Halk Müzikleri ile benzediğini fark etmiştir, dinlediği Türkülerin benzeri Slavlar'da,Yunanlar'da, Rumenler'de yoktur. Araştırmalara göre Macar Halk Müziğinin 1000 Yıldan daha genç bir Türk etkisi vardır, bu miras ise Macaristan'a göçen Kumanların mirasıdır.
- Anadolu Yörükleri : İçel Yörükleri, Alaiye Yörükleri, Tekeli Yörükleri, Bursa Yörükleri, Haruniye Yörükleri, Maraş Yörükleri, Ankara Yörükleri, Eğridir Yörükleri, Araç Yörükleri, Taraklı Yörükleri, Murtana Yörükleri, Nacaklı Yörükleri, Nasırlı Yörükleri, Eski Yörük, Toraman Yörükleri, Tacirleri Yörükleri, Tor Yörüğü.
- Rumeli Yörükleri : Tanrıdağı Yörükleri (Karagöz Yürükleri), Naldöken Yörükleri, Kocacık Yörükleri (Kızıl Oğuzlar), Ofcabolu Yörükleri, Vize Yörükleri, Yanbolu Yörükleri, Selanik Yörükleri. Tekirdağ Yürükleri. Rumeli ağızlarındaki ilk hecede o > u ve ö > ü daralmaları tipiktir ve Anadolu'da Yörük olarak geçerken Rumeli'de Yürük biçimi kullanılır.
Ankara Yörükleri (Yörükân-ı Ankara), 16. yüzyılda Ankara Vilayetinin Ankara Sancağını yurt olarak kullandıkları gibi, Ankara’nın batısında Sivrihisar, Sultanönü (Eskişehir), Kütahya ve Karahisar-ı Sâhib (Afyon), Aksaray sancakları ve güneyde Karaman eyâletine tabi topraklara kadar uzanan geniş topraklardaki yerleşim yerlerini (köy, mezraa) yurt olarak kullanmışlardır. Ankara Yörükleri, 1523/30 ve 1571 yılına ait tahrir defterlerine göre, Ulu Yörük, Kasaba Yörükleri, Haymana (Büyük ve Küçük), Karalar, Taceddinlü ve Aydın Beylü taifelerinden oluşmakta idi. 1571 yılına ait tahrir defterinde Ankara Yörüklerinin Kasaba Yörükleri denen bölümüne kaydedilmiş olan Karakeçilü cemaatinin şehirde yerleşik olduğu belirtilmiştir. Konar-göçerlerin şehre yerleşmelerinin olağan bir durum olduğu ve şehir hayatının canlılığının konar-göçer halkı şehre çektiği bilinmektedir. Sancak bölgesinde Yörüklerin davalarına “Yörük kadısı” bakmıştır.
Makedonya Yörükleri Makedonya'da yaşarlar.
Honamlı Yörükleri
ya da Honamlılar: Önce Batı Toroslar’a (Antalya, Isparta ve Teke Yarımadasına) yerleşen, sonra da Orta Toroslar’a (Aladağlar, Binboğalar ve Adana civarına) yayılmış Yörüklerdir. Toroslara Aydın yöresinden dağılmış olması ile hala Anadolu’nun güneyinde Adana, Mersin, Maraş havalisinde Yörüklere “Aydınlı” olarak hitap ederler.
Honamlı aşiretinin mahalle olarak da adlandırılan 9 obası vardır: Çoşlu, Ötgünlü (Hacı İbrahimli ve Hacı Mehmetli), Telliler, Elekli (Hacı Celilli), Karaevli, Recepli, Karsavurdanlı, Eskiler obası, Hacı Abdilli.
Honamlı Yörükleri tarafından yetiştirilen ve bu yörük aşireti tarafından günümüze kadar korunmuş olan, adını da Yörüklerden alan ve son yıllara kadar genel olarak kıl keçisi tabiri içinde yer alan , ancak son birkaç yıldır kıl keçisinden çok farklı morfolojik ve verim özelliklerinin olduğu fark edilerek, Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü tarafından yeni bir keçi ırkı olarak tescil edilmiştir. Honamlı keçisinin yayılma alanı Akdeniz Bölgesi Toros Dağları etekleri, Antalya, Konya, Isparta üçgeninde Yörüklerin yoğun olarak yaşadıkları bölgelerdir.
Konar-göçerlikten yerleşik hayata geçen Honamlıların köyleri:
- Isparta iline bağlı köyler. Akkeçili, Gedikli, Yeşilyurt (Sığırlık)
- Konya iline bağlı köyler: Cankurtaran, Çayırbaşı, Değirmenköy, , , , Kayabaşı
- Ankara iline bağlı köyler: Yağcıoğlu
- Antalya iline bağlı köyler: Bereket, Çakış, Çolaklı, Taşağıl, Kemerağzı, Çalkaya (Mandırlar)
- Adana iline bağlı köyler: , Aydınyurdu
Sarıkeçili Yörükleri
(Sarıkeçili Yörükleri, Sarıkeçili Türkmenleri, Sarıkeçi, Sarıkeçilü, Sarıkeçilili, Sarıkeçülülü), Mersin ilinin (eski: İçel) Silifke ilçesinde yaşayan Sünni sarışın konar-göçer Türkmenlerdir ve Yörük kültürünün son temsilcisidirler. Oğuz boylarından hangisine mensup olduğu belli değildir. Eskiden İçel, Aydın, Konya, Karahisâr-ı Sahib, Akşehir ve Saruhan sancakları, Doğanhisarı Kazası (Konya sancağı), Antalya Kazası (Feke Sancağı), Eğridir, İsparta, Burdur, Dazkırı ve Uluborlu kazaları (Hamid sancağı), Tavşanlı, Honoz Kazası () (6) onların yaşadığı çevreler idi. Sözü edilen bu yerleşim birimlerindeki Sarıkeçililerin tamamı yerleşmiştir.
Bugün sadece 200 hanelik bir Sarıkeçili ailesi konar-göçer hayat sürdürmektedir. Kışları Içel-Silifke-Gülnar-Anamur sahillerinde yazları da Konya'nın Seydişehir-Beyşehir yaylalarında kira ile yazlamaktadırlar. Yaz kış ev dedikleri kıl çadırlarda kalırlar. Sarıkeçililerin dili başlıbaşına incelenecek bir konudur; çok güzel Türkçe konuşurlar. Kadınları erkekten kaçınmaz; yabancı erkeklerle beraber otururlar ancak konuşmaktan imtina ederler. Besledikleri kıl keçisinin ormana zarar vermesinden dolayı orman müdürlüğünce hareketleri kısıtlanmaktadır. 2010'lu yıllarda Türkiye'de konargöçer Yörük kültürünün son temsilcisidirler.
Çepniler
Çepniler (Çepni Türkmenleri, Çetmiler), Üçoklardan köken olarak Danişmendlilere dayanan Sünni ya da Alevi Türkmenlerdir. Karadeniz Çepnilerinin Önemli bir bölümü Sünnîdir. Çepniler Trabzon, Ordu, Gümüşhane ve Giresun'dan başlayarak bu bölge ve çevresinde yerleşiktirler. Alevî Çepniler ise daha çok Ordu, Giresun, Balıkesir, Manisa, İzmir, Çanakkale, Burdur, Gaziantep gibi illerde yerleşiktirler. Giresun’un doğusu ile Trabzon’a bağlı Şalpazarı ve Beşikdüzü ilçelerinde yaşayanlara hâlâ Çepniler denilmektedir. Özellikle Doğu Karadeniz yöresinde sahilden on kilometre iç kısımların tamamını kontrol eden Sinop’a kadar yayılan çevreye egemen olan Çepni boyunun kültürel yapısı ve birbiri ile bağlantıları sebebiyle onları Doğu Karadeniz Çepnileri (Karadeniz Türkmenleri) olarak değerlendirmek, tanımlamak ve yorumlamak daha doğru bir yaklaşımdır; zira Balıkesir yöresinde bulunan ve kökenleri Musul ve Halep yöresine kadar inen Kantemürlü Çepnileri ile aralarında kültürel bakımdan bazı tanımlayıcı farklılıklar bulunmaktadır. Alevi Çepnilerin Dilce ya da Çepni dilcesi adı verilen ve kendi aralarında anlaşmak için kullandıkları gizli dilleri vardır.
Karadeniz Çepnileri: Çepni nüfusun önemli bölümü Karadeniz’de bulunmaktadır. Tarihî bilgiler de Karadeniz’in bir Çepni yurdu olduğunu doğrulamaktadır. Fakat buradaki Çepnilerin Sünni İslamiyeti benimsemiş olmaları kapalı bir toplum olmamalarına ve kimliklerini batıdaki Çepnilere oranla daha az muhafaza etmelerine neden olmuştur. Trabzon Şalpazarı ve Beşikdüzü Çepni kimliğinin en canlı biçimde yaşadığı yerlerdir. Bunun dışında Ordu ve Giresun’da da azımsanmayacak oranda Çepni nüfus bulunmaktadır. Ayrıca Faruk Sümer'e göre Rize'de birtakım yerlerde Çepni nüfus görülmektedir.
Balıkesir Çepnileri: Çepni nüfusun tamamını oluşturduğu köylerin ağırlıklı bir bölümü başta Balıkesir olmak üzere Ege Bölgesi’nde bulunmaktadır. Ege Bölgesi’nde bulunan Çepni nüfusun tamamı Alevi kültürünü benimsemişlerdir. Bu durum Sünni Türklerin yoğun olarak yaşadığı bu bölgede kendi içlerine kapanıp kimliklerini muhafaza etmeleri sonucunu doğurmuştur.
Gaziantep Çepnileri: Anadolu’da Ege Bölgesi ve Karadeniz Bölgesi’nden sonra Çepni nüfus yoğunluğunun en yüksek olduğu yer Gaziantep'tir ve burada altı Çepni mahallesi bulunmaktadır. Gaziantep Çepnilerinin atası olduğunu düşünülen Çepni topluluğu, Halep Türkmenleri arasında bulunan üç kola ayrılmış bir Çepni oymağıdır. 1596 tarihli kayıtlarda bu üç Çepni oymağının Halep Türkmenleri arasında “Köpeklü Avşarı” taifesi içerisinde yer aldığı bilgisi yer almaktadır. Bunlardan birinci kol Antep’in kuzeydoğusunda yaşıyor ve Korkmazlu, Sarılu, Karalar, Köseler ve Şuayyıblu obalarına ayrılıyordu. Bu oba isimlerinden bazılarının Gaziantep’te bulunan bazı Çepni köyleriyle aynı ismi taşıması dikkat çekicidir. İkinci ve üçüncü kol ise “Başı Kızdılu Çepni” olarak adlandırılmaktaydı. Bu iki grup Batı Anadolu’ya göç etmiş Saru Han (Manisa) ve Aydın’a yerleşmişlerdir.
- Balıkesir ilinin merkez ilçesine bağlı köyler: Aliağa (Dübecik), Aynaoğlu, Çukurhüseyin, Deliklitaş, Gökçeören, İnkaya, Kabakdere, Karamanlar, Kavakbaşı, Kuşkaya, Macarlar, Ortamandıra, Yeşilyurt, "Koruköy"; Balya ilçesine bağlı köyler: Değirmendere, Kocabük; Bigadiç ilçesine bağlı köyler: Akyar, Çağış (Çiftlik), Elyapan, Güvemçetmi, Kozpınar, Özgören; İvrindi ilçesine bağlı köyler: Soğanbükü; Kepsut ilçesine bağlı köyler: Armutlu; Manyas ilçesine bağlı köyler: Çal, Hekim, (Kalebayır), Kapaklı; Sındırgı ilçesine bağlı köyler: Kocasinan, "Malkaya"; Susurluk ilçesine bağlı köyler: Danaveli, "Söğütlü".
- İzmir ilinin Bergama ilçesine bağlı köyler: Karalar, Narlıca, Pınarköy, Sarıdere, Tepeköy, Yalnızev; Dikili ilçesine bağlı köyler: ; Kınık ilçesine bağlı köyler: Arpadere, Arpaseki, Aziziye, Büyükoba, Çaltı, Elmadere, Taştepe; Tire ilçesine bağlı köyler: Çayırlı.
- Manisa ilinin Saruhanlı ilçesine bağlı köyler: Dilek kasabası (Harmandalı ve Muradiye köyleri), Kemiklidere; Soma ilçesine bağlı köyler: Karaçam, Ularca; Turgutlu ilçesine bağlı köyler: Çepnibektaş, Çepnidere, "Sarıçalı".
- Aydın ilinin Söke ilçesine bağlı köyler: Sofular.
- Gaziantep ilinin Araban ilçesine bağlı köyler: Hasanoğlu; Nizip ilçesine bağlı köyler: Köseler; Yavuzeli ilçesine bağlı köyler: Göçmez, Kuzuyatağı, Sarılar, Yarımca.
- Gümüşhane ilinin Kürtün ilçesine bağlı köy: Taşlıca; Kastamonu ilinin Tosya ilçesine bağlı köy: Çepni; Kırşehir ilinin Çiçekdağı ilçesine bağlı köy: Çepni; Afyonkarahisar ilinin Hocalar ilçesine bağlı köy: Çepni; Bolu ilinin Mudurnu ilçesine bağlı köy: Çepni; Bursa ilinin Mudanya’ya ilçesine bağlı köy: Çepni; Çorum ilinin ilçesine bağlı köy: Çepni, İskilip ilçesine bağlı köy: Çetmi; Konya ilinin Taşkent ilçesine bağlı köy: , Beyşehir ilçesine (Akçabelen) bağlı köy: ; Sivas ilinin Gemerek ilçesine bağlı köy: Çepni.
Tahtacılar
Tahtacılar (Tahtacı Türkmenleri, Tahtacı Yörükleri), Güney ve Batı Anadolu'da yaşayan konar-göçer Kızılbaş Türkmenlerdir. Etnik köken olarak içerisinde bulunan dayanmaktadır ve Ağaçerilerin günümüzdeki devamı sayılan Tahtacı Türkmenlerinin sonradan diğer boylarla karıştıkları düşünülmektedir. Yazılı kaynaklarda Tahtacı adına ise ilk olarak 16. yüzyılda Osmanlı vergi nüfusu tahrir defterlerinde “Cemāat-ı Tahtacıyān” şeklinde rastlanmaktadır.Osmanlı Dahiliye Nazırlığı tarafından Niyazi Bey'e hazırlatılan 1918 tarihli “Tahtacı Yörükleri” adlı raporda, kendilerine Kızılbaş diyen Tahtacıların ülke genelinde yoğunlukla Kala-i Sultaniye, Aydın, Isparta, Antalya, İzmir, Narlıdere, Kavacık, Naldöken, Menemen, Bayındır, Tire, Milas, Muğla, Ödemiş, Söke, Biga, Burdur, Alaiye, Adana vilayeti ile Binboğa yaylalarında ve Kazdağı eteklerinde yaşadıkları ifade edilmektedir.
Stratejik ve askerî bir bakışla Adana vilayetine bağlı Tahtacı köylerinin coğrafi konumları, enlem ve boylamları, irtifaları, su kaynaklarına uzaklıkları, yaylalarının yerleri ve ormanlık alanları ayrıntılı bir biçimde belirlenmiştir. Karahıdırlı, Sandal, Kuzucubelen, Düğdüören Adana vilayetinin Mersin merkez kazasına bağlı Tahtacı köyleridir. Adana vilayeti Tarsus kazasındaki Tahtacı köyleri ise Dalak Deresi, Belen Keşlik, Kaburgediği’dir. Karaisalı kazasının Kadelli, Çamalan, Hacıkırı, Karaçalı, Pamukalan, Cingöz köyleri ile Ayas’ın Durhasandede mahallesi ve Islahiye’nin Kabaklar ve İdilli köyleri Tahtacı köyleridir. Ayrıca, Sırkantı/Sırkıntı nahiyesi dâhilindeki Tepecikören karyesinde 10 hane; Feke’nin Mansurlu nahiyesinde 15 hanelik Tahtacı topluluğu bulunmaktadır.
Balıkesir'in yerli nüfusu Sünni olan Yörük ve Manav ile Alevi olan Türkmen (Balıkesir'de Tahtacılara Türkmen adı verilir ve en yoğun oldukları yer Kaz dağlarıdır) ve Çepni unsurlarından oluşmaktadır ve kültürel hayatlarına bakıldığında Yörükler ile Manavların; Tahtacı Türkmenleriyle de Çepnilerin birbirlerine daha yakın oldukları görülür. Günümüzde Balıkesir Edremit ve çevresindeki Tahtacılara, Yörükler tarafından Türkmen denilmektedir ve bu yörede Türkmenlikten kasıt Alevilik veya Kızılbaşlıktır; Türkmenler ve Yörükler her ne kadar birbirleri için aramızda soğan zarı gibi ince fark var deseler de bu farklı dinsel inanç içindeki boylar arasında hemen hemen hiçbir sosyal ilişkinin bulunmadığı gözlemlenmektedir.
Sıraçlar
(Sıraçlı, Sıraç Türkmenleri, Beydili Sıraç Türkmenleri, Saraçlar, Osm. سراج), Sivas, tokat, Amasya, Çorum ve Yozgat yörelerinde yaşayan Beğdili (Beydili) boyundan Kızılbaş (Anşabacılı ve Hubyarlar) Türkmenlerdir. Osmanlı tapu tahrir defterlerinde Sarac (Sırac) Cemaati’nın Tokat bölgesinde olduğu belirtilmektedir. Çoğu (% 95) Hubyar'a bağlıdır. Hubyar toplulukları kendi içlerinde bir birlerine Sıraçlar demekte ise de bölgede bulunan diğer Alevi grupları bütün Hubyar mensuplarını Sıraçlar olarak nitelendirmektedirler.
Abdallar
(Türkmen Abdalları, Türkiye Abdalları, Abdal Çingeneleri, Teberler, Carcar, Osm. آبدال), Babai Türkmenlerinin bakiyeleri olan Alevi-Bektaşi Türkmenlerdir. Abdallara Abdali, Abdallu, Teberci, Guyende (Guvende, Gevende), Çingene, Kısımâl, Karacı, Karaduman, Gurbet, Ozan, Çalgıcı, Köçek, Deveci, Usta, Elekçi, Sepetçi, Bohçacı, Davulcu, Carcar, Kıpti, Bodık, Kazancı, Fakçı, Çingan (ses çıkaran), Edeler, Gegel (Geygel) gibi isimler verilmektedir. Adana, Adıyaman, Afyon, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Aydın, Bolu, Burdur, Çorum, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Isparta, İçel, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Malatya, Manisa, Muş, Nevşehir, Sivas, Tokat, Uşak ve Yozgat yörelerinde dağınık konar-göçer olarak yaşayan Abdallar daha çok demirci, semerci, sünnetçi, çalgıcı gibi meslekleri yaparlar. Osmanlı arşivlerinde Abdalların Türkman taifesinden olup, Maraş, Tarsus Sancağı (Adana Eyâleti), Hayrabolu Kazâsı (Vize Sancağı), İstanbul ve havâlisi, Tatar Pazarı kazâsı (Paşa Sancağı), Rumeli, Kütahya Sancağı, Erzurum Eyâleti, adana, Bozok, Biga, Aydın Sancağı, Çukurova, Zülkadriye Kazâsı (Maraş Sancağı), Karaman Eyâleti, Sivas Eyâleti, Rakka’da yaşadıkları kayıt altına alınmıştır. Yaşantıları Çingeneleri andırdığından çoğu kez Çingenelerle karıştırılırlar. Yerleşik Kıptılar («Çingeneler») olarak da nitelendirilen Abdallar, Osmanlı hükûmet defterlerinde de eskiden Kıbtî («Çingene») diye de yazılmışlardır. Keskinli Hacı Taşan ve Kırşehirli «Bozkırın Tezenesi » Neşet Ertaş Abdallardandır. Kendilerine özgü gizli dilleri vardır. Müze müdürlüğü yapmış olan halk bilimci 1931 ve 1933 yıllarında 3 cilt olarak yayımlanan Cenup’ta Türkmen Oymakları adlı çalışmasında Güney Anadolu'daki Abdal gruplarını şöyle tasnif eder: Fakçılar (av avlıyan Abdallar < faka basmak deyiminde geçen fak < Arapça faḫḫ [فخ] «tuzak, kapan» sözüne dayanır.), Tencili (cambazlık ve kuyumculuk yapan Abdallar), Beğdili (Türkmenlere yamak ve yarıcı duran Abdallar), Gurbet veya Cesis (sepet, küfe yapan Abdallar; bunlar tam göçebedirler), Karaduman Abdalları (İbrahim Paşa’nın İskan Beyi’ne Mısır’dan gönderdiği kalabalık bir musiki ve raks heyetlerinin bakıyyesi olan Abdallar). İstanbul Kuştepe'deki Teber-Abdalların (Aleviler) çoğu, mahalledeki Roman toplulukla ortak kültürel biçimlenme ve adaptasyona rağmen, "Çingene" olmadıkları konusunda çok nettir.
Geygel Türkmenleri
Geygel adını taşıyan aşiret Türkmen grubundan olup ülkemizin farklı yerlerinde iskân edilmişlerdir. Arşiv belgelerinde Geygel Hacılı olarak da bilinmektedirler. Geygel olarak bilinen bu Türkmen grubuna ait 1907-1908 -1909 numaralı üç adet nüfus defterinde yaşadıkları yerler, kişilerin-ailelerin lakapları, defterlerde kaydedilen bireylerin yaşı, meslekleri, hane miktarları, sabi olup olmadıkları, bedensel engelli olup olmadıkları (askerlik açısından) da dahil olmak üzere kaydedilen kişisel bilgiler tespit edilmeye çalışılmıştır. 1907 ve 1908 numaralı defterlerde tespit edilen bilgiler belli bir şablon üzere yazılmış 1909 numaralı defterin ise tamamı günümüz Türkçesine çevirisi yapılmıştır.Geygel adını taşıyan aşiret Türkmen grubundandır. Osmanlı belgelerinde Geygel Hacılı adıyla da kayıtlı olan cemaat, Türkmen olarak vasıflandırılmış ancak hangi boya mensup olduğu belirtilmemiştir. Adına sadece Yeni-İl kazasında ve 1583 yılında rastlanan cemaat, Kangal yöresinde varlığını sürdürmekteydi. 1720 yılında Suriye’ye iskâna çalışılan Geygellerin bir bölümü Batı Anadolu’ya göç etmiştir. Geygeller, 19. yüzyılın ikinci yarısında Aydın yöresindeki Yörükler arasında bulunmaktadırlar. Geygellerin diğer adı Demirci’dir. Demirciler, Salmanlı Avşar’ının en önemli obasıdır. Tokat, Amasya ve Samsun yörelerinden derlenen halk ağzında Geygel, “demirci” demektir. Ankara’nın Kalecik ilçesindeki Avşar köyü halkı, kendilerini Geygel Avşarı olarak tanıtırlar. Ahmet Caferoğlu araştırmasında, Burdur-Çivril arasında Buhurcu olarak tanınan Geygel Yörüklerinden bahsetmiştir. Buhurcular, Batı Anadolu’da yakın zamanlara kadar göçebe olarak yaşayan 40-50 çadırlık bir Avşar topluluğudur. Verilen bu bilgiler, günümüzde küçük topluluklar halinde Anadolu’nun birçok yöresinde yaşamakta olan Geygellerin Avşar boyuna mensup olduğunu göstermektedir. Denizli’nin Acıpayam ilçesinin Kuyucak köyü Geygel cemaatindendir. Çivril’in Gökgöl köyünde de bir grup Geygel yaşamaktadır (Menderes, 2014:47)1 . Yapılan araştırmalarda eskiden Kırşehir’e günümüzde ise Nevşehir’e bağlı Hacı Bektaş nahiyesinin Geygel ve Engel köylerine de yerleşmişlerdir (Caferoğlu, 2012:83)2 . Ahmet Caferoğlu’nun verdiği bilgilere göre Geygeller aslında yörük olup göçebe hayatı geçirmişlerdir. Zamanla eski urug adları unutulmuş diğer yerli ahali arasında “buhurcu” adıyla bilinmektedirler. Bunların kendilerine mahsus gizli dillerinin de olduğundan bahsetmektedir. Aynı şekilde Burdur, Tokat illerinde ve diğer yerlerde de yerleşik hayata geçmişlerdir. Tokat taraflarında yaşayanların esas sanatları demirciliktir. Geygeller de parça parça farklı yerlere yerleştirilmişlerdir. Mesela Aydın ili Bozdoğan/Kakılık köyüne iskân ettirilmişlerdir. Geygeller yaşadıkları coğrafyanın şartlarına uyum sağlamışlardır. Tokat’ta yaşayanlar mangal, maşa ve demirden imal ettikleri eşyaları satarak geçim yaptıkları haldeKırşehir’dekiler tamamen çiftçi ve davarcıdırlar (Caferoğlu, 2021: 84-86)3 . Bu çalışmada Kırşehir, Çankırı ve Kırıkkale/ Keskin’de yaşayan Geygel aşiretine ait M.1844-1850 arasını kapsayan ve 1907-1908-1909 numaralı üç adet nüfus defterlerinde bulunan bilgiler değerlendirilecektir.
İlbeyliler ya da Elbeyliler (İlbeyli Türkmenleri, Elbeyli Türkmenleri, İlbegiler), Alkaevli (Alkarevli, Alkırevli) boyundan Sivas, Kilis, Maraş ve Suriye (Halep) yörelerinde yaşayan yerleşik Türkmenlerdir.Alevi ya da Hanefi Sünnidirler.
Sivas İlbeylileri: Günümüzde kendisini İlbeyli (Elbeyli) olarak kabul eden ve ağırlıklı olarak Sivas şehir merkeziyle şehrin güneybatısında 42 mahallede yaşayan Türkmenlerdir. Yaklaşık beş asırlık konar göçer hayatından sonra 18. asırda yerleşik düzene geçen İlbeylilerin meskun oldukları bölgede aynı isimle kaza teşkilatı oluşturulmuş; İlbeyli kazası bu statüsünü iki asra yakın korumuştur. Osmanlı'nın son döneminde nahiye haline getirilen İlbeyli, daha sonra bu konumunu da kaybetmiştir. Halk nezdinde Sivas’ta üç yöre (Emlek Yöresi, Çamşıhı Yöresi ve İlbeyi / Elbeyi Yöresi) vardır ve halk bilhassa Sivas dışında bulunduğu yerden söz ederken “Elbeyi’nin Esköy’ündenim” veya “Emlek Beyyurdu’ndan” yahut da “Çamşıhı’n Kaygısız mahallesinden” gibi ifadeler kullanarak, önce yöresini, sonra mahalleninü söyler. İlbeyli / Elbeyi Yöresi halkın “Üst başı Kavlak, alt başı Yanalak” diyerek sınırını çizdiği ve Sivas’ın güney batısında iskân edilmiş 42 pare mahalleden oluşur. Bu köyler Şarkışla ve Sivas toprakları arasında yer alır ve halk şairleri ile de öne çıkarlar.
- Sivas'taki köyleri: Akçainiş, Akkuzulu, Apa, Aylı, Bedirli, Bostancık, Çallı, Çaypınar, Çongar, Damılı, Damlacık, Durdulu, Eskiapardı, Eskiköy, Gazibey, Gözmen, Güney, Hanlı, Haydarlı, Hayırbey, Herekli, Hocabey, Kabasakal, Kahyalı, Karalar, Karalı, Kartalca, Kavlak, Kayadibi, Keçili, Kızılova, Kızılöz, Koyuncu, Menşurlu, Sarıdemir, Savcun, Sırıklı, Sorkuncuk, Söğütçük, Tatlıcak, Yanalak, Yaramış, Yeniapardı, Yenikızılcakışla.
- Yozgat'taki köyleri: İlbeyli, Çekerek (1827´te Sivas´tan gelmişlerdir).
Maraş İlbeylileri: Geçmişteki Halep Vilayetinde, günümüzde ise Gaziantep, Kilis illeriyle Suriye'de yaşarlar. 1691-1696 yılları arasındaki iskan/sürgün hareketinde Sivas'taki bir kısım İlbeyliler Halep'in kuzeyinde Rakka Eyaletinin (ایالت رقه) Menbiç yakınlarındaki Rakka bölgesine iskan olmak üzere sürgün edilmişlerdir. İlerleyen yıllarda bunlardan 150 aile iskan mahallerinden ayrılarak Maraş civarına gelmişler ve buraya yerleşmişlerdir.
- Gaziantep ilinin Oğuzeli ilçesindeki köyler: Kemuntepe (Çiftlik), Küçükkaracaören, Üçkubbe, Oğuzeli.
- Kilis ilinin Elbeyli (İlbeyli) ilçesine bağlı köyleri: Aşağıbeylerbeyi, Elbeyli, Çangallı, Elbeyli, Çıldıroba, Elbeyli, Sağlıcak, Elbeyli, Kilis ilinin merkez ilçesine bağlı köyler: Beşenli, Acar, Kilis, Bozcayazı, Kilis.
- Suriye'deki köyleri: Alıcı, Arabazı, Ayaşa, Bablimon, Çörten, Eşekçi, Haliloğlu, Kadılar, Kaklım, Kelsenli, Kocalı, Memili, Sandı, Sekizler, Sinsile, Sipahiler, Taşkapı, Til’aşa, Zilif, Ziyaret.
Avşarlar
Anadolu Avşarları ya da Afşarlar (Avşar Türkmenleri, Afşar Türkmenleri), Oğuzların Bozok kolundan tarihte geniş coğrafyada adları geçen Türkmenlerdir. Anadolu'da Konya-Karaman merkezli Karamanoğulları Beyliği Avşarlar (ya da Salurlar) tarafından kurulmuştur. Türkiye dışında İran ve Afganistan'da da yaşarlar. İran'da Afşarca denen dilleri Güney Azericesi içinde (Linguist List: azb-afs) sınıflandırılırken, Türkiye'deki Avşarların dilleri Anadolu ağızları içinde ele alınır. Faruk Sümer Avşarları “11. yüzyıldan itibaren önemli roller oynamış ve adlarını zamanımıza kadar yaşatmış biricik Oğuz boyudur. Gerek sayıca gerekse oynadığı tarihi rol bakımından en önemli boyun adıdır” biçiminde tanımlar.
Adana, Kahramanmaraş, Karaman, Yozgat, Gaziantep, Sivas, Ankara, Amasya, Çankırı, Tokat, Kırşehir, Niğde, Konya, Kütahya, Burdur, Isparta, Denizli, Muğla, Manisa, Aydın, Balıkesir, Uşak, Afyon, Bolu, Bursa, Antalya, Mersin, Kars, Kastamonu... gibi şehirlerde de Avşarları bulmak mümkünse de, en yoğun olarak yaşadıkları yerler daha ziyade Kayseri’nin Pınarbaşı, Kayseri, Sarız ve Tomarza ilçeleridir. Kayseri ve yöresinde yaşayan Avşarlar yerleşik hayata bir asırdan daha önce geçmiş olmalarına rağmen oba teşkilatını unutmamışlar, kendi kültürlerini günümüze kadar taşıyabilmişlerdir. Günümüzde ise Kocahallı, Haliloğlu (Halloğlu), Kara Recep, Cingözoğlu, Halil Paşaoğlu, Torun, Deler (Deliler) ve Türkmen Aliler (Türkmenliler) olarak 9 ayrı boya ayrılmışlardır. Ayrıca Tufanbeyli (Adana) ilçesine bağlı üç mahallede de yaşamaktadırlar. Türkiye Avşarları esas olarak Sünni olsalar da özellikle Sivas ilinde Alevi Avşarlar da bulunmaktadır.
Avşar obaları: Afşar Karamanlı, Afşarlı /Avşarlı Türkmen), Ağanlı, Akçaali, Akdamlı, Alabaş, Alembeyli, Alp-Ağıl Oğlu, Alplı, Arap Hasanlı, Araşlı, Avşar Delek, Avşarcık, Aydoğmuşlu Beyli, Bab-ı Altun, Bahrili, Bahşayışlı, Balabanlı, Bay (Baş), Bay Temürlü (Hacılı), Bederli, Bedil (Bedin), Begeşli, Beğdenizli, Beylikli, Bostancılıyan, Boynu Kısalı, Bozkoyunlu, Bucak, Burhanlı, Burkalemli, Büyük ve Küçük Avşar, Canbaz, Candık, Ceceli (Çeçeli), Celayirli, Cihanşahlı, Cingöz, Civanşir, Çiğdemli,, Çoban Beğli, Çobanoğlu, Çöplü, Çorapoğlu, Cunkerli, Çuylu, Dadalı (Tatalı), Deliler, Dodurlu (Doduryan), Döneklili, Doymuş Oğlu, Doyranlı (Toyranlı), Durali Hacılı, Eberlü, Ekber, Elsüz Oğlanları (Elsüzler), Faydalı, Garibşah, Genceli, Germiyanlı, Gökçeli (Gökçe Oba), Gölegir, Gündüzlü, Habilli, Hacı, Hacı İvazlı, Hacı Mustafalı, Halil Paşalı (Oğlu), Haliloğlu (Halloğlu), Haraçlı, Harikli, Harzem (Horzum), Hedilli, Hemenli, Hobalı (Hoballı, Obalı), Hoca Fakihli, Hovadlı, Hüseyin Hacılı, Hüveydi Aşireti, İbrahim Beyli, İmam Kulu, İmanca, İmanlı, Isalu, İslamlı, Kara Afşar, Kara Budaklı, Kara Gündüzlü, Kara Şeyhli, Karabaş Kethüda, Karamanlılar, Kasımlılar, Kazıklı, Keçilü, Kemallı (Kelelili), Kıralı (Karalı), Koca Nallı, Köçekli (Küçüklü), Köpekli, Köroğlu, Köse Ahmetli, Köse Davut, Köseli, Kozanlı, Kucur (Koçur), Kürt İsmail, Kürtül (Körtül), Kutbeyli, Kütüklü (Kütünlü), Kuyumculu, Mahmudoğlu (Sofular), Maksut Kethüda, Mihmadlu, Musacalı, Musacalı (Muscalı), Mutuklu, Nacak, Nadirli, Nazar Kethüda, Oğuzhanlı, Öksüz(lü)ler, Oruçlu, Papucu Yeni Yer, Paşaoğlu (Paşalı), Pekmezli, Perakende-i Maraş, Puhurcu, Pusucalı, Recep Safi Uşakları, Recepli, Şahsevenler, Sait, Salmanlı, Şamlı, Sancak, Sarı Fakihli, Sarı Hacılı, Sarıveli, Sekiz, Senir, Şerefli, Silsüpür, Sindel, Sindili (Sendil), Sırkıntılı, Sis Afşarları, Sübhan, Süleyman Kethüda, Süleymanlı, Sülü (Sulu) Beğli, Taif, Tapkı (Taygı), Taşoğlu, Tecirli, Terkeşlioğlu, Tohtemür, Topracılı, Torun, Toyurca, Türkmenliler, Uçlu, Ulamışlı, Usalı, Uzun İsaoğlu, Vezirli, Yahşihanlu, Yaka, Yamanlı, Yemliha(n)lu, Yeni Tekeli, Yıvacıklar, Zekeriyyalı.
Varsaklar
Varsaklar (Farsaklar, Varsak Türkmenleri, Varsak Yörükleri, Varsaklılar, Tarsus Türkmenleri), adını Varsak adlı bir Türkmen beyinden alan, geçmişte 'nde, güney Anadolu'da Mersin iline (eskiden: İçel iline) bağlı Tarsus ilçesinde ve Adana (Feke, Kozan, Saimbeyli) ile Osmaniye (Düziçi, Osmaniye Merkez) illerinde, Aydın ve Kayseri'de yaşayan Türkmenlerdir. 14. yüzyıla ait bir Memlûk (Devletü't-Turkiyye) kaynağında Tarsus Türkmenleri (el-Varsak; Türkmân-ı Tarsus) tabiri kullanılan Varsaklar Oğuz (Türkmen) boylarından biri olarak zikredilmiştir. 14-15. yüzyıllarda büyük bir kısmı Tarsus'un kuzeybatı ve Silifke'nin kuzeydoğusundaki dağlık bölgede (Bolkar Dağları) olmak üzere, bir kısmı da Taş-ilinde yaşamaktaydı. 16. yüzyılda büyük kısmı Çukurova ve Konya Ovalarına iskan edilmiştir.
Tarsus Sancağında yaşayan Varsak Türkmenlerini oluşturan boylar (Kusun, Ulaş, Kuştemür, Gökçelü, Esenlü, Elvanlu, Orhan Beğlü) adlarını boy beylerinden almıştır. Varsak Türkmenleri esasen bir federasyondur ve önemli bölümünü oluşturan Ulaş Üçokların Bayındır ve Salur aşiretlerinden; Kusun, Kuştemür, Elvanlı ve Gökçeli de Üçoklardan; Esenli ise Bozaklardan Dodurgalara dayanır.
Türk halk edebiyatı ve müziği içinde varsağı denen ve özel bir ezgiyle söylenen koşmanın en güzel örnekleri Varsak Türkmen şairi Karacaoğlan'ın dizelerinde can bulmuştur. Etimoloji konusunda uzman olan Türkolog Hasan Eren'e göre varsağı kelimesi Varsakların adına -î nispet eki getirilerek oluşturulmuştur ve yapı olarak türkü (< Türk + -î) kelimesinin etimolojisine benzer.
Aydın Varsakları
Çukurova Varsakları ya da Tarsus Varsakları: Varsaklar, Osmanlı-Memlük ve Osmanlı-Karamanoğulları ilişkilerinde önemli roller üstlenmişlerdir. 1250'lerde Ramazanoğulları Beyliği'ni oluşturan 7 Türkmen boyundan biri olan Varsaklar, 1517 yılında Ramazanoğulları ile birlikte Osmanlı himayesine girmişlerdir. Kuzey Çukurova'ya doğru göç eden Varsaklar, 17. yüzyılın sonlarından (1690) itibaren Kozanoğulları'nın piyade askerleri olmuşlardır. Çukurova bölgesinde kalıp, Kozanoğulları içerisinde bulunan Varsaklar, Kozan'ın dağlık bölgeleri ile Feke ve bugünkü Saimbeyli toprakları üzerinde yoğunluk kazanmışlardır. Saimbeyli ve Feke arazileri Kozanoğulları'na mensup ağaların yaylak yerleri olmuştur. Günümüzde de Feke nüfusunun tamamı, Saimbeyli'nin tamamına yakını ve Kozan'ın ise aşağı yukarı yarıya yakını bu aşirete mensup insanlar tarafından yurt tutulmuştur. Ayrıca halk arasında Gavur Dağları denen Nur Dağları bölgesine yerleşen Varsakların çoğunluğu bu dağlardan inerek bir kısmı Düziçi ovasına, bir kısmı da (Ulaşlılar) Osmaniye'ye yerleşmişlerdir.
Kayseri Varsakları ya da Yahyalı Varsakları:Kayseri iline bağlı Yahyalı ilçesinin yüksek kesimlerinde Kapuzbaşı Şelalesi'nin bulunduğu bölgede yaşayan Varsak Türkmenleri, Avlağa, Balcıçakırı, Büyükçakır, Çubukharmanı, Delialiuşağı, Kapuzbaşı, Ulupınar, Yeşilköy köylerinde yaşamlarını devam ettirmektedirler. Kayseri Varsakları konar-göçer hayatını, kültür ve geleneklerini en son terk eden Türkmenler olarak kabul edilebilir; zira, köylerine elektrik, telefon ve yol 1980'li yıllarda gelmiştir.
Baraklar
Baraklar (Barak Türkmenleri), Bayat boyunun Dulkadirli koluna bağlı bir Cerid Obası olan,Beğdili boyu ile iç içe yaşamış ve günümüzde güneydoğu Anadolu'da Gaziantep ilinin güneydoğusunda Nizip, Oğuzeli ve Karkamış ilçe sınırları içerisinde geniş bölgeyi kapsayan Barak Ovası denen yörede yaşayan Sünni Türkmenlerdir. Barak Ovası dışında ayrıca, Kilis ve Kuzey Suriye toprakları ile Reyhanlı ve Amik ovalarında da az sayıda Barak Türkmeni bulunmaktadır. Barak yerleşimlerinin yüz yirmi köy ve mezrayı bulduğu belirtilmektedir. Barak Türkmenleri uzun zamandan beri ziraatla uğraşmalarına rağmen örf ve adetleri ile konar-göçer hayatın çoğu özelliklerini hâlen korumaktadırlar. Horasan'dan Anadolu'ya Türkmen göçü sırasında ilk önce Yozgat'a yerleşen Baraklar daha sonraları 1690'lı yılların sonunda Osmanlı Devleti tarafından Rakka'ya sürgün edilmişlerdir. Kültürlerinde kendi adlarıyla anılan Barak uzun havaları önemli yer tutar ve ozan olarak öne çıkar. Adı meşhur bir çobaya verilen Ezo Gelin Oğuzeli ilçesine bağlı Uruş (yeni adıyla Dokuzyol) mahallesinden Baraktır.
Resmi rakamlara göre Karkamış ilçesinde 35 mahallede, 3 bini merkez 10 bini köylerde; 13 bin Nizip merkezde olmak üzere 31 mahallede 4 bin, Oğuzeli'ne bağlı 17 mahallede 7 bin, Gaziantep merkezde 15 bin Barak Türkmeni bulunuyor.
(Yalman) 1931 ve 1933 yıllarında 3 cilt olarak yayımlanan Cenup’ta Türkmen Oymakları adlı çalışmasında Barak Türkmenlerinin on iki obadan meydana geldiğini belirtir: Torunlu, Kürdülü, Eseli, Tiryakili, Göğebakan, Ali İdrisli, Hacı Kasımlı, Mercanlı, Çoksuruklu, Marzıbalı, Çayrazlı, Karakozaklı. Araştırmacı Ömer Özbaş, “Gaziantep Dolaylarında Türkmenler ve Baraklar” adlı eserinde, Barak Türkmenleri’nin esas olarak yedi obaya bölündüğünü ve bu obaların da birçok kola ayrıldığını yazar: Eseli, Karakozaklı, Adıklı, Kürdülü, Abdürrezzaklı, Torun, Bayındır.
- Oğuzeli ilçesindeki köyler: Akçamezra, Aşağıgüneyse, Çavuşbaşı, Çatalçam, Çaybeyi, Dikmetaş, Dokuzyol (Uruş), İnkılap, Kabacaağaç, Kersentaş, Kovanlı, Tüzel, Uğurova, Yakacık, Yeşiltepe, Yukarıgüneyse ...
- Nizip ilçesindeki köyler: Adaklı, Akkuyu, Aşağıbayındır, Bağlıca (Kubbün, Kubin), Belkıs (Belkız, Kavunlu), Bozalioğlu, Çakmaktepe (Hüseyinefendi, Hösünefendi), Çanakçı, Çatalca, Dazhüyük (Hilfan, Hılfan), Düzbayır (İzan), Ekinci (Hasaniz), Eskikonak (Diveyli), Gevence, Gökçeli (Kürep), Günaltı (Tilmiyen), İkizce, Kayalar (Müskürük), Kesiktaş (Kürdülü Kersentaş), Kıraçgülü (Şıngak, Şinşak), Kıratlı, Kızılcakent (Kınçakent), Kurucahüyük, Nahırtepe (Kerzin), Söğütlü, Yağmuralan (Mizirin), Yarımtepe, Yeniyapan, Yeniyazı (Cidet), Yukarıbayındır.
- Karkamış ilçesindeki köyler: Akçaköy, Alaçalı, Alagöz, Arıkdere (Germiş), Ayyıldız, Çiftlik, Eceler (Melike), Elifoğlu, Erenyolu (Tilhabeş), Karacurun, Karanfil (Çakıroğlu), Kelekli (Şara), Kıvırcık, Öncüler (Hülmen), Soylu (Sinsile, Silsile), Subağı (Tüsülmen), Teketaşı (Ticar), Türkyurdu, Yarımca, Yaşar, Yazır, Yeşerti (Kefrik), Yolağzı (Çokşuruk), Zührecik (Zöhrecik, Zörecik).
Suriye Barakları, Tabur, Kasımlı, Torun, İsallı, Tiryaki, Gökbakan, Mahmutlu oymaklarından oluşur. Halep ilinin (A'zâz) İlçesi'ne bağlı Barak Atlı (Arapça: Baragite) yerleşimi bunların adını taşır.
Kars-Ardahan Türkmenleri
Kars-Ardahan Türkmenleri (Kars-Ardahan Türkmanları yörede: kendilerince Türkmenler, yerlilerce Türkmanlar), kuzeydoğu Anadolu'da Kars - Ardahan illerinde yaşayan Alevi-Bektaşi Türkmenlerdir. Kars yöresinde 28, Ardahan yöresinde 21 pare köy halkı Türkmen adı ile anılırlar. Yörede Türkmen denilince akla Alevi gelir. Bu yöre Alevileri, Türkçeden başka dil kullanmadıkları gibi büyük çoğunluğu Garip Musa Ocağı’nın talibidirler. Kars Türkmenleri Kars yerli köylüleri gibi «gelirim, gidirim» ağız özellikleriyle konuşurken, Ardahan Türkmenleri İstanbul Türkçesine yakın «geliyorum–gidiyorum» şeklinde konuşurlar.
Kars Türkmenleri
Kars Türkmenleri, büyük çoğunluğu tahminen 100-150 yıl önce Sivas Divriği yöresinden Osmanlı Devletinin güvenlik amacı ile şahlık yöresine gönderdikleri Türkmenlerdir. Kars’ın Selim, Sarıkamış ve Kağızman ilçeleri ile Ardahan'ın Göle ilçesinde çeşitli köylere yerleşmişlerdir. Divriği yöresindeki Yağbasan, Karaçayır, Dölbentli, Akpınar, Tiğnis, Ağyar gibi birçok köy adlarını Kars yöresinde yerleştikleri köylere vermiş olduklarını bildirirler. Bunların hemen hepsi Sivas ve Malatya’daki Alevi-Bektaşi ocaklarına bağlıdırlar. Bir kısmı da Kağızman ilçesinin Sağbaş mahallesinden 1920 yılından sonra Selim Ovasına Fahrettin Erdoğan’ın önerisi ve telkini ile gelen Türkmenlerdir.
- Sarıkamış'taki köyleri: (Begdili), (Çerüklü, Zaza), Boyalı (Çepni)
- Selim'deki köyleri: Akyar, Akpınar, (Aşağı) Ali Sofu, Aşağı Kotanlı ve Yukarı Kotanlı, Cavlak, Dölbentli, Iğdır, Karaçayır, Karnağaz, Katranlı, Tiknis, Mollamustafa
- Göle'deki köyleri: Yeniköy, Kalecik
Ardahan Türkmenleri
Ardahan Türkmenleri (Meşe-Ardahan Türkmenleri, Damal-Hanak Türkmenleri, Damal Türkmenleri, Hanak Türkmenleri, Dadali Türkmenleri, Dadaliler, Dadalılar, Dedeliler), Kura Nehrinin solunda ve Ardahan'ın kuzeyindeki “Meşe-Ardahan” denilen yörede Ilgar Dağı eteklerinde, eskiden Cumhuriyetin ilanından sonra Kars ilinin Posof ilçesine nahiye olarak bağlanan ve 1992 yılında Ardahan iline ilçe olarak katılan Damal ilçesinin bütün köyleri ile yine Ardahan'a bağlanan Hanak ilçesindeki 8 mahallede yaşayan Alevi-Bektaşi Türkmenlerdir. Etimolojik açıdan Dadali ile Dadalı eş anlamlı olup, «dedesi olan, dedesi bulunan, bir dede’ye bağlı olan» anlamındaki Dedeli kelimesinden gelir ve Dadaliler aralarında hitap şekli olarak «kardeşim, canım» anlamında dadam ifadesini kullanırlar. Halk Damal ve Hanak Alevilerine Türkmen derken, Ardahan'ın Göle ilçesine bağlı iki Bayat boyundan Türk Alevi mahallesi (Yeniköy ve Kalecik) sakinlerine muhtemelen ağız farkından dolayı Dadali saymamıştır. Dadalılar her nedense bazı çevrelerce Kars Aleviliğinde farklı bir yere oturtulmuş; bunlara Gürcü Türkmeni, Türkmen, Yerli Türkmeni veya Cinçavut da denilmiştir. Karsın yerli halkı anlamında Bezbaşlar, Dadalılardan tamamen farklı ve Sünni inançlıdırlar. Dadali yerleşim yerleri daha ziyade, Yörenin Kıpçak Türk coğrafyası kapsamındadırlar.
93 Harbi'nden sonra Rus idaresinde kalmış olan bu Türkmenlere Ruslar, kendilerinin esasen Afganistan’dan gelmiş olan Türkler olduğunu ve Türkiye Türkleriyle aralarında bir milliyet münasebeti bulunmadığını aşılamışlardır. Meşe-Ardahan Türkmenleri atalarının “Maraş-altından’’ buralara Akkoyunlu hükûmdarı Uzun Hasan zamanında kendilerinin “Gurculuk” «Gürcülük» dediği (Kıpçak Atabekleri Hükûmeti çağı yani Atabek Yurdu Gürcüce Sa-Atabago denen bölgedeki Çaldır/Çıldır Atabekleri ya da Hristiyan Atabekler Hükûmeti-I (1268-1578)) zamanında geldiklerini söylerler. Gerçekten de bunlar, Akkoyunluların güç kaynağı “Boz-Ulus” adlı ulu Türkmen uruğunun “Maraş-Türkmanı” da denilen “Dulkadırlı” boyundan gelmedirler. Dadali Türkmenleri biri Bektaşi Kolu ve diğeri Hüseyinli Kolu olmak üzere iki koldan oluşurlar. Aşağıda ismi sayılan köylerin halkı her iki kolun karışımından meydana gelmiş olup, bir arada yaşarlar. Bektaşi ve Hüseyinli Dadali Türkmenlerinin dedeleri ayrı ayrıdır ve dedelerin akait içerikli tutumlarında bazı farklılıklar görülür. Bektaşi Dadali Türkmenlerinin dedeleri Çorum, Sivas ve yöresinden gelirlerken, Hüseyinli kolunun dedeleri, Gaziantep ve Maraş’tan gelirler. Bektaşi inançlı Dadaliler, camiye gider, vakit namazlarını kılar, oruç tutarlar. Hüseyni inançlı Dadali kesimde namaz kılınma ve oruç tutulması pek görülmez. Bunlarda Muharrem Orucu 3-12 gün olarak tutulur. Dadali Türkmenlerinde Nevruz/Yenigün kutlamaları geleneği yoktur. Tandır kullanmaya alışık değillerdir; ekmeklerini sacda pişirirler. Göçerliklerini öne çıkarıp yaz gelince çoluk çocuk yaylalara çıkarlar. Köyler ıssız bir biçimde, bekçi ile kalır. Ekicilikleri iyi değildir. Ektikleri arpa ve buğday kışa dahi kalır. Ardahan Türkmenleri Kılık kıyafetleriyle eskiyi yaşatırlar ve bu kıyafetleri Damallı bir hanım “Damal Bebekleri” adı ile üreterek tanıtmıştır. Damalın ünlü bebekleri, bölgenin folklorik özellikleri ile donatılmışlardır. 1960 nüfus sayımına göre Ardahan Türkmenlerinin sayısı 13.000 civarında idi.
- Damal'ın bütün köyleri: , Burmadere, Dereköy, Eskikılıç, İkizdere, , , Otağlı, Seyitören, Tepeköy, Üçdere, ve Damal ilçe merkezine katılan köyler (Yukarı Damal, Aşağı Damal, Küçük Damal).
- Hanak'taki 8 köy: Çatköy, Çavdarlı, Çiçeklidağ, Çimliçayır, Güneşgören, İncedere, Koyunpınarı, Serinkuyu.
Alevi Türkmenler, sık aralıklarla Maraş, Orta Anadolu ve Kars yöreleri arasında göçlere maruz kalmışlardır.CHP Bölge Müfettişi Ahmet Esat Uras tarafından hazırlanan 1930 tarihli raporda bu Türkmenlerin Çorum, Yozgat ve Sivas yörelerinden geldikleri yazılmıştır:Çorum, Alaca (Hüseyinabad)'dan gelenler: Yukarı Damal, Aşağı Damal, Aşağıgündeş, Yukarıgündeş, Burmadere ('Sors), Dereköy, Eskikılıç (Kirpeşin), Kalenderdere, Obrucak (Çikora), Otağlı (Erzede), Seyitören, Tepeköy, Külekçi, Samathev
- Sivas, Divriği’den gelenler: Hanak'ın Çavdarlı (Virane Nakala), Güneşgören (Kerkeden), Koyunpınarı (Saskara), Serinkuyu (Deneden) köylerine yerleşmiştir.
- Yozgat’tan gelenler: Hanak'ın Çatköy, Çiçeklidağ (Fayatlı < Bayatlı), Çimliçayır köylerine yerleşmiştir.
Ardahan Türkmen şivesi: Bu Türkmenler İstanbul Türkçesine uygun bir ağızla konuşmaktadırlar. Dadali Türkmenlerinin ana dilleri tamamen öz Türkçedir: ban « ben», bene «bana», naluk edeyirsin «ne yapıyorsun». Dilleri Fırat doğusunda hiç görülmeyen “-yor” ekini kullanarak “geliyorum-gidiyorum” şeklindedir. Art damak n’si (ñ), Batı Grubu ağızlarının temel seslerindendir ve bu gruba giren ağızları, diğer ağız gruplarından ayıran özelliklerden biridir. Dil bilimci Türkolog Ahmet Bican Ercilasun, bu ñ ünsüzünün Kuzeydoğu Grubu Anadolu ağızlarında olduğu gibi Kars ve Ardahan-Posof yerli ağzında da kendisini muhafaza edemeyip n’ye, Hanak Türkmenleri ağzında kendisini muhafaza edemeyip ğ’ye dönüştüğünü, Kars Azerileri ve Terekemeleri (Karapapaklar) ağzında ise muhafaza edildiğini belirtir.
Karakeçililer
Manavlar
Manavlar (Manav Türkmenleri), Manav kelimesinin kullanım alanı ve anlamı : Batı Anadolu'da, özellikle Eskişehir yöresinde yerleşik hayata erken dönemde geçmiş Türk topluluğu, Yerli Halk.
Çeşitli tarihçilere göre Manavlar İznik İmparatoru III. İoannis (John) Doukas Vatatzes tarafından İznik İmparatorluğu Topraklarına Oğuz-Türkmen akınlarına karşı yerleştirilen Yarı Köylü-Yarı Savaşçı Kumanların torunlarıdır. Bazı teorilere göre ise Manavlar Yerleşik Hayata 11.-12.-13. Yüzyıllarda geçmiş Yörüklerdir Manavlar için Yörükler Türkün yörüyenine Yörük yörümeyenine Manav deris («Türkün yürüyenine Yörük yürümeyenine Manav deriz») demektedir. Yerleşik hayata geçen Yörükler Latin İmparatorluğu topraklarına ve İznik İmparatoru III. İoannis (John) Vatatzes döneminde İznik İmparatorluğu topraklarına 1221-1254 yıllarında yerleştirilen Kuman-Kıpçak unsuruyla kaynaşmışlardır.1- Türkologlara göre Manavların ilk ve en eski tabakası Bizanslılar tarafından Balkanlar'dan Batı Anadolu'ya tampon maksatlı yerleştirilmiş Peçenek, Uz, Kuman, Ön Bulgarlara dayanır.
- 2- İkinci katmanı ise Selçuklu ve II. Beylikler dönemi yerleşmiş Türkmen veya Yörük halk. Anadolunun Kuzeylerine yerleşmiş Çiğil, Halaç boyları ve Moğol istilası ile birlikte Orta Asya'dan gelmiş Uygur, Karluk, Kazak, Kırgız unsurları oluşturur.
Adapazarı, Bilecik, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Kastamonu, Kocaeli, Eskişehir, Düzce, Afyon ve Zonguldak'ta yoğun olarak yaşayan Türk Topluluğuna Yerli veya Manav denilmektedir. Yerleşik Manavlar, Sakarya ve İzmit illerimizdeki nüfusun %60’ını, Balkan- Rumeli bölgelerinden ve Kafkaslardan hicret eden Türkler, nüfusun %20’sini, iç göçle başka kentlerimizden bölgeye gelenler ise nüfusun %20’sini oluşturmaktadır. Bölgenin sanayi bakımından gelişmişliğine koşut olarak iç göçle bölgeye yerleşimin fazla olması bu oranları son yıllarda kısmen değiştirse de bu değişiklik %5-10 aralığındadır. Fakat Manavlarla ilgili yapılan araştırmalar yetersiz olduğundan güvenilirliği bilinmemektedir.
Manavların şivesi:
Manavların Çoğu tarafından Türkiye Türkçesine Kıpçak Etkisi Olarak kabul edilen (ñ = ng) sesinin Y sesine dönüşmesi Kullanılmaktadırlar Örnek : Unuy (Onun, İzmit Taşköprü Kayalar,) Atıy (Atın) Bu değişimler Kuzey Batı Kıpçak Grubundan olan Karaylar'da da görülmektedir.
P/>F değişimleri Kirfik (Kirpik) ve Ç/>Ş değişimleri'de Manav Ağızlarında görülmektedir.
Manavlarda arka ve orta damak ünsüzü “ñ” korunmuştur Örnek : Sāvoluŋ (Sağolun, Sakarya Adapazarı Salmanlı),
Aŋnadalım (Anlatalım, Kocaeli Kandıra Sakallar);
Kövüń (Köyün, İzmit Taşköprü Nezirler).
Manav Türkmen ağızlarının bir bölümünde bugün Moldova’da yaşayan Oğuz kökenli Gagavuz Türkçesinde ve bizim Rumeli ağızlarımızda gördüğümüz yuvarlak ünlü daralmalarına rastlanır. İlk hecedeki o’lar u, ö’ler ü olur:
Undan (ondan, Balıkesir Gönen Bostancı) ;
düğēle (döverler, Sakarya Kaynarca Büyükyanık), ǖdürüz (öğütürüz, Düzce Çilimli Kuşoğlu) kǖde (köyde, Kocaeli Kandıra Nefsikaymaz).
Bu kelimelerdeki daralmalar, Türkiye Türkçesi ağızları üzerindeki Kıpçak Türkçesi etkisi olarak açıklanır. Gerçekten de bugünkü Kazan Tatar ve Başkurt Türk şivelerinde bu olay karakteristiktir: yol > yul, köz (göz) > küz vb. Bazı Manav ağızlarında Sonuncu yerine Sonku-Songu denilmektedir Günümüz Kazan Tatarcasında ise'de Songı (Sonuncu) anlamına gelir. (Kocaeli Kandıra)
Manav ağızlarındaki bir diğer Kıpçak etkisi Ğ/>V değişimleridir. Örneğin Avız-Avuz (Ağız), Bavırma-Bavurma (Bağırma), Suvan-Sovan (Soğan). Bir başka Kuman etkisi ise hece sonu ünsüz çiftlerinin arasında ünlü türemesi şeklindedir. Kocaeli Kandıra’nın Hacılar ve Katçalı köylerinde “ilk” kelimesinin telâffuzu “ilik” şeklindedir (ilk >ilik). Aynı ses olayını Sakarya’da çift > çifit örneğinde de görüyoruz: bi çifit öküz (bir çift öküz, Sakarya Geyve Sarıgazi). Bu ses olayı; Tatar, Kazak, Kırgız, Başkurt Kıpçak Türk şivelerinde de yoğun olarak görülür: ḫalk > ḫalık ilk > ĕlĕk vb. Ali Karamanlıoğlu’nun Kıpçak Türkçesiyle ilgili eserinde Oğuzname’den naklen verdiği bilgiye göre milâdın ilk yıllarında Kafkasya’da yaşayan Kuman-Kıpçak Türkleri 11. asrın başlarında Karadeniz’in Kuzeyini işgal etmiş, 1061’de Rusları mağlûp etmişler, 1078’de Edirne’yi kuşatarak Bizansla savaşmışlardır. 11.-13. asırlar arasında Rusya’nın güneyi ile Doğu Avrupa’daki birçok ülke (Deşt-i Kıpçak Coğrafyası Başta olmak üzere. Ukrayna, Romanya, Macaristan ve Polonya) Moğol işgaline uğramıştır. Moğollardan kaçan Kumanlar ise Makedonya ve Bulgaristan olmak üzere dağılmışlar ayrıca Bizans-İznik-Latin imparatorluklarında Yarı köylü-Yarı Asker olarak İstanbul Boğazı-Sinop-Menderes vadisi arası bir hatta yerleşmişlerdir. İşte Rumeli ağızlarımızda ve bu arada (Yerli Türk) Manav ağızlarının bir kısmındaki o/>u/ ö/>ü daralmalarını bu dönemdeki Kıpçak etkisine bağlamak mümkündür Osmanlı Oğuz Türklerinin Rumeli’ye geçişi 14. yüzyılda (1352 yılında Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa ile) olmuşsa da bu bilgi durumu değiştirmez. Çünkü buralarda kalan Kıpçak unsurlarının ya da onlardan etkilenmiş olan diğer yerli unsurların bir etkisinden söz etmek mümkündür.
Bölge'de diyalektolojik yapıda etkili olan bir unsur olarak Kıpçaklara işaret etmesi, yöreden derlediğimiz metinlerde ve yöre ile ilgili diğer çalışmalarda rastlanan; ñ/>y, ğ-g/>v, y/>c ses değişmelerine ilişkin örneklerle de desteklenmektedir. Manav şivelerinde karakteristik bir ünsüz değişmesi olan “r” ünsüzünün düşmesi oldukça yaygındır.
Kaçarlar
Türkiye'de Kaçar Türkmenlerinin yerleştiği yerler ve nüfusları.
Van'ın cenubunda, 12 bin nüfus
Afyon Emirdağ'da daha sonradan Kacerli'ye dönüşen mahalle
Diyarbekir'in Şarkında, 38 bin nüfus
Musul Vilayeti'nin merkezinde, 23 bin nüfus
Bağdat Vilayeti'nin şimal-i şarkisinde, 13 nin nüfus
Bağdat'ın merkezinde, 4 bin nüfus [243]
Tunceli Türkmenleri
Tunceli'nin Çemişgezek Ve Pertek İlçesinde Türkmenler Çoğunluktur. Pülümür ve Hozat İlçelerinde İse Önemli Türkmen Nüfusu Vardır Tuncelinin Her İlçesinde Türkmen Köyleri Bulunmaktadır
Çemişgezek'te 32 köy
Hozat'ta 15 köy
Nazimiye'de 2 köy
Ana Dili Türkçe Olan Aşiretler :
Todorlular
Şeyh Osmanlı Cemaati
Sarı Saltuklular
Pirsultanlı
Çemişgezekli
Çapanlı
Çarekan
Bozanlı
Bozukanlı
Bozlu
Aslan
Türkiye dışı Anadolu Türkmenleri
Rumeli Türkmenleri
Rumeli'nin Türkmenleştirilmesi
Selçuklu dönemi (Dobruca Türkmenleri): Anadolu Türkmenlerinin Balkanlar'daki ilk iskânı Selçuklu döneminde Dobruca'ya yapılmıştır. 1243 yılında yapılan Kösedağ Muharebesi'nde Moğol komutanı Baycu Noyan'a yenilerek Antalya'ya kaçan ve 1246 yılında orada ölen Selçuklu sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in büyük oğlu olan ve Anadolu'nun Kızılırmak nehrinin batısında kalan Selçuklu topraklarını yöneten II. İzzeddin Keykavus ailesi ile birlikte 1261'de Bizans imparatoru VIII. Mihail'a sığınmış ve ardından imparatordan Türkmenlerin yaşam tarzına uygun biçimde yaşayacakları bir yerin kendilerine tahsis edilmesini istemiş ve bunun üzerine de Dobruca gösterilerek yerleşilmiştir. VIII. Mihail tarafından İzzeddin ve adamlarına Dobruca'nın tahsis edilme sebebi Deşt-i Kıpçak Tatarlarının saldırılarına karşı bir savunma hattı oluşturmaktır.Hicrî 662 (Miladî 1263-64) tarihinde Kuzey Dobruca'ya gerçekleşen bu Türkmen göçü Sarı Saltuk'un oğlu önderliğindeki 10-12 bin kişilik bir Çepni grubu tarafından yapılmıştır. İzzeddin'in imparator tarafından kendisine ve Türkmenlerine tahsis edilen yer olan Dobruca'ya gitmeyerek Konstantinopolis'te (İstanbul'da) kalması, imparatoru kuşkulandırmış ve kendisini Enez Kalesine hapsetmiştir. Alaeddin Keykubad'ın kızı Melike Hatun'la evlenerek Anadolu Selçuklu sarayına damat olan Altın Ordu hanı Berke Han ve 20 bin kişilik ordusu tarafından Enez'de tutulduğu kaleden kurtarılan İzzeddin iki yıl yaşadığı Konstantinopolis'ten alınıp ailesi ve Dobruca'daki Türkmenlerle birlikte Deşt-i Kıpçak'a götürülmüştür. 15 yıl burada ikamet eden Deşt-i Kıpçak'taki Türkmenler İzzeddin'in 1279 yılında ölümünden sonra Dobruca'ya dönmüş ve Sarı Saltık'ın ölümüne kadar burada kalmışlardır. Altınordu hanı Nogay Han ile birlikte 1281 yılında Kırım'dan Dobruca'ya geçip, Tuna boylarını alan İsmail Saltuk, Dobruca bölgesine yerleşerek 1281-1299 yılları arasında Dobruca'da varlık gösteren kısa ömürlü bir Türkmen beyliği olan Dobruca Beyliğini kurmuştur. Başlangıçta, Müslüman Altın Ordu emiri güçlü Nogay Han'ın himayesi altına giren bu Anadolu Türkmen grubu, burada Baba-Saltuk kasabası ile başka kasabalar kurmuşlardır. 1332'de buradan geçen İbn Battuta, Baba kasabasını "Türklerin oturduğu bir şehir" olarak anar. Nogay 1300 yılında ölünce yerine geçen putperest Moğol hanları zamanında Türkmenlerden bir bölüğü 1301 yılında Anadolu'ya geri dönmek için göç etmiş; kalanlar ise yerli Kumanlar arasında Hristiyanlığı kabul etmişler ve tarihçi Halil İnalcık'a (ve Paul Wittek'e) göre Keykavus'un (كيكاوس Keykaus) halkı anlamına Gagavuz (Gagauz) adıyla günümüze kadar gelmişlerdir. Gagavuzların kökenlerinden birinin de bu Türkmenler olabileceği varsayılmaktadır.:Gagavuzlar, Türk dünyasının batı ucunda Moldova'da yaşayan Ortodoks Hristiyanlığı benimsemiş Oğuz kolundan bir Türk topluluğu olsa da Türkmen olarak nitelendirilmezler ve adlarına ilk olarak 1817 tarihli Rus nüfus sayımındaki belgelerde rastlanmaktadır. Türkiye'de ilk olarak İstoyan Cansızov'un "Balkan Şib-i Ceziresinde Türkler" (Tarih-i Osmanî Encümeni Mecmuası, c.17, İstanbul 1328) adlı makalesinde Gagavuzlardan bahsedilmiştir. Gagavuzlar hakkında ilk önemli bilgileri veren Yaşar Nabi Nayır, Türk Gagauzlar olarak kaydettiği Gagauz adının, Gök kelimesinden gelen Gaga sözüyle Oğuz adının birleşmesinden meydana geldiğini, bunun için de bu Türklere Gök-Oğuz denilebileceğini söyler. Gagavuzların Hristiyanlığı diğer Hristiyanlara göre oldukça farklı özelliklere sahiptir ve Hristiyanlık ve İslamlık inancı pek çok bakımdan iç içe girmiş durumdadır; zira, Hristiyanlıkta olmadığı hâlde kurban kesilmesi, fakirlere yardım edilmesi, hayır için yol, köprü, çeşme yaptırılması, ölülerin yıkanması, domuzun pis kabul edilmesi gibi hususlar, Gagavuzların dinî gelenekleri arasında yer alan İslamî unsurlardır.::Gacallar, Bulgaristan'da Deliorman yöresinde ve Türkiye'de Trakya bölgesinde yaşayan, Gagauzlara benzeyen fakat Müslüman olan Türklerdir ve Oğuz/Kıpçak özellikler de gösterdikleri için Türkmen olarak nitelendirilmezler. Gagauzların “Merkez Diyalekti” diye adlandırdıkları Komrat ve Çadır yöresinde konuşulan Deliorman ağzına da “Gacal diyalekti” ve bu ağzı konuşan Gagauzlara da “Gacal” denir.
Beylikler dönemi: Beylikler döneminde Rumeli’de Saruhanoğulları, Karesioğulları ve Aydınoğulları faaliyet göstermişlerdir. Özellikle Karesioğullarından Ece Halil ve Aydınoğlu Gazi Umur Bey bu faaliyetlerde öne çıkmışlardır.
Osmanlılar dönemi: Rumeli’nin kalıcı olarak İslâm dünyasına kazandırılması Osmanlılar döneminde Gazi Süleyman Paşa’nın gayretleriyle gerçekleştirilmiştir. Rumeli Fatihi olarak da adlandırılan Süleyman Paşa, bu coğrafyada kalıcı olabilmek için babası Orhan Gazi’den buralarda iskân edilmek üzere Anadolu’dan Müslüman Türk halkının nakledilmesini ve bunun yanında, fetihlerin devamı için de sürekli takviye kuvvet gönderilmesini istemiş ve Osmanoğulları'na ilk katılan beylik olan Karesioğulları Beyliği topraklarında kurulan Karesi bölgesinden konar-göçer Türkmen halkı hızlı bir şekilde göçe tabi tutularak Rumeli’ye yerleştirilmeye başlanmıştır. Yeni fethedilen Rumeli topraklarını Türkleştirmek için Anadolu'dan getirilen Türk nüfusu arasında Karasi ilinden gelenler, Gelibolu yarımadasına yerleştirildiler. Rumeli’deki yerleşme Anadolu’dakinden farklı olup, Osmanlı Devleti’nin iskân politikasına uygun olarak gelişmiştir. Osmanlıların uyguladığı politikalar, Rumeli’deki fetihlerin geçici bir macera ve çapulcu hareketi değil, aksine kesin bir yerleşme ve yurt tutma amacını taşıdığının en önemli göstergesidir.
Rumeli Türkmen grupları
Bulgaristan Türkmenleri
Makedonya Türkmenleri
1340'larda Bizans’taki taht kavgaları sırasında varislerden Matheos Kantakuzinos lehine taraf olarak birkaç kez bölgeye gelen Aydınoğullarından Umur Bey Rodoplar ve Makedonya bölgelerine en az yüz bin Türkmen getirerek burada kalmalarını sağlamış, ardından Aydın’daki Çaka Bey, Semadirek ve Dedeağaç çevrelerinde fiili egemenlik kurduktan sonra yaklaşık 54 bin Türkmeni Dedeağaç ve Kavala üzerinden Orta Rodoplar’a göndererek orada yerleşmelerine yolaçmıştır. 1065-1340'lı yıllar arasında sadece Anadolu’dan getirilerek Batı Trakya, Rodoplar ve Makedonya bölgelerine yerleşen Türkmen sayısı 200 bin civarına ulaşmıştır. Son olarak Osmanlı döneminde Anadolu’dan nakledilen Türkmen aşiretleri sayesinde Balkanlar’ın bütün bölgeleri gibi Yugoslavya-Makedonya toprakları da Müslüman ve Türk karakteri almıştır.
Kıbrıs Türkmenleri
Kıbrıs Türkmenleri: Kıbrıs adasında yaşayan Türklerden, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1571 yılındaki Kıbrıs adasını ele geçirmesinden sonra Anadolu'dan Kıbrıs adasına göç etmiş ve 1974 yılından sonra da çoğunluğu KKTC'de yaşamını sürdüren Türkmenlerdir. Kıbrıs’ın fethi üzerine buraya İçel Türkmenleri ile Karamanlılar (Rauf Denktaş, Karamanlı soyundandır) iskân edilmiştir. 18. yüzyılda Osmanlı Devleti tarafından aşiretlerin sürgün metodu ile iskân edilmeye çalışıldıkları yerlerden birisi de Kıbrıs’tır ve adaya 1706, 1713 ve 1732 yıllarında olmak üzere toplam üç sürgün teşebbüsü vardır. Bunlara ilaveten, 1703 yılında İçil, Alâiye ve Teke sancaklarından bir kısım Türkmen asiretleri “nakl ü irsâl” edilmiştir.
Kıbrıs Türkçesi ya da Kıbrıs Türk Ağızları: Türkçenin Anadolu ağızlarından köken alan ve onlardan farklı gelişen ağızlarıdır. Kıbrıs ağızlarıyla ilgili ilk bilimsel çalışma Hasan Eren’in 1963 yılındaki bildirisidir. Eren 1959 yılında adada yapmış olduğu üç aylık bir araştırma gezisi sırasında bazı köylerden derlediği malzeme yardımıyla Kıbrıs ağzının kökeni meselesini ele almıştır. Eren’in görüşüne göre Kıbrıs ağzının oluşumunda önce Konya ve yöresi, sonra da Antalya, İçel, Alanya gibi yerlerden yapılan göçler rol oynamıştır. Bu durum, adanın fethinden sonra Kıbrıs’a gönderilen Türk nüfus hakkındaki tarihi belgelerle de örtüşür.
Kıbrıs Avşarları
Kıbrıs Avşarları, adanın 1571 yılında fethiyle buraya yerleştirilen obalar ile 18. yüzyıldan sonra Osmanlıların sürgün ettiği obalardan oluşmaktadır. Kıbrıs’ın fethi üzerine buraya İçel Türkmenlerinin önemli bir kısmı iskan edilmiştir. Daha sonra sürgün vasıtasıyla birçok Türkmen toplulukları adaya gönderilmiştir ki bunlar genelde İçel Yörükleri idi. Bu Yörükler arasında Avşarlar önemli bir nüfusa sahipti. Avşar obaları arasında ise Zekeriyalıların önemli bir kolu olan Kara Hacılılar, Şamlı, Sindel, Horzum, Deliler, Köseli ve Sülü Beğli sayılabilir. 17. yüzyıl sonlarından itibaren girişilen sürgünümsü iskânlarda soyu Kayseri'den getirilen Avşarlara dayanan Alparslan Türkeş, Fazıl Küçük, Osman Örek ve Derviş Eroğlu sayılabilir.
Suriye Türkmenleri
Suriye Türkmenleri (ya da Suriye Türkleri, Arapça التركمان, تركمان سوريا, تركمان سورية), Suriye'de yaşayan çoğu Sünni Hanefi, ufak bir kısmı da Alevi Türkmen oymaklarıdır. Arapça ve Türkiye Türkçesine çok yakın bir Türkçe konuşan bu Türkler, ülkenin diğer toplulukları tarafından da “Türkmenler” olarak adlandırılırlar. 7. yüzyıldan itibaren Oğuz akıncılarının Irak ve Suriye’de görünmeye başladığı ve yoğun Türk göçlerinin 10. ve 11. yüzyıllarda gerçekleştiği bilinmektedir. Suriye’ye yerleşen Oğuz boyları iki koldan ilerlemiştir. Birinci kol; Halep, Hama, Humus ve Şam yöresine yerleşmiştir. Bunlar daha çok Bayat, Avşar, Beğdili, Döğer boyuna mensup oymaklardır. Diğer kol Lazkiye (Bayır-Bucak) ve Trablusşam istikametinde Ensariye dağlarının batısına yerleşen Türk boylarıdır. Sekizinci Abbasi halifesi Mutasım döneminde Şam ve Mısır’a vali olarak tayin edilen ile beraber bölge daha yoğun olarak Türklerle tanışmaya başlamıştır. Tolunoğulları ile başlayan Türklerin yerleşimi 11. yüzyılda Selçukluların bölgeye gelmesi ile devam etmiştir. Yavuz Sultan Selim, 1516 yılında Mercidabık’ta Memlukluları yenerek bugünkü Suriye topraklarını Osmanlılara bağlamıştır. Osmanlı Devleti’ne geçen bölge 1918 yılına kadar kesintisiz olarak 402 yıl boyunca Türklerin hakimiyeti altında kalmıştır.
1906’da yayınlanan Halep Vilayeti Salnamesinde, Halep’te yer alan Türk mahallelerinin adları sayılmakta ve Halep dışında 350 Türk mahallesinin varlığı yer almaktadır. Salnamede Halep şehri ve çevresinde 200 bin, Lazkiye bölgesinde 150 bin, Telkere civarında 50 bin, Kuneytra (Golan) bölgesinde 100 bin ve diğer bölgelerde 300 bine yakın, toplamda 20. yüzyılın başlarında Suriye’de 1 milyona yakın Türk’ün yaşadığı anlaşılmaktadır. Günümüzde Suriye Türkmenlerinin nüfusuna ilişkin resmi veya bilimsel araştırmalara dayalı rakamlar bulunmamaktadır. Son resmi sayıma göre Suriye’nin nüfusu yaklaşık 23 milyondur. Bu nüfus içinde Türkmen nüfusuna ilişkin farklı rakamlar verilmektedir. Suriye Türkmenlerinin ifadelerine göre Türkçe konuşan Türkmen sayısının yaklaşık bir buçuk milyon, Türkçeyi unutmuş Türkmenlerle beraber sayının 3,5 milyon civarında olduğu belirtilmektedir. Suriye’de büyük gruplar hâlinde yaşayan Türkmenler, millî benliklerini koruyabildikleri halde küçük gruplar hâlinde yaşayanlar önemli ölçüde Araplaşmıştır. Suriye Arap Cumhuriyeti’nde azınlık olarak sadece Ermeniler kabul edilmekte, diğer topluluklar Suriye Arap vatandaşı olarak görüldüğü için, yönetim Türkmen ya da diğer toplumlara örgütlenme izni vermemiştir.
Anadolu’da millî mücadele sürerken Suriye’de de Kuvâ-yi Milliye birlikleri kuran Türkmenler, sonrasında Fransızlara karşı verilen bağımsızlık mücadelesinde de öne çıkmışlar ve Fransız mandasından sonra göreve gelen cumhurbaşkanları arasında Türkmenler de bulunmuş, Fransız işgali sona erdikten sonra Suriye’deki Türkmen etkisi 25 yıl sürmüş, 1971’de Hafız Esad’ın iktidara gelmesiyle Türkmenler yönetim mekanizmalarından büyük ölçüde tasfiye edilmişlerdir.
Suriye’de Beydilli (Kadirli, Arapli, Begmişli, Ulaşlı, Karaşıhlı, Güneçbayraktar, Gazlı), Elbeyli (Gavurılli, Şahveli, Tırıklı, Tavli, Ferizli, Kara Taşlı, Doğanlı), Barak (Tabur, Kasımlı, Torun, İsallı, Tiryaki, Gökbakan, Mahmutlu), Bayat, Bayındırlı, Budak, Karkin, Karamanlı, Sallur, İsabeğli, Karakeçili, Musabeğli, Avşar, Bayındır, Berilli, Torun, Yörük, İse Beyli, Karamanlı, Şark Evli, Gızıklı, Bozgeyikli Dede, Karakoyunlu, Sincar gibi Türkmen boyları yaşamaktadır.
Rakka Türkmenleri
Bugün Rakka sınırları içinde il merkezinden Türkiye sınırına kadar olan bölgede Türkmen yerleşimi yoktur ve Rakka'nın diğer bölgelerinde Türkmenlerin 21 köy ve kasabası bulunmaktadır. Tel Abyad kent merkezinde yaşayan çok sayıda Türkmen aileler mevcuttur. Bu Türkmenler, Dulkadiroğulları Beyliği'ni kuran Türkmen beylerinin torunlarıdır. Osmanlı döneminde; Rakka veya Budak adı ile bilinen bölgeye ve Halep ile Rakka arasında yer alan Gulap isimli yerleşim yerine çok sayıda Türkmen boyu yerleştirilmiştir. Özellikle 1679 yılında İskan Beyi Feriz Bey komutasında Sivas, Yozgat ve Maraş bölgelerinden çok sayıda Türkmen boyu getirilmiştir.
Halep ve Rakka bölgesindeki Türkmenlere Halep veya Culap Türkmeni denir.
Halep Türkmenleri
Anadolu’dan daha önce Türkleşen bir şehir olan Halep'te günümüzde çok sayıda Türkmen yaşamakta ve sokaklarında Türkçe de konuşulmaktadır. Bölge nüfus, kültür yapısı itibarıyla Güneydoğu Anadolu bölgesinin devamı niteliğindedir. Halep Şehir Merkez'inde Hüllük, Kadı Asker, Beayidin, Hayderiyye ve Eşrefiyye önemli Türkmen mahalleleridir. Şehir merkezinde bulunan mahallelere ilaveten; Kurdağı, Azez, El-Bab ve Cerablus İlçesi olmak üzere Halep İli'nde toplam 145 Türkmen mahallesi mevcuttur. Önemli yerleşim birimleri arasında Muarrata, Muarin, Sucu, Cârız, İğde, Barak Atlı, Suran, Hâtımillet, Yeniyapan, Ra'ıl, Dabık, Toybuk, Türkmenbarı, Çobanbey, Mazıcı, Başköy, Bizâh, Sipahiler, Kubbetü'l-Türkmen, Gavûr Elli, Yusufbey, Münbiç, Balaban ve Cerablus gelmektedir. Diğer önemli Türkmen yerleşim birimleri arasında Afrin İlçesi'nde Çeleme, İki Dam, Muarrata; Münbiç'te, Batı Avşar Ocağı, Beş Çurin, Ağ Taş, Bir Hıllo, Cute, Hayye Sagir, Hırfen, Gazeviyye, Mugiret, Şefir, Camusveren, Bozgeyikli, Cubbul Kader, Hammem Sagir, Hayye Kabir, Tauval, Kabir İmo, Mızale; Azez'de Kefer Neye, Kefer Şuş, Telelin, Kara Mezer, Elbil, Kara Köprü, Tel Ar, Çekkeh, Hercele, Şemmerin, Dudiyen, Muarrast El-Hatib, Uveylin, Delha, Havar, Gidriş, Migidin, Bahvarta, Meryemin, Mearıt El-Ertig, Cine, Kefer Nan, Tel Şaeir, Şiferin, Saman Dere; Cerablus'ta Balabay, Balban, Çamıl, Zügara, Kantara, Um Rosetahtani, Armarine, Taş Atan, Tel Şeir, Dügünük, Taşlı Hüyük, Beliz, Yıldız, Belva, Yağmacı, Arap Aziz, Gındıra, Boz Hüyük, Zügara, Gubba, Haydar Başa, Eyn Dedet, Debis, Kanlı Kuyu, Kadılar, Mirze, Kurucu Hüyük, Kerpiçli, Taflı, Doğu Avşar Ocağı, Kara Göz, Dendel Oğlu, Nabgah, Kullu, Zirbe, Gındırıya; El-Bab'da Kalkım, Ufuk, Doyuran, Edebet, Kocaeli, Memilli, Zılıf, Kersenli, Ayyaşa, Alıcı, Sekizler, Paltacık, Hava Hüyük, Hacı Köse, Öküz Öldüren, Aşnenin Harabası, Askerin Harabesi, Sınsıle, Mulla Yakup, Arapçordik, Halsa, Taş Kapı, Çörten Hüyük, Hacı Veli, Halil Oğlu, Buzluca, Tililih, Bab Leylim, Juppın, Ziyaret, Kaberen, Sandı, Boğaz; Ayne'l-Arap İlçesi'nde Göbek Heyyele ve Görük köyleri gelir.
İdlib Türkmenleri
İdlib’in Cisr eş-Şuğur ilçesinde, şehir merkezinde yer alan Türkmen semtinde ve vilayetin kırsalında Türkmenler yaşamaktadır. Idlib Türkmenleri Reyhanlı Türkmenlerinin uzantısıdır.
Bayır-Bucak (Lazkiye) Türkmenleri
Bayır-Bucak, Hatay sınırlarından başlayıp Lazkiye sınırlarına kadar uzanan 60 km kadar derinlikte coğrafi yapısı itibarıyla Amanos Dağları’nın devamı olan bölgenin adıdır. Hatay’ın Yayladağı ilçesi dahil olmak üzere Lazkiye’ye kadar uzanan bölgede tamamıyla Bayır-Bucak Türkmenleri yaşamaktadır ve bunlar Karamanoğlu Türkmenlerinden olup Osmanlı döneminde İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerinden getirilip yerleştirilmiştir. Günümüzde Suriye’nin Akdeniz kıyılarında, başta Lazkiye şehir merkezindeki Ali Cemmel Haresi (Türkmen Mahallesi) olmak üzere Basit, Bayır, Kesap nahiye ve köylerinde yaşamakta ve çoğunlukla çiftçilik, rençperlik ve tarımla uğraşmaktadırlar. Önemli yerleşim birimleri arasında Türkmen Dağı, Sılayip Türkmen ile Rabia gelir.
Tartus Türkmenleri
Tartus'ta daha çok vilayetin kırsalında 3 mahallede yaşamaktadırlar. Önemli yerleşim birimleri arasında Hamidiye gelir.
Humus Türkmenleri
Günümüzde Humus’ta yaşayan birçok Türkmen Araplaşmıştır. Önemli yerleşim birimleri arasında Kefer Nen, Telbise ile Telkele gelir.
Osmanlı döneminde Humus ve Hama’ya yerleştirilen oymaklar: Kara Avşar, İnallu, Döğer Oğlanı, Hama Değeri Mustafa Kethüda, Hama Düğeri Tabi-i Derviş Kethüda, Şam Beğmişlüsü, Hüccetlü, Kapuuşak, Eymir-i Dündvarlu, Çozlu Çerkezoğulları, İdris Kethüdaya tabi Abalu, Tokuz han Harbendelüsü, Kara Tohtemürlü, Köse Kethüdaya bağlı Şerefli, Uşak obası, Beşiroğulları obası, Eymir-i Sincarlu, Bozlu, Ebu Derda’ya bağlı olan Bozlu, Tohtemürlüsü, Salur (Sellüriyye) Türkmenleri, Dindaşoğlu İsmail Bozulus’a bağlı olan Genceli Avşarı, Kızıl Ali, Danişmendlü’ye tabi Kara Halil.
Hama Türkmenleri
Hama şehri ve köylerinde önemli sayıda Türkmen yaşamaktadır ve bunlar Humus Türkmenlerinin uzantısıdır. Şehir merkezinde yaşayan Türkmenler Araplaşsa da köylerinde Türkmence konuşulmaya devam edilmektedir. Önemli yerleşim birimleri arasında Circisi gelir.
Şam Türkmenleri
Şam’da farklı geçmişe sahip üç ayrı Türkmen topluluğu bulunmaktadır. Birincisi Osmanlı döneminden kalmış zengin Türkmen ailelerdir ve bunlar Türklüklerini unutmamış olmalarına rağmen Türkçeyi unutmuş ve devletle yakın ilişkiler geliştirmiştir. İkincisi Golan Tepeleri’nin İsrail tarafından işgal edilmesinin ardından bölgeden göç etmek zorunda kalarak Şam’a yerleşen Türkmenlerdir. Üçüncü grup ise Türkiye’deki Cumhuriyet'in ilk yıllarında devrimleri kabul etmeyip Suriye’ye göç eden Türkmenlerdir ve bunların sayıları net olmamakla birlikte on bin civarında olup Muhyiddin Arabi’nin türbesinin etrafında yoğunlaşan yerleşim birimi Suriye’de “Türk Mahallesi” olarak bilinir ve bunun yanı sıra Şam’ın Mesekin Berze, Muhayyem, Hacer Esved, Kadem, Işşıl Verver ve Cobar Hırmallı mahallelerinde yaşamaktadırlar. Şam’ın kırsalında da az sayıda Türkmen yaşamaktadır.
Golan (Kuneytra) Türkmenleri
Golan Türkmenleri ya da Kuneytra Türkmenleri: (Arapça تركمان الجوﻻن) Suriye'nin güneybatı, İsrail'in kuzeydoğu ucundaki tepelik bölge olan Kuneytire ilindeki Golan Tepeleri (Culan Tepeleri) İsrail işgali altındadır. Türkmenlerin yanı sıra Arap ve Çerkeslerin oluşturduğu Golan'da Türkmenlerin sayısı 100 bin civarındaydı ve Golan nüfusunun %25’ini oluşturmaktaydı. Golan’da toplam 20 Türkmen mahallesi bulunmaktaydı. 1967 Altı Gün Savaşı sonrasında İsrail işgaline giren bölgedeki tüm topluluklar göçe zorlanmıştır. Hâlen Suriye’de Golan’dan çıkarılmış 40 bin civarında Türkmen yaşamaktadır. Bu topluluğun bir kısmı Şam merkez geri kalan kısmı da Şam vilayetinin kırsal bölgelerine ve bir kısmı da Humus, Halep illerine yerleşmiştir. Önemli yerleşim birimleri arasında El-Ahmediye gelir.
Filistin Türkmenleri: (Arapça تركمان فلسطين Kunteyra bölgesinde yaşayan Türkmenlerle akrabadırlar. 1069-1070 yıllarında ise Kurlu ve Atsız Beyler, Güney Suriye’yi tamamen ele geçirmiştir. Selçuklu zamanında Alp Arslan Halep şehrini Türkmen komutanlardan ’a bırakmıştır. Ok Oğlu Atsız Halep şehrini teslim alır almaz Suriye, Lübnan ve Filistin’i Fatımi hakimiyetinden almaya çalışmıştır. Şam’ı kuşatıp fethedemeyince Golan bölgesinde Türkmen boylarını toparlayarak Filistin’e doğru yürümüştür. Filistin’deki Fatımileri bozguna uğratarak Ramle, Tabariye ve Kudüs’ü ele geçirmiştir. Ok Oğlu Atsız idare ettiği Türkmen beyliğinin merkezini Kudüs şehri ilan ederek sonrasında Şam’ı kuşatmıştır.
Dera Türkmenleri
Dera Türkmenleri: Dera'ya Türkmen yerleştirilmesi Hac yolunun güvenliğini sağlamak için Osmanlılarca yapılmıştır. Dera şehir merkezinde Türkmenler bulunmaktadır. Dera Türkmenlerinin büyük çoğunluğu Araplaşmıştır. Önemli yerleşim birimleri arasında Barak, Busra el-Şam, El-Cize, Hirak, Inhil ile Neva gelir.
Ürdün Türkmenleri: Dera Türkmenlerinin uzantıları Ürdün’ün içlerine kadar gitmekte ve orada da yerleşik Türkmen köyleri bulunmaktadır.
Lübnan Türkmenleri
, Lübnan'nın birkaç mahallesinde yerleşik yaşayan ve nüfusu 9 bin olan Sünni Türkmenlerdir. Lübnan’ın her yerinde olduğu gibi Türkmenler arasında da mezhepçilik son derece güçlü olup mezhep kimliği etnik kimliklerinin önüne geçmektedir; kimliklerinin belirleyici öğesi Sünniliktir. Günümüz Lübnan’ındaki Türkmenlerin varlığının, iddia edildiği gibi Yavuz Sultan Selim tarafından 1516 yılında Mısır Seferi sırasında şu anda bulundukları bölgelere yerleştirilmesi olasılığı düşüktür. Osmanlı bölgeyi ele geçirmeden çok önce bölgede zaten Türkmen boylarının olduğu ve bunların Memlûk Sultanlığı tarafından yerleştirildiği tarih kitaplarında açık şekilde yer almaktadır. Lübnan Türkmenlerinin 12. yüzyılda bölgeye yerleşen Türkmen boylarının devamı olmaları olasılığı daha güçlü gözükmektedir.
Türkiye, Lübnan Türkmenlerinden ilk kez 1989 yılında haberdar olmuştur. Lübnan ordusunda askerlik görevi yürüten Kavaşra mahallesinden Halit Esad, 1989 yılında görevi sırasında Türkçe konuşurken subayı tarafından fark edilir. Subayın Halit Esad’ı Türkiye Büyükelçiliği’ne götürmesi ile ilk ilişki kurulmuştur. Bu ilk tanışmadan sonra Beyrut’a atanan yeni büyükelçinin Akkar bölgesindeki iki Türkmen mahalleninü ziyaret etmesi gelenek hâline gelmiştir. Uzun yıllar Lübnan Türkmenlerinin sadece Akkar bölgesinde yaşayanlardan ibaret olduğu sanılmıştır. Kavaşra mahallesinin yönlendirmesi ile Baalbek şehri yakınındaki Türkmenlerle de 2007 yılında ilişki kurulmuştur.
Akkar Türkmenleri
Kuzey Vilayeti Akkar bölgesinde Kobayat yakınındaki Kavaşra ve Aydamun adlı iki mahallede yaşayan Sünni Türkmenlerdir ve toplam nüfusları 5.050 kişidir.
Baalbek Türkmenleri
Doğu Lübnan’da Bekaa vilayeti içinde yer alan Baalbek şehri çevresindeki Sünni Türkmenlerdir ve toplam nüfusları 3.800 kişidir. Bu bölgedeki Türkmenler Baalbek şehri yakınlarına dağılmış ve birbirlerine yaklaşık 15’er dakikalık mesafede bulunan 5 Türkmen mahallesi (, , , , ) ile onlardan uzak izole coğrafyada Hermel şehri yakınındaki bir mahalleden () oluşmaktadır. Baalbek Türkmenleri yaşam tarzı, kültür, sosyo-ekonomik düzey ve Türkçeyi kullanma gibi unsurlar açısından Akkar Türkmenlerinden farklılık taşımaktadır. Baalbek Türkmenleri daha dışa kapalı bir toplumdur ve aşiret olarak örgütlenmiştir. Türkiye’nin Baalbek Türkmenleri ile tanışması Akkar Türkmenlerinin yönlendirmesi ile 2007 yılında gerçekleşmiştir.
Girit Türkleri
Girit Türkleri ya da Girit Türkmenleri:Girit Adası’nın Osmanlı’dan Yunan hâkimiyetine geçmesi ve Giritli Türklere yönelik saldırıların artması ile adadaki Türklerin o dönemde Osmanlı hâkimiyetindeki bölgelere yerleştirilmesi çerçevesinde Suriye ve Lübnan’a getirilen ve Trablus’ta yaşayan Türklerdir. İlk nesil Rumca ve Türkçe bilmekle beraber yeni nesiller her iki dili de unutmuştur. Aradan geçen 110 yıllık sürede büyük oranda asimile olmuşlardır. Sadece adetler ve bazı gelenekler açısından Türk kültürünün izleri devam etmektedir. Trablusluların bir kısmı kendini Giritli Türk olarak adlandırırken, Hamidiye’dekiler kendini Giritli Türk olarak değil Giritli Müslüman veya Osmanlı olarak tanımlamaktadır. On bin civarında Giritli Türkün Lübnan’da yaşadığı tahmin edilmektedir.
Din
Türkmenlerde din esas olarak İslamdır ve Hanefi Sünnilik ile Alevilik olmak üzere iki ana mezhep görülür. Mezhepler tarihçisi Ethem Ruhi Fığlalı, Alevilik için Türkmen Sünniliği tabirini kullanır. Fakat, Aleviler hem Sünnilik içinde değerlendirildiği hem de Zazalar ve Kürtler gibi Türkmen dışı Aleviler de bulunduğu için bu tabirin kullanılmasına karşı çıkarlar.
Kızılbaşlık, Türk tarihinin en önemli göç dalgalarından birisinin sonucu olarak ortaya çıkmış olan, temelinde Türk kültürü, vahdet-i vücud görüşünü benimseyen, fazla mezhep kaygısı taşımayan sufilikle yoğrulmuş yüzeysel bir Müslümanlık ve yoğun Ehl-i Beyt sevgisi olan, sosyal ve siyasi bir örgütlenme hareketidir. Bir zümreyi ifade için ilk defa, bir Türk devleti olan Safevi Devletinin kuruluşuna giden süreçte, Şah İsmail’in babası olan Şeyh Haydar (1488) zamanında kullanılmaya başlanmıştır. Safevî Devleti'nin oluşumu için en önemli koşullardan birini oluşturan askeri potansiyel, Kızılbaş olarak adlandırılan unsurlardan meydana gelmiştir ve bu unsurların büyük çoğunluğu ise Türkmen askerlerinden oluşuyordu. Safevî Devleti'nin kuruluşunda önemli rol oynayan ve Anadolu’dan gelen Alevi-Kızılbaş Türkmen oymakları arasında (Sivas-Tokat-Amasya), (Sivas-Tokat-Amasya bölgesinde yaşayan Uluyörük topluluğu), Tekelü (Antalya-İsparta-Burdur), Şamlu (Halep Türkmenlerinden), (Maraş-Yozgat), Varsak (Tarsus), Çepni, (Malatya-Arapgir), (Karaman), (Halep Türkmenlerinden), (Halep Türkmenlerinden), (Erzurum-Hınıs) ve (Tunceli-Çemişkezek) oymakları sayılır ve bu oymaklar arasında en kalabalık olanları Şamlu ve Ustaclulardır. Kızılbaşlığı kabul etmelerine rağmen ilk dönemlerde önemli mevkiler elde edemeyen ve Anadolu kökenli olmayan oymaklar arasında ise Karakoyunlu ve Akkoyunlu mensubu olan Kaçar, Karamanlu, Türkmen ve Afşar oymakları sayılır. Şah İsmail’le birlikte Kızılbaş kavramı, bir anlamda Şah İsmail'i ve Safevileri destekleyen Türklerin ortak adı hâline gelmiştir. Osmanlılar da, Safevi taraftarı olan, onları açıkça destekleyen bütün toplulukları öncelikle “Kızılbaş” olarak adlandırmışlardır. Osmanlılar Safevi Devletini “Devlet-i Kızılbaş”, askerlerini de “Leşker-i Kızılbaş” olarak adlandırmışlardır. Safevi döneminde halk tarafından konuşulan Türkçeye ise Kızılbaşça adı verilmişti. Safevi Devletinde hanedan, komutanlar ve vezirler ağırlıklı olarak Türkmen kökenli olsa da, yaklaşık iki asırlık yönetim sürecinin son yıllarında bürokratikleşme hareketi ve başkentin Tebriz’den İsfahan’a taşınması sebebiyle hâkim Türkmen özellikleri yerini İranlılaşmaya bırakmıştır. 19. asrın sonlarından itibaren Kızılbaş adı yerini, “Alevi” adına bırakmıştır.Faruk Sümer'e göre Şiiliği İran’a getiren unsur Safevi devletini kuran ve Kızılbaş adı ile anılan Anadolu Türkmenleridir Oysaki bu tamamen hatadır çünkü Alevilik ve Şiilik ayrı şeylerdir. Safevî Devleti'ni kuran Şah İsmail Alevidir ve Şah İsmail'den sonra özellikle de devletin son yıllarında devlet Kızılbaşlıktan/Alevilikten Şia mezhebine geçiş yapmıştır.
Dil ve edebiyat
Oğuz dilleri (ya da Oğuzca) tarihî evrelerine göre şöyle sıralanır:
- Eski Oğuzca: Eski Çağ'da Eski Türkçe dönemi Oğuzların dilini kapsar
- Orta Oğuzca: Orta Çağ'da Orta Türkçe dönemi Oğuzların dilini kapsar. Büyük Selçuklu Devleti zamanına denk gelen Orta Türkçe dönemindeki Türk lehçelerinin sözlüğü olan Divânu Lügati't-Türk'te Kâşgarlı Mahmud tarafından Oğuz ya da Türkmen olarak belirtilenlerdir. Kaşgarlı‟nın XI. yüzyılın 2. yarısında Oğuzca için verdiği bilgiler, o dönemde Karahanlıların batı kesimini oluşturan Oğuzların Seyhun bölgesinde kurdukları izolasyona uğramış Yabgu Devleti ile o bölgedeki göçebe Oğuzların dili olmalıdır.:Harezm Oğuzcası: Gerçi Harezm Türkçesi döneminde doğrudan doğruya Oğuz Türkçesi ile yazılmış eser yoktur; ancak, Harezm Türkçesiyle kaleme alınan eserlerde kimi Oğuzca şekiller bulunmaktadır.:Selçuklu Oğuzcası (Selçuklu Türkçesi, Selçuklu Türkmencesi): Horasan Selçukluları dönemini temsil eden Oğuzca, Zeynep Korkmaz tarafından “Selçuklu Oğuzcası” veya “Doğu Oğuzcası” olarak da adlandırılmıştır. Büyük Selçuklu Devletinin resmi dili Farsça aynı zamanda edebiyat dili olarak kullanılırken,Arapça din ve bilim dili olarak, Oğuzca ise halkın dilidir.Ethnologue'da İran'da [slq] koduyla yer alan Salchuq dilinin tükendiği ve muhtemelen [azb] diyalekti olduğu yazılıdır. Anadolu versiyonu Eski Anadolu Türkçesi içinde ele alınır.
- Eski Anadolu Türkçesi, Eski Anadolu Oğuzcası: Kimileri Eski Anadolu Oğuzcası, Eski Türkiye Türkçesi, Eski Oğuzca, Eski Oğuz Türkçesi olarak da adlandırır.::Selçuklu dönemi Türkçesi, Selçukluca: Anadolu Selçuklu Devletinin resmi ve edebiyat dili Farsça iken, ahalinin kullanım dili Türkçedir.::Beylikler dönemi Türkçesi, Beylik Türkçesi: Anadolu'da eski Doğu Türkçesinin kalıntılarından da ayıklanmış Oğuzcaya dayalı yepyeni bir yazı dilinin kuruluş dönemidir. Anadolu Selçuklu Devletinin parçalanmasıyla (1307) oluşan Anadolu Beylikleri dönemini temsil eder. Zaman bakımından XIII. yüzyıl sonlarından XV. yüzyıl başlarına, yani Osmanlı Beyliği'nin öteki Beyliklerin varlığına son veren güçlü bir devlet durumuna geçişine kadar uzanır. Ancak, Selçuklu Türkçesinin bitişi ile Beylikler dönemi Türkçesinin başlangıcını birbirinden kesin sınırlarla ayırmak mümkün değildir; XIII. yüzyıl sonu, bu iki dönemi birbirine kaynaştıran bir halka durumunundadır.::Osmanlıcaya geçiş dönemi Türkçesi: Anadolu Beyliklerinin siyasi varlıklarına son verilip Osmanlı idaresinde birleştirildikleri dönemdir.::Yeni Oğuzca: Yeni Çağ'da Yeni Türkçe dönemi Oğuzların dilini kapsar. Pratikte Batı Oğuzcası (Türkiye, Gagauz, Azeri) ve Doğu Oğuzcası (Türkmenistan, Horasan, Güney Harezm Oguzcası) olarak ikiye ayıranlar bulunsa da en geniş sınıflandırmayı yapan , dilbilimsel anlamda bugün sekiz Türk “dilini” (Oğuzca, Kıpçakça, Uygurca, Güney Sibiryaca, Yakutça, Halaçça ve Bolgarca) ayırt etmekte ve bunlardan biri olan Oğuzca'yı 5 (daha önce 3: Batı, Orta, Kuzey) lehçeye ayırmaktadır:::Batı Oğuzca = Türkiye Türkçesi
- Orta Oğuzca = Azerbaycan Türkçesi ve Doğu Anadolu Türkçesi
- Güney Oğuzca = Kaşkayca ve akraba ağızlar (İran)
- Kuzey Oğuzca, Kuzeybatı Oğuzca = Türkmence (Türkmenistan)
- Doğu Oğuzca, Kuzeydoğu Oğuzca = Horasan Türkçesi (İran; ve Özbekistan'daki Özbek Oğuzcası dahil)
- 'a göre günümüzde Yeni Oğuzcanın Doğu kolunu Türkmenistan Türkmencesi, Batı kolunu Azerice ve Türkiye Türkçesi teşkil etmektedir ve Türkiye Türkçesinin tarihi dönemleri ve o dönemlerin temsilcileri şöyle sınıflandırılır:::I. Tarihî Türkiye Türkçesi (XIII.-XX yy.)
- 1. Eski Anadolu (Türkiye) Türkçesi (XIII.-XV. yy.)
- a. Selçuklu Türkçesi → Sultan Veled, Ahmet Fakih (Çarhnâme, Kitâbu Evsâfı Mesâcidi’ş-Şerîfe), Şeyyad Hamza (Yusuf ve Züleyha, Dâstân-ı Sultan Mahmud) ve Dehhâni ile Yunus Emre'nin Selçuklu zamanı Türkçesinin hususiyetlerini de gösteren manzumeleri
- b. Eski Osmanlıca → XIV. yüzyılda yetişen Âşık Paşa (Garibnâme), Kadı Burhaneddin (Divan), (Süheyl ü Nevbahar, Ferhengname-i Sadi Tercümesi, Cemşid ü Hurşid) ve XV. yüzyılda yaşayan Süleyman Çelebi (Mevlid), Ahmed-i Dâ'i (Divan, Çengname), (Muhammediyye), Mercimek Ahmed (Kâbusnâme), Şeyhî (Divan, Harnâme, Hüsrev ü Şirin), Âşıkpaşazâde (Tevârîh-i Âl-i Osman), Ahmed Paşa (Divan), Sinan Paşa (Tazarrunâme, Maarifnâme, Tezkiretül-Evliya), Hamdullah Hamdi (Yusuf u Züleyha), Necâtî (Divan) gibi edebiyatçılar
- 2. Osmanlı Türkçesi (XVI.-XX yy.)
- a. Klâsik (Orta) Osmanlıca (XVI.-XIX yy. ortası) → XVI yüzyılda Divan edebiyatının dilidir. Bâki, Fuzûlî, Hayâlî, Taşlıcalı Yahya, Nef'i, Şeyhülislam Yahya, Nâ'ilî, Nâbi, Nedim, Şeyh Galib, Evliya Çelebi, Naima
- b. Yeni Osmanlıca (XIX. yüz yıl ortası - XX. yy. başı) → 1839 Tanzimat hareketinden sonra : Şinasi, Ziya Paşa ve Namık Kemal ile başlar XIX yy sonundaki Servet-i Fünûn ile devam eder: Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Halid Ziya
- II. Modern (Yeni) Türkiye Türkçesi (XX. yy.)
- Eski Anadolu Türkçesi, Eski Anadolu Oğuzcası: Kimileri Eski Anadolu Oğuzcası, Eski Türkiye Türkçesi, Eski Oğuzca, Eski Oğuz Türkçesi olarak da adlandırır.::Selçuklu dönemi Türkçesi, Selçukluca: Anadolu Selçuklu Devletinin resmi ve edebiyat dili Farsça iken, ahalinin kullanım dili Türkçedir.::Beylikler dönemi Türkçesi, Beylik Türkçesi: Anadolu'da eski Doğu Türkçesinin kalıntılarından da ayıklanmış Oğuzcaya dayalı yepyeni bir yazı dilinin kuruluş dönemidir. Anadolu Selçuklu Devletinin parçalanmasıyla (1307) oluşan Anadolu Beylikleri dönemini temsil eder. Zaman bakımından XIII. yüzyıl sonlarından XV. yüzyıl başlarına, yani Osmanlı Beyliği'nin öteki Beyliklerin varlığına son veren güçlü bir devlet durumuna geçişine kadar uzanır. Ancak, Selçuklu Türkçesinin bitişi ile Beylikler dönemi Türkçesinin başlangıcını birbirinden kesin sınırlarla ayırmak mümkün değildir; XIII. yüzyıl sonu, bu iki dönemi birbirine kaynaştıran bir halka durumunundadır.::Osmanlıcaya geçiş dönemi Türkçesi: Anadolu Beyliklerinin siyasi varlıklarına son verilip Osmanlı idaresinde birleştirildikleri dönemdir.::Yeni Oğuzca: Yeni Çağ'da Yeni Türkçe dönemi Oğuzların dilini kapsar. Pratikte Batı Oğuzcası (Türkiye, Gagauz, Azeri) ve Doğu Oğuzcası (Türkmenistan, Horasan, Güney Harezm Oguzcası) olarak ikiye ayıranlar bulunsa da en geniş sınıflandırmayı yapan , dilbilimsel anlamda bugün sekiz Türk “dilini” (Oğuzca, Kıpçakça, Uygurca, Güney Sibiryaca, Yakutça, Halaçça ve Bolgarca) ayırt etmekte ve bunlardan biri olan Oğuzca'yı 5 (daha önce 3: Batı, Orta, Kuzey) lehçeye ayırmaktadır:::Batı Oğuzca = Türkiye Türkçesi
- a. Yazı dili (Yeni Türkçe) → günümüz Türkiyesi yazı dili
- b. Anadolu halk ağızları → günümüz Türkiyesi halk dili
“ | Türk diline kimsene bakmaz-ıdı Türklere hergiz gönül akmaz-ıdı Türk dahı bilmez-idi ol dilleri İnce yolı ol ulu menzilleri | ” |
Anadolu (Türkiye) Türkmenlerinin diline ait veriler esas olarak üç dönemde yapılan derleme seferberliğiyle ortaya konmuştur: Birinci dönem, Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında Rıza Nur’un Maarif Vekilliği döneminde, Besim Atalay gözetiminde Ahmet Saffet, ve Hasan Fehmi beylerin çalışmalarıyla yapılmış; 1929-30 yıllarında tarafından devam ettirilmiş ve malzemeler (Koşay) ile tarafından değerlendirilerek 1932 yılında adıyla bir sözlük olarak yayımlanmıştır ve bu sözlüğün ikinci bölümü Anadilden Derlemeler II (Ankara 1952) adıyla Hamit Zübeyr Koşay ve tarafından hazırlanmıştır; İkinci dönem, Yine köy köy gezilerek hazırlanan ve 1939 - 1957 yılları arasında Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan 7 ciltlik 'dir; Üçüncü dönem, 1960'lı yıllarda köy köy gezilerek yapılan ikinci derleme ile Söz Derleme Dergisi verileri birleştirilerek oluşturulan ve 1963-1982 yılları arasında Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan 12 ciltlik Derleme Sözlüğü'dür. Bu üç dönem dışında kişisel derlemeler ve monografik çalışmalar da bir hayli fazladır. Derlenen bu çalışmalar dilcilerce zaman zaman kullanılarak değişik Oğuz boylarının lehçe ve ağızlarına dair izler yaşayan Anadolu ağızlarında tespit edilmeye çalışılmaktadır.
Selçuklu dönemi ve devamında Konya ve o yüzyıllarda ona bağlı olan Kırşehir Anadolu'nun en önemli eğitim ve kültür merkezleri olup asırlar boyunca özellikle Konya'da yüzlerce eser kaleme alınmıştır. Konya ve Kırşehir, Eski Anadolu Türkçesi yazı diline ait ilk eserlerin verildiği yerlerdir ve bu açıdan bakıldığında ve dönemin şartları dikkate alındığında bu yörelerin ağızlarının yazı diline kaynaklık etmemesi neredeyse imkânsız gibi görünmektedir.
Kültür
Türkmenlerde görülen evlilik esas olarak iç evliliktir. Antalya Yörüklerinde evlenen erkek çocuklar iki üç çocuk babası olana kadar babadan ayrılmaz, aynı çadırda yaşardı. Alevi Türkmenlerle Sünni Türkmenler arasında evlilik hoş karşılanmaz ve Alevilerde kız alışverişi yapanlar düşkün ilân edilebilmektedir.
Velâyet hakkının kız babasından damada geçişini sembolize eden koltuğa alma ile kırmızı kuşak bağlama geleneği, diğer Türklerde olduğu gibi, Türkiye Türkmenlerinde de görülür. Kırmızı kuşak (gayret kuşağı), gelinin beline kendisinden küçük erkek kardeşi ya da ağabeyi tarafından bağlanır. Düğünün son günü baba evinden getirilip attan indirilen gelin damadın koluna girmez, damat gelinin koluna girer; zira, damat gelini “koltuklayarak” onun bütün sorumluluğunu babasından devralarak yüklenmiş olur. Bugün Anadolu’da koltuğa alma adeti, genellikle Batı Anadolu’da, Güney Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde görülmektedir.
Kara çadır
Yörük çadırı ya da kara çadır: Konar-göçer Türkmenlerin (Yörüklerin) yaz kış ev olarak kullandıkları tek barınak tipi olup genelde ev olarak adlandırılır. Kıl keçisi ve adı verilen keçi ırklarından kırkılan yünler burularak (burma) eğirmenlerde eğirilir ve iki ip birleştirilir (bükme). Bükülmüş bu ipler adı verilen dokuma tezgâhında 5-6 metre uzunlukta yolluklar (kanat) hâlinde kadınlarca dokunur. Bir çadır en az beş, çadır büyüklüğüne göre altı yedi kanattan olur. Bu kanatlar yan yana getirilip dikilir ve birkaç (1-7) direk üstüne gerilir. Oymak başının, aşiret başkanının çadırı en çok direği bulunan çadırdır. Çadırın içi yatılacak, oturulacak, yemek yenilecek bölümler olarak düzenlenmiştir.
Giyim kuşam
Tarzlarına göre giyim dört ana kategoride ele alınır: 1) sarma giyim; 2) bağcıklı giyim; 3) yarı kuplu giyim; 4) tam kuplu giyim (ilikli, düğmeli, pantalonlu, jaketli, mintanlı, çizmeli). Giyim tarihçilerinin (kostüm bilginlerinin) "atlı göçebe giyimi" dedikleri sonuncu tarz giyim yani yarı kuplu giyim, Türkmen ve Yörüklerde rastlanan giyim tarzıdır. Türkmen şairi Karacaoğlan'ın şiirlerinde geçen Türkmen giyim kuşam terimleri araştırmalara konu olmaktadır. Yörük ve Türkmenlerde el dokumacılığı gelişmiştir. En tipik kadın giyimi üç etek denilen ve eteği üç parçalı entaridir. Yörük kadınları da üç etek adı verilen elbise giyip altına da göz alıcı renklerden yapılmış şalvar çeker; bulûz yerine ceket kullanıp başlarına da kalın dokuma renkli poşu bağlarlar. Yörük veya Türkmen poşusu kırmızı, beyaz, yeşil, mavi ve sarı çubuksu desenlidir. Kimileri poşunun altına, alnı kapatacak biçimde, kimileri de üstüne yağlık bağlarlar. Ak, mavi ya da sarı, uzunlamasına çizgili göynek (gömlek) giyilir. Yaz mevsiminde erkekler pantolon veya şalvar üzerine gömlek giyerler. Dağ köylerinde bu gömlekler üzerine yün kazaklar giyilir.
Yazlık giysiler ince ve boyanmamış ipliklerden dokunurken, kışlıklar dokunduktan sonra sıklaşması için suda çiğnenir (depme) sonra karaya boyanır. Giysiler parçalar katlanarak değil de, üst üste getirilerek dikilir.
Türkmen (Avşar, Barak ...) kızları eskiden bellerine gümüş kakmalı kalın kemerler takarlar ve kemerin “kaş”larına [tokalarına] güneş vurduğunda da parıl parıl parlardı.
Ayakkabı olarak eskiden , çizme, (çedik, iç edik), yemeni kullanlırdı.
Toroslarda yaşayan Türkmen ve Yörükler başlık olarak keçeden yapılan 15 cm yüksekliğinde fes ve tepelik de denen som gümüşten taç, ince ve seyrek pamuklu dokumadan kenarları oyalı yazma ve oyalı tülbent kullanırlar. Genç kız başlığı örtüsüz yalın olup dalfes adını alır ve kızlar saçlarını uzun tutarlar ve kırk örgü yapar ve her örgüye belik denir. Gelinlerde ise beliklerin şakak kısmına gelen örgülerden bir kısmı kısaltılarak (ya da kâkül, kekil) yapılır. Evli kadınlar ise efe adı verilen bir başlık kullanırlar. kadınlar göz alıcı parlak renklerde değil siyah ve mor gibi koyu renkte başlık kullanırlar. Kadın giysileri, , üçetek, dolama, cepken, yelek, şalvar, don, kolçak, bağış, yemeni, edik ve çoraptan oluşur. Erkekler, başlık olarak beyaz keçeden yapılan ve etrafına kefiye sarılan börk, kefiyeli fes ve poşu sarılı terlik kullanılır. Erkek giysileri gömlek, şalvar, yelek, aba, kuşak, yemeni ve körüklü çizmeden oluşur.
Aydın yöresindeki Alevi Türkmenlerin kadın baş bağlama şekli ve kullanılan malzemeler diğer Yörük köylerine göre farklı olup bağlanış şekli de özel bir ustalık gerektirir. Başa tennik (< terlik) denen ter emici kumaş takke giyilir ve kalıbın önüne de penez denen altın dikilir. Tennik üzerine giyilen keten kulak saçları ve kulakları örten keten kumaştan yapılan baş örtüsüdür ve çene altından dolanarak tepede birleştirilir ve işlemeli kulakları arkaya salınır ve kaymaması için de yırtma tabir olunan tülbent bezle bağlanır. Yırtmanın üzerine uzun al ya da uzun çeki denen kırkyama rengarenk bağ sarılarak arkada fiyonk yapılır ve kaymaması için de uzun alın üstüne kısa al denen bağcık kullanılır. Bunların üzerine tomaka ya da ilmeçel denen gümüş, zincir ve paralardan oluşan alınlık takılır ve yanlardan kulak üstüne kadar iner. Bu baş bağlarının üstüne mevsimine göre saplarından canlı çiçek iliştirilir. Kadınların üst giyimi olarak ten gömleği (ya da bürümcük gömlek) denen kolları ve kol uçları oyalı göynek giyilir. Ten gömleği üzerine boyun altından genişleyerek bele kadar inen göğüslük giyilir. Kadınları esas giysisi üç etek zıbındır. Üçetek üzerine ya da doğrudan gömlek ve göğüslük üzerine fermile ya da cepken denen kısa yelek giyilir. Bele şal kuşak takılır. Etek olarak iş yaparken önlük kullanılır. Şalvar bağı olarak (uşgur) kullanılır. Kadınların bacak giyimi olarak kocadon ya da şalvar kullanılır. Ayaklara yün çorap giyilir. Ayakkabı olarak kullanılan pabuçlar dayanıklı ve sade olup siyah deriden topuksuz yapılır.
Adana-Osmaniye bölgesi giyim kültüründe kadın başlıkları oldukça çok çeşit ve biçim arz etmekte ve kullandığı başlık kadının medeni ve ekonomik durumunu yansıtmaktadır.
Muğla ilinin Milas ilçesine bağlı Çomaklıdağ-Kızılağaç birleşik mahallesinde kadınlar günümüzde bile hâlâ gündelik yaşamda geleneksel kıyafetleri (üçetek, göynek, uzun çatal don, öncek ve süslü baş) giymekte ve başlarına doğal çiçekleri takmaktadırlar.
Halı
Anadolu’da Türkmen ve Yörük halılarında her rengin bir dili ve bildirisi bulunur: kırmızı renk dostluğu, sevgiyi; mavi umudu; yeşil ayrılığı; sarı nazarı dile getirir. Türkmen halılarında kırmızı renk egemendir ve güneşi temsil eder. Balıkesir'de Yağcıbedir halılarının ve atkısı yün iplik olup, halılarda, lacivert, kırmızı, bordo (koyu kırmızı), beyaz ve az da olsa siyah renkler kullanılmaktadır; Türkmenler bu halıların ipliklerini boyamada parlak kırmızı rengi kullanırlar, Yörükler, koyu fes rengini seçerler, Avşar’lar ise gül kırmızısını tercih ederler. Türkmen sarısı ile Yörük sarısı, Avşar yeşili farklı tonlardadır.
Mutfak
Türkmenlerde geleneksel olarak yemekler, yer sofrasında sini üzerinde aynı tabaktan yenir. Ana ekmek türü yufka olsa da, bazlama ve kömbe de görülür. Yufka aynı zamanda kaşık çatal olarak da (banak) kullanılır. Konya'nın Çumra ve Karapınar ilçelerinde yaşayan Türkmenlerdeki çorbalar arasında un çorbası, yumurta yemekleri arasında akıtma ve çılbır, et yemekleri arasında kavurma, mülükü (mıkla), sulu köfte ve soğanlama öncelikli yemeklerdir.
Konya Ovası Türkmenlerinde, hayvani gıdalar (yağ, yoğurt, peynir, çökelek) ve sebzelerin mayıs-ekim ayları arası yaz mevsiminin yakıcı sıcağından uzun süre ekşimeden, kokmadan saklandığı ve üzerleri alta sıcak geçirmeyecek nitelikteki dokuma eşyalarla bastırılarak örtüldüğü yöntem olarak kullanılan (basdırık, basdırak), evlerin güneşi en geç ve en az gören kuzey ve batı taraflarında yerden 30–40 cm yükseklikte ve 2x3 m boyutunda yapılmış, toprak ve saman karışımı çamurla sıvalı bir tür olup genellikle geçimini hayvancılıkla sağlayan Türkmenlerin koruma ve saklama geleneğinin ortaya çıkardığı bir mekândır.
Müzik
Orta Asya’daki halk müziğinin, Anadolu Türk halk müziğinin temellerini oluşturması incelenirken, Oğuz ve Kıpçak müziklerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir; çünkü bu boylara ait ses sistemleri yalnızca Anadolu’da büyük ölçüde birleşmiştir. Kıpçak müziği iken, Oğuz müziği pentatonik değildir. Fakat, İdil-Ural bölgesinden daha batıdaki Kıpçakların müzikleri pentatonik olmamakla beraber makamlar ve ritmik yapı bakımından Oğuz müziğinden ayrılır. Anadolu’da Kıpçak halk müziği dizilerinin en yoğun olarak görüldüğü bölge Orta ve Batı Karadeniz bölgesidir.
Anadolu halk müziğinin sözlü ezgilerinin seslendirilmesinde, yerel dil, şive, ağız gibi özellikler ve bunların bütünü içindeki ‘yöresel söyleme üslûbu’ önem taşır. Sözlü seslendirmeye ilişkin bu özellikler bir ezginin hangi yöreye âit olduğunu belirleyen önemli kodlardır. Güney Türkmenlerinin saz şairleri (ki en güçlüsü Karacaoğlan'dır), Ankara-Elmadağ’dan Suriye’nin Rakka vilâyetine kadar olan coğrafyada asırlardır yaşanmış olan hayatı, eserleriyle ebedîleştirmiştir.
Türküler yapı bakımından uzun hava ve kırık hava diye iki grupta incelenir. Uzun hava türküler içinde bozlak, maya, garip, kerem, hoyrat, divan, kesik, yanık, müstezat, aydost, türkmeni ve ağıtlar gibi doğaçlamalar bulunur. Kırık hava türküleri doğaçlama değil, belli kalıplar çerçevesinde icra edilir. Günümüzde türkülerin icrasında kullanılan başlıca tavırlar şunlardır: Zeybek Tavrı, Sürmeli Tavrı (Yozgat Tavrı), Kayseri Tavrı, Konya Tavrı, Silifke Tavrı, Azeri Tavrı, Ankara Tavrı, Âşıklama Tavrı, Karadeniz Tavrı, Rumeli Tavrı, Karşılama, Teke Tavrı.
Abdal müziği: Ezgilerinde Anadolu'ya ait tarihî ve kültürel doku ile Türkmen dilinin duru inceliklerinin bulunduğu Abdal müziği, Çingenelerle karıştırılan Abdallar tarafından icra edilir. Abdallar, aşiret ve iskân olaylarını anlatan türkülerin yaşatılmasında önemli katkıları bulunan bir Türkmen topluluğudur. Ege müziğinin zeybekler başta olmak üzere en seçkin örneklerini, davul zurnalarıyla Aydın ve çevresi Abdalları; Anadolu’nun caz'ı olarak görülen bozlakları, ilginç form ve ses özellikleriyle halayları, türküleri, oyun havaları, deyişleri, Orta Anadolu Abdalları; âşıklık geleneğinin incelikli söylemlerini, yanık Barak havalarını, , Çukurova ve Barak Abdalları emek ve özveri ile yaşatmaktadırlar. Orta Anadolu Abdal Müziğinin ve Kırşehir ile Keskin bozlaklarının (Abdal Düzeni ya da Teber Ağzı) temsilcileri arasında , Muharrem Ertaş, Çekiç Ali, Neşet Ertaş, Hacı Taşan sayılabilir. Abdal müziği kısa sürede kent insanını da etkilemiş, farklı birçok müzik tarzına esin kaynağı olmuştur. Anadolu pop, Anadolu rock hatta arabesk müziğin temel kaynaklarından biri Neşet Ertaş ile rafine olmuş Abdal müziğidir. Kırşehir yöresi halk müziği kültürünün ağırlıklı yaratıcı etnisitesini Türkmen-Abdalların oluşturduğu görülür ve daha çok erkeklerce icra edilir.
Bozlak: develerin yüksek sesle acı acı bağırmaları için kullanılan bozlamak/bozulamak fiilinden türetilen bozlak, serbest ritimli (uzun hava) ezgiler olup, daha çok Orta Anadolu Bölgesi ve Güney Anadolu Toroslar'ında yaşayan Yörük, Türkmen ve Avşar oymaklarınca kullanılır.Musa Eroğlu'na göre bozlakların Doğu Anadolu'daki karşılığı hoyratlardır. Bozlaklar diğer halk türküleri gibi aşk, yiğitlik, mertlik, ayrılık, gurbet, sıla özlemi gibi konularla birlikte, özellikle Çukurova'ya has bir konu olan aşiret kavgaları üzerine söylenmekte olup, sözlerinin birçoğu Karacaoğlan, Dadaloğlu, , gibi bölgede tanınmış saz şairlerine aittir. Her Türkmen oymağının davul-zurna çalan Abdalları vardır ve bu yüzden Avşar ve Türkmen oymaklarına ait Abdallar, bozlak geleneğinin günümüze kadar ulaşmasında önemli bir rol üstlenmişlerdir. Avşarlar ve Türkmenlerle başlayan bozlak kültürü, sonraki dönemlerde bu boylarla etkileşimde bulunan Abdallar tarafından da benimsenmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır. Abdallar, âşıklık ve ozanlık geleneğini de çabuk benimsemiş ve aralarından önemli halk ozanları ve âşıklar yetişmiştir.
Çukurova dolaylarına (Adana ve İçel/Mersin illerinin tamamı, Kahramanmaraş'ın batı ve güney sınırları, Sivas, Kayseri illerinin güney kıyıları, Niğde'nin doğu-güney sınırları) özgü ezgiler, bütün Anadolu ezgileri üzerinde elde edilen bilgilere göre pek bir ayrılığı olmamasına karşın, bölgenin arazi ve iklimi yaşam koşullarına ağır ve zor gelmesi sebebiyle, ister istemez değişik farklar doğurmuştur. Özellikle ezgilerin yaylak (dağlık) yörelerde , yazlak yörelerde de pestten başlaması buna en canlı örnekleri olup, iklim farkına göre soğuk yörelerde söz ve seste "sert" bir yapı, sıcak yörelerde de "yumuşak" bir yapı göze çarpmaktadır. Bu durum, ezgi sözlerine de etkide bulunmuştur; sert sessiz harfler yumuşak sessizlere, sesli harfler de daha koyu bir renge bürünmüştür. Çukurova türkülerini bozlaklar (uzun havalar) ve topuk havalan (kırık havalar) olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür.Osmaniye'de ezgiler, Maraş ağzı, Senir ağzı, Varsağı, Gâvur Dağı ağzı, Elbeyli ağzı, Avşar ağzı, Türkmeni ve İskan havası olarak adlandırılmaktadır.
İç Anadolu Bölgesinde eskiden düzenlenen içkili, yemekli, kadın oyunculu (çengili), müzikli, oyunlu eğlenceye (âleme) Kırşehir’de “muhabbet”, Ankara’da “cümbüş”, Konya’da “oturak” denir.
Oyunlar
Kaşık oyunları: Orta-Güney Anadolu bölgesine (Konya, Antalya, Mersin illeri) has her elde çifte kaşık ile ritm verilen oyunlar olup türleri arasında sallanma, meşeli, keklik, sekme sektirme, keklik mengisi sayılabilir. Aynı zamanda ateş etrafında oynanan sinsin oyunu da verilebilecek en güzel örneklerdendir.
Çalgılar
Sipsi, Türk halk müziği nefesli çalgıları içinde en küçük tiz sese sahip olan çalgılardan biridir. Batı Akdeniz'de Burdur başta olmak üzere Teke yöresinde çalınan sipsi çeşitleri olarak Burdur sipsisi, kemik sipsi, çifte sipsi, demli çifte sipsi sayılabilir. Burdur ve başka yörelerde sazlıklarda yetişen kamışlardan yapılan sipsi, Manavgat yöresinde dut ve gül dalından yapılmaktadır. Sipsi ve zurnanın birleşiminden yapılan ve sipzur adı verilen müzik aleti yeni icatlardan biridir.
Dernekler
- Yörük-Türkmen Kültürüne Hizmet, İlim, Sağlık, Eğitim, Araştırma, Kalkınma ve Dayanışma Vakfı (YÖRTÜRK)
- Dünya Yörük Türkmen Dernekleri Birliği Federasyonu
- Akdeniz Yörük Türkmen Dernekleri Federasyonu
- Serik Yörük Türkmen Derneği
- Adana Yörük Türkmen Derneği
- Kahramanmaraş Yörükler Türkmenler Derneği
- Çukurova Yörük Türkmen Derneği
- Kütahya Yörük ve Türkmenler Derneği
- Yörükler Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (Antalya)
- Mersin Yörükler Türkmenler Kültür Derneği
- Talas Avşar Türkmenleri Derneği
- Honamlı Yörükleri Kültür ve Dayanışma Derneği (HOY-DER 1999)
- Balıkesir Oğuz boyları Karasi Yörük Türkmen Turizm Kültür Derneği
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b Emre, Ahmet Cevat (1946) Türk Lehçelerinin Mukayeseli Grameri (İlk Deneme) Birinci Kitap Fonetik, İstanbul TDK 1946 (iç kapakta ise İstanbul 1949), adlı kitap Bürhaneddin Erenler Matbaası tarafından basılmış olup, kitabın iç kapağının hemen arkasına Türk Lehçelerinin Mukayeseli Grameri (İlk Deneme) İkinci Kitap Morfoloji (Hazırlanmaktadır) şeklinde ikinci bir kapak konmuş ve eserin ikincisinin yayımlanacağı bu şekilde duyurulmuş fakat bu eser yayımlanmamış ve seri eksik kalmıştır. [Sayfa 174: Anadolu Oğuzları (Türkmenleri)]
- ^ İkinci Türk Tarih Kongresi: Kongrenin Çalışmaları, Kongreye Sunulan Tebliğler, İstanbul: 20 - 25 Eylül 1937, 1. baskı: Kenan Matbaası, 1943, 2. baskı (tıpkıbasım), 2010, Türk Tarih Kurumu (Sayfa 148: Mâtem alâmeti olarak at kuyruğunu kesmek âdetini, eski Anadolu Oğuzları'nda da devam etmiş olduğunu biliyoruz.)
- ^ Togan, Zeki Velidi (1946). Umumi Türk Tarihine Giriş cilt: I, sayfa. 210, İstanbul.
- ^ Turan, Osman (1969). Türk Cihan Hâkimiyeti ve Mefkûresi Tarihi, cilt I-II, İstanbul 1969
- ^ a b c Emine Erdoğan (1990). Ankara Yörükleri (1463, 1523/30 ve 1571 Tahrirlerine Göre) 15 Şubat 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. OTAM (Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi) sayı 18
- ^ a b Aksoy, Erdal (2000). Günümüz Kırıkkale Karakeçili Yörüklerinin Aşiret Yapısı 2 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları, 1(165-178).
- ^ Solak, İbrahim. XVI. Yüzyılda Maraş ve Çevresinde Dulkadirli Türkmenleri 2 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ İsa Özkan. Herikli Türkmenleri ve Herikli Kelimesinin Etimolojisi 19 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Uluslararası IV. Türk Dili Kurultayı, İzmir-Çesme, 25-29 Eylül 2000
- ^ a b Fahrettin Tızlak, Teke Türkmenleri ve Osmanlı Devleti 19 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Antalya Kent Müzesi Projesi yayınıdır
- ^ Mehmet Ali Hacıgökmen. Anadolu Selçukluları Zamanında Sadrü'd-din Konevî'nin Türkmen İsyanlarına Bakışı 28 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q Erdoğan, Kutluay (derleyen), Demir, Tazegül (düzenleyen) (2011). Kars ve Ardahan Türkmenlerinin Dünü ve Bugünü (Millî Mücadeledeki Yerleri)[]. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, İlkbahar 2011/58, sayfa: 191-212
- ^ a b c Özgül, Vatan (2004). Kızılbaşlık ve Türkmenler 16 Aralık 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, sayı: 32
- ^ a b Ata, Aysu (2010). Moğol fütuhatı ve Doğu-Batı Türk yazı dili kavramları üzerine 13 Mayıs 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi, 17, 1 (2010) 29-37
- ^ a b Uğurlu, Mustafa (2011). Oğuzca ve "Anadolu Merkezli Oğuz Türkçesi" 5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 6/1 Winter 2011, p. 123-156, Turkey
- ^ a b c d e f g Korkmaz, Zeynep (2010). Oğuz Türkçesinin tarihi gelişme süreçleri 24 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Turkish Studies, International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 5/1 Winter 2010
- ^ Brockelmann, Carl (1954). Osttürkische Grammatik der islamischen Literatursprachen Mittelasiens. Leiden (Almanca)
- ^ Divanü Lûgat-it-Türk Tercümesi, çeviren Besim Atalay, TDK yayınları:523, Ankara 1941, cilt: 3, sayfa: 412-416
- ^ Daşdemir, Muharrem (2008). Anadolu ağızlarında çekimli yapılarda ortaya çıkan +(E)n eki ve buna bağlı ses değişmeleri 17 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 36 Erzurum 2008, sayfa: 12
- ^ Togan, Zeki Velidi (1981), Umumi Türk Tarihi’ne Giriş, İstanbul.
- ^ Banguoğlu, Tahsin (1959). “Oğuzlar ve Oğuzeli Üzerine”, Türk Dili Araştırmalar Yıllığı Belleten 1959, sayfa: 10
- ^ a b c d Gelekçi, Cahit (2004). Türk Kültüründe Oğuz-Türkmen-Yörük Kavramları 20 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Güz 2004, Sayı 1 ISSN 1305-5992
- ^ . 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2013.
- ^ Teres, Ersin (2012). Salır Türklerinin kaynakları ve Salır Türkçesi üzerine araştırmalar[]. Türkiyat Mecmuası, cilt 22, Güz 2012, sayı 2, sayfa: 103-126
- ^ Marat Durduyev (yazan), Saadettin Gömeç (çeviren). Çin Türkmenleri 31 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Aşkabat, 1992; Tarih Arastırmaları Dergisi, C. 19, S. 30, Ankara 1998, s. 319-364.
- ^ . 19 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Şubat 2017.
- ^ Solak, Ömer (2009). II. Meşrutiyet Dönemi Romanında “Türk” ve Türklük 6 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi • 21 / 2009
- ^ Lewis, Bernard (2000). Modern Türkiye’nin Doğuşu. Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara
- ^ a b Eröz, Mehmet (1991). Yörükler, İstanbul, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı
- ^ Timurtaş, Faruk Kadri (önceki: Faruk Demirtaş) (1949). Osmanlı Devrinde Anadolu'da Oğuz Boyları I 11 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi. cilt: 7 sayı: 2, sayfa: 321-365.
- ^ a b Büyükcan Sayılır, Şeyda (2012). Göçebelik, Konar-Göçerlik Meselesi ve Coğrafi Bakımdan Konar-Göçerlerin Farklılaşması. Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, XII/1 (Yaz 2012), sayfa: 563-580.
- ^ a b c d e . 6 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Mart 2013.
- ^ Halaçoğlu, Yusuf. Anadolu'da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar (1453-1650): Türkmen ve Yörük Grupları 23 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Divanü Lûgat-it-Türk Tercümesi, çeviren Besim Atalay, TDK yayınları:521, Ankara 1941, cilt: 1, sayfa: 55
- ^ Divanü Lûgat-it-Türk Tercümesi, çeviren Besim Atalay, TDK yayınları:521, Ankara 1941, cilt: 1, sayfa: 55-58
- ^ a b c d e f g h i j Kemal Üçüncü (2006). Anadolu ve Balkanların Fethi Sürecinde Türkmen Boylarının Hazar ötesinden Taşıdığı Sözlü Kültürün işlevi 26 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Türk Dünyası Araştırmaları sayı 165, Aralık 2006.
- ^ (1945). Ebu'l Ferec Tarihi (1945 bas.). Türk Tarih Kurumu.
- ^ a b Sümer, Faruk (1972). Oğuzlar, Türkmenler : tarihleri, boy teşkilâtı, destanları (İkinci bas.). Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi. ISBN .
- ^ Prof. Yaşar Yüce-Prof. Ali Sevim: Türkiye tarihi Cilt I, AKDTYKTTK Yayınları, İstanbul, 1991 p 28-29
- ^ Kara, Mehmet (Hzl. Ahmet Bican Ercilasun), Türk Lehçeleri Grameri. Akçağ Yayınları, 1.Baskı, Ankara 2007, sayfa: 233-234
- ^ Hacı Veysel Eroğlu. Türkmen Türkçesiyle Türkiye Türkçesinin Akrabalık Adlarının Karşılaştırılması 6 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Gündüz, Tufan, (1997). Anadolu’da Türkmen Aşiretleri “Bozulus Türkmenleri 1540-1640”, Bilge Yayınları, Ankara.
- ^ Gündüz, Tufan (2008). Anadolu'da Türkmen Aşiretleri. Yeditepe Yayınevi, İstanbul, 2008.
- ^ Faruk Söylemez (2004). Anadolu'da Sahte Şah İsmail İsyanı 19 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayı : 17 Yıl : 2004/2 (71-90 s.)
- ^ Ali Çelik. Karadeniz Bölgesinde Çepni Varlığı ve Samsun'da bir Çepni Köyü 20 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Yiğit Uysal, Dersimli Anadolu Türkmenleri ve Onların Tarihi Süreç İçerisindeki Yeri Proje Çalışması 17 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Turan, Şakir (2011). Moğolların Anadolu’yu İstilası Sonrası Batı Anadolu’da Türkmen Tarzında Şekillenme 13 Ağustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, sayı: 20, Nisan 2011, sayfa: 185-194
- ^ a b c d e f g Erdönmez, Celâl (2007). "Kıbrıs Tarihi Ders Kitaplarında Osmanlı Devrinde Kıbrıs'a Yapılan Sürgünlerle İlgili Bazı Tespitler" 24 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı XV, Isparta 2007, s. 65-90.
- ^ . 7 Eylül 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2013.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t Öztürkmen, Ali ve Oytun Orhan (2011). Suriye’de Değişimin Gündeme Taşıdığı Toplum: Suriye Türkmenleri 24 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Ortadoğu Analiz, Kasım 2011 - Cilt: 3 - Sayı: 35, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi
- ^ Divanü Lûgat-it-Türk Tercümesi, çeviren Besim Atalay, TDK yayınları:523, Ankara 1941, cilt: III, sayfa: 14-15
- ^ Karaca, Behset (2008). "1522-1532 Tarihlerinde Menteşe Bölgesi Yörükleri" 3 Eylül 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt: 18, sayı: 2, sayfa: 403-440, Elazığ, 2008.
- ^ Saydam, Abdullah (2009). Sultanın Özel Statüye Sahip Tebaası: Konar-Göçerler 24 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Aralık 2009, Sayı: 20, sayfa: 9-31.
- ^ Artun, Erman. “Çukurova Konar-Göçer Türkmenlerinin Halk Kültürlerinde Eski Türk İnançlarının İzleri” 20 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b Selçuk Sakatoğlu (yazı) & Ayaz F. Pınar (fotoğraflar). Toroslar'ın Son Göçerleri Sarıkeçililer[]. Atlas, 17 Ocak 2011
- ^ Gürdal, Mustafa (1976). "Antalya Yürükleri" 10 Eylül 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Türk Etnografya Dergisi, Sayı:15
- ^ a b Sarı, Serkan (2008). XV-XVI Yüzyıllarda Menteşe, Hamid ve Teke Sancağı Yörükleri 29 Ağustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. TC. Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Doktora Tezi, Isparta
- ^ Dulkadir, Hilmi (1997). İçel'de son Yörükler: Sartkeçililer, İçel Valiliği Yayınları
- ^ Németh Gyula, A hongfoglaló magyarság kialakulása, Budepest 1930, sayfa: 34
- ^ "Yörük Tabiatlı Oğuzlar ve "Yatuk"luk". 1 Ocak 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Ocak 2023.
- ^ a b “Bizans Ordusunda Ücretli Türk Askerler (XI.-XII. Yüzyıllar)”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 25, 2009, s. 53-69.
- ^ a b “Batı Anadolu’daki Türk Yayılışına Karşı Bizans İmparatorluğu’nun Kuman-Alan Topluluklarını Balkanlardan Anadolu’ya Nakletmesi”
- ^ a b “IV. Haçlı Seferi’nin Ardından Batı Anadolu’da Mücadele Eden İki Rakip: İstanbul Latin Krallığı ve İznik İmparatorluğu”, Cihannüma Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi, S.1., Temmuz, 2015, s. 9-25.
- ^ a b The Late Byzantine Army Arms and Society 1204-1453, University of Pennsylvania Press, Philedelphia, 1992
- ^ a b BASKICI, M. Murat, Bizans Döneminde Anadolu İktisadi ve Sosyal Yapı (900-1261), 2. Baskı, Phoneix Yayınevi, Ankara, 2009.
- ^ a b BELDİCEANU-STEİNHERR, Irene, “Bitinya’da Gayrimüslim Nüfus (14. Yüzyılın ikinci yarısı- 15. Yüzyılın ilk yarısı)”, Osmanlı Beyliği 1300-1389, ed. Elizabeth A. Zacharıadou, çev. Gül Çağalı Güven, İsmail Yergun, Tülin Altınova, 2. Baskı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1997, s. 8-22.
- ^ a b GOLUBOVSKİY, P.V., Peçenegi, Torki i Polovtsı Rus i Step Do Naşestviya Tatar, Veçe, Moskva, 2011.
- ^ a b Bizans’ın Son Yüzyılları 1261-1453, çev. Bilge Umar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2016.
- ^ a b ÖZTÜRK, Meriç T., The Provıncıal Arıstocracy In Byzantine Asia Minor (1081-1261), Boğaziçi Üniversitesi, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2013.
- ^ a b VASARY, Istvan, Kumanlar ve Tatarlar Osmanlı Öncesi Balkanlar’da Doğulu Askerler (1185-1365), 2. Baskı, çev. Ali Cevat Akkoyunlu, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2015.
- ^ a b WOLF, Robert Lee, “The Latın Empire Of Constantinople 1204-1261”, A History Of The Crusaders, Volume II Later Crusades (1189-1311), General ed. Kenneth M. Setton, ed. By. Robert Lee Wolf and Harry W. Hazard, The Unıversıty Of Wısconsın Press, Madıson, Milwaukee and London, 1969, s. 187-233.
- ^ a b “A Broken Miror: The Kıpçak World In The Thırteenth Century”, The Other Europe ın the Middle Ages, Avars, Bulgars, Khazars and Cumans, ed. By. Florin Curta, Roman Kovalev, Brill, Leiden-Boston, 2008, s. 379-412.
- ^ a b KEÇİŞ, Murat, “XIII.-XIV. Yüzyıl Bizans ve İslam Kaynaklarına Göre Kuzeybatı Anadolu Yol Ağları”, Belleten, C. LXXVII, S. 280, 2013, Ankara, s. 849-874.
- ^ "Bolu, bölgeye yapılan akınlar sırasında Horasanlı Aslahaddin tarafından fethedildi. 1074'te Bolu'ya yerleşen Türkmenler, Bizanslıların çok önceleri Balkanlardan getirdikleri Bulgar, Peçenek, Uz ve Kuman Türkleri ile kolayca kaynaştılar. Bolu ve köyleri tamamen Türkleşerek Türk isimleri aldılar". 28 Ocak 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Haziran 2022.
- ^ a b "14 -17. YÜZYILLAR ARASINDA ANADOLU'YA GELEN TÜRK GÖÇLERİ VE ANADOLU'NUN DOĞUSUNDA MEYDANA GELEN DEMOGRAFİK DEĞİŞMELER".
- ^ "ANADOLU'DA SON TÜRK İSKÂNI: İZNİK İMPARATORLUĞU'NDA KUMAN-KIPÇAKLAR VE YALOVA KAZIMİYE (YORTAN) İLE ELMALIK (SARUHANLI) KÖYLERİNDEKİ VARLIKLARI". 19 Nisan 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Haziran 2022.
- ^ "TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA OĞUZCA DIŞI DİL UNSURLARI" (PDF). 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 9 Ekim 2022.
- ^ Gökbilgin, M. Tayyib (1957). Rumeli'de Yürükler, Tatarlar ve Evlâd-ı Fâtihân. İÜ. Edebiyat Fakültesi yay. no: 748, Osman Yalçın Matbaası, İstanbul
- ^ Kızıl Oğuzlar yahut Kocacıklar hakkında ilk bilgiler ve Anadolu'daki varlıkları[]
- ^ Çevik, Hikmet (1971). Tekirdağ Yürükleri, Tekirdağ Halkevi Yayını, İstanbul
- ^ Kalafat, Yaşar Kaya (1994). Orta Toroslar ve Makedonya Yörükleri Halk İnançlari Karşılaştırması-I 6 Ekim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Millî Folklor, Aylık Türk Dünyası Folklor Dergisi cilt 3, yıl 6, sayı 23, Güz 1994, sayfa 34-36;
- ^ a b c . 17 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mart 2013.
- ^ a b . 18 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mart 2013.
- ^ a b (PDF). 19 Mart 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mart 2013.
- ^ Tanyıldız, Ali (1990). Orta Asya'dan Gedikli mahallesi'ne Honamlı Yörükleri. 2. baskı 1990, Isparta
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 28 Mart 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Mayıs 2020.
- ^ . 18 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2013.
- ^ NTV MSNBC: Sarıkeçili Yörükleri 20 Şubat 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Foto-Röportaj Fatih Pınar
- ^ Anadolu'nun Son Göçerleri Sarıkeçililer[] (47.inci Antalya Film Festivalinde Belgesel dalında yarışan, Yönetmen Yüksel Aksunun Çektiği 'Anadolu'nun Son Göçerleri Sarıkeçililer' belgesel filmi belgesel dalında birincilik ödülü aldı)
- ^ a b c d e f Dulkadir, Hilmi Sarkeçililer 25 Kasım 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. sayfa: 481-488
- ^ Cevdet Türkay, Oymak Aşiret ve Cemaatla, Tercüman Kaynak Eserler dizisi 1
- ^ Yavuz Çolak (Vet. Sağ. Tek.). Toroslara hükmedenler: Sarıkeçili yörükleri 18 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Radikal gazetesi: Sarıkeçili Yörükleri, dağda hapis 11 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Demir, Necati (2012). Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinde Çepni Türkmenleri ile Güvenç Abdal Ocağı'nın Kuruluşu[]. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, 63 p. 77-110
- ^ Bayraktar, Hakkı. Doğu Karadeniz ve Ağasar Çepnileri 29 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Caferoğlu, Ahmet (1954). “Pallacı,Tahtacı ve Çepni Dillerine Dair”, Türkiyat Mecmuası, c.XI, İ.Ü. Ed.Fak.Yay., sayfa: 41-56.
- ^ Sevinçli, Efdal. Özel gizli bir dil 5 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b c d e f g h i Şimşek Umaç, Zeynep (2010). Gaziantep Çepni ağzının Türkiye Türkçesi ağız gruplarını belirleyen özellikler bakımından değerlendirilmesi 5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, Cilt: X, Sayı 1, Sayfa: 185-206, İzmir 2010.
- ^ Sümer, Faruk (1993). . Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. Cilt 8. Türkiye Diyanet Vakfı. ss. 269-270. 8 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Haziran 2020.
- ^ Şahin, Halil İbrahim (2004). Balıkesir Çepni Kültürü, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir 2004
- ^ a b Mutlu, Hüseyin Kahraman (2011). Balıkesir ve Batı Anadolu Yöresi Tahtacı Türkmenleri 13 Mayıs 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 6/1 Winter 2011, p. 1503-1511
- ^ Çıblak, Nilgün (2003). “Mersin Tahtacı Kültüründeki Terimler Üzerine Bir Deneme” 12 Kasım 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Folklor / Edebiyat, C.IX, S. XXXIII, ss.217-238.
- ^ Şahin, İlkay (2012). Güç İlişkileri Ağının Aktörleri Olarak Ortodoksi ve Heterodoksi: Tahtacı Raporu Örneği 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. The Journal of Academic Social Science Studies volume 4, issue 5, p. 435-455, October 2012
- ^ . 2 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2013.
- ^ Ali Kenanoğlu ve İsmail Onarlı, Hubyar Sultan Ocağı ve Beydili Sıraç Türkmenleri. HUBYAR Kültür Derneği Yayınları, İstanbul, 2003
- ^ a b Ayata, Saim (2006). Kırşehir Yöresi Abdallarının Din'i İnançları Üzerine Bir Araştırma 28 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. TC. Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı, Dinler Tarihi Bilim Dalı, Doktora Tezi, Temmuz 2006, Kayseri
- ^ Gürsoy, Şahin (2005). Türkiye Abdalları. Platin Yayınları
- ^ Çingenelerin Sitesi: Kaybettiklerimiz (2) Diller 22/6/2007 27 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .(= Anadolu'nun kimi bölgelerinde Geygel Çingeneleri ve Romani Çingeneleri birlikte yaşamaktadırlar. Buralarda Geygel Çingenelerinin diline çok sayıda Romani sözcüğün de girdiğini görüyoruz. Buna benzer çok sayıda örnek verilebilir. Kimi yerlerde Çingene grupları içlerinde yaşadıkları toplumla ayni gramer yapısına sahip olan diller kullanırlar. Örneğin Anadolu Türkçesi ile Abdal dili ayni kökten gelen Turani dillerdir. Ne var ki, Abdal Çingeneleri dillerini ayni zamanda bir savunma aracı olarak kullandıklarından bu dile zaman içerisinde Farsça, Lugha, Romani kökenli sözcükler girmiştir. Bu sözcükler hemen hemen Anadolu Türkçesi ile ayni olan bir gramerle birlikte kullanılırlar. Ne var ki Abdal olmayanlar gramer yapısı ayni olsa da sözcük haznesi çok farklı olduğundan bu dili anlayamazlar.)
- ^ a b Aksüt, Ali, Abdallar 28 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Aksüt, Ali. Abdallarla İlgili Notlar, Folklor Edebiyat, cilt: VIII, sayı: 29, sayfa: 11-20
- ^ Özönder, M. Cihat (1988). "Simbiyotik Bir Cemaat Andırın Çevresi Abdalları" Türk Folkloru Araştırmaları, Öztek Matbaacılık, sayfa: 54-64
- ^ Poyrazoğlu, Nuri. "Çukurova Abdalları Üzerine", Folklor Edebiyat, cilt: l, sayı: 2, sayfa: 75-79
- ^ Özhan, Mevlüt (1991). "Kırşehir Abdallarında Sosyal Yaşam", Anadolu Folkloru, cilt: 2, sayı: ll, Temmuz-Ağustos-Eylül 1991, sayfa: 452-455.
- ^ Sarıkaya, Mahmut & Seyfeli, Mahmut (2004). “Kırşehir Abdal / Teber Dili ve Anadolu, Azerbaycan, Özbekistan Gizli Dilleriyle İlgisi” 8 Eylül 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., TÜBAR-XV-/2004, 243-278.
- ^ Kolukırık, Suat (2009). “Çingene Olduğu Düşünülen Gruplarda Kimlik: Teber (Abdal) Kimliği,” Kimlikler Lütfen, Türkiye Cumhuriyeti’nde Kültürel Kimlik Arayış ve Temsili (Derleyen Gönül Pultar), Ankara: ODTÜ, 244-254.
- ^ M. Fuad Köprülü; "Abdal", Edebiyat Araştırmaları II, Ötüken Yayınları, İstanbul 1989, sayfa: 411
- ^ M. Şakir Ülkütaşır; “Abdallar”, Türk Kültürü Dergisi, Ayyıldız Matbaası, Ankara 1968, sayfa: 251
- ^ Ali Rafet Özkan (2000). Türkiye Çingeneleri, T.C. Kültür Bakanlığı yayınları, Ankara, sayfa: 32.
- ^ a b c d Parlak, Erol (2012). Anadolu Türkmen müzik sanatında bir Abdal deha: Neşet Ertaş[]. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, sayı: 61, sayfa: 289-312
- ^ Kemal Samancıgil (1945). Bektaşilik Tarihi, Tecelli Matbaası, İstanbul, sayfa: 93.
- ^ Haykır, Tayfun. Besim Atalay'ın Niğde Maarif Müdürüyken Kaleme Aldığı Bir Yazı Dizisi: “Anadolu'da Türklük” 18 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Yıldırım, Faruk (2011). Abdal Gizli Dili, İnceleme-Sözlük. Karahan Kitabevi Yayınları.
- ^ Günşen, Ahmet (2004). “Kırşehir, Hacıbektaş, Kaman ve Keskin Yöresi Abdallarının Gizli Dilleri: Teberce”, V. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri I, (20-26 Eylül 2004), Ankara, TDK Yayınları, 1315-1343
- ^ Tooru Hayasi & Faruk Yıldırım (2004). A report on the vocabulary of Abdal (Teber) in Southern Anatolia 12 Kasım 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Research Reports, Department of Linguistics, University of Tokyo (Japonca)
- ^ Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu, 10. baskı, Ankara, 2005, sayfa: 677
- ^ a b Yalman (Yazgın), Ali Rıza (1977). Cenupta Türkmen Oymakları. Haz.: Sabahat Emir, Kültür BakanlığıYay. Ankara. [< 1931, Cenup’ta Türkmen Oymakları I, İstanbul:Burhanettin Matbaası, 95 s.; 1933, Cenup’ta Türkmen Oymakları II, Ankara:Hâkimiyet-i Milliye Matbaası,96 s.; 1933, Cenup’ta Türkmen Oymakları III, Ankara:Hâkimiyet-i Milliye Matbaası, 102 s.]. Bkz. Ali Rıza Yazgın 29 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . biyografisi
- ^ Marsh, Adrian (2008). Etnisite ve Kimlik: Çingenelerin Kökeni 12 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Biz Buradayız! Türkiye'de Romanlar, Ayrımcı Uygulamalar ve Hak Mücadelesi. Edirne Roman Derneği, European Roma Right Centre, Helsinki Yurttaşlar Derneği, Nisan 2008, İstanbul
- ^ "Geygel Aşiretine Ait Nfs.D 1907-1908". Geygel Aşiretine Ait Nfs.D 1907-1908. Demekrasi platformu. 3 Mart 2024. Erişim tarihi: 3 Mart 2024.
- ^ a b c Kuzucu, Kemalettin (2004). "Osmanlı Döneminde Sivas İlbeylileri ve İlbeyli Kazası"[]. Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Sayı 15, Ankara 2004, sayfa: 165-183.
- ^ . 15 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2013.
- ^ a b c d e Kaya, Doğan (2008). İlbeylioğlu Hikâyesinin Türk Kültürü İçindeki Yeri ve Sivas Eşmetni 2 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Uluslararası Gaziantep Araştırmaları (Sözlü Kültür, Dil Ve Edebiyat) Sempozyum, Gaziantep, 10-12. 04.2008
- ^ a b Kaya, Doğan (2006). Sivas İlbeyi Yöresi Türkmenleri Halk Şairleri 18 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Serhat Kültür, Mayıs-Haziran 2006, sayfa: 42-45. / Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sayı: 20. Kayseri 2006, sayfa: 79-88.
- ^ Boyacıoğlu, Ramazan (1999). Karamanoğulları'nın kökenleri 19 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi C.I S.3 Sivas 1999 s.,27-50
- ^ Sümer, Faruk (1980). Oğuzlar-Türkmenler, Ankara.
- ^ Yalçınkaya, Elvan (2011). Avşar Türkmenlerinin Kastamonu Çevresindeki İzleri[]. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, 59, sayfa: 91-00
- ^ a b Özdemir, Ahmet Z. (1985). Avşarlar ve Dadaloğlu, Ankara
- ^ . 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2013.
- ^ Kaya, Adnan Menderes (2004). Avşar Türkmenleri 6 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Geçit Yayınları, Mayıs 2004, Kayseri
- ^ . 20 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2013.
- ^ a b c d e f Bilgili, Ali Sinan (1999). Osmanlı'ya Karşı Bir Türkmen Boyu: Tarsus Varsakları 19 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Osmanlı, IV, Ankara, 1999, s.170-179
- ^ a b Gökbel, Ahmet (2007). Anadolu'da Varsak Türkmenleri. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi yayınları: 349, Araştırma inceleme dizisi: 50. Genişletilmiş 2.baskı 2007, Ankara
- ^ Gökbel, Ahmet (1998), Anadolu Varsaklar’ında İnanç ve Adetler, Atatürk Kültür Merkezi Baskanlığı Yayınları, Ankara.
- ^ Poş, Abdullah (2005). Osmanlı Döneminde Tarsus (1516-1923) 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt: 5, sayı: 1, Ocak-Haziran 2005
- ^ Prof. Dr. Hasan Eren, Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, Ankara 1999, sayfa: 433)
- ^ a b c Bülbül, Davut (2006). Düziçi'nde geçiş dönemleri (doğum-evlenme-ölüm) 17 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. TC. Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Türk Halk Edebiyatı Bilim Dalı, yüksek lisans tezi. Niğde
- ^ "Malazgirt'ten Kayseri'ye". 3 Nisan 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Mart 2013.
- ^ . 2 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mart 2013.
- ^ Sadun Köprülü, Biz Türkmeniz : Tanınmış Yiğit Türkmen Barak Aşireti Oymağı[]
- ^ a b c d e Andaç Şahin, Özlem (2007). Gaziantep'te yaşayan Barak Türkmenleri'nin inanç, adet ve geleneklerinin dinler tarihi açısından değerlendirilmesi 16 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. TC. Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı, Dinler Tarihi Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Ocak 2007, Kayseri
- ^ Hürriyet gazetesi: Böyle olur Türkmen düğünü, 05 Haziran 1999
- ^ Özbaş, Ömer (1958). Gaziantep Dolaylarında Türkmenler ve Baraklar, Gaziantep.
- ^ a b c d Kırzıoğlu, M. Fahrettin (1964), “Kars-Ardahan Türkmanları”, Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, Ağustos 1964, Sayı: 181, sayfa: 3495-97.
- ^ Kalafat, Yaşar (2007), “Karşılaştırmalı Dadali Türkmen Halk İnançları”, GAP Bölgesinde Alevi Bektaşi Yerleşmeleri ve Şanlıurfa Kültür Mozayığında Kısas Uluslararası Sempozyum Bildirileri, 25-27 Mayıs 2007 Şanlıurfa, Cem Vakfı, İstanbul, sayfa: 209-215.
- ^ a b c d e f g h i j k l m Kalafat, Yaşar (2008). Dadalı Türk Halk İnançları 12 Kasım 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . & kendi sitesindeki tekrarı 4 Mart 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (17.01.2008)
- ^ a b c Küçükuğurlu, Murat (2012). Cumhuriyetin ilk yıllarında Kars-Erzurum yöresi Alevi-Türkmenleri ve Esat Uras'ın bir raporu 19 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi sayı: 62, sayfa: 183-198
- ^ Kırzıoğlu, M. Fahrettin (2008), “Ahıska-Ardahan-Artvin ve Oltu’da Hıristiyan Atabekler Hükümeti-I (1268-1578)” 6 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., Bizim Ahıska, Yıl: 4, Sayı: 10, Bahar 2008.
- ^ Ercilasun, Ahmet Bican (2002). Kars İli Ağızları, Ses Bilgisi, TDK Yayınları, Ankara, sayfa: 99
- ^ . 20 Temmuz 2023. 31 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "BATI ANADOLU'DAKİ TÜRK YAYILIŞINA KARŞI BİZANS İMPARATORLUĞU'NUN KUMAN-ALAN TOPLULUKLARINI BALKANLARDAN ANADOLU'YA NAKLETMESİ". 11 Ekim 2022. 11 Ekim 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Ekim 2022.
- ^ (PDF). 20 Kasım 2022 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Turkiye Turkmenleri ya da Anadolu Turkmenleri Anadolu Oguzlari veya kisa soylenisiyle Turkmenler Osmanlica تركمنلر Selcuklular doneminde Anadolu ve cevresinde Turkmeneli denen bolgelerde yerlesmeye baslayan dilleri Turkiye Turkcesine bagli Anadolu agizlari icinde ele alinan ve Turkiye Turklerini olusturan Oguz oymaklari Musluman olup Hanefi Sunni ve Anadolu Aleviligi Turkmen Aleviligi ya da Kizilbas olarak gorulur Anadolu nun Turklesmesi surecinde etkili olmuslardir Turkmen تركمنلر ve Yoruk يوروك kelimeleri tarihi belgelerde es anlamli olarak da kullanilmistir Osmanli arsiv belgelerinde yerlesim durumuna ve sekline bagli olarak koylu Turk olarak adlandirilirken gocer veya yari gocer topluluklar Turkmen ya da Yoruk tabiriyle anilmislardir Asiretler yerlesik veya konar gocer olma durumlarina ve bulunduklari bolgelere gore Turkmen ya da Yoruk adini almislardir Kimilerine gore Kizilirmak in dogusundakilere Turkmen batisindakilere ise Yoruk denir Maras ve cevresinde yasayan Dulkadirli Turkmenleri icin Osmanli kaynaklarinda hem Turkmen hem de Yoruk tabiri birlikte kullanilmistir Etnik olarak akraba olduklari Turkmenistan Turkmenleri Horasan Turkmenleri ile ayni adi tasidiklari gibi kimi urug oymak adlari da ortaktir Turkiye TurkmenleriYoruk Turkmen cadiri ve sere serpe develer ust Balikesir Turkmen kiyafetleri orta Balikesir Tahtaci Turkmen semahi alt DillerTurkce Anadolu agizlari Rumeli agizlari Kibris agzi DinIslam Hanefi Sunni ve Alevi Bektasi ya da Caferi Turkmen asiretleri boy beyi Inallu boyunun adi Inal oglu Hamza Bey den Gunduzlu boyunun adi Gunduz oglu Ibrahim Bey den gelir kethuda adi soylarinin adi yasadiklari yerlerin adi iktisadi faaliyet ve bunun sonucu olarak besledikleri hayvanlar veya tarima ait faaliyetleri gibi pek cok sebebe dayali olarak ad almaktadirlar Anadolu nun Turklestirilmesinde aktif rol oynamislardir Bizanslilar ile mucadelelerinde Selcuklular uc bolgelerine Turkmenleri yerlestirmek suretiyle fetih hareketlerini kolaylastirma yoluna gitmisler ve Turkistan dan Teke Turkmenleri ile diger Turkmen oymaklarini Anadolu ya yerlestirmeye baslamislardir Anadolu Selcuklu Devletinin tarihindeki en buyuk Turkmen ayaklanmasi olan 1240 yilindaki Babai ayaklanmasi ve pesinden 1243 yilinda Mogollarla yapilan Kosedag Muharebesinde yenilmeleri uzerine Ahiler ve Turkmenler katledilmislerdir Anadolu Turkmen asiretlerinin onemli bolumu ozellikle de Alevi olanlar Horasan dan gelmislerdir Horasan Selcuklularin Anadolu ya uzanmadan once kaldiklari Hazar otesi Oguz topragidir Oguzlarin bolgedeki yogunlugunu vermesi bakimindan Horasan in her tarafi Turk cephesidir diyen Yakubi nin ol 897 Harezm ile Hazar denizi arasindaki bolgeye Oguz colu demesi onemlidir Adlandirma Oguzlar Bozoklar Ucoklar Gun Han Kayi Bayat Alkaevli Karaevli Ay Han Yazir Doger Dodurga Yaparli Yildiz Han Avsar Kizik Begdili Karkin Gok Han Bayindir Becenek Cavuldur Cepni Dag Han Salur Eymur Alayuntlu Yuregir Deniz Han Igdir Bugduz Yiva Kinik Musluman Oguzlar Turkmenler Bati Dogu Turkiye Rumeli Suriye Misir Irak Azerbaycan Iran Iran Horasan Turkmenistan Kafkasya Atal Afganistan Salar Cin Dogu Anadolu Bolgesinde 1696 tarihli Turkmeneli Turcomanie haritasiYaklasik 1700 yilinda Johann Baptist Homann 1644 1724 tarafindan yapilan haritada Anadolu da Natolia Turklerin Imparatorlugu Imperii Turcici ve bunun icinde ayri bolge olarak Guneydogu Anadolu Bolgesinde yer alan Turkmeneli Turcomanoe ile Pers Imparatorlugu Imperium Persicum yani Kizilbas Turkmenlerce Iran da kurulan Safevi Devleti 1501 1736 Dogu Anadolu Bolgesinde 1730 tarihli Turkmeneli Turcomania haritasiOrta ve Kuzeydogu Anadolu da 1829 tarihli Turkmeneli Turkomanien haritasi Boz Ok ve Uc Ok diye iki ana kola ayrilan Oguz etimolojik olarak oġuz lt oḳ u z oklar demektir ve ok boy kabile kelimesi ile ikili organ adlarinda agiz diz goz boynuz rastlanan z ikil cogul ekine formans dayanir Diger Oguzlardan ayirt edebilmek icin Musluman olan Oguzlar Turkmen adiyla anilmaya baslanmistir Turkmen kelimesi ilk olarak Orta Turkce donemine ait Divanu Lugati t Turk te Turkmen ت رك مان olarak gecer ve Bunlar Oguzlardir Bunlara Turkmen denilmesinde bir hikaye vardir soyledir biciminde tanimlanir Etimolojik olarak Turkmen kelimesi men man kuvvetlendirme mubalaga eki ile kuruludur ve benzer ornekler arasinda kocaman kucumen karaman sarman lt sariman kosemen kolemen sisman turevleri de vardir Baskurt kokenli Turkolog Zeki Velidi Togan Umumi Turk Tarihine Giris adli eserinde Oguz un arsizi Turkmen in delisine benzer biciminde bir darb i mesel kullanir Bu tabir Turkmenlerin Oguzlara gore daha terbiyeli ve medeni oldugunu ifade eder Fuat Koprulu ve ya gore Turkmen adi Oguzlara sonradan verilmistir ve Musluman olan Oguzlar icin kullanilmistir Wilhelm Barthold a gore Turkmen adinin eski oldugu asli hakkinda yeterli bilginin olmadigi ve Oguzlarin Turkmen adi ile de anildigi seklindedir Ibrahim Kafesoglu ve Omeljan Pritsak a gore Turkmen adi eski bir siyasi topluluk adidir ve Oguzlar ile Karluklar bu siyasi topluluga giren kavimlerdendir Gunumuzde Turkmen adi uluslararasi arenada Turkmenistan Turkmenleri Orta Asya Turkmenleri Turkmensahra Turkmenleri icin kullanilirken Turkiye de ozellikle de halk arasinda Turkmen ya da Turkman olarak yaygin bicimde Turkiye Turkmenleri Balkanlar Anadolu Suriye icin kullanilmaktadir Oguzlarin Musluman olanlari Turkmen adiyla anilmaya basladiktan ve bir kisminin Batiya yonelmesinden sonra Hazar Denizi nin dogusunda Iran daki Horasan ile bugunku Turkmenistan i olusturan Maveraunnehir ile Harezm kalanlar Dogu Turkmenleri olarak Hazar Denizi nin batisinda Turkiye Balkanlar Suriye Irak Azerbaycan kalanlar ise Bati Turkmenleri olarak da adlandirilmaktadir Hazar otesi Turkmenleri adi Turkiye den bakis acisina gore Hazar in dogu yakasindaki Turkmenistan ya da Yaka Turkmenlerini Turkmenistan dan bakis acisina goreyse etnik olarak Turkmenistan Turkmenlerinden ayrimlasan Hazar in batisindaki Kafkas Turkmenlerini belirtir Dogu Turkmenleri adi ayrica Dogu Anadolu Azerbaycan Iran eksenindeki Akkoyunlular ile Karakoyunlular icin de kullanilir Oguz Turkmen cografyasinin en uzak dogusunda izole olarak Cin de Cinghay Gansu ve Sincan yorelerinde yerlesik yasayan ve Oguzlarin Salur boyundan gelen Salarlar Salirlar Sunni Naksibendi Musluman olup dilleri Kipcak Turkmen ozellikleri gosterse de Turkmen olarak adlandirilmalari oldukca nadirdir ve daha cok Turkmenistan kaynaklarinda Sincan Uygur Ozerk Bolgesinde yasayan 5 bin nufuslu Hitayli Turkmenler ile birlikte Salarlar da Turkmen Turkmenistan Turkmeni olarak nitelendirilir ve her ikisi de Cin Turkmeni olarak kabul edilir Oguz kokeninden gelen Anadolu Turkleri icin Selcuklulardan gunumuze tarihi kaynaklarda Turkmen adi kullanilir ve bu Turkmen tanimina Oguz disi Turkler Gurcistan Kipcaklari dahil edilmez Anadolu da Turklerin Turkmenlerin yogun olup devletlestigi bolgeler Turkmeneli olarak adlandirilir ve bu Turkmenya bolgeleri Batililarin yaptigi haritalarda da yansir Dogu Anadolu Bolgesinde Turcomanie 1696 Turcomania 1730 Orta ve Kuzeydogu Anadolu da Turkomanien 1829 Yaklasik 1700 yilinda 1644 1724 tarafindan yapilan haritada Anadolu da Natolia Turklerin Imparatorlugu Imperii Turcici ve bunun icinde ayri bolge olarak Guneydogu Anadolu Bolgesinde yer alan Turkmeneli Turcomanoe bulunmaktadir Tarihci Ilber Ortayli bir makalesinde Cenevizli ve Venedikli tuccar ve diplomatlarin 12 yuzyilda Turkiye yi Turchia ve Turkmenia olarak tanimladiklarini belirtir Butun dunyanin Osmanliyi Turk olarak gordugu bir cagda Osmanliyi Devlet i Aliyye olarak adlandiran Osmanli ulemasinin Turk ve Turkmenleri kucumsedikleri kendilerini Turk saymadiklari gorulmektedir Tarihci Bernard Lewis e gore Osmanli dusuncesinde Osmanli Turk ozdesligi yoktur zira Osmanli sifati yalniz hanedan icin kullanilir ve Osmanlilar Turk adini onceleri gocebe Turkmenlerle Yorukler icin daha sonralari kaba saba Turkce konusan Anadolu koyluleri ile tasralilar icin kullanmislardir Anadolu Suriye ve Irak ta yasayan Turk tesekkulleri 16 ve 17 yuzyillarda genel olarak Turkmen ve Yoruk seklinde ikiye ayrilirdi Faruk Sumer e gore Turkmen adi Anadolu nun Kizilirmak tan itibaren dogu ve guneyde kalan bolgeler ile Suriye ve Irak ta yasayan asiretler tarafindan kullanilirken Yoruk tabiri Kizilirmak tan Adalar ve Marmara denizi kiyilarina kadar uzanan yerlerdeki tesekkuller ile Rumeli nde bulunan cemaatleri ifade etmekteydi onceki soyadi Demirtas 1925 1983 Osmanli Devrinde Anadolu da Oguz Boylari adli makalesinde Avsarlari tanitirken Yoruk Turkmen ayrimi yaparak 1 Yorukler arasinda Avsarlar Kutahya Aydin ve 2 Turkmen illeri arasinda Avsarlar Dogu ve Guney Anadolu da A Halep Turkmeni Avsarlari a Kopekli Avsari b Gunduzlu Avsari c Avsar oymagi B Dulkadirli Avsarlari 1 Imanlu Avsari 2 Kozan mintikasi Avsarlari 3 Kars Zulkadiriye deki Avsar oymaklari 4 Bozok Avsarlari 5 Yeni il C Bozulus Avsarlari biciminde siniflandirmistir Kimilerine gore uzun mesafeli yatay ova bozkir gocebeligi yapanlar Turkmen daha kisa mesafeli dikey dag gocebeligi yapanlar ise Yoruk olarak tanimlanir Yorukler buyuk bir olasilikla Turkmenler in bir kolu ise de giysileri yerlesme bicimleri gelenek gorenek ve agiz degisiklikleri bu iki toplulugu birbirinden ayirmaktadir Bunun Anadolu ya degisik tarihlerde gelmis olmalarindan kaynaklandigi soylenebilir Guneybati ve Guney Anadolu daki Yoruk ve Turkmen oymaklarina bagli boylardan Abdal Akcakocali Takami Karakecili Cepni Avsar Sancaklilar Turkmen Yagcilar Tahtacilar Kiniklar ve Alpaslanlar gibi boylar agiz ozellikleri bakimindan daha cok Yoruk obegine girmektedirler Yusuf Halacoglu Anadolu da Asiretler Cemaatler Oymaklar 1453 1650 adli kitabinda kimi asiret ve oymaklari Turkmen adiyla verirken kimilerini de Yoruk olarak ayirir Turkmen ve Yoruk kelimeleri tarihi belgelerde es anlamli olarak da kullanilmistir Turkmen kimligi ve kulturu kimi yorelerde yalnizca Alevi inancli Turklerce temsil edildiginden bu yorelerde halk arasinda Turkmen kelimesi yalnizca Alevi anlamindadir Ornek olarak Kars Ardahan illerinde yasayan Aleviler Turkmen adiyla anilirlar Fakat Balikesir de ise hepsi de etnik olarak Turkmen olsa da Sunni olan Yorukler ve Manavlar ile Alevi olan Cepniler haric yalnizca Alevi Tahtacilar Turkmen olarak adlandirilir Gunumuzde Edremit ve cevresindeki Tahtacilara Yorukler tarafindan Turkmen denilmektedir Bu yorede Turkmenlikten kasit Alevilik veya Kizilbasliktir Kisacasi Balikesir Edremit te Turkmenlik Tahtacilik ve Alevilik Kizilbaslik bir sekilde eklemlenmistir denilebilir Ayni kokenden gelmelerine ragmen farkli adlarla anilmalarinin inanc boyutundan kaynaklandigi her iki grup tarafindan vurgulamaktadir Turkmenler ve Yorukler her ne kadar birbirleri icin aramizda sogan zari gibi ince fark var deseler de bu farkli dinsel inanc icindeki boylar arasinda hemen hemen hicbir sosyal iliskinin bulunmadigi gozlemlenmektedir Orta Turkce donemine ait Divanu Lugati t Turk te Kasgarli Mahmud Oguz ا غ ز kelimesi icin Oguz Bir Turk Boyudur Oguzlar Turkmendirler bunlar yirmi iki boluktur her bolugun ayri bir belgesi damga ve hayvanlarina vurulan bir alameti vardir Birbirlerini bu belgelerle tanirlar deyip boylari siralamis Yaparli Kizik ve Karkin boylarini listeye almamis fazladan Caruklug ج ر ق ل غ boyunu eklemis fakat damgasinin belli olmadigini da vurgulamistir Boy adi Orta Turkce width 10 bgcolor 40e0d0 Turkce Turkiye Azerice Azerbaycan Turkmence Turkmenistan Anlami Ongun DamgaKayig Kayig ق ي غ Kayi Qayi Gaya muhkem guclu sungurBayat Bayat ب يات Bayat Bayad Bayat devletli bol nimetli puhu uku Alka Boluk Alkaboluk ا ل قاب ل ك Alkaevli Alkaevli Agoyli ak yurtlu cadirli buyuk kerkenez kuyenek Kara Boluk Karaboluk ق ر ب ل ك Karaevli Qaraevli Garaoyli kara yurtlu cadirli kucuk kerkenez kuyenek sari Yazgir Yazgir ى ز غ ر Yazir Yazir Yazyr genis yaygin yurtlu bozdogan turumtay Toker Tuger ت وك ر ث ك ر Doger Doger Duker toplayan kucugenTotirka Tutirka ت وت ر قا Dodurga Dodurqa Dodurga ulke kazanan kizil karcigayYaparli Yaparli Yaparli Yaparly guzel kokulu Afsar Afsar ا ف شار Avsar Afsar Afsar Owsar cevik av duskunu erkek gok dogan cura lacin Kizik Kizik Qiziq Gyryk yasak cakirBegtili Begtili ب ك ت لى Begdili Beydili Begdili saygin tanikli bahriKarkin Karkin Kargin Karqin Garkyn karaya boyanmis deri cakirBayundur Bayundur باي ن د ر Bayindir Bayandur Bayyndyr verimli yer disi gok dogan lacin Becenek Becenek ب ج ن ك Pecenek Peceneq Becene calisip uygulayan ala togunakCuvaldar Cuvaldar ج و ل د ر Cavuldur Cavuldur Cowdur unlu takdir edilen bugdayinikCepni Cepni ج ب ني Cepni Cepni Cepni dusmana hizla saldiran humaySalgur Salgur س ل غ ر Salur Salur Salyr kilic salan kaya kartali burgut Eymur Eymur ا ي م ر Eymur Eymur Eymir iyi durumda olan isperiUlayuntlug Ulayundlug ا وﻻي ن د ل غ Ulayundlug Alayuntluq Alayuntly alaca atli delice yagalbay Yuregir Uregir ا ر ك ر Yuregir ي ر ك ر Yuregir Uregir Yuregir Uregir duzen kurucu bikuIgdir Igdir ا ك د ر Igdir Igdir Igdir iyilik buyukluk yigitlik cakir karcigay Bugduz Bugduz ب ك د ز Bugduz Bugduz Bukder mutevazi yardimci ulu dogan itelgi Yiva Iwa ا ڤـا Yiwa ي ڤـا Yiva Yiva Yiwe yuksek rutbeli ak cakir tuygun Kinik Kinik ق ن ق Kinik Qiniq Kynyk aziz erkek cakir cura karcigay TarihHazar otesi tarihi ilk Turkmen Musluman Oguz bolgeleri Horasan A Maveraunnehir B Harezm C 1721 yilina ait haritaya gore Turkmenler Turcomans Dogu Anadolu da Ermenistan Armenia Iran Azerbaycan inda Kurdistan Curdistan Suriye de Arabia Deserta 10 yuzyilin ikinci yarisindan sonra Oguzlardan iki ana kopma olmus bunlardan birinci kisim Yunan kaynaklarinda Guz Rus kaynaklarinda Torki Pecenekler ve Gagauzlar Karadeniz in kuzeyinden Balkanlar a inerken Selcuk Bey onderligindeki ikinci kisim ise Oguz Yabgulugunun bir uc sehri olan Cend de kalmistir Selcuk Bey Cend de bir toplanti meclisi kurarak Islamiyete gecme karari almistir Musluman olan Oguzlari diger soydaslarindan ayirt edebilmek icin Turkmen denmeye baslanmistir Bundan sonra gittikce yerlesip yayginlasan Turkmen adi 13 yuzyildan itibaren tamamen Oguz adinin yerini almistir Islamiyeti secen Selcuk Bey onderligindeki Oguzlar ayristirici yeni adlariyla Turkmenler Hazar Denizi nin batisina cogu bugunku Turkmenistan topraklarinda olan Maveraunnehir ile Harezm ve Iran daki Horasan bolgesine yonelmistir Selcuk Bey onderligindeki Turkmenler bolgedeki Gazneli Karahanli Samani mucadelesinde hassas bir denge siyaseti takip etmisler fakat Karahanli ve Gaznelilerin es zamanli olarak yaptiklari askeri harekatta Karahanlilarin Maveraunnehir i Gaznelilerin de Horasan i ele gecirmeleri uzerine Turkmenler siyasi acidan bir kiskaca girmislerdir Turkmenlerin Samanilerle baslayan ittifaklari sonucu Maveraunnehir e gecisleri Karahanlilar ile arka arkaya yaptiklari savaslar neticesinde elde ettikleri basarilarla hizlanmis Selcuk un 1009 da 100 yasinda olumuyle de bu goc hareketi tamamlanmis Turkmenler butunuyle Maveraunnehir e inmis bulunuyorlardi Maveraunnehir deki Karahanli hakimiyeti Turkmenlere yeni bir acilim yapmaya musaade etmeyince Selcuk Bey in torunlarindan Tugrul Bey Turkmen boylarini alarak colun gerisine cekilmis Cagri Bey de Anadolu uzerine kesif gezisine cikmistir Horasan dan Iran i gecerek Azerbayca a ulasan Cagri Bey buraya daha once gaza ve akin icin gelen Oguz gruplarini guclerine katmis Van Golu civarinda Anadolu ya Bizans in kaleleri olan Vaspurakan Ermeni Vaspurakan Kralligindan kalan ve Ani kalelerine karsi sefer duzenleyerek buyuk kazanc saglamistir 1040 yilindaki Dandanakan Muharebesini kazanan Turkmenler Gaznelilerin sonunu getirdikleri gibi Buyuk Selcuklu Devletinin de temellerini atmis oldular Alp Arslan zamanina gelinceye kadar Anadolu Kafkaslardan Kuzey Irak a uzanan bir yay ile Turkmen kitleleri tarafindan kusatilmisti 11 yuzyilin ikinci yansindan itibaren Sultan Alp Arslan in Ani kapisindan girerek baslattigi surec art arda gelen akinlarla 1071 Malazgirt zaferiyle geri donulmez bir bicimde percinlenmis ve Buyuk Selcuklu Devletinin kurulmasindan 35 yil sonra da 1077 yilinda Anadolu Selcuklu Devleti kurulmus oldu I Alaeddin Keykubad in 45 yasinda zehirlenerek oldurulmesinden sonra yerine liderlikte ve yonetimde yeteneksiz olan II Giyaseddin Keyhusrev gecmis ve buna bir de veziri Sadeddin Kopek in yanlis yonlendirmeleri eklenince devletin ana unsuru olan Turkmenlerle yonetimin arasi acilmistir Devlet Turkmenler uzerine baski uygulamaya baslamis Ahilik onderleri Ahi Evren ve hapsedilmistir Bozulmus olan bu dirlik ve duzenligi Turkmenler lehine yeniden tesis etmek isteyen Baba Ilyas ve onde gelen halefi Baba Ishak muridleri vasitasiyla genis ve etkili bir propagandaya baslar ve sonunda Agustos 1239 da basarisizlikla neticelecek olan Baba Ishak ayaklanmasinda Turkmen isyani bastirilmis ve 1240 yiline her iki baba idam edilmistir Turkmen isyanindan kacan bu yandas ve muridleri diger heterodoks zumrelerle dayanisma icine girerek Babailik hareketini baslatmislardir Bu isyanin sonucunda Anadolu Selcuklu Turkmen birligi parcalanmis ve buyuk yikim ve istiraplara sebep olan Mogol istilasina maruz kalmistir Yayginlasan Mogol istilalarindan sonra Hazar otesi Turkmenleriyle Azerbaycan ve Anadolu Turkmenleri ayri topraklarda yasamis kulturlerinde ve dillerinde farkliliklar ortaya cikmistir Turkmen Turkcesi ve Turkiye Turkcesi 12 ve 13 yuzyillarda birbirinden ayrilarak farkli gelisim gostermistir Turkistan daki Mangislak ve Balhan Turkmenleri Mogol istilasindan fazlaca etkilenmeyip Hazar Otesi Turkmenleri ya da Yaka Turkmenleri olarak bugunku Turkmenistan in temelini olusturmuslardir Fatih Sultan Mehmet ten baslayarak Osmanli padisahlari Turk kokenli olmayan devsirmelere devlet yonetiminde yer vermislerdir Bu devsirme yoneticilerin Turkmenlere karsi vergi ve benzeri konularda adaletsiz davranmalari buna karsilik Iran sahlarinin ozellikle de Sah Tahmasb in devlet idaresinde Turkmenlere gorev vermesi Turkmenlerin Osmanli Devletinden yuz cevirerek Safevi Devletine yonelmelerine sebep olmustur Bundan sonra Anadolu dan Iran a dogru 17 yuzyilin ortalarina kadar devam eden bir Kizilbas Turkmen gocu baslamis ve goc eden Turkmenler arasinda sayilari cok olmamakla birlikte Cepniler de vardi Zazaca ya da Kurtce konusan Tunceli Alevilerinin Kirmanclar asimilasyona ugramis Anadolu Turkmenleri oldugu ileri surulur Mogol istilasi Mogol istilasi oncesi Anadolu Selcuklu Devleti 13 yuzyilda Cengiz Han tarafindan baslatilan Mogol istilalari hareketi Turk dili icin Gokturk Uygur ve Karahanli Turkcelerinden sonra Turk dilinin Orta Turkce denen yeni bir doneminin ve Dogu Turk Yazi Dili ve Bati Turk Yazi Dili diye ifade edilen Turk dunyasinin dogu ve bati kolunun yazi dili icin baslangic noktasidir Uc اوج denen Turkmen Bizans sinirlarindaki Turkmen beyleri Mogol istilasi oncesinde Turkiye Selcuklularina bagli meliklik tarzinda idarelerini surdururken istila sonrasinda uclar ic kesimlerden kacan Turkmenlerin siginagi haline gelmistir 13 yuzyilda yasanan bu gocler ile birlikte uclardaki Turkmen nufusunun artmasi Turkmenlerin kendi hakimiyetlerini kurmalarini saglamistir Anadolu nun uclarinda yerlesen Turkmenler milli kimlik ve kulturlerini buraya tasiyarak hayat tarzlarini devam ettirmislerdir Meydana getirilen beylikler buralarda muesseseler insa ederek uclarin Turkmen tarzinda yeniden sekillenmesini saglamistir Rakka iskani ve surgunu Osmanli Devleti 18 yuzyilda Turkmen asiretlerini on ayri bolgede iskan etmistir Bu bolgeler sirasiyla Kutahya Aydin Konya Karaman Ic Il ve Teke Sivas Erzurum Cukurova Diyarbekir Malatya Rakka ve Haleb eyaletleri dahilinde Hama ve Humus Belih Nehri havalisi Harran Ovasi Menbic Nahiyesi Kibris adasi ve Rumilidir 18 yuzyilda iskan edildikleri yerde huzursuzluk sebebi olan veya iskana karsi cikan asiretler oncelikli olarak Rakka Eyaletine ایالت رقه surulmustur Rakka Bolgesine 18 yuzyil baslarindan itibaren baslamak uzere sirasiyla 1706 1709 1712 1717 1718 1719 1723 1726 1729 1731 yillari arasinda on farkli zamanda asiret surgunu yapilmistir Surgun burada asiretleri yerlesik duzene gecirebilmek amaciyla bir iskan metodu olarak kullanilmistir Rakka bolgesinde yapilan iskan calismalariyla devlet bolgede Arap unsuruna karsi bir muvazene olusturmak gayesi gutmustur Osmanli Devleti zamaninda Suriye de bulunan bazi Arap asiretlerinin baskisi sonucunda Turkmenler Anadolu nun iclerine goc etmeye zorlanmistir Ortaya cikan olumsuz nufus degisimi Osmanli Devleti ni tedbir almaya itmistir Aneze Araplarinin saldirisini onlemek icin Rakka Eyaletine Turkmen asiretleri yerlestirilmeye baslanarak guneydeki Arap saldirilarinin onu alinmaya calisilmistir Bazi Turkmen boylarinin bu bolgelere yerlestirilme nedenlerinden biri de isyan etmelerinden dolayi cezalandirma amaclidir Yerlesiklik ve gocebelikHakanlari Kinik boyundan olan Buyuk Selcuklu Devleti doneminde Horasan dan gelen Oguz Turkmenlere Anadolu nun kapisini ardina kadar acan 1071 Malazgirt Zaferi nden sonra Bagdat ta 1072 1074 yillari arasinda yazilan Divanu Lugati t Turk te yirmi iki bolukten boydan olustugunu soyledigi Oguzlarin Turkmenlerin ilk boyunu birincisi ve baslari Kinik lardir ve zamanimizin hakanlari bunlardandir diyerek veren Kasgarli Mahmud yatuk ي ت ق kelimesini iki ornekle soyle tanimlar ي ت ق نانك yatuk neng atilan unutulan her sey Tenbele ي ت ق ك شي yatuk kisi denir Oguzlardan bir takimlari vardir ki sehirlerinden disariya cikmazlar savas yapmazlar Onun icin bunlara ي ت ق yatuk denir tenbeller ve atilmislar demektir Oguzlarca Turkmenlerce yerlesikligin henuz tembellik edip yan gelip yatma olarak goruldugu o cagdan yillarca sonra bile Fatih Sultan Mehmet doneminden beri tutulmaya baslanan Osmanli tahrir defterlerinde konar gocer Turkmenlerin gocerligi birakip konarlikta karar kilan kildirilan kismi yatik yerine oturak olarak adlandirilmis Oturak Bahadirli Oturak Barza Oturak Cebi Oturak Cepni Oturak Kizikli gocerlikte israr edenler ya da goz yumulanlar ise gocer ya da yuruk yoruk olarak Gocer Barza kaydedilmistir Turkmenler koken olarak hayvancilik sigir koyun keci yapan binit binek hayvani olarak ati yuklet yuk hayvani olarak da deve yi cift horguclu deve kullanan yari gocebe konar gocer halktir Gocebe olarak 11 yuzyilin ikinci yarisinda 1071 Malazgirt zaferinden sonra Anadolu ya yogun olarak goc edilmis ve 21 yuzyilin baslarina kadar bu gocebelik azalarak da olsa surdurulmustur Anadolu Turkmenleri icinde gocebeligi en son yakin zamanlarda birakan grup Yoruklerdir Osmanli Devleti nin ozellikle 16 yuzyilin sonlarindan itibaren bozulmaya baslayan askeri siyasi ve mali sisteminden en cok konar gocer gruplar etkilenmis sistemi duzeltmek isteyen Osmanlilar Yoruk dikey goc edenler ve Turkmenleri yatay goc edenler topraga baglamak onlari kayit altina alip vergilendirmek maksadiyla iskan etmeye zorlamistir Ozellikle yatay goc yapan Turkmen oymaklari arasinda iskana cok direnis gosterilmesine ragmen sonucta onlardan buyuk bir kismi yerlesmek zorunda kalmis direnenler ise Anadolu yu bir ag gibi oren uzun goc yollari kesintiye ugradigi icin yayla yaylak yaz gecirilen yazlanan yaylanan veya kisla kislak kis gecirilen kislanan mahallerine yakin yerlerde goclerine devam edebilmislerdir Yorukler ise kisa menzilli dag gocerliginin getirdigi avantaj ile kismen de olsa gocerliklerine devam edebilmis ve bu anlamda Yoruk kimligi yasatilabilmistir Basta saray ve ordu olmak uzere Istanbul ile diger buyuk sehirlerin hayvani gida tuketiminin karsilanabilmesi ve o devrin en hizli ulasim ve savas vasitasi olan atin genis olcude yetistirilmesi icin gocebe asiretlerin yaylacilik faaliyetlerinin devam ettirilmesi gerektiginden onlari tamamen iskan edip de bu alandaki ihtiyacin karsilanamamasi riskinin gerceklesmemesi icin Osmanli devleti konar gocerlere kismen goz yummus fakat bu faaliyetlerin yapilmasinda dahi gocebelerin denetim altinda tutulabilir duzeyde olmasina ozen gostermistir Cukurova Turkmenleri ya da Cukurova Yorukleri konar gocer yasama biciminden topraga bagli yerlesik duzene en son gecenlerdir ve bunlar hayvanciligin yani sira kilimcilik demircilik el sanatlari ve tarimla ugrasirlar bir bolumu de hayvanciliga bagli olarak yazlari yaylalara gocerek bu kulturu surduruyorlar 2010 lu yillarda Turkiye de konargocer Yoruk kulturunun son temsilcileri adi verilen gruptur Turkiye ici Anadolu TurkmenleriAnkara Kirklareli Edirne Tekirdag Canakkale Balikesir Bursa Yalova Istanbul Kocaeli Sakarya Duzce Zonguldak Bolu Bilecik Eskisehir Kutahya Manisa Izmir Aydin Mugla Denizli Burdur Usak Afyonkarahisar Isparta Antalya Konya Mersin Karaman Aksaray Kirsehir Kirikkale Cankiri Karabuk Bartin Kastamonu Sinop Corum Yozgat Nevsehir Nigde Adana Hatay Osmaniye K Maras Kayseri Sivas Tokat Amasya Samsun Ordu Giresun Erzincan Malatya Gaziantep Kilis Sanliurfa Adiyaman Gumushane Trabzon Rize Bayburt Erzurum Artvin Ardahan Kars Agri Igdir Tunceli Elazig Diyarbakir Mardin Batman Siirt Sirnak Bitlis Bingol Mus Van Hakkari Anadolu Turkmenlerinin cogu asirlar icinde yerlesik hayata gecmis ve oymak asiret baglari yok olmustur Yine de oymak ya da asiret adlariyla ayirt edici topluluk olarak gunumuzde de varligini surduren Turkmen alt gruplari bulunmaktadir Yorukler Yorukler ya da Yurukler Yoruk Turkmenleri ya da Yoruk Turkleri Osm يوروك buyuk olcude 17 yuzyila kadar yerlesik hayata gecmeyerek yasamina gocebe olarak devam eden Turkmen topluluklarina verilen isimdir Gecimini hayvancilikla saglayan gocebe Turkmenlere Yuruk denir Yorukler gibi acikca konar gocer hayati temsil eden Turkmenler Osmanli kayitlarinda bazen Yoruk bazen de Yoruk Turkmenleri olarak gecmektedir Bir kavram olarak Yoruk kelimesi Turklerin Anadolu ya akmaya baslamalari ve ayni zamanda yerlesik hayata hizla yonelmeleri ile ortaya cikmis eski geleneksel tarzini devam ettirmek isteyen Turkmen gruplari bu adla adlandirilmaya baslanilmistir Osmanli kanunnamelerinde genelde konargocer olarak nitelendirilseler de butun Yoruk gruplarinin konargocer olmadiklari da gorulmekte ve yerlesik belgelerde mutemekkin ya da oturak ve sakin durumda olan Yorukler de bunmaktadir Yoruklerin basinda bulunan kisiye mir i Yorukan ya da Yoruk Beyi denir Yoruk Yuruk kelimesi yorumek yurumek fiilinden gelir Musluman olup hem Sunni hem de Alevilik gorulur 12 13 Y y dan sonra canlanan Buyuk Selcuklularla bilincli sekilde organize edilip surdurulen Mogol zulmu sonucu hizlanan buyuk goce cesitli boylardan Turkler ve Oguz Turkleri Yoruklerde katilarak Anadolu ya geldiler 10 11 12 13 Yuzyillarda Balkanlara gelen Pecenek Kuman Uz Turklerinin Yoruklerle ilgisi olabilir bu Turkler Anadolu daki Turk yayilisina karsi Bizans ordusun da parali askerlik yapmis ve Cesitli yorelere Yerlestirilmislerdir Bu Turk boylari Bizans ve Slavlarla savasmis ancak kendi aralarinda da anlasip birlesemedikleri icin kalici bir devlet kuramamislardir Pecenek ve Uz Turkleri Bizans Ordusunda parali askerlik yapmis ancak 1071 Malazgirt Savasinda Selcuklu Ordusunun Turk oldugunu anlayinca Alparslan in tarafina gecerek savasin kaderini degistirmislerdir Bizanslilar bu Turk Boylarinin bir bolumunu Anadolu nun bazi yerlerine Ornegin Toroslar Ic Anadolu ve Cukurova ya yerlestirmislerdir Anadolu nun Islamlastirilip Turklestirilmesi sirasinda Yoruk boylari Anadolu nun her tarafina yayildi Bir kismi yerlesik hayata gecerek Turkmen ve Yatuk adlari almis Bir kismi da gocebe hayatini surdurup Yoruk ismiyle anildi Osmanlilarin Rumeli ye gecisinden sonra Yoruklerin onemli bir bolumu de Rumeli ye goc ettirildi Yoruklerin arasinda bir Kipcak cemaati olan Horzum asireti ise 1230 da Anadolu Selcuklu Devleti Sultani Alaeddin Keykubat in Celaleddin Harzemsah i maglup etmesinden sonra Anadolu nun cesitli bolgelerine yayilmis ve Bati Anadolu da horzumlu ismiyle yasamaya devam etmis olan gocebe bir Oguz Kipcak cemaatidir Bu asiret bolgede Pecin Mugla Koycegiz ve Bozoyuk te meskundur H 923 te 1517 bolgede yasayan horzum oymagi 1318 haneye ve 7590 nufusa sahiptir Harzemsahlar in gocebe Kipcak boylariyla iliskileri Selcuklularin Kipcaklarla olan iliskisinden daha fazla idi Bolge agzindaki Kipcakca unsurlari bu oymak temsil etmektedir Macaristan a yerlesmis 7 Kuman kabilesinden biri olan Olas boyu Uladjogli Ulasoglu Oguz Kipcak savasi sonrasi Oguzlara katilmislardir Bunlardan Anadolu ya gocen Ulas kabilesinden olanlar geleneklerinin ve halk sanatlarinin bir kismini korumayi basarmislardir Olas adinin manasi ise Birlesmis Ittifak yap olan Olastir Ulaslar Ulasli Ulas isimli yerlesim yerlerinin Bulundugu iller ise Icel Ankara Tekirdag Tokat Mugla Artvin Sivas Kocaeli Nevsehir Mardin Gaziantep Siirt Bolu Kutahya olmak uzeredir Macar muzik adami Bela Bartok 1936 yilinda derleme yapmak amaci ile Toroslar da Ulas soyundan gelen Yoruk koylerine gitmis Ulas Yoruk koylerinde dinledigi turkulerin Macar Halk Muzikleri ile benzedigini fark etmistir dinledigi Turkulerin benzeri Slavlar da Yunanlar da Rumenler de yoktur Arastirmalara gore Macar Halk Muziginin 1000 Yildan daha genc bir Turk etkisi vardir bu miras ise Macaristan a gocen Kumanlarin mirasidir Anadolu Yorukleri Icel Yorukleri Alaiye Yorukleri Tekeli Yorukleri Bursa Yorukleri Haruniye Yorukleri Maras Yorukleri Ankara Yorukleri Egridir Yorukleri Arac Yorukleri Tarakli Yorukleri Murtana Yorukleri Nacakli Yorukleri Nasirli Yorukleri Eski Yoruk Toraman Yorukleri Tacirleri Yorukleri Tor Yorugu Rumeli Yorukleri Tanridagi Yorukleri Karagoz Yurukleri Naldoken Yorukleri Kocacik Yorukleri Kizil Oguzlar Ofcabolu Yorukleri Vize Yorukleri Yanbolu Yorukleri Selanik Yorukleri Tekirdag Yurukleri Rumeli agizlarindaki ilk hecede o gt u ve o gt u daralmalari tipiktir ve Anadolu da Yoruk olarak gecerken Rumeli de Yuruk bicimi kullanilir Yoruklerin son kalintisi kirmizi Sagda Antalya ilinin ust tarafindaki kirmizi alan Honamli Yorukleri cografyasidir Ankara Yorukleri Yorukan i Ankara 16 yuzyilda Ankara Vilayetinin Ankara Sancagini yurt olarak kullandiklari gibi Ankara nin batisinda Sivrihisar Sultanonu Eskisehir Kutahya ve Karahisar i Sahib Afyon Aksaray sancaklari ve guneyde Karaman eyaletine tabi topraklara kadar uzanan genis topraklardaki yerlesim yerlerini koy mezraa yurt olarak kullanmislardir Ankara Yorukleri 1523 30 ve 1571 yilina ait tahrir defterlerine gore Ulu Yoruk Kasaba Yorukleri Haymana Buyuk ve Kucuk Karalar Taceddinlu ve Aydin Beylu taifelerinden olusmakta idi 1571 yilina ait tahrir defterinde Ankara Yoruklerinin Kasaba Yorukleri denen bolumune kaydedilmis olan Karakecilu cemaatinin sehirde yerlesik oldugu belirtilmistir Konar gocerlerin sehre yerlesmelerinin olagan bir durum oldugu ve sehir hayatinin canliliginin konar gocer halki sehre cektigi bilinmektedir Sancak bolgesinde Yoruklerin davalarina Yoruk kadisi bakmistir Makedonya Yorukleri Makedonya da yasarlar Honamli Yorukleri ya da Honamlilar Once Bati Toroslar a Antalya Isparta ve Teke Yarimadasina yerlesen sonra da Orta Toroslar a Aladaglar Binbogalar ve Adana civarina yayilmis Yoruklerdir Toroslara Aydin yoresinden dagilmis olmasi ile hala Anadolu nun guneyinde Adana Mersin Maras havalisinde Yoruklere Aydinli olarak hitap ederler Honamli asiretinin mahalle olarak da adlandirilan 9 obasi vardir Coslu Otgunlu Haci Ibrahimli ve Haci Mehmetli Telliler Elekli Haci Celilli Karaevli Recepli Karsavurdanli Eskiler obasi Haci Abdilli Honamli Yorukleri tarafindan yetistirilen ve bu yoruk asireti tarafindan gunumuze kadar korunmus olan adini da Yoruklerden alan ve son yillara kadar genel olarak kil kecisi tabiri icinde yer alan ancak son birkac yildir kil kecisinden cok farkli morfolojik ve verim ozelliklerinin oldugu fark edilerek Tarimsal Arastirmalar Genel Mudurlugu tarafindan yeni bir keci irki olarak tescil edilmistir Honamli kecisinin yayilma alani Akdeniz Bolgesi Toros Daglari etekleri Antalya Konya Isparta ucgeninde Yoruklerin yogun olarak yasadiklari bolgelerdir Konar gocerlikten yerlesik hayata gecen Honamlilarin koyleri Isparta iline bagli koyler Akkecili Gedikli Yesilyurt Sigirlik Konya iline bagli koyler Cankurtaran Cayirbasi Degirmenkoy Kayabasi Ankara iline bagli koyler Yagcioglu Antalya iline bagli koyler Bereket Cakis Colakli Tasagil Kemeragzi Calkaya Mandirlar Adana iline bagli koyler AydinyurduSarikecili Yorukleri Sarikecili Yorukleri Sarikecili Turkmenleri Sarikeci Sarikecilu Sarikecilili Sarikecululu Mersin ilinin eski Icel Silifke ilcesinde yasayan Sunni sarisin konar gocer Turkmenlerdir ve Yoruk kulturunun son temsilcisidirler Oguz boylarindan hangisine mensup oldugu belli degildir Eskiden Icel Aydin Konya Karahisar i Sahib Aksehir ve Saruhan sancaklari Doganhisari Kazasi Konya sancagi Antalya Kazasi Feke Sancagi Egridir Isparta Burdur Dazkiri ve Uluborlu kazalari Hamid sancagi Tavsanli Honoz Kazasi 6 onlarin yasadigi cevreler idi Sozu edilen bu yerlesim birimlerindeki Sarikecililerin tamami yerlesmistir Bugun sadece 200 hanelik bir Sarikecili ailesi konar gocer hayat surdurmektedir Kislari Icel Silifke Gulnar Anamur sahillerinde yazlari da Konya nin Seydisehir Beysehir yaylalarinda kira ile yazlamaktadirlar Yaz kis ev dedikleri kil cadirlarda kalirlar Sarikecililerin dili baslibasina incelenecek bir konudur cok guzel Turkce konusurlar Kadinlari erkekten kacinmaz yabanci erkeklerle beraber otururlar ancak konusmaktan imtina ederler Besledikleri kil kecisinin ormana zarar vermesinden dolayi orman mudurlugunce hareketleri kisitlanmaktadir 2010 lu yillarda Turkiye de konargocer Yoruk kulturunun son temsilcisidirler Cepniler Cepniler Cepni Turkmenleri Cetmiler Ucoklardan koken olarak Danismendlilere dayanan Sunni ya da Alevi Turkmenlerdir Karadeniz Cepnilerinin Onemli bir bolumu Sunnidir Cepniler Trabzon Ordu Gumushane ve Giresun dan baslayarak bu bolge ve cevresinde yerlesiktirler Alevi Cepniler ise daha cok Ordu Giresun Balikesir Manisa Izmir Canakkale Burdur Gaziantep gibi illerde yerlesiktirler Giresun un dogusu ile Trabzon a bagli Salpazari ve Besikduzu ilcelerinde yasayanlara hala Cepniler denilmektedir Ozellikle Dogu Karadeniz yoresinde sahilden on kilometre ic kisimlarin tamamini kontrol eden Sinop a kadar yayilan cevreye egemen olan Cepni boyunun kulturel yapisi ve birbiri ile baglantilari sebebiyle onlari Dogu Karadeniz Cepnileri Karadeniz Turkmenleri olarak degerlendirmek tanimlamak ve yorumlamak daha dogru bir yaklasimdir zira Balikesir yoresinde bulunan ve kokenleri Musul ve Halep yoresine kadar inen Kantemurlu Cepnileri ile aralarinda kulturel bakimdan bazi tanimlayici farkliliklar bulunmaktadir Alevi Cepnilerin Dilce ya da Cepni dilcesi adi verilen ve kendi aralarinda anlasmak icin kullandiklari gizli dilleri vardir Karadeniz Cepnileri Cepni nufusun onemli bolumu Karadeniz de bulunmaktadir Tarihi bilgiler de Karadeniz in bir Cepni yurdu oldugunu dogrulamaktadir Fakat buradaki Cepnilerin Sunni Islamiyeti benimsemis olmalari kapali bir toplum olmamalarina ve kimliklerini batidaki Cepnilere oranla daha az muhafaza etmelerine neden olmustur Trabzon Salpazari ve Besikduzu Cepni kimliginin en canli bicimde yasadigi yerlerdir Bunun disinda Ordu ve Giresun da da azimsanmayacak oranda Cepni nufus bulunmaktadir Ayrica Faruk Sumer e gore Rize de birtakim yerlerde Cepni nufus gorulmektedir Balikesir Cepnileri Cepni nufusun tamamini olusturdugu koylerin agirlikli bir bolumu basta Balikesir olmak uzere Ege Bolgesi nde bulunmaktadir Ege Bolgesi nde bulunan Cepni nufusun tamami Alevi kulturunu benimsemislerdir Bu durum Sunni Turklerin yogun olarak yasadigi bu bolgede kendi iclerine kapanip kimliklerini muhafaza etmeleri sonucunu dogurmustur Gaziantep Cepnileri Anadolu da Ege Bolgesi ve Karadeniz Bolgesi nden sonra Cepni nufus yogunlugunun en yuksek oldugu yer Gaziantep tir ve burada alti Cepni mahallesi bulunmaktadir Gaziantep Cepnilerinin atasi oldugunu dusunulen Cepni toplulugu Halep Turkmenleri arasinda bulunan uc kola ayrilmis bir Cepni oymagidir 1596 tarihli kayitlarda bu uc Cepni oymaginin Halep Turkmenleri arasinda Kopeklu Avsari taifesi icerisinde yer aldigi bilgisi yer almaktadir Bunlardan birinci kol Antep in kuzeydogusunda yasiyor ve Korkmazlu Sarilu Karalar Koseler ve Suayyiblu obalarina ayriliyordu Bu oba isimlerinden bazilarinin Gaziantep te bulunan bazi Cepni koyleriyle ayni ismi tasimasi dikkat cekicidir Ikinci ve ucuncu kol ise Basi Kizdilu Cepni olarak adlandirilmaktaydi Bu iki grup Bati Anadolu ya goc etmis Saru Han Manisa ve Aydin a yerlesmislerdir Balikesir ilinin merkez ilcesine bagli koyler Aliaga Dubecik Aynaoglu Cukurhuseyin Deliklitas Gokceoren Inkaya Kabakdere Karamanlar Kavakbasi Kuskaya Macarlar Ortamandira Yesilyurt Korukoy Balya ilcesine bagli koyler Degirmendere Kocabuk Bigadic ilcesine bagli koyler Akyar Cagis Ciftlik Elyapan Guvemcetmi Kozpinar Ozgoren Ivrindi ilcesine bagli koyler Soganbuku Kepsut ilcesine bagli koyler Armutlu Manyas ilcesine bagli koyler Cal Hekim Kalebayir Kapakli Sindirgi ilcesine bagli koyler Kocasinan Malkaya Susurluk ilcesine bagli koyler Danaveli Sogutlu Izmir ilinin Bergama ilcesine bagli koyler Karalar Narlica Pinarkoy Saridere Tepekoy Yalnizev Dikili ilcesine bagli koyler Kinik ilcesine bagli koyler Arpadere Arpaseki Aziziye Buyukoba Calti Elmadere Tastepe Tire ilcesine bagli koyler Cayirli Manisa ilinin Saruhanli ilcesine bagli koyler Dilek kasabasi Harmandali ve Muradiye koyleri Kemiklidere Soma ilcesine bagli koyler Karacam Ularca Turgutlu ilcesine bagli koyler Cepnibektas Cepnidere Saricali Aydin ilinin Soke ilcesine bagli koyler Sofular Gaziantep ilinin Araban ilcesine bagli koyler Hasanoglu Nizip ilcesine bagli koyler Koseler Yavuzeli ilcesine bagli koyler Gocmez Kuzuyatagi Sarilar Yarimca Gumushane ilinin Kurtun ilcesine bagli koy Taslica Kastamonu ilinin Tosya ilcesine bagli koy Cepni Kirsehir ilinin Cicekdagi ilcesine bagli koy Cepni Afyonkarahisar ilinin Hocalar ilcesine bagli koy Cepni Bolu ilinin Mudurnu ilcesine bagli koy Cepni Bursa ilinin Mudanya ya ilcesine bagli koy Cepni Corum ilinin ilcesine bagli koy Cepni Iskilip ilcesine bagli koy Cetmi Konya ilinin Taskent ilcesine bagli koy Beysehir ilcesine Akcabelen bagli koy Sivas ilinin Gemerek ilcesine bagli koy Cepni Tahtacilar Tahtacilar Tahtaci Turkmenleri Tahtaci Yorukleri Guney ve Bati Anadolu da yasayan konar gocer Kizilbas Turkmenlerdir Etnik koken olarak icerisinde bulunan dayanmaktadir ve Agacerilerin gunumuzdeki devami sayilan Tahtaci Turkmenlerinin sonradan diger boylarla karistiklari dusunulmektedir Yazili kaynaklarda Tahtaci adina ise ilk olarak 16 yuzyilda Osmanli vergi nufusu tahrir defterlerinde Cemaat i Tahtaciyan seklinde rastlanmaktadir Osmanli Dahiliye Nazirligi tarafindan Niyazi Bey e hazirlatilan 1918 tarihli Tahtaci Yorukleri adli raporda kendilerine Kizilbas diyen Tahtacilarin ulke genelinde yogunlukla Kala i Sultaniye Aydin Isparta Antalya Izmir Narlidere Kavacik Naldoken Menemen Bayindir Tire Milas Mugla Odemis Soke Biga Burdur Alaiye Adana vilayeti ile Binboga yaylalarinda ve Kazdagi eteklerinde yasadiklari ifade edilmektedir Stratejik ve askeri bir bakisla Adana vilayetine bagli Tahtaci koylerinin cografi konumlari enlem ve boylamlari irtifalari su kaynaklarina uzakliklari yaylalarinin yerleri ve ormanlik alanlari ayrintili bir bicimde belirlenmistir Karahidirli Sandal Kuzucubelen Dugduoren Adana vilayetinin Mersin merkez kazasina bagli Tahtaci koyleridir Adana vilayeti Tarsus kazasindaki Tahtaci koyleri ise Dalak Deresi Belen Keslik Kaburgedigi dir Karaisali kazasinin Kadelli Camalan Hacikiri Karacali Pamukalan Cingoz koyleri ile Ayas in Durhasandede mahallesi ve Islahiye nin Kabaklar ve Idilli koyleri Tahtaci koyleridir Ayrica Sirkanti Sirkinti nahiyesi dahilindeki Tepecikoren karyesinde 10 hane Feke nin Mansurlu nahiyesinde 15 hanelik Tahtaci toplulugu bulunmaktadir Balikesir in yerli nufusu Sunni olan Yoruk ve Manav ile Alevi olan Turkmen Balikesir de Tahtacilara Turkmen adi verilir ve en yogun olduklari yer Kaz daglaridir ve Cepni unsurlarindan olusmaktadir ve kulturel hayatlarina bakildiginda Yorukler ile Manavlarin Tahtaci Turkmenleriyle de Cepnilerin birbirlerine daha yakin olduklari gorulur Gunumuzde Balikesir Edremit ve cevresindeki Tahtacilara Yorukler tarafindan Turkmen denilmektedir ve bu yorede Turkmenlikten kasit Alevilik veya Kizilbasliktir Turkmenler ve Yorukler her ne kadar birbirleri icin aramizda sogan zari gibi ince fark var deseler de bu farkli dinsel inanc icindeki boylar arasinda hemen hemen hicbir sosyal iliskinin bulunmadigi gozlemlenmektedir Siraclar Siracli Sirac Turkmenleri Beydili Sirac Turkmenleri Saraclar Osm سراج Sivas tokat Amasya Corum ve Yozgat yorelerinde yasayan Begdili Beydili boyundan Kizilbas Ansabacili ve Hubyarlar Turkmenlerdir Osmanli tapu tahrir defterlerinde Sarac Sirac Cemaati nin Tokat bolgesinde oldugu belirtilmektedir Cogu 95 Hubyar a baglidir Hubyar topluluklari kendi iclerinde bir birlerine Siraclar demekte ise de bolgede bulunan diger Alevi gruplari butun Hubyar mensuplarini Siraclar olarak nitelendirmektedirler Abdallar Turkmen Abdallari Turkiye Abdallari Abdal Cingeneleri Teberler Carcar Osm آبدال Babai Turkmenlerinin bakiyeleri olan Alevi Bektasi Turkmenlerdir Abdallara Abdali Abdallu Teberci Guyende Guvende Gevende Cingene Kisimal Karaci Karaduman Gurbet Ozan Calgici Kocek Deveci Usta Elekci Sepetci Bohcaci Davulcu Carcar Kipti Bodik Kazanci Fakci Cingan ses cikaran Edeler Gegel Geygel gibi isimler verilmektedir Adana Adiyaman Afyon Aksaray Amasya Ankara Antalya Aydin Bolu Burdur Corum Denizli Erzurum Eskisehir Gaziantep Isparta Icel Karaman Kayseri Kirikkale Kirsehir Konya Malatya Manisa Mus Nevsehir Sivas Tokat Usak ve Yozgat yorelerinde daginik konar gocer olarak yasayan Abdallar daha cok demirci semerci sunnetci calgici gibi meslekleri yaparlar Osmanli arsivlerinde Abdallarin Turkman taifesinden olup Maras Tarsus Sancagi Adana Eyaleti Hayrabolu Kazasi Vize Sancagi Istanbul ve havalisi Tatar Pazari kazasi Pasa Sancagi Rumeli Kutahya Sancagi Erzurum Eyaleti adana Bozok Biga Aydin Sancagi Cukurova Zulkadriye Kazasi Maras Sancagi Karaman Eyaleti Sivas Eyaleti Rakka da yasadiklari kayit altina alinmistir Yasantilari Cingeneleri andirdigindan cogu kez Cingenelerle karistirilirlar Yerlesik Kiptilar Cingeneler olarak da nitelendirilen Abdallar Osmanli hukumet defterlerinde de eskiden Kibti Cingene diye de yazilmislardir Keskinli Haci Tasan ve Kirsehirli Bozkirin Tezenesi Neset Ertas Abdallardandir Kendilerine ozgu gizli dilleri vardir Muze mudurlugu yapmis olan halk bilimci 1931 ve 1933 yillarinda 3 cilt olarak yayimlanan Cenup ta Turkmen Oymaklari adli calismasinda Guney Anadolu daki Abdal gruplarini soyle tasnif eder Fakcilar av avliyan Abdallar lt faka basmak deyiminde gecen fak lt Arapca faḫḫ فخ tuzak kapan sozune dayanir Tencili cambazlik ve kuyumculuk yapan Abdallar Begdili Turkmenlere yamak ve yarici duran Abdallar Gurbet veya Cesis sepet kufe yapan Abdallar bunlar tam gocebedirler Karaduman Abdallari Ibrahim Pasa nin Iskan Beyi ne Misir dan gonderdigi kalabalik bir musiki ve raks heyetlerinin bakiyyesi olan Abdallar Istanbul Kustepe deki Teber Abdallarin Aleviler cogu mahalledeki Roman toplulukla ortak kulturel bicimlenme ve adaptasyona ragmen Cingene olmadiklari konusunda cok nettir Geygel Turkmenleri Geygel adini tasiyan asiret Turkmen grubundan olup ulkemizin farkli yerlerinde iskan edilmislerdir Arsiv belgelerinde Geygel Hacili olarak da bilinmektedirler Geygel olarak bilinen bu Turkmen grubuna ait 1907 1908 1909 numarali uc adet nufus defterinde yasadiklari yerler kisilerin ailelerin lakaplari defterlerde kaydedilen bireylerin yasi meslekleri hane miktarlari sabi olup olmadiklari bedensel engelli olup olmadiklari askerlik acisindan da dahil olmak uzere kaydedilen kisisel bilgiler tespit edilmeye calisilmistir 1907 ve 1908 numarali defterlerde tespit edilen bilgiler belli bir sablon uzere yazilmis 1909 numarali defterin ise tamami gunumuz Turkcesine cevirisi yapilmistir Geygel adini tasiyan asiret Turkmen grubundandir Osmanli belgelerinde Geygel Hacili adiyla da kayitli olan cemaat Turkmen olarak vasiflandirilmis ancak hangi boya mensup oldugu belirtilmemistir Adina sadece Yeni Il kazasinda ve 1583 yilinda rastlanan cemaat Kangal yoresinde varligini surdurmekteydi 1720 yilinda Suriye ye iskana calisilan Geygellerin bir bolumu Bati Anadolu ya goc etmistir Geygeller 19 yuzyilin ikinci yarisinda Aydin yoresindeki Yorukler arasinda bulunmaktadirlar Geygellerin diger adi Demirci dir Demirciler Salmanli Avsar inin en onemli obasidir Tokat Amasya ve Samsun yorelerinden derlenen halk agzinda Geygel demirci demektir Ankara nin Kalecik ilcesindeki Avsar koyu halki kendilerini Geygel Avsari olarak tanitirlar Ahmet Caferoglu arastirmasinda Burdur Civril arasinda Buhurcu olarak taninan Geygel Yoruklerinden bahsetmistir Buhurcular Bati Anadolu da yakin zamanlara kadar gocebe olarak yasayan 40 50 cadirlik bir Avsar toplulugudur Verilen bu bilgiler gunumuzde kucuk topluluklar halinde Anadolu nun bircok yoresinde yasamakta olan Geygellerin Avsar boyuna mensup oldugunu gostermektedir Denizli nin Acipayam ilcesinin Kuyucak koyu Geygel cemaatindendir Civril in Gokgol koyunde de bir grup Geygel yasamaktadir Menderes 2014 47 1 Yapilan arastirmalarda eskiden Kirsehir e gunumuzde ise Nevsehir e bagli Haci Bektas nahiyesinin Geygel ve Engel koylerine de yerlesmislerdir Caferoglu 2012 83 2 Ahmet Caferoglu nun verdigi bilgilere gore Geygeller aslinda yoruk olup gocebe hayati gecirmislerdir Zamanla eski urug adlari unutulmus diger yerli ahali arasinda buhurcu adiyla bilinmektedirler Bunlarin kendilerine mahsus gizli dillerinin de oldugundan bahsetmektedir Ayni sekilde Burdur Tokat illerinde ve diger yerlerde de yerlesik hayata gecmislerdir Tokat taraflarinda yasayanlarin esas sanatlari demirciliktir Geygeller de parca parca farkli yerlere yerlestirilmislerdir Mesela Aydin ili Bozdogan Kakilik koyune iskan ettirilmislerdir Geygeller yasadiklari cografyanin sartlarina uyum saglamislardir Tokat ta yasayanlar mangal masa ve demirden imal ettikleri esyalari satarak gecim yaptiklari haldeKirsehir dekiler tamamen ciftci ve davarcidirlar Caferoglu 2021 84 86 3 Bu calismada Kirsehir Cankiri ve Kirikkale Keskin de yasayan Geygel asiretine ait M 1844 1850 arasini kapsayan ve 1907 1908 1909 numarali uc adet nufus defterlerinde bulunan bilgiler degerlendirilecektir Gunumuzde Ilbeyli adini kullanan Turkmenler Sivas ilinin orta batisindaki merkez ilceye denk gelen Ilbeyli Elbeyi Yoresi denen yorede yasarlar Sivas in uc yoresinden diger ikisi olan Emlek Yoresi kabaca Sarkisla Yildizeli Gemerek ilcelerine Alevi Bektasi olan Camsihi Yoresi ise Divrigi nin batisinda yer alan ilcelere denktir Ilbeyliler ya da Elbeyliler Ilbeyli Turkmenleri Elbeyli Turkmenleri Ilbegiler Alkaevli Alkarevli Alkirevli boyundan Sivas Kilis Maras ve Suriye Halep yorelerinde yasayan yerlesik Turkmenlerdir Alevi ya da Hanefi Sunnidirler Sivas Ilbeylileri Gunumuzde kendisini Ilbeyli Elbeyli olarak kabul eden ve agirlikli olarak Sivas sehir merkeziyle sehrin guneybatisinda 42 mahallede yasayan Turkmenlerdir Yaklasik bes asirlik konar gocer hayatindan sonra 18 asirda yerlesik duzene gecen Ilbeylilerin meskun olduklari bolgede ayni isimle kaza teskilati olusturulmus Ilbeyli kazasi bu statusunu iki asra yakin korumustur Osmanli nin son doneminde nahiye haline getirilen Ilbeyli daha sonra bu konumunu da kaybetmistir Halk nezdinde Sivas ta uc yore Emlek Yoresi Camsihi Yoresi ve Ilbeyi Elbeyi Yoresi vardir ve halk bilhassa Sivas disinda bulundugu yerden soz ederken Elbeyi nin Eskoy undenim veya Emlek Beyyurdu ndan yahut da Camsihi n Kaygisiz mahallesinden gibi ifadeler kullanarak once yoresini sonra mahalleninu soyler Ilbeyli Elbeyi Yoresi halkin Ust basi Kavlak alt basi Yanalak diyerek sinirini cizdigi ve Sivas in guney batisinda iskan edilmis 42 pare mahalleden olusur Bu koyler Sarkisla ve Sivas topraklari arasinda yer alir ve halk sairleri ile de one cikarlar Sivas taki koyleri Akcainis Akkuzulu Apa Ayli Bedirli Bostancik Calli Caypinar Congar Damili Damlacik Durdulu Eskiapardi Eskikoy Gazibey Gozmen Guney Hanli Haydarli Hayirbey Herekli Hocabey Kabasakal Kahyali Karalar Karali Kartalca Kavlak Kayadibi Kecili Kizilova Kiziloz Koyuncu Mensurlu Saridemir Savcun Sirikli Sorkuncuk Sogutcuk Tatlicak Yanalak Yaramis Yeniapardi Yenikizilcakisla Yozgat taki koyleri Ilbeyli Cekerek 1827 te Sivas tan gelmislerdir Maras Ilbeylileri Gecmisteki Halep Vilayetinde gunumuzde ise Gaziantep Kilis illeriyle Suriye de yasarlar 1691 1696 yillari arasindaki iskan surgun hareketinde Sivas taki bir kisim Ilbeyliler Halep in kuzeyinde Rakka Eyaletinin ایالت رقه Menbic yakinlarindaki Rakka bolgesine iskan olmak uzere surgun edilmislerdir Ilerleyen yillarda bunlardan 150 aile iskan mahallerinden ayrilarak Maras civarina gelmisler ve buraya yerlesmislerdir Gaziantep ilinin Oguzeli ilcesindeki koyler Kemuntepe Ciftlik Kucukkaracaoren Uckubbe Oguzeli Kilis ilinin Elbeyli Ilbeyli ilcesine bagli koyleri Asagibeylerbeyi Elbeyli Cangalli Elbeyli Cildiroba Elbeyli Saglicak Elbeyli Kilis ilinin merkez ilcesine bagli koyler Besenli Acar Kilis Bozcayazi Kilis Suriye deki koyleri Alici Arabazi Ayasa Bablimon Corten Esekci Haliloglu Kadilar Kaklim Kelsenli Kocali Memili Sandi Sekizler Sinsile Sipahiler Taskapi Til asa Zilif Ziyaret Avsarlar Anadolu Avsarlari ya da Afsarlar Avsar Turkmenleri Afsar Turkmenleri Oguzlarin Bozok kolundan tarihte genis cografyada adlari gecen Turkmenlerdir Anadolu da Konya Karaman merkezli Karamanogullari Beyligi Avsarlar ya da Salurlar tarafindan kurulmustur Turkiye disinda Iran ve Afganistan da da yasarlar Iran da Afsarca denen dilleri Guney Azericesi icinde Linguist List azb afs siniflandirilirken Turkiye deki Avsarlarin dilleri Anadolu agizlari icinde ele alinir Faruk Sumer Avsarlari 11 yuzyildan itibaren onemli roller oynamis ve adlarini zamanimiza kadar yasatmis biricik Oguz boyudur Gerek sayica gerekse oynadigi tarihi rol bakimindan en onemli boyun adidir biciminde tanimlar Gunumuzde Avsar adini kullanan Turkmenler Kayseri ilinin dogusundaki Pinarbasi Sariz Tomarza ilcelerinde yasarlar Adana Kahramanmaras Karaman Yozgat Gaziantep Sivas Ankara Amasya Cankiri Tokat Kirsehir Nigde Konya Kutahya Burdur Isparta Denizli Mugla Manisa Aydin Balikesir Usak Afyon Bolu Bursa Antalya Mersin Kars Kastamonu gibi sehirlerde de Avsarlari bulmak mumkunse de en yogun olarak yasadiklari yerler daha ziyade Kayseri nin Pinarbasi Kayseri Sariz ve Tomarza ilceleridir Kayseri ve yoresinde yasayan Avsarlar yerlesik hayata bir asirdan daha once gecmis olmalarina ragmen oba teskilatini unutmamislar kendi kulturlerini gunumuze kadar tasiyabilmislerdir Gunumuzde ise Kocahalli Haliloglu Halloglu Kara Recep Cingozoglu Halil Pasaoglu Torun Deler Deliler ve Turkmen Aliler Turkmenliler olarak 9 ayri boya ayrilmislardir Ayrica Tufanbeyli Adana ilcesine bagli uc mahallede de yasamaktadirlar Turkiye Avsarlari esas olarak Sunni olsalar da ozellikle Sivas ilinde Alevi Avsarlar da bulunmaktadir Avsar obalari Afsar Karamanli Afsarli Avsarli Turkmen Aganli Akcaali Akdamli Alabas Alembeyli Alp Agil Oglu Alpli Arap Hasanli Arasli Avsar Delek Avsarcik Aydogmuslu Beyli Bab i Altun Bahrili Bahsayisli Balabanli Bay Bas Bay Temurlu Hacili Bederli Bedil Bedin Begesli Begdenizli Beylikli Bostanciliyan Boynu Kisali Bozkoyunlu Bucak Burhanli Burkalemli Buyuk ve Kucuk Avsar Canbaz Candik Ceceli Ceceli Celayirli Cihansahli Cingoz Civansir Cigdemli Coban Begli Cobanoglu Coplu Corapoglu Cunkerli Cuylu Dadali Tatali Deliler Dodurlu Doduryan Doneklili Doymus Oglu Doyranli Toyranli Durali Hacili Eberlu Ekber Elsuz Oglanlari Elsuzler Faydali Garibsah Genceli Germiyanli Gokceli Gokce Oba Golegir Gunduzlu Habilli Haci Haci Ivazli Haci Mustafali Halil Pasali Oglu Haliloglu Halloglu Haracli Harikli Harzem Horzum Hedilli Hemenli Hobali Hoballi Obali Hoca Fakihli Hovadli Huseyin Hacili Huveydi Asireti Ibrahim Beyli Imam Kulu Imanca Imanli Isalu Islamli Kara Afsar Kara Budakli Kara Gunduzlu Kara Seyhli Karabas Kethuda Karamanlilar Kasimlilar Kazikli Kecilu Kemalli Kelelili Kirali Karali Koca Nalli Kocekli Kucuklu Kopekli Koroglu Kose Ahmetli Kose Davut Koseli Kozanli Kucur Kocur Kurt Ismail Kurtul Kortul Kutbeyli Kutuklu Kutunlu Kuyumculu Mahmudoglu Sofular Maksut Kethuda Mihmadlu Musacali Musacali Muscali Mutuklu Nacak Nadirli Nazar Kethuda Oguzhanli Oksuz lu ler Oruclu Papucu Yeni Yer Pasaoglu Pasali Pekmezli Perakende i Maras Puhurcu Pusucali Recep Safi Usaklari Recepli Sahsevenler Sait Salmanli Samli Sancak Sari Fakihli Sari Hacili Sariveli Sekiz Senir Serefli Silsupur Sindel Sindili Sendil Sirkintili Sis Afsarlari Subhan Suleyman Kethuda Suleymanli Sulu Sulu Begli Taif Tapki Taygi Tasoglu Tecirli Terkeslioglu Tohtemur Topracili Torun Toyurca Turkmenliler Uclu Ulamisli Usali Uzun Isaoglu Vezirli Yahsihanlu Yaka Yamanli Yemliha n lu Yeni Tekeli Yivaciklar Zekeriyyali Varsaklar Varsaklar Farsaklar Varsak Turkmenleri Varsak Yorukleri Varsaklilar Tarsus Turkmenleri adini Varsak adli bir Turkmen beyinden alan gecmiste nde guney Anadolu da Mersin iline eskiden Icel iline bagli Tarsus ilcesinde ve Adana Feke Kozan Saimbeyli ile Osmaniye Duzici Osmaniye Merkez illerinde Aydin ve Kayseri de yasayan Turkmenlerdir 14 yuzyila ait bir Memluk Devletu t Turkiyye kaynaginda Tarsus Turkmenleri el Varsak Turkman i Tarsus tabiri kullanilan Varsaklar Oguz Turkmen boylarindan biri olarak zikredilmistir 14 15 yuzyillarda buyuk bir kismi Tarsus un kuzeybati ve Silifke nin kuzeydogusundaki daglik bolgede Bolkar Daglari olmak uzere bir kismi da Tas ilinde yasamaktaydi 16 yuzyilda buyuk kismi Cukurova ve Konya Ovalarina iskan edilmistir Tarsus Sancaginda yasayan Varsak Turkmenlerini olusturan boylar Kusun Ulas Kustemur Gokcelu Esenlu Elvanlu Orhan Beglu adlarini boy beylerinden almistir Varsak Turkmenleri esasen bir federasyondur ve onemli bolumunu olusturan Ulas Ucoklarin Bayindir ve Salur asiretlerinden Kusun Kustemur Elvanli ve Gokceli de Ucoklardan Esenli ise Bozaklardan Dodurgalara dayanir Turk halk edebiyati ve muzigi icinde varsagi denen ve ozel bir ezgiyle soylenen kosmanin en guzel ornekleri Varsak Turkmen sairi Karacaoglan in dizelerinde can bulmustur Etimoloji konusunda uzman olan Turkolog Hasan Eren e gore varsagi kelimesi Varsaklarin adina i nispet eki getirilerek olusturulmustur ve yapi olarak turku lt Turk i kelimesinin etimolojisine benzer Aydin Varsaklari Cukurova Varsaklari ya da Tarsus Varsaklari Varsaklar Osmanli Memluk ve Osmanli Karamanogullari iliskilerinde onemli roller ustlenmislerdir 1250 lerde Ramazanogullari Beyligi ni olusturan 7 Turkmen boyundan biri olan Varsaklar 1517 yilinda Ramazanogullari ile birlikte Osmanli himayesine girmislerdir Kuzey Cukurova ya dogru goc eden Varsaklar 17 yuzyilin sonlarindan 1690 itibaren Kozanogullari nin piyade askerleri olmuslardir Cukurova bolgesinde kalip Kozanogullari icerisinde bulunan Varsaklar Kozan in daglik bolgeleri ile Feke ve bugunku Saimbeyli topraklari uzerinde yogunluk kazanmislardir Saimbeyli ve Feke arazileri Kozanogullari na mensup agalarin yaylak yerleri olmustur Gunumuzde de Feke nufusunun tamami Saimbeyli nin tamamina yakini ve Kozan in ise asagi yukari yariya yakini bu asirete mensup insanlar tarafindan yurt tutulmustur Ayrica halk arasinda Gavur Daglari denen Nur Daglari bolgesine yerlesen Varsaklarin cogunlugu bu daglardan inerek bir kismi Duzici ovasina bir kismi da Ulaslilar Osmaniye ye yerlesmislerdir Kayseri Varsaklari ya da Yahyali Varsaklari Kayseri iline bagli Yahyali ilcesinin yuksek kesimlerinde Kapuzbasi Selalesi nin bulundugu bolgede yasayan Varsak Turkmenleri Avlaga Balcicakiri Buyukcakir Cubukharmani Delialiusagi Kapuzbasi Ulupinar Yesilkoy koylerinde yasamlarini devam ettirmektedirler Kayseri Varsaklari konar gocer hayatini kultur ve geleneklerini en son terk eden Turkmenler olarak kabul edilebilir zira koylerine elektrik telefon ve yol 1980 li yillarda gelmistir Baraklar Gunumuzde Barak adini kullanan Turkmenler Gaziantep ilinin guney dogusundaki Oguzeli Nizip Karkamis ilcelerinde yasarlar Baraklar Barak Turkmenleri Bayat boyunun Dulkadirli koluna bagli bir Cerid Obasi olan Begdili boyu ile ic ice yasamis ve gunumuzde guneydogu Anadolu da Gaziantep ilinin guneydogusunda Nizip Oguzeli ve Karkamis ilce sinirlari icerisinde genis bolgeyi kapsayan Barak Ovasi denen yorede yasayan Sunni Turkmenlerdir Barak Ovasi disinda ayrica Kilis ve Kuzey Suriye topraklari ile Reyhanli ve Amik ovalarinda da az sayida Barak Turkmeni bulunmaktadir Barak yerlesimlerinin yuz yirmi koy ve mezrayi buldugu belirtilmektedir Barak Turkmenleri uzun zamandan beri ziraatla ugrasmalarina ragmen orf ve adetleri ile konar gocer hayatin cogu ozelliklerini halen korumaktadirlar Horasan dan Anadolu ya Turkmen gocu sirasinda ilk once Yozgat a yerlesen Baraklar daha sonralari 1690 li yillarin sonunda Osmanli Devleti tarafindan Rakka ya surgun edilmislerdir Kulturlerinde kendi adlariyla anilan Barak uzun havalari onemli yer tutar ve ozan olarak one cikar Adi meshur bir cobaya verilen Ezo Gelin Oguzeli ilcesine bagli Urus yeni adiyla Dokuzyol mahallesinden Baraktir Resmi rakamlara gore Karkamis ilcesinde 35 mahallede 3 bini merkez 10 bini koylerde 13 bin Nizip merkezde olmak uzere 31 mahallede 4 bin Oguzeli ne bagli 17 mahallede 7 bin Gaziantep merkezde 15 bin Barak Turkmeni bulunuyor Yalman 1931 ve 1933 yillarinda 3 cilt olarak yayimlanan Cenup ta Turkmen Oymaklari adli calismasinda Barak Turkmenlerinin on iki obadan meydana geldigini belirtir Torunlu Kurdulu Eseli Tiryakili Gogebakan Ali Idrisli Haci Kasimli Mercanli Coksuruklu Marzibali Cayrazli Karakozakli Arastirmaci Omer Ozbas Gaziantep Dolaylarinda Turkmenler ve Baraklar adli eserinde Barak Turkmenleri nin esas olarak yedi obaya bolundugunu ve bu obalarin da bircok kola ayrildigini yazar Eseli Karakozakli Adikli Kurdulu Abdurrezzakli Torun Bayindir Oguzeli ilcesindeki koyler Akcamezra Asagiguneyse Cavusbasi Catalcam Caybeyi Dikmetas Dokuzyol Urus Inkilap Kabacaagac Kersentas Kovanli Tuzel Ugurova Yakacik Yesiltepe Yukariguneyse Nizip ilcesindeki koyler Adakli Akkuyu Asagibayindir Baglica Kubbun Kubin Belkis Belkiz Kavunlu Bozalioglu Cakmaktepe Huseyinefendi Hosunefendi Canakci Catalca Dazhuyuk Hilfan Hilfan Duzbayir Izan Ekinci Hasaniz Eskikonak Diveyli Gevence Gokceli Kurep Gunalti Tilmiyen Ikizce Kayalar Muskuruk Kesiktas Kurdulu Kersentas Kiracgulu Singak Sinsak Kiratli Kizilcakent Kincakent Kurucahuyuk Nahirtepe Kerzin Sogutlu Yagmuralan Mizirin Yarimtepe Yeniyapan Yeniyazi Cidet Yukaribayindir Karkamis ilcesindeki koyler Akcakoy Alacali Alagoz Arikdere Germis Ayyildiz Ciftlik Eceler Melike Elifoglu Erenyolu Tilhabes Karacurun Karanfil Cakiroglu Kelekli Sara Kivircik Onculer Hulmen Soylu Sinsile Silsile Subagi Tusulmen Teketasi Ticar Turkyurdu Yarimca Yasar Yazir Yeserti Kefrik Yolagzi Coksuruk Zuhrecik Zohrecik Zorecik Suriye Baraklari Tabur Kasimli Torun Isalli Tiryaki Gokbakan Mahmutlu oymaklarindan olusur Halep ilinin A zaz Ilcesi ne bagli Barak Atli Arapca Baragite yerlesimi bunlarin adini tasir Kars Ardahan Turkmenleri Kars Ardahan Turkmenleri Kars Ardahan Turkmanlari yorede kendilerince Turkmenler yerlilerce Turkmanlar kuzeydogu Anadolu da Kars Ardahan illerinde yasayan Alevi Bektasi Turkmenlerdir Kars yoresinde 28 Ardahan yoresinde 21 pare koy halki Turkmen adi ile anilirlar Yorede Turkmen denilince akla Alevi gelir Bu yore Alevileri Turkceden baska dil kullanmadiklari gibi buyuk cogunlugu Garip Musa Ocagi nin talibidirler Kars Turkmenleri Kars yerli koyluleri gibi gelirim gidirim agiz ozellikleriyle konusurken Ardahan Turkmenleri Istanbul Turkcesine yakin geliyorum gidiyorum seklinde konusurlar Kars Turkmenleri Kars Turkmenleri buyuk cogunlugu tahminen 100 150 yil once Sivas Divrigi yoresinden Osmanli Devletinin guvenlik amaci ile sahlik yoresine gonderdikleri Turkmenlerdir Kars in Selim Sarikamis ve Kagizman ilceleri ile Ardahan in Gole ilcesinde cesitli koylere yerlesmislerdir Divrigi yoresindeki Yagbasan Karacayir Dolbentli Akpinar Tignis Agyar gibi bircok koy adlarini Kars yoresinde yerlestikleri koylere vermis olduklarini bildirirler Bunlarin hemen hepsi Sivas ve Malatya daki Alevi Bektasi ocaklarina baglidirlar Bir kismi da Kagizman ilcesinin Sagbas mahallesinden 1920 yilindan sonra Selim Ovasina Fahrettin Erdogan in onerisi ve telkini ile gelen Turkmenlerdir Sarikamis taki koyleri Begdili Ceruklu Zaza Boyali Cepni Selim deki koyleri Akyar Akpinar Asagi Ali Sofu Asagi Kotanli ve Yukari Kotanli Cavlak Dolbentli Igdir Karacayir Karnagaz Katranli Tiknis Mollamustafa Gole deki koyleri Yenikoy KalecikArdahan Turkmenleri Ardahan Turkmenleri Mese Ardahan Turkmenleri Damal Hanak Turkmenleri Damal Turkmenleri Hanak Turkmenleri Dadali Turkmenleri Dadaliler Dadalilar Dedeliler Kura Nehrinin solunda ve Ardahan in kuzeyindeki Mese Ardahan denilen yorede Ilgar Dagi eteklerinde eskiden Cumhuriyetin ilanindan sonra Kars ilinin Posof ilcesine nahiye olarak baglanan ve 1992 yilinda Ardahan iline ilce olarak katilan Damal ilcesinin butun koyleri ile yine Ardahan a baglanan Hanak ilcesindeki 8 mahallede yasayan Alevi Bektasi Turkmenlerdir Etimolojik acidan Dadali ile Dadali es anlamli olup dedesi olan dedesi bulunan bir dede ye bagli olan anlamindaki Dedeli kelimesinden gelir ve Dadaliler aralarinda hitap sekli olarak kardesim canim anlaminda dadam ifadesini kullanirlar Halk Damal ve Hanak Alevilerine Turkmen derken Ardahan in Gole ilcesine bagli iki Bayat boyundan Turk Alevi mahallesi Yenikoy ve Kalecik sakinlerine muhtemelen agiz farkindan dolayi Dadali saymamistir Dadalilar her nedense bazi cevrelerce Kars Aleviliginde farkli bir yere oturtulmus bunlara Gurcu Turkmeni Turkmen Yerli Turkmeni veya Cincavut da denilmistir Karsin yerli halki anlaminda Bezbaslar Dadalilardan tamamen farkli ve Sunni inanclidirlar Dadali yerlesim yerleri daha ziyade Yorenin Kipcak Turk cografyasi kapsamindadirlar Gunumuzde Alevi Dadali Turkmenleri Ardahan ilinin guney orta kuzeyinde Damal ilce merkezi ve 12 koy Hanak 8 koy ilcelerinde yasarlar 93 Harbi nden sonra Rus idaresinde kalmis olan bu Turkmenlere Ruslar kendilerinin esasen Afganistan dan gelmis olan Turkler oldugunu ve Turkiye Turkleriyle aralarinda bir milliyet munasebeti bulunmadigini asilamislardir Mese Ardahan Turkmenleri atalarinin Maras altindan buralara Akkoyunlu hukumdari Uzun Hasan zamaninda kendilerinin Gurculuk Gurculuk dedigi Kipcak Atabekleri Hukumeti cagi yani Atabek Yurdu Gurcuce Sa Atabago denen bolgedeki Caldir Cildir Atabekleri ya da Hristiyan Atabekler Hukumeti I 1268 1578 zamaninda geldiklerini soylerler Gercekten de bunlar Akkoyunlularin guc kaynagi Boz Ulus adli ulu Turkmen urugunun Maras Turkmani da denilen Dulkadirli boyundan gelmedirler Dadali Turkmenleri biri Bektasi Kolu ve digeri Huseyinli Kolu olmak uzere iki koldan olusurlar Asagida ismi sayilan koylerin halki her iki kolun karisimindan meydana gelmis olup bir arada yasarlar Bektasi ve Huseyinli Dadali Turkmenlerinin dedeleri ayri ayridir ve dedelerin akait icerikli tutumlarinda bazi farkliliklar gorulur Bektasi Dadali Turkmenlerinin dedeleri Corum Sivas ve yoresinden gelirlerken Huseyinli kolunun dedeleri Gaziantep ve Maras tan gelirler Bektasi inancli Dadaliler camiye gider vakit namazlarini kilar oruc tutarlar Huseyni inancli Dadali kesimde namaz kilinma ve oruc tutulmasi pek gorulmez Bunlarda Muharrem Orucu 3 12 gun olarak tutulur Dadali Turkmenlerinde Nevruz Yenigun kutlamalari gelenegi yoktur Tandir kullanmaya alisik degillerdir ekmeklerini sacda pisirirler Gocerliklerini one cikarip yaz gelince coluk cocuk yaylalara cikarlar Koyler issiz bir bicimde bekci ile kalir Ekicilikleri iyi degildir Ektikleri arpa ve bugday kisa dahi kalir Ardahan Turkmenleri Kilik kiyafetleriyle eskiyi yasatirlar ve bu kiyafetleri Damalli bir hanim Damal Bebekleri adi ile ureterek tanitmistir Damalin unlu bebekleri bolgenin folklorik ozellikleri ile donatilmislardir 1960 nufus sayimina gore Ardahan Turkmenlerinin sayisi 13 000 civarinda idi Damal in butun koyleri Burmadere Derekoy Eskikilic Ikizdere Otagli Seyitoren Tepekoy Ucdere ve Damal ilce merkezine katilan koyler Yukari Damal Asagi Damal Kucuk Damal Hanak taki 8 koy Catkoy Cavdarli Ciceklidag Cimlicayir Gunesgoren Incedere Koyunpinari Serinkuyu Alevi Turkmenler sik araliklarla Maras Orta Anadolu ve Kars yoreleri arasinda goclere maruz kalmislardir CHP Bolge Mufettisi Ahmet Esat Uras tarafindan hazirlanan 1930 tarihli raporda bu Turkmenlerin Corum Yozgat ve Sivas yorelerinden geldikleri yazilmistir Corum Alaca Huseyinabad dan gelenler Yukari Damal Asagi Damal Asagigundes Yukarigundes Burmadere Sors Derekoy Eskikilic Kirpesin Kalenderdere Obrucak Cikora Otagli Erzede Seyitoren Tepekoy Kulekci Samathev Sivas Divrigi den gelenler Hanak in Cavdarli Virane Nakala Gunesgoren Kerkeden Koyunpinari Saskara Serinkuyu Deneden koylerine yerlesmistir Yozgat tan gelenler Hanak in Catkoy Ciceklidag Fayatli lt Bayatli Cimlicayir koylerine yerlesmistir Ardahan Turkmen sivesi Bu Turkmenler Istanbul Turkcesine uygun bir agizla konusmaktadirlar Dadali Turkmenlerinin ana dilleri tamamen oz Turkcedir ban ben bene bana naluk edeyirsin ne yapiyorsun Dilleri Firat dogusunda hic gorulmeyen yor ekini kullanarak geliyorum gidiyorum seklindedir Art damak n si n Bati Grubu agizlarinin temel seslerindendir ve bu gruba giren agizlari diger agiz gruplarindan ayiran ozelliklerden biridir Dil bilimci Turkolog Ahmet Bican Ercilasun bu n unsuzunun Kuzeydogu Grubu Anadolu agizlarinda oldugu gibi Kars ve Ardahan Posof yerli agzinda da kendisini muhafaza edemeyip n ye Hanak Turkmenleri agzinda kendisini muhafaza edemeyip g ye donustugunu Kars Azerileri ve Terekemeleri Karapapaklar agzinda ise muhafaza edildigini belirtir Karakecililer Manavlar Manavlar Manav Turkmenleri Manav kelimesinin kullanim alani ve anlami Bati Anadolu da ozellikle Eskisehir yoresinde yerlesik hayata erken donemde gecmis Turk toplulugu Yerli Halk Cesitli tarihcilere gore Manavlar Iznik Imparatoru III Ioannis John Doukas Vatatzes tarafindan Iznik Imparatorlugu Topraklarina Oguz Turkmen akinlarina karsi yerlestirilen Yari Koylu Yari Savasci Kumanlarin torunlaridir Bazi teorilere gore ise Manavlar Yerlesik Hayata 11 12 13 Yuzyillarda gecmis Yoruklerdir Manavlar icin Yorukler Turkun yoruyenine Yoruk yorumeyenine Manav deris Turkun yuruyenine Yoruk yurumeyenine Manav deriz demektedir Yerlesik hayata gecen Yorukler Latin Imparatorlugu topraklarina ve Iznik Imparatoru III Ioannis John Vatatzes doneminde Iznik Imparatorlugu topraklarina 1221 1254 yillarinda yerlestirilen Kuman Kipcak unsuruyla kaynasmislardir 1 Turkologlara gore Manavlarin ilk ve en eski tabakasi Bizanslilar tarafindan Balkanlar dan Bati Anadolu ya tampon maksatli yerlestirilmis Pecenek Uz Kuman On Bulgarlara dayanir 2 Ikinci katmani ise Selcuklu ve II Beylikler donemi yerlesmis Turkmen veya Yoruk halk Anadolunun Kuzeylerine yerlesmis Cigil Halac boylari ve Mogol istilasi ile birlikte Orta Asya dan gelmis Uygur Karluk Kazak Kirgiz unsurlari olusturur Adapazari Bilecik Balikesir Bursa Canakkale Kastamonu Kocaeli Eskisehir Duzce Afyon ve Zonguldak ta yogun olarak yasayan Turk Topluluguna Yerli veya Manav denilmektedir Yerlesik Manavlar Sakarya ve Izmit illerimizdeki nufusun 60 ini Balkan Rumeli bolgelerinden ve Kafkaslardan hicret eden Turkler nufusun 20 sini ic gocle baska kentlerimizden bolgeye gelenler ise nufusun 20 sini olusturmaktadir Bolgenin sanayi bakimindan gelismisligine kosut olarak ic gocle bolgeye yerlesimin fazla olmasi bu oranlari son yillarda kismen degistirse de bu degisiklik 5 10 araligindadir Fakat Manavlarla ilgili yapilan arastirmalar yetersiz oldugundan guvenilirligi bilinmemektedir Manavlarin sivesi Manavlarin Cogu tarafindan Turkiye Turkcesine Kipcak Etkisi Olarak kabul edilen n ng sesinin Y sesine donusmesi Kullanilmaktadirlar Ornek Unuy Onun Izmit Taskopru Kayalar Atiy Atin Bu degisimler Kuzey Bati Kipcak Grubundan olan Karaylar da da gorulmektedir P gt F degisimleri Kirfik Kirpik ve C gt S degisimleri de Manav Agizlarinda gorulmektedir Manavlarda arka ve orta damak unsuzu n korunmustur Ornek Savoluŋ Sagolun Sakarya Adapazari Salmanli Aŋnadalim Anlatalim Kocaeli Kandira Sakallar Kovun Koyun Izmit Taskopru Nezirler Manav Turkmen agizlarinin bir bolumunde bugun Moldova da yasayan Oguz kokenli Gagavuz Turkcesinde ve bizim Rumeli agizlarimizda gordugumuz yuvarlak unlu daralmalarina rastlanir Ilk hecedeki o lar u o ler u olur Undan ondan Balikesir Gonen Bostanci dugele doverler Sakarya Kaynarca Buyukyanik ǖduruz oguturuz Duzce Cilimli Kusoglu kǖde koyde Kocaeli Kandira Nefsikaymaz Bu kelimelerdeki daralmalar Turkiye Turkcesi agizlari uzerindeki Kipcak Turkcesi etkisi olarak aciklanir Gercekten de bugunku Kazan Tatar ve Baskurt Turk sivelerinde bu olay karakteristiktir yol gt yul koz goz gt kuz vb Bazi Manav agizlarinda Sonuncu yerine Sonku Songu denilmektedir Gunumuz Kazan Tatarcasinda ise de Songi Sonuncu anlamina gelir Kocaeli Kandira Manav agizlarindaki bir diger Kipcak etkisi G gt V degisimleridir Ornegin Aviz Avuz Agiz Bavirma Bavurma Bagirma Suvan Sovan Sogan Bir baska Kuman etkisi ise hece sonu unsuz ciftlerinin arasinda unlu turemesi seklindedir Kocaeli Kandira nin Hacilar ve Katcali koylerinde ilk kelimesinin telaffuzu ilik seklindedir ilk gt ilik Ayni ses olayini Sakarya da cift gt cifit orneginde de goruyoruz bi cifit okuz bir cift okuz Sakarya Geyve Sarigazi Bu ses olayi Tatar Kazak Kirgiz Baskurt Kipcak Turk sivelerinde de yogun olarak gorulur ḫalk gt ḫalik ilk gt ĕlĕk vb Ali Karamanlioglu nun Kipcak Turkcesiyle ilgili eserinde Oguzname den naklen verdigi bilgiye gore miladin ilk yillarinda Kafkasya da yasayan Kuman Kipcak Turkleri 11 asrin baslarinda Karadeniz in Kuzeyini isgal etmis 1061 de Ruslari maglup etmisler 1078 de Edirne yi kusatarak Bizansla savasmislardir 11 13 asirlar arasinda Rusya nin guneyi ile Dogu Avrupa daki bircok ulke Dest i Kipcak Cografyasi Basta olmak uzere Ukrayna Romanya Macaristan ve Polonya Mogol isgaline ugramistir Mogollardan kacan Kumanlar ise Makedonya ve Bulgaristan olmak uzere dagilmislar ayrica Bizans Iznik Latin imparatorluklarinda Yari koylu Yari Asker olarak Istanbul Bogazi Sinop Menderes vadisi arasi bir hatta yerlesmislerdir Iste Rumeli agizlarimizda ve bu arada Yerli Turk Manav agizlarinin bir kismindaki o gt u o gt u daralmalarini bu donemdeki Kipcak etkisine baglamak mumkundur Osmanli Oguz Turklerinin Rumeli ye gecisi 14 yuzyilda 1352 yilinda Orhan Gazi nin oglu Suleyman Pasa ile olmussa da bu bilgi durumu degistirmez Cunku buralarda kalan Kipcak unsurlarinin ya da onlardan etkilenmis olan diger yerli unsurlarin bir etkisinden soz etmek mumkundur Bolge de diyalektolojik yapida etkili olan bir unsur olarak Kipcaklara isaret etmesi yoreden derledigimiz metinlerde ve yore ile ilgili diger calismalarda rastlanan n gt y g g gt v y gt c ses degismelerine iliskin orneklerle de desteklenmektedir Manav sivelerinde karakteristik bir unsuz degismesi olan r unsuzunun dusmesi oldukca yaygindir Kacarlar Turkiye de Kacar Turkmenlerinin yerlestigi yerler ve nufuslari Van in cenubunda 12 bin nufus Afyon Emirdag da daha sonradan Kacerli ye donusen mahalle Diyarbekir in Sarkinda 38 bin nufus Musul Vilayeti nin merkezinde 23 bin nufus Bagdat Vilayeti nin simal i sarkisinde 13 nin nufus Bagdat in merkezinde 4 bin nufus 243 Tunceli Turkmenleri Tunceli nin Cemisgezek Ve Pertek Ilcesinde Turkmenler Cogunluktur Pulumur ve Hozat Ilcelerinde Ise Onemli Turkmen Nufusu Vardir Tuncelinin Her Ilcesinde Turkmen Koyleri Bulunmaktadir Cemisgezek te 32 koy Hozat ta 15 koy Nazimiye de 2 koy Pertek Turkmen Cogunlugu Ana Dili Turkce Olan Asiretler Todorlular Seyh Osmanli Cemaati Sari Saltuklular Pirsultanli Cemisgezekli Capanli Carekan Bozanli Bozukanli Bozlu AslanTurkiye disi Anadolu TurkmenleriRumeli Turkmenleri Rumeli nin Turkmenlestirilmesi Dobruca nin bolusulmesi Romanya Kostence Mecidiye Mankalya Tulca Babadag Bulgaristan Dobric Silistre Selcuklu donemi Dobruca Turkmenleri Anadolu Turkmenlerinin Balkanlar daki ilk iskani Selcuklu doneminde Dobruca ya yapilmistir 1243 yilinda yapilan Kosedag Muharebesi nde Mogol komutani Baycu Noyan a yenilerek Antalya ya kacan ve 1246 yilinda orada olen Selcuklu sultani II Giyaseddin Keyhusrev in buyuk oglu olan ve Anadolu nun Kizilirmak nehrinin batisinda kalan Selcuklu topraklarini yoneten II Izzeddin Keykavus ailesi ile birlikte 1261 de Bizans imparatoru VIII Mihail a siginmis ve ardindan imparatordan Turkmenlerin yasam tarzina uygun bicimde yasayacaklari bir yerin kendilerine tahsis edilmesini istemis ve bunun uzerine de Dobruca gosterilerek yerlesilmistir VIII Mihail tarafindan Izzeddin ve adamlarina Dobruca nin tahsis edilme sebebi Dest i Kipcak Tatarlarinin saldirilarina karsi bir savunma hatti olusturmaktir Hicri 662 Miladi 1263 64 tarihinde Kuzey Dobruca ya gerceklesen bu Turkmen gocu Sari Saltuk un oglu onderligindeki 10 12 bin kisilik bir Cepni grubu tarafindan yapilmistir Izzeddin in imparator tarafindan kendisine ve Turkmenlerine tahsis edilen yer olan Dobruca ya gitmeyerek Konstantinopolis te Istanbul da kalmasi imparatoru kuskulandirmis ve kendisini Enez Kalesine hapsetmistir Alaeddin Keykubad in kizi Melike Hatun la evlenerek Anadolu Selcuklu sarayina damat olan Altin Ordu hani Berke Han ve 20 bin kisilik ordusu tarafindan Enez de tutuldugu kaleden kurtarilan Izzeddin iki yil yasadigi Konstantinopolis ten alinip ailesi ve Dobruca daki Turkmenlerle birlikte Dest i Kipcak a goturulmustur 15 yil burada ikamet eden Dest i Kipcak taki Turkmenler Izzeddin in 1279 yilinda olumunden sonra Dobruca ya donmus ve Sari Saltik in olumune kadar burada kalmislardir Altinordu hani Nogay Han ile birlikte 1281 yilinda Kirim dan Dobruca ya gecip Tuna boylarini alan Ismail Saltuk Dobruca bolgesine yerleserek 1281 1299 yillari arasinda Dobruca da varlik gosteren kisa omurlu bir Turkmen beyligi olan Dobruca Beyligini kurmustur Baslangicta Musluman Altin Ordu emiri guclu Nogay Han in himayesi altina giren bu Anadolu Turkmen grubu burada Baba Saltuk kasabasi ile baska kasabalar kurmuslardir 1332 de buradan gecen Ibn Battuta Baba kasabasini Turklerin oturdugu bir sehir olarak anar Nogay 1300 yilinda olunce yerine gecen putperest Mogol hanlari zamaninda Turkmenlerden bir bolugu 1301 yilinda Anadolu ya geri donmek icin goc etmis kalanlar ise yerli Kumanlar arasinda Hristiyanligi kabul etmisler ve tarihci Halil Inalcik a ve Paul Wittek e gore Keykavus un كيكاوس Keykaus halki anlamina Gagavuz Gagauz adiyla gunumuze kadar gelmislerdir Gagavuzlarin kokenlerinden birinin de bu Turkmenler olabilecegi varsayilmaktadir Gagavuzlar Turk dunyasinin bati ucunda Moldova da yasayan Ortodoks Hristiyanligi benimsemis Oguz kolundan bir Turk toplulugu olsa da Turkmen olarak nitelendirilmezler ve adlarina ilk olarak 1817 tarihli Rus nufus sayimindaki belgelerde rastlanmaktadir Turkiye de ilk olarak Istoyan Cansizov un Balkan Sib i Ceziresinde Turkler Tarih i Osmani Encumeni Mecmuasi c 17 Istanbul 1328 adli makalesinde Gagavuzlardan bahsedilmistir Gagavuzlar hakkinda ilk onemli bilgileri veren Yasar Nabi Nayir Turk Gagauzlar olarak kaydettigi Gagauz adinin Gok kelimesinden gelen Gaga sozuyle Oguz adinin birlesmesinden meydana geldigini bunun icin de bu Turklere Gok Oguz denilebilecegini soyler Gagavuzlarin Hristiyanligi diger Hristiyanlara gore oldukca farkli ozelliklere sahiptir ve Hristiyanlik ve Islamlik inanci pek cok bakimdan ic ice girmis durumdadir zira Hristiyanlikta olmadigi halde kurban kesilmesi fakirlere yardim edilmesi hayir icin yol kopru cesme yaptirilmasi olulerin yikanmasi domuzun pis kabul edilmesi gibi hususlar Gagavuzlarin dini gelenekleri arasinda yer alan Islami unsurlardir Gacallar Bulgaristan da Deliorman yoresinde ve Turkiye de Trakya bolgesinde yasayan Gagauzlara benzeyen fakat Musluman olan Turklerdir ve Oguz Kipcak ozellikler de gosterdikleri icin Turkmen olarak nitelendirilmezler Gagauzlarin Merkez Diyalekti diye adlandirdiklari Komrat ve Cadir yoresinde konusulan Deliorman agzina da Gacal diyalekti ve bu agzi konusan Gagauzlara da Gacal denir Beylikler donemi Beylikler doneminde Rumeli de Saruhanogullari Karesiogullari ve Aydinogullari faaliyet gostermislerdir Ozellikle Karesiogullarindan Ece Halil ve Aydinoglu Gazi Umur Bey bu faaliyetlerde one cikmislardir Osmanlilar donemi Rumeli nin kalici olarak Islam dunyasina kazandirilmasi Osmanlilar doneminde Gazi Suleyman Pasa nin gayretleriyle gerceklestirilmistir Rumeli Fatihi olarak da adlandirilan Suleyman Pasa bu cografyada kalici olabilmek icin babasi Orhan Gazi den buralarda iskan edilmek uzere Anadolu dan Musluman Turk halkinin nakledilmesini ve bunun yaninda fetihlerin devami icin de surekli takviye kuvvet gonderilmesini istemis ve Osmanogullari na ilk katilan beylik olan Karesiogullari Beyligi topraklarinda kurulan Karesi bolgesinden konar gocer Turkmen halki hizli bir sekilde goce tabi tutularak Rumeli ye yerlestirilmeye baslanmistir Yeni fethedilen Rumeli topraklarini Turklestirmek icin Anadolu dan getirilen Turk nufusu arasinda Karasi ilinden gelenler Gelibolu yarimadasina yerlestirildiler Rumeli deki yerlesme Anadolu dakinden farkli olup Osmanli Devleti nin iskan politikasina uygun olarak gelismistir Osmanlilarin uyguladigi politikalar Rumeli deki fetihlerin gecici bir macera ve capulcu hareketi degil aksine kesin bir yerlesme ve yurt tutma amacini tasidiginin en onemli gostergesidir Rumeli Turkmen gruplari Bulgaristan Turkmenleri Gunumuzde Bulgaristan da Turk nufusun yogun oldugu bolgelerMakedonya Turkmenleri Makedonya Turkleri 1340 larda Bizans taki taht kavgalari sirasinda varislerden Matheos Kantakuzinos lehine taraf olarak birkac kez bolgeye gelen Aydinogullarindan Umur Bey Rodoplar ve Makedonya bolgelerine en az yuz bin Turkmen getirerek burada kalmalarini saglamis ardindan Aydin daki Caka Bey Semadirek ve Dedeagac cevrelerinde fiili egemenlik kurduktan sonra yaklasik 54 bin Turkmeni Dedeagac ve Kavala uzerinden Orta Rodoplar a gondererek orada yerlesmelerine yolacmistir 1065 1340 li yillar arasinda sadece Anadolu dan getirilerek Bati Trakya Rodoplar ve Makedonya bolgelerine yerlesen Turkmen sayisi 200 bin civarina ulasmistir Son olarak Osmanli doneminde Anadolu dan nakledilen Turkmen asiretleri sayesinde Balkanlar in butun bolgeleri gibi Yugoslavya Makedonya topraklari da Musluman ve Turk karakteri almistir Kibris Turkmenleri Kibris Turkmenleri Kibris adasinda yasayan Turklerden Osmanli Imparatorlugu nun 1571 yilindaki Kibris adasini ele gecirmesinden sonra Anadolu dan Kibris adasina goc etmis ve 1974 yilindan sonra da cogunlugu KKTC de yasamini surduren Turkmenlerdir Kibris in fethi uzerine buraya Icel Turkmenleri ile Karamanlilar Rauf Denktas Karamanli soyundandir iskan edilmistir 18 yuzyilda Osmanli Devleti tarafindan asiretlerin surgun metodu ile iskan edilmeye calisildiklari yerlerden birisi de Kibris tir ve adaya 1706 1713 ve 1732 yillarinda olmak uzere toplam uc surgun tesebbusu vardir Bunlara ilaveten 1703 yilinda Icil Alaiye ve Teke sancaklarindan bir kisim Turkmen asiretleri nakl u irsal edilmistir Kibris Turkcesi ya da Kibris Turk Agizlari Turkcenin Anadolu agizlarindan koken alan ve onlardan farkli gelisen agizlaridir Kibris agizlariyla ilgili ilk bilimsel calisma Hasan Eren in 1963 yilindaki bildirisidir Eren 1959 yilinda adada yapmis oldugu uc aylik bir arastirma gezisi sirasinda bazi koylerden derledigi malzeme yardimiyla Kibris agzinin kokeni meselesini ele almistir Eren in gorusune gore Kibris agzinin olusumunda once Konya ve yoresi sonra da Antalya Icel Alanya gibi yerlerden yapilan gocler rol oynamistir Bu durum adanin fethinden sonra Kibris a gonderilen Turk nufus hakkindaki tarihi belgelerle de ortusur Kibris Avsarlari Kibris Avsarlari adanin 1571 yilinda fethiyle buraya yerlestirilen obalar ile 18 yuzyildan sonra Osmanlilarin surgun ettigi obalardan olusmaktadir Kibris in fethi uzerine buraya Icel Turkmenlerinin onemli bir kismi iskan edilmistir Daha sonra surgun vasitasiyla bircok Turkmen topluluklari adaya gonderilmistir ki bunlar genelde Icel Yorukleri idi Bu Yorukler arasinda Avsarlar onemli bir nufusa sahipti Avsar obalari arasinda ise Zekeriyalilarin onemli bir kolu olan Kara Hacililar Samli Sindel Horzum Deliler Koseli ve Sulu Begli sayilabilir 17 yuzyil sonlarindan itibaren girisilen surgunumsu iskanlarda soyu Kayseri den getirilen Avsarlara dayanan Alparslan Turkes Fazil Kucuk Osman Orek ve Dervis Eroglu sayilabilir Suriye Turkmenleri Sam Rif Sam Kuneytire Dera Suveyda Humus Tartus Lazkiye Hama Idlip Halep Rakka Deyrizor Hasici Suriye Turkmenleri ya da Suriye Turkleri Arapca التركمان تركمان سوريا تركمان سورية Suriye de yasayan cogu Sunni Hanefi ufak bir kismi da Alevi Turkmen oymaklaridir Arapca ve Turkiye Turkcesine cok yakin bir Turkce konusan bu Turkler ulkenin diger topluluklari tarafindan da Turkmenler olarak adlandirilirlar 7 yuzyildan itibaren Oguz akincilarinin Irak ve Suriye de gorunmeye basladigi ve yogun Turk goclerinin 10 ve 11 yuzyillarda gerceklestigi bilinmektedir Suriye ye yerlesen Oguz boylari iki koldan ilerlemistir Birinci kol Halep Hama Humus ve Sam yoresine yerlesmistir Bunlar daha cok Bayat Avsar Begdili Doger boyuna mensup oymaklardir Diger kol Lazkiye Bayir Bucak ve Trablussam istikametinde Ensariye daglarinin batisina yerlesen Turk boylaridir Sekizinci Abbasi halifesi Mutasim doneminde Sam ve Misir a vali olarak tayin edilen ile beraber bolge daha yogun olarak Turklerle tanismaya baslamistir Tolunogullari ile baslayan Turklerin yerlesimi 11 yuzyilda Selcuklularin bolgeye gelmesi ile devam etmistir Yavuz Sultan Selim 1516 yilinda Mercidabik ta Memluklulari yenerek bugunku Suriye topraklarini Osmanlilara baglamistir Osmanli Devleti ne gecen bolge 1918 yilina kadar kesintisiz olarak 402 yil boyunca Turklerin hakimiyeti altinda kalmistir 1906 da yayinlanan Halep Vilayeti Salnamesinde Halep te yer alan Turk mahallelerinin adlari sayilmakta ve Halep disinda 350 Turk mahallesinin varligi yer almaktadir Salnamede Halep sehri ve cevresinde 200 bin Lazkiye bolgesinde 150 bin Telkere civarinda 50 bin Kuneytra Golan bolgesinde 100 bin ve diger bolgelerde 300 bine yakin toplamda 20 yuzyilin baslarinda Suriye de 1 milyona yakin Turk un yasadigi anlasilmaktadir Gunumuzde Suriye Turkmenlerinin nufusuna iliskin resmi veya bilimsel arastirmalara dayali rakamlar bulunmamaktadir Son resmi sayima gore Suriye nin nufusu yaklasik 23 milyondur Bu nufus icinde Turkmen nufusuna iliskin farkli rakamlar verilmektedir Suriye Turkmenlerinin ifadelerine gore Turkce konusan Turkmen sayisinin yaklasik bir bucuk milyon Turkceyi unutmus Turkmenlerle beraber sayinin 3 5 milyon civarinda oldugu belirtilmektedir Suriye de buyuk gruplar halinde yasayan Turkmenler milli benliklerini koruyabildikleri halde kucuk gruplar halinde yasayanlar onemli olcude Araplasmistir Suriye Arap Cumhuriyeti nde azinlik olarak sadece Ermeniler kabul edilmekte diger topluluklar Suriye Arap vatandasi olarak goruldugu icin yonetim Turkmen ya da diger toplumlara orgutlenme izni vermemistir Anadolu da milli mucadele surerken Suriye de de Kuva yi Milliye birlikleri kuran Turkmenler sonrasinda Fransizlara karsi verilen bagimsizlik mucadelesinde de one cikmislar ve Fransiz mandasindan sonra goreve gelen cumhurbaskanlari arasinda Turkmenler de bulunmus Fransiz isgali sona erdikten sonra Suriye deki Turkmen etkisi 25 yil surmus 1971 de Hafiz Esad in iktidara gelmesiyle Turkmenler yonetim mekanizmalarindan buyuk olcude tasfiye edilmislerdir Suriye de Beydilli Kadirli Arapli Begmisli Ulasli Karasihli Gunecbayraktar Gazli Elbeyli Gavurilli Sahveli Tirikli Tavli Ferizli Kara Tasli Doganli Barak Tabur Kasimli Torun Isalli Tiryaki Gokbakan Mahmutlu Bayat Bayindirli Budak Karkin Karamanli Sallur Isabegli Karakecili Musabegli Avsar Bayindir Berilli Torun Yoruk Ise Beyli Karamanli Sark Evli Gizikli Bozgeyikli Dede Karakoyunlu Sincar gibi Turkmen boylari yasamaktadir Rakka Turkmenleri Bugun Rakka sinirlari icinde il merkezinden Turkiye sinirina kadar olan bolgede Turkmen yerlesimi yoktur ve Rakka nin diger bolgelerinde Turkmenlerin 21 koy ve kasabasi bulunmaktadir Tel Abyad kent merkezinde yasayan cok sayida Turkmen aileler mevcuttur Bu Turkmenler Dulkadirogullari Beyligi ni kuran Turkmen beylerinin torunlaridir Osmanli doneminde Rakka veya Budak adi ile bilinen bolgeye ve Halep ile Rakka arasinda yer alan Gulap isimli yerlesim yerine cok sayida Turkmen boyu yerlestirilmistir Ozellikle 1679 yilinda Iskan Beyi Feriz Bey komutasinda Sivas Yozgat ve Maras bolgelerinden cok sayida Turkmen boyu getirilmistir Halep ve Rakka bolgesindeki Turkmenlere Halep veya Culap Turkmeni denir Halep Turkmenleri Anadolu dan daha once Turklesen bir sehir olan Halep te gunumuzde cok sayida Turkmen yasamakta ve sokaklarinda Turkce de konusulmaktadir Bolge nufus kultur yapisi itibariyla Guneydogu Anadolu bolgesinin devami niteligindedir Halep Sehir Merkez inde Hulluk Kadi Asker Beayidin Hayderiyye ve Esrefiyye onemli Turkmen mahalleleridir Sehir merkezinde bulunan mahallelere ilaveten Kurdagi Azez El Bab ve Cerablus Ilcesi olmak uzere Halep Ili nde toplam 145 Turkmen mahallesi mevcuttur Onemli yerlesim birimleri arasinda Muarrata Muarin Sucu Cariz Igde Barak Atli Suran Hatimillet Yeniyapan Ra il Dabik Toybuk Turkmenbari Cobanbey Mazici Baskoy Bizah Sipahiler Kubbetu l Turkmen Gavur Elli Yusufbey Munbic Balaban ve Cerablus gelmektedir Diger onemli Turkmen yerlesim birimleri arasinda Afrin Ilcesi nde Celeme Iki Dam Muarrata Munbic te Bati Avsar Ocagi Bes Curin Ag Tas Bir Hillo Cute Hayye Sagir Hirfen Gazeviyye Mugiret Sefir Camusveren Bozgeyikli Cubbul Kader Hammem Sagir Hayye Kabir Tauval Kabir Imo Mizale Azez de Kefer Neye Kefer Sus Telelin Kara Mezer Elbil Kara Kopru Tel Ar Cekkeh Hercele Semmerin Dudiyen Muarrast El Hatib Uveylin Delha Havar Gidris Migidin Bahvarta Meryemin Mearit El Ertig Cine Kefer Nan Tel Saeir Siferin Saman Dere Cerablus ta Balabay Balban Camil Zugara Kantara Um Rosetahtani Armarine Tas Atan Tel Seir Dugunuk Tasli Huyuk Beliz Yildiz Belva Yagmaci Arap Aziz Gindira Boz Huyuk Zugara Gubba Haydar Basa Eyn Dedet Debis Kanli Kuyu Kadilar Mirze Kurucu Huyuk Kerpicli Tafli Dogu Avsar Ocagi Kara Goz Dendel Oglu Nabgah Kullu Zirbe Gindiriya El Bab da Kalkim Ufuk Doyuran Edebet Kocaeli Memilli Zilif Kersenli Ayyasa Alici Sekizler Paltacik Hava Huyuk Haci Kose Okuz Olduren Asnenin Harabasi Askerin Harabesi Sinsile Mulla Yakup Arapcordik Halsa Tas Kapi Corten Huyuk Haci Veli Halil Oglu Buzluca Tililih Bab Leylim Juppin Ziyaret Kaberen Sandi Bogaz Ayne l Arap Ilcesi nde Gobek Heyyele ve Goruk koyleri gelir Idlib Turkmenleri Idlib in Cisr es Sugur ilcesinde sehir merkezinde yer alan Turkmen semtinde ve vilayetin kirsalinda Turkmenler yasamaktadir Idlib Turkmenleri Reyhanli Turkmenlerinin uzantisidir Bayir Bucak Lazkiye Turkmenleri Bayir Bucak Hatay sinirlarindan baslayip Lazkiye sinirlarina kadar uzanan 60 km kadar derinlikte cografi yapisi itibariyla Amanos Daglari nin devami olan bolgenin adidir Hatay in Yayladagi ilcesi dahil olmak uzere Lazkiye ye kadar uzanan bolgede tamamiyla Bayir Bucak Turkmenleri yasamaktadir ve bunlar Karamanoglu Turkmenlerinden olup Osmanli doneminde Ic Anadolu ve Akdeniz bolgelerinden getirilip yerlestirilmistir Gunumuzde Suriye nin Akdeniz kiyilarinda basta Lazkiye sehir merkezindeki Ali Cemmel Haresi Turkmen Mahallesi olmak uzere Basit Bayir Kesap nahiye ve koylerinde yasamakta ve cogunlukla ciftcilik rencperlik ve tarimla ugrasmaktadirlar Onemli yerlesim birimleri arasinda Turkmen Dagi Silayip Turkmen ile Rabia gelir Tartus Turkmenleri Tartus ta daha cok vilayetin kirsalinda 3 mahallede yasamaktadirlar Onemli yerlesim birimleri arasinda Hamidiye gelir Humus Turkmenleri Gunumuzde Humus ta yasayan bircok Turkmen Araplasmistir Onemli yerlesim birimleri arasinda Kefer Nen Telbise ile Telkele gelir Osmanli doneminde Humus ve Hama ya yerlestirilen oymaklar Kara Avsar Inallu Doger Oglani Hama Degeri Mustafa Kethuda Hama Dugeri Tabi i Dervis Kethuda Sam Begmislusu Huccetlu Kapuusak Eymir i Dundvarlu Cozlu Cerkezogullari Idris Kethudaya tabi Abalu Tokuz han Harbendelusu Kara Tohtemurlu Kose Kethudaya bagli Serefli Usak obasi Besirogullari obasi Eymir i Sincarlu Bozlu Ebu Derda ya bagli olan Bozlu Tohtemurlusu Salur Selluriyye Turkmenleri Dindasoglu Ismail Bozulus a bagli olan Genceli Avsari Kizil Ali Danismendlu ye tabi Kara Halil Hama Turkmenleri Hama sehri ve koylerinde onemli sayida Turkmen yasamaktadir ve bunlar Humus Turkmenlerinin uzantisidir Sehir merkezinde yasayan Turkmenler Araplassa da koylerinde Turkmence konusulmaya devam edilmektedir Onemli yerlesim birimleri arasinda Circisi gelir Sam Turkmenleri Sam da farkli gecmise sahip uc ayri Turkmen toplulugu bulunmaktadir Birincisi Osmanli doneminden kalmis zengin Turkmen ailelerdir ve bunlar Turkluklerini unutmamis olmalarina ragmen Turkceyi unutmus ve devletle yakin iliskiler gelistirmistir Ikincisi Golan Tepeleri nin Israil tarafindan isgal edilmesinin ardindan bolgeden goc etmek zorunda kalarak Sam a yerlesen Turkmenlerdir Ucuncu grup ise Turkiye deki Cumhuriyet in ilk yillarinda devrimleri kabul etmeyip Suriye ye goc eden Turkmenlerdir ve bunlarin sayilari net olmamakla birlikte on bin civarinda olup Muhyiddin Arabi nin turbesinin etrafinda yogunlasan yerlesim birimi Suriye de Turk Mahallesi olarak bilinir ve bunun yani sira Sam in Mesekin Berze Muhayyem Hacer Esved Kadem Issil Verver ve Cobar Hirmalli mahallelerinde yasamaktadirlar Sam in kirsalinda da az sayida Turkmen yasamaktadir Golan Kuneytra Turkmenleri Golan Turkmenleri ya da Kuneytra Turkmenleri Arapca تركمان الجوﻻن Suriye nin guneybati Israil in kuzeydogu ucundaki tepelik bolge olan Kuneytire ilindeki Golan Tepeleri Culan Tepeleri Israil isgali altindadir Turkmenlerin yani sira Arap ve Cerkeslerin olusturdugu Golan da Turkmenlerin sayisi 100 bin civarindaydi ve Golan nufusunun 25 ini olusturmaktaydi Golan da toplam 20 Turkmen mahallesi bulunmaktaydi 1967 Alti Gun Savasi sonrasinda Israil isgaline giren bolgedeki tum topluluklar goce zorlanmistir Halen Suriye de Golan dan cikarilmis 40 bin civarinda Turkmen yasamaktadir Bu toplulugun bir kismi Sam merkez geri kalan kismi da Sam vilayetinin kirsal bolgelerine ve bir kismi da Humus Halep illerine yerlesmistir Onemli yerlesim birimleri arasinda El Ahmediye gelir Filistin Turkmenleri Arapca تركمان فلسطين Kunteyra bolgesinde yasayan Turkmenlerle akrabadirlar 1069 1070 yillarinda ise Kurlu ve Atsiz Beyler Guney Suriye yi tamamen ele gecirmistir Selcuklu zamaninda Alp Arslan Halep sehrini Turkmen komutanlardan a birakmistir Ok Oglu Atsiz Halep sehrini teslim alir almaz Suriye Lubnan ve Filistin i Fatimi hakimiyetinden almaya calismistir Sam i kusatip fethedemeyince Golan bolgesinde Turkmen boylarini toparlayarak Filistin e dogru yurumustur Filistin deki Fatimileri bozguna ugratarak Ramle Tabariye ve Kudus u ele gecirmistir Ok Oglu Atsiz idare ettigi Turkmen beyliginin merkezini Kudus sehri ilan ederek sonrasinda Sam i kusatmistir Dera Turkmenleri Dera Turkmenleri Dera ya Turkmen yerlestirilmesi Hac yolunun guvenligini saglamak icin Osmanlilarca yapilmistir Dera sehir merkezinde Turkmenler bulunmaktadir Dera Turkmenlerinin buyuk cogunlugu Araplasmistir Onemli yerlesim birimleri arasinda Barak Busra el Sam El Cize Hirak Inhil ile Neva gelir Urdun Turkmenleri Dera Turkmenlerinin uzantilari Urdun un iclerine kadar gitmekte ve orada da yerlesik Turkmen koyleri bulunmaktadir Lubnan Turkmenleri Lubnan nin birkac mahallesinde yerlesik yasayan ve nufusu 9 bin olan Sunni Turkmenlerdir Lubnan in her yerinde oldugu gibi Turkmenler arasinda da mezhepcilik son derece guclu olup mezhep kimligi etnik kimliklerinin onune gecmektedir kimliklerinin belirleyici ogesi Sunniliktir Gunumuz Lubnan indaki Turkmenlerin varliginin iddia edildigi gibi Yavuz Sultan Selim tarafindan 1516 yilinda Misir Seferi sirasinda su anda bulunduklari bolgelere yerlestirilmesi olasiligi dusuktur Osmanli bolgeyi ele gecirmeden cok once bolgede zaten Turkmen boylarinin oldugu ve bunlarin Memluk Sultanligi tarafindan yerlestirildigi tarih kitaplarinda acik sekilde yer almaktadir Lubnan Turkmenlerinin 12 yuzyilda bolgeye yerlesen Turkmen boylarinin devami olmalari olasiligi daha guclu gozukmektedir Turkiye Lubnan Turkmenlerinden ilk kez 1989 yilinda haberdar olmustur Lubnan ordusunda askerlik gorevi yuruten Kavasra mahallesinden Halit Esad 1989 yilinda gorevi sirasinda Turkce konusurken subayi tarafindan fark edilir Subayin Halit Esad i Turkiye Buyukelciligi ne goturmesi ile ilk iliski kurulmustur Bu ilk tanismadan sonra Beyrut a atanan yeni buyukelcinin Akkar bolgesindeki iki Turkmen mahalleninu ziyaret etmesi gelenek haline gelmistir Uzun yillar Lubnan Turkmenlerinin sadece Akkar bolgesinde yasayanlardan ibaret oldugu sanilmistir Kavasra mahallesinin yonlendirmesi ile Baalbek sehri yakinindaki Turkmenlerle de 2007 yilinda iliski kurulmustur Akkar Turkmenleri Kuzey Vilayeti Akkar bolgesinde Kobayat yakinindaki Kavasra ve Aydamun adli iki mahallede yasayan Sunni Turkmenlerdir ve toplam nufuslari 5 050 kisidir Baalbek Turkmenleri Dogu Lubnan da Bekaa vilayeti icinde yer alan Baalbek sehri cevresindeki Sunni Turkmenlerdir ve toplam nufuslari 3 800 kisidir Bu bolgedeki Turkmenler Baalbek sehri yakinlarina dagilmis ve birbirlerine yaklasik 15 er dakikalik mesafede bulunan 5 Turkmen mahallesi ile onlardan uzak izole cografyada Hermel sehri yakinindaki bir mahalleden olusmaktadir Baalbek Turkmenleri yasam tarzi kultur sosyo ekonomik duzey ve Turkceyi kullanma gibi unsurlar acisindan Akkar Turkmenlerinden farklilik tasimaktadir Baalbek Turkmenleri daha disa kapali bir toplumdur ve asiret olarak orgutlenmistir Turkiye nin Baalbek Turkmenleri ile tanismasi Akkar Turkmenlerinin yonlendirmesi ile 2007 yilinda gerceklesmistir Girit Turkleri Girit Turkleri ya da Girit Turkmenleri Girit Adasi nin Osmanli dan Yunan hakimiyetine gecmesi ve Giritli Turklere yonelik saldirilarin artmasi ile adadaki Turklerin o donemde Osmanli hakimiyetindeki bolgelere yerlestirilmesi cercevesinde Suriye ve Lubnan a getirilen ve Trablus ta yasayan Turklerdir Ilk nesil Rumca ve Turkce bilmekle beraber yeni nesiller her iki dili de unutmustur Aradan gecen 110 yillik surede buyuk oranda asimile olmuslardir Sadece adetler ve bazi gelenekler acisindan Turk kulturunun izleri devam etmektedir Trabluslularin bir kismi kendini Giritli Turk olarak adlandirirken Hamidiye dekiler kendini Giritli Turk olarak degil Giritli Musluman veya Osmanli olarak tanimlamaktadir On bin civarinda Giritli Turkun Lubnan da yasadigi tahmin edilmektedir DinTurkmenlerde din esas olarak Islamdir ve Hanefi Sunnilik ile Alevilik olmak uzere iki ana mezhep gorulur Mezhepler tarihcisi Ethem Ruhi Figlali Alevilik icin Turkmen Sunniligi tabirini kullanir Fakat Aleviler hem Sunnilik icinde degerlendirildigi hem de Zazalar ve Kurtler gibi Turkmen disi Aleviler de bulundugu icin bu tabirin kullanilmasina karsi cikarlar Kizilbaslik Turk tarihinin en onemli goc dalgalarindan birisinin sonucu olarak ortaya cikmis olan temelinde Turk kulturu vahdet i vucud gorusunu benimseyen fazla mezhep kaygisi tasimayan sufilikle yogrulmus yuzeysel bir Muslumanlik ve yogun Ehl i Beyt sevgisi olan sosyal ve siyasi bir orgutlenme hareketidir Bir zumreyi ifade icin ilk defa bir Turk devleti olan Safevi Devletinin kurulusuna giden surecte Sah Ismail in babasi olan Seyh Haydar 1488 zamaninda kullanilmaya baslanmistir Safevi Devleti nin olusumu icin en onemli kosullardan birini olusturan askeri potansiyel Kizilbas olarak adlandirilan unsurlardan meydana gelmistir ve bu unsurlarin buyuk cogunlugu ise Turkmen askerlerinden olusuyordu Safevi Devleti nin kurulusunda onemli rol oynayan ve Anadolu dan gelen Alevi Kizilbas Turkmen oymaklari arasinda Sivas Tokat Amasya Sivas Tokat Amasya bolgesinde yasayan Uluyoruk toplulugu Tekelu Antalya Isparta Burdur Samlu Halep Turkmenlerinden Maras Yozgat Varsak Tarsus Cepni Malatya Arapgir Karaman Halep Turkmenlerinden Halep Turkmenlerinden Erzurum Hinis ve Tunceli Cemiskezek oymaklari sayilir ve bu oymaklar arasinda en kalabalik olanlari Samlu ve Ustaclulardir Kizilbasligi kabul etmelerine ragmen ilk donemlerde onemli mevkiler elde edemeyen ve Anadolu kokenli olmayan oymaklar arasinda ise Karakoyunlu ve Akkoyunlu mensubu olan Kacar Karamanlu Turkmen ve Afsar oymaklari sayilir Sah Ismail le birlikte Kizilbas kavrami bir anlamda Sah Ismail i ve Safevileri destekleyen Turklerin ortak adi haline gelmistir Osmanlilar da Safevi taraftari olan onlari acikca destekleyen butun topluluklari oncelikle Kizilbas olarak adlandirmislardir Osmanlilar Safevi Devletini Devlet i Kizilbas askerlerini de Lesker i Kizilbas olarak adlandirmislardir Safevi doneminde halk tarafindan konusulan Turkceye ise Kizilbasca adi verilmisti Safevi Devletinde hanedan komutanlar ve vezirler agirlikli olarak Turkmen kokenli olsa da yaklasik iki asirlik yonetim surecinin son yillarinda burokratiklesme hareketi ve baskentin Tebriz den Isfahan a tasinmasi sebebiyle hakim Turkmen ozellikleri yerini Iranlilasmaya birakmistir 19 asrin sonlarindan itibaren Kizilbas adi yerini Alevi adina birakmistir Faruk Sumer e gore Siiligi Iran a getiren unsur Safevi devletini kuran ve Kizilbas adi ile anilan Anadolu Turkmenleridir Oysaki bu tamamen hatadir cunku Alevilik ve Siilik ayri seylerdir Safevi Devleti ni kuran Sah Ismail Alevidir ve Sah Ismail den sonra ozellikle de devletin son yillarinda devlet Kizilbasliktan Alevilikten Sia mezhebine gecis yapmistir Dil ve edebiyatOguz dilleri ya da Oguzca tarihi evrelerine gore soyle siralanir Eski Oguzca Eski Cag da Eski Turkce donemi Oguzlarin dilini kapsar Orta Oguzca Orta Cag da Orta Turkce donemi Oguzlarin dilini kapsar Buyuk Selcuklu Devleti zamanina denk gelen Orta Turkce donemindeki Turk lehcelerinin sozlugu olan Divanu Lugati t Turk te Kasgarli Mahmud tarafindan Oguz ya da Turkmen olarak belirtilenlerdir Kasgarli nin XI yuzyilin 2 yarisinda Oguzca icin verdigi bilgiler o donemde Karahanlilarin bati kesimini olusturan Oguzlarin Seyhun bolgesinde kurduklari izolasyona ugramis Yabgu Devleti ile o bolgedeki gocebe Oguzlarin dili olmalidir Harezm Oguzcasi Gerci Harezm Turkcesi doneminde dogrudan dogruya Oguz Turkcesi ile yazilmis eser yoktur ancak Harezm Turkcesiyle kaleme alinan eserlerde kimi Oguzca sekiller bulunmaktadir Selcuklu Oguzcasi Selcuklu Turkcesi Selcuklu Turkmencesi Horasan Selcuklulari donemini temsil eden Oguzca Zeynep Korkmaz tarafindan Selcuklu Oguzcasi veya Dogu Oguzcasi olarak da adlandirilmistir Buyuk Selcuklu Devletinin resmi dili Farsca ayni zamanda edebiyat dili olarak kullanilirken Arapca din ve bilim dili olarak Oguzca ise halkin dilidir Ethnologue da Iran da slq koduyla yer alan Salchuq dilinin tukendigi ve muhtemelen azb diyalekti oldugu yazilidir Anadolu versiyonu Eski Anadolu Turkcesi icinde ele alinir Eski Anadolu Turkcesi Eski Anadolu Oguzcasi Kimileri Eski Anadolu Oguzcasi Eski Turkiye Turkcesi Eski Oguzca Eski Oguz Turkcesi olarak da adlandirir Selcuklu donemi Turkcesi Selcukluca Anadolu Selcuklu Devletinin resmi ve edebiyat dili Farsca iken ahalinin kullanim dili Turkcedir Beylikler donemi Turkcesi Beylik Turkcesi Anadolu da eski Dogu Turkcesinin kalintilarindan da ayiklanmis Oguzcaya dayali yepyeni bir yazi dilinin kurulus donemidir Anadolu Selcuklu Devletinin parcalanmasiyla 1307 olusan Anadolu Beylikleri donemini temsil eder Zaman bakimindan XIII yuzyil sonlarindan XV yuzyil baslarina yani Osmanli Beyligi nin oteki Beyliklerin varligina son veren guclu bir devlet durumuna gecisine kadar uzanir Ancak Selcuklu Turkcesinin bitisi ile Beylikler donemi Turkcesinin baslangicini birbirinden kesin sinirlarla ayirmak mumkun degildir XIII yuzyil sonu bu iki donemi birbirine kaynastiran bir halka durumunundadir Osmanlicaya gecis donemi Turkcesi Anadolu Beyliklerinin siyasi varliklarina son verilip Osmanli idaresinde birlestirildikleri donemdir Yeni Oguzca Yeni Cag da Yeni Turkce donemi Oguzlarin dilini kapsar Pratikte Bati Oguzcasi Turkiye Gagauz Azeri ve Dogu Oguzcasi Turkmenistan Horasan Guney Harezm Oguzcasi olarak ikiye ayiranlar bulunsa da en genis siniflandirmayi yapan dilbilimsel anlamda bugun sekiz Turk dilini Oguzca Kipcakca Uygurca Guney Sibiryaca Yakutca Halacca ve Bolgarca ayirt etmekte ve bunlardan biri olan Oguzca yi 5 daha once 3 Bati Orta Kuzey lehceye ayirmaktadir Bati Oguzca Turkiye TurkcesiOrta Oguzca Azerbaycan Turkcesi ve Dogu Anadolu Turkcesi Guney Oguzca Kaskayca ve akraba agizlar Iran Kuzey Oguzca Kuzeybati Oguzca Turkmence Turkmenistan Dogu Oguzca Kuzeydogu Oguzca Horasan Turkcesi Iran ve Ozbekistan daki Ozbek Oguzcasi dahil a gore gunumuzde Yeni Oguzcanin Dogu kolunu Turkmenistan Turkmencesi Bati kolunu Azerice ve Turkiye Turkcesi teskil etmektedir ve Turkiye Turkcesinin tarihi donemleri ve o donemlerin temsilcileri soyle siniflandirilir I Tarihi Turkiye Turkcesi XIII XX yy 1 Eski Anadolu Turkiye Turkcesi XIII XV yy a Selcuklu Turkcesi Sultan Veled Ahmet Fakih Carhname Kitabu Evsafi Mesacidi s Serife Seyyad Hamza Yusuf ve Zuleyha Dastan i Sultan Mahmud ve Dehhani ile Yunus Emre nin Selcuklu zamani Turkcesinin hususiyetlerini de gosteren manzumeleri b Eski Osmanlica XIV yuzyilda yetisen Asik Pasa Garibname Kadi Burhaneddin Divan Suheyl u Nevbahar Ferhengname i Sadi Tercumesi Cemsid u Hursid ve XV yuzyilda yasayan Suleyman Celebi Mevlid Ahmed i Da i Divan Cengname Muhammediyye Mercimek Ahmed Kabusname Seyhi Divan Harname Husrev u Sirin Asikpasazade Tevarih i Al i Osman Ahmed Pasa Divan Sinan Pasa Tazarruname Maarifname Tezkiretul Evliya Hamdullah Hamdi Yusuf u Zuleyha Necati Divan gibi edebiyatcilar 2 Osmanli Turkcesi XVI XX yy a Klasik Orta Osmanlica XVI XIX yy ortasi XVI yuzyilda Divan edebiyatinin dilidir Baki Fuzuli Hayali Taslicali Yahya Nef i Seyhulislam Yahya Na ili Nabi Nedim Seyh Galib Evliya Celebi Naima b Yeni Osmanlica XIX yuz yil ortasi XX yy basi 1839 Tanzimat hareketinden sonra Sinasi Ziya Pasa ve Namik Kemal ile baslar XIX yy sonundaki Servet i Funun ile devam eder Tevfik Fikret Cenap Sahabettin Halid Ziya II Modern Yeni Turkiye Turkcesi XX yy dd dd dd dd dd a Yazi dili Yeni Turkce gunumuz Turkiyesi yazi dili b Anadolu halk agizlari gunumuz Turkiyesi halk dili dd dd Turk diline kimsene bakmaz idi Turklere hergiz gonul akmaz idi Turk dahi bilmez idi ol dilleri Ince yoli ol ulu menzilleri Asik Pasa Garibname 1329 Anadolu Turkiye Turkmenlerinin diline ait veriler esas olarak uc donemde yapilan derleme seferberligiyle ortaya konmustur Birinci donem Turk Kurtulus Savasi yillarinda Riza Nur un Maarif Vekilligi doneminde Besim Atalay gozetiminde Ahmet Saffet ve Hasan Fehmi beylerin calismalariyla yapilmis 1929 30 yillarinda tarafindan devam ettirilmis ve malzemeler Kosay ile tarafindan degerlendirilerek 1932 yilinda adiyla bir sozluk olarak yayimlanmistir ve bu sozlugun ikinci bolumu Anadilden Derlemeler II Ankara 1952 adiyla Hamit Zubeyr Kosay ve tarafindan hazirlanmistir Ikinci donem Yine koy koy gezilerek hazirlanan ve 1939 1957 yillari arasinda Turk Dil Kurumu tarafindan yayimlanan 7 ciltlik dir Ucuncu donem 1960 li yillarda koy koy gezilerek yapilan ikinci derleme ile Soz Derleme Dergisi verileri birlestirilerek olusturulan ve 1963 1982 yillari arasinda Turk Dil Kurumu tarafindan yayimlanan 12 ciltlik Derleme Sozlugu dur Bu uc donem disinda kisisel derlemeler ve monografik calismalar da bir hayli fazladir Derlenen bu calismalar dilcilerce zaman zaman kullanilarak degisik Oguz boylarinin lehce ve agizlarina dair izler yasayan Anadolu agizlarinda tespit edilmeye calisilmaktadir Selcuklu donemi ve devaminda Konya ve o yuzyillarda ona bagli olan Kirsehir Anadolu nun en onemli egitim ve kultur merkezleri olup asirlar boyunca ozellikle Konya da yuzlerce eser kaleme alinmistir Konya ve Kirsehir Eski Anadolu Turkcesi yazi diline ait ilk eserlerin verildigi yerlerdir ve bu acidan bakildiginda ve donemin sartlari dikkate alindiginda bu yorelerin agizlarinin yazi diline kaynaklik etmemesi neredeyse imkansiz gibi gorunmektedir KulturTurkmenlerde gorulen evlilik esas olarak ic evliliktir Antalya Yoruklerinde evlenen erkek cocuklar iki uc cocuk babasi olana kadar babadan ayrilmaz ayni cadirda yasardi Alevi Turkmenlerle Sunni Turkmenler arasinda evlilik hos karsilanmaz ve Alevilerde kiz alisverisi yapanlar duskun ilan edilebilmektedir Velayet hakkinin kiz babasindan damada gecisini sembolize eden koltuga alma ile kirmizi kusak baglama gelenegi diger Turklerde oldugu gibi Turkiye Turkmenlerinde de gorulur Kirmizi kusak gayret kusagi gelinin beline kendisinden kucuk erkek kardesi ya da agabeyi tarafindan baglanir Dugunun son gunu baba evinden getirilip attan indirilen gelin damadin koluna girmez damat gelinin koluna girer zira damat gelini koltuklayarak onun butun sorumlulugunu babasindan devralarak yuklenmis olur Bugun Anadolu da koltuga alma adeti genellikle Bati Anadolu da Guney Marmara Ege ve Akdeniz bolgelerinde gorulmektedir Kara cadir Yoruk cadiri ya da kara cadir Konar gocer Turkmenlerin Yoruklerin yaz kis ev olarak kullandiklari tek barinak tipi olup genelde ev olarak adlandirilir Kil kecisi ve adi verilen keci irklarindan kirkilan yunler burularak burma egirmenlerde egirilir ve iki ip birlestirilir bukme Bukulmus bu ipler adi verilen dokuma tezgahinda 5 6 metre uzunlukta yolluklar kanat halinde kadinlarca dokunur Bir cadir en az bes cadir buyuklugune gore alti yedi kanattan olur Bu kanatlar yan yana getirilip dikilir ve birkac 1 7 direk ustune gerilir Oymak basinin asiret baskaninin cadiri en cok diregi bulunan cadirdir Cadirin ici yatilacak oturulacak yemek yenilecek bolumler olarak duzenlenmistir Giyim kusam Balikesir Yoruk kizinin kiyafetiSelcuk ta kadin salvariBulgaristan da kadin salvari Tarzlarina gore giyim dort ana kategoride ele alinir 1 sarma giyim 2 bagcikli giyim 3 yari kuplu giyim 4 tam kuplu giyim ilikli dugmeli pantalonlu jaketli mintanli cizmeli Giyim tarihcilerinin kostum bilginlerinin atli gocebe giyimi dedikleri sonuncu tarz giyim yani yari kuplu giyim Turkmen ve Yoruklerde rastlanan giyim tarzidir Turkmen sairi Karacaoglan in siirlerinde gecen Turkmen giyim kusam terimleri arastirmalara konu olmaktadir Yoruk ve Turkmenlerde el dokumaciligi gelismistir En tipik kadin giyimi uc etek denilen ve etegi uc parcali entaridir Yoruk kadinlari da uc etek adi verilen elbise giyip altina da goz alici renklerden yapilmis salvar ceker buluz yerine ceket kullanip baslarina da kalin dokuma renkli posu baglarlar Yoruk veya Turkmen posusu kirmizi beyaz yesil mavi ve sari cubuksu desenlidir Kimileri posunun altina alni kapatacak bicimde kimileri de ustune yaglik baglarlar Ak mavi ya da sari uzunlamasina cizgili goynek gomlek giyilir Yaz mevsiminde erkekler pantolon veya salvar uzerine gomlek giyerler Dag koylerinde bu gomlekler uzerine yun kazaklar giyilir Yazlik giysiler ince ve boyanmamis ipliklerden dokunurken kisliklar dokunduktan sonra siklasmasi icin suda cignenir depme sonra karaya boyanir Giysiler parcalar katlanarak degil de ust uste getirilerek dikilir Turkmen Avsar Barak kizlari eskiden bellerine gumus kakmali kalin kemerler takarlar ve kemerin kas larina tokalarina gunes vurdugunda da paril paril parlardi Ayakkabi olarak eskiden cizme cedik ic edik yemeni kullanlirdi Toroslarda yasayan Turkmen ve Yorukler baslik olarak keceden yapilan 15 cm yuksekliginde fes ve tepelik de denen som gumusten tac ince ve seyrek pamuklu dokumadan kenarlari oyali yazma ve oyali tulbent kullanirlar Genc kiz basligi ortusuz yalin olup dalfes adini alir ve kizlar saclarini uzun tutarlar ve kirk orgu yapar ve her orguye belik denir Gelinlerde ise beliklerin sakak kismina gelen orgulerden bir kismi kisaltilarak ya da kakul kekil yapilir Evli kadinlar ise efe adi verilen bir baslik kullanirlar kadinlar goz alici parlak renklerde degil siyah ve mor gibi koyu renkte baslik kullanirlar Kadin giysileri ucetek dolama cepken yelek salvar don kolcak bagis yemeni edik ve coraptan olusur Erkekler baslik olarak beyaz keceden yapilan ve etrafina kefiye sarilan bork kefiyeli fes ve posu sarili terlik kullanilir Erkek giysileri gomlek salvar yelek aba kusak yemeni ve koruklu cizmeden olusur Aydin yoresindeki Alevi Turkmenlerin kadin bas baglama sekli ve kullanilan malzemeler diger Yoruk koylerine gore farkli olup baglanis sekli de ozel bir ustalik gerektirir Basa tennik lt terlik denen ter emici kumas takke giyilir ve kalibin onune de penez denen altin dikilir Tennik uzerine giyilen keten kulak saclari ve kulaklari orten keten kumastan yapilan bas ortusudur ve cene altindan dolanarak tepede birlestirilir ve islemeli kulaklari arkaya salinir ve kaymamasi icin de yirtma tabir olunan tulbent bezle baglanir Yirtmanin uzerine uzun al ya da uzun ceki denen kirkyama rengarenk bag sarilarak arkada fiyonk yapilir ve kaymamasi icin de uzun alin ustune kisa al denen bagcik kullanilir Bunlarin uzerine tomaka ya da ilmecel denen gumus zincir ve paralardan olusan alinlik takilir ve yanlardan kulak ustune kadar iner Bu bas baglarinin ustune mevsimine gore saplarindan canli cicek ilistirilir Kadinlarin ust giyimi olarak ten gomlegi ya da burumcuk gomlek denen kollari ve kol uclari oyali goynek giyilir Ten gomlegi uzerine boyun altindan genisleyerek bele kadar inen gogusluk giyilir Kadinlari esas giysisi uc etek zibindir Ucetek uzerine ya da dogrudan gomlek ve gogusluk uzerine fermile ya da cepken denen kisa yelek giyilir Bele sal kusak takilir Etek olarak is yaparken onluk kullanilir Salvar bagi olarak usgur kullanilir Kadinlarin bacak giyimi olarak kocadon ya da salvar kullanilir Ayaklara yun corap giyilir Ayakkabi olarak kullanilan pabuclar dayanikli ve sade olup siyah deriden topuksuz yapilir Adana Osmaniye bolgesi giyim kulturunde kadin basliklari oldukca cok cesit ve bicim arz etmekte ve kullandigi baslik kadinin medeni ve ekonomik durumunu yansitmaktadir Mugla ilinin Milas ilcesine bagli Comaklidag Kizilagac birlesik mahallesinde kadinlar gunumuzde bile hala gundelik yasamda geleneksel kiyafetleri ucetek goynek uzun catal don oncek ve suslu bas giymekte ve baslarina dogal cicekleri takmaktadirlar Hali Anadolu da Turkmen ve Yoruk halilarinda her rengin bir dili ve bildirisi bulunur kirmizi renk dostlugu sevgiyi mavi umudu yesil ayriligi sari nazari dile getirir Turkmen halilarinda kirmizi renk egemendir ve gunesi temsil eder Balikesir de Yagcibedir halilarinin ve atkisi yun iplik olup halilarda lacivert kirmizi bordo koyu kirmizi beyaz ve az da olsa siyah renkler kullanilmaktadir Turkmenler bu halilarin ipliklerini boyamada parlak kirmizi rengi kullanirlar Yorukler koyu fes rengini secerler Avsar lar ise gul kirmizisini tercih ederler Turkmen sarisi ile Yoruk sarisi Avsar yesili farkli tonlardadir Mutfak Geleneksel bir sofra duzeni Beypazari Turkmenlerde geleneksel olarak yemekler yer sofrasinda sini uzerinde ayni tabaktan yenir Ana ekmek turu yufka olsa da bazlama ve kombe de gorulur Yufka ayni zamanda kasik catal olarak da banak kullanilir Konya nin Cumra ve Karapinar ilcelerinde yasayan Turkmenlerdeki corbalar arasinda un corbasi yumurta yemekleri arasinda akitma ve cilbir et yemekleri arasinda kavurma muluku mikla sulu kofte ve soganlama oncelikli yemeklerdir Konya Ovasi Turkmenlerinde hayvani gidalar yag yogurt peynir cokelek ve sebzelerin mayis ekim aylari arasi yaz mevsiminin yakici sicagindan uzun sure eksimeden kokmadan saklandigi ve uzerleri alta sicak gecirmeyecek nitelikteki dokuma esyalarla bastirilarak ortuldugu yontem olarak kullanilan basdirik basdirak evlerin gunesi en gec ve en az goren kuzey ve bati taraflarinda yerden 30 40 cm yukseklikte ve 2x3 m boyutunda yapilmis toprak ve saman karisimi camurla sivali bir tur olup genellikle gecimini hayvancilikla saglayan Turkmenlerin koruma ve saklama geleneginin ortaya cikardigi bir mekandir Muzik Orta Asya daki halk muziginin Anadolu Turk halk muziginin temellerini olusturmasi incelenirken Oguz ve Kipcak muziklerinin ayri ayri degerlendirilmesi gerekir cunku bu boylara ait ses sistemleri yalnizca Anadolu da buyuk olcude birlesmistir Kipcak muzigi iken Oguz muzigi pentatonik degildir Fakat Idil Ural bolgesinden daha batidaki Kipcaklarin muzikleri pentatonik olmamakla beraber makamlar ve ritmik yapi bakimindan Oguz muziginden ayrilir Anadolu da Kipcak halk muzigi dizilerinin en yogun olarak goruldugu bolge Orta ve Bati Karadeniz bolgesidir Anadolu halk muziginin sozlu ezgilerinin seslendirilmesinde yerel dil sive agiz gibi ozellikler ve bunlarin butunu icindeki yoresel soyleme uslubu onem tasir Sozlu seslendirmeye iliskin bu ozellikler bir ezginin hangi yoreye ait oldugunu belirleyen onemli kodlardir Guney Turkmenlerinin saz sairleri ki en guclusu Karacaoglan dir Ankara Elmadag dan Suriye nin Rakka vilayetine kadar olan cografyada asirlardir yasanmis olan hayati eserleriyle ebedilestirmistir Turkiye ana halk oyunlari dagilim haritasi Turkuler yapi bakimindan uzun hava ve kirik hava diye iki grupta incelenir Uzun hava turkuler icinde bozlak maya garip kerem hoyrat divan kesik yanik mustezat aydost turkmeni ve agitlar gibi dogaclamalar bulunur Kirik hava turkuleri dogaclama degil belli kaliplar cercevesinde icra edilir Gunumuzde turkulerin icrasinda kullanilan baslica tavirlar sunlardir Zeybek Tavri Surmeli Tavri Yozgat Tavri Kayseri Tavri Konya Tavri Silifke Tavri Azeri Tavri Ankara Tavri Asiklama Tavri Karadeniz Tavri Rumeli Tavri Karsilama Teke Tavri Abdal muzigi Ezgilerinde Anadolu ya ait tarihi ve kulturel doku ile Turkmen dilinin duru inceliklerinin bulundugu Abdal muzigi Cingenelerle karistirilan Abdallar tarafindan icra edilir Abdallar asiret ve iskan olaylarini anlatan turkulerin yasatilmasinda onemli katkilari bulunan bir Turkmen toplulugudur Ege muziginin zeybekler basta olmak uzere en seckin orneklerini davul zurnalariyla Aydin ve cevresi Abdallari Anadolu nun caz i olarak gorulen bozlaklari ilginc form ve ses ozellikleriyle halaylari turkuleri oyun havalari deyisleri Orta Anadolu Abdallari asiklik geleneginin incelikli soylemlerini yanik Barak havalarini Cukurova ve Barak Abdallari emek ve ozveri ile yasatmaktadirlar Orta Anadolu Abdal Muziginin ve Kirsehir ile Keskin bozlaklarinin Abdal Duzeni ya da Teber Agzi temsilcileri arasinda Muharrem Ertas Cekic Ali Neset Ertas Haci Tasan sayilabilir Abdal muzigi kisa surede kent insanini da etkilemis farkli bircok muzik tarzina esin kaynagi olmustur Anadolu pop Anadolu rock hatta arabesk muzigin temel kaynaklarindan biri Neset Ertas ile rafine olmus Abdal muzigidir Kirsehir yoresi halk muzigi kulturunun agirlikli yaratici etnisitesini Turkmen Abdallarin olusturdugu gorulur ve daha cok erkeklerce icra edilir Bozlak develerin yuksek sesle aci aci bagirmalari icin kullanilan bozlamak bozulamak fiilinden turetilen bozlak serbest ritimli uzun hava ezgiler olup daha cok Orta Anadolu Bolgesi ve Guney Anadolu Toroslar inda yasayan Yoruk Turkmen ve Avsar oymaklarinca kullanilir Musa Eroglu na gore bozlaklarin Dogu Anadolu daki karsiligi hoyratlardir Bozlaklar diger halk turkuleri gibi ask yigitlik mertlik ayrilik gurbet sila ozlemi gibi konularla birlikte ozellikle Cukurova ya has bir konu olan asiret kavgalari uzerine soylenmekte olup sozlerinin bircogu Karacaoglan Dadaloglu gibi bolgede taninmis saz sairlerine aittir Her Turkmen oymaginin davul zurna calan Abdallari vardir ve bu yuzden Avsar ve Turkmen oymaklarina ait Abdallar bozlak geleneginin gunumuze kadar ulasmasinda onemli bir rol ustlenmislerdir Avsarlar ve Turkmenlerle baslayan bozlak kulturu sonraki donemlerde bu boylarla etkilesimde bulunan Abdallar tarafindan da benimsenmis ve gunumuze kadar ulasmistir Abdallar asiklik ve ozanlik gelenegini de cabuk benimsemis ve aralarindan onemli halk ozanlari ve asiklar yetismistir Cukurova dolaylarina Adana ve Icel Mersin illerinin tamami Kahramanmaras in bati ve guney sinirlari Sivas Kayseri illerinin guney kiyilari Nigde nin dogu guney sinirlari ozgu ezgiler butun Anadolu ezgileri uzerinde elde edilen bilgilere gore pek bir ayriligi olmamasina karsin bolgenin arazi ve iklimi yasam kosullarina agir ve zor gelmesi sebebiyle ister istemez degisik farklar dogurmustur Ozellikle ezgilerin yaylak daglik yorelerde yazlak yorelerde de pestten baslamasi buna en canli ornekleri olup iklim farkina gore soguk yorelerde soz ve seste sert bir yapi sicak yorelerde de yumusak bir yapi goze carpmaktadir Bu durum ezgi sozlerine de etkide bulunmustur sert sessiz harfler yumusak sessizlere sesli harfler de daha koyu bir renge burunmustur Cukurova turkulerini bozlaklar uzun havalar ve topuk havalan kirik havalar olmak uzere iki grupta toplamak mumkundur Osmaniye de ezgiler Maras agzi Senir agzi Varsagi Gavur Dagi agzi Elbeyli agzi Avsar agzi Turkmeni ve Iskan havasi olarak adlandirilmaktadir Ic Anadolu Bolgesinde eskiden duzenlenen ickili yemekli kadin oyunculu cengili muzikli oyunlu eglenceye aleme Kirsehir de muhabbet Ankara da cumbus Konya da oturak denir Oyunlar Kasik oyunlari Orta Guney Anadolu bolgesine Konya Antalya Mersin illeri has her elde cifte kasik ile ritm verilen oyunlar olup turleri arasinda sallanma meseli keklik sekme sektirme keklik mengisi sayilabilir Ayni zamanda ates etrafinda oynanan sinsin oyunu da verilebilecek en guzel orneklerdendir Calgilar Sipsi Turk halk muzigi nefesli calgilari icinde en kucuk tiz sese sahip olan calgilardan biridir Bati Akdeniz de Burdur basta olmak uzere Teke yoresinde calinan sipsi cesitleri olarak Burdur sipsisi kemik sipsi cifte sipsi demli cifte sipsi sayilabilir Burdur ve baska yorelerde sazliklarda yetisen kamislardan yapilan sipsi Manavgat yoresinde dut ve gul dalindan yapilmaktadir Sipsi ve zurnanin birlesiminden yapilan ve sipzur adi verilen muzik aleti yeni icatlardan biridir DerneklerYoruk Turkmen Kulturune Hizmet Ilim Saglik Egitim Arastirma Kalkinma ve Dayanisma Vakfi YORTURK Dunya Yoruk Turkmen Dernekleri Birligi Federasyonu Akdeniz Yoruk Turkmen Dernekleri Federasyonu Serik Yoruk Turkmen Dernegi Adana Yoruk Turkmen Dernegi Kahramanmaras Yorukler Turkmenler Dernegi Cukurova Yoruk Turkmen Dernegi Kutahya Yoruk ve Turkmenler Dernegi Yorukler Kultur Dayanisma ve Yardimlasma Dernegi Antalya Mersin Yorukler Turkmenler Kultur Dernegi Talas Avsar Turkmenleri Dernegi Honamli Yorukleri Kultur ve Dayanisma Dernegi HOY DER 1999 Balikesir Oguz boylari Karasi Yoruk Turkmen Turizm Kultur DernegiAyrica bakinizIrak Turkmenleri Anadolu beylikleri Anadolu agizlariKaynakca a b Emre Ahmet Cevat 1946 Turk Lehcelerinin Mukayeseli Grameri Ilk Deneme Birinci Kitap Fonetik Istanbul TDK 1946 ic kapakta ise Istanbul 1949 adli kitap Burhaneddin Erenler Matbaasi tarafindan basilmis olup kitabin ic kapaginin hemen arkasina Turk Lehcelerinin Mukayeseli Grameri Ilk Deneme Ikinci Kitap Morfoloji Hazirlanmaktadir seklinde ikinci bir kapak konmus ve eserin ikincisinin yayimlanacagi bu sekilde duyurulmus fakat bu eser yayimlanmamis ve seri eksik kalmistir Sayfa 174 Anadolu Oguzlari Turkmenleri Ikinci Turk Tarih Kongresi Kongrenin Calismalari Kongreye Sunulan Tebligler Istanbul 20 25 Eylul 1937 1 baski Kenan Matbaasi 1943 2 baski tipkibasim 2010 Turk Tarih Kurumu Sayfa 148 Matem alameti olarak at kuyrugunu kesmek adetini eski Anadolu Oguzlari nda da devam etmis oldugunu biliyoruz Togan Zeki Velidi 1946 Umumi Turk Tarihine Giris cilt I sayfa 210 Istanbul Turan Osman 1969 Turk Cihan Hakimiyeti ve Mefkuresi Tarihi cilt I II Istanbul 1969 a b c Emine Erdogan 1990 Ankara Yorukleri 1463 1523 30 ve 1571 Tahrirlerine Gore 15 Subat 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde OTAM Ankara Universitesi Osmanli Tarihi Arastirma ve Uygulama Merkezi Dergisi sayi 18 a b Aksoy Erdal 2000 Gunumuz Kirikkale Karakecili Yoruklerinin Asiret Yapisi 2 Aralik 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Hacettepe Universitesi Turkiyat Arastirmalari 1 165 178 Solak Ibrahim XVI Yuzyilda Maras ve Cevresinde Dulkadirli Turkmenleri 2 Aralik 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Isa Ozkan Herikli Turkmenleri ve Herikli Kelimesinin Etimolojisi 19 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Uluslararasi IV Turk Dili Kurultayi Izmir Cesme 25 29 Eylul 2000 a b Fahrettin Tizlak Teke Turkmenleri ve Osmanli Devleti 19 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Antalya Kent Muzesi Projesi yayinidir Mehmet Ali Hacigokmen Anadolu Selcuklulari Zamaninda Sadru d din Konevi nin Turkmen Isyanlarina Bakisi 28 Aralik 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b c d e f g h i j k l m n o p q Erdogan Kutluay derleyen Demir Tazegul duzenleyen 2011 Kars ve Ardahan Turkmenlerinin Dunu ve Bugunu Milli Mucadeledeki Yerleri olu kirik baglanti Turk Kulturu ve Haci Bektas Veli Arastirma Dergisi Ilkbahar 2011 58 sayfa 191 212 a b c Ozgul Vatan 2004 Kizilbaslik ve Turkmenler 16 Aralik 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turk Kulturu ve Haci Bektas Veli Arastirma Dergisi sayi 32 a b Ata Aysu 2010 Mogol futuhati ve Dogu Bati Turk yazi dili kavramlari uzerine 13 Mayis 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ankara Universitesi Dil ve Tarih Cografya Fakultesi Turkoloji Dergisi 17 1 2010 29 37 a b Ugurlu Mustafa 2011 Oguzca ve Anadolu Merkezli Oguz Turkcesi 5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turkish Studies International Periodical For The Languages Literature and History of Turkish or Turkic Volume 6 1 Winter 2011 p 123 156 Turkey a b c d e f g Korkmaz Zeynep 2010 Oguz Turkcesinin tarihi gelisme surecleri 24 Aralik 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turkish Studies International Periodical For the Languages Literature and History of Turkish or Turkic Volume 5 1 Winter 2010 Brockelmann Carl 1954 Ostturkische Grammatik der islamischen Literatursprachen Mittelasiens Leiden Almanca Divanu Lugat it Turk Tercumesi ceviren Besim Atalay TDK yayinlari 523 Ankara 1941 cilt 3 sayfa 412 416 Dasdemir Muharrem 2008 Anadolu agizlarinda cekimli yapilarda ortaya cikan E n eki ve buna bagli ses degismeleri 17 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde A U Turkiyat Arastirmalari Enstitusu Dergisi Sayi 36 Erzurum 2008 sayfa 12 Togan Zeki Velidi 1981 Umumi Turk Tarihi ne Giris Istanbul Banguoglu Tahsin 1959 Oguzlar ve Oguzeli Uzerine Turk Dili Arastirmalar Yilligi Belleten 1959 sayfa 10 a b c d Gelekci Cahit 2004 Turk Kulturunde Oguz Turkmen Yoruk Kavramlari 20 Subat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turkiyat Arastirmalari Dergisi Guz 2004 Sayi 1 ISSN 1305 5992 5 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Mart 2013 Teres Ersin 2012 Salir Turklerinin kaynaklari ve Salir Turkcesi uzerine arastirmalar olu kirik baglanti Turkiyat Mecmuasi cilt 22 Guz 2012 sayi 2 sayfa 103 126 Marat Durduyev yazan Saadettin Gomec ceviren Cin Turkmenleri 31 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Askabat 1992 Tarih Arastirmalari Dergisi C 19 S 30 Ankara 1998 s 319 364 19 Ekim 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Subat 2017 Solak Omer 2009 II Mesrutiyet Donemi Romaninda Turk ve Turkluk 6 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi 21 2009 Lewis Bernard 2000 Modern Turkiye nin Dogusu Turk Tarih Kurumu Yayinlari Ankara a b Eroz Mehmet 1991 Yorukler Istanbul Turk Dunyasi Arastirmalari Vakfi Timurtas Faruk Kadri onceki Faruk Demirtas 1949 Osmanli Devrinde Anadolu da Oguz Boylari I 11 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ankara Universitesi Dil ve Tarih Cografya Fakultesi Dergisi cilt 7 sayi 2 sayfa 321 365 a b Buyukcan Sayilir Seyda 2012 Gocebelik Konar Gocerlik Meselesi ve Cografi Bakimdan Konar Gocerlerin Farklilasmasi Turk Dunyasi Incelemeleri Dergisi Journal of Turkish World Studies XII 1 Yaz 2012 sayfa 563 580 a b c d e 6 Ocak 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Mart 2013 Halacoglu Yusuf Anadolu da Asiretler Cemaatler Oymaklar 1453 1650 Turkmen ve Yoruk Gruplari 23 Mayis 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Divanu Lugat it Turk Tercumesi ceviren Besim Atalay TDK yayinlari 521 Ankara 1941 cilt 1 sayfa 55 Divanu Lugat it Turk Tercumesi ceviren Besim Atalay TDK yayinlari 521 Ankara 1941 cilt 1 sayfa 55 58 a b c d e f g h i j Kemal Ucuncu 2006 Anadolu ve Balkanlarin Fethi Surecinde Turkmen Boylarinin Hazar otesinden Tasidigi Sozlu Kulturun islevi 26 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turk Dunyasi Arastirmalari sayi 165 Aralik 2006 1945 Ebu l Ferec Tarihi 1945 bas Turk Tarih Kurumu a b Sumer Faruk 1972 Oguzlar Turkmenler tarihleri boy teskilati destanlari Ikinci bas Ankara Ankara Universitesi Basimevi ISBN 9754981302 Prof Yasar Yuce Prof Ali Sevim Turkiye tarihi Cilt I AKDTYKTTK Yayinlari Istanbul 1991 p 28 29 Kara Mehmet Hzl Ahmet Bican Ercilasun Turk Lehceleri Grameri Akcag Yayinlari 1 Baski Ankara 2007 sayfa 233 234 Haci Veysel Eroglu Turkmen Turkcesiyle Turkiye Turkcesinin Akrabalik Adlarinin Karsilastirilmasi 6 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Gunduz Tufan 1997 Anadolu da Turkmen Asiretleri Bozulus Turkmenleri 1540 1640 Bilge Yayinlari Ankara Gunduz Tufan 2008 Anadolu da Turkmen Asiretleri Yeditepe Yayinevi Istanbul 2008 ISBN 9789756480823 Faruk Soylemez 2004 Anadolu da Sahte Sah Ismail Isyani 19 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi Sayi 17 Yil 2004 2 71 90 s Ali Celik Karadeniz Bolgesinde Cepni Varligi ve Samsun da bir Cepni Koyu 20 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yigit Uysal Dersimli Anadolu Turkmenleri ve Onlarin Tarihi Surec Icerisindeki Yeri Proje Calismasi 17 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turan Sakir 2011 Mogollarin Anadolu yu Istilasi Sonrasi Bati Anadolu da Turkmen Tarzinda Sekillenme 13 Agustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Dumlupinar Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi sayi 20 Nisan 2011 sayfa 185 194 a b c d e f g Erdonmez Celal 2007 Kibris Tarihi Ders Kitaplarinda Osmanli Devrinde Kibris a Yapilan Surgunlerle Ilgili Bazi Tespitler 24 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Suleyman Demirel Universitesi Fen Edebiyat Fakultesi Sosyal Bilimler Dergisi Sayi XV Isparta 2007 s 65 90 7 Eylul 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Mart 2013 a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t Ozturkmen Ali ve Oytun Orhan 2011 Suriye de Degisimin Gundeme Tasidigi Toplum Suriye Turkmenleri 24 Aralik 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ortadogu Analiz Kasim 2011 Cilt 3 Sayi 35 Ortadogu Stratejik Arastirmalar Merkezi Divanu Lugat it Turk Tercumesi ceviren Besim Atalay TDK yayinlari 523 Ankara 1941 cilt III sayfa 14 15 Karaca Behset 2008 1522 1532 Tarihlerinde Mentese Bolgesi Yorukleri 3 Eylul 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Firat Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi cilt 18 sayi 2 sayfa 403 440 Elazig 2008 Saydam Abdullah 2009 Sultanin Ozel Statuye Sahip Tebaasi Konar Gocerler 24 Aralik 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde SDU Fen Edebiyat Fakultesi Sosyal Bilimler Dergisi Aralik 2009 Sayi 20 sayfa 9 31 Artun Erman Cukurova Konar Gocer Turkmenlerinin Halk Kulturlerinde Eski Turk Inanclarinin Izleri 20 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b Selcuk Sakatoglu yazi amp Ayaz F Pinar fotograflar Toroslar in Son Gocerleri Sarikecililer olu kirik baglanti Atlas 17 Ocak 2011 Gurdal Mustafa 1976 Antalya Yurukleri 10 Eylul 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turk Etnografya Dergisi Sayi 15 a b Sari Serkan 2008 XV XVI Yuzyillarda Mentese Hamid ve Teke Sancagi Yorukleri 29 Agustos 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde TC Suleyman Demirel Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Tarih Anabilim Dali Doktora Tezi Isparta Dulkadir Hilmi 1997 Icel de son Yorukler Sartkecililer Icel Valiligi Yayinlari Nemeth Gyula A hongfoglalo magyarsag kialakulasa Budepest 1930 sayfa 34 Yoruk Tabiatli Oguzlar ve Yatuk luk 1 Ocak 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Ocak 2023 a b Bizans Ordusunda Ucretli Turk Askerler XI XII Yuzyillar Selcuk Universitesi Turkiyat Arastirmalari Dergisi S 25 2009 s 53 69 a b Bati Anadolu daki Turk Yayilisina Karsi Bizans Imparatorlugu nun Kuman Alan Topluluklarini Balkanlardan Anadolu ya Nakletmesi a b IV Hacli Seferi nin Ardindan Bati Anadolu da Mucadele Eden Iki Rakip Istanbul Latin Kralligi ve Iznik Imparatorlugu Cihannuma Tarih ve Cografya Arastirmalari Dergisi S 1 Temmuz 2015 s 9 25 a b The Late Byzantine Army Arms and Society 1204 1453 University of Pennsylvania Press Philedelphia 1992 a b BASKICI M Murat Bizans Doneminde Anadolu Iktisadi ve Sosyal Yapi 900 1261 2 Baski Phoneix Yayinevi Ankara 2009 a b BELDICEANU STEINHERR Irene Bitinya da Gayrimuslim Nufus 14 Yuzyilin ikinci yarisi 15 Yuzyilin ilk yarisi Osmanli Beyligi 1300 1389 ed Elizabeth A Zachariadou cev Gul Cagali Guven Ismail Yergun Tulin Altinova 2 Baski Tarih Vakfi Yurt Yayinlari Istanbul 1997 s 8 22 a b GOLUBOVSKIY P V Pecenegi Torki i Polovtsi Rus i Step Do Nasestviya Tatar Vece Moskva 2011 a b Bizans in Son Yuzyillari 1261 1453 cev Bilge Umar Turkiye Is Bankasi Kultur Yayinlari Istanbul 2016 a b OZTURK Meric T The Provincial Aristocracy In Byzantine Asia Minor 1081 1261 Bogazici Universitesi Yayinlanmamis Yuksek Lisans Tezi Istanbul 2013 a b VASARY Istvan Kumanlar ve Tatarlar Osmanli Oncesi Balkanlar da Dogulu Askerler 1185 1365 2 Baski cev Ali Cevat Akkoyunlu Yapi Kredi Yayinlari Istanbul 2015 a b WOLF Robert Lee The Latin Empire Of Constantinople 1204 1261 A History Of The Crusaders Volume II Later Crusades 1189 1311 General ed Kenneth M Setton ed By Robert Lee Wolf and Harry W Hazard The University Of Wisconsin Press Madison Milwaukee and London 1969 s 187 233 a b A Broken Miror The Kipcak World In The Thirteenth Century The Other Europe in the Middle Ages Avars Bulgars Khazars and Cumans ed By Florin Curta Roman Kovalev Brill Leiden Boston 2008 s 379 412 a b KECIS Murat XIII XIV Yuzyil Bizans ve Islam Kaynaklarina Gore Kuzeybati Anadolu Yol Aglari Belleten C LXXVII S 280 2013 Ankara s 849 874 Bolu bolgeye yapilan akinlar sirasinda Horasanli Aslahaddin tarafindan fethedildi 1074 te Bolu ya yerlesen Turkmenler Bizanslilarin cok onceleri Balkanlardan getirdikleri Bulgar Pecenek Uz ve Kuman Turkleri ile kolayca kaynastilar Bolu ve koyleri tamamen Turkleserek Turk isimleri aldilar 28 Ocak 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Haziran 2022 a b 14 17 YUZYILLAR ARASINDA ANADOLU YA GELEN TURK GOCLERI VE ANADOLU NUN DOGUSUNDA MEYDANA GELEN DEMOGRAFIK DEGISMELER ANADOLU DA SON TURK ISKANI IZNIK IMPARATORLUGU NDA KUMAN KIPCAKLAR VE YALOVA KAZIMIYE YORTAN ILE ELMALIK SARUHANLI KOYLERINDEKI VARLIKLARI 19 Nisan 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Haziran 2022 TURKIYE TURKCESI AGIZLARINDA OGUZCA DISI DIL UNSURLARI PDF 9 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 9 Ekim 2022 Gokbilgin M Tayyib 1957 Rumeli de Yurukler Tatarlar ve Evlad i Fatihan IU Edebiyat Fakultesi yay no 748 Osman Yalcin Matbaasi Istanbul Kizil Oguzlar yahut Kocaciklar hakkinda ilk bilgiler ve Anadolu daki varliklari olu kirik baglanti Cevik Hikmet 1971 Tekirdag Yurukleri Tekirdag Halkevi Yayini Istanbul Kalafat Yasar Kaya 1994 Orta Toroslar ve Makedonya Yorukleri Halk Inanclari Karsilastirmasi I 6 Ekim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Milli Folklor Aylik Turk Dunyasi Folklor Dergisi cilt 3 yil 6 sayi 23 Guz 1994 sayfa 34 36 a b c 17 Mart 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 24 Mart 2013 a b 18 Mart 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 14 Mart 2013 a b PDF 19 Mart 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 24 Mart 2013 Tanyildiz Ali 1990 Orta Asya dan Gedikli mahallesi ne Honamli Yorukleri 2 baski 1990 Isparta Arsivlenmis kopya 28 Mart 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Mayis 2020 18 Mart 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 15 Mart 2013 NTV MSNBC Sarikecili Yorukleri 20 Subat 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Foto Roportaj Fatih Pinar Anadolu nun Son Gocerleri Sarikecililer olu kirik baglanti 47 inci Antalya Film Festivalinde Belgesel dalinda yarisan Yonetmen Yuksel Aksunun Cektigi Anadolu nun Son Gocerleri Sarikecililer belgesel filmi belgesel dalinda birincilik odulu aldi a b c d e f Dulkadir Hilmi Sarkecililer 25 Kasim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde sayfa 481 488 Cevdet Turkay Oymak Asiret ve Cemaatla Tercuman Kaynak Eserler dizisi 1 Yavuz Colak Vet Sag Tek Toroslara hukmedenler Sarikecili yorukleri 18 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Radikal gazetesi Sarikecili Yorukleri dagda hapis 11 Nisan 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Demir Necati 2012 Orta ve Dogu Karadeniz Bolgesinde Cepni Turkmenleri ile Guvenc Abdal Ocagi nin Kurulusu olu kirik baglanti Turk Kulturu ve Haci Bektas Veli Arastirma Dergisi 63 p 77 110 Bayraktar Hakki Dogu Karadeniz ve Agasar Cepnileri 29 Subat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Caferoglu Ahmet 1954 Pallaci Tahtaci ve Cepni Dillerine Dair Turkiyat Mecmuasi c XI I U Ed Fak Yay sayfa 41 56 Sevincli Efdal Ozel gizli bir dil 5 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b c d e f g h i Simsek Umac Zeynep 2010 Gaziantep Cepni agzinin Turkiye Turkcesi agiz gruplarini belirleyen ozellikler bakimindan degerlendirilmesi 5 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turk Dunyasi Incelemeleri Dergisi Journal of Turkish World Studies Cilt X Sayi 1 Sayfa 185 206 Izmir 2010 Sumer Faruk 1993 Turkiye Diyanet Vakfi Islam Ansiklopedisi Cilt 8 Turkiye Diyanet Vakfi ss 269 270 8 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Haziran 2020 Sahin Halil Ibrahim 2004 Balikesir Cepni Kulturu Balikesir Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Yayimlanmamis Yuksek Lisans Tezi Balikesir 2004 a b Mutlu Huseyin Kahraman 2011 Balikesir ve Bati Anadolu Yoresi Tahtaci Turkmenleri 13 Mayis 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turkish Studies International Periodical For The Languages Literature and History of Turkish or Turkic Volume 6 1 Winter 2011 p 1503 1511 Ciblak Nilgun 2003 Mersin Tahtaci Kulturundeki Terimler Uzerine Bir Deneme 12 Kasim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Folklor Edebiyat C IX S XXXIII ss 217 238 Sahin Ilkay 2012 Guc Iliskileri Aginin Aktorleri Olarak Ortodoksi ve Heterodoksi Tahtaci Raporu Ornegi 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Journal of Academic Social Science Studies volume 4 issue 5 p 435 455 October 2012 2 Subat 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Mart 2013 Ali Kenanoglu ve Ismail Onarli Hubyar Sultan Ocagi ve Beydili Sirac Turkmenleri HUBYAR Kultur Dernegi Yayinlari Istanbul 2003 ISBN 9759239000 a b Ayata Saim 2006 Kirsehir Yoresi Abdallarinin Din i Inanclari Uzerine Bir Arastirma 28 Eylul 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde TC Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dali Dinler Tarihi Bilim Dali Doktora Tezi Temmuz 2006 Kayseri Gursoy Sahin 2005 Turkiye Abdallari Platin Yayinlari ISBN 9944137030 Cingenelerin Sitesi Kaybettiklerimiz 2 Diller 22 6 2007 27 Nisan 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Anadolu nun kimi bolgelerinde Geygel Cingeneleri ve Romani Cingeneleri birlikte yasamaktadirlar Buralarda Geygel Cingenelerinin diline cok sayida Romani sozcugun de girdigini goruyoruz Buna benzer cok sayida ornek verilebilir Kimi yerlerde Cingene gruplari iclerinde yasadiklari toplumla ayni gramer yapisina sahip olan diller kullanirlar Ornegin Anadolu Turkcesi ile Abdal dili ayni kokten gelen Turani dillerdir Ne var ki Abdal Cingeneleri dillerini ayni zamanda bir savunma araci olarak kullandiklarindan bu dile zaman icerisinde Farsca Lugha Romani kokenli sozcukler girmistir Bu sozcukler hemen hemen Anadolu Turkcesi ile ayni olan bir gramerle birlikte kullanilirlar Ne var ki Abdal olmayanlar gramer yapisi ayni olsa da sozcuk haznesi cok farkli oldugundan bu dili anlayamazlar a b Aksut Ali Abdallar 28 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Aksut Ali Abdallarla Ilgili Notlar Folklor Edebiyat cilt VIII sayi 29 sayfa 11 20 Ozonder M Cihat 1988 Simbiyotik Bir Cemaat Andirin Cevresi Abdallari Turk Folkloru Arastirmalari Oztek Matbaacilik sayfa 54 64 Poyrazoglu Nuri Cukurova Abdallari Uzerine Folklor Edebiyat cilt l sayi 2 sayfa 75 79 Ozhan Mevlut 1991 Kirsehir Abdallarinda Sosyal Yasam Anadolu Folkloru cilt 2 sayi ll Temmuz Agustos Eylul 1991 sayfa 452 455 Sarikaya Mahmut amp Seyfeli Mahmut 2004 Kirsehir Abdal Teber Dili ve Anadolu Azerbaycan Ozbekistan Gizli Dilleriyle Ilgisi 8 Eylul 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde TUBAR XV 2004 243 278 Kolukirik Suat 2009 Cingene Oldugu Dusunulen Gruplarda Kimlik Teber Abdal Kimligi Kimlikler Lutfen Turkiye Cumhuriyeti nde Kulturel Kimlik Arayis ve Temsili Derleyen Gonul Pultar Ankara ODTU 244 254 M Fuad Koprulu Abdal Edebiyat Arastirmalari II Otuken Yayinlari Istanbul 1989 sayfa 411 M Sakir Ulkutasir Abdallar Turk Kulturu Dergisi Ayyildiz Matbaasi Ankara 1968 sayfa 251 Ali Rafet Ozkan 2000 Turkiye Cingeneleri T C Kultur Bakanligi yayinlari Ankara sayfa 32 a b c d Parlak Erol 2012 Anadolu Turkmen muzik sanatinda bir Abdal deha Neset Ertas olu kirik baglanti Turk Kulturu ve Haci Bektas Veli Arastirma Dergisi sayi 61 sayfa 289 312 Kemal Samancigil 1945 Bektasilik Tarihi Tecelli Matbaasi Istanbul sayfa 93 Haykir Tayfun Besim Atalay in Nigde Maarif Muduruyken Kaleme Aldigi Bir Yazi Dizisi Anadolu da Turkluk 18 Mayis 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yildirim Faruk 2011 Abdal Gizli Dili Inceleme Sozluk Karahan Kitabevi Yayinlari ISBN 978 605 4454 18 1 Gunsen Ahmet 2004 Kirsehir Hacibektas Kaman ve Keskin Yoresi Abdallarinin Gizli Dilleri Teberce V Uluslararasi Turk Dili Kurultayi Bildirileri I 20 26 Eylul 2004 Ankara TDK Yayinlari 1315 1343 Tooru Hayasi amp Faruk Yildirim 2004 A report on the vocabulary of Abdal Teber in Southern Anatolia 12 Kasim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Research Reports Department of Linguistics University of Tokyo Japonca Turkce Sozluk Turk Dil Kurumu 10 baski Ankara 2005 sayfa 677 a b Yalman Yazgin Ali Riza 1977 Cenupta Turkmen Oymaklari Haz Sabahat Emir Kultur BakanligiYay Ankara lt 1931 Cenup ta Turkmen Oymaklari I Istanbul Burhanettin Matbaasi 95 s 1933 Cenup ta Turkmen Oymaklari II Ankara Hakimiyet i Milliye Matbaasi 96 s 1933 Cenup ta Turkmen Oymaklari III Ankara Hakimiyet i Milliye Matbaasi 102 s Bkz Ali Riza Yazgin 29 Aralik 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde biyografisi Marsh Adrian 2008 Etnisite ve Kimlik Cingenelerin Kokeni 12 Ocak 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Biz Buradayiz Turkiye de Romanlar Ayrimci Uygulamalar ve Hak Mucadelesi Edirne Roman Dernegi European Roma Right Centre Helsinki Yurttaslar Dernegi Nisan 2008 Istanbul Geygel Asiretine Ait Nfs D 1907 1908 Geygel Asiretine Ait Nfs D 1907 1908 Demekrasi platformu 3 Mart 2024 Erisim tarihi 3 Mart 2024 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link a b c Kuzucu Kemalettin 2004 Osmanli Doneminde Sivas Ilbeylileri ve Ilbeyli Kazasi olu kirik baglanti Osmanli Tarihi Arastirma ve Uygulama Merkezi Dergisi Sayi 15 Ankara 2004 sayfa 165 183 15 Mart 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Mart 2013 a b c d e Kaya Dogan 2008 Ilbeylioglu Hikayesinin Turk Kulturu Icindeki Yeri ve Sivas Esmetni 2 Agustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Uluslararasi Gaziantep Arastirmalari Sozlu Kultur Dil Ve Edebiyat Sempozyum Gaziantep 10 12 04 2008 a b Kaya Dogan 2006 Sivas Ilbeyi Yoresi Turkmenleri Halk Sairleri 18 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Serhat Kultur Mayis Haziran 2006 sayfa 42 45 Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi sayi 20 Kayseri 2006 sayfa 79 88 Boyacioglu Ramazan 1999 Karamanogullari nin kokenleri 19 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Cumhuriyet Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi C I S 3 Sivas 1999 s 27 50 Sumer Faruk 1980 Oguzlar Turkmenler Ankara Yalcinkaya Elvan 2011 Avsar Turkmenlerinin Kastamonu Cevresindeki Izleri olu kirik baglanti Turk Kulturu ve Haci Bektas Veli Arastirma Dergisi 59 sayfa 91 00 a b Ozdemir Ahmet Z 1985 Avsarlar ve Dadaloglu Ankara 4 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Mart 2013 Kaya Adnan Menderes 2004 Avsar Turkmenleri 6 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Gecit Yayinlari Mayis 2004 Kayseri 20 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Mart 2013 a b c d e f Bilgili Ali Sinan 1999 Osmanli ya Karsi Bir Turkmen Boyu Tarsus Varsaklari 19 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Osmanli IV Ankara 1999 s 170 179 a b Gokbel Ahmet 2007 Anadolu da Varsak Turkmenleri Ataturk Kultur Dil ve Tarih Yuksek Kurumu Ataturk Kultur Merkezi yayinlari 349 Arastirma inceleme dizisi 50 Genisletilmis 2 baski 2007 Ankara Gokbel Ahmet 1998 Anadolu Varsaklar inda Inanc ve Adetler Ataturk Kultur Merkezi Baskanligi Yayinlari Ankara Pos Abdullah 2005 Osmanli Doneminde Tarsus 1516 1923 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Cukurova Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi cilt 5 sayi 1 Ocak Haziran 2005 Prof Dr Hasan Eren Turk Dilinin Etimoloji Sozlugu Ankara 1999 sayfa 433 a b c Bulbul Davut 2006 Duzici nde gecis donemleri dogum evlenme olum 17 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde TC Nigde Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Turk Dili ve Edebiyati Anabilim Dali Turk Halk Edebiyati Bilim Dali yuksek lisans tezi Nigde Malazgirt ten Kayseri ye 3 Nisan 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Mart 2013 2 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Mart 2013 Sadun Koprulu Biz Turkmeniz Taninmis Yigit Turkmen Barak Asireti Oymagi olu kirik baglanti a b c d e Andac Sahin Ozlem 2007 Gaziantep te yasayan Barak Turkmenleri nin inanc adet ve geleneklerinin dinler tarihi acisindan degerlendirilmesi 16 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde TC Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dali Dinler Tarihi Bilim Dali Yuksek Lisans Tezi Ocak 2007 Kayseri Hurriyet gazetesi Boyle olur Turkmen dugunu 05 Haziran 1999 Ozbas Omer 1958 Gaziantep Dolaylarinda Turkmenler ve Baraklar Gaziantep a b c d Kirzioglu M Fahrettin 1964 Kars Ardahan Turkmanlari Turk Folklor Arastirmalari Dergisi Agustos 1964 Sayi 181 sayfa 3495 97 Kalafat Yasar 2007 Karsilastirmali Dadali Turkmen Halk Inanclari GAP Bolgesinde Alevi Bektasi Yerlesmeleri ve Sanliurfa Kultur Mozayiginda Kisas Uluslararasi Sempozyum Bildirileri 25 27 Mayis 2007 Sanliurfa Cem Vakfi Istanbul sayfa 209 215 a b c d e f g h i j k l m Kalafat Yasar 2008 Dadali Turk Halk Inanclari 12 Kasim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde amp kendi sitesindeki tekrari 4 Mart 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde 17 01 2008 a b c Kucukugurlu Murat 2012 Cumhuriyetin ilk yillarinda Kars Erzurum yoresi Alevi Turkmenleri ve Esat Uras in bir raporu 19 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turk Kulturu ve Haci Bektas Veli Arastirma Dergisi sayi 62 sayfa 183 198 Kirzioglu M Fahrettin 2008 Ahiska Ardahan Artvin ve Oltu da Hiristiyan Atabekler Hukumeti I 1268 1578 6 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Bizim Ahiska Yil 4 Sayi 10 Bahar 2008 Ercilasun Ahmet Bican 2002 Kars Ili Agizlari Ses Bilgisi TDK Yayinlari Ankara sayfa 99 20 Temmuz 2023 31 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan arsivlendi Ocalan Muharrem 2006 Sakarya Izmit Yoresi Yerlesik Turkmenleri Manav Agizlarinda Otumsuz Patlayici Unsuz Degismeleri 12 Kasim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde I Uluslararasi Kocaeli ve Cevresi Kultur Sempozyumu 20 22 Nisan 2006 Kocaeli Universitesi BATI ANADOLU DAKI TURK YAYILISINA KARSI BIZANS IMPARATORLUGU NUN KUMAN ALAN TOPLULUKLARINI BALKANLARDAN ANADOLU YA NAKLETMESI 11 Ekim 2022 11 Ekim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Ekim 2022 PDF 20 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi